Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 29 MART 1998 PAZAR
8 PAZAR YAZILARI
CIA'nın Tahran'daki senaryoları1979 yılının kasım ayı ortalanydı.
Tahran'daki Amerikan Büyükelçiliği'ni
basan Iranlı fanatikler, yığınla
Amerikan diplomatını ve elçilik
görcvlisini kurtarmahk almışlardı.
Baskın sırasında, elçilik binasında
bulunmayan 6 Amerikan diplomatı,
Tahran'ın değişik bölûmlerdeki
evlerinde, dehşet içinde bir saklanma
yöntemi bulma çabasındaydılar.
Devreye hemen giriveren Kanada
Büyükelçisi, James Bond filmlerini
andıran bir senaryo düzenleyerek
başkent Ottavva ile şifteli bir bağlantı
kurdu ve 6 gizlenen Amerikan
diplomatı, Kanada pasaportlanyla
dönüş yapan Kanadah diplomatı
kimliğiyle, Tahran havaalanmdan
aynlmayı başardı. 18 yıl kadar önce
geçen bu nefes kesici olayda, sahte
pasaportlarla Amerikalılan kurtaran ve
Sam Amca'nın sevgilisi olan Kanada
Büyükelçisi Ken Taylor, derlenen
senaryonun ikinci bölümünü hemen
ışleme koydu ve tüm Kanada
diplomatlannm Ottawa'ya dönmesine
karar verdi. Mollalar, olup-bitenden
haberdar bile degillerdi ve baskında ele
geçirdiklen Amerikalılan aşağılamakla
uğraşıyorlardı. Büyükelçi Taylor,
Kanada Büyûkelçiliği'nin kapısını
kilitleyip Tahran'dan aynlıp Kanada'ya
döndüğünde, tüm Amerika ve
Kanada'da yer yerinden oynuyor ve
Taylor "kahramanhk madaryalanyla"
onurlanıyordu. Kanada bayraklanyla
donatılan Amerika, özellikle başkent
Washington'da Ken Taylor'u bitip
tükenmeyen törenlerle kucakladı. Gala
geceleri, şölenler, konferanslar ve
seminerler, aylarca manşetten
düşmeyen Ken Taylor'un övgüsüyle
yankılandı. 18 yılı biraz aşkın bir süre
önce geçen James Bond olayının
gerçek kahramanmın Kanada
Büyükelçisi değil, CIA örgütü oldugu
açıklanmasın mı? 1 mart gecesi özel
bir programında, eski Büyükelçi Taylor
ve eski CIA ajanı Antonio Mendez'i
konuk olarak sunan Kanada bağımsız
devlet TV'si CBC-Canadian
Broadcasting Corporation- Kanada
TORONTO
ffiENGİN
AŞKIN
pasaportlanyla kaçınlan 6 Amerikan
diplomatının CIA tarafından derlenen
ve Hollyvvood bağlamlı bir uyduruk
yöntemle kurtanldığını gözler önüne
serdi. Kurtarma operasyonunda.
Kanada Büyükelçisi'ne rol verilmesi,
kurtarmalık alınan Amerikalılann can
güvenliğiyle ilgiliydi. CIA, girişimin
Kanada yerine bir Amerikan planı
olmasımn Mollalan daha da
öfkelendireceğini hesaplamış ve kentte
gizlenen 6 Amerikalı adına sahte
pasaportlarla sahte kimlikler
derlenmesi için Kanada'nın Tahran
elçisinin yardımmı sağlamıştı. Sahte
pasaport ve diğer belgelerin derlenmesi
işi süredursun, CIA ajanı Antonio
Mendez, Hollywood'dan sağladığı
teknık destekle bir Irlandalı film
yönetmeni kılığmda Tahran alanına
ayak bastı. Sözde "Argo" adlı
"bilimkurgu" türü bir film çekimine
başlayacaktı. Tahran'da ofis kiralayan,
Irlandalı Hollywood yönetmeni,
sahneye koyduğu planın ilk
başlangıcında Kanada başkenti
Ottavva'ya gidip yetkililerin onayını
almaya unutmadı. Gerçek kimligiyle
CIA ajanı Antonio Mendez, tran
istihbaratını da uyutmak amacıyla
Hollyvvood'da da bir şirket merkezi
açmıştı. Argo adlı bilimkurgu türü
filmde, kendilerine rol verilen 6
Amerikalı diplomata rollerini
ezberleten CIA ajanı, Tahran'm ünlü
kapalı çarşısında çekim yaparak planın
son bölümünü uygulamaya geçti.
Tahran çarşısındaki çekimin ertesi
günü sözde film ekibi havaalanmı
boylayacak ve Avnıpa'ya doğru
uçacaktı. Senaryonun son günü
trlandalı fılm yönetmeni, yanındaki
diplomatlar ve Hollywood'dan
kıralanan teknik elemanlan, hiçbir
pürüz çıkmadan, asık suratlı devrim
muhafızlannın gümrük ve polis
kontrolünü aşıp uçağa bındiler ve
Avrupa'ya uçuverdıler.
Kanada devlet TV'si CBC'nin özel
programında, gerçek öyküyü anlatan
emekli CIA ajanı Mendez, olayın
başında kendi yazdığı senaryo gereği,
kahramanlığı üstlenen ve madalyalar
verilen Ken Taylor'un katkısmın asla
küçümsenmemesini salık verdi. Bir
ara, Tahran'daki film yönetmenliği
giysilerini de sergiledi eski CIA ajanv
Antonio Mendez. Ağzmda puro,
boynunda mavili bir eşarp, başmda
koyu mavi bir bere ve ebem kuşağv
rengindeki bir ceketle ikna edicı bir
Hollyvvood yönetmeni oluveren
Mendez "pürüzsüz bir CIA operasyonu
yaratabildik" dedıkten sonra gevrek
gevrek kahkaha attı. Emeldı CIA
ajanına, başkan Jimmy Carter gizli bir
törende, CIA örgütünün en büyük
nişanı olan International Star adlı
madalyayı takmıştı.
Tepeden inme
demokrasiler...
STUTTGART
Osmanirnın 1683 Viyana kusatması
sırasmda ön saflarda çarpışan Baden
Kontu Ludvvig VVuhehn'in getirdiği
savaş ganimetlen 1859'dan günümüze
Karlsruhe sarayının salonlarında sürekli
-sergileniyor. Kara Mustafa Paşa'mn
çekilirken geride bıraktıklan dört büyük
salonu dolduruyor. Türk ganimetinden
bazı parçalar 1848 halk ayaklanması
-sırasında Rastart sarayından yağma
edilmiş. Bu "demokrasi ayaklanması"
150. yılında birkaç salon ötede büyük
, bir sergiyle gûnümüz insamna
anunsatılıyor.
"Bireyin özgûriüğünü, iş
ile kapital arasında
eşitliği, herkesin eşit
vergUendirilmesini, halk
temsilcilerinin
seçflmesini, her
vatandasa aynı eğrtimi,
basın özgûriüğünü talep
ediyoruz!" 12 Eylül
1847'deOffenburg'da — " — — —
oluşan Özgürtük Hareketi toplumu
yöneten monarşiden bu ısteklerde
bulunmuştu.
Güney Almanya'nın 1845-46 yıllannda
yaşadıgı açlık krizi, ülkede bundan bir
buçuk asır önce demokrasi ruzgârlannın
esmesine neden olmuştu. Özellikle
1847'de banka ve fabrika iflaslan -
sonucu işsizliğin hızla artması,
demokrasi görüşlü aydın kesiminin
başını çektiği hareketlere yol açmıştı.
Siyasal ve toplumsal sistemin
doğruluğu tartışmaya açılmıştı.
Kapitalıstlerin ve büyük fabrikatörlerin
hiçbir sosyal hakkı olmayan işçilerin
sırtvndan zenginleşmesi, yönetenlerin de
işverenlere sürekli desteği bu tabakanm
hızla çökmesinin nedeniydi.
Almanya'da demokratlaşma çabalannın
AHMET
ARPAD
başlangıcı sayılan hareketin ülke
tarihinde önemli bir yeri var. Gittikçe
fakirleşen köylülerin başlattığı küçük
ayaklanmalara kısa süre sonra el
sanatkârları ve fabrika işçıleri de katıhr.
Demokrasi yanlısı genç avukatlar
Friedrich Hecker ile Gustav Struve'nin
başını çektığı halk ayaklanması giderek
büyür. Köylüler büyük toprak
sahiplerine saldırmaya başlar. Yüksek
faizle borçlandıklan tefeci Yahudiler de
bu saldınlardan nasibini alır. Hecker'in
18 Nisan 1848'de "Almanya
Cumhuriyeti uğruna ölüm!" seslenişi ile
monarşiye karşı milis
teşkilatlan oluşur. Büyük
ayaklanma artık
başlamıştır.
24Şubat 1848'de Paris
devrimi ve cumhuriyet
ilanı Almanya'daki halk
ayaklanmasına da örnek
olmuştur. Ancak Hecker
™"~~*^~""~ ve Struve'nin girişimleri
kanlı da olsa durdurulur, güney
Almanya'nm değişik yerlerindeki
demokrasi girişimleri engellenir. Öncü
demokratlar, tabanda sürekli ve
inandıncı çalışmalar yapılmadan
ayaklanmalar ile ülkede var olan
sistemin değiştirilmesinin
mümkünsüzlüğunü kavradıklannda iş
işten geçmiştir. Kimi tsviçre'ye sığınır
kimi de Amerika'ya. Kaçamayanlar ise
ömürboyu zindana atılır.
Almanya'ya cumhuriyet ve demokrasi
yine de getirildi. 100 yıl sonra. Dış
etkenlerle ve tepeden inme. Yitirilen 2.
Dürtya Savaşı'nm ardından
müttefiklerce (!) "Türkiye've
cumhuriyeti Atarürk tepeden
getirmiştir" diyen kimi Alman köşe
yazarlannın dikkatine.
i
B i r J e
5 '
k A r a
P Emirliklerinin Dubai kenti yakınlanndaki
l hayvan üretim merkerindeki veterinerler son birkaç aydır
devderle lamalan çifrJeştirip yeni bir rür yaratmaya çalışıyorlar. Veterinerlerin başanlı denemeleri sonucunda
"cama" adı verilen bir ya\ru düm a\a geldi. Cama adı. devenin İngilizcesi camel sözcüğüyle lamanın tngilizcesi
Uama sözcüğününbiıieşiminden oluşuj or. Camanın annesi devegiUerinGüney Amerikalı üyesi lama, babasıysa
deve. lngiliz veteriner Lulu Skidmare, doğduğunda 5.5 kilogram olan yav runun 2.5 a>ın sonunda 22 kilograma
ulaşbğını söylüyor. Camanın vücutyapısı 80 küogramhk annesine benzerkenyüzü 650 kiloluk babasına benziyor.
Polis dayağı
îsveç'te de
gündemdelsveç polisi ve koruma
görevlileri halka
meydan dayagı atmıyor;
bir köşeye kıstınp teker
teker ve tanık olmadan
dövüyor. Günlerdir
basında çıkan haberler
bunu gösteriyor. Gece
ilerledikçe giderek
"dayılaşan" özel
korumalann yürüyüş
şekli, sağa sola bakışlan
insanda kuşku
uyandınyordu, ama bu
kadan da tahmin edilmi
yordu. Birkaç gün önce,
18 yaşındaki bir kızın
başma gelenlere ülkenin
en büyük sabah gazetesi
geniş yer verince
kıyamet koptu. Meğer
ne kadar çok insan
varmış
STOCKHOLMkıyıda
köşede
dayak
yedikten
sonra
evine
kapanıp
unutmaya
çalışan! Hepsi birden
telefona sanldı, faksa
koştu, mektup yazdı ve
başlanndan geçenleri
anlattı. 18 yaşındaki kız,
gece otobüs beklerken
duraktaki koruma
görevlilerine laf attı
diye yakalanıp bir odaya
götürülmüş. Kızın laf
atmadığını defalarca
belirten bir rahibenin
sözlerine yarma
korumalar kulak
asmamışlar. Kızı
soymuşlar, suryenini
bile çıkarmışlar ve
üstelik. kim olduğu
bilinmeyen sivil bir kişi
kızın sutyenini
parmağında çevirerek
odada "şeref turu"
atmış. Daha sonra gelen
polisler, kızı karakola
götürûp bir hücreye
firlatmışlar. Bir süre
sonra giysilerini içeri
atmışlar. Epey sonra da
sutyen gelmiş,
u
Kimin
bu" diye sıntarak soran
bir adamın elinde.
Kızcağız serbest
bırakılınca şikâyette
bulunmak istemiş,
kapıyı yüzüne
kapatmışlar. Ertesi gün
gelip yazılı basvuruda
bulunmaya kalkmış,
almamışlar. Her neyse.
Çok kısaca özetlediğim
bu olayın
yayvmlanmasının
ardından peş peşe içini
döken kişiler, çok farklı
bir lsveç'ten örnekleT
verdiler. Gözaltına
alımnca iz kalmasın
diye yalnızca dizlerine
ve böbreklerine vurulan
genç; üç küçük çocukla
kuyrukta bekleyemediği
için abonman kartmı
şöyle uzaktan gösterip
metro peronuna giren
kara tenli adamın
yerlerde süreklenerek ve
kelepçelenerek
götüriilmesi;
çocuklannın belki
yaşamboyu
unutmayacaklan bir
dehşete düşmeleri;
işinden evine dönerken
metroda uyuklayan orta
yaşlı adamın iki çam
yarması
GÜRHAN
UÇKAN
koruma
tarafından
un torbası
gibi
kaldınlıp
perona
kafa üstü
fırlatılması...
Pek çok olayın ortak
yanı, saldınya
uğrayanlann yabancı ya
da yabancı görünüşlü
olmalan. Burada doğup
büyümüş olan, ancak
anne babasımn
kökeninden ötürü tipik
sanşın olmayan kişiler
de polisin ve
korumalann gözünde
"kara kafa", "zenci",
"Tatar" -evet,
bir sövgü sözcügü
olarak kullanıyorlar
bunu- görülüyorlar.
Işin bir başka
düşündürücü yanı da,
yasalara aykın davranan
polislerin çok azının
hakkında soruşrurma
açılması ve bunlardan
yine çok çok azının
cezalandmlması.
Karakolda
htrpalanmış, polis
minibüsünde üzerine
oturulmuş ve coplanmış
kişilerin içinde belkide
en büyük yarayı,
tecavüzcülerin
neredeyse düpedüz
dokunulmazhğa
sahip olmalan yapıyor.
Bu son olaylar, bu
konuda bir kez daha
genel bir tartışma
başlattı. Bu iyi bir şey,
ama bakalım somut bir
sonuca vanlacak mı?
Bundan pek emin
değiliz.
Yüreğimizden
bir parça koptu,
LUTFU
ÖZALATmıızı
yitirdik...
TRT Ankara Televizyonu
Çocuk ve Gençlik Programları
Müdürlüğü'nden Arkadaşlan
VEFAT VE BAŞSAGLIGI
Çalışma arkadaşımız
NECDET
ani bir kalp krizi sonucu kaybettik.
Ailesinin ve dostlannın bu beklenmedik
acısını paylaşır, başsağhğı dileriz.
CUMHURİYET ÇALIŞANLARI
Trenle KAPADOKYA 6-11 Nisan
Zelve, Göreme, Uçhisar, Ürgüp, Derinkuyu, Ihlara
Vadisi, Kaymaklı, Kayseri ve Erciyes.
Y.P. 45.000.000.- TL.
Pamphilya ANTALYA 6-12 Nisan
Saklıkent, Kurşunlu, Düden, Perge, Aspendos,
Termessos, Phaselis, Olympos, Karain Mağarası,
Köprülü Kanyon.
Y.P. 48.000.000.-TL.
AGM TURÎZM Tel: 0216 418 04 72/73
Rüştiye Sok. 32/2 Kmltopruk-tSTANBUL
VEFAT ve BAŞSAĞLIĞI
Odamız 3. Dönem (1976-1977)
Başkanı ve ülkemizde çevre bilincinin
kurumsallaşmasının mimarlanndan,
saygm insan, değerli bılım adamı
Sn. Prof. Dr.
MUZAFFER
EVİRGEN'İ
yitirdik. Ailesinin ve yakınlannın
acısmı paylaşıyor,
Jeoloji camıasına başsağhğı diliyoruz.
TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası
Yöoetim Kunılu
ALACA ASLİYE HUKUK HÂKtMLİĞİ
Sayı: 1995/276
Mahkememızde görülen davacılar Davut Şahin ve
Erol Şahin'in davahlar Gülüşşahin, lzzet Hoşafcı ve Faz-
lı Hoşafcı aleyhine açtığı tapu iptali tescıl davasının
mahkememızce venlen 20.11.1997 tarih ve 1995/276 E,
1997/281 sayılı karan ile davanm kabulüne karar venl-
miş, dava konusu Alaca Sansüleyman köyünün 105 ada
70 nolu parsel ile 107 ada 50 nolu parselin Mustafa oğ-
lu Ali Şahin adına kayıtlı olan tapunun iptali ile davacı-
lar Davut ve Erol Şahin adına eşıt hısseli olarak tapuya
kayıt ve tescıline karar verilmış olup, davahlar Alaca Sa-
nsüleyman köyünden Jzzet Hoşafcı ve Fazlı Hoşafcı'ya
karar ilanen teblig yerine kaım olmak üzere teblığine,
yasal süresinde temyiz edılmedığinde karann kesınleşe-
ceği hususu tebliğ olunur. Basın: 8307
T.C.
MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI
DOĞAN ÇANKU
ETÜT
ÖZEL MÜZİK EĞİTİM MERKEZİ
M.Û. EĞİTİM FAKÜLTESt
MÜZİK EĞİTİM BÖLÜMÜ
I.T.Ü. TÛRK MÜZİĞI BÖLÜMÜ
GİRİŞ SINAVLARINA HAZ1RLIK KURSLARI İÇİN
KAYITLARIMIZ BAŞLAMIŞTIR.
KlasıkGıtar-Pıyano-Keman-Kontrabas-Şan-Nota-Solfe)
Tel: (0216) 327 59 36 - 327 59 37
StLtVRİ ASIİYE HUKUKHÂKÎMLİĞİ'NDEN
DosyaNo 1995'364
Davacı Münun Öıs vekıli Av K.. öner Atay tarafından açılan ga-
iplik davasmdan dolayı: Davacı vekıli tarafından mahkememıze ve-
nlen 27.6.1995 tarıhh dava düekçesı ile Silivn Kadıköy halkmdan
1324 d.'lu Vaşar ve Pembe'den olma Salıh Barman'm bundan 50-
60 yıl önce köyden aynldığı \e bir daha dönmedığı. o tanhten bu
yana kendısınden haber alınamadığı ve tüm aramalara tağmen bulu-
namadığı, bu nedenle Salıh Bannan'ın gaıplığıne karar venlmesıni
talep etmış olmakla adı geçeni tanıyan ve bılenlerin 4 ay içinde mah-
kememıze müracaat etmelen ılan olunur Basın: 12983
FATÎH BİRİNCt ASLİYE HUKUK
HAKtMLtĞİ'NDEN
Sayı: 1996/524
Davacı Hamdullah Mehmet Çelebi tarafından davalı
Güllüzar Çelebi aleyhine açılan boşanma davasında:
Hacı Kadın Cad. Mercan Balık Sok. Zümrüt Apt. No:
32 D: 3 Koca M. Paşa - tst. adresine davalıya teblıgat ya-
pılamamış. zabıta manfetı ile de yeni adresinın tespiti
mümkün olamamış, bu suretle davalı Güllüzar Çelebi'ye
dava dılekçesinin ilanen teblığine, yargılamanın 28.4.
1998 saat 10.00'da yapılmasına karar venldiğınden mu-
hatabm bızzat mahkememizde hazır bulunması veya
kendisıni kanuni bir vekille temsıl ettırmesı, gelmedıği
takdirde HUMK. 213/2. maddesi gereğınce gıyabında
devam olunacağı, dava dilekçesinın tebliği yerine kaim
ohnak üzere ilan olunur. 20.3.1998 Basın: 12892
BAKIRKÖY 5. SULH HUKUK
HÂKİMLİĞİ'NDEN
Esas No: 1998,163 / Karar No: 1998/163
Davacı Hayriye Türkan Ecım vekili Av. Aysun Gürte-
kin tarafindan küçük Aslı Hande lyığıyim'e vasi tayıni
açılan davanın mahkememızde yapılan açık yargılaması
sonunda; Da\anın kabulü ile anne ve babasımn ölümle-
n nedenı ile halen velayet altrnda bulunmayan Bursa ili
Yıldınm ilçesı Yenimahalle cilt 0040, kütük sıra 0347'de
nüfusa kayıtlı ve halen Ataköy 1. Kısım C 33 Blok D: 12
Bakırköy adresinde ikamet eden Haluk ve Besune Gü-
zin kızı 23.3.1983 doğumlu Aslı Hande tyıgiyım'in ve-
sayet altına alınmasvna ve kendısıne halen Istanbul Be-
yoğlu ilçesı Emekyemez Mahallesi cilt 011/09, sayfa 02
ve kütük sıra no: 649'da nüfusa kayıtlı halen aynı yerde
ikamet eden baba yönünden büyükannesi Şefik kızı
18.1.1931 doğumlu Hayriye Türkan Ecım'in TMK'nun
354. maddesi gereğince vası olarak nasp ve tayinine,
6.3.1998 tarihlı oturumda karar venlmtştir. Jlan olunur.
20.3.1998 Basın: 12955
Club Resort
ATLANTIS
çünkü:
TANRILAR CENNETTE TATİL YAPAR
. 1.SINIF TATİL KÖYÜ
Zengin açık büfe, limitsiz şarap,
sıcak-soğuk klima, her türlü spor aktivitesi,
özel programh çocuk kulübü,
olağanüstü gece eğlenceleri
Farkı, siz de
yaşaym!
Neptün Village Sığacık - tZMÎR Tel.: 745 74 55 - 56 - 57
bayram için rezervasyon gereklidir.
6 gün 5 gece
T.P. 35.000.000.-TL.
Nüfus cüzdarumı kaybettim hükümsüzdür.
StBEL AKŞAHtN
tNÖNÜ ÜNtVERSİTESt REKTÖRLÜĞÜ'NDEN
1. Üniversitemiz Tıp Fakültesi'nde ıstihdam edilmek üzere doçent alınacaktu
2. Kanuni şartlan haiz adaylann ilanımızın yayınlandığı tanhten itibaren en geç 15
gün içerisınde üniversitemiz rektörlüğüne bİ2zat veya posta ile (postadakı gecikmeler
dıkkate almmayacaktır) başvurmalan gerekmektedir.
Basvııru için gerekH bdgekr:
- 2547 sayılı kanunun 25. maddesinde belirtilen şartlan haiz olmak.
- Aynı dalda doçentlik unvanı almış ohnak.
- Başvurduklan anabilim dalını belirten dilekçe, doçentlik belgesı, özgeçmişleri, bi-
limsel çalışma yayınlannı kapsayan eserlerden 4 takım, nüfus cüzdan sureti ve 2 adet
fotoğraf.
Fakültesi Bölümü Anabilim Dalı Uovam Derecesi \dcd
Tıp Fak Dahıli Tıp Bıl Farmakoloji Doçent 1 1
Not: Tıbbi Farmakoloji ve Toksikoloji Bilim Dalında doçentlik unvanı almş olraak.
Basın: 13051