23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 22 ŞUBAT 1998 PAZAR 10 PAZAR KONUGU Rum Kesimi Dışişleri Bakanı Kasuludis iki toplumlu federasyonun Kıbrıs için gerekli olduğunu söylüyor Adanın güneyinde yeni birşey yokSUNUŞ Kıbns Rum Yönetimi'nde (KRY) 15 Şubat'ta cumhurbaşkanlığı için ikinci tur seçim yapılacaktı. Seçimleri izlemek için Atina üzerinden Larnaka'ya. oradan da Lefkoşa'nın Rum kesimine gittik. Burada Rum makamlanmn yetkilileriyle görüşme fırsatını bulduk. Özellikle de Rum Dışişleri Bakanı Yanakis Kasulidis'le yaptığımız görüşme gerçekten çok ilginç geçti. Birkere, Kasulidis'in ağzından, Rumlann, Türkiye ile Yunanistan arasında silahlı bir çatışma patlak vermesi durumunda Yunanistan'a askeri yardım sağlamak için parmaklannı oynatmayacaklannı öğrendik. Kasulidis, bize aynca Rusya'dan S-300 ruzelerini almaktaki amaçlannın, sadece Rum tarafınm yetersiz savunmasında caydıncı unsur olabileceğini söyledi. Kasulidis, "Biz 700 bin kişilik bir ülkeyiz. Oysa Türkiye'nin nüfusu 65 milyon. Bizim 65 milyonluk Türkiye'ye saldınyı düşünmemiz için deli olmamız lazım" dedi. Kasulidis, Kıbns'ta çözüm biçimini herkesin bildiğini, bunun da iki bölgeli. iki toplumlu bir federasyon olduğunu ısrarla \aırguladı. SÖYLEŞİ LEYLA TAVŞANOĞLU Glion 'da ne oldu da KKTC Cumhurbaş- kanı Rauf Denktaş ile sizin Cumhurbaşkammz Glafkos Klerides arasındaki göriişmeler kesildi? KASULtDİS -Glion'da ne yazık ki görüşmeler baş- layamadı bile. Saym Denktaş Glıon"a gelir gelmez hıçbır konuyu müzakere etmeye. hıçbir şeyi kabul etmeye istekli olmadığını, ancaİc Agenda 2000'in ye- niden gözden geçirilerek düzeltilmesi durumunda ken- disinin de bu karanru bir kez daha düşünebileceği- ni söyledi. Bunun dışında da yeni yaklaşımlara gır- meden önce Lüksemburg Konferansı'nda alınacak kararlan bekleyeceklerini bildirdi. Denktaş'ın bu tutumunu anlamak mürnkündü, çünküTürkiye, kendisinin AB'ye tam üyelik baş\u- rusuyla ilgili olarak Agenda 2000'de yer alan ifade- lenni kesinlikle beğenmemişti. BM Genel Sekrete- ri'nin Kıbns Özel Temsilcisi Dfcgo Cordovez, belge olmayan bazı belgeler sunmuş, Denktaş da bunlar- la ilgili müzakereye girmesine karşın bunlan kabul etmeyi reddetrruşti. Ote yandan Cumhurbaşkanımız Klerides ıse bunlan olduğu gibi kabul etmeye hazır olduğunu bıldırdı. Ama Klerides"in koşulu, Denk- taş' ın da bunlan olduğu gibi kabul etmesıydı. Bu ka- dar. • • • • Kıbrıs'ın Türk veRum kesimlerinde yd- lardır aynı kişiler siyasetin içinde. Bu kişiler iyice de yaşlanddar. Hatta bunlara sanıyorum geriatrik (yâşldık hastası) diyebiliriz. Kıbns sorununun hâ- lâ bu geriatrik kişilerin eline bıraküması sizce ne kadardoğru? Ben bir geriatri uzmanıyım. O nedenle söyledik- lerimzı izninizle düzeltmek istiyorum. Geriatrik hem yaşlı. hem de düşünme melekesıni yitirmış kişi an- lamına gelir. Ama sözünü ettiğiniz o politikacıları halk her gün televizyonda görüyor. düşünme mele- kesıni yitırip yitırmedıklenni anlayabiliyor. Sıze, Batı ALmanya Başbakanı Conrad Adenauer'ın baş- bakanlıktan aynldığında 87 yaşında olduğunu anım- satmak isterim. tam üye olması ve Türkiye'ye AB üyeligi yolunun açılmasında olduğunu da ıdrak etmelidir. Böylece Türkçe, AB'nin resmi dillerinden biri haline gele- cektir. Bunun sayesınde Türk kültürü AB içine taşı- nabilecektır. Bütün bunlar olduğunda Yunanistan ve başkalannın koyduklan engeller aşılabilecek. Tür- kiye de AB üyesı olma fırsatını yakalayacaktır. Kıb- ns'ta askerikuvvetler geri çekilirse adada denge sağ- lanacak, Türk ordusunun inancmın aksine Türki- ye'nın güneyi kesinlikle tehdit altında olmayacak- tır. Kıbns sorununun çözülmesinin Türkiye'ye çıkar- dan başka bir şey getirebıleceğıni düşünemıyorum bile. ••••i Pekio zaman Ankara sizceneden Kıbns "to bugünkü durumda ısrariû Dr. YANAKİS KASUÜDİS Fransa'daLyon Üniversitesi Tıp Fakültesi 'nden mezun oldu. thtisasım tngiltere'deyaptı. Dahasonra, Kıbns Rum Yönetimı Cumhurbaşkam Glajkos Klerides in Yeni Demokratık Bırlik Partisi 'nden siyasete atıldı. 1991 'de Rum Parlamentosu 'na milletvekili seçildi. 1993 'te Rum Hükümet Sözcülüğü görevinegetirildi. Nisan 1997'de de Rum Yönetimi 'nin Dışişleri Bakanı oldu. zanmadı. Bu nedenle Türk tarafi bızım 1960'larda yaptığımız yanlışlan tekrarlamamalı. Siz daha önce Türkiye 'dengelengöçmen- ler konusunda düşünceleriniziaçıklamış, bunlann geridönmelerigerektiğindeısrarlı olduğunuzu söy- lemiştiniz... Bir ay sonra tekrar gelin, bu konuyu o zaman ko- nuşalım... Seden? Bakm, bunu konuşmanın sırasi değil şimdi. Ama bazı şeyler söyleyebılırim. Yani bizim bu konunun insanı boyutunu hiç göz önüne almadığımızı tnı dü- şünüyorsunuz? Örneğin biz bir grup Arnavut'un zorla ttalya"dan bir gemiye bindırilip Arnavutluk'a geri gönderilmeleri olayına çok karşı çıktık. Anlıyor musunuz? Lütfen bize gü\enin. Ama Türkiye 'den gelen göçmenleri kapı dışan edemezsiniz... Hiç kimseyi kapı dışan etmeye niyetimiz yok kı. Öncelıkle ilkeler kabul edilır. daha sonra da gönül- lü geri dönme ortamı için her türlü olanak seferber edilir. • B B H & u tarafta seçimler sona erdikten sonra Türk tarafiyla yeniden müzakerelere başlayacağı- nızı açıklamıştınız. Ama bu arada büyüh olasüıkla Türk tarafında da sonbaharda seçimlerolacak. Bu durum göz önüne alınacak olursa, saym Denktaş, "Ben de seçimlerden önce bir şey yapamam " der- se sizce durum ne olur? vardı... Ama Adenauer'da alıheimer hastalığı Adenauer'da alzheimer hastalığı daha sonra çık- tı. ABD başkanlarından Ronakl Reagan da 81 ya- şmda başkanlığı bıraktı. Daha sonra onda da alzhe- imer hastalığı çıktı. Anladığım kadanyla sizin söy- lemek istediğiniz şu: Kıbns'ta eski kuşak. sorunla- nn üstesınden gelmeyı başaramadığı için yeni ku- şak belki daha başanlı olur. Ama bu konuda başka bir teori de var. Bu teoriye göre Kıbns'ta işleri ka- nştınp bugünkü duruma getiren eski kuşak, yaptık- lannı temızlesın ve Kıbns'ı düzgün bir bıçimde bu durumdan sorumlu olmayan yeni kuşaklarattırak- sın. • • • • lyi de eskiler sorunu çözmekten aciz gö- rünüyorlar... Gerçekten sorunu çözmekten acizler mi, yoksa taraflarda, özellikle de Türk tarafında ve An- kara'da sorunu çözmek için siyasi istem mi yok? Çünkü ben burada bütün olanlardan Sayın Denktaş'ı sorumlu tutmak ıstemıyorum. Burada Ankara unsu- n» da var ve Sayın Denktaş büyük ölçüde Anka- ra'nın etkısi altında kalıyor. Bunu biliyoruz. Üste- lik Sayın Denktaş'ın rejıminın Ankara'nın ekono- mık desteğı ve Türk Silahlı Kuvvetlen'nin varlığı ol- madan hiçbır şey yapamayacağını da biliyoruz. Ku- zey Kıbns'ın nüfusunun yansını Türkiye'den gelen göçmenleroluşturuyor.Üstelık.KuzeyKıbns"ınpa- ra bırimı de Türk Lirası. Kuzey'in ekonomisı Tür- kiye ekonomisine bağlanmış durumda. Ankara"da karar alıcı çevreler. yani sadece hükümet değil, ay- nı zamanda ordu ve Mılli Güvenlik Kurulu. Sayın Denktaşa "Kıbns sorununa bir çözüm bulunması- nın zamanı gelmiştir 1 " derlerse. Saytn Denktaş Tür- kiye'nin bu tavsıyesini kabul etmek zonında kala- caktır. Sayın Denktaş'ın mantığını çok iyi biliyorum. Denktaş, Türk milletinin çıkarlannı koruyan bir mis- yoner gibi görüyor kendini. O nedenle ona, Türki- ye'nin çıkarlannın, bugün Kıbns'ta yeniden bir bir- liğin sağlanmasında yattığını göstermek gerekıyor. Denktaş. Türkiye'nin bir çıkannın da Kıbns'ın AB'ye Bence Ankara, Kıbn» sorununu, gündeminin ön- celikli maddesi olarak hiçbır zaman kabul etmedi. Ankara hep Ege Denizi ve Kürt sonmunu gündemi- nin baş maddeleri olarak gördü. Ama Ege Denı- zi'ndeki pek çok sorun belki de Kıbns meselesinin halledilmesiyle çözülebilir. Bugün Ankara, Yunanıs- tan'daki Yunanhlann duygulannı anlamıyor. Türki- ye'nin, Kıbns'm yüzde 37'sini işgali altında tutma- sı, Yunanlılarda "Türid>-e'ye bir tek kavıahk bik bı- rakılmamair duygusunu geliştiriyor. Buna bağlı olarak Yunanlılar. Türkiye'ye herhangi bir ödün ver- meyi reddediyorlar. Öte yandan Kıbns sorununa bir çözüm bulunması durumunda. Türkiye ve Yunanis- tan arasında bir detant (yumuşama) ortamı sağlanır- sa bu, Ege'deki sorunlann çözümüne büyük ölçüde yardımcı olacaktır. Ben, Kıbns'ın Türkiye için ön- celikli konuhaline gelmesi görüşümde ısrarhyım. Tür- kiye'deki karar alma merkezleri bunu çok iyi düşün- melidirleT. Bu da hem Ege, hem de Kürt sorunlan- nın çözümünde yardımcı olacaktır. Bu iki konuyu neden birlıkte söylüyorum, biliyor musunuz? Tür- kıye'nın uluslararası camıada zaten Kıbns nedenıy- le ciddi bir sorunu var. Bu da Kürt sorunuyla ilgili olarak daha büyük güçlüklerin çıkmasına yol açıyor. • • • • Evetdesiz hangiKürt sorunundan söz edi- yorsunuz? PKK mi, yoksa Güneydoğu 'nun duru- mu mu? tki sorunu"birbirinekanstıramazsınız. Benı yanlış anlamaym. Kürt sorunundan söz eder- ken ben Türkiye'nin içişlerine müdahale etmek is- temedım. Kıbns hükümeti (Rum yönetimı). Kürt sorununda neler olup bittiğine müdahale etmeyi ak- lından bile geçırmemektedir. Sadece. Türkiye'nın ulus- lararası alanda iki uluslararası sorunla yaşamanın üs- tesinden pek de gelemeyeceğını anlatmak ıstedim. Bu Türkiye için büyük rahatsızlıklar doğurur. Ken- dı kendime, bölgemızdeki ülkeler içinde neden sa- dece Türkiye'nin bütün komşulanyla sorunlan var. diye soruyorum. Ama örneğin bize bakın. Bütün komşulanmızla mükemmel ilışkılerimiz var. Soru- yorum: Neden Türkiye'nin herkesle sorunu var. I Bu acaba Türkiye 'nin Osmanlı tmpara- torluğu 'nun enkazı üzerine kurulmuş olmasından mı kaynaklanıyor? Öyle bile olsa eski Ingiliz ve Fransız ımparator- luklanna bakın. Çağdaş siyaset gereği dış politika- lannı, yayılmacı amaçlar gütmeden çevrelerinde et- kili olmaya odakladılar. Kıbns'ta Türkler ve Rum- lar tarafından ortaklaşa yönetilen bir federal devlet olsaydı bu. Türkiye için çevre ülkeleriyle mükem- mel ilişkilerkurma fırsatını yakalamasına yardımcı olurdu. • İ H M ^ Rum Hükümet Sözcüsü Manutis Hristo- fîdes, geçengünkü basın brifınginde çok ilginç bir görüşeyer verdL Hristofides, 1960 ile 1974 o«wın- da Rum tarafinın Kıbns'ta zaferküzandtğım, 1974'ten sonra da Türk tarafınm zafer kazandığını sandığt- nı, ancak Kıbns 'ta hiçbir tarafin hıçbir zaman ga- lip gelmediğini söyledi Siz bu görüşü nasd değer- lendiriyonunuz? Bu görüş doğru. Ama 1990"a kadar dıyelım. Bu- gün öylesine bir dizi kararlar aldık kı Türk tarafi ge- nmızde kaldı. ••••1 Örneğin hangi kararlar? Ortak savunma hedefı (Yunanistan'la), AB tam üye- lıği başvurusu, Kıbns sorunununbir uluslararası so- run haline gelmesi... Türklerbugün. adada silahlı ku\ - vetlerbulunduruyoruz. adanın yüzde 37si bizim eli- mizde, Denktaş da kendı bölgesıne sahip. o neden- le daha nıye uğraşahm. dıye düşünebılirler. Ama bu düşünce yanlış. Zaman değışi>or. hiç kımse zafer ka- Denktaş kendi, AB de kendi sorumluluklannı üst- lenecektir. Bihyorsunuz, bizim AB'yetam üyelik sü- recinin başlaması artık şaka değil, bir gerçek. Hepi- mizin kendi sorumluluklanmızın bilincinde olma- mız gerekiyor. Tabiı, Türk tarafında da sonbaharda seçimlerin yapılması kesinlik kazanmış değil. • • • • ABD 'nin Kıbns, eski koordinatörü Nelson Ledsky, son olarak İstanbul 'agelisinde, AB 'nin si- zin tarafi tam üyeliğe kabul etme sürecinibaslatma karan alarak bir sorun yarattığını, böylece de ya- rattığı bu sorunu kendisinin çözmesi gerektiğini, AB'nin, üyelik sürecini sürüncemede bırakarak meselenin haliedüebileceğini söylemişti... Ben Ledsky'nin böyle bir se> söyledığini duyma- dım. Ama söylediyse, bu Ledsky'nin Kıbns'ta hiç- bir şey başaramamasının nedenlennı ızah edıyor. • • • • • Hiçbir şey basaramadı mı? Ne başardı? Bakalım Rkhard Holbrooke ne ya- pacak? ••^•i Peki Holbrooke ve İngiliz Özel Temsilci- si Sir David Hannay 'in bir şeyler basarabileceğin- den umutlu musunuz? Evet. lkisi de çok becerikli. yetenekli diplomat- lar. Kendilennı başka yerlerde ıspat etmış kişiler. İyi de görüşmeler kesümiş durumda. Bu durumda onlar ne yapabilir? Hiç kimsekimseyi birçözüm için zorlayamaz. Ama ıkı lideri yeniden görüşmeye razı etmek için çok ın- ce diplomatik beceri gerekıyor. Kıbns'taki en büv-ük zorluksürece gıremememizdir. Bakın. Ortadoğu'da bir şejler yaptılar, ama sonucun ne olacağını hiç kımse kestıremı>or. Nıhaı sonucun ne olacağı hâlâ bilinmıyor. Öte yandan Kıbns'ta çözümün nasıl ol- ması gerektiği biliniyor. I Sedir bu çözüm? tki toplumlu. iki bölgeli bir federasyon. I Federasyon mu,gevşekbirfederasyon mu? Federasyon. Sizin için gevşek olanla benim için gevşek olan arasında fark bulunabilir ve bu yüzden de aramızda anlaşmazlık çıkabilir. Bu öyle bir feda- rasyon olacak kı anayasanınbelirlediği çerçevede Kıb- nslı Türkler kendi özerk bölgelerini kendileri yöne- tecekler. Dedığım gibi, Kıbns'ta çözümün ne olma- sı gerektiğini herkes biliyor. Ama bütün mesele na- sıl başlanması gerektiği. Bazı noktalar Kıbns soru- nunun anahtan durumunda. I Bu noktalar neler? Güvenlik. toprak ve insan haklan konulan. Bu üç sonın çözüldüğü takdirde gensı çorap söküğü gibi gelir. ^ m ^ B Washington'da,yönetim çevrelerinde Kıb- ns için Dayton biçimi bir anlaşma getirilmek isten- mesinden söz ediliyor. Aynca bu plan içinde ada- daki bütün yabancı askerierin geri çekUmesi, bun- larınyerine Amerikan ağırlıklı bir SATO gücünün yerleşürilmeside bulunuyor. Bunu nasükarşUıyor- sunuz? Evet, biz adaya bir uluslararası gücün konuşlan- dınlması düşüncesinı desteklıyoruz. İyi de zaten bir BM gücü var... Evet, ama BM gücü banş için burada... Ama bu- rayakonuşlandınlması düşünülen uluslararası gücün amacı, Türk ve Rum toplumlannm kendilerini gü- ven içinde hissetmelerini sağlamak olacak. Sayın Denktaş diyor kı: "Kıbns'ta muüaka beş bin Türk askeri kalmalı. Bö\lece Kıbnsb Türkler kendikrini güveniçindehissedecekkrdir.'" Ama bu Türk kuv\ et- lerinin varlığı bizde tamamıyla bir güvensizlik duy- gusu yaratacaktır. Ama belki bir Türk \e bir Rum birliğinin de katılmasıyla oluşturulacak bir ulusla- rarası güç adada hiçbirolayın tırmanmayacağının ga- rantisi olacaktır Aynca Kıbns bütünüyle askersiz- 'oştirilecektır. Böylece herkes kendini güven içinde mssedecektır. Bu bence, Kıbns sorununun çözümü- nün başlıca anahtarlanndan birisidir. Peki Kıbns 'a Dayton türü bir anlaşma getirilmek istenmesini nasıl karşılıyorsunuz? Tenha bir yerde bir odaya kapanıp bütün taraflar anlaşmaya \ anncaya kadar dışan çıkılmaması orta- mmın yaratılacağı bir noktaya da gelinebilir. Böyle bir öneri de neden reddedilsin ki? Ama Dayton der- ken, Bosna türü bir anlaşma olduğu gibi yanlış bir izlenim vermeyin. Bosna başka, Kıbns başka bir konu. lkisi arasında aynmlar var. | Evet, dogrusöylüyorsunuz. Bugün içinKıb- ns 'taki iki toplum arasında silahlı bir çatışmayok. Amayine Hashington 'daki bazı çevrelerin inancı- na göre adadaki iki toplum arasında askeri bir ça- tışma yaratılarak iki tarafa Dayton türü bir anlaş- ma dayatılabilir. Buna ne diyorsunuz? Işte bu nedenle biz yetersiz savunmamızdan kay- gılıyız. Türk Silahlı Kuvvetleri'ne saldtrmak aklımı- zın ucundan bile geçmez. Biz deli değiliz. Biz 700 bin nüfuslu bir ülkeyiz. 65 milyonluk bir ülkeye sal- dıracak kadar aklımızı kaçırmadık. Ama yeterli bir caydıncı unsur istiyoruz. Tabii ki saldınya uğrarsak kendimizı koruruz. Ama bizim yeterince caydıncı- lık sağlayacak bir savurunamız olmalı. Böylece bi- ze saldırmayı planlayanlar bunun ağır birbedeli ola- cağını bilmeliler. Bu da yeterli bir caydıncılık sağ- layacaktır. O nedenle sizin (Türki>e'nin). Kıbns'a fuzelerin getirilmesi karanndahiç kimseye saldın ama- cının güdülmediğını anlamanız lazım. Buradaki amaç. hele Türkıye'nin gü\ enlığını tehlıkeye düşür- mek hiç değıldır. Bunlan. saldınya uğramamız ola- sılığına karşı satin aldık. Hiçbir zaman saldınya uğ- ramazsak bunlan hiçbir zaman kullanmayacağız. • • • • Siz Kardak krizinde, Türkiye ile Yunanis- tan arasında bir askeri çatışmanın patlaka vererek Kıbns 'ın da bu çatışmanın içinesürüklenmesi teh- likesinden sonra bufüzeleri satın almakaranna var- dığmızı söylemiştiniz, Yani bu füzeleri, böyle bir olasüığı engelleyecek caydıncı unsurlar olarak mı görüyorsunuz? Evet, tamamıyla öyle. Günün binnde Yunanlı ge- neraller, bir çatışma durumunda. bu tarafi çatışma- ya çekme gibi bir fikre kapılırsa ne olur 0 Aynı şey Türkiye'nin Türk tarafını çatışmanın içine çekmek istemesinde de yaşanabılır. Bakın, Türkiye ile Yu- nanistan arasındabir çatışma olursa. bizim Yunanis- tan'ayardım için harekete geçeceğimiz kesinlikle sa- nılmasın. ESKtŞEHİRASÜYE 3. HUKUK HÂKtMLİĞİ'NDEN İLANEN TEBLİGAT EsasNo: 1997/864 KararNo: 1998 18 Davacı A>ten Çalışkan vasısı Münet Çalışkan tarafından davalı Ilyas Çalışkan aley- hıne mahkememıze açılan boşanma davasının yapılan açık yargılaması sonunda. Da- vanın kabulü ile Eskışehır ilı Merkez Yeşiltepe mahallesı. 059 13 cılt. 8 sayfa. 1323 kü- tük sıra no da nüfusa kayıtlı bulunan Halim ve Mürvet kızı. 28.10.1966 doğumlu Ayten Çalışkan ile 04.06.1964 dogumlu Adil ve Zülfiye oğlu Ilyas Çalışkan'ın boşanmalan- na, dair mahkememizin 21.1.1998 tarih ve 1997'864 esas. 1998 18 k. sayılı karan ile karar verilmiş olup, işbu ılan tarihinden ıtibaren yedi günlük bekleme müddetı sonunda başlayacak 15 günlük süre içersınde temyiz edilmediğı takdirde kesınleşecegı hususu. adresı tüm aramalararağmen tespıt edılemeyen da\alı Ilyas Çalışkan'a karann tebliğ ye- rine kaım olmak üzere üanen tebliğ olunur. 2.2.1998 Basın: 5054 ÇAMLBDERE KADASTRO MAHKEMESİ'NDEN DosyaNo: 1991 161 Es. Davacı Çamhdere Malmüdürlüğü tarafından davalı Ahmet Taşkın \ e arkadaşlan aley- hine açılan kadastro komısyon karannın ıptalı davasının mahkememızde yapılan açık yargılamasında; Kızılcahamam Ilçesı Demırciören Köyü nüfusuna kayıtlı Durmuş Alı ve Ayşe kızı 1936 dogumlu dahili davalı Durkız özgan tüm aramalara rağmen tam ola- rak açık adresinın tespit edüemeyip kendisıne dava dilekçesı de tebliğ edılmediğmden adı geçen dahili davahnın 1 4.1998 tarihinde yapılacak olan duruşmaya mazeretsiz gel- meyip kendisinı bir vekil ile temsil ettirmeyip davaya karşı diyeceklerini de yazılı olarak bildirmemesi halinde mahkememizin 1991/161 esas sayıh dosyasmda yargılamamn yok- luğunda yapılacağı hususu ılanen tebliğ olunur. Basın: 5205 GAZtANTEP ASLtYE 2. HUKUK MAHKEMESİ'NDEN DosyaANo: 1993 300 Davacı Büyükşahinbey Belediye Başkanlığı tarafından davalı Emıne Kıleci aleyhıne mahkememıze açılan istimlik tescıli davasmın yapılan yargılaması sonunda. Gazıantep ıli Körkün köyünde davalı jdına kayıtlı bulunan 1113 parsel no.lu taşınmazın istımlak nedeniyle davalı adından ipîali ile davacı belediye adına tapuya tesciline 4.10.1993 tari- hinde İ993/3OO-618 no ile Varar venlmıştır. Keyfiyet davalı Emine Kilecı'ye karar teb- liği yerine kaim olmak üzeı* duyurulur. Basın: 62822 HATAY tŞ MAHKEMESİ'NDEN DosyaNo: 1995/126 1997/69 Davacı Türkan Aslanyürek vekili Av. Rana Salih tarafindan davalılar Seypa Gıda Pa- zarlama ve San. Tıc. AŞ ile SSK Genel Müdürlügü aleyhine açılan tespit davasının yapı- lan açık yargılaması sonunda davacuun davasının kabulü ile 13853796 sıgorta sicil numa- rası ıle kayıtlı Ganp oglu 1964 d.lu Mazhar Aslanyürek'in 21.10.1990 tarihinden 15.3.1993 tanhıne kadar da\ alı Seypa Seyfettın Gıda Pazarlama Sanayi \ e Ticaret AŞ'de aralıksız ça- lıştığınm tespıtıne dair mahkememizce verilen 10.12.1997 gün ve 1997/69 sayılı karar da- %'ah Seypa Seyfettin Gıda Pazarlama ve San. Ticaret AŞ'nin adresı tespit edilemediğinden adı geçen davalıya mahkememizin karannın ilanen tebliğıne karar venlmiş olmakla, lla- nın yayımlandığı tanhten itibaren 15 gün sonra davalı Seypa Seyfettin Gıda Pazarlama Sa- nayı Ticaret AS'ye tebliğ edilmış sayılacağı hususu ilanen tebliğ olunur. Basın: 1328 KARTAL ASLİYE 3. HUKUK MAHKEMESİ'NDEN 1996871 Esas Davacı Hazine tarafindan davah lstanul Defterdarlığı aleyhine mahkememizde açılmış bu- lunan Gaiplik- Tescil davasının verilen ara karan uyannca; İstanbul ili Kadıköy ilçesi Erenköy ciît: 007 17. sayfa: 45, kütük: 1484'te nüfusa kayıtlı bulunan Neş'et ile Fatma'dan olma 1331 D'lu Osman Nuri Gültekin'in 10 yıldan ben kayıp olduğu ve kendisinden bir haber alınama- dığınm, arandığı fakat bulunamadığından bahis ile gaiplik karan talep edilmiş olmakla, Yu- kanda adı ve hü\ lyeti yazılı bulunan Osman Nuri Gültekin'in hakkında bilgi ve malumatı olanlann bu gazetenin yayın tarihinden itibaren 1 yıl içensinde gerekli bilgı ve malumatlann Kartal 3. Aslıye Hukuk Mahkemesi'nin 1996'871 saynlı dosyasına bilgi vermeleri hususu MK'mn 32. ve müteakip maddeleri gereğince ılan olunur. 6.2.1998 Basın: 4974 İZMİR 9. ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN Esas No: 1996/602 - Karar No: 1997/978 Davacılar llker, Fethiye \e Nurel Kartal vekili Av. Hasan Devrim tarafindan açılan gaiplik davasının ya- pılan duruşTnası sonunda; tzmir İli. Ödemiş ilçesi, Ovakent Cumhuriyet Mahallesı, Cılt: 09505, Sayfa: 92, Kütük Sıra No: 35O'de nüfusa kayıtlı Ragıp ve Fethiye oğlu 30.6.1937 doğumlu Keskin Kartal'ın M.K.'nun 31. maddesi gereğince gaipliğine (14.5.1991 tarihinden itibaren). masraflann davacı üzerinde bırakılmasına. 179.000.-TL harcın da\acı- dan alınmasına, davacı \ekihnin >'üzüne karşı temyi- zi kabil olmak üzere açıkça verilen karar, karar yeri- ne kaim olmak üzere ilan olunur. Basın: 5115 İNGiliZCE * TOEFL ' KPD5 FCE * Proficiency Hoftolçi: lOMart Hafta Sonu 14 Mart NEWLINEeım /nçt/ı:tc f \ urdır * Turki>e'de ilk kez CD-Rom deslckli Toefl Programı (fs 347 20 92-347 42 23 V *-^ 414 80 10 ANKARA 8. SULH HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN Sayı: 1997,1150 Da\-acı ASKİ \ ekıli tarafından davalı Hasan Şahıner aleyhıne mahkememizde açılan alacak davasının yapılan açık yargılaması sırasmda: Davah Hasan Şahiner'in adresmde yapılan adres tahkikannda teblıgata sarih adresi tespit edilemediğinden duruşmanm bırakıldığı 26.3.1998 gü- nü saat 9.45'te mahkememizde bızzat hazır bulunmanız veya kendınizı bir vekil ile temsil ettır- meniz, duruşmaya gelmediğınız takdırde yargılamaya yokİuğunuzda devam edileceğı ve karar venleceği HUMK'nin 509. maddesıne ıstinaden ıhtar olunur. 4.2.1998 Basın: 5157 ADANA ASLİ\T 4. HUKUK MAHKEMESİ HAKLMLİĞİ'NDEN Sayı: 1997/606 Davacı Ahmet Çılgın vekilı Av. Süleyman Keser tarafından davalı, Yıldız Çılgın aley- hıne açılan boşanma davasının yapılan 3.2.1998 tarıhli ara karan gereğınce: Davalı. Yıldız Çılgın'ın Adana'nın Reşatbey Mahallesi. Seyhan Otelı Yani Türkkuşu Cad. Nahit Bey Apt. A'Bl. Kat: 3 Daıre: 6 - Adana adresme çıkartılan Da\etiye tebliğ edilmeksizın bıla ikmal ıade edıldığınden adı geçenın açık adreside Emnıyet Marifetiy- le Tespit edılememış olduğundan da\alıya ilanen dılekçe tebhğine karar verilmiş olmak- la, davalı Yıldız Çılgın'ın duruşmanm bırakıldığı 18.3. 1998 günü saat 8.55'te mahke- memizde hazır bulunması veya kendisini bir vekille temsil ettirmesi bizzat hazır bulun- madığı ya da kendisinı bir vekille temsil ettırmediĞi takdirde vokluğunda karar verilece- ği hususu davalı Yıldız Çılgın'a davetiye yenne geçerlı olmak üzere ilanen tebliğ olunur. 11.2.1998 Basın: 5880
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle