23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 22 ŞUBAT 1998 PAZAR 8 PAZAR YAZILARI Odünsüz Melahat'm Kanada serüvenleri . TORONTO ENGtN AŞKEV Yeşilköylü Melahat,Toronto'nun kırsalhktan ve sıkıntılı bağnazlıktan silkindiği 1970'lerde gelmişti Toronto'ya. Uzun boylu ve son derece çekici bir kadın olan Melahat, kadın- erkek ilişkilerinde, us dışı saplantılardan yakasını kurtaramayan kendi toplumuyla kaynaşma olanağı bulamadı. Türk demeğinin toplantılanna katıldığı anlar, çağcıl ve görgülü giysileriyle herkesi büyûlerdi. Melahat'm ilginçliği, hem Ingilizceyi hem Türkçeyi. bir entelektüel kapsamında konuşmasıyla, sözûnü dudaktan esirgemeyen cesur yargılanyla epey ünlendi. Erkek egemen kültürün, dinsel safsatanın "ali kıran baş kesen" olduğu çevTesinde, tarihsel, ruhbilimsel ve toplumsal alıntılarla uyurgezer TûrkJeri aydınlatmaya çalışırdı. 30'unun ilkyazında olan Melahat, özellikle kırsal Türkler arasında "Korkunç Yenge" damgasını yedi kısa zamanda. Istanbul Üniversitesi'nde, Ingiliz edebiyatı okumuştu. ama annesinden kaynaklanan bir yetiyle moda çizimcisi olarak yaşamını kazanıyordu. Bekâr kadına hangi dürbünlerle baktığı bilinen erkek yurttaşlan, hanımlanndan esirgedikleri iltifatlarla Yeşilköylü Melahat'm incecik ve biçimli vûcudu için hararetli planlar tasarladıysalar da girişimcilerin hepsi avucunu yalamak zorunda kaldı. Reddedilmişliğin ezikliğiyle, namus. ahlak ve düzey konusunda "velud" tartışmalar açan baylar, Melahat'ın dedikodusuyla uğraştılar.Yakışıklı Kanadalılarla olan özgür ilişkileriyle, çifte standart saynsı olan kendi toplumunda 'gevşek" adıyla tanımlanmaya başlayan Melahat, abartılmış yakıştırmalarla hiç de hak etmediği bir kimliğe büründürûldü. Dedikodudan yılan bir kadın olmadığı için başkaldınnın. kadın onurunun ve aydınlığın savunmasmı üstlendi hep. Moda derneklerinde, kadın örgütlerinde ve eylemci kuruluşlarda. özellikle içtenlikle sevdiği Türkiye'nin gerçek yûzünü sunmaya çabalardı. Seçim kampanyalannda, Kanada'daki yaygın adet doğrultusunda, beğendiği ilerici adaylar için kapı kapı propaganda yapardı. Geçen yıl Çffler'le Erbakan'ın irtica rejiminin, laik cumhuriyeti çökertme girişimi dönemlerinde Kanada'da "Aydınlık için karanlık" gösterileri yapılmasını önerdiyse de gardrop- Atatürkçüleri'nden destek görmedi. Çok nadir de olsa, bazı Türklerin "Yaşamın tadını çıkanyor" dediği Melahat, boş lakırdılann ve umursamazlığın döngüsünde ömür tüketenlerin aksine kendi bireysel evreninde, sürprizler üreten bir avuç Türk'ten biriydi. Istanbul'daki Şişli ve Maçka sokaklannı "tşte bizim Türkiye'' diye yutturmak isteyen çapsız bireylerin tersine bilgiyle, sağduyu ve inançla kurduğu bağlarda yurduna yönelen haksız yargılan değiştirmeyi görev sayardı. Sessiz ve derinden, ama dürüstlükle ve bilgiyle etkin dostluklar kuran Melahat ödün vermez, adsız elçilerimizden biriydi uzaklarda. Rio Karnavalı başladı Dünyamnen büyiikveengörkemli festivali olan Rio Karnavalı dün başladı. Dansçı Ana Paula dos Santos. Brezilya'nın Rio de Janeiro kentinin anahtanm kent yönetici- lerinden teslim alarak karnavahn resmi açüışını yapü. Santos, "Şişman Kral" ile biriikte Rio Karna\alı'nın biriş tarihi 25 şubata kadar kenti yönetecek. Dünvanın dört yanından mih onlarca kişinin kabldığı karnaval süresince Rio sokaklan görkemli gösterileresahne olacak. (Fotoğraf: Reuters) Yitirilmiş zamanın peşinde koşarken VVASHINGTON AZİZ GÖKDEMİR Ortalama Amenkalı otomobıl sürücüsü kibardır. Sız hata yapsanız bile bağınp çağırmaz, kornasının ümüğüne çökmez. Kendiliğinden olan bir şey degil bu elbette. Aıle terbıyesinın yanı sıra ıçınde büyüdüğü sistemin de kibarlığıözendirici olduğunu belirtmek gerek. Kavşaklarda yol vermeye \ e nereden nereye ne şartlarda dönülebileceğine dair kesin kurallar. okullarda (>etersız de olsa) sürücülük dersleri. çökertici trafık cezalan ve genellikle rüşvet almayan trafık polislen... Bunlann hepsı olumlu bir tablo oluşturmaya elverişlı bir tuval sağlıyor topluma. Bu kibarlık ortalamasını büyük şehirler aşağı çeke dursun, belediye başkanıyla nalburun aynı kişi olabildiği küçük kasabalarda nezaket endeksi tavanı delip geçer. Türk usulü caddeyı geçmek ıçın yolun ortasına kadar yürüyüp beklerseniz. dört şendin birden durup size yol verdiğine tanık olabılirsıniz. (Zekâ düzeyinızden şüphe etseler de bu arada gülümsemeyi de ihmal ermezler.) Washington, tahmin edilebileceği üzere bu tür hoşluklann sık yaşandığı yerlerden bın değil. Öncelikle yapısal olarak bakarsak, otoyol yoncaîannın haritada spagettıyi andıran karmaşıklığı, yer darlığı nedeniyle rampalann anayola dahıl olma payı bırakmadan pat dıye bitiştirilmesi, ınsana Pölyanna'lık etme seçeneği tanımıyor pek. Buna başkentin kudrete tapan felsefesinin yasama nüfuz etmesmı ve herkesin her dakika tabakhanede randevusu olduğu gerçeğini eklerseniz parmaklan direksiyonu sıkarken muşta takmışcasma beyaza kesmiş Washingtonlulan anlamak daha kolay olacaktır sanınm. Buraya ilk yerleştiğim yıl işlek bir kavşakta sola dönüş yapmak için beklerken bana kırmızı yanmasının ardından karşı yöne yeşil yanmasına kadar geçen bir saniyelik sürede dönüş yapmadım diye arkamda enfarktüs belirtilerine gark olan şişman adamcağızı bunca zaman sonra hâlâ hatırlıyorum. Beterin beteri, sanınm, akşamlan iş çıkışında yaşanıyor. Yeşilde sola dönen arabalar, kural gereği döndükleri yönü kesen yaya geçidindeki yayalara yol vermek zorundalar, çünkü avnı anda yayalara da yeşil yanıyor. Acelesi olan (ömeğin çocuğunu kreşten vaktinde alamazsa geç kaldığı her dakika için bir dolar ceza vermek durumunda kalacak) bazı sürücülerin kendilerini fılm setinde sanıp insanlann arasına ok gibi dalması bu saatlerde sık görülen bir durum. O kadar sık ki kendimi böyle bir arabanın gazabından güç bela koruduğum bir günün ertesınde başka bir yayaya aynı kavşakta araba çarpıp hastanelik etti. Insanın ıyiye de kötüye de eş kolaylıkta uyum sağlayabilmek gibi tatsız bir yetenegı var. Bu yazıyı yazarken kendime ıtıraf etmek zorunda kaldım kı, beş yıl önce kırmızıda sola dönmeyip dayak yemeyi göze alan kişı ben değilım artık. Araba kullanırken yayalara çıl yavrusu gözüyle baktığım söylenemez gerçi, ama o sevmedıgim VV'ashington sabırsızlığı beynımde kurtanlmış bölgelerini genışletıyor olmalı. Daha dün işe gıderken metronun turnikesine doğru önümde salına salına merdıven çıkan bir kadını içimden "Yürüsene Allah'ın cezası" dıye (hem de lngilizce!) aylamamın başka ne tür bir açıklaması o'labilir? Geçiş, yoksa muzdan kanguru cumhuriyetine mi?Avustralya yazla biriikte yeni yıh, sıcak ve yüklü bir politik gündemle karşıladı. Geçen yıldan sarkan ve gelecek ay senatoda yeniden görüşülecek olan yerlilere Toprak Hakkı Yasası bir kez daha reddedilirse, erken seçimlere gidilmesi kaçınılmaz olacak. Bunun yanında son dönemde yaşanan diğer iç ve dış gelişmeler, kıtanın göreceli durgun yaşammı oldukça hareketlendirmiş dunımda. Önce Güney Asya ülkelerinde ortaya çıkan ve uzun süredir beklenen ekonomik krizin Avustralya'yı nasıl etkileyeceği, bu krizin en az zararla atlatmak ve hatta yarar sağlamak için ne tür önlemlerin alınacağı sorusuna yanıtlar arandı. Derken, cumhuriyet yönetimine geçiş konusunu görüşmek amacıyla oluşturulan Anayasal Kongre'nin geçen hafta sonuçlanan oturumlan ve kararlan ilgiyle izlendi. Bugünlerde de ABD'nin Irak'a saldın olasılığı ve Avustralya'nın ABD'ye desteği, çeşitli boyutlanyla kamuoyunda hareketli biçimde tartışılmakta. 26 Ocak 1788 tarihinde, çoğunluğu mahkûm olan beyazlann bu kıtaya ayak basmalannın ardından sayılan altıya ulaşan kolonilerin bir federasyon çatısı altında toplanması için 1 Ocak 1901 tarihine kadar bir yüz yıl beklemek gerekmişti. Bu tarih beyaz Avustralya tarihinin en önemli dönüm noktalanndan birisi olarak kabul edildi. Koloni konumundan anayasal monorşi sistemine geçilmesi Britanya'yı temsil eden bir genel valinin varlıgına karşın federal ve eyalet parlamentolannın oluşturulmasının içe sindirilmesi, kraliyete sıkı sıkıya bağlt muhafazakâr Anglo-Sakson kökenli topluluk için kuşkusuz çok büyük bir özveri anlamına geliyordu. Kıtanın bağımsızlığını simgeleyecek olan cumhunyet sözcüğünün sadece telafiuz edilmesi için de yine bir asıra ihtiyaç duyuldu. İlk kez 1993 yılında, federal seçimlerin hemen öncesinde, zamanın Işçi Parti'li Federal Başbakanı Paul Keating'in "Cumhunyete geçış tartışmalannın artık zamanı geldi" demesiyle başlayan süreç, geçen hafta önemli bir aşamaya girdı. Önceleri. özellikle kırsal kesimlerde yaşayanlann ve halen sağolan eskı muhanplenn büyük tepkisiyle karşılaşan bu önen, cumhunyet yanlılannın beş yıldır sürdürdükleri kampanya sonucu yaşamageçınldı Zaten Keating'in son Avustralya gezisi sırasinda. sıkı protokol kurallannı çiğneyerek Kraliçe Elizabeth'in omuzuna elını koyuşu, toplumun bu konuda yeterince MELBOURNE BULENT IBRİŞİM olgunlaştığının bir ışaretı sayılmıştı. Aralannda sıyaset, iş ve basın dünyası ile kıliselenn (son derece uygar görünümlü, çoğu psikolojı. sosyoloji gibi dallarda doktoralı ve hemen hepsı cumhunyet yanlısı temsılcıleri) önde gelen isimlerinin de bulunduğu. yansı halk tarafından seçılen. yansı hükümet tarafından atanan 152 delege. çalışmalannı 13 şubat tanhinde tamamladı. Iki hafta boyunca başkent Canberra'da toplanan Anayasa Kongresi delegelerinin ezicı çoğunluğu. ülkenin cumhuriyetle yönetilmesi ve önümüzdekı yıl referanduma gidilmesi yönünde o\ kullandı. Bu zorlu süreç. halkın referandum yoluyla federasyonun ilan edilmesinin yüzüncü yıldönümü olan 1 Ocak 2001 'de cumhunyete geçilip geçilmeyeceğine karar vermesiyle sona eımiş olacak. Devlet başkanının seçimine ilişkin belirli bir model üzerinde anlaşmaya \aramamış olan cumhunyetçı gruplann kongrede ağırlıkta olmasına karşın monarşi yanlısı olan Liberal Partili Başbakan John Honard'ın gelişmeler karşısında "Aıtık referanduma gitmck ve uzlaşmacı bir cumhuriyet modeli üzerinde durmaktan başka çaremiz kalmadı" dcmesinin de bu kararda etkilı olduğu soylenebilir. Başbakan Howard'ın kongrenin ardından belırttıği gibi toplumda önemli bölünmelere yol açabilecek. böylesi duyarlı bir konuda akılcı ve uzlaşıcı yaklaşımlann sergılenmesi, sistemin bugünkü adı anayasal monarşi bile olsa Avustralya'nın demokrasi alanında sağlamış olduğu başanlannın bir göstergesi olarak kabul edilmekte. Eski Başbakan Paul Kearing gelişmeleri "Avustralya egemenliğini ilan edeceği zorlu yolda vaşamsal bir adım atmıştır" dıye yorumlarken cumhuriyet ve monarşi taraftarlan gelecek referandum ıçın şimdiden büyük bir hazırlığın ıçıne gırmış durumdalar. Yapılan kamuoyu yoklamalan cumhunyete evet diyenlerin, az bir farkla monarşistlerin önünde olduğunu gösteriyor. Bunun yanında 'Unıon Jack'li A\ustralya bayrağının değiştirilmesini istemeyenler, bir başka deyişle Britanya ile gönül bağını koparamayanlar ise yüzde 2 oranında daha fazla. Ancak her şeye karşın referandumun sonunda cumhunyete geçışin onaylanmasına kesın gözüyle bakılıyor. Bazı kesımler cumhunyete de geçilse lngiltere ve ABD'ye itaat konusunda bir iyileşme. egemenlık anlayışında bir gelişme olmayacağını ileri sürerken Avustralya için henüz cumhuriyet olmasa da muz cumhuriyeti tanımını da sık sık kullanmaktalar. Ancak her şey yolunda giderse, Avustralya'nın ınsanlık tarihinin ilk "kıta cumhunyetı" niteliğini de kazanacağı bir başka gerçek. O zaman. böylesi özgün bir cumhunyet ıçın muz cumhunyetı yerine bir başkası. sözgelimi 'kangnı cumhuriyeti 1 tanımı mı kullanılır, bılınmez. Yaşayarak duyacağız. m . MÜJDAT GEZEN SANAT MERKEZİ Fidan Bikme Sertiîihas Ofbapın MSM ŞİMDÎ FİDAN DtKMENİN TAM ZAMANI... VAKIFBANK KUYUBAŞI ŞUBESİ "MSM V4KFI ORMANI HESABPNA DtLEDtĞtNtZ KADAR PARA YATIRIN. SİZİN DE BİR AĞACINIZ OLSUN. AMASRA SULH HUKUK MAHKEMESİ 1997 27 Es 1997 138 Kar. Davacı Ibrahım Çevık tarafın- dan da\alılar Rukıye Leyla Yüce ve 6 arkadaşı aleyhıne açılan tapu iptali ve tescil davasının yapılıp bitirilen yargılaması sonunda; Da- va konusu Amasya ılçesı Kum mahallesi pafta 30. parsel 1527 nolu taşınmazda 216 hisse sahibi görünen Abdullah Asım kızı Mü- nevver Öztekin'in mirasçılan olan Bartın ilı Kırtepe mahallesınden Ahmet ve Hanım'dan olma 1266 d.lu Emin Öztekin. aynı yerde Emın kızı Fatrna'dan olma 13.07 d.lu Emıre Öztekin. yıne aynı yerde Emın kızı Fatma'dan olmal308 d.lu Zühre Öztekın'ın tüm aramalara ragmen adreslen tespıt edılememış ve karar teblığ edilememıştır. Davanın reddıne karar venlmiş olmakla ışbu ilanın yayın tarihinden ıtıbaren 15 gün- lük süreden sonra yukarıda kımlı- ğı yazılı davalı Münevver Öztekin mirasçılan 1266 d.lu Emın Özte- kin, 1307 d.lu Emire Öztekin ve 1308 d.lu Zühre Öztekın veya mırasçılanna tebliğ edılmış sayılacağı teblıgat yasasının 28- 30. maddelen gereğince davetıye yenne kaım olmak üzere ilanen teblığ olunur. Basın. 5020 t/URULDUK £¥ HA1KIM « * > SELUTANUTAN BUNDAN SONRA MADEN DAĞI BERİGELHALO OYANADÖNDER KARAOĞLAN MADEN İŞÇİLERt Söz ve Mûzilc Muhlis Akarsu Bağlamalan Anf S^ğ, Muhlis Akârsu, YavuzTop Söz vtMüzik: Muhlis Akarsu Bağlamalan Arif Sa&Muhlis Akarsu, Yawı:Top Anonim-Ba$lanu ve kaval: Arif Sağ Anonim-Derieyen: Aşık Yoksuü Bağiama: Osman Baysu Anoninv-flektro Bağlama: Arif Sa$ TURKULERİMJZ 3 Çaîanİ»: MoğoÜar AdYlBALEYLEDİK g VURULDUK HALKIMSur HASANKAUSİ ANKARA 28. ASIİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN EsasNo: 1997/548 Davacı Kâzım Sankaya vekılı Av. Fuat Alemdar tarafından davalı Nusret Karagöz aleyhıne açılan dava- da; müvekkılı ile diğer arsa ortaklan tarafından davalı Nusret Karagöz ile ımann 6368 ada 3 parselinde bu- lunan arsaya kat karşılığı inşaat yapımı sözleşmesi yapıldığını, taraflar arasında yapılan son mukaveleye gö- re binanın 2, 4, 9, 10, 11 ve 12 nolu dairelerinın müvekkilıne ve diğer ortaklara aıt olacağının kararlaştınl- dığını, müvekkilinin arsanın %50 ortağı olduğunu, buna göre arsa sahiplerine venlecek daırelenn yansının müvekkiline aıt olması gerektiğini, davalı müteahhidin tahminen 1,5 sene kadar önce ınşaatı natamam bıra- kıp gittiğini, Ankara 1. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 1997'26 D. iş sayılı dosyasında tespit yaptırdıklarını. alı- nan rapora göre, insaattn yanm kalması nedeniyle arsa sahiplerine venlecek daırede 3.486.000.000 TLIık ek- sik bulunduğunun saptandığını, müvekkili %50 hissedar olması nedeniyle hissesine 1.743.000.000 TL ısa- bet ettığini, müteahhide venlen dairelerin tümünün ferağının verildığıni, ancak binanın tamamen bıtınlme- sine karşılık olarak 8 No'lu dairenin teminat olarak tutulduğunu, bu dairenın icra yolu ile satılarak. bu dava sonucunda hükmedilecek meblağın bu dairenin satışı ile %50 hissesinden karşılanmasını. bundan böv le ala- cağı olan 1.743.000.000 TL'nin davalıdan tahsılini talep etmiş, dava dilekçesi ile duruşma günü davalı Nus- ret Karagöz'ün bildirilen adresine tebliğ edilememiş, adresınin meçhul olduğu anlaşılan davalıya dav a dilek- çesi ile duruşma gününün 7201 sayılı TK'nin 31. maddesi uyannca ilanen tebliğine karar verıldiğınden, da- valmın 10.3.1998 günü saat 10.45'te Ankara 28. Asliye Hukuk Mahkemesi duruşma salonunda hazır bulun- ması veya kendisini bir vekılle temsil ettirmesi, aksi halde HUMK'nın 213. maddesi uyannca davaya yok- luğunda devam edilip karar verileceğı, dava dilekçesi teblığı yerine kaım olmak üzere ilanen teblığ olunur. 9.2.1998 Basın: 5154 KEŞAN KADASTRO MAHKEMESİ EsasNo: 1982/122 KararNo: 1994 251 Davacı Maliye Hazinesi vekılı tarafından davalı Adnan Çekmece aleyhine mahkeme- mizde açılan tapu iptali ve tescil davasında venlen karar gereğince. Mahkememıze ait vııkanda esas ve karar numarası yazılı dava dosyası davacı Hazıne vekılınce temvız edıl- mış olup Yargıtav 7. Hukuk Daıresfnın 18.12.1997 tarih 1997 6224 esas 6113 karar sayılı ılamı ile ılamda belirtilen nedenlerden ötürü bozulmasına gelmekle. bozma ılamı davalı Adnan Çekmece mırasçısı Azıme Çekmece'ye tebliğ edılemedıği gıbı yapılan zabıta tahkikatmda da adresi bulunamadığın- dan ilan yoluyla tebliğine karar venlmiş olup işbu Yargıtav bozma ılamının davalı Adnan Çekmece mırasçısı Azıme Çekmece've teb- lıği yerine geçerlı olmak üzere ilan olunur. 27.1.1998 Basın: 4562 Anonim-Elekiro Bağlama: Arif Siir Nad Gelendost fete: Selda Bağun Dûzenlem: Timur Selçuk GEZ, GÖZ, ARPAÛK Jür Enver Gok^Beste: Sdda KmŞEHİR SULH HUKUK HÂKİMLİĞİ'IVDEN 1996 839 Esas 1997/957 Karar Kırşehir ili Yenice Mahallesi Kümbetaltı meski- inde kain 1219 ada 6 parselde kayıtlı 363 m2'lik ve üzerindeki muhtesatlarla biriikte 2.355.915.520 li- ra muhammen bedelli ve tapuda Münire Demiröz ve arkadaşlan adına kayıtlı taşmmaz umum arasın- da açık ihale ile satılmak suretiyle ortakJığın gıde- rilmesine karar venlmiş ve taşınmaz maliklerinin adreslen tespit edilemediğinden kendilerine ilanen karar teblıği gerekmiştır. Bu itibarla taşınmaz ma- Iiklen Mustafa oğlu tbrahım Çelik. Bedri Faydacı. Zelıha Gürlek. Edip Faydacı. Seçer Faydacı. Hasa- noğlu Ali Osman ve Münire Demiröz'ün ilan tari- hinden itibaren 15 gün içinde temyiz yoluna baş- vunnalan. aksi takdırde karann kesinleşeceğı hususlan karar tebliğ yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. 4.2.1998 Basın: 5021 Nüfüs Çüzdahımı kaybettim Hükümsüzdür. UĞUR OLGAÇ PAZAR GÜNÜ NÖBETÇİ KİTAPÇI Cumhurtyrt ^ kitap kulübü Istiklal Cad. (Aksanat karşısı)Tel:252 38 81/82
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle