Katalog

3 MART 1998 SALI • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERİN DEVAMI 17 TURKIYE Istanbul B 12 Sinop PB 8 Adana 19 Edirne PB 15 Samsun PB 9 Mersın 18 Kocaelı Çanakkale PB 10 Izmır A V7 B 12 Trabzon Y 8 Diyarbakır A 14 Giresun 8 Şanlıurfa 16 Ankara PB 10 Mardin 10 Manisa A 16 Eskişehır PB 12 Sıirt 12 Aydın A 1 9 Konya PB 11 Hakkâri PB Denizlı 17 Sıvas B Zonguldak PB 10 Antalya 1 Van 18 Kars PB PB Yurdun kuzeydoğu kesimleri parçalı bulutlu, Dogu Kara- oslo deniz kıyıları yağ- Helsinkı AVRUPA PB -1 PB 0 Y 1 6geçecek. Hava sı- - ^ cakhğı azalacak. Amsterdam Y 12 Rüzgâr, kuzey ve Brüksel Y 13 batı yönlerden hafif, Parıs Y 15 ara sıra orta kuvvet- Bonn te esecek. Münih Berlın Budapeşte Madrıd Viyana Belgrad Sofya Roma Atına Y PB PB Y PB PB PB PB 12 14 18 15 16 17 17 16 13 Milano PB 16 •Tahran Kahıre ASYA Moskova K Aşkabat Akmola Taşkent Bakû Bişkek Tiflis Kahıre K PB K PB K PB PB 4 3 -2 8 3 9 20 Şam PB 18 0Aç,k Parçalı bulutlu Stslı Bulutlu k Çok bulutlu ı Ya§muriu " M " Sulu kar > Gok gurultük G U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafı 1. Sayfada ni bir reform tasarısı ile karşımıza çı- kıyor. llan ettiği reform nitelikli girişimler gerçekleşiyor mu gerçekleşmiyor mu? Bir kerre bu soru bile geçersiz ve gereksiz. Sorun, gerçekleştirmek de- ğil, söyleyebilmek! Söz vermek ve söylene söylene kamuoyunda refor- mist damgasına hak kazanmak! Bir pazar günü liderleri Başbakan- lık Konutu'na hapseden sorunların belli başlıları; seçim-enflasyon ve tür- ban! Üç konuda üç liderin vardıklan so- nuçlar şöyle: Seçim: Olmuyor! Enflasyon: Inmiyor! Türban: Gevşiyor! Reform mu bekliyorsunuz; buyuru- nuz, hiçbir hükümete nasip olmayan bir sonuç: Üç konuda işte uyum, işte reform. Daha ne istersiniz? Sanır mısınız ki, sadece hükümet ortakları arasında uyum var, tam te- şekküllü dayantşma var. Hayırefendim; asıl uyum muhalefet partileri arasında. "Yakışıklı" Baykal ile CHP ortakhğına yaraşır Şaibe Ha- nım arasında. Siyasetimizin bu müthiş ikilisi ka- muoyundan saklanan, gizlenen bir al gülüm ver gülüm oyunu oynuyorlar ki; yakında kokusu çıkar. Muhalefette yeniden uyuma yol açabilmek için Şaibe Hanım birden hareketleniyor. ANAP'ı, DSP'yi ziyaret fasa fıso. Bütün partileri ziyaret görtin- tüsü altında anlaşacağından kuşku duymadığı bir kişi ile bir parti var önünde. Kişi, "Yakıştkir, parti ise Fazilet adı- nı alan eski RP! Şaibe Hanım ile kocacığı Özer'cik başlan dara girince, Yakışıklı Baykal'ın ikisini kuyudan çıkaracağına öyle gü- veniyorlar ki... Kuyudan Şaibe çıkarmak! Siyaset piyasasında kimi gizli tele- fon görüşmelerinden dem vuruyor, ki- mi Meclis'teki son buluşmalarında Şaibe ile Yakışıklı'nın "seçim ve seçim hükümeti" konularında tam bir "mu- tebakat" halinde olduğunu söylüyor. Şaibe Hanım'ın başı yine belaya gi- rerse, önüne bağımsız yargı yolu açı- lırsa, hiç kuşkunuz olmasın; Baykal, daha önceki Yüce Divan için oy vere- ceğine ilişkin sözlerini biryanaatarve tam gaz Şaibe'ciği esenlige kavuştur- manın yollannı aramaya başlar. Şaibe'nin nereden bulup ABD'ye transfer ettiği meçhul malvarlığıyla ya- lan beyanları üzerindeTBMM'nin so- ruşturma açılabilmesi için süre 18 Şu- bat'ta doldu. CHP Milletvekili Fikri Sağlar, hazırladığı soruşturma öner- gesini grubuna verdi. CHP grubunu elinde tutan Bay- kal'da düne kadar hareket yok. On gün geçti, önergeyi CHP milletvekil- lerinin imzasına açtırmıyor. Hele, bu hükümeti düşürme sorum- luluğunu üstlenmeyi içine bir sindirsin Baykal; Yılmaz koalisyonu, o saat güm! Bir seçim hükümetinde başbakan- lık mı? Hayır! Ama dizginleri elinde tu- tacak bir koalisyon. Şaibe ile el ele, Fazilet'li destekle haydaaa.. seçime! Baykal'ın, neredeyse 35 yıla uza- nan siyasal geçmişinde devlete ve millete bir tek olumlu icraatmı göste- rebilir misiniz? Yıkmaktan, yaptırma- maktan, hizipçilikten ve durmadan konuşmaktan başka. Solcuların yıllarca alkışladığı tek ey- lemi; Kızılay Meydanı'nda rahmetli Menderes'in yakasına yapıştığı sa- vıydı. Son bir iki yıl önce onu da biz- zat kendisi yalanladı. Zira, Menderes adı siyasette ve oy piyasasında prim yapıyordu. Hadi Yılmaz, Baykal denemesinden geçmediği için CHP'nin desteğine güvendi diyelim. Ya Ecevit? Onca de- neyimden sonra Baykal desteğine na- sıl inandı ya da kapıldı? Doğrusu in- san hayret ediyor. Haberlerin gelişmesine bakınca in- san, Baykal'la Şaibe'nin partilerinde- ki yöneticilere bile "ikili görüşmeyi" tam yansıttıklarından kuşkuya düşü- yor. Mehmet Gölhan (DYP) ikili görüş- mede ne seçim tarihi ne de seçim sö- zü alınıp verildiğini söylerken, aynı gün, grup başkanları Mehmet Göz- lükaya seçim hükümeti modelleri sı- ralıyor. Çelebi, bizde böyle olur uyum de- diğin... 'Devrim yasaları uygıdansın' • Baştarafı 1. Sayfada layacak. Mustafa Kemal Derneği Ge- nel Başkanı Kamran Baran. Türki- ye'nin geriye dönüş sürecine girdiği- ni belirterek "Kişisel ve partisel çıkar- lan için dini inançlan sömürerek po- litika yapan siyasetçiler, ülkeyi kaosa sürüklüyorlar" dedi. Bir yanda geri- ci ve şeriatçı güçlerin. diğer yanda ise ikinci cumhunyetçi, neo Osmanlıcı, yeni mandacı ve PKK yandaşı çevre- İerin Türkiye'nin laik, demokratik ya- pısını tartışmaya açtıklannı vurgula- yan Baran şu görûşlere yer verdi: "Devrim yasalannıyıllardıryoksayan çirkin poütikacüar, Türkiye'vi bir ka- osa sürüklemişlerdir. Fakat Türki- ye'nin gerçekAtatürkçü güçleri, iilke- mizin ne ortaçağ karanhgına götürül- mesine ne de kutsal vatan topraklann- dan ödiin verilmesine izin vermeye- ceklerdir." Kadın Araştırmalan Derneği, dev- rim yasalannı çiğnememek ve çiğ- netmemek konusunda Türk gençliği- ne ve halkına çağnda bulundu. Dernek adına bir açıklama yapan Gülsevil Erdem, günümüz Türkiye- si'nde aklı reddeden, bilimsel haki- katler yerine dinsel buyruklara uyan, yeni yetme kullardan oluşan bir cahil- ler ordusunun ortaya çıktığını savun- du. Kadm Araştırmalan Demeği Baş- kanı Gülsevil Erdem. Türk gençliği- ni devrim yasalanna sahıp çıkmaya çağırdı. Erdem. açıklamasında "Tür- kiye Cumhuriyeti'gaflet ve dalalet ve hatta hıyanet içinde olanlardan ann- dınlmadıkça ve 3 Mart 1924'ün dev- rimci ruhu yeniden canlandınlmadı- ğı takdirde, 2000'leri yüzlerce yıl ge- riden izlevecektir" dedi. Avcı tahliye edildi Şeriat provası H Baştarafı 1. Sayfada çun vasrfve mahiyeti me\- cut delil durunıu itibanyla bihakkın tahliyesine. baş- ka suçtan tutuklu veya hü- kümlü değilse derhal salı- verilmesi için DGM Baş- savcüığı'na müzekkere ya- zılmasına,(üye Abdülkadir Davarcıoğlu'nun suç vasfi itibanyla karşı oyu ile) sa- nığın davetiye ile duruşma- >a celbine, iddianamenin teMiğine. doğum \e sabıka kaydının istenmesi için DGM BaşsavcüıgTna mü- zekkere vanlmasına karar verikü."" Avcı. Beypazan Ceza- evi'nden dün saat 12.40'ta çıkanlarak, Beypazan Ad- liyesi'negötürüldü. Hane- fi Avcı. buradaki işlemleri tamamlandıktan sonra sa- at 13.30'da serbest bırakıl- dı. Hanefi Avcı, gazetecı- lere yaptığı kısa açıklama- da, toplumda herkesin ha- ta yapabıleceğinı söyledı. Avcı, Ankara 2 No'lu DGM'nin "tahüve" karan ıçın "Bu olay, Türkiye'de hukukun çalışügını göste- riyor" dedi. Tahlıyesının gelecek için umutlanması- na neden olduğunu bildi- ren Avcı, "Dış çevreler hu- kuk üzerinde bir dönem baskı kurmaya çahşü. An- cak Türki\e'de adaletyeri- ni bulacaknr. Sistem çauşı- yor" diye konuştu. Bir gazetecının, "tutuk- lanmasının ve kısa sürede serbest bırakümasuun bir gözdağı T ' olarak degerlen- dınlıp değerlendırileme- yeceğıni sorması üzerine de Hanefi A\ cı, "Hayır. Ni- çin tutuklandığunı bilmi- yorum. Dosyamı görme- dim" yanıtını verdi. Cezaevınde günlerinın iyi geçip geçmediğinin so- rulması üzerine de Avcı, "Gayet i> iydL Bol bol oku- dum" diye konuştu. Hâne- fi Avcı, bir başka soru üze- rine de, şimdilik hiçbir ba- sın kuruluşuna açıklama yapmayı düşünmediğini söyledi. • Baştarafı 1. Sayfada "Türbana uzanan eller kınl- sın", "Yılgınlık yok direniş var", "Rektör istifa" şeklin- de slogan attı. Sabah saatle- rinde üniversite önünde basın açıklaması yapmak isteyen SlP'li öğrencılere izin ver- meyen polis. türban ve saka- lı bayrak haline getiren siya- sal tslamcı öğrencilerin, 1Ü Edebiyat Fakültesi önünden Aksaray'a kadar slogan ata- rak yürümesine engel olma- dı. Tramvay yolunu ve cad- deyi saatlerce trafiğe kapa- tan göstericilerin yürüyüşü- nü Aksaray'ın girişinde dur- duran polis, göstericileri da- ğıtmak için sözlü uyan dışın- da bir müdahalede bulunma- dı. Bu sırada Istanbul Valisi Kutlu Aktaş'ın olay yerine geldiği görüldü. Polisin, toplu yürümeleri- ne izin vermediği gösterici- ler, daha sonra küçük gruplar halinde yürüyerek Cerrahpa- şa Tıp Fakültesi 'nin bahçe- sinde toplandılar ve burada pankart açıp slogan attılar. Ülkücü ve şeriat yanlısı öğ- rencilerin yaptıgı eyleme bu- rada Grup Yorum üyelerinin de şarkılanyla destek verme- si "anlamli" bulundu. Her zamankinin aksıne bu kez polis müdahalesiyle karşılaş- mayan Grup Yorum üyeleri, "bu tür demokratik istekle- ri" destekleyeceklerini söy- lediler. Göstenciler yaklaşık 5 saat süren eylemden sonra dağıldılar. STKB girişimine mensup bir grup ise dün. IÜ Rektörü Prof. Dr. Kemal Alemdaroğ- lu'nu ziyaret ederek kendisi- ne destek verdi. Görüşmede, STKB adına konuşan eski IÜ Rektörü Prof. Dr. Bülent Ber- karda. üniversitede huzurun sağlanması. hükümetin mev- cut yasalann uygulanması için yöneticilere yardımcı ol- ması gerektiğini söyledı. Prof. Dr. Berkarda, işin bu hale gelmesinin nedeninin si- yasetçiler olduğunu savuna- rak "Siyasetçiler oy kaygısıy- la bu işi savsaklıyorlar" diye konuştu. 'Veli Küçük'le ilgüi haberler maksatlı9 I Baştarafı 1. Sayfada Gazinomuzun patronu Omer Lütfü Topal "ın ölümünden önce ortadan ka\- boldu. Bir daha da görmedik" dedıler. Öte yandan Jandarma Genel Komu- tanlığı. "Yeşil'in kullandığı cep telefo- nunun Tuğgeneral Küçük'e ait oldu- ğu" yönündeki haber üzerine bir açık- lama daha yaptı. Jandarma Genel Ko- mutanlıgj Genel Sekreterliği'ndenya-, pılan açıklamada, suçlamalann "cü- rüm atn niteliginden öteye geçmediği" belırtıldı. Başbakanhk Teftiş Kurulu Başkanı KuduSavaş'ın hazırladığı ra- por üzerine soruşturma yapıldığı kay- dedilen açıklamada, "Adıgeçen rapor- daki bilgiler basın yayın organlanna sanki bir yargı karan şektinde yansı- ülmakta, bundan dolayı ilgili kişiler ve kurumlar hedef alınmakta ve suçlu i- lan edilmektedir. Bu durum. açık ola- rak birçok kez kamuoyuna duyurul- masına rağrnen özeilikle konu\la ilgili olarak Jandarma Genel Komutanlt- gı'nı yıpratmaya yönelik yaymlann de- \-arn etmesl yanlı ve maksath olarak değerlendirümektedir" denildi. İstifa ediyorum! Artık çamaşırlarımı Ariston turbo kurutmalı çamaşır makinesiyle kurutuyorum... Çünkü; Ariston turbo kurutma teknolojisi* çamaşırlarımı yıpratmadan, kırıştırmadan ve ekonomik kurutuyor..." c C.O' k164.760.000) TL. a4tf kunrtına pratp f.% Ç O K S E Ç E N E K , E K O N O M İ K F İ Y A T Fıyattanmız, yainız peşin alımlar içın olup KDV dahıldir. Aynca 12 ayo voron vodeli satıştanmız hakkında ucretsız dantşma hattımızdan bilgi ûlabitirsiniz. Ftyatianmız, 15 Mart 1998$ kadar geçeriidk M+fİonİ Elettrodorr'esttcı Beyaz E|yı Sırtayı ve TK. A.Ş • 1850 Yetkili Saöa • TSE yeterUUk v^*% 0 8 0 0 belgesine sahip TUrkiye çapında ^ O | 2114042 220 yetkili servis ve konusunda TT uzman 650 servis elemanı âARSTON ARİSTONv i n i z e d e ğ e r k a t a r G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada Bu gözlemin CHP üst yönetimine ulaşmamış olma- sı olanaksız. Konuya parça parça girelim. CHP'nin dı- şa dönük politikasının yanı sıra içi de hareketli. Kong- reler bütün hızıyla sürüyor. 400'e yakın ilçe kongresi tamamlandı. Martta illertamam, gidiş mayısta kurul- tay... Önce dışa dönük politikayı ele almaya çalışalım. Bu ortamda sadece CHP degil, hiçbir parti strateji çize- mez. Buna ne zemin uygun ne de partilerin yapısı. O zaman ne olacak? Günlük gelişmelere ve partilerin dı- şındaki oluşumlara göre taktikler uygulanacak. CHP'nin hükümete yönelik tutumunu şöyle tanım- layabiliriz: Bir eliyle ensesinden kavrayıp ayakta tutuyor, bir eliyle tokatlıyor. Mesut Yılmaz da arada siniıienince 32 dişiyle gülümsüyormuş gibi yapıp, Deniz Bay- kal'ı tekmeliyor... Garip birgörüntü... Şunu da vurgulamadan geçmeyelim. Hükümet, "Ben şu çalışmayı yapacakttm, CHP engelledi" di- yemez. Bir başka deyişle, iktidann yakınmaya hakkı yok. Kimi zaman görüyoruz ki iktidar ortaklannın bü- yüğü, en büyük ana muhalefet olabiliyor. Bu görüntülerin tümü bugünkü ışığa dayalı yansı- malar. Eğer, seçim şimşeği çakarsa tümü değişir. Seçim ortamı öytesine yeni bir zemin hazırlar ki hü- kümet şunu yapmıştı, bunu yapamamıştı, muhalefet şunu engellemişti, buna karşı çıkmıştı gibi değerlen- dirmelerin tümü çöpe gider. İki unsur etken olur: - Parti yönetiminin genel verimliliği. - Partinin koyduğu hedefler. Konuya merkez sol açıdan bakarsak, Bülent Ece- vit seçim sahasında farklı bir görüntü çizmeyi, bir başka deyişle kendisine yakın seçmenin güvenini ka- zanmayı biliyor. CHP'de yukanda çizdiğimiz tabloya yanıt verecek kimi hazırlıklar var. Baykal'a sordum: - Çevrenizde yeni bir düzenleme yapacak mısınız? Yanıtını aynen aktaralım: "Kaçınılmaz olarak kişisel tercihimın ötesinde, CHP'de yenilenme, kabuk değişikliği yaşayacak. Bu çok doğal. Değişik kesimler partiye ilgi gösteriyor. Bunu kurultaya aktaracağız." Burada şu soru akla geliyor: - Baykal'ın çevresi, yıllardır birlikte hareket ettiği ki- şilerle örülü. Onlardan nasıl vazgeçebilir? Vazgeçmesi tabii ki çok zor. O kişileri kırmadan ye- ni düzenleme yapabilir. Baykal'ın "iç değerlendirme- lerde" şöyle dediği kulaktan kulağa yayılıyor: "7995 seçiminde bütün diyetimi ödedim. Artıkkim- seye ödeyecek diyet borcum yok." Özür dilerim... ... CHP'de yazının başında vurguladığımedurumla il- gili birçahşma var. Önümüzdeki günlerde Istanbul Hey- beliada'da "proje toplantılan" yapılacak. Ekonomiden sosyal güvenliğe, spordan dış polıtikaya kadarCHP'nin temel konulardaki düşünceleri, çözüm önerileri tartışı- lacak. Buradan çıkacak sonuçlar, konunun uzmanlan- na iletilecek, onlann görüşü alınacak. Çalışmaya sivil toplum kuruluşlarının da ortak edil- mesi planlanıyor. Sosyal demokrat tabanın bunu umutla-sevinçle karşıla- yacağını vurgulayalım. Solun artık, "biraz liberal görünelim, ama sosyal yanımızı unutmayalım", "özelleştirmeye karşıyız a- ma bunu katı biçimde sunmayalım" gibi "orta- dan" değerlendirmeler yapması çok zor. Artık hangi konuda ne düşün- düğünü çok net ifade et- mesi gerekiyor. Başta gelir dağılımında- ki bozukluk olmak üzere, Türkiye'nin getirildiği nok- ta, sol bir partinin yüksel- mesi için son derece elve- rişli. Ama genel görünüm olarak sol, "Bu yapıyı na- sıl değiştiririm" demiyor da "Bu yapının neresine dayanak olurum" diyor. Solun bu görünümü cin karşısında şaşıran kişiye benziyor. Cin seslenmiş: - Dile benden ne diler- sen... Bizimki eline geçen fır- sattan habersiz, fısılda- mış: -Özür dilerim... Şeriatçı I Baştarafı 1. Sayfada cileri. yaklaşık 3 saat süren ifadenin ardından. tutuk- lanma istemiyle yedek hâ- kimliğe sevk edildi. Bu kişilerin yedek hâ- kimlik sorgulannı Ankara 1 No'lu DGM'nin yedek hâkimı Süreyya Gönül al- dı. Gönül, sanıklan tutuk- suz >argılanmak üzere ser- best bıraktı. Savcı Yüksel. YUVA Vakfı yöneticilerinin tahli- ye edilmesine itiraz etti. Yedek hâkimlik sorgula- nnı yaklaşık iki saat sürey- lel No'lu DGM Yedek Hâ- kimi Süreyya Gönül'ün yaptığı YÜVA Başkanı Ömer Korkmaz. başkan yardımcısı BülentAlan, ge- nel sekreter Eyüp Sabri Öner ve Ömer Kork- maz'la ilışkısi olduğu bildı- rilen Muhittin Hamdi Yıl- dınm. "sabit ikametgâh sa- hibi olmalan ve suçun vasıf ve mahiyetindeki değişme olasınğmagöre" serbest bı- rakıldılar. Sıcak hjva akımı ılp %2 uiii i(in nem payı bııjkjıak %98 kurutma sagtat.