Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
22 ŞUBAT 1998 PAZAR CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Zana'dan
Shattuck'a
mektup
•ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
ABD'nin insan
haklanndan sorumlu
Dışişleri Bakan Yardımcısı
John Shattuck.
Güneydoğu'daki
incelemelerinin ardından
kapatılan DEP'in
hapisteki
milletvekillerinden Leyla
Zana. İHD ve kapatılan
RP'nin Diyarbakır
Milletvekili Haşim
Haşimi'yi ziyaret etti.
Necmettin Erbakan ile
Zana, Shattuck'a birer
şikâyet mektubu ilettiler.
Mektubunda faili meçhul
cinayetlerin sürdüğünü
belirten Zana, "tşkence,
bir sorgulama yöntemi ve
aynca bir devlet politikası
olarak sistematik şekilde
devam etmektedir"
görüşünü kaydetti.
Çetinsaya'nuı
açıklaması
• Istanbul Haber Servisi -
Eminönü Belediye
Başkanı Ahmet Çetinsaya,
belediye çalışanlanna
nemalann verilmemesinin
ya da gecikmesinin
nedeninin, bir önceki
dönemde zorunlu tasarruf
kesintilerinin "üzerine
yatılmış" olmasmdan
kaynaklandığını belirtti.
Çetinsaya, gazetemizde 19
Şubatl998tarihinde
yayımlanan "Nema
gösterisi amactna ulaştı"
başlıklı haberle ilgili
yaptığı yazılı açıklamada,
haber başlığının, gösteri
yapıldığı için nemalann
ödendiği izlenimini
verdiği, ancak bunun
gerçekle bir ilgisi
olmadığını kaydetti.
Çetinsaya, bu olayda
kendisinin hedef alındığını
savunarak, "Bu tavır,
siyaseti kirietenlerin
klasik tavndır" dedi.
Kisa... Kısa...
• Başbakan Yardımcısı
Bülent Ecevit ve KKTC
Cumhurbaşkanı Rauf
Denktaş, Gaziantep'te
yaptıgı konuşmalarda
Kıbns meselesine
Türkiye'nin sahıp
çıktığını belirttiler.
• Kurtuluş gazetesinin
merkezinin aranması
sırasuıda çıkan olayian
protesto amacıyla
gazetenin tzmir bürosu
çauşanlaruun konak'ta
yapmak istediği basın
açıklamasuıa polis
tarafindan izin verilmedi.
• Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanlığı, özel
sektöre 30 yıllığına
devredilen Yozgat-Sıvas-
Tokat(19No'lubölge),
Konya-Karaman (14
No'lu bölge), Trabzon-
Rize-Artvin-Gümüşhane-
Giresun (20 No'lu bölge),
Kırşehir-Nevşehir-Niğde-
Aksaray (18 No'lu bölge)
şebekelerinin ihalesini
sonuçlandırdı.
• ÇHPBeşiktaşuce
örgütû dün Beşiktaş
Iskele Meydanı'nda bir
eylem düzenleyerek SÎT
alanlarmı turizm bölgesi
flan eden Turizm
Bakanbğı'nın bu
yetkisinin iptalini istediler
ve son zamları protesto
ettikr.
• Istanbul Büyükşehir
Belediye Başkanı Recep
Tayyip Erdoğan,
kapatılan RP'nin yerine
kurulacak yeni partinin
başkanlığı konusunda
basında yer alan haberleri
"A'dan Z'ye uydurma"
olarak nitelendirdi.
• Yakalandığı hastahk
sonucu öien Emeğin
Partisi (EMEP)
kuruculanndan ve genel
yönetim kurulu üyesi
Suna Keskin (41),
Söğütlüçeşme CamiTnde
kıhnan öğle namaandan
sonra Karacaahmet
Mezaruğı'nda toprağa
verfldL
• Türkiye
Yardımsevenler
Derneği'nin 70. kuruluş
yıldönümü kutlamalan ve
yardımseverlere ödül
töreni, Cumhurbaşkanı
Süleyman Demirel ve eşi
Nazmiye Demirel'in ev
sahipliğinde Çankaya
Köşkü'nde yapıldı.
B Gulhane Askeri Tıp
Akademisi Haydarpaşa
Eğitim Hastanesi
Rehabüitasyon
Bölüınü'nün bodrum
katmda çıkan yangm, kısa
sürede kontrol aJtma
abnarak söndürüldü.
Beş yıldan az olmamak üzere ağır hapis cezası istemiyle yargılanacak
Hanefi Avcı cezaevindeANKARA (CumhuriyetBürosu)-Susur-
luk kazasının ardından ortaya çıkan bağ-
lantılarla ilgili olarak yaptığı açıklamalar-
da, devletin gizli kalması gereken bilgileri-
ni ifşa ettiğı gerekçesiyle hakkında soruş-
turma açılan eski Emniyet Genel Müdürlü-
ğü lstihbarat Daire Başkan Yardımcısı Ha-
nefi Ava tutuklandı.
Önceki geceyi Ankara Emniyet Müdür-
lüğü Terörle Mücadele (TEM) Şubesi'nde
geçiren Avcı. dün saat 13.00'te Ankara
DGM'ye çıkanldı. MlT"in suç duyurusu
ûzerine başlatılan inceleme sonucu soruş-
turmayı yürûten Ankara DGM Savcısı Nuh
Çetinkaya, Ankara 1 No'lu DGM'ye baş-
vurarak Avcı'run rutuklanması isteminde
bulunmuştu. Başvuruyu inceleyen DGM
yedek yargıcı Tanju Güvendiren. şu gerek-
çeyle "gıyabi" tutuklama karan vermişti:
"DosyadamevcutbdgderdegizUkaydıbu-
hınanve MİT Müsteşarhğı"na tahsis edflmiş
• Ankara DGM, devletin gizli belgelerini ifşa ettiği gerekçesiyle
hakkında soruşturma yürütülen istihbaratçı Hanefi Avcı'yı
tutuklayarak cezaevine gönderdi.
olan telefon numaralannın sanıktaranndan
istihsal edilerek açıklandığı maddi bir vaka-
dır. 19 Şubat 1998tarihlibüirkişi ınütalaasın-
dan, MİT Müsteşartığı'nın telefon numara-
lannın istihsal ve ifşa edilmesinin gizli ve
devletin emniyetiicabından bir malumat ol-
duğu anlaşıbnaktadır. Sanığa tsnat olunan
eyfemin TCY'nin 132. maddesinde tarifuıi
bulan gizli kalması lazun gelen malumaü if-
şa suçundan sanığın CMUK'un 104. mad-
desince müzekkeresi çtkanlmasffiaJ"
Bu karar üzerine önceki akşam TEM gö-
revlilerince gözaltına alınan Avcı, geceyi
emniyette geçirdikten sonraçıkanldığı DGM
Yedek Hâkimliği'nce tutuklanarak Beypa-
zan Cezaevi'ne gönderildi. Avcı, DGM'ye
getirilişinde gazetecilerin sorulan ûzerine,
"Haiimiz her şeyi anlaüyor. Durumumuz
ortada" dedı.
Avcı. Susurluk kazasının ardından
TBMM'de kurulan komisyona verdiği ifa-
dede, devlet içi yasadışı örgütlenmelere iliş-
kin olarak dikkatçekici bilgiler vermişti. Ko-
misyondaki ifadesinin ardından ceşitli tele-
vızyon programlanna çıkarak açıklamalar
yapan Avcı, yasadışı örgütlenmelerin em-
niyet ve MlT'in yanı sıra TSK'nin bazı bi-
rimlerinde de bulunduğu iddiasını ortaya
atmıştı. Ağırlıklı olarak jandarmayı suçla-
yan Avcı, Giresun Jandarma Asayiş Bölge
Komutanı Tuğgeneral VeMKüçük'ün Abdul-
lah Çath'yla bağlantısı olduğunu öne sür-
müştü. Avcı, "Ordu,isterse bu soruşturma-
yı çözer* diyerek TSK'nin yasadışı örgüt-
ÇİZMEDEN YUKARI MUSAKART
lenmelerin aydınlatılmasını istemediği ima-
smda bulunmuştu.
Gazi olaylannın "Yeşfl" kod adlı Mah-
mut YıMınm tarafindan gerçekleştirilen bir
provokasyon olduğunu, Susurluk komisyo-
nu üyeleriyle yediği bir yemekte dile geti-
ren Avcı. Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkan-
vekili KutiuSavaş'ın hazırladığı raporu *ba-
şanh" bulduğunu bildirmişti. Avcı'nın adı
Köstebek skandalı sırasında da gündeme
geldi. Orduya yönelik istihbarat faaliyeri
olarak bilinen olayda, Hanefi Avcı'nın adı
Kadir Sannusak'ı azmettiren kişi olarak
geçmışti. Içışleri Bakanlığı Yüksek Disip-
lin Kurulu, televizyonlardaki açıklamalan
nedeniyle Avcı'yı 26 ay kıdem durdurma ce-
zasına çarptırmıştı. Bu cezanın 16 ayı Av-
cı'ya Kadır Sarmusak'ı Deniz Kuvvetle-
ri'nden belge sızdırmaya azmettirdiği gerek-
çesiyle verilmişti.
îçişleri Bakanlığı'nda süren soruşturma-
lardan birinden daha ce-
za alması durumunda Av-
cı'nın emniyetten ihracı
gündeme gelecek.
Soruşturma sonunda
TCK'nin, "devtetsırlan-
nıitşa" fıilini düzenleyen
136-1 maddesine göre da-
va açılması durumunda,
Avcı, 5 yıldan az olma-
mak üzere ağır hapis ce-
zası istemiyle yargılana-
cak. CHP'li FikriSağJar,
Avcı'nın tutuklanmasıy-
la ilgili yaptığı açıklama-
da, Türkiye'de bir hukuk
komedisi ve bir sorum-
suzluklar dizisi yaşandı-
ğını söyledi.
Sağlar şunlan söyledi:
"Başbakan 'Çakıcı ya-
kalandı, Yeşil öldü' diyor,
ancakbunlann doğru <A-
madığıortayaçdayor. Sa-
yın Eyüp Aşık,daha son-
ra' Yeşil kontrolümüzde,
Haluk Kırcı da emniyet-
te kahve içti' diyor. lçiş-
kri Bakam, bundan ha-
berim yok diyor. Sorum-
hılarböyiesinesonınısuz-
ca ifadeierde bulunurken
birkamugörevfei Susur-
luk'la ilgili bilgiler veri-
yor. Söyledikleri doğru
mu, yanhş mı araşnrûaca-
ğıyerderutuklanrvor.Sa-
yın Ava neden susturul-
?
)ıv A
ANAP'lı Mustafa Kalemirnîh, yakınlanm 5-10 gün Meclis lcadrosunda çalıştırdığı ortayi'çıktı
TBMM'de usulsüz omrldilikAYŞE SAYEV
ANKARA - TBMM Genel Kurul salo-
nu yenileme ihalesi ile ilgili yolsuzluk ve
usulsüzlükler yapmakla suçlanan ANAP
Kütahya Milletvekili Mustafa Kalemli'nin,
başkanlıktan aynlmadan kısa süre önce
çok sayıda kişiye "kryak emekfiHk" sağ-
ladığı ortaya çıktı.
Eski Genel Sekreter Necdet Basa'nın
kızkardeşi Şölen Başköylü' nün de aralan n-
da bulunduğu kişilerin "torpffli" emeklı-
liği Maliye'ye yarım trilyona mal oldu.
Konuyla ilgili inceleme başla-
tan Maliye Bakanı ZekeriyaTe-
mizel'in, bu yolla emekli olanla-
nn sayısının çok daha fazla ol-
duğu ve Meclis'in toplam 477
milyar lira zarara uğratıldığını
belirlediği bildirildi. Basa'nın
kızdardeşi Şölen Başköylü'nün Ziraat Ban-
kası Yenişehir Şubesi'nde sözleşmeli per-
sonel olarak calışırken Kalemli'nin görev-
den aynlmasma kısa süre kala 12 Eylül
1997'de Meclis kadrosuna alındıgı. 16 Ey-
lül 1997'de emekliğe aynldığı ve bu yolla
776 milyon 681 bin lira fazladan emekli
ikramiyesi aldıgı TBMM Başkanı Hflanet
Çetin'in verdiği bilgiyle bir kez daha doğ-
rulandı.
Başköylü'nün Ziraat Bankasfndan
emekli olması durumunda alacağı 965 mil-
yon 377 bin lira olan emekli ikramiyesi, 4
günlük Meclis "hizmeti" nedeniyle 1 mil-
yar 742 milyon 58 bin liraya, 38 milyon 36
bin liraolması gereken emekli maaşı da 73
milyon 310 bin liraya yükseldi.
TBMM Başkanvekili UtaçGürkan, Ma-
liye Bakanı Temizel'in, "kryak emekli-
ler"in listesini çıkarmaya başladığını ve
Meclis'in bu yolla 477 milyar lira zarara
uğratıldığını saptadığmı açıkladı. Konu-
yu Başkanlık Dıvanı toplantısına getirece-
ğini de belirten Gürkan, bu tür usulsüzlük-
lerin önlenebilmesi için 1998 mali bütçe
yasa tasansında değışiklik yapıldığına da
1 +4800 gösterge ile calışırken 3.6.1996'da
Başkan Müşavirliği'neatandı. 19.8.19% 'da
1 +6400 ek gösterge ile emekli oldu.
A.TeomanGünen AçıktanTBMM'ye
Başkan Başmuşavirliği'ne 2.7.1996 tarihin-
de atandı, 16.2.1996'da 1+7000 derece-
göstergeyle emekli oldu.
Naide Bozkurt: Tapu ve Kadastro Ge-
nel Müdürlüğü'nde hukuk ögretmeniyken
başkan müşaviri kadrosu ile 30.7.1996'da
Meclis'e alindı. Eski kurumunda 1+3000
derece-gösterge ile calışırken, 5.5 ay çalış-
tığı Meclis'ten 1+6400 derece-gösterge ile
• Eski Meclis Başkanı Mustafa Kalemli'nin başkanlıktan aynlmadan kısa bir
süre önce, aralannda eski Genel Sekreter Necdet Basa'nın kızkardeşi Şölen
Başköylü'nün de bulunduğu çok sayıda kişiyi yüksek emekli ikramiyesi alması
için Meclis kadrolannda çalıştırdığı ortaya çıktı.
dikkat çekti. TBMM Başkanlığı, merkez
teşkilatmdan "kryak emekH" olan 10 ki-
şinin isimlerini saptarken Maliye Bakan-
lığı'nın diğerteşkılatlardaki "kıyakemek-
luerie" ilgili çalışmayı sürdürdüğü bildi-
rildi. Diyanet Işleri Başkanlığı bünyesin-
de 'imam-hatip'' olarak çalışan bırkışi ile
PTT Meclis şube müdûrünün de aralann-
da bulunduğu "kıyak emeküler" listesi
şöyle:
Saadettin Nurgün: Dişişleri Bakanlığı
Şube Müdürlüğü'nden TBMM Başkan
Müşavirliği'ne getirildi. Eski kurumunda
16.1.1997 tarihinde emekli olarak, emek-
li ikramiyesi ve maaşmı ikiye katladı.
AMSanoğhı: Diyanet tşleri Başkanlığı
kadrosunda imam 2+1100 derece göster-
ge ile imam-hatip olarak görev yaparken
2.8.1996'da TBMM'yememurolarak atan-
dı. Meclis'ten 16.8.1996'da 2^3000 dere-
ce-ek gösterge ile emekli oldu.
Güneş Akbozan: Milli Eğitim Bakan-
lığı bünyesinde resim-iş ögretmeniyken
müşavir olarak 14.8.1997'de Meclis kad-
rosuna atandı. Işe başladıktan 4 gün son-
ra 18.8.1997'de 1+6100 derece-ek göster-
ge ile emekli oldu.
BehiceGöğüsgen Milli Eğitim Bakan-
lığı'nda 1 +3600 derece-ek gösterge ile ba-
kan müşavin olan Göğüsger, 6.1.1997'de
atandığı Başkan Müşavirliği görevinden
16.1.1997'de 1+6400 derece-ek gösterge
ile emekli oldu.
Mehmet Biçer. PTT Meclis Şube Mü-
dürlüğü kadrosunda 2+1100 derece-ek
gösterge ile calışırken 15.5.1997'de Mec-
lis müşavirliğine getirildi. Biçer,
16.7.1997'de hem derecesi hem de göster-
gesıni yükselterek 1 +6100 derece-ek gös-
terge ile emekli ikramiyesi ve
maaşını 3 kat arttırdı.
Mehmet Umdu: TCDD'de
1+3600 derece-ek gösterge ile
müşavirken, 11.7.1997'de Baş-
kan MüşavİTİiği'ne getirildi.
16.7.1997'de 1+6400 derece-ek
gösterge ile emekli oldu.
Ayşetsabetli: Tanm Bakanlığı Personel
Genel Müdürlüğü'nde 5. derecedeyken
14.7.1997'de Meclis'e "şef" olarak atan-
dı. 2 gün sonra 16.7.1997'de 2+4800 ek gös-
terge ile emekli oldu.
Şölen Başköylü: Ziraat Bankası Genel
Müdürlüğü'nde 4+650 derece-ek göstCT-
ge ile memur olarak calışırken
12.9.1996'7'de TBMM'ye müşavir olarak
atandı. 16.9.1997'de 1+6100 gösterge ile
emekli olarak emekli ikramiyesi ve maaşı-
nı ikiye katladı.
IRMIKI AYDIN ENGÎN
Şu pazarsabahındasize "sizi"
anlatayım mı? Çok farklı, şaşıla-
cak kadargeniş ve zengin ve fark-
lı ve çelişik bir okur paletini?..
Önce ortak noktalan:
Benim gibi Cumhuriyet'te epey
kıdemsiz birini eksiklendirmek ıs-
tercesine hepsi "kıdemli" birer
Cumhuriyet okuyucusudur. Tele-
fonda, yolladıklan fakslarda, kar-
şılaştığımızda, yazdıklan mektup-
larda bunu özellıkle vurgularlar:
"Ben 35yıllık Cumhuriyetokuru-
yum" ya da "Kendimi bildim bi-
leli Cumhuriyet okurum" ya da
"Ben tam 22 yıldır Cumhuriyet
okurum''...
Bir, üç, beş derken kıdemsiz
okuyucuya rastlamaz olunca,
"Bunlar hemalde benimle kafayı
buluyorlar" demeye başladım.
Ömeğın karşmızda bacak kadar
velet ve 17 yıldır Cumhuriyet oku-
duğunu söylüyor. Bu hesapça
okuma yazmayı Cumhuriyet'le
sökmüş olması lazım.
Olacak iş değil tabii.. demeye
kalmadı "adaşımla "tanıştım. Ha-
ni şu ünlü Saatli Maarif Takvim-
Şu Okurlar Olmasa...
leri var ya, işte onun sahibesi Ay-
dın Hanım'la. 80'e merdiven da-
yamış, belki de aşmış yaşıyla ve
bir genç kız gülümsemesıyle an-
lattı. Okumayı gerçekten Cum-
huriyet'le sökmüş. Henüz dört,
beş yaşındayken babası eline bi-
zim Cumhuriyet'i tutuştururmuş.
O beltediği haffleri birbirine eklem-
leyip başlarmış okumaya:
- Be u, bu. Bu g, ü, ne... Bu-
gün... Ge, a, zzzze, iii, Gazi... Bu-
gün Gazi... Hııı, a, zzzzze, rrrre,
e... Hazre... te, le, rrr re, iii..
Hazzzrrrre, tttieri. Hazretleri... Bu-
gün Gazi Hazretleri...
Adaşım, okumayı Cumhuri-
yet'ten ve tabii anlamadan sök-
müş. Anlamaya başladıktan son-
ra da bir daha elinden bırakma-
mış. O yüzden kendini Cumhuri-
yet'in sahibi görüyor. Arada bir
genç kız gibi çınlayan sesiyle te-
lefon eder. Ya bir dil yanlışı yaka-
lamıştır, ya Cumhuriyet'in mutla-
ka üstüne gitmesini istediği bir
olay vardır. Yanlış düzettitene, üs-
tüne gidilecek olay yayımlanana
kadar da peşini bırakmaz...
Şimdı, böyîe okur "dostlar" ba-
şına mı dersiniz, "düşman" başı-
namı?
•••
Bir yere bir yazı yetiştirmeye
calışırken telefon çalar. Bilmedi-
ğinız, tanımadığınızbirokuyucu-
dur. "Yazılannızı hiç kaçırmam"
diye söze girer. lamam" dersi-
niz, "övece^". Sevinipşişinmeni-
ze kalmaz, sözünü sürdürür
- Bugünkü yazınız... Şişirmiş-
siniz...
- Efendim?
- Şışirmişsiniz, şişirmiş... Man-
bkakışı bozuk, e/ealınan konusa-
de suya tirit, sözcûklerözensizse-
çilmiş, üstelik sondan ikinci pa-
ragrafın ilk cümlesi düşük...
Haydaaaa!.. Işin yoksa maze-
ret ara, bul, yutturabilirsen anlat...
Kimi görüşlerinize yüzde yüz
karşıdır. Karşı olmakla kalmaz,
Cumhuriyet'ten bıletınızı de keser.
"...bu gazetenin okuru için ol-
mazsa olmaz koşul Atatürkçü ve
Kemalist olmaktır. Yazar yelpa-
zesi ve çeşitlıliği Yeni Yüzyıl, Sa-
bah, Radikal'dedir. Oral Efendi'yi
de a/, sazını orada çal. Çeşitlili-
ğini orada sürdür. En kısa sü-
rede gidin, mücadele vereceği-
niz yer bu gazete değil, yandaş-
lannızın safına geçin..."
Adını adresıni açıkça yazmış-
tır. llhan Şarman. "Acep bana ni-
ye bu kadar kızmış, biletimi ke-
sip, sülüsümü elime tutuşturup
beni başka gazetelere yolluyor"
demenize kalmaz, bir başka faks
mesajını getirir koyarlar önünüze.
Orada da bir başka okuyucu ve
gene fırça atmaktadın
- 28 Şubat'tan bu yana elini-
zin titrediği, ılımlı ve uslu olmaya
çabaladığınız gözden kaçmıyor.
Kendinize gelin. Bu gidişle de-
mokrasi sınavında da, solculuk
sınavında da sınıfta kalacaksı-
nız...
Elbet o da adını, adresini esir-
gememiş: Gül Arda Nısaoa, Edir-
ne.
Bir "haydaaa" daha. Şöyle yaz-
sam llhan Şarman kızacak, böy-
le yazsam Gül Arda Nişancı fırça
atacak. Bildiğim gibi yazsam hem
o, hem o beğenmeyecek. Gel çık
işin ıçınden...
Oysa ben bugün, "Devlet sır-
nnı faş ve ordunun manevı şah-
siyetini tahkir etmek" suçlann-
dantutuklanan şu Hanefi Avcı üs-
tüne bir yazı döktürmek hesabın-
da, Avcı'nın neyi faş ettiğıni ve
orduyu nasıl tahkir ettiğini sor-
mak nıyetindeydim...
Hani, "Mektepler olmasa şu
Maarif Vekaleti'ni ne güzel idare
edecektim" diyen Osmanlı pa-
şası gibi ben de, "Şu okurlar ol-
masa ne güzelyazacağım" diye-
cegim ama korkuyorum. Bu kez
de, "Ne demek şimdi bu?" diye
fırcayiyebilirim...
En iyisi ben, "Yerim bitti" de-
yip bugünkü fırmık'\ burada ka-
patayım...
POIİTİKA GUNLUGU
HtKMET ÇETİNKAYA
'Dersimiz Aşk../
Çocuksu bir düş kuruyor, umutları çoğalıyor...
Yaşamından kopardığı kır çiçekleriyle avunuyor
yıllardır... ,
Umut onun için vazgeçilmez bir tutku... >
Bir kıyı kasabasından devşirdiği bölük pörçük anı-
lar, sevdanın aydınlık evreninde masmavi bir yol-
culuğaçıkıyor...
Ergin Günçe'nin dizelerinden kopup gelen fır-
tınalar onu kendi çocukluğuna, oradan delikanlı-
lık günlerine taşıyor...
Ergin Günçe diyor ki:
"Dersimiz aşk, konular haydutluk ve sanşınlık..."
Süt gibi gökyüzünden bir iki turna geçiyor, ök-
sürerekyürüyorum bir ikindi yolunda...
Okullar bitti, askere gittik ve hemen evlendik...
Şimdi şuradan koşsam Akdeniz'e çıkanm...
Bir şiir okurum Metin Altok'tan, bıraz Angeli-
ki'yetakılınm...
Sonra haykınnm doğan yıldızlara:
"Kanı tutuşmuş çocuklar, tek başınıza dolaşıp
harcamayın gençliğinizi!.."
Nasıl olsa sonu olacaktır aşkın, uyuyan bir de-
niz gibi sakin...
Vazgeçilmez ellerin, anılarlabirleşirbirgün. Du-
dağıma solgun gülücükler getiren gözlerin. Özen-
le sakladığım belleğimde rüzgâra kafa tutan saç-
lann...
Dersimiz aşk çünkü, söylemiştim!..
Oturur bir güneşle sigaramı yakarım...
Bilir misin seni siyahlığın için seviyorum, şu göğ-
sünü saran karanlık için!..
Gvvendolyn Bennett'i anımsıyorum seni anla-
tırken dizelerinde...
Unutma, seni efkârlı sesin için seviyorum. Me-
lih Cevdet Anday'ın dizeleriyle avunuyorum:
"Çocukluğunu düşünüyonım Emilia
Deniz boyundaki ıssız yolu sabahleyin
Hani saçlann, atkın uçuşurdu rüzgârda
Kokusunu duyuyorum bembeyaz gömleğinin
Seni kucağıma alıyo'rum Emilia
Ben büyüttüm seni, ben yetiştirdim
Bugüne, bu sevdaya
Toprağım ekmeğim kitabım şiirim r?
Sen ne varsa iyiden doğnıdan yana ' |
Gözümün nuru, başımın tacı, efendim"
• • •
Palmiyeler hüzün yüklü gemileri uğurlarken,
onun gözyaşlannda bilinmedik sevdalann yakarış-
lançoğalıyordu...
Ne azgın dalgalar vızgeldi ona ne de kuşlann öz-
gür kanatlanndaki şarkılar...
. Kadınlan ve kırlangıçları düşündü...
Ruhunun gizli tapınağında bir hüznün düşüşü-
nü anımsadı, düşünceli çocuk ormanlannda kör-
pe sevdalann ceylan kaçışlanyla baş başa kaldı...
Biliyorsunuz söylemiştim: 'Dersimiz aşk, konu-
lar haydutluk ve sanşınlık...'
Siyah ve sanşın aynı anda çıkıp geimişlerdi...
Andre Breton'dan söz ediyorlardı...
Sesler giderek çoğalmaya başhyordu. Boşluk-
ta kalan insanlar doğanın insanoğluna verdiği güç-,
lekaçıyorlardı...
Hem düşler, hem umutlar, hem hayaller bir bir
yokoluyordu...
Yazdıklannı yeniden okumaya başladı:
"7936 Eylülü'nde, kayatuzundanyapılma o ün-
lü oturulmaz evimde sizinle baş başa, için için ya-
narak bunu düşünüyordum. Ispanya 'daki iç sava-
şın çeşitli olaylannı alışılmış ikiyüzlülükleriyle an-
latan gazetelerden başımı kaldırdığımda bunu dü-
şünüyordum ve sizinle saklambaç oynamak için
gazetelerin ardına saklandığımı sanıyordunuz. Ve
doğruydu o da, doğruydu çünkü böyle zamanlar-
da, sizin ve benim biçimlerimiz içinde, bilinçsizlik
ve bilinç dopdolu bu ikilik halinde birbirinden ta-
mamıyla habersiz birbiıinin yanı başında duruyor,
ama yine de, aramızdaki bakış ahşverişinden baş-
ka birşey olmayan birgüçlü iple habeheşiyorlar-
dı. Şüphesiz birpamuk ipliğine bağlıydı o zaman-
lar hayatım. Bir büyük tutku o hayatı, a/te, yurt ve
din denilen iğrenç üçlüye tapınış üzerine kurulu
yaşlı 'düzen
1
/, eğilimleri ne olursa olsun, yanlışsız
yanılmasız ve hayatlan pahasına yeryüzünden sil-
mek isteyenlere gidip sunmaya itiyordu beni."
• • •
Otları dağlayan alevlerin içinden çıkıp gelen ka-
dınlar koşuyorlardı.
Dersimiz aşk, konular haydutluk ve sarışınlıktı...
Kırmızı ve görkemli halılaria yarım kalmıştı se-
vişmeler...
Özgürlük âşığı genç kızların ve delikanlıların
avuçlannda saklanan unutulmuş sevdalardı bizi kan-
dıran...
Bir gün mutlaka sevdanın tomurcukları açacak,
onlar sevginin kaynağında derin uykulardan uya-
nacaklardı...
Kaybolan, yıllar değildi belki; kaybolan, güneş-
ler içindeki terasımızdı...
Çocuklar ölüyordu hain kurşunlarla...
Çocuklar aşkı tatmadan, sevişmeyı öğrenmeden
ölüyorlardı...
Acımasız bir kavganın içinde çoğalıyordu hüzün-
ler...
Hücrede ay ışığı yoktu...
Kaygısız duygular içindeydik...
Düşüncelerde, sözlerde, düşler de belki cehen-
nem korosunda boğulmuştu...
E. Posta: HikmetCetinkaya (a raksnet.com
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
Erbakan'dan yeni
partiye son rötuşlar
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Kapatılan
RP'nin Genel Başkanı Necmettin Erbakan, mıl-
letvekilleriyle yaptığı göruşmeden sonra dün de il
başkanlanyla bir araya geldi. Erbakan, yeni olu-
şumla ilgili kararmı bugün belediye başkanlannm
görüşlerini aldıktan sonranetleştirecek ve hafta için-
de somut adımlar atılacak. Ana>asa Mahkeme-
si'nin gerekçeli karannm yayımlanmasının bek-
lendiği saatlerde Erbakan. il başkanlanyla bir ara-
ya geldi.
Karannheranyayımlanabileceği beklentisi üze-
rine genel merkezde toplanmaktan vazgeçen Er-
bakan. yer değişikliğı yaparak il başkanlannı AS-
Kt Sosyal Tesisleri'ne çağırdı. Toplantı öncesin-
de bir açıklama yapmayan Erbakan, il başkanla-
nna da milletvekillenne olduğu gibi yeni oluşum
ve yeni lider konusundakı görüşlerini sordu. Bu-
gün de partili belediye başkanlanyla bir araya ge-
lecek olan Erbakan, yapacağı değerlendirmeden
sonra yeni oluşumla ilgili karannı netleştirecek.