25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
22 ŞUBAT 1998 PAZAR CUMHURİYET SAYFA KULTUR 13 KUŞBAKIŞI MEMET BAYDUR Bir oyun olarak Haııılet• Saym Mina Urgan, olağanüstü Shakespeare ve Hamlet adlı yapıtmda yazara ve oyuna usta bir doktor gibi yaklaşır. Hamlet'i 'ölümü özleyen', deli olmayan ama üzüntüyü kendine meslek edinmiş bir kimse olarak görür. Hamlet 'Her şeyi derinliğine algılayan karmaşık bir kişidir'. On dört yaşında bir dostum, Kenneth Branagh'ın Hamlet'ini sevdiğini söy- lüyor. Biraz uzun ama insan sıkılmıyor dedi. En çok kimi sevdin bu oyunda di- ye sordum. Filmde mi diye düzeltti so- ruyu. Hamlet'i sevmiş. Babasırun inti- kamını alarak otoriteye, saraya, her şe- ye (kendi sonunu da hazırlayan bir çe- kingenlikle) karşı çıkan Hamlet'i seçi- yor onca oyun kişisinin içinden. Horatio nasıldı sence diye sordum. O da iyiymiş. Biraz daha lafladık. beni bırakjp işi- ne döndü. Bense zaman geçtikçe çocu- ğuna (çocuklanna) gülünç, gereksiz, ya- rarsız tavsiyelerde bulunan bir Poloni- us gibi hissettim kendimi. Hamlet'le tanışmak, o tanışma sani- yesi önemlidir kimi insanlann hayatuı- da. Işte bunca yıldır insan aklını meşgul etmiş iinlü prens! tşte onu mu yapmalı. bunu mu yapmalı. öyle mi yapmalı, böyle mi yapmalı derken hiçbir şey ya- pamayan ve birdenbire eyleme geçince kendi başta olmak üzere herkesin fela- ketine neden olan Küçük Prens! Baba- sıyla derdi olanlann oyunu. Annesiyle derdi olanlann oyunu. Kendisiyle derdi olanlann oyunu. On dört yaşındaki dostum, aklı be- nim kadar kirli olmadığı için çok daha yalın, duru görüyor Hamlet oyununu. l)Kenneth Branagh 2) Mina Urgan 3)William Shakespeare 4) Laurence Olivier "Acıklı bir oyun. Komik yerieri de var. Hamlet hakhychr Nokta. Oyunu bir de Ophelia'nın ya da Le- artes'in açısından okumakta yarar var gibime gelıyor. Tom Stoppard. ünlü oyununda Rosenkrantz ıle Guilderstern açısından bakar Shakespeare' ın anlattı- ğına. Sonuç yine değişmez. Andrzej \Vajda, sahneye koyduğu Hamlet'te prensı bir kadın oyuncırja oynatmıştı. Sonuç yıne değişmiyordu. Hamlet'ı, yö- netmen. tiyatrosunun düşünsel \ e teknik olanaklann ı zorlayarak bir dağ keçı sıne oynatsa da değişmez sonuç: Hamlet ha- talı da olsa haklıdır. Moratio sevimlidir. Hamlet ovununu anlamanın ve bu oyun üstüne düşünmeye başlamanın çok sağlam. güzel bir yolu \ar. Sayın Mina Urgan'ın olağanüstü Shakespe- are ve Hamlet adlı yapıtını okumak. Türlü çeşitli incelikler, derinlikler içe- ren kitabında yazara ve oyuna usta bir doktor gibi yaklaşır Mina Urgan. Ham- let'in hiçbir hücresi, hiçbir gölgesi, hiç- bir sessızliği konumuzun dışında değil- dir Sayın Urgan'ın sayesinde. Usta bir yazar otduğu kadar. büyük bir okuma ustasıdır Mina Urgan ve çözümlemele- nni büyük bir cömertlikle paylaşır oku- ruyla. Yalnızca Hamlet'i anlamak yetmez. Sayın Mina Urgan 560 sayfa süresince bunu anlatır. öğrencilerini seven, öğ- retmekten bıkmamış bir öğretmen gibi. Hamlet'i "ölümüözleyen'.deli olmayan ama üzüntüyü kendine meslek edinmiş bir kimse olarak görür. Bence haklıdır bu görüşünde. Hamlet "Her şeyi derin- liğine algılayan karmaşık bir kişidir." Çevresindekı ınsanlara, yaşamanın v er- diği mutluluğa duyduğu inanç yıkılmış- tır bir kere. Ne yaparsa yapsm, "herke- sin onu gözetlediği bir hapishane olarak bildiği ülkesini sağhku bir ortama" dö- nüştüremez. Tek çare, ölümü kucakJa- maktır. • • • Bu görüş, Shakespeare'in oyununa kötümser bir yaklaşım mıdır sizce? Yü- reğindeki savaşı yitirmiş ve iktıdara, pa- raya pula teslim olmuş başka prensler için öyle olabilir. Oysa Hamlet'i hep içi- mizden biri gibi gören insanlar için, ölüm ile hapishane benzen toplumlar arasında güçlü bağlar kurabilen insan- lar için sorun bambaşkadır. "Cânım, yüreğimde bir çeşit savaş vardı; Uyumamı engeDeyen." Ülkesinden aynldıktan sonra, gemi lngiltere'ye doğru yelken açmışken söy- ler bunlan Hamlet. Huzursuzdur. Huy- suzdur. Giderken bile, çocukluk arka- daşlannın ağırlığmı sırtından atarken bıle canı sıkılır. Sayın Urgan'ın dediği gibi, her durumu derinliğine algılayan karmaşık bir kişidir. Birentel, günümü- zün diliyle. Lanetlenmiş bir aptal ya da abdal. Danimarka ise çoktan kokuşmuş bir kraliyettir. Yüreğinizde uyumanızı engelleyen bir çeşit savaş varsa, Mina Urgan'ın Shakespeare ve Hamlet'ini okuyun. Uy- kusuzlûk bir anlam kazanacaktır. Tiyatro Stüdyosu, Jean Genet'nin Türkiye'de hiç oynanmamış oyunu 'Balkon 'u sahneliyor 'Bcdkon, dünyanın, kerhanenin kendisVESRAALİÇAVUŞOĞLU •-«• • — ^ .—1 Hırsız, eşcinsel, hain... Ama 20. yüzyıhn en önemli veen aykın ya- zarlanndan bıri; Jean Genet Pa- ris'te bir fahişenin çocuğu olarak dünyaya gelen, babası hıçbır za- man belirlenemeyen Genet'nin tüm yaşamı dünyanın çirkinlikle- rini görerek hatta bizzat yaşayarak geçti. Doğumundan kısa bir süre sonra, önce bir yetimhaneye, daha sonra da Fransa'nın Morvan böl- gesınde, bir çiftçı ailesinin yanına evlatlık verildi Genet. tlk hırsızlı- ğına daha çocukken arkadaşlan- nın kalemlenni çalarak başlayan yazar. ünlü olmasından sonra da devam eden bu alışkanlıgını ''Bü- yük birzevkti" diyerek açıkladı sü- rekli. Fransız edebiyatının önde gelen yazan Genet'nin daha önce Türki- ye'de hiç sahnelenmeyen oyunu 'Balkon'u. Tiyatro Stüdyosu bu- luşturuyor ızleyicilerle. Yaşamının büyük bir bölümünü cezaevinde geçiren. 1948 yılında ömür boyu hapse mahkûm edildiğinde Sart- re ve Picasso gibi ünlü isimlerin cumhurbaşkanına verdikleri dilek- çeyle cezası affedilen Genet'nin, dünyayı bir genelev olarak ortaya koyduğu 'Balkon'. Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık işbirliğiy- le sahnelenecek. thmal edilmiş bir gyun Odeon Sineması'nın 2 yıl önce geçırdiği yangın sonucu kullanı- lamaz hale gelmesi nedeniyle Ti- yatro Stüdyosu oyunculan, Ge- net'nin "Balkon" adlı oyununda se- yircilerle değişik salonlarda bulu- şacaklar. Jean Genet'nin en karakteristik oyunu 'Balkon'. Başar Sabuncu ta- rafından dilimize çevrildi ve yö- netihyor. Oyunun tasanmını Duy- gu Sağıroğlu. giysilerini Sevim Çavdar. müziğini Selim Atakan, afışini BalkanNaci tslimyeli hazır- ladı. Oyunda, Zuhal Olca>, Haluk Bilginer, Ahmet Levendoglu, Der- ya Alabora, Salih Sankaya, Bülent Yarar. Şebnem Sönmez. Celal Perk. Güven Kıraç, Alptekin Ser- dengeçti, Sema Kecik rol alıyorlar. 'Balkon' 7-29 Mart tarihleri ara- sında Kadıköy Halk Eğitim Mer- kezi'nde, nısan ve mayıs aylann- da Ankara. Izmir, Bursa, lzmit, Es- kişehir, Adana ve Mersin'de sah- nelenecek. Oyunun yönetmeni Başar Sa- buncu ve oyuncularla, Jean Genet ve 'Balkon' üzerine konuştuk. - Çağunızuı en önemli yazarla- nndan biri olan Jean Genetsıradı- şı yaşamryla da adından sıkça söz ettiren bir yazar. Genet'nin 'Bal- kon'unu sahnelemeve nastf karar verdiniz? BAŞAR SABUNCU - Aslında bizler de genelgeçer toplumsal de- ğerlerin dışında yaşıyoruz. Bu önetmen Başar Sabuncu 'Balkon 'un yalnızca ahlaki değerler üzerine olmadığını vurgulayarak 'Daha çok, insanın varltk, yaşama, kimlik nedenleri üzerine bir oyun. Balkon dünyanın kendisi, daha doğrusu kerhane dünyanın kendisi' diyor. Oyunda günümüze göndermeler de çok: 'Polıs şefinin ebediyete intikal edip bir anıt mezara kapanma hayali. bugünün Türkiyesi'ne de çok uzak değil.' yüzden Genet'ye yaklaşmak o ka- dar da zor olmadı. Buradaki her- kes egemen değerler sisteminın dı- şında yaşamaya gayret ediyor. Bu yüzden Genet bıze çok da yaban- cı değil. Jean Genet benım seçi- mimdeğildı. Tiyatro Stüdyosu ka- rar verdi 'Balkon'un sahnelenme- sine. Ben onlann çağnlısı olarak katıldım. Ben seçmedim demek, zorla kabul ettırdıler anlamına gel- mıyor elbette. - Peki neden Genet'nin 'Bal- kon'unuveyönetmen olarakBaşar Sabuncu'yu seçti Tiyatro Stüdvo- su? HALUK BtLGtNER - Biz yıl- lardır Başar Sabuncu ile çalışmak istiyorduk zaten. Ancak bu yıl fır- sat oldu. Genet. 20. yüzyıhn çok önemli yazarlanndan bın. 'Bal- kon' Türkiye'de hiç oynanmamış bir oyun. Genet gibi bir yazann Türkiye'de çok az tanınması ve 'Balkon'un çok önemli bir metin olması. günümüze \e Türkiye'ye göndermelennın çokçaolması, bi- zim bunu oynamamızın en önem- li nedenleri arasında. AHMET LEVENDOGLL -Ti- yatro Stüdyosu'nun kuruluş amaç- lan arasında çağdaş tiyatronun seçkin yapıtlannı sunmak gibi bir hedefi de var. 'Balkon' da bunlar- dan biri. Aynca 'Balkon'. sahne- lenmek ıçın gecikilmiş ve ihmal edilmiş bir oyun. Çagdaş tiyatro yapıtlan arasında yer alan ama bu- güne dek sahnelenmemış bir oyun olması önemlıydi bızim için. Amerikalı bir yazann önemsiz sa- yılabilecek bir oyunu olan 'Sann- cakta tki Kişi'nin 12 tane prodük- sıyonu oldugu düşunülürse \ e bu- na karşın tartışmasız bir > akın kla- sik olan Genet'nin 'Balkon'u hiç yapılmamışsa bu doğal olarak gö- revdir bızım için. - Bir oyunu. aynı zamanda Ge- net'\i ilk kez sahnelemek ne gibi riskleri beraberinde getiri>or? 'Balkon' günümüze uyarlandı mı? SABUNCU - Ovunu günümüze uyarlamadık. Sadece çevınyı ya- parken bugün için geçerli ya da çağnşımlara açık sözcükler seç- meye özen gösterdık. Oyunun bir- çok ana damanndan en önemlısı bir polıs şefının ebediyete intikal edip bir anıt mezara kapanma ha- yalı olduğunu düşünürseniz, bu- günün Türkıv esı 'nde de bunun ce- \abını bulmak çok zor olmasa ge- rek. İnsanın gerçekliği... - Genet' Balkon'da. toplumu in- sanlann düşlerini gerceklestirdik- leri bir genele> olarak tanımlı\or... BİLGtNER - Toplumsal yaşa- ma başladığından ıtıbaren insanın gerçeklığını \ ıtırdığını düşünüyor Genet. Hepımız maskelerle dola- şıp rol yapı>oruz ona göre. Insan- ların gerçekliğını > ıtırdiğini düşü- nüyor. "Dünya bir gelenektir ve tüm insanlar burada fantezilerini gerçekfcştirirler'' diyor Genet. Pıs- kopos. general. trma. polis şefi de. devrim de oradadır. yanı genele\ın ıçindedır. Dün akşam Genefnın bir söyleşibinı ıziedım. 1968'de Genet'nin oyununun sahnelendiği bir tiyatro basılmış devrimciler ta- rafindan. De\rimcıler teker teker sahneye çıkıp konuşmalar yapı- yorlar; o kadar ılgınçtı kı diyor. sahneye çıkıyorlar. bir şeyler söy- lüyorlar. sonra tekrar seyircilerin arasına katılıyorlar. "Tambirkısır- döngü. Önce aktör olu>t)rlar son- ra seyirci.- A>nı benim balkonda- ki devrimcilerini 0bi. Benim dev- rimcilerim de genelevin içinde." Bunlan eleştınyor Genet "Bun- lar gercek devrimci olsalardı tiyat- royu basmaziardı. adalet sarayını basarlardı" dıv or. Genet, bütün bu makamlann ıçındeki kofluğu vur- gulamaya çalışıyor. ne kadar boş olduğunu ve sonuçta bir hiçliğe u- laştığım... - "Genet'nin tapınağına gbmek bü>ük bir cesaret ister. gerçekten cesaretli olanlara ta»si>'e edüebüir" di>orlar. Yönetmen olarak sizi ne- lerzorladı? SABUNCU - Hep birlikte zor- 'Afife'nin yaşamı baleye dönüşüyor KültürServisi-Cumhuriyetin 75. yıh ve Türk balesının 50 yıluıı kutlarken. HalkSigorta, 55. kuruluş yıldönümünde bir 'Mk'e imza atıyor. Adına konulan tiyatro ödüllerin- den sonra 'ilk MüsKiman kadın trvatrocumuz' Afıfe Ja- le'nin yaşamını konu alan 'Afîfe'adlı bale yapıtının yapııricılığını üstleniyor. Sanatdanışmanlığını HakhmDormen'in, müzik danışmanlığını ise Rengim Gökmen'm üstlendiğı balenin koreografısini Be\han Murphy yapacaL Dansçı kadrosunun Devlet Opera ve Bale Genel Müdürlüğü'nden destekleneceği 'Afife' balesinin müzikierini ise Turgay Erdener besteleyeeele Projenin sanat danışmanı Haldun Dormen, ara- lık ayında Istanbul'da dünya prömiyerinin gerçekle- şeceği bu eserin. iki gala için Ankara'ya gideceğini, daha sonra da Ankara Devlet Opera ve Balesi'ne arma- ğan edileceğini belirtri. Müzikdanışmanı şef Rengim Gök- men de ilk kez özel sektörde bir bale yapıtına yaratıcılık aşa- masından başlayarak ortaya çıkması için desteklediğini ve sahne sanatlannda ilk kezböyle biroluşumun içinde bu- lunmaktan mutluluk duyduğunu belirtti. Balenin 50., Cumhuriyetin 75., Modern Dans Toplulugu'nun 5. yıhnın kesişme anında. Türk balesine yepyeni bir eserhediye edildiğini söyleyen Gökmen, bu eserin yalnızca Afıfe Jale yaşamöyküsünü içeren bir o- lay değil. Türkiye'de Atatürkdevrimlerinin. Türk kadınının sahneye çıkışıy la simgelenmiş bir doruk * noktası olduğunu vurguladı. Aynca böyle kapsam- h ve bir 'ük' olan projenin, lokomotif olmasmı di- ledi. Koreograf Beyhan Murphy de böyle bir girişimde geç bile kalmdığmı söyleyerek, sıradışı bir gösteri ola- cağına değmdiği yapıtuı hazırlama aşamasmda Afife'nin yasam tarzını göz önünde bulunduracaklannı belirtti. landık aslında. Alışkanlıklanmız- dan kolay kurtulamıyoruz. her ne kadar toplumsal, geçerli değerlere göre yaşamıyorsak da. Genet ka- dar uçlarda da dolaşmadık bugü- ne kadar. Kavramlann yer değiştir- diğı bir dünya yaratmak o kadar kolay değil. Herkes pa\Tnı alacak - Genet çoğu ekşnrmen taraftn- dan antiahlakçı bir yazar olarak tammlamyor. Bu bağlamda günü- mÜ7 ahlak anla> ışının da sorgula- nacağını sö>le>ebilir miyiz? SABUNCU - Kesınİikle öyle. Buna karşın geçerli olan milli ya da devlet ahlakıdır. Genet'nin ah- lakdışılığı belkı de kendi yarattığı başka bir ahlak adına. 'Balkon' ah- laki değerler üzenne bir oyun de- ğil yalnızca. İnsanın varlık, yaşa- ma, kimlik nedenleri üzenne bir oyun daha çok. Balkon dünyanın kendisi, daha doğrusu kerhane dünyanın kendisi. Balkon da ker- hanenin balkonu. Büyüklerimizin selamladığı belki Kraliçe Elizabeth'ın balko- nu, Lenin'ın mozolesı ya da poli- tikacılann kürsüsü. Genet, hırsız muamelesi gördüğü zaman "Ben hırsızım'' diyor, kabulleniyor ve hırsızlığı jüceltiyor. Bu da bir öz- gürleşme yolu aslında. "Eşdnse- Km, anarşistim" diyor. özgürleşi- yor. Ve aslında bunlan bir erdem olarak görüyor. O kadar ele avuca gelmez bir adam ki.. Oyun da, oyun üzerine yazılan her şey de öyle... Dönüp dolaşıp Genet'nin esrarengiz, anlaşılmaz, bilmece oyunu deniyor. Genet,bilir gözük- mek istemiyor belki. Biz de ukala olmamayı seçtik oyunda. Nutuk atmak iddiasmda defiliz. Böyle bir iddiada olanlann da Genet oyna- mamalan gerekiyor zaten. LEVENDOĞUU - Ahlaksal bağlamda Başar'm dediği gibi hiç- bir zaman kesin yanıtlar getirmi- yor ama önemli ipuçlan veriyor. Örneğm oyunda oyuncular arasın- da, kötülüİderarasındakötülük ya- pılamaz ya da iğrenç bir dünya içinde iğrençlikJer yapılamaz. Önemli bir ipucu bu. BtLGtNER - Bugüne kadar oyunculuk adına yaptığımiz, yap- mayı doğru bulduğumuz her şeyin tersini çalışmak zorundayız bu oyunda. "Amangerçekolsun.inan- dına obun" dediğimiz oyunculuk anlayışı 'Balkon'da tam tersine dö- nüşüyor. Rol yaptığınızın altmın çizilmesi gerekiyor. - Oj-un seyirciyle hangi plat- formda buluşacak? S.4BUNCU' - Herkes kendine düşen payı alacak. Kimisi kerha- nede geçen bir oyun diye eğlene- bilir, kimisi felsefı, kimi cinselli- ğin ağiT bastığı, kimisi polisiye bir oyun diye seyredebilir. Ama hep- sini birden seyretmiş olanlar da Genet seyretmiş olacaklar. Y A P I Y O R L A R ? Antonioni yeni filmine başlıyor • cienda Jackson. Jeremy lrons ve ünlü yazar JefÎTey Archer belediye seçimlerinde aday olmaya hazırlanıyorlar. Sanatçılar, mayıs ayında düzenlenecek referandumda seçmen kitlesinin evet demesi halinde, Mayıs 2000'de belediye seçimlerine aday olarak katılacaklar. • Julia Roberts \e Hugh Grant, "The Nothing Hill Project' isimli filmde başrolleri paylaşıyorlar. Filmm yönetmeni Roger Mitchell. • Michelangelo Antonioni 1 Mart'ta yeni filminin çekimlerine başlıyor 'Due telegrammi' isimli fılmin senaryosu Antonioni ve Tonino Guerra tarafindan yazılmış. Çekimleri San Diego ve Los Angeles'ta gerçekleştirilecek olan filmde başrolleri Winona Ryder ve Andy Garcıa paylaşacaklar. • Danlel Barenboim 2002- 2003 konser sezonunda da Chicago Senfoni Orkestrası'nın müzik direktörlüğünü üstleneceğini açıkladı. Chicago Senfoni'nin dokuzuncu müzik direktörü olan Barenboim 1999-2000 yıllan arasında da bu görevi yürüteceği için mutlu olduğunu belirtti. • cıint Eastvvood. yazar Andrew Klavin'in 'True Crime' adlı romanını fılme çekmeye hazırlanıyor. Romanda, ölüme mahkûm edilen bir adamın masum olduğunu kanıtlamak ve onu kurtarmak için 24 saati kalan bir gazetecinin macerası anlatılıyor. • Piacldo DOmlngo. Luciano Pa\arotti ve Jose Carreras'nın 29 Mart'ta Meksika'da vereceği konserin iptal edildiğı açıklandı. Yapılan açıklamada, organizasyondaki bir aksaklık yüzünden konserin ileri bir tarihe ertelendiği belirtildi. • Nlcole Kidman, Sandra Bullock. Dianne Wiest ve Stockard Channing, bir komedi filminde başrolleri paylaşıyorlar. Yönetmenliğini GrifFin Dune'unyaptığı filmin adı 'Practical Magic". • Jimi Hendrix in daha önce hiçbir yerde yayımlanmamış olan bir şarkısı Lx)ndra'da düzenlenen bir müzayedede 28 bın 500 dolara satıldı. Üç sayfadan oluşan şarkıyı Hendrix 1969 yılında Los Angeles'a giderken yazmıştı. • John Carpenter. 'Vampıres' adlı yeni filminin başrolü için James Woods'u seçti. Woods, filmde vampir avcılığı yapan bir grubun lidennı canlandıracak. • Dario Argento, Budapeşte'de "Operadaki Hayalet'in yeni \ersiyonunu filme alıyor. Filmin başrollerini Julıan Sands, Asia Argento ve Andrea Di Stefano paylaşıyorlar • pavel Loungine. belgesel nıtelığındekı yeni filmıni bitırmek üzere. 'Vladimir Mayakovski" isimli filmde Mayakovski ve Lili Brik arasında yaşanan aşk anlatılıyor. • Vtfoody Allen ve Sharon Stone, "Antz' isimli çizgi filmde ikı kanncayı seslendırijorlar. Yapımcılığı Dream VVorks tarafindan üstlenilen çizgi filmde, içinde yaşadığı topluma bireyci bir yaşam anlayışı getiren ve Spartaküs misali bir devrim gerçekleştiren kanncanın öyküsü anlatılıyor. • Clanni AmellO kısa bir süre sonra yeni filmı 'Come Ridevano'nun çekimlerine başlıyor. Senaryosu Amelio ve Cerami tarafindan yazılan filmde 50'li yıllarda yaşayan iki kardeşin öyküsü anlatılıyor. Başrolünde Enrico Lo Verso'nun oynayacağı filmin adının değiştırebıleceği açıklandı. • Cary Coleman artık bir Los Angeles parkında bekçilık yapıyor. 'Arkadaşım Arnold" dızısının küçük zencisi. dizi 1986yıhnda yayından kaldınldığında kazandığı tüm paranın anne ve babası tarafindan harcandığını görmüştü. Hüseyin Sermeften iki yeni CD • Kûftûr Servisi - Fransa'da yaşayan Türk piyanist Hüseyin Sermet'in. Rus bestecileri Dimitri Chostakovitch. Alfred Schnittke, Prokofiev'in yapıtlannı yorumladığı CD'si 'Le Monde de la Musique'(Müzik Dünyası) dergisi tarafindan 'Choc' ödülüne layık görüldü. Dergi, 'Yeni Yorumcular' serisine bir CD kazandıran Hüseyin Sermet ve viyolonselist Xavier Philips'e geniş yer verdi. Ünlü Rus besteci Dimitri Chostakovitch tarafindan 1934 yılında bestelenen viyolonsel ve piyano için op. 40 no'lu sonatı, Alfred Schnittke tarafindan bestelenen viyolonsel ve piyano sonatı, Prokofiev'in viyolonsel ve piyano için op.l 19 no'lu sonatını yorumlayan sanatçılar büyük beğeni kazandı. Aynca piyanoda Hüseyin Sermet'in. kemanda Regis Pasquier ve viyolonselde Xavier Philıps'in . yorumladıklan Alberie Magnard'ın biri viyolonsel ve piyano, diğeri keman viyolonsel ve piyano için 2 sonatının yeraldığı diğer CD ise, Telerama Dergisi tarafindan '4 FFFF' ödülüne layık görüldü. Tıtanik'ten gönderilen mesajlap müzayedede satıldı • Kültür Servisi - 14 Nisan 1912 "de birbuzdağına çarparak Atlantik'in sulanna gömülen Titanik'ten gönderilen ve Titanik'e gelen mesajlar Christie'de düzenlenecek bir açık arttırmayla satıldı. Titanik'ten, 'bir buzdağına çarptıktan 20 dakıka sonra' gönderilen ilk mesaj ise 'Yolculanmızı botlara bindiriyoruz' olmuş, ancak 2200 yolcusu olan Titanik'ten yalnızca 711 yolcu ve mürettebat kurtulabilmişti. Christie'de düzenlenen müzayedeye gönderilen 53 mesaj satışa sunuldu. Mesajlann 1000 dolar ile 6 bin 500 dolara, Kuzey Atlantik'teki hava raporlannı bildiren 18 telgraf ise '46 bin 500 dolara satıldı. Müzayededen toplam 123 bin 500 dolar gelir elde edildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle