Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 22 ŞUBAT 1998 PAZAR
8 PAZAR YAZILARI
Odünsüz Melahat'm
Kanada serüvenleri .
TORONTO
ENGtN
AŞKEV
Yeşilköylü Melahat,Toronto'nun
kırsalhktan ve sıkıntılı bağnazlıktan
silkindiği 1970'lerde gelmişti
Toronto'ya. Uzun boylu ve son derece
çekici bir kadın olan Melahat, kadın-
erkek ilişkilerinde, us dışı
saplantılardan yakasını kurtaramayan
kendi toplumuyla kaynaşma olanağı
bulamadı. Türk demeğinin
toplantılanna katıldığı anlar, çağcıl ve
görgülü giysileriyle herkesi büyûlerdi.
Melahat'm ilginçliği, hem Ingilizceyi
hem Türkçeyi. bir entelektüel
kapsamında konuşmasıyla, sözûnü
dudaktan esirgemeyen cesur
yargılanyla epey ünlendi.
Erkek egemen kültürün, dinsel
safsatanın "ali kıran baş kesen"
olduğu çevTesinde, tarihsel,
ruhbilimsel ve toplumsal alıntılarla
uyurgezer TûrkJeri aydınlatmaya
çalışırdı. 30'unun ilkyazında olan
Melahat, özellikle kırsal Türkler
arasında "Korkunç Yenge" damgasını
yedi kısa zamanda. Istanbul
Üniversitesi'nde, Ingiliz edebiyatı
okumuştu. ama annesinden
kaynaklanan bir yetiyle moda
çizimcisi olarak yaşamını
kazanıyordu. Bekâr kadına hangi
dürbünlerle baktığı bilinen erkek
yurttaşlan, hanımlanndan
esirgedikleri iltifatlarla Yeşilköylü
Melahat'm incecik ve biçimli vûcudu
için hararetli planlar tasarladıysalar da
girişimcilerin hepsi avucunu yalamak
zorunda kaldı. Reddedilmişliğin
ezikliğiyle, namus. ahlak ve düzey
konusunda "velud" tartışmalar açan
baylar, Melahat'ın dedikodusuyla
uğraştılar.Yakışıklı Kanadalılarla olan
özgür ilişkileriyle, çifte standart
saynsı olan kendi toplumunda
'gevşek" adıyla tanımlanmaya
başlayan Melahat, abartılmış
yakıştırmalarla hiç de hak etmediği
bir kimliğe büründürûldü.
Dedikodudan yılan bir kadın olmadığı
için başkaldınnın. kadın onurunun ve
aydınlığın savunmasmı üstlendi hep.
Moda derneklerinde, kadın
örgütlerinde ve eylemci kuruluşlarda.
özellikle içtenlikle sevdiği
Türkiye'nin gerçek yûzünü sunmaya
çabalardı. Seçim kampanyalannda,
Kanada'daki yaygın adet
doğrultusunda, beğendiği ilerici
adaylar için kapı kapı propaganda
yapardı. Geçen yıl Çffler'le
Erbakan'ın irtica rejiminin, laik
cumhuriyeti çökertme girişimi
dönemlerinde Kanada'da "Aydınlık
için karanlık" gösterileri yapılmasını
önerdiyse de gardrop-
Atatürkçüleri'nden destek görmedi.
Çok nadir de olsa, bazı Türklerin
"Yaşamın tadını çıkanyor" dediği
Melahat, boş lakırdılann ve
umursamazlığın döngüsünde ömür
tüketenlerin aksine kendi bireysel
evreninde, sürprizler üreten bir avuç
Türk'ten biriydi. Istanbul'daki Şişli ve
Maçka sokaklannı "tşte bizim
Türkiye'' diye yutturmak isteyen
çapsız bireylerin tersine bilgiyle,
sağduyu ve inançla kurduğu bağlarda
yurduna yönelen haksız yargılan
değiştirmeyi görev sayardı. Sessiz ve
derinden, ama dürüstlükle ve bilgiyle
etkin dostluklar kuran Melahat ödün
vermez, adsız elçilerimizden biriydi
uzaklarda.
Rio Karnavalı başladı Dünyamnen büyiikveengörkemli festivali
olan Rio Karnavalı dün başladı. Dansçı Ana
Paula dos Santos. Brezilya'nın Rio de Janeiro kentinin anahtanm kent yönetici-
lerinden teslim alarak karnavahn resmi açüışını yapü. Santos, "Şişman Kral" ile
biriikte Rio Karna\alı'nın biriş tarihi 25 şubata kadar kenti yönetecek. Dünvanın
dört yanından mih onlarca kişinin kabldığı karnaval süresince Rio sokaklan görkemli
gösterileresahne olacak. (Fotoğraf: Reuters)
Yitirilmiş zamanın
peşinde koşarken
VVASHINGTON
AZİZ
GÖKDEMİR
Ortalama Amenkalı otomobıl sürücüsü
kibardır. Sız hata yapsanız bile bağınp
çağırmaz, kornasının ümüğüne çökmez.
Kendiliğinden olan bir şey degil bu
elbette. Aıle terbıyesinın yanı sıra ıçınde
büyüdüğü sistemin de kibarlığıözendirici
olduğunu belirtmek gerek.
Kavşaklarda yol vermeye \ e nereden
nereye ne şartlarda dönülebileceğine dair
kesin kurallar. okullarda (>etersız de olsa)
sürücülük dersleri. çökertici trafık
cezalan ve genellikle rüşvet almayan
trafık polislen...
Bunlann hepsı olumlu bir tablo
oluşturmaya elverişlı bir tuval sağlıyor
topluma. Bu kibarlık ortalamasını büyük
şehirler aşağı çeke dursun, belediye
başkanıyla nalburun aynı kişi olabildiği
küçük kasabalarda nezaket endeksi tavanı
delip geçer. Türk usulü caddeyı geçmek
ıçın yolun ortasına kadar yürüyüp
beklerseniz. dört şendin birden durup
size yol verdiğine tanık olabılirsıniz.
(Zekâ düzeyinızden şüphe etseler de bu
arada gülümsemeyi de ihmal ermezler.)
Washington, tahmin edilebileceği üzere
bu tür hoşluklann sık yaşandığı yerlerden
bın değil. Öncelikle yapısal olarak
bakarsak, otoyol yoncaîannın haritada
spagettıyi andıran karmaşıklığı, yer
darlığı nedeniyle rampalann anayola
dahıl olma payı bırakmadan pat dıye
bitiştirilmesi, ınsana Pölyanna'lık etme
seçeneği tanımıyor pek. Buna başkentin
kudrete tapan felsefesinin yasama nüfuz
etmesmı ve herkesin her dakika
tabakhanede randevusu olduğu gerçeğini
eklerseniz parmaklan direksiyonu
sıkarken muşta takmışcasma beyaza
kesmiş Washingtonlulan anlamak daha
kolay olacaktır sanınm. Buraya ilk
yerleştiğim yıl işlek bir kavşakta sola
dönüş yapmak için beklerken bana
kırmızı yanmasının ardından karşı yöne
yeşil yanmasına kadar geçen bir saniyelik
sürede dönüş yapmadım diye arkamda
enfarktüs belirtilerine gark olan şişman
adamcağızı bunca zaman sonra hâlâ
hatırlıyorum. Beterin beteri, sanınm,
akşamlan iş çıkışında yaşanıyor. Yeşilde
sola dönen arabalar, kural gereği
döndükleri yönü kesen yaya geçidindeki
yayalara yol vermek zorundalar, çünkü
avnı anda yayalara da yeşil yanıyor.
Acelesi olan (ömeğin çocuğunu kreşten
vaktinde alamazsa geç kaldığı her dakika
için bir dolar ceza vermek durumunda
kalacak) bazı sürücülerin kendilerini fılm
setinde sanıp insanlann arasına ok gibi
dalması bu saatlerde sık görülen bir
durum. O kadar sık ki kendimi böyle bir
arabanın gazabından güç bela koruduğum
bir günün ertesınde başka bir yayaya aynı
kavşakta araba çarpıp hastanelik etti.
Insanın ıyiye de kötüye de eş kolaylıkta
uyum sağlayabilmek gibi tatsız bir
yetenegı var. Bu yazıyı yazarken kendime
ıtıraf etmek zorunda kaldım kı, beş yıl
önce kırmızıda sola dönmeyip dayak
yemeyi göze alan kişı ben değilım artık.
Araba kullanırken yayalara çıl yavrusu
gözüyle baktığım söylenemez gerçi, ama
o sevmedıgim VV'ashington sabırsızlığı
beynımde kurtanlmış bölgelerini
genışletıyor olmalı. Daha dün işe
gıderken metronun turnikesine doğru
önümde salına salına merdıven çıkan bir
kadını içimden "Yürüsene Allah'ın
cezası" dıye (hem de lngilizce!)
aylamamın başka ne tür bir açıklaması
o'labilir?
Geçiş, yoksa muzdan kanguru cumhuriyetine mi?Avustralya yazla biriikte yeni yıh,
sıcak ve yüklü bir politik
gündemle karşıladı. Geçen yıldan
sarkan ve gelecek ay senatoda
yeniden görüşülecek olan yerlilere
Toprak Hakkı Yasası bir kez daha
reddedilirse, erken seçimlere
gidilmesi kaçınılmaz olacak.
Bunun yanında son dönemde
yaşanan diğer iç ve dış gelişmeler,
kıtanın göreceli durgun yaşammı
oldukça hareketlendirmiş
dunımda. Önce Güney Asya
ülkelerinde ortaya çıkan ve uzun
süredir beklenen ekonomik krizin
Avustralya'yı nasıl etkileyeceği,
bu krizin en az zararla atlatmak ve
hatta yarar sağlamak için ne tür
önlemlerin alınacağı sorusuna
yanıtlar arandı. Derken,
cumhuriyet yönetimine geçiş
konusunu görüşmek amacıyla
oluşturulan Anayasal Kongre'nin
geçen hafta sonuçlanan oturumlan
ve kararlan ilgiyle izlendi.
Bugünlerde de ABD'nin Irak'a
saldın olasılığı ve Avustralya'nın
ABD'ye desteği, çeşitli
boyutlanyla kamuoyunda hareketli
biçimde tartışılmakta. 26 Ocak
1788 tarihinde, çoğunluğu
mahkûm olan beyazlann bu kıtaya
ayak basmalannın ardından
sayılan altıya ulaşan kolonilerin
bir federasyon çatısı altında
toplanması için 1 Ocak 1901
tarihine kadar bir yüz yıl
beklemek gerekmişti. Bu tarih
beyaz Avustralya tarihinin en
önemli dönüm noktalanndan birisi
olarak kabul edildi.
Koloni konumundan anayasal
monorşi sistemine geçilmesi
Britanya'yı temsil eden bir genel
valinin varlıgına karşın federal ve
eyalet parlamentolannın
oluşturulmasının içe sindirilmesi,
kraliyete sıkı sıkıya bağlt
muhafazakâr Anglo-Sakson
kökenli topluluk için kuşkusuz çok
büyük bir özveri anlamına
geliyordu. Kıtanın bağımsızlığını
simgeleyecek olan cumhunyet
sözcüğünün sadece telafiuz
edilmesi için de yine bir asıra
ihtiyaç duyuldu. İlk kez 1993
yılında, federal seçimlerin hemen
öncesinde, zamanın Işçi Parti'li
Federal Başbakanı Paul Keating'in
"Cumhunyete geçış
tartışmalannın artık zamanı geldi"
demesiyle başlayan süreç, geçen
hafta önemli bir aşamaya girdı.
Önceleri. özellikle kırsal
kesimlerde yaşayanlann ve halen
sağolan eskı muhanplenn büyük
tepkisiyle karşılaşan bu önen,
cumhunyet yanlılannın beş yıldır
sürdürdükleri kampanya sonucu
yaşamageçınldı Zaten Keating'in
son Avustralya gezisi sırasinda.
sıkı protokol kurallannı
çiğneyerek Kraliçe Elizabeth'in
omuzuna elını koyuşu, toplumun
bu konuda yeterince
MELBOURNE
BULENT
IBRİŞİM
olgunlaştığının bir ışaretı
sayılmıştı.
Aralannda sıyaset, iş ve basın
dünyası ile kıliselenn (son derece
uygar görünümlü, çoğu psikolojı.
sosyoloji gibi dallarda doktoralı ve
hemen hepsı cumhunyet yanlısı
temsılcıleri) önde gelen
isimlerinin de bulunduğu. yansı
halk tarafından seçılen. yansı
hükümet tarafından atanan 152
delege. çalışmalannı 13 şubat
tanhinde tamamladı.
Iki hafta boyunca başkent
Canberra'da toplanan Anayasa
Kongresi delegelerinin ezicı
çoğunluğu. ülkenin cumhuriyetle
yönetilmesi ve önümüzdekı yıl
referanduma gidilmesi yönünde o\
kullandı. Bu zorlu süreç. halkın
referandum yoluyla federasyonun
ilan edilmesinin yüzüncü
yıldönümü olan 1 Ocak 2001 'de
cumhunyete geçilip
geçilmeyeceğine karar vermesiyle
sona eımiş olacak.
Devlet başkanının seçimine ilişkin
belirli bir model üzerinde
anlaşmaya \aramamış olan
cumhunyetçı gruplann kongrede
ağırlıkta olmasına karşın monarşi
yanlısı olan Liberal Partili
Başbakan John Honard'ın
gelişmeler karşısında "Aıtık
referanduma gitmck ve uzlaşmacı
bir cumhuriyet modeli üzerinde
durmaktan başka çaremiz
kalmadı" dcmesinin de bu kararda
etkilı olduğu soylenebilir.
Başbakan Howard'ın kongrenin
ardından belırttıği gibi toplumda
önemli bölünmelere yol
açabilecek. böylesi duyarlı bir
konuda akılcı ve uzlaşıcı
yaklaşımlann sergılenmesi,
sistemin bugünkü adı anayasal
monarşi bile olsa Avustralya'nın
demokrasi alanında sağlamış
olduğu başanlannın bir göstergesi
olarak kabul edilmekte.
Eski Başbakan Paul Kearing
gelişmeleri "Avustralya
egemenliğini ilan edeceği zorlu
yolda vaşamsal bir adım atmıştır"
dıye yorumlarken cumhuriyet ve
monarşi taraftarlan gelecek
referandum ıçın şimdiden büyük
bir hazırlığın ıçıne gırmış
durumdalar. Yapılan kamuoyu
yoklamalan cumhunyete evet
diyenlerin, az bir farkla
monarşistlerin önünde olduğunu
gösteriyor. Bunun yanında 'Unıon
Jack'li A\ustralya bayrağının
değiştirilmesini istemeyenler, bir
başka deyişle Britanya ile gönül
bağını koparamayanlar ise yüzde 2
oranında daha fazla. Ancak her
şeye karşın referandumun sonunda
cumhunyete geçışin
onaylanmasına kesın gözüyle
bakılıyor. Bazı kesımler
cumhunyete de geçilse lngiltere
ve ABD'ye itaat konusunda bir
iyileşme. egemenlık anlayışında
bir gelişme olmayacağını ileri
sürerken Avustralya için
henüz cumhuriyet olmasa da
muz cumhuriyeti tanımını da sık
sık kullanmaktalar. Ancak
her şey yolunda giderse,
Avustralya'nın ınsanlık
tarihinin ilk "kıta
cumhunyetı" niteliğini de
kazanacağı bir başka gerçek. O
zaman. böylesi özgün bir
cumhunyet ıçın muz cumhunyetı
yerine bir başkası. sözgelimi
'kangnı cumhuriyeti
1
tanımı mı
kullanılır, bılınmez. Yaşayarak
duyacağız.
m .
MÜJDAT GEZEN SANAT MERKEZİ
Fidan Bikme Sertiîihas
Ofbapın
MSM
ŞİMDÎ FİDAN DtKMENİN TAM ZAMANI...
VAKIFBANK KUYUBAŞI ŞUBESİ "MSM V4KFI ORMANI HESABPNA
DtLEDtĞtNtZ KADAR PARA YATIRIN. SİZİN DE BİR AĞACINIZ OLSUN.
AMASRA SULH HUKUK
MAHKEMESİ
1997 27 Es 1997 138 Kar.
Davacı Ibrahım Çevık tarafın-
dan da\alılar Rukıye Leyla Yüce
ve 6 arkadaşı aleyhıne açılan tapu
iptali ve tescil davasının yapılıp
bitirilen yargılaması sonunda; Da-
va konusu Amasya ılçesı Kum
mahallesi pafta 30. parsel 1527
nolu taşınmazda 216 hisse sahibi
görünen Abdullah Asım kızı Mü-
nevver Öztekin'in mirasçılan olan
Bartın ilı Kırtepe mahallesınden
Ahmet ve Hanım'dan olma 1266
d.lu Emin Öztekin. aynı yerde
Emın kızı Fatrna'dan olma 13.07
d.lu Emıre Öztekin. yıne aynı
yerde Emın kızı Fatma'dan
olmal308 d.lu Zühre Öztekın'ın
tüm aramalara ragmen adreslen
tespıt edılememış ve karar teblığ
edilememıştır. Davanın reddıne
karar venlmiş olmakla ışbu ilanın
yayın tarihinden ıtıbaren 15 gün-
lük süreden sonra yukarıda kımlı-
ğı yazılı davalı Münevver Öztekin
mirasçılan 1266 d.lu Emın Özte-
kin, 1307 d.lu Emire Öztekin ve
1308 d.lu Zühre Öztekın veya
mırasçılanna tebliğ edılmış
sayılacağı teblıgat yasasının 28-
30. maddelen gereğince davetıye
yenne kaım olmak üzere ilanen
teblığ olunur. Basın. 5020
t/URULDUK £¥ HA1KIM
« * >
SELUTANUTAN
BUNDAN SONRA
MADEN DAĞI
BERİGELHALO
OYANADÖNDER
KARAOĞLAN
MADEN İŞÇİLERt
Söz ve Mûzilc Muhlis Akarsu
Bağlamalan Anf S^ğ, Muhlis Akârsu,
YavuzTop
Söz vtMüzik: Muhlis Akarsu
Bağlamalan Arif Sa&Muhlis Akarsu,
Yawı:Top
Anonim-Ba$lanu ve kaval: Arif Sağ
Anonim-Derieyen: Aşık Yoksuü
Bağiama: Osman Baysu
Anoninv-flektro Bağlama: Arif Sa$
TURKULERİMJZ 3
Çaîanİ»: MoğoÜar
AdYlBALEYLEDİK g
VURULDUK HALKIMSur
HASANKAUSİ
ANKARA 28. ASIİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN
EsasNo: 1997/548
Davacı Kâzım Sankaya vekılı Av. Fuat Alemdar tarafından davalı Nusret Karagöz aleyhıne açılan dava-
da; müvekkılı ile diğer arsa ortaklan tarafından davalı Nusret Karagöz ile ımann 6368 ada 3 parselinde bu-
lunan arsaya kat karşılığı inşaat yapımı sözleşmesi yapıldığını, taraflar arasında yapılan son mukaveleye gö-
re binanın 2, 4, 9, 10, 11 ve 12 nolu dairelerinın müvekkilıne ve diğer ortaklara aıt olacağının kararlaştınl-
dığını, müvekkilinin arsanın %50 ortağı olduğunu, buna göre arsa sahiplerine venlecek daırelenn yansının
müvekkiline aıt olması gerektiğini, davalı müteahhidin tahminen 1,5 sene kadar önce ınşaatı natamam bıra-
kıp gittiğini, Ankara 1. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 1997'26 D. iş sayılı dosyasında tespit yaptırdıklarını. alı-
nan rapora göre, insaattn yanm kalması nedeniyle arsa sahiplerine venlecek daırede 3.486.000.000 TLIık ek-
sik bulunduğunun saptandığını, müvekkili %50 hissedar olması nedeniyle hissesine 1.743.000.000 TL ısa-
bet ettığini, müteahhide venlen dairelerin tümünün ferağının verildığıni, ancak binanın tamamen bıtınlme-
sine karşılık olarak 8 No'lu dairenin teminat olarak tutulduğunu, bu dairenın icra yolu ile satılarak. bu dava
sonucunda hükmedilecek meblağın bu dairenin satışı ile %50 hissesinden karşılanmasını. bundan böv le ala-
cağı olan 1.743.000.000 TL'nin davalıdan tahsılini talep etmiş, dava dilekçesi ile duruşma günü davalı Nus-
ret Karagöz'ün bildirilen adresine tebliğ edilememiş, adresınin meçhul olduğu anlaşılan davalıya dav a dilek-
çesi ile duruşma gününün 7201 sayılı TK'nin 31. maddesi uyannca ilanen tebliğine karar verıldiğınden, da-
valmın 10.3.1998 günü saat 10.45'te Ankara 28. Asliye Hukuk Mahkemesi duruşma salonunda hazır bulun-
ması veya kendisini bir vekılle temsil ettirmesi, aksi halde HUMK'nın 213. maddesi uyannca davaya yok-
luğunda devam edilip karar verileceğı, dava dilekçesi teblığı yerine kaım olmak üzere ilanen teblığ olunur.
9.2.1998 Basın: 5154
KEŞAN KADASTRO
MAHKEMESİ
EsasNo: 1982/122 KararNo: 1994 251
Davacı Maliye Hazinesi vekılı tarafından
davalı Adnan Çekmece aleyhine mahkeme-
mizde açılan tapu iptali ve tescil davasında
venlen karar gereğince. Mahkememıze ait
vııkanda esas ve karar numarası yazılı dava
dosyası davacı Hazıne vekılınce temvız edıl-
mış olup Yargıtav 7. Hukuk Daıresfnın
18.12.1997 tarih 1997 6224 esas 6113 karar
sayılı ılamı ile ılamda belirtilen nedenlerden
ötürü bozulmasına gelmekle. bozma ılamı
davalı Adnan Çekmece mırasçısı Azıme
Çekmece'ye tebliğ edılemedıği gıbı yapılan
zabıta tahkikatmda da adresi bulunamadığın-
dan ilan yoluyla tebliğine karar venlmiş olup
işbu Yargıtav bozma ılamının davalı Adnan
Çekmece mırasçısı Azıme Çekmece've teb-
lıği yerine geçerlı olmak üzere ilan olunur.
27.1.1998 Basın: 4562
Anonim-Elekiro Bağlama: Arif
Siir Nad Gelendost
fete: Selda Bağun
Dûzenlem: Timur Selçuk
GEZ, GÖZ, ARPAÛK Jür Enver Gok^Beste: Sdda
KmŞEHİR SULH HUKUK
HÂKİMLİĞİ'IVDEN
1996 839 Esas 1997/957 Karar
Kırşehir ili Yenice Mahallesi Kümbetaltı meski-
inde kain 1219 ada 6 parselde kayıtlı 363 m2'lik ve
üzerindeki muhtesatlarla biriikte 2.355.915.520 li-
ra muhammen bedelli ve tapuda Münire Demiröz
ve arkadaşlan adına kayıtlı taşmmaz umum arasın-
da açık ihale ile satılmak suretiyle ortakJığın gıde-
rilmesine karar venlmiş ve taşınmaz maliklerinin
adreslen tespit edilemediğinden kendilerine ilanen
karar teblıği gerekmiştır. Bu itibarla taşınmaz ma-
Iiklen Mustafa oğlu tbrahım Çelik. Bedri Faydacı.
Zelıha Gürlek. Edip Faydacı. Seçer Faydacı. Hasa-
noğlu Ali Osman ve Münire Demiröz'ün ilan tari-
hinden itibaren 15 gün içinde temyiz yoluna baş-
vunnalan. aksi takdırde karann kesinleşeceğı
hususlan karar tebliğ yerine kaim olmak üzere
ilanen tebliğ olunur. 4.2.1998 Basın: 5021
Nüfüs Çüzdahımı kaybettim Hükümsüzdür.
UĞUR OLGAÇ
PAZAR
GÜNÜ
NÖBETÇİ
KİTAPÇI
Cumhurtyrt
^ kitap kulübü
Istiklal Cad. (Aksanat karşısı)Tel:252 38 81/82