Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
27ARALIK1998PAZAR CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
tşadamı Sabancı, geçmişteki kırgınlıkların bir tarafa bırakılmasını istedi
'Erez'e destek verilsin'
Turgut Özal adı verilen hızlı feribotun sefere konulması tö-
renJerine kaülan Sabancı, hükümet kurma çalışmalannı
değerlendirdi. (Fotoğraf: MEHMET DEMtRKAYA)
İstanbul Haber Servisi - Işadamı
Sakıp Sabancı. geçmişte yaşanan
kırgınlıklann bir tarafa bırakılarak
Valım Erez'in hükümet kurmasının
desteklenmesi gerektiğini söyledi.
İstanbul Büyûkşehir Belediyesi'nin
Avustralya'dan aldığı ve Turgut
Özal adı verilen hızlı feribot. dün
Yenikapı Deniz Otobüsleri
îskelesi'nde düzenlenen törenle
sefere kondu. Törene FP Genel
Başkanı Recai Kutan, DP Genel
Başkanı Korkut Özal, istanbul
Büvukşehir Belediye Başkanı Ali
Müfit Gürtuna. eski belediye
başkanı Tayyip Erdoğan, Turgut
Özal'in eşi Semra Ozal, oğlu Ahmet
Özal ile Zeynep Özal, işadamı Sakıp
Sabancı, milletvekilleri. siyasi parti
temsilcileri ve bir grup yurttaş
katıldı
Hükümet kurulması çalışmalanyla
ilgili hiçbir soruya yanıt
vermeyeceğini açıklayan Recai
Kutan törende yaptığı konuşmada,
Türkiye'nin ekonomik çöküntü
içinde olduğunu, Adnan Menderes
ve Turgut Özal'in atılımcı ruhunun
şimdi FP kadrosunda yaşadığını
iddia etti. Bazı devlet büyüklerinin
mağaza açıhşlanna katıldığını,
ancak İstanbul Büyûkşehir
Belediyesi'nin trilyonluk tesislerinin
açıhşlanna katılmamasını daha önce
de eleştirdiğine ve sitem ettiğine
değinen Kutan, "Türkiye'deki
kafalaruı baolan, Şirfceti Hayriye
döneminde yaşıyor" dedi.
Duygulannı anlatması istenen
Tayyip Erdoğan, hüzünlü
olmadıklannı, çünkü ülkede vefa
duygusuna sahip olanlann
bulunduğunu söyledi. Demokraside
geriye gidildiğini söyleyen Erdoğan,
"Beîli güç odaklannın çizdiği yoMa
arılan adımlan görüyoruz"
değerlendirmesini yaptı. Erdoğan,
kendisinin aldığı cezayı çekmeye
hazır olduğunu, ancak ceza aldığı
TCY'nin 312. maddesinin
kaldınlması gerektiğini söyledi.
Semra Özal ise yaptığı konuşmada,
vefanın ve kadirbilirliğin güzel bir
örneğinin yaşandığını belirtti.
Sakıp Sabancı tören başlamadan
önce gazetecilenn sorulan üzerine
yaptığı değerlendirmede, Yalım
Erez'in hükümet kurma
çalışmalannın desteklenmesi
gerektiğini söyledi. Yalım Erez'in
ticaretin ve sanayinin icinden
geldiğini, sorunlan ıyi bildiğini
vurgulayan Sabancı, geçmişte
yaşanmış kırgınlıklann bir tarafa
bırakılması gerektiğini savundu.
Törene katılanlar daha sonra Turgut
Özal Hızlı Feribotu'na binerek
Boğaz turu yaptı.
Eserlere el konuldu
Divriği panolan
yurda dönüyor
• Cumhuriyet, Divriği Ulu Camisi'nin 5
ahşap panosunu New York ve Londra'da
bulmanın yanı sıra önümüzdeki hafta
Türkiye'ye geri getirilmesini sağlamakla
da kalmadı, Yenikapı Mevlevihane'sinin
kundaklandığını da kanıtladı
• Yayınımız üzerine, FBI ve Scotland
Yard, New York savcılığının talimatı ile
Ayşegül Tecimer'in arkadaşı Ingiliz
antikacı Oliver Hoare'da bulunan
eserlere el koydu.
ÖZGEN ACAR
ANKARA - Kundak-
lanmadan önce İstanbul
Yenikapı Mevlevihane-
si'nden çahnıp yurtdışı-
na kaçınlan Sıvas-Divri-
ği Ulu Camisi'ne ait beş
ahşap pano, Cumhuri-
yet'in yayımı üzerine
önümüzdeki hafta Tür-
kiye'ye geri verilecek.
13. yüzyılda "Mengü-
cfiklü Beytigi'' sanatçıla-
nnca yapılmış bu kaçak-
çılıkolayındaki panolar-
dan biri New York'ta.
dördü Londra'da. Pano-
lar, Türk yetkililenne
teslim edilecek.
Mart ayında Ingiliz
antikacı OfiverHoare'un
eserlerinden birini, New
York'ta düzenlenen
"Üçüncü Uluslararası
Asya Sanat Fuan"nda
satmakta olduğunu du-
yurmamız üzerine, Kül-
tür Bakanlığı, New
York'taki avukatı Larry
Kaye'i ve o da "FBI Sa-
nat Hırsızbğı" ajanlannı
harekete geçirdi. Olaya
el koyan New York Sav-
cısı Mary Jo White'ın
yardımcısı Jane A. Levi-
ne, Hoare'dan eserlerin
Türk başkonsolosluğuna
teslim edılmesini istedi,
ancak eserlerin Lond-
ra'da olduğu belirlendi.
Bu gelişme üzerine
"Scotland Yard Sanat
Hırsızlığı" ajanlan da
devreye girdi.
New York'ta sergile-
nen ceviz ağacından
oyulmuş, onanm gör-
müş, 39.5 cm. çapında,
üzerinde özgün boya ka-
hntılan bulunan parça,
Londra'dan FBI'ya ile-
tildi: sergilenmeyen öte-
ki dört parçaya ise Scot-
land Yard el koydu.
Anımsanacağı üzere
Yenikapı Mevlevihane-
si'nin yakılacağınm ba-
sında duyurulmasından
sonra haber gerçekleş-
miş, bir ay sonra Mayıs
1997'de çıkan bir yan-
gında içindeki değerli
sanat eserleri ve antik
halılarla yakılmıştı.
Cumhuriyet, beş pano-
nun Londra ve New
York'ta ortaya çıkanlıp
geri getirilmesinin sağ-
lanması dışında, mevle-
vihanenin önce soyuldu-
ğunu, sonra kundaklan-
dığını da kanıtlamış ol-
du.
1992 yıhnda Yenikapı
MeUevihanesi'nde sa-
yım tutanaklannda Div-
riği Ulu Camisi hünkâr
mahfeli korkuluklan 72,
73, 74, 75 ve 76 numara
ile kayıt altına alınmış,
fotoğraflan çekilmişri.
72 numarada kayıtlı eser,
New York'ta satışa sunu-
lan parçaydı. Haberimi-
zi okuyan, Ankara Et-
noğrafya Müzesi Müdü-
rü Şahin Dayan, bunlann
Divriği Ulu Camisi
"Hünkâr Mahfîli"ne ait
olduklannı beürlemişti.
Beş panonun Türki-
ye'ye geri getirilmesin-
de. envanter kayıtlan ile
çeşitli yazarlann kitapla-
nnda eserler hakkında
aynntılı bilgilerin bulun-
ması önemli kanıt etkisi
yarattı. Bılındiği üzere
Türk müzelerindeki
eserlerin yüzde 40'ının,
vakıflara aitolanj^ni} da
yüzde 80'min hiç envan-
ter kaydı bulunmuyor.
New York'ta bulduğu-
muz eserin bu tür envan-
teri olmasaydı, bunlann
getınlmesi olanağı ol-
mayacaktı.
Yayınımız üzerine Va-
kıflar Genel Müdürlü-
ğü'nce başlarılan müfet-
tiş soruşturmasının yanı
sıra bu olaydan iki yı1 ön-
ce buradaki altı görevli
hakkmda yapılan 36 ha-
lı ve 52 kilimin çalınma-
sına ilişkin bir başka so-
ruşturmanın sonuçlan da
henüz açıklanmadı. Türk
hükümetinin bu eserieri
geri almakla yetinmeyip
Scotland Yard kanalı ile
Hoare'dan bu eserleri
kimden aldığını öğren-
mesi de kaçınılmaz bir
sorumluluk. Böylece
kundakçı, hırsız, kaçak-
çı zinciri de ortaya çıka-
nlmış olacak. Türk anti-
kacı ve koleksiyoncula-
nn çok yakından tanıdı-
ğı Hoare, Ayşegül Nadir-
Tecimer'in erkek arka-
daşı, Prens Charles'ın
Türkiye tatilinde rehberi
idi. Hoare, Lady Di-
ana'nın, kendisini tele-
fonla arayıp aşk yapma
önerisinde bulunduğunu
da açıklamıştı.
Bursa "Osmanlı E-
\i"nden iki Osmanlı
tombak kandilin çalın-
masından sonra bunlann
Londra'da bir müzayede-
de satışa çıkanldığını
açıklamamız üzerine, yi-
ne Türkiye 'ye geri geti-
rilen bu tombaklann ça-
lınması ile ilgili mahke-
me kayıtlanna Hoare'un
adı Tecimer ile birlikte
geçmişti. O zaman Ho-
are'un Nadir'e ait uçak-
la Osmanlı sanatı eserle-
rini kaçırdığı öne sürül-
müş, kendisiyle konuş-
tuğumuz Tecimer bu id-
diayı yalanlamıştı.
Divriği'de Mengücük-
lü Beyi Şehinşah bin Sü-
leyman'ın torunu Ahmet
Şah ile eşi Şehinşah Adil
MelikeTuran Melik tara-
fından 1228-29 yıllan
arasında yaptırtılan Ulu
Cami ve Şifa Yurdu'nun
kapısında kendisininki
ile birlikte Selçuklu sul-
tanının da adı ve simge-
si bulunmakta.
Divriği Ulu Camisi ve
Şifa Yurdu'nun ahşap
ustasının adı bir yıldız
madalyonda. "Amele
Ahmed bin tbrahim el
Tiflisi" olarak geçmekte.
Kavramın, dünyada bir ideoloji olarak yaygınlaşmasının tesadüf olmadığı savunuldu
6
Insan lıaklanm NATO öne sürdü'
İstanbul Haber Servisi -
lnsan haklan kavramının
1980'li yıllardan sonra dün-
yada bir ideoloji olarak yay-
gınlaşmasının tesadüf ol-
madığı belirtilerek insan
haklannın sanıldığı gibi si-
vil toplum örgütlerince de-
ğil, komünizme karşı NA-
TO'nun bir savunma terci-
hi doğrultusunda dünya
gündemine sokulduğu sa-
vunuldu.
Uluslararası Lions Ku-
lüpleri Birliği Yönetim
Çevresi 118-T, "Cumhuri-
letin 75. yılı" ve "İnsan
Haklan Evrensel Beyanna-
mesi'nin 50. yıh" nedeniyle
dün Swissotel'de bir panel
düzenledi. Açış konuşma-
sını BM Bölüm Başkanı
Tülin Tannkut un gerçek-
leştirdiği paneli konsey baş-
ÇAGDAŞ.YAŞAM IÇl
Cumhuriyetin 75. yıta ve İnsan Haklan Evrensd Beyannamesi'nin 50. yıh nedeniyle SnissoteTde bir pand düzenlendi.
kanı Oya Sebük yönetti. Panelde "Ulus-
lararası boyutta insan haklannın korun-
masıve Türkiye"' başlıklı bırkonuşmaya-
pan GS Üniversitesi İletışım Fakültesı De-
kanı Prof. Dr. SühevfBatnm. BM lnsan
Haklan Evrensel Beyannamesı'nin ide-
olojik boyutta yeni bir perspektif getirdi-
ğini, ancak insan haklannın korunmasın-
da hiçbir hukuki müeyyidesinin bulun-
madığını belirtti.
Batum, bu nedenle insan haklan alanın-
da gereksinim duyulan uluslararası bir hu-
kukun yaratılması için Avnıpa insan Hak-
lan Sözleşmesi'nin (AİHS) imzalandığı-
nı belirtti. AtHS'nin insan haklan alanın-
da uluslararası standartlar belirlediğini
anlatan Batum, bu standartlann zaman
zaman "çifte standarda" dönüştüğünü de
vurguladı. Panelde. ODTÜ Siyaset Bili-
mi ve Kamu Yönetımı Bölümü Öğretim
Üyesi ve BM €BDA\V Kereisyonu- Üye-
si Prof Dr. Feride Acar da "Kadın hak-
lannın uluslararasıdüzfemde korunması"
konulu bir konuşma yaptı. Acar, dünya-
da kadınlann sadece cmslerinden ötürii
uğradığı şiddeti anlatarak insan haklan
sözleşmelerinin bu şiddeti önlemeye ye-
terli olmadığını söyledi.
Bu amaçla 1979 yıhnda BM Kadınla-
ra Karşı Her Türiii Aynmcıltgın Kngcllen-
mesi Sözleşmesi'nin imzalandığını belir-
ten Acar, sözleşmenin kesınlikle "ayn-
lıkçı" değil, aksine "eşWevici" bir nitelik
taşıdığını vurguladı. 1981 'de 20 ülkenin
onayladığı CEDAW'ı Türkiye'nin
1985'de imzaladığını belirten Acar, 30
• •maddeHk CEDAW'm bugün 164 ülkeyle
Çocuk Haklan Sözleşmesi'nden sonra
"en fazla imzalanan" ikinci uluslararası
sözleşme olduğunu, bununla birlikte CE-
DAW'm "en fazla çekincekonan" sözleş-
me olma özelliğinin de bulunduğunu be-
lirtti.
Acar, Türkiye'nin de laik olmayan Is-
lam ülkeleri ve muhafazakâr Katolik ül-
keler gibi CEDAVV'ın 15 ve 16. madde-
lerine çekince koyduğunu vurguladı.
Emekli büyükelçi ve TESEV Genel Di-
rektörü Cündüz Aktan ise
BM İnsan Haklan Evrensel
Beyannamesi'nin hukuk ve
dili açısından harika bir
metin olduğunu, ancak pek
çok eksikleri bulunduğunu
kaydetti. Beyannamede,
kendi kadenni tayin etme
hakkı, bıreylerin görev ve
sorumluluklan, etnik hak-
larla ilgili ve ırkçılığa karşı
düzenlemelerin yeralmadı-
ğını vurgulayan Aktan,
"Irkçüık tabii yer almaz.
Çünkü beyannamenin ya-
zıldığı sırada Amerika'da
hâlâ ırk aynmcıltğı nedeniy-
le suç işlenhordu. Irkçılığa
karşı anlaşmayı. ancak
ABD 1965de ırkçıuğı biti-
rince imzalandı" dedi. Ay-
nı şekilde insan haklannın
da dünyada bir ideoloji ola-
rak yaygınlaşmasının tesa-
düfı olmadığını belirten Aktan, "İnsan
haklan kavramım, dün\ a gündemine söy-
lendigi gibi si\il toplum örgütleri sokma-
dı. Buna, 1975 yılında Said Halim Paşa
Yahsı'nda toplanan APEC toplannsında,
NATO karar verdL EntelektüeDer ve yok-
sullar arasında hızla kabul gören Mark-
sizm'e karşı N.ATO'nun bir savunmasıdır
demokrasi. Komünistler için geri sayun iş-
te o tarihte başlamıştır" dıye konuştu. NA-
TO "nun daha önce böyle bir karan neden
aldığını ise Aktan, "Çünkü ABD'nin VT-
etnam'daki savaşı daha yeni bitmiş, sö-
mürgecilik dünyada da daha yeni kaldırü-
mışör. Kimsenin itirazedemeyeceği bir ta-
rih secilmiştir" şeklinde açıkladı.
Yalım Erez:
Hükümeti
kuracağım
• Kuracağı
hükümetin
güvenoyu alacağını
belirten Erez,
seçimlerin
ertelenmesinin söz
konusu olmadığını
söyledi.
İstanbul Haber Servisi -
Hükümeti kurmakla
görevlendirilen bağımsız
Muğla Milletvekili,
Sanayi ve Ticaret Bakanı
Yalım Erez, "Kimsenin
endişesi olmasın,
hükümeti kuracağım.
Güvenoyu alacağundan
eminim" dedi. Yalım
Erez, Yeşilköy Kaşıbeyaz
Restoran'da ailesi ve
yakınlanyla yediği iftar
yemeğinden önce
gazetecilenn sonısu
üzerine, Cumhurbaşkanı
Demirel'in ve parti
liderlennin
konuşmalanyla ilgili
yorum yapmayacağını
belirtti. Erez,
görevlendirildiğinde
söylediği gibi en yüksek
güvenoyuyla hükümeti
kuracağım kaydetti.
Seçim hükümeti
kurulduğu takdirde,
Meclis'le birlikte bürün
sorunlann üstesinden
geleceklerini bildiren
Erez, "Ben Meclis'ten
gücünü alan bir hükümet
olacağun. Geniş bir
uzlaşma anyorum.
Hükümetin hızı ile
MecUs'üı hın aynı olmah.
Öyle olursa tüm sorunlan
aşanz" dedi. Erez, bir
soru üzerine seçimlerin
ertelenmesinin söz
konusu olmadığını ifade
ederek "Yüce Meclis'in
aldığı karan, hiçbir güç
ertelevemez*' diye
konuştu. Erez, programı
hakkındaki bir soruyu ise
"Bekkyin, göreceksiniz"
diye yanıtladı.
Hekim ve hukukçular ölüm cezasmm kaldınlmasmı istedi
6
Idam üp etiğîne ve hııkııka aykırı'
'Ölüm Cezalan ve Hekim Tavn' paneli İstanbul Barosu Stajver Lğitim Merkezi'nde >apıldı.
• Yaşama hakkmın
kişinin iradesi olmadan
elinden alınamayacağını
belirten îstanbul Barosu
Başkanı Sayman
"Gaddar, insanlık dışı ve
aşağılayıcı cezalar,
hukuka aykındır. îdam
da bu kategoride" dedi.
İstanbul Haber Servisi - Hekımler ve
hukukçular, ölüm cezasının insanlık
değerlerine, tıp etiğine ve hukuka
aykın olduğunu vurguladılar. İstanbul
Barosu Başkanı Yücel Sayman, ölüm
cezasının tartışılmasının bile gereksiz
olduğunu vurgularken Psikiyatri
Derneği İstanbul Şubesi 2. Başkanı
Doç. Dr. Mustafa Sercan, "Heldmnk
yaşamla ilgili hiçbir zaman ölümün
içinde olmamalT dedi. İstanbul Tabip
İstinye'den
En Taze
Haberler
Borsacı'da
İBörşacJ
1 " ^ T ~ ^ HAFTALIK EKONOMI DERGISİ ^ ^ H
Borsacı I
ŞİRKETLHtlN
12AYUK
KAR
IAHMİNLERİİHRACATÇIYA ABD
KAPISI AÇILDI
POAŞ'TA IMELBt OLDU?
ANADOLU BİRA, BOSSA, NERGİS HOLDİNG,
PASTAVİLLA, AKBANK, ADANA ÇİMENTO,
MERKO, KORDSA, T. İŞ BANKASI, ECZACIBAŞI
YATIRIM. İHLAS HOLDİNG, EGESER,
TRAKYA CAM SANAYİ
"BORSADAKİ REHBERİNİZ"
EREZ BAŞARACAK Ml?
/ HAYATl VE SİYASİ KİŞİLİĞİ
/ YAKINDAN TANIYANLAR NE DİYOR?
/ POÜlfiKACILAR NASIL
DEGBUBIDİRİYOR?
/ HANGİ ENGELLERLE
KARŞILAŞACAK?
/ KİMLER NEDBIDESTEKLEYECH?
ECEVİT'İN HÜKÜMET ÇALIŞMALARIIMIN
PERDE ARKASI
SİYASİ PARTİLB* SEÇİME NASIL HAZIRLANIYOR?
AYAY1998'İN
DEGİŞEN GÜNDEMÎ
Odası Başkanı Prof. Dr. Orhan
Anoğul da, hekimin ölüm cezasına
kahlmasını etik bulmadıklannı
söyledi.
Türk Nörops^kiyatri Derneği'nin
düzenledıği Ölüm Cezalan ve Hekim
Tavn konulu panel, İstanbul Barosu
Stajyer Eğitim Merkezi'nde yapıldı.
Ölüm cezasının hukuka aykın
olduğunu vurgulayan Yücel Sayman.
kesınlikle kaldınlması gerektiğini
söyledi. Yaşama hakkının
kişinin iradesi olmadan
elinden alınamayacağını
belirten Sayman şöyle
devam etti:
"Gaddar, insanlık dışı ve
aşağılayıcı cezalar da
hukuka aykındır. İdam da
bu kategoride. Peki idamı
kaldınrsak ne yapaeağız?
Belirti süreler belirlenerek
müebbet hapis. e\ hapsi,
rehabilitasyon gibi
çözümler düşünülebiür.
Kişi hiç doğmamış
sayılarak da medeni
haklanndan mahrum
edilebüir.-
Toplumun bilinç dışında
idamı kabul etmediğini
ifade eden Doç. Mustafa
Sercan, psikiyatristlerin
böyle bir infaza
katılmalannın mümkün
olmadığını söyledi. Doç.
Mustafa Sercan, "Bize
düşen görev, meslek
tavnmızı oluşturmak ölüm
cezalanna karşı olan
damariann açılması için
bir şeyler yapmak" diye
konuştu.
Ölüm cezalannm tarih
içindeki gelişimini anlatan
Prof. Orhan Anoğul da
hekimin infaza
katılmasınm etik
olmadığını belirtti. Idam
edilen kişilerden organ
alınması konusundaki
iddialara da değinen
Anoğul, bu dunımun da
araştınlması gerektiğini
söyledi.