Katalog

Cumhuriyet îmtiyaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yaym Yönetmeni: Orhan Erinç • Genel Yayın Koordınatörü: HikmetÇe- tinkaya • Yazıışlen Müduru tbrahim Yıldız • Sorumlu Müdür Fikret tlldz % Haber Merkezi Müdürü: Hakan Kara • Göreel Yönetmen: Fikret Eser Dış Haberler Şinasi Danışoğlu # tstıhbarat Ceııgiz YıMınm • Ekonomı Mehmet Saraç # Kültür Handan Şenköken 9 Spor Abdiilkadir Yücebnan • Makaleler Sami Karaören • Düzehme Abdullah Yaacı»Fotoğraf Erdoğan Köseoğju •Bılgı-Belge Edib«Buğra<lYurtHaberlen Mehmet Faraç Yayın Kurulu ilhan Selçuk (Başkan). Orhan Erinç, Oktay Kurtböke. Hikmet Çetinkaya, Şiikran Soner, Ergun Balcı, tbrahim Yıldız. Orhan Bursall, Mustafa Balbav Hakan Kara. Ankara Temsılcisi Mustafa Balbay Atatiirk Bulvan No: 125,Kat:4,Bakanlıklar-AnkaraTel 4195020(7hat). Faks: 4195027 • tzmır Temsılcisi. Serdar Kızık, H Ziya Blv. 1352 S. 2/3 Tel 4411220, Faks 4419117«Adana Temsilcisi ÇetinYiğenoğlu, lnönüCd 119S.No:l Katl. Tel 363 12 11, Faks. 363 12 15 Müessese Müdüıü Üstûn Akmen O Koordınator: Ahmet Korulsan • Muhasebe Bfflent Yener^Idare Hüseyin GGrer • lşleöne Önder ÇeUk • Bıigı- tşlem Nail İnal • Bılgısayar Sistem Mürihet Çiler • Satış FazOet Kıiza MEDYA C: • Yönetım Kunılu Başkanı - Genel Mudür Gülbln Erduran • Koordınator Reh« Işıtman # Genel Müdur Yardınıcısı. SevdaÇoban Tel 514 07 53 - 513 95 80-513 84«V61, Faks. 5138463 YayımUyan ve Basan: Yenı Gûn Haber Ajansı, Bastn ve Yayıncıhk A.Ş Türicocağı Cad- 39/41 Cagaloglu 34334 lst PK 246 lslanbul Tel (0'212) 512 05 05 (20 hat) Faks- (0(212) 513 85 95 29MART1998 İmsak: 5.18 Güneş: 6.47 Öğle: 13.16 Ikindi: 16.45 Akşam: 19.32 Yatsı: 20.55 Sinema çalışmaları • Haber Merkezi - Yönetmen Yavuz Özkan'ın sahibi olduğu Z-l Film Atölyesi'nde senaryo, diyalog yazarlığt, oyunculuk ve sinematografı çalışmalan başlıyor. Yerli hocalann yanı sıra Amerika, Macaristan, Polonya, Ingiltere ve Fransa'dan gelecek hocalarla sürdüriilecek olan çahşmalar 20 Nisan'da başlayacak. Isteyenler temel konunun yanı sıra fotoğraf, sinema kuramlan, film grameri, 35 mm montaj, video montaj ve reklam konulu seminerlerin birisinden seçmeli olarak yararlanabilecek. Obur ineklep oldu • CH1CAGO(AA)- ABD'nin Olimpia kentindeki bir çiftlikte, bir ineğin otomatik yem makinesinin borusunu kırması sonucunda, 32 ineğin bulunduğu bölüme dolan tonlarca yemi yiyen inekler çatlayarak öldû. tneklerin çoİc fazla yem yemesinin, kimyasal zincir reaksiyonu yaparak, çok fazla asit üretimine yol açtığını belirten veterinerler, ineklerin acı çekerek öldüklerini söylediler. Tanesi 45 bin dolar değerindeki Holstein ineklerinin ölmesi nedeniyle, çiftliğin iflas ettiği belirtiliyor. Adıyaman'da New York'ta satışa çıkan 4 tarihi eserden biri Divriği Ulu Camii'nin 'Hünkâr Mahfili'nin parçası Ahşap Dîvriği'den çahndıVakıflar ambanndan çalındığı belirlenen 13. yüzyıl Mengücüklü Beyliği sanat eserlerinden biri olan Ulu Cami'ye ait parçanın geri getirilmesi için Kültür Bakanlığı harekete geçti. ÖZGENACAR ANKARA - New York'ta cuma gü- nü satışa çıkan Anadolu kökenli eser- lerden birinin, Sıvas-Divriği'deki Ulu Cami'nin "Hünkar MahfiH"nin ah- şap parçalanndan biri olduğu ve Va- kıflar ambanndan çalındığı saptandı. 13. yy'da yapılmış ender sayıdaki "Mengücüklü BeyKği'' sanat eserle- rinden biri olan Ulu Cami'ye ait bu par- çanm geri getirilmesi konusunda Kül- tür Bakanlığı'nca gerekli girişim ya- pıldı. Cuma günü Cumhuriyet'te, New York'ta düzenlenen "Üçüncü Ulusla- rarası Asya Sanat FuarTnda Anado- lu kökenli dört parça tarihi eserin sa- tışa çıknğmı duyurmamız üzerine Anıt- lar ve Mûzeler Genel Müdürlüğü ile birlikte bazı müzeler konuyu incele- meye aldılar. Ankara Etnoğrafya Mü- zesi Müdürü Şahin Dayan, bu eserler arasında ahşap olan parçayı tanıdı ve dunımu Genel Müdürlüğe bildirdi. Iki parçaya aynlmış, onanm gör- müş, ceviz ağacından yapılmış ve üze- rinde özgün boyalanndan kalıntılar bulunan. 39.5 cm çapındakı bu değer- li eseri Londra'da bir antika galerisi- nin sahibi olan Oliver Hoare Nevv York'taki fuarda satışa çıkarmıştı. Tûrk antikacı ve koleksiyonculann çok iyi tanıdığı Hoare, Ayşegü) Nadir Tedmer'in erkek arkadaşı idi. Prens Charksın Türkiye'ye tatilinde reh- berliğini yapmış olan Hoare, daha son- ra Lady Diana'nın kendisine telefon- la aşk ilan ettigini doğrulamıştı. Hoare'un adı. Bursa "Osmanlı EvTnden 1993'te çalman ve Lond- ra'da satışa çıkanldığmı saptamamız- dan sonra Türkiye'ye geri getirilen iki tombak kandil olaymın sanıklannın ifadelerinde de Ayşegül Nadir Tecimer ile birlikte geçmişti. Londra ve New York'taki telefonlanndan Oliver Ho- are'a ulaşma olanağı bulamadık. Divriği'de Mengücüklü Beyi Şehin- şah bin Süleyman'ın torunu Ahmet Şah ile eşi Şehinşah Adfl Melike Tu- ran Melik tarafından 1228-29 yıllan arasında yaptınlan Ulu Cami ve Şifa Yurdu'nun kapısında, kendisininki ile birlikte Selçuklu Sultam'nın da adı ve simgesi bulunmaktadır. Vakıflar dergisindeki bir makale- sinde bir kanıt niteliğindeki eserin fo- toğrafını yayımlayan Yılmaz Örge, Hoare'un bir açıklamasında belirttiği "özgün çok renkli boya kalıntilannı'" şu sözkrle doğruluyor. "Panoiarm çoğunda nefti yeşfl. aşı bo- yası, kırmızı veya beyaz boya izleri kal- mıştır. Birpanodaise ortadakimüşeb- bek işleme ile kare şeklindeki pano- nun köşe boşluklannıdolduranve nef- ti yeşil üzerine beyaz boya ile çizflmiş rumili köşe motifkri görülmektedir. Biz bu boyalan da devrinin habrası olarak kabul etmek temayülündeyiz." Örge, makalesinde caminin "Hün- • ADIYAMAN(AA)- Adıyaman ve çevresinde önceki gece saat 02.29'da Richter ölçeğiyle 4.4 olarak belirlenen bir deprem meydana geldi. Kandilli Rasathanesi'nden yapılan açıklamaya göre merkez üssü Adıyaman'ın kuzeyi olduğu tespit edilen deprem, Şanlıurfa, Malatya ve Elazığ'da da hissedildi. Depremde can ve mal kaybı olmadı. MARS GLOBAL SURVEYOR'DAN DETAYLI FOTOĞRAFLAR Mars'ın sırlan çözülüyor CHICAGO(AA)-Yir- mi yıl önce Viking 1 adlı uzay aracı tarafindan gön- derilen Mars fotoğrafla- nnda saptanan insan yü- zünü simgeleyen rölyefin svrnnm önümüzdeki hafta çözüleceği açıklandı. Nasa Jet Propulsion la- boratuvan tarafindan ya- pılan açıklamada. Mars Global Surveyoraracınm, yörüngesinde alçaldığı ve her 8 günde bir insan yü- zü imajının bulunduğu "Cydonia"bölgesini tara- yacağı belirtildi. Açıkla- mada, Mars aracında bulu- nan kamera ile imajın ya- kalanmasına, yüzde 30 ile 50 arasında şans verildiği belirtildi. 1976 yılmda Viking 1 aracı tarafindan tespit edi- len fotoğraflann. 1.873 ki- lometreden ahndığı hatır- latılan açıklamada. bu de- fa fotoğraflann hem daha yakından hem de daha güç- İü bir kamera ile tespit edi- leceği ifade edildi. Mars^a yeni araç Bu arada Mars gezege- nine gönderilen Mars Glo- bal Surveyor'un gönder- diği son fotoğraflarda, dev nehir yataklan tespit eden bilim adamlan, Mars'ın 4 yılda yüzde 1400 oramnda zamlandı Cep telefonu cep deldi ANKARA(AA)-Türkiye'de çok büyük ilgi gören ve kullanımı kısa sürede yay- gınlaşan cep telefonuyla konuşmanın be- deli, 4 yılda yüzde 1400 oranında zam- landı. 1994 yılında hizmete girdiğinde 9 saniyesi 850 lira olan cep telefonu görüş- me ücreti, 20 Aralık 1997 tarihinde yapı- lan son zatnla 8 bin liraya çıktı. Türk Telekom, cep telefonuyla konuş- ma ücretine, söz konusu süre içerisinde 18 defa zam yaparken, ücretlendirmeye esas kontör süresini de kısalttı. Başlangıç- ta 9 saniye olan kontör süresi, önce 8'e, daha sonra 6'ya indirildi. Böylece, cep te- lefonuyla görüşme ücreti hem kontör sü- rcsinin kısaltüması hem de bir kontör kar- şılığı alınan ücretin artınlması suretiyle katmerli zam görmüş oldu. Telefonda "sabithizmet ücreti" adı al- tında başlatılan uygulamayla abonelerin büyük tepkisini toplayan Türk Telekom, cep telefonu tesis ücretlerine de son 4 yıl- da yüzde 321 oranında zam yaptı. Cep te- lefonlan hizmete girdiğinde 6 milyon li- ra olan tesis ücreti, son zamla 25 milyon 300 bin liraya yükseldi. miryarlarcayıl önce bir za- manlar, sulak, yeşillik ve belki de cıvıl cıvıl yaşam dolu olduğunu ileri sürü- yorlar. Mars Global Surve- yor'un şu anda kullandığı kamerayı yapan ve yöne- ten şirketin sahibi Dr. Mk- hael Malin, gelen fotoğ- raflardaki ilginç detaylara dikkatleri çekerek. Mars'ın yüzeyindeki derin nehir yataklan görüntüsünün, su- dan başka hiç bir alterna- tif ile gerçekleşmeyeceği- ni ifade etti. Mars Global SurveyoT tarafindan gönderilen son fotoğraflarda. su yataklan- nın yanısıra, kırmızı geze- gende buz bölgelerinin bu- lunduğuna dikkat çekili- yor. 3 Ocak I999'da Mars'a gitmek üzere firla- tılacak "Mars Polar Lan- der", o zamana kadar Mars Global Surveyor taraftn- dan yapılacak olan harita çalışmalanndan sonra. en ilginç ve kolay araştırma yapılabilecek bir bölgeye indirilecek. Vialli ve kuklası ttaKan futbolcu Giarüuca VıaUi, futbolsev^rterin yakından tanıdığı biri Halen tngiliz Chelsea takımında o> uncu-teknik direktör olarak görev yapan ünlü futbolcu, dün taraftarlarca yapünlan kuklasıyla taruşrı. Bugün Coca Cola Kupası fûıaünde Middlesbrough ile karşılaşacak olan Chelsea'nın ası gazetecilere kuklasıyla poz verirken neşeliydi. kar ManfBi'' bölümündeki bu parça- nın korunmak amacıyla bazı başka parçalar ile birlikte Vakıf ambanna alındığını belirtmekte, daireli altı pa- nonun hilal içinde düzgünboşluklar ol- duğu ve "müşebbek olarak işlenmiş daireler içinde palmedi kompozisy on- lar" bulunduğunu yazmaktadır. Olay hakkında bilgisine başvurdu- ğumuz Divriği Kaymakamı HasanÖz- >iğit "Ulu Cami 14 Nisan 1997'de so- >ıddu. Bu soygunu > apanlar yakalan- madı. Ancak soygunda çalınan bazı eserler ola>dan bir gün sonra Ziraat Bankaabahçesinebırakılmış olarakbu- lundu. Çalman eserler arasında sözü- nü ettiğuüzahşapparçayoktu.Bu par- ça daha önce alınmış olmah" dedi. Ger- çekten. söz konusu eser, 2. Dünya Sa- vaşı'ndan sonrakorunmak amacıyla Va- kıf ambanna ahnmıştı. Soygunlar önlenemiyor Bu arada DıvnğTdeki son soygun- da çalınan Osmanlı ve Selçuklu döne- minden 2 bayrak ve sancak, 1 adet ba- kır cezve, 1 bakır maşrapa, 2 bakır ve 2 bronz şamdan, beş bronz bayrak ale- mi, Arapça yazıh bir kumaş levha ha- len kayıptır. Ele geçirilenler ise 5 bronz bayrak alemi, 1 bakır cezve, 1 bakır maşraba, 1 bakır yıldız ve tarihsel ni- teliği olmayan bir seccadedir. Şu an- da Divriği'de bir başka camiden çalı- nan halılar ile ilgili birolayın sanıkla- nnın yargılanmalan da sürüyor. Vakıflar Genel Müdürlüğü, kendi deposundan çalınan kendi eserinin pe- şine düşmezken Anıtlar ve Müzeler Genel Müdürlüğü gereken çalışmala- n başlattı. Genel Müdür Ender Varin- lioğlu'nun aktardığı veriler üzerine Kültür Bakanı istemihanTalay.derhal New York Başkonsolosu FuatTantay'ı arayıp "her türlü girişimin yapuarak bu eserin geri alınmasınr istedi. Geçen 22 Şubat'ta Aksaray Ulu Ca- mii'nden de bir Selçuklu ahşap mim- ber kapısı ile birlikte yan alınlıklardan iki adet sekizgen panonun çahndığını ve eserler ile sanıklann ele geçirileme- diğini duyurmuştuk. Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün korumasma ve bakı- mına emanet edilmiş bu ata yadigân eserlere ilişkin soygun ve yağma olay- lannı önlemede, kaçınlan eserlerin ge- ri getirilmesinde herhangi bir çalışma yapılmadığı ve soygunculann da bun- dan cesaret aldıklan anlaşılıyor. SAK ÜSTÜNDE MÜJDATGEZEN Beni güldürenler Anneannem tatlı kadındı. Pencerenin önüne oturur geleni geçeni izler, kendi kendine yorumlar yapardı. En çok bildiği şey ise hangi cemrenin ne zaman düşeceği idi. Bildiği tek bilrnece vardı. Onu her cemre düşüşünde bana sorardr. "Üç b/raderier, kevakipzadeler; biri havaya, birideryaya, biriyûz sürer, hakipayeye... Bil bakalım bu nedir?" Ben üç yaşımdan beri aynı bilmecenin yanrtını gene ondan duyduğumdan hemen "Cemre" derdim. Ama cemrenin de ne olduğunu bilmezdim. Hâlâ da bilmem. Çünkü bilinecek bir yanı yok. Eski Istanbullu kocakanlann işi gücü yok, boyuna kulaktan kulağa böyle şeyler uydurup dururiardı. Istanbul'a kar yağdı mı kış geldi, baharlar açtı mı yaz geliyor demekti. Ama o sırada Erzurum'da kar kıyamet yollar kapanmış, köylere altı aydır ulaşılamıyor. Olsun, onlann bundan haberi olmazdı. Hele üçüncü cemre de düştü müydü, artık kar tutmazdı. Oysa doğuda, değil üçüncü cemre, hepsi düştükten aylar sonra, hâlâ kapalı köy yollan olduğundan habersiz yaşar dururiardı. Uydurduklan, salt bu üç biraderlerle de bitmezdi. Akıllanna her geleni olmuş bir şeymiş gibi anlatırlardı. Anneannem bu uyduaıkçulann başında gelenlerdendi. Kimse dinlemedigi için de en saf beni bulur, bana anlatırdı. "Deden Midilli gemısinde şehit düştü, sen o zaman dünyada yoktun daha." Hemalde yoktum anneanne... Koluna girer onu tuvalete götürürdüm. "Torunlann da senin koluna girer inşallah" diye bana dua ederdi. Çok küçüktüm, bunun anlamını fark edemezdim... Kızım bir yıldır evli. Artık bunun anlamını bilebilirim. Tabii bu Elif'le eşinin organizasyonuna bağlı. Anlayacağınız, anneannem beni uydurmalanyla güldürür dururdu. Küçük yaşıma karşın ona gülerdim. Ama o bunlan güleyim diye söylemezdi. Kimbilir şimdi nerelerde? Belki de yeniden bir çiçek olup açtı anneannem, kimbilir?.. Nesin Vakfı jyi ki Aziz Ağabey hayatta değil. Olsaydı kıyamet Ikopmuştu. Geçenlerde Vakrf, Çatalca Kaymakamı, 1 doktor, 1 MEB görevlisi, 2 jandarma tarafindan denetime uğradı. Kız ögrencilerin odalanna girilerek özel eşyalanna el konuldu. Ali Nesin savcılığa suç duyurusunda bulundu. Çünkü orası özel mülk. Arama izni olmadan özel yerlere girilemez. Kaymakam dahil hepsi suç işledi. İyi ki Aziz Ağabey orada değildi. Onu vakrfta gömerken idare binasına gelen albayın gözlerinin dolduğunu anımsıyorum. Aslında bu teftiş ve baskınlar gerici vakrflan hedef alarak planlanmıştı. Bunlardan biri de demek ki Nesin Vakfı imiş. Ey bu işi yapanlar! Size neremizle gülelim? Şimdi tam fidan dikme zamanı. 348 80 72-73 Yaşam Nedir? Kuşkusuz her canlıya göre değişen bir kavram, yaşam. Hayvanlann ve bitkilerin nasıl bir betimleme yapacağını bilmiyorum. Ama insanlar için üç aşağı beş yukan bir tarif yapabiliriz. Benim tahminime göre altı miryar yaşam tarifi var. Çünkü herkesin yaşama bakışı ve onu algılayışı farklı. Aynı görüşü paylaşan, aynı kulüpte, aynı çatı altında birleşen insanlann yaşamlan da farklı. Hatta aynı evin içinde aynı yatağı paylaşan iki insanın bile yaşamı ve onu tariflemesi farklı. Bu nedenle dünya nüfusu kadar yaşam tarifi var. Uzağa gitmeye gerek yok. Eşimin yaşama bakışı benden, benim bakışım çocuğumdan farklı. O zaman ben, yalnızca kendi bakışımı anlatabilirim. Ve hiç kimse bunu benftnle paylaşmak zorunda değildir... Yaşam nedir? Doğumla ölüm arasında geçen süreye genellikle bu ad veriliyor. Ama o arada neler oluyor? Onemli olan burası... Ben arkamdan, "Odun geldi odun g'ttti" dedirtmek istemem. "Toplumuna hiçbir şey vermedi, bu konuda çabası bile olmadı" dedirtmek istemem. "Yaramaz adamdı, boşver" dedirtmek üderler ne yapmalı? Bence artık bu eskimiş liderierie bu ülke bir yere varamaz. Hepsi birer meslek bulup politikadan aynlmalılar. Hepsinin de işleri hazır aslında. Pekâlâ, Erbakan: imam, Çiller Pansiyoncu, Cindoruk: Avukat, Yılmaz: Fedai, Ecevit Memur, Baykal: Öğretim üyesi olarak çalışabilir... Belki çok daha yararlı olurlar ülkeye. Ben kendimi bildim bileli memleketi bu insanlar yönetiyor ve bir milim ilerlediğimiz yok yahu. Bırakın, insanlara yol açın. Biliyoruz, siyaset adamı kolay yetişmiyor, ama yetişenleri de görüyoruzyani... Benden betki yüz yaş büyüktü. Hadi şurta otuz yaş diyelim. Ama en iyi arkadaşlanmdan biriydi. Mustafa'nın annesiydi. Ağabeyi, ünlü bestekâr Selahattin Pınar'dı. Kızkardeşi, ünlü oyuncu Melahat Içli. O da bir zamanlar tiyatroculuk yapmıştı. Ama benimle olan arkadaşlığı. oğlu AJabora'dan kaynaklanırdı. Çünkü bTz iki bekâr delikanlı, Hayat'ı da -yani onu da- aramıza alır, masayı kurar, gülmekten kınlırdık. Hayat, tam bir arkadaş anne idi. Hem Mustafa'ya hem bana. Onu o kadar severdim ki, cenazesinde caminin karşısmdaki eczaneden bir sakinleştirici almak zorunda kaldım. Herkes bunu benim klasik evhamlılığıma verdi, istemem. "Tembeldi, üretken değildi" dedirtmek istemem. "Kötüydü" dedirtmek istemem. "Devletle çok iyiydi arası" dedirtmek istemem. (Tabii bu devletle) "Her devrin adamıydı" dedirtmek istemem. "Kusursuzdu" dedirtmek istemem. "Eşitlikten söz etmezdi" dedirtmek istemem. Daha pek çok şey dedirtmek istemem... Yaşama biraz Nasrettin Hoca, az biraz Karagöz, biraz da Bektaşi gibi bakanm. İnsanlann ellerinde silahlarla abuk sabuk nedenler için birbirierini öldürmelerini bir türlü anlayamam. Banşı sever, ona dokunmak isterim. Çünkü savaş el yakar, dokunamazsınız... Bir kumaşın üzerine yıldızlar koyup, başkalannı ırkçı yaklaşımlana dışlayıp, salt çıkarlar uğruna kurulan birlikleri sevmem. Neden böyle yaptıklannı da bir türlü anlayamam. Yoksa ben başka bir gezegende mi yaşıyorum diye düşünür dururum... Anlayacağınız dostlanm, ben yaşam nedir dendiğinde ilk olarak bunlan söylerim. Belki söylenecek daha pek çok şey vardır. Onlan da siz söylersiniz olur biter. GS'li Emre Bu genci ümitle izliyorum. Antrenmana trenle gidip geliyormuş. İnşallah çok yakında bir Porsche alıp ağabeyleri gibi olmaz. Yeni yetişen gençlere hangi dalda olursa olsun, yardımcı olmamız gerekir. Çünkü bu toplumda iyi ve olumlu şeyler o denli az ki... Emre şımarma, topunu oyna, iyi bir gence benziyorsun. Sana basan diliyorum. ama o davranışım Hayat'a olan sevgirnin iç belirtisi idi bence. Çünkü birçok şeyimi payiaştığım biriydi o. Esprisi, yaşama bakışı, candanlığı çok az kişide bulunur özelliklerdi. Birçok arkadaşımın annesi var. Ama ben Hayat'la arkadaştım. Çünkü o benimle arkadaş olmuştu. Son derece sevimliydi. Yaptığı espriler profesyonel anlamda olurdu. Biz Mustafa ile oyundan sonra kız arkadaşlanmızla gider sofraya otururduk. Nefis yemekter yapar, bizi beklerdi. Uyumuşsa uyanırdı. Bir gece oyundan sonra kız arkadaşlanmız olmadan geldik eve. Hayat uykudan uyandı ve yanımızda kirnseyi göremeyince, "A a, bu gece tatil mi?" dedi. Onu özlüyorum. Tiyatrocular... Geçmiş Dünya Tiyatrolar Gününüz kutlu olsun... MSM oyuncuları bugün 18.30'da oynuyorlar - MSM'de. Pazarın fıkrası Temel, Cemal'le dertleşiyormuş. Bir ara: - Cemal bu yaşima geldim hâlâ kaç yaşımda olduğumu bilemeyrum, demiş. Cemal nedenini sorunca da: - Çünkü her sene yaşım değişiyor, diye yanıtlamış. Baykal geçimsiz mi? Oldum olası bu sözü duyanm Deniz Baykal için: "Geçimsiz, huysuz, bölücü." Acaba bu gerçek mi? Ben sigara içmem, sigara içen dostlanm beni bu konuda zaman zaman geçimsizlikle suçlarlar. Hem yanımda sigara içerler, hem de ben neden içmiyorum diye sitem ederier. Bazen ipin ucunu kaçınp, "Sen de çok oldun yahu, içmiyorsun diye biz de mi içmeyeceğiz?" gibi abuk bir savunma ile yakariar kıç kadar odada sigaralannı. Ben de geçimsiz olur çıkanm gözlerinde, neden sigara içmiyorum diye. Acaba Baykal zaman zaman doğrulan söylediği için mi geçimsiz oluyor, yoksa gerçekten hatalı mı? Bilmiyorum ve hiçbir yorum yapmıyorum. Ama aklıma geldi işte, yazdım... Aziz Nesin llköğretim Okulu: Metin Oral: 5 milyon / Hakan Oral: 5 milyon / Balıkesir Çağdaş Eğitim Vakfı (BAÇEV): 25 milyon / Akgül Kar Çelen, Ismail Kar, Meryem Kar, Erdoğan Kar, Hasan Kar, Çiçek Kar. 100 milyon / Av. Hüseyin Öktem: 5 milyon / N. Fıliz Erdoğan: 20 milyon. Bağışlannız için teşekkür ederiz. Tiyatro ESEK 'Manda Adında BirAlık' adlı oyunlannı yann Karaca Tıyatro'da saat 21.00'de oynuyorlar. Bu gençleri izleyin. Kendileri yazıp kendileri yönetip, biletlerini kendileri satıp, yapımı kendileri üslenip bir yığın zoriuğa katlandıklan için ilan verecek paralan kalmıyor. Onlan destekleyelim. Türk tiyatrosu 27 Mart, Dünya Tiyatrolar Günü idi. Hepimiz, tüm tiyatrocular! O gün Türk tiyatrosu adına ne yaptık? MSM; Ismail Dümbüllü Ödülü'nün 18.'sini verdi ve bu yıl ilk kez düzenlediği yılın kadın oyuncusu ödülünü Zuhal Otcay'a sundu. Ulkenin birçok yerinde anma ve bildiri okuma matineleri yapıldı. Herkes oyunlan ücretsiz izledi. I.B. Şehir Tiyatrolan, yayımladığı bir bildiri ile ÖSS sınavına girecek olan oğrencilere 27-28-29 Mart günleri tüm oyunlannı ücretsiz olarak izletme karan aldı. Bu, öğrenciler için hem bir moral hem de Anadolu'da tiyatro izleme olanağı bulamayan gençlere nefis bir fırsat. Kutluyorum... Kadıköy Belediye Tiyatrosu inşaatı ise tüm hızıyla sürüyor. Önümüzdeki sezon sahnelerini açacak. Bu da iyi bir adım. Bir de oyun yazariannı yüreklendirirsek Türk tiyatrosunu güzel günler bekliyor demektir. En azından, iyimser olmakta ne zarar var?.. Çocuklar için: Sevgili arkadaşlar... İnsan üretmek için yaşar. Ve üretilen şeylerin içinde en önemli olanı gerçek olanıdır. Size bu hafta çok eski yıllarda gene sizler için yazmış olduğum "Üretmek" adlı şiirimi iletiyorum: "Sevgi üret I dostluk üret, iş üret I kardeşlik I makine I öykü I gülme üret I çiçek üret I tavşan üret I balık üret I ve en önemlisi, gerçek üret." Pazarlık ve duvarlık sözler Hırsızla yola çıkmışsan bileklerine antrenman yaptır... • Atatürkçü Düşünce Demeği Akşehir Şubesi 'llke' adı yayın organını ilk kez sundu. Yayın yaşamında başanlar diliyoruz. • Yeküv Eğitim Vakfı, Vasfı Rıza Zobu Ödülü'nü genç sanatçı Tolga Çevik'e verdi. Hadi Çaman Tiyatrosu'nda Küheylan oyunundaki başanlı çalışması sanatçıya ödül getirdi. Kutluyoruz. • Bosna- Sancak Derneği Mektup adlı bir dergi çıkanyor. Kutlanz. • Hüseyin Topçugil'in 'Gezgin Yürek' adlı şir kitabı çıktı. • Altay Çokaktaş, mektubunuza teşekkürter, çok şirin, sağ olun.