18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet İmtiyaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmenı: Orhan Erinç 0 Genel Yayın Koordinatörü. Hikmet Çetinkava 9 Yazıışlen Müduru tbrahim Yüdız • Sorumlu Müdıir: Fikret İlkiz 9 Haber Mericezı Müdüru. Hakan Kara • Gör- sel Yönetmen: Fikret Eser Dış Haberier Şinasi Danışoğlu • Istihharat Cengiz Yüdırtm 9 Ekonomı Mehmet Saraç 0 Kıiltür Handan Şenköken 0 Spor Abdülkadir Y ücelman 0 Makaleler Saıni Karaören 0 Duzeltme Abdullah Yaaa#Fotoğraf Erdoğan Köseoğlu • Bılgı-Belge Edibe Buğra • Yurt Haberlen Mehmet Faraç YaymKuru]u:tlhanS«lçuk(Başkan). Orhan Erinç, Oktay Kurtböke. Hikmet Çerinkaya, Şükran Soner, Ergun Balcı, Dinç Tayanç, tbrahim \ ıldız. Orhan Bursalı, Mustafa Balbav, Hakan KJUTU Ankara Temsılcısr Mustafa Balbay Atatürk Bulvan No: 125, Kat:4, Bakanlıklar-Ankara Tel: 4195020 (7 hat), Faks: 4195027 •lzmirTemsilcisi: Serdar Kınk-H. Ziya Blv. 1352 S.2/3Tel:4411220, Faks:4419117»Adana TemsılcısıÇetiııYiğenoğlu, InönüCd 119S.No:l Katl, Tel: 363 12 11, Faks: 363 12 15 Müe&sese Müdûrfl Cstûn AkmeB 9 Koordınator Ahmet KonıluD 9 Mıiıasere Böfetıt Yener9IdaE HÖKykt Gürer 0 lşletme Önder ÇeBk 0 Bılgı- tşlem Nail Inal 9 Bılgısayar Sıstem MOrfivet Çiier 0 Satış FazUet Kaza MEDYA C: 9 Yönetün Kurulu Başkanı - Genel Mûdür Gfilbin Erduran 9 Koordınatör Reha I;ırm>n 9 Genel Mûdür Yardımcısı SevdaÇobao Tel. 514 07 53 - 513 95 80 - 513 84 60-61, Faks. 5138463 Yayımtayao ve Basan: Yenı Gün Haber Ajansı, Basın ve Yayıocilık A Ş. Türkocafc Cad 39'41 Cagaloglu34334 IsL PK.246 tsanbul Tel. (0/212)512 05 05(20hal) Faks (0/212) 513 85 95 22ŞUBAT1998 hnsak: 5.48 Güneş: 6.43 Öğle: 12.25 îkindi: 15.22 Akşam: 17.53 Yatsı: 19.14 Mumcubüstü tatıpip eıHldi • tstanbul Haber Servisi - Zeytinburnu Uğur Mumcu Parkı'nda bulunan Uğur Mumcu büstû 5. kez tahrip edildi. Sahil Kennedy Caddesi üzerindeki parkta yer alan Uğur Mumcu büstünü parçalayan saldırganlann, kırdıklan büstün parçalannı da yanlannda gptürdûkleri bildirildi. Zeytinburnu Belediyesi yetkilileri, Uğur Mumcu'nun büstüne daha önce 4 kez saldın düzenlendiğini belirterek ellerinde sûrekli olarak Uğur Mumcu bûstû bulundurduklannı ve tahrip edilen büstün yerine yenisini koyacaklannı sövledi. Öğremm kredUepi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Öğrenim kredisinden yararlanmaya hakkazanan yûkseköğretim öğrencilerinin kredileri, yann T.C. Ziraat Bankası subelerine gönderilecek. Önlisans ve lisans öğrencileri ayhk 6 milyon lira, master öğrencileri 12 milyon. doktora öğrencileri ise 18 milyon liraolan kredilerioi bankamatik kartiyla alabilecekler. Baykal, 'G. Doğu'da Kadm Olmak' adlı kurultayda yörenin kadınlanna seslendi 'Kadm yaşamchr, barıştır'• Türkiye'nin tüm sorunlannın gelip kadınlan bulduğuna dikkat çeken CHP lideri Baykal, "Hayat mı pahalı, terör mü var, ölüm mü var, şiddet mi var, hepsi gelip kadını buluyor. Kadını kurtaran toplum, kendini kurtarmış demektir" diye konuştu. TÜREYKÖSE CUMHUR KILIÇÇIOĞLU SİİRT - CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, "GüneydoğıTda Kadm Ol- mak" adıyla düzenlenen kurultayda, bü- tün Türkiye'nin Güneydoğu'dan özûr dileme borcu olduğunu vurguladı. Baş- bakan Yardımcısı Bfilent Ecevit'i "Irak'ta Saddamuı onuruna gösteri- Jen Ugi Güneydoğu'da yaşayan kadını- mrzın onurunada gösterflmefidir" söz- leriyle eleştiren Baykal, "Yeşil, CHP iktidanndaölümiin adı ohnayacak,gu- zeUiğüı adı olacak" dedi. CHP lideri Baykal ile parti yöneti- cileri, dün sabah Siirt'te uzun bir kon- voy ve davul zumalarla karşılandılar. Kadm kurultayınm yapılacağı Atatürk Spor Salonu'nda "Umutlar çiçek açı- yor", "CHP için kadın sonınu: Banş demokrasi v^eşirliksonınudur", "55. hükümet, nerede verdiğiniz sözler", "Bartş hemen şimdi" pankartlan dik- kat çekti. Salondaki kargaşa nedeniyle Bay- kal' m girişinden sonra ancak çok kı- sakonuşmalaryapılabildi. CHP Kadın Kollan Başkanı Güldal Okuducu ka- dınlara **lyi ki geldiniz, iyi ki omuz omuzayız" diye seslendi. Konuşmalann ardından kalabalık dışan çağnlırken, Baykal spor salo- nunun bahçesinde parti seçim otobü- sünün üzerinden kadınlann nlgıtlan eş- liğinde konuştu. Baykal, "Kadın yaşamın kendisidir. Yaratiadır, üreticidir. doğurgandır. Ka- dm demek banş demektir, sevgi de- mektir" dedi. Türkiye'nin tüm sorun- lannın gelip kadınlan bulduğuna dik- kat çeken CHP lideri Baykal, "Hayat mı pahah. terör mü var, ölüm mü var, şiddet mi var, hepsi gelip kadını bulu- yor. Kadını kurtaran toplum, kendini kurtarmış demektir" diye konuştu. Ülkenin güncel sorunlan ortadayken gündeme Güneydoğulu kadınlan taşı- Baykal ile parti yöneticileri. dün sabah Siirt'te uzun bir konvay ve davul zurnalarla karşdandı. (Fotoğraf: AA) mak istediklerini vurgulayan Baykal, şunlan söyledi: "Bunlar gelip gecer. Biz kendi işimize bakalım dedik. Gün- demde seçim yok. CHP'nin gelişi seçim hesabına dayalı bir geliş değil. Gönül kazanmakiçin geldik, 14 yıkhr acı gün- ler yaşandı. 28 bin e\ladımız öldü. 15 bin yarahmız var. O taraftan bu taraf- tan hepsi ana kuzusu. Aş yok, ekmek yok,fabrikalar kapak Kadrolar mark- la satılmıyor mu? Güneydoğu'ya Tür- Irîye'nin dikkatini çekmek rstedik. Şim- di yaraya merhem sürmenin tam zama- nı. Irak'ta Saddam'ın onuruna göste- rilen ilgi elbette burada yaşayan kadı- nımrzın onuruna da gösterilmelidir." Devletin halkın devleti olması gere- ğine dikkat çeken Baykal, "CHP ikti- dannda devlet, hukukun içinegirecek- rir ve bu devlet halka hizmet edecektir. YeşiL CHP iktidannda ölümün adı ol- mayacak GüzeDiğin adı yaşamın ren- gi olacaknr. Susurluk, Yüksekova çe- telerin adı değil, güzel yurt köşeleri- miz olacakür" dedi., Baykal, devletin işinin halkın kim- liğini soruşturmak, inancıyla uğraş- mak olmadığına işaret ederken, "Dev- let, Kürt'ün de Arap'ın da devletkUr" dedi. Baykal, konuşmasının sonunda hükümetin 8 aydır hiçbir iddiasını ger- çekleştiremediğini söyledi. Iktidan "vaaöerve mazeretler hükümeti" ola- rak nitelendiren CHP lideri, kendi ik- tidarlannda bölge merkezli bir kalkın- ma bankası kurulacağını anlattı. Deniz Baykal, "Türldye banşı dene- yecek. Türkiye kardeşüği deneyecek. Sorunlann çözümü için bataklığı ku- rutmak lazım. Önce yoksulluğu kuru- tacağız.Güneydoğu'yu rahatiatmadan demokrasi. banş olmaz. Ankara'daki iktidar a\nalara bakamaz" dedi. Deniz Baykal konuşmasını "Bütün Türkhe'nin Güneydoğu'dan özür di- leme borcu vardır. Bütün Türkiye'nin Güneydoğulu kadınlann öniinde diz çöküp özür dilemesi gerekir. Gelmiş geçmiş bütün iktidariar diz çöküp Gü- neydoğulu kadınlann elini öpmeti. An- kara'daki iktidar sahiplerînin özür di- lemek onurlanna dokunuyorsa, ben gelip özür dilerim" diye noktaladı. Sütfteki kadm kurultayımhingedönüştü MfYASE ÎLKNUR StİRT - CHP kadın kollannın bir haftadan ben bü- yük umutlarla hazırlandığı Guneydoğu Kadın Kurul- Uyı, yer darlığı nedeniyle kurultay olmaktan çıkıp mi- tinge dönüştü. 960 kişilik kapalı spor salonu dışında iki misli kalabalık toplanınca ve salon içinde de top- lantı yapmaya elverişli düzen bir türlü sağlanamayın- ca bahçeye çıkılarak miting yapılmasuıa karar verildi. Oysa hazırlanan programda, Güneydoğulu kadınla- nn konuşması, Ankara'dan gelen CHP heyetinin de din- lemesi amaçlanmıştı. Evdeki hesap çarşıya uymadı ve sonuçta CHP'liler konuştu. kadınlar da dinledi. CHP Siirt ll Orgütü. adreslerini önceden belirledi- ği kadınlara davetiye göndenp kurultaya çağırmıştı. An- cak fisıltı gazetesi devreye girip kurultayda erzak da- ğıtılacağı haberi yayılınca ortaya beklenmeyen birtab- lo çıktı. Kapalı spor salonu içinde ve dışında tam bir izdiham yaşandı. Türkçe bilmeyen Siirtli kadınlar. kendilerine gelen davetiyeleri erzak dağıtım belgesi olarak algılamıştı. Davetiyeleri polislere. parti göreviilerine, bazen de ga- zetecilere gösteren kadınlar Kürtçe "Hani yardım ne- rede" diye hesap soruyordu. Polisler, yardım bekle- yen ve Kürtçeden başka dil bilmeyen kadınlarla yaka paça olurken "Anne, anne yardun tunne (yok)" diye- rek meram anlatmaya çahştılar. Deniz Baykal salona girip yerine oturduğunda yok- sul Siırtlı kadınlar tarafından ablukaya alındı. Nüfus cüzdanlannı ve davetiyelerini Baykal'ın önüne bıra- karak beklemeye koyuldular. Beklentileri açıktı; ku- rultaya erzak yardımı almak için gelmişlerdi. Ancak CHP'liler, bundan önceki yardımlann dağıtımı sırasın- da yaşanan olumsuz görüntüleri önlemek için miting- den sonra erzaklan gizlice evlere dağıttılar. Kadın ku- rultayı nedeniyle Siirt olağanüstü bir hafta yaşadı. An- kara ve Istanbul'dan, CHP üyesi kadınlar bir hafta ön- cesinde kente akm etti. Evler tek tek dolaşıldı, toplan- tılar yapıldı. Amaç, Siirtli kadınm makûs talihini değiştirmekti. Gerçi Siirt Valisi Osman Acar, açtığı kurslarla kadın- lann yaşammı bir nebze olsun değiştirmişti ama Si- irt'te hâlâ kadınm adı yok. Pervari lisesinde tek bir kız öğrenci bile bulunmu- yor. Çok eşlilik yörede çok yaygın. Kızlann büyük bir kısmı kuma olarak yaşlı erkeklerle evlendiriliyor. Türk- çe bilen kadın sayısı parmakla göstenlecek kadar az. Bilenler de derdini anlatmakta zorlaruyor. Turizm Türkfye lfLsırada BARIŞDOSTER Geçen yıl turizmden en çok geliri ABD, ltarya ve Is- panya elde etti. Türkiye de önceki yıla göre 2 basamak yükselerek turizm geliri sı- ralamasmda 18. oldu. Dün- yanın en gözde üç turizm merkezi ise Fransa, ABD ve lspanya olarak belirlen- di. Bu kategoride ise Tür- kiye 19. sırada yer aldı. Dünya Turizm Örgü- tü'nce yayımlanan rapor- da, 1997 yılında dünyada turizmden en çok gelir el- de eden ve en gözde olan ül- kelerbelli oldu. Buna göre ABD 1990, 1995 ve 1996 yıllanndaolduğugibi 1997 yılında da 75.056 milyar dolarlık gelirle turizmden en çok kazanan ülke oldu. 1990'da üçüncü, 1995 ve 96 yıllannda ise ikinci olan Italya, 1997'de de 30 mil- yar dolarlık gelirle ABD'yi izledi. 1990, 95 ve 96 yıl- lannda dördüncü olan ls- panya ise 28.147 milyar do- İar turizm geliriyle 1997 yı- lını üçüncü olarak kapattı. Bu üç ülkeyi 27.947 milyar dolarla Fransa, 19.875 mil- yar dolarla Ingiltere ve 18.989 milyar dolarla Al- manya izlediler. 1990 ve 95 yıllannda 21., 1996yıhnda 20. olan Türkiye ise 1997'yi 7 milyar dolarlık turizm ge- liriyle, turizmden en çok gelir elde eden ülkeler sıra- Iamasında 18. olarak ka- pattı. Türkiye'nin 1997 turizm geliri, 1996 yılına oranla yüzde 17.41 oranında artış gösterdi. Türkiye 7 milyar dolarlık turizm geliriyle Hollanda ve Belçika'yı ge- çerken Avusturya, Çin, Is- viçre, Polonya ve Meksi- ka'nın gerisinde kaldı. Raporda, dünyanın en gözde turizm merkezleri sı- ralamasında ise ilk üç sıra- yı Fransa, ABD ve tspan- ya alırken bu üç ülkeyi Ital- ya, Ingiltere ve Çin izledi- ler. SAK USTUNDE MÜJDATGEZEN Aralıktan Yıllar önce, ses sanatçısı Ahmet Özhan'la bir oyun oynardık. Sevdiklerimizi harcamaca. Ahmet o zamanlar cin gibi bir delikanh ıdi. O bir isım söyier ben de harcardım, gülüşürdük. Ömegın: Dede Efendi, der Ahmet. ben "lyi müzik adamıdır, nota bilmez" derim. Emel Sayın der, ben "lyikızdırama detonedir" derim. En kısa harcamayı Nâzım üzerine yapmıştım. Ahmet benim Nâzım sevgımi bildigi için, bir gün bana Nâzım Hikmet, dedi. Ben de "Değmez" dedim. Çok gülmüştük buna. Yanı o kadar harcıyorum ki harcamaya bile değmez buluyorum... Fırtta yazarken Günaydın'ın yöneticilerinden Tevfik Yener bana: "Bunu bizim gazeteye sütun olarak yapsana" dedi. "Tefo arkadaş arasında şaka olarak iyi de millete duyurvrsak çok alınan olur, utanınm"dedim. "Yahu adını ARALIKTANkoyanz, ayağı takılan aralıktan düşmüş olur, sana birsonın çıkmaz" dedi... Yapmadık. Aradan yıllar geçti. Şimdi burada herkesin hoşgörüsüne stgınarak çok sevdıklerimi aralıktan aşağı yollamayı düşünüyorum. Tabii sonunda bu bir şaka olacak. Siz şimdi diyeceksiniz ki: "Her şakanın altında biraz gerçek vardır." E vardır, ne olacak yani?.. Bu hafta aralıktan Müjdat Gezen'i yollamayı düşünüyordum, ama DEĞMEZ diye düşündüm. Haftaya: Savaş Dinçel. Öbür hafta: Merak edin biraz. Sigara | ki gün üst üste bir I gazetenin kültür sayfasında sigara propagandası yapılınca ıster istemez "Herhalde patronlan bir sigara yatınmına giriyor" diye düşündüm. Sayfa kültür sayfası. Yazar bir tiyatro galasına gitmiş ve fuayelerde sigara içme yasağı olduğu için mırtlu çoğunluk olarak sokakta içebilmişler. Yani salon beş yüz kişilikse en az 251 kışi sokakta sigara içmiş oluyor mutlu çoğunluktan. Ama demokrasi azınlıklann da hakkını korumaz mı?.. Sigaranın kanser yapıp öldürdüğünü artık çocuklar bile biliyor. Bunun tçilmesi lehinde propagandasını yapmak nasıl bir amaca yönelik olabilir?.. Kimse size neden sigara içiyorsunuz demiyor. Ama bizı zehirtemeyin yeter, kendiniz ne hart ederseniz edin diyor içmeyenler. Ama daha bir sigara içene rastlamadım ki bencil olmasın. Sigara keyif için içilir. Yann bir ıçkici alkolün, bir kokainci kokainin, bir eroinman eroinin propagandasını yaparsa ne diyeceksiniz? Bu, salt sigara içenlere ait bir özellik midir? Hepsi öldürüyor. O zaman?.. Sonra bu haberierin kültür sayfasında ne işi var, onu anlayamadım?.. Ben bir tiyatrocuyum. Tiyatro binasının hiçbir yerinde sigara içilmesini savunamam. Sizin burrtan iki gün üst üste yazmakta bir amacinız mutlaka vardır... Pazarlık ve duvarlık sözler Gençlik olgun yaşta biter, çocukluk gençlikte, ilk yaş çocuklukta, dünkü gün bugün bitmiştir, bugün de yann bitmiş olacak. Montaigne Cumhuriyet Kitap Kulübü'nde söyleşi yapıp kitap imzalarken bir zarf getirdiler. Açtım. İçinde Halit Krvanç'ın son kitabı "Hadı Anlat Bakalım" var. Eşime ve bana imzalamış. Bir çırpıda okunacak kitap değil, kocaman bir şey. Ama ben okudum. Hem de gözlerim dola dola. Çünkü Halit Ağabeyimin benim yaşamımda özet bir yeri vardır. Ben doğduğumda, o çok iyi bir öğrenciymiş. Ben de öyle olayım diye adımı Halit Müjdat koymuşlar. Annem, babam çok severmiş Halit Ağabey'i. Kemal Amcam onun büyük ağabeyi olurdu. Ben komedyen olmamı ona borçluyum. Yaşamım boyunca bu denli esprili birine rastlamadım. Bizim evden çıkmazdı; babamın, annemin en iyi arkadaşıydı. Halit Ağabey'i o kadar severdi ki, onun adını anmadığı günü olmazdı. Kemal Amcamın fotoğrafını da görünce krtapta, kendimi tutamadım Halit Kıvançağladım... Benı öylesine övmüş ki krtabında, başkalan okuyunca ne der diye utandım. Ama Mehmet Ali Erbil'i de övmüş. O Mehmet Ali ki, daha geçenlerde Halit Ağabey için "rahmetli" diye soğuk bir espri yaptı. Açtım telefonu: "Hemen Halit Ağabey'i ara ve özürdile" dedim. "Peki, şimdi anyorum, ben şaka yapmıştım" dedi. Halit Agabe/de zaman zaman kendimden parçalar bulurum. örneğin o da benim gibi herkese inanır, güveniverir. O da benim gibi Faruk'u adam sanıp, kazığı yiyince üzülür. Kendi iyi yürekli olduğundan kimseden böyle şeyler de beklemez. Yaşam onun bu yanını hiç uyarmamıştr. Herkese sevgi ile yaklaşır. Kitabında bu, buram buram kokuyor. Bütün sevdıklerimi buldum o kitapta. Hemen edinin ve okuyun. Dostluğu, sevgiyi, güzeliikleri bulacaksınız. Seni seviyorum Halit Abi. N. Hikmet Vakfı A. Nesin - N. Hikmet - MSM Vakfı gibi böyle vakıflann geliri yoktur. Sizlerden getecek dostluklarla ayakta dururlar. flkokul.için Nesin Vakfı fena grtmiyor. Ama Nâzım Hikmet Vakfı şu ara ekonomik açıdan darboğazda. Eğer "Bizden çok şey istemeye başladın" demezseniz EMLAKBANK Tünel Şb. 37008 hesabına ve Iş B. Beyoğlu Şb. 1303311 hesabına bir jest yaparsanız, mutlu olacağız. Eğer kendim için istiyorsam namerdim... Bu espride doğru payı çok büyük, çünkü M. G. Sanat Kültür ve Eğitim Vakfı'na bugüne değin bir kuruş bağışta bulunan çıkmamıştır. Ama eski krtaplannı ve piyanolannı verenleri de göımezlikten gelemeyiz. Herkes sağ olsun. Bu zor yaşam koşullannda kimsenin kimseden bir şey istemeye hakkı yok. Ftahat olun. Brecht 100 yaşında l~\ ünya Tıyatrosu'nun en önemli adamlanndan biridir LJ Bertolt Brecht. Doğu Berlin'de Beriiner Ansambte Tıyatrosu'nun o Mercedes yıldızlı kocaman amblemini gördüğünüzde, bilirdiniz ki burası Brecht'in tiyatrosudur. Ama artık Doğu-Batı kalmadı ve böylece de Beriiner Ansamble kalmadı. Orada geçirdiğim günleri unutamam. İlkdefasındaSavaşla izlediğimizoyunlan. Brecht'inözel locasında Sovyet ileri gelenleri ile birlikte oyun izteyişimizi, büyük oyuncu Gizella Mei, en büyük Brecht yorumcusu (damadı) Eckehard Schall... Onlarla yüz yüze olmak bir tiyatrocu için unutulmaz güzellıklerdir. Şimdi Avusturya'dan Peymann'ı getirmişler tiyatronun başına. Bir rejısinı bilıyorum. Hıtler'i yönetmişti ve çok başanlı olmuştu Viyana'da. Ama o da Avusturya gibi bir adamdır. Ne olduğunu tam anlayamazsınız. Bu koca kurum Doğu- Batı birleşince çöktü. Schall aynldı, Brecht'in kızı Barbara bana yazdığı bir mektupta, kocasının hasta olduğunu söylemışti. Çünkü onlan Istanbul'a davet etmiştim eşi Schall'la. Adamı hasta ettiler... Yüzüncü yaşın kutlu olsun Usta, ama işte böyle bir kutlama bu yani. Üzüntülü. Can Yücel'i portre yapma düşüncesi ilk haftalardan bu yana aklımda, ama bir türlü elim düşmüyordu. Notlanma baktım. Onu ne denli sevdiğimi anlatsam sığmayacak, şiirini ne kadar çok sevdiğimi anlatsam, yerim dar, çevirilerine ne derece hayranhk duyduğundan söz edecek olsam, sözcükter yetersiz kalacak. En iyisi bu güzel adamın Aziz Nesin, o, ben, birlikte yaşadığımtz bir arHsınt anlatarak işe gireyim dedim... Izmir'in Torbalısı'nda bir belediye başkanı vardı: Ertan Ünver. Şenlik düzenler; Istanbul'dan sanatçılan davet eder; söyleşiler, toplantriar yaptınrdı. Ne güzel günlerdi onlar... Bu güzel günlerden birinde Aziz Ağabey, Can Ağabey ve ben, kaldığtnnz tesisin restoranında yemek yiyoruz. Aziz Ağabey'le ben yiyoruz ama Can Yücel aynı Portre zamanda içiyor. Bir süre sonra yemek bitti. Aziz Ağabey: "Sen yatacağım, sen Can'a göz kulak ol" dedi. "Neden?" dedim. "Bu kadaria kalacağınt sanryorsan yanılıyorsun, o bu tesisteki bütün şaraplan tüketebilir" dedi ve gitti yattı. Az sonra Can Ağabey'in ilk üç şişesi bitti. Bana: "Sen iste, sana veririer, bir-iki şişe getirsinler" dedi. Ben de: "Abi sen odaya git, ben getiriyorum" dedim, Can Ağabey'i odaya yolladım. Yan ' odada da ben kaiıyorum. Bir bardağa koka kola, üzerine de azıcık şarap koyup götürdüm. Bir yudum aldı ve: "Ohhh bu öncekiterden de tatlı geJdi" dedi. Tam yutturdum diye sevintrken: "Yalnız koka kolasını fazla kaçırmışsın" demez mi?.. Onu gerçekten çok seviyorum. Çünkü babasının oğlu. Pazann fıkrası Temel dükkânının önündeki elektrik direğine bir reklam tabelası koymuş. Belediyeden haber gelmiş; "tabelayı kaldınn" diye. Temel yanıt vermiş: -Biz tabeladan memnunuz, siz direği kaldınn. İki Vefalı Bu iki Vefalı da benim gerçekten vefalı arkadaşlanm. Ikisi de yeni bir ödül aldılar. Çanakkale18Mart Üniversitesi Uğur Dündar'ı "Yüzyılın lletişimcisi", Kemal Sunal'ı da "Yüzyılın Oyuncusu" seçtiler. Haksızlar mı? Yani kim çıkıp da neden beni seçmediler diyebilir acaba? Diyeceksiniz ki, herkes diyebilir, milletin ağzı torba değil ki büzesin. Ama burada herkesin değil seçenlerin düşüncesi önemli bence. Bu iki Vefalı dostumu kutluyorum. Beni mutlu ettiler, çünkü birimiz mutlu olursak hepimiz mutlu oluyoruz bizim camiada. Kaldı ki Uğur da Kemal de benim Vefa dışında da vefalı arkadaşlanmdır. Çocuklar için Okullar yeniden açıldı. Dersler başladı. Biliyorum ki çok çalışryorsunuz. Size bu hafta bir minik şiirimi gönderiyorum, umanm beğenirsiniz. Kundağım . beyaz renkle ilk tanışmam/ senle oldu ak kundağım şimdi artık ben büyüdüm/- gene yakamı bırakmadın annem seni kesmiş biçmiş/ benim okul önlüğüme kolalı bir yaka yapmış./ sanki ben hâlâ bebeğim/ hâlâ emzik emiyorum. çünkü her sabah yakamda/ mis kokunu duyuyorum. Aziz Nesin llköğretim Okulu: Kemal Rastgeldi 3 milyon... Perihan Ergun Hocamız 5 milyon... Ve yazar kardeşim Tuncer Cücenoğlu oyununun gelirinden 25 milyon göndermişler. Hepsine dolu dolu teşekkürter. VAKIFBANK ÇATALCA... Aynca Vakrfbank şubeleri havale parası almayacaklarmış, Vakrfbank'a da teşekkür ediyorum. MSM ödülü . Bu tiyatro sezonundan başlayarak MSM bir ödül koydu. "En lyi Kadın Tiyatro Sanatçısı ödülü". Neden kadın? Çünkü MSM 19 yıldır verilen Ismail Dümbüllü ödülü'nü her yıl bir erkek oyuncuya veriyordu. Bu yıl kadın oyuncu da alacak. Jüri; tiyatro öğrencileri, öğretmenleri ve halktan alınan oylarla saptanıyor!.. I. Dümbüllü ödülü'nde olduğu gibi. Tüm kadın tiyatro sanatçılanna bu ödül için başanlar diliyorum. Duygululuk-Duygusallık ki kavram arasında belki kıl kadar bir fark varmış gibi görünse de, birbirinden farklı kavramlardır. Ben oldukça duygulu bir insanım. Belki zaman zaman duygusal davranabilirim. Bu bir hata. Duygulu olmak insana özgü bir şey. Ama duygusallık insanı çok yıpratır. Hele böyle ciddi bir gazetede yazı yazarken duygusal olamazsınız. Duygululuğu duygusallıkla kanştırdığımız olursa, duygulu okurlanm bağışlariar umanm. Defne Samyeli Sevgili Defne... Geçen haftaki bir yazımda seni eleştırmıştım. Uğur Dündar telefon etti. "Çok acımasız davranmışsın bu kıza, nereden nereye getirdi kendini, bu kadar çalışkan birine haksızlık etmişsin" diye kırk yılın getirdiği dostlukla bana sitem etti. Hatta bunamaya başladığımı bile söyledi. Burası doğru olabilir, çünkü insan elli beşten sonra ufak ufak böyle oluyor. Âman olmayanlar alınmasın. Şimdi Uğur diyecek ki: "Biz seninle aynı yaştayız, sen ne demek istiyorsun?"Ç). Şaka bir yana ne seni ne bir başkasını üzmek istemem. Benim seçtiğim meslek, insanlan mutlu eımek üzerine kurulmuştur. Ama ben bu sütunlardan sizleri çok övdüm. Izin verin, eleştirme hakkım da olsun. Ben senin spikerliğini çok beğeniyorum, aynca güzellik yanşmasından gelip, kendini yetiştirip böyiesine iyi bir iş yapmanı da çok doğru buluyorum. Ama soyunan kadına o gece sorduğun soruya getirdiğim yorum bana ait değildi salt. Haberieri birlikte izledığim 6 kişinin ağzından çıkrverdi. Ben insanlann düşüncelerine saygı gösteririm. Pek çok telefon aldım. Ve o pek çoğu böyle düşünüyor. Bazen küçücük bir yanlış sooı, insanı zor durumda bırakabilir. Onun için ben tolk şov yapmıyorum. Bir milletvekiline "Siz yemininize sadık kalır mısınız?" diye yanlış bir soru sorduğumu düşünsene. Adam aşağı tükürse sakal, yukan tükürse yüzüne gelecek... ŞİMDİ TAM FİDAN DİKME ZAMANI. ARAYIN: 34880 72-71
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle