25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 27 ARALIK 1998 PA: OLAYLAR VE GORUŞLER İdil'den Esen Mutluluk Doç.Dr.AYSEYÜKSEL Ç V DD Kırsal <\lan Koordınatoru Çağdaş. Yaşamı Destekleme Der- neğı nın kırsal alan projelennm enönemlıyennıtutan bırçok kır- sal alan çalışmasına ornek olan u Biam İdil Projesı" bütun güzel- lığııledevametmektedır Cumhurrvetgaze- temızın voğun desteğı ıle de çalışmalanmız ıvme kazanmaktadır idil halkınm, basını- mızın bırçokduvarlıyurttaijimızınveoböl- geden Istanbul a göç edenlenn değerlendır- mesıne gore bu proje "hıar gibi" vetışmış Idıf ı duvan bılen proje ıle ılgılenen bır- çok kışj "Nedir bu İdil pro/esi ya da Idil'de neleroJu\or"sorusunusormayaba^ladı Bu nedenle ben de tasanmı (proje>0 tanıtmak ıstedım kısaca ama taa başından 25 Hazıran 1996gunu, lepra hastalannı mu- avene etmek ıçın gıttığım İdil 'de bugun \a- şanan guzellıklenn gerçekle^eceğını du^un- mek bıle olası değıldı' Gun bayu susuz ko>- lerde dolasmı* omzunda su ta^ıyan kadın- lan, daha çok su taşımada kullanılan hay- vanlan vagmursuvubınktınlerekoluşturu- lan goletlen, ıçınde vuzen çocuklan, ordek- lerı görüp de susuzluktan eikılenmemek mumkun değıl Su yoksa hayat voktu' Ama yınedevaşamsürüyordu Bırçok koydeokul- larkapalı öğretmen voktu. eğırım vapılamı- vordu Bukoşullarıçınde Idıl'e halkaguzel şevler vermek onlan egıtmek üretken du- ruma getırmek çağdaş a\dınlık dolu gun- lere kavuşturmak tsteven bırkavmakam var Huseyin Parlak. Gözlennın ıçı parlayan, he- yecanlı çalışkan. enerjık akıllı. ulkesmı se- ven. ona hızmetı görev bılen bır kaymakam Boyle bır ınsan desteklenmelı valnız bıra- kılmamalıvdı Onunla bırlıkte çalış.tığımız on dort ay boyunca bırçok güzellığı va$adık Bunlardan kımılen >o\le Kendı kardeşmı kendın okut kampanyasında ışsız lı»e çıkış- lı gençlenn vekıl oğretmenlık yapmalan ıle ldıl'de kapalı okul kalmadı Ön dort vaşın- dakı agabeyı ıle yedı yaşındakı kardeş.ı avnı sınıfi paylaştı. okıAayı öğrendı Istanbul'da duyarlı İtışı \e kurtluşlann ışbırlığıyle kül- rur merkezı kuruldu. kıtaplık (kutüphane) h X b l l b£ j J ^ g y tuvarlân ıle oğretım goren çocuklanmizın başvuracaklan bır kaynak oldu Sağlık oca- ğının ımdadma Istanbul'dakı yabancı geiın- lenmız yetıştı, laboratu\annı kurdular, has- talar tanı (teşhıs) konmak uzere taa uzakla- ra gıtmesınler dıye' Kalacak yer olmadığı ıçın ögretmenler gelmıvordu. onlan bekle- yenmceçocukvardı Huseym Parlak kayma- kam, onlar ıçın uç yıldızlı otel değennde bır öğretmen evıyaptırmıştı Artık ögretmenler kalacak yer sıkıntısı çekmıyordu tdıl'm se- sı basınımızaracılığı ıle duyulmuş, bırçok du- yarlıyurttaşımızhareketegeçmıştı Ulkemı- zin bırçok yöresınden [dıl ıçın bız de bır şey \apmak ıstıvoruz dıvenler çoğalmıştı Duyarlı, akılcı yaklaşımlar bırçok gûzel- lığı Idıl'e taşıyordu Idıl'den gelen sese ku- lak vercnler. bızler, bundan sonra ne > apma- lıvdık, bunun dogrusu ne olmaJıydı sorusu- nu sorduğumuzda. Sosvolojı DerneğYnı. Doç Dr NeşeÖzgen'ıkeşfettık Kendısı.bı- lımsellıgı, ınsan kışılığı \e gönlûnü bır ara- ya koyarak Idil'de gençlerle bırlıkte çalışa- rak, yüregımn \ e emeğının esen olan "IdB'in Sosvokulrürel YapBTnı bız gonullülere ve de fdıl e armağan ettı Bıze yol gösteren bu kaynak çalışmalann bılımsel venlere gore vapılmasmı, yanlışlann en aza ınmesını saf- ladı Prof Dr" Gurol Ergin \e Prof Dr Tab- sin Ye$ilderehocalanmız tanm ve hayvancı- lık çalışmalannda yol gosterdıler Bütun bu çalışmalar surerken, bız ÇYDD'lıler (Çağ- daş Yaşamı Destekleme Derneğı), genel baş- kanımız,hocamızProf Dr Türtan SaybıTın yoğun desteğı ıle eşgudumü (koordınasyo- nu) sağlıyorduk Hocamız, Idıl'ın kövlennı suya kavuşturmava karar vermıştı, bu uğur- da, artezyen kuyulannı. Ingersol marka son- daj makınelennı, pompalan, operatörlen çok ıyı öğrendı Konunun gundeme getınlmesı, sorumlu bakanlıklar, valılık, kaymakamlık ve beledıye çalışmalan sonucu bugün on dört köyveılçemerkezısuyakavuşru Dıleğımız obür köylenn de en kısa zamanda suya ka- vuşması Buçalışmalar surerken bır yandan da Idıl'ın sesını yukseltmek, haika moral ve guvenlı yönelım (motıvasyon) kazandırmak o güne kadar yaşanmamışlan yaşamak ve yaşatmak ıçın düzenlenen "l.BirimldilFes- tivalf'nın hazırlıklan sürüyordu. evet yaniı;; duymadınız, geçen yıl 10-12 Ekım tanhle- nnde, Idil'de paneller yapıldı, göstenler du- zenlendı, spor yanşmalan, bırçok etkınlıkle bıriıkte gençlenn yıJlarca özlemını çektığı dans, müzık ve de "Bulutsuzluk ÖzJemi" vardı InanılmazbırıIkgerçekJeşTnış.bugrup ve gençler rock muzığının olaganustu nt- mındebulusmuşJardı OanıânlatmaJcolduk- ça zor, ancak bunu yaşayanlar anlar aynı ıç- tenlık, artan coşku, hızlı nrm ve de deneyım bu yılkı konserde de yaşandı İdil Festıvalı, Tûıicıye'nın bırçok yennde konuşulur oldu, medvadakıvennıaldı En çok da "Bulutsuz- lukOzfcmi''nın konsen konuşuldu Geçen yı- lın muzık olayı neydı bılıyor musunuz' Işte bu konser 1 Istanbul'da oluşan "Idfl Dosdar Platformu* once İdil gecesı, sonra da değerlı sanatçımız Jda Blref'm adını taşıdığı ıfçe ıçın konser vermesını duzenledı Burün bu çalışmalara yüregını, beynını ve de emeğmı katan, bu- gün aramızda olmayan Nadir Ergin Teki'yı anmadangcçemeytz.ışıkıçtndeyatsın Idil'de dershane yoktu, oğrencıJer unıversıteye ha- zırlanamıyorlardı, kazanma şanslan çok az- dı, ama ıstek ve motıvasyonlan çoktu ÇY DD Bakırköy Şubesı Başkanı Gükûn Ozakın on- cülüğunde, lıse son sınıf oğrencılen once Idil'de, sömestrtatılmde, lstanbul'da, yoğun hazırlıkkursuıleunrversıteyehazırlandı Oğ- rencıler, ıkı hafta kaldıklan lstanbul'da aynı zamanda sosyal,kulturel, sanatsal vesporet- kınlıklen yaşadılar, dolu dolu aynidılar So- nuç, daha öncelen bır ya da ıkj öğrencmın kazandığı sınavlarda bu yıl on ıkı kışı basa- nlı olmuştu Bu olay Idil'de özellıkle genç- ler arasında yenıden canlanmaya neden ol- du, yaşadıklan terör, onun bıraktığı ızler, umutsuzluk yennı umuda, canlılığa mutlu- luğa, motıvasyona bırakıyordu Geleceğe umutla bakmanın aynmına varmışlardı Ba- km Giilistan kızımız ne dıyordu, bır televız- yon programında atmış mıryon kışınm onün- de "Siz hiç roket sesrvie d m çalışönız mı? (Acaba btı gece de çatışma olacak mı?) En- dışelennı v a^dınız 1™"* Hep bo> le yaşa\ aca- ğıtm/j sanırken şımdı gelecieğe umutla bakı- yoruz, bovle vaşamaktansa olrnek daha tyi- dir dhe duşunurken şımdı okuma^ı, ulkeme ka\makamlar, doktoriar doğurnuyı duşü- nıivonım_. lji kı stder varsınız." İdil ıçın yapılan guzel çalışmalan tek tek sıralamak ıstıyorum, ama yıne de unuttukla- nmolacak Bu proje ıkı ınsanla başladı, bu- gun yûzlerce ınsanm emeğmı yüregını kat- tığı, katmak ıstedığı bır amaç oldu Herkes, "Ben defdiliçin ne yapabiHrim'* sorusunu so- ruyor, vanıtını kendı buluyor. hemen ışe ko- vuluyordu Bu nedenle ba^mdan ben "Bizinı İdil Projesi" dıyorduk İdil hepımızındı, o Turkıye ıdı Bu projeyı bızler onceden yaz- madık, 0 kendılığınden doğaçfama gelıştı, buy udû Belkı de gûzellığı bundaydı, dogal- lığmdaydı Tru\a Folklor Araştırmalan Derneğı Baş- kanı hhan Gulek. kendılığınden folklor oy- nayan çocuklanmızı Mıllıyet Halk Oyunla- n Yanşması'na hazırlamaya karar verdı, epey uğraştı, davullar. zumalar, provalar derken ço- cuklanmız halay dalmda Turkıye uçüncüsü oldular Kendı özkülturlennınezgılennde ha- lay çeken bu çocuklanmız, onlan unutm^'an, Demırbank desteğıyle bılgısavar laboratu- vanna kavuşmalannı sağlayan büyukienne ıçten teşekkürlennı yollarken, çağın tekno- lojısındendegenkalmakıstemıyorlardı İdil Kultür Merkezı'nde bılgısayar laboratuvan kumlmuştu. Bır ses de Lıskur'dan gelmıs. kızlarımızı hostes yapmak ıstıyordu Neden olmasındı 0 Ikı genç kızımız, dört ay boyun- ca ucretsız Ingıhzce ve hosteslık eğıbmı al- dılar Onlan görevlennın başında görmek hepımızı ne kadar sevmdırecek kımbılır Gunler geçıvor, sonbahar gelıyor, "2. Bi- zinı İdil FestKaİTnı hazırlamanın zamanı ge- lıyordu îdıl'ın sesı bunu ısrarla ıstıvordu Bu yıl bızde vanz. etkınJıklere katılınz ha- zırlanz dıvordu Yaz bovu suren hazırlıklar, çalışmalar derken festıval gelmı^ çatmıştı Cumhunyetımızın 75 vılında festıval daha görkemlı kutlanmalıvdı 2-8 Kasım tanhle- n arasında \ apılan festıv alde neler \ oktu ne- ler Buvılduzenleme ıçınde "Idil'iGeliştir- me ve GüzeUeştirme DerneğT de v ardı Işte bızım ıstedığımız buydu halkı, gençlen mo- tıve etmek, aktıfkatıhmlannısağlamak On- lann heyecanlı, moral dolu olduğunu gormek. Hazirladıklan etkınlıklerle hepımızın vüre- ğmde bır kez daha ver ettıler Konserler. eğ- lenceler ve ış Yapılan çalışmalan hem halk hem de bız ÇYDD uyelen değerlendırmelıy- dık Sosyolojık anlamda değerlendınlmelı, yanlışlar doğrular ırdelenmelıydı Bu amaç- la düzenlenen panelde bu proje değerlendı- nidı İdil halkı adınadeğerlendırmeyapanAb- durrahman Baran'm oncekı ve sonrakı tdıl değerlendırmesı oldukça anlamlıydı Panel sonrasmda ÇEKUL ışbırlığı ıle gerçekleştı- nlen festıval ormanında ağaç dıkımı \ardı Her bınmızın bırer dıkılı agacı olmuştu Gunun öbür v ansmda, tanhı zengmlıkle- n çok olan aşk-/ sevgı ılçesı Cızre'de ıdık Gururduvduğumuz Kavmakam \fümin Hej- bet'm ev sahıplığınde Cızre'v 1. Nuh Bejgam- beri, Memu-Zın'ı. daha bırçok tanhı gûzel- lığı gorerek ogrendık Idıl'e ılk kez gelen ko- nuklanmız sankı olav ın şokunu vaşı>or, du- yarlılık denızınde vuzuyordu, bu duygular. yaşananguzellıklerlstanbul ataşınmalı her- İcese anlatılmalı ıdı Daha once gelenler ıse yaşananoîumludeğışıkhkien.hevecanı mut- luluğu, coşkuyu fark etmenın sev mcı ıçınde ıdıler Idil'de yaşanan bu guzellıkler her \e- re taşınmalı, yaşatılmalı, yaşanmalıdır duşün- cesı hepımızın ortak fikn ıdı Idıl bır ömek, bu ornekler çogaltılmah 1 Gelın sız de kendı Idıl'ınızı >aratın O hepımızın olsun Yolumuz açık olsun EVET/HAYIR OKTAY AKBAL Gelecek Çok mu Karanlık... Prof Dr Afşar Timuçin bır felsefe adamıdır Ama benım ıçın oncelıkle bır şaır, bır yazar, bır ro- mancı Şoyle bır baksanız hıç de oyle btıyuk bır bılım adamı saymazsınız, şaırdır, hep şaır kalacak- tır 'Papırus' dergısını bılmem okuyanınız var mû Son donemın en ılgınç bır dergısı Her sayısında yararlı yazılar, konuşmalar var Istanbul Krtap Fu- an'ndakı "21 Yuzyılın Eşığınde Sanat ve Felse- fe" panelındekı konuşrnasında bakın ne demış "ısa'ya gore değıl de Aristoteles'e gore hesap- lamış olsaydık 24 yuzyılda olacaktık " Gorece bır kavram zaman dentlen "şey'.. Yıllar yılları ızler, değtşen nedır? Bızız, yuzumuz, saçla- nmız, govdemız Pekı zamanın geçışıyle kazanım- larımız yok mu? 1930'larda geçtı benım çocukJu- ğum Bır radyo vardı, 0 da her evde değıl, elektnk yenı yenı yaygınlaşıyordu Okula yuruyerek gıder- dık karda kışta, şımdıkı gıbı ıkı adımlık yere mını- buslerle degıl' Boyle hesaplarsak çok şey degış- tı, TV'ler, fakslar, bılgısayariar, turlu ıletışım araçla- n, taşıtlar, kultur değışımlen Ama buyuk çoğun- luğuyla ınsanoğlu"? O değıştı mı, gelıştı mû Tımuçın, "Sanınm gerçek değışım bılınçlenn değışımı olacak Zamanın değışımı çok fazla bır şey getırmıyor Sanınm 21 yuzyılın sabahında uyandığımız zaman yıne kendımızı goreceğız 7e- mel sorun bılıncın gehşımı olarakkonulmalı Çün- ku bılınçler gelıştıkçe yaşam donuşuyor" dıyor Bılınç nasıl degışıyor, nasıl gerçek bır bılınçlen- me yaşanır, yaygınlaşır, her bırey dunyayı, ınsanı, en onemlısı de kendını nasıl algılar, çozumsuz gı- bı gorunen şeylerı nasıl çozumlemeye gınşır? Yetmış mılyona yaklaşan bır ulkenın tum bırey- lenne kultuaın, bılımın ışığını getırememış olma- nın uzuntusunu duymamak guç1 Bıreyın, kendı başına duşunup dunyayı ve ken- dını tanımlayabılmesının koşullan ancak eğıtımle sağlanabılır Bız, bu ışte çok geç kaldık1 Özellıkle öğretım Bırlığı'nı bır turlu uygulamadık. Cengiz Gundoğdu da her zaman dogruyu, gu- zelı arayan bır arkadaşımız O panelde soyledık- len bır bakıma çok uzucu, ama gerçek Bakın ne demış "Ben 21 yuzyılı geçmışıne sırtını dönmuş, geleceğe guvenmeyen ganp bıryaratığa benze- tıyonjm " Gelecegı çok karanlık goren Gundoğ- du, "Yakın gelecekte buyuk bır kıyıma uğrayaca- ğız Şıır.resım, felsefe yok olacak Çunkubu dun- yayıyoneten sınıfın bunlara gereksınmesı yok Sı- zın duşunmenızı ıstemıyoriar, tek tıp, marketler- de yaşamamızı ıstıyorlar" dıyor Felsefe derslen bır yana ıtıldı Muzık egrtımı yok Edebıyat çağın gerısınden sesler getınyor, ıçınde yaşadığımız çağdan kopuğuz TV'ler çıktı çıkalı toplumda buyuk bır yozlaşma lyıce yaygınlaştı Kıtap satışlannın beş on bınden bınlere, ıkı uç bın- lere ınmesı, oysa en acemı şarkıcıların kasetlen- nın yuz bınler, mılyonlarca satılması, devlet sanat- çılığına 'hanende' hem de kotu 'franencfe'lenn atanması ortada değıl mı 9 Cengiz Gundoğdu epeyce karamsar, ama hak- sız mı? "Hepımız dunyayı soyan 150 mılyardenn elındeyız " Medya denen şeyın kımlenn yarattığı bır canavar olduğunu soylemek ıstemıyor mu? "Bana dokunmayan yılan bın yıl yaşasın " "Dun- ya yansa benım hasınm yanmaz" dıye dıye kapa- lı bır dunyaya çekılen, en bayağı şarkılar, turkuler- le oyalanan ınsanlara nasıl bılınçlı duyma duşun- me yetısı venlebılır? Iş ışten geçtı mı? Gundoğdu'nun dedığı gıbı "Gelecek çok mu karanlık^" Ama ben yıne de Tımuçın gıbı duşunmek ıstı- yorum "Temelsorun bılıncıngelışımı"dır. Bılınç ge- lıştıkçe dunya da yaşam da daha lyıye, guzele doğru değışecek Yazarımız BUKET UZUNER'i KUMRAL ADA - MAVI TUNA romamyla aldığı, Istanbul Unıversıtesı Iletışım Fakultesı 'nın 1998'in ROMANCISI ÖDÜLÜ ve Mımoza Dergısı nce seçılen 75. YILDA 75 BAŞARILI KADIN arasına gırmesı dolayısıyla kulluyona (J§§)RemziKitabevi Şiddet ve Sosyal Demokrasi Doç. Dr. MERAL SAĞIR Akdena Ünı Öğretım Uyesı Sıvaset ve SosvalBıhmlerAnabılım Dalı Başkanı A rapçadan dılı- mıze geçen şid- det sozcüğü- nün, Kamus-ı Turkı'devenlen anlamına gore şiddet: sertiik. sert ve kaö dav- ranış. kaba kuvvet kullanma- dır. Şıddenn günumüzde yûklen- dığı yenı anlamlara da yer ve- renbırtanımıseşöyledır Kar- şıt tutumda, göruşte olanlara kaba kuv^çt kuDanma, sert dav- nuıma,serttik. Her ıkı tanım da dıkkatlı okunduğunda şiddet ta- nımlannın, fızıksel zor kullan- ma yanmda. msanlan sındırme- yı, korkutmayı ıçeren psıkolo- jık baskılan da dışlamadığı go- rülmektedır öyleyse ınsana fı- zıksel ve ruhsal zarar vererek kendı ıstena dbşında davranma- ya zorlayan her edım 'şjddeftır Şıddetm toplumsal ve bırol- çüde tanhsel îcaynaklannı ara- madan once genel olarak toplu- mun ışleyışının dınamıklenne bakmak gerekır Çunkutoplum- lann tanhı. bır bakıma şıddetın tanhıdır Soyut bır kavram ola- rak pek çok kışının olumsuz bulduğu şiddet olgusunun kay- nağınm -bu olumsuz algılanı- şının uzantısı olarak- tnsanlar ya da duşünce sıstemlennce, kendılennın dışındakı odaklar- daarandığmıgörüyoruz Örne- ğın Berktay'm Co^to'nun 'Şid- det" ozel sayısında belırttığı gı- bı, Mant ve Marksıstlere göre şiddet, özellıkle kapıtalızmın yarattığı bırolgu oiarak görülür- ken lıberal düşunürleregöre şid- det, özellıkle totalıter yönetım tarzlanndan doğmaktadır Baş- ka bırömek, Osmanlı tanhçıle- n, doğal olarak özellıkle de Türk Osmanlı tanhçılenrun yay- gm yaklaşımıdır Bunlardaşıd- detı. OsmanJı tanhındegörmek- ten hoşlanmazken Batı, Hınstı- van toplumlanna yerleştırmek efılımınde olabılmekte ve öme- ğın şıddetm özel ve kendıne ozgü bır alanı olarak Avrupa or- taçagmı vurguyla gösterebıl- mektedırler Ve Batı'nın bakış açısında da bu konuda Türkle- re yönelık bır kalıp yargı (ste- reoOp) soz konusudur Bugün bı- le Batı ıle butünleşmeye ya da ılışkılere yönelık süreçlerde TûrkJenn barbarlığı ıle ılgılı ön- vargılann tamamen etkısızlığı- ne ya da önemsızlığıne ınan- mak güçtur Tanhsel olarak var olan bu öznellıkler, spekülas- yona görece dırençlı bır alan olantoplumbıhmse!(sosyolojık) bakış açılannda da üstelık da- ha kuramsa! temellı bır bıçım- de soz konusudur Şıddetın koordmatlannın sap- tanmasma dönuk ılgı çevresm- de, toplumun, toplumsal yaşa- mın ışleyışını. dınamıkJennı çö- zümleyıcı toplumbılımsel dü- şüncelere baktığjmızda, bu dü- şüncelenn başlıca ıkı bakış açı- sına dayandığı görüluyor Toplum analızlennde bıryan- da çatışmayı one çıkaran görüş- ler, öbüryanda ıse yapısal-ışlev- selgörüşiervardır Toplumlann temel oğelennden (unsurlann- dan) bın olarak çatışmayı öne alan göruşlerle toplumu oluş- turan bınmlenn yapısal-ışlev- sel butünlüğunu one çıkaran gö- ruşler arasında kuşkusuz çok fazla toplumbilimsel bakış »9- sı yer almaktadır Bundan ba^- kabırkısımdüşunûr bıreyıone çıkanrken öburlen toplumu one çıkanrlar Bızım buradakı ele alışımız. toplumu one alan Jnı- ramlar uzennedır Bunlar ıse her ıkı bakış açısının bıreşımı (sentezı) savlan taşıyan çağdaş toplumbılımsel kuramlarda da- hıl, çatışmacı ve vapısal-ışlev- selcı düşüncelerden bınne ya da öbürüne daha yakm durmak- tadırtar Yapısal-ışlevselcıler ıçın top- lumun eşıtsızlık temelıne da- yandığı venlıdır Ancak bu te- mel kabule yuklenen anlam, toplumu çatışma esasına göre açıklayanlannkınden tamamen farklıdır Yapısal-ışlevselcıler toplumdakı eşıtsızlıklen düzel- tılmesı gereken bır olgu olarak almazlar Tersıne. eşıtsızlık. bu bakış açısından son derece do- ğaldır Toplum, tıpkı canlı bıror- ganızma gıbı bırbmnden farklı ve bırbınnı tamamlayan ışlev- lere sahıp bınmJerden oluşur Eşıtlık doğaya ve -ışleyış yasa- lan bundan ayn düşunülmedı- ğı ıçın- toplumun doğasma ay- kındır; dahası, çok da gereklı de- gildır Bıraz kaba ıfadelere dö- kersek, burada eşıtlıkte ısrarlı olmak bır ınsanm el, ayak, göz vb gıbı bırbınnı tamamlayan organlardan oluşması değıl de, dıyelım hep bacaktan va da her- hangı bıruzuvdan oluşmasını ıs- temekgıbı anlamsızdır Toplum da tıpka ınsan gıbı bırbmnden farkh, bırbmnı tamamlayan ış- levlere sahıporganlardan oluşan bır butündür Aynca herkesın yaranna olan toplumsal vaşa- mm sürdürulmesı, duzenJenebıl- mesı ıçm toplumda hıyerarşı ve bunun devamı olarak da oton- te olmalıdır Böylesı bır uyum ve denge fiknmn oidugu yerde kuramsal olarak şıddetın yen var mıdır dıye düşünmek müm- kün Bu anlayışın kuramsal duz- lemde -örtük olarak- ştddetı meşru kıldığı bır nokta vardır Yapısal-ışlevsel bakış açılann- da toplumsal düzenın devamı- na yönelık tehlıkeler, şıddetı meşru zemme taşıma potansrve- lı ıçermektedır Toplum düzenı- nı venlı ve değışmez kabul eden edılgen (pasıf) akılcılığa daya- lı böyle bır bakış açısının şıd- dete ılışkm görüngülen, top- lumlann ekonomık gelışmışlık. hukuksal duzenın kurumsallaş- ma düzeyı, demokrasının yerle- şıklığı vb açılardan taşidıklan farklı özelhklerdekı yapılanna bağlı olarak farklılıklargöstertr "De>let içın kurşun yıyen de, kurşun atan da birdir*' bıçımın- dekı bakış açı->ı, toplumsal dû- zen fetışızmının, şıddetın meş- ruıyetme ne kadar yakın yerde durduğunun çok açık bır görün- füsudür Toplumda eşitsizlikler Çatışmacı bakış açısına go- re de toplumda eşıtsızlıkler var- dır Bueşıtsızlıklerkötudür Gı- denlmesı gerekır Insan. akılcı olduğu ıçm bu eşıtsızlıklen gı- derebılme veteneğme sahıptır. Burada öngörulen, toplum dü- zenını ven ve değışmez kabul eden edılgen akılcılığın tersıne, etken (aktıf) bırakıleılıktır Eşıt- sızlık zemını üzenne kurulmuş toplum duzemnı, akla uygun (ussal) sayılan bır adalete göre, eşıtlık esasına dayalı oiarak ye- nıden kurmaya yonelıktır Eşıt- sızhklen besleyense çıkar ça- tışmalandır Çıkar çatışmalan- nın esasında da uzlaşmaz bır çelışkı olan sermaye-emek çe- lışkısı vardır Iştetamdabunok- tada, şıddetın meşruıyetme ör- tük (zımnı) bırbaşlangıç bulmak mümkundur Çatışma kuramlannın aynş- tırma (analız) düzeyı sıyasal düzleme taşındığında, eşıtsız- lıklenn gıdenlmesı çerçevesın- de şıddetın bu örtuk meşruıye- tının derecelen de belırmekte- dır Eşıtsızlıklenngıdenlmebı- çımı ıçın öngörulen yollar, par- lamenter demokrasi ıle radıkal devnmlere olan ınanç arasında değışıklıkler göstenr öyle kı çatışma kuramlannın klasığı olan Marksıst lıteratürde sol s^>- ma (goşızm) olarak anılan ve şiddet olaylannın artması, hat- ta bılınçlı olarak arttınlması ıle 0 andakı toplumsal sısteme kar- şı toplumda doğacak guvensız- lığm ustüne, yalnızca hukuksal eşıtlığe dayanan sıstemın yıkı- larak "hukuksal ve ekonomik eşitfige'" dayalı bırtoplum duze- nının kurulması anlayışı, şıdde- tın de belkı en açık benunsen- me bıçımlennden bınsıdır Yıne çatışmacı bakış açısı ıçınde buna göre daha kapalı bır bıçımde şıddetı yasal goren ve fırsatçılık (oportünızm) de- nılen, eşıtsızlıklen gıderme he- defıne yönelık anlayışlar da var- dır Burada, ekonomık eşıtsız- lıklenn zorunlu sonucu olarak, kendılığınden gorulen şiddet olaylannın eşıtlık ıdeallen he- defmı gerçekleşttrmenm aracı yapılması söz konusudur Esıt- sızlıklenn gıdenbne fıknnden doğan bakış açılan ıçınde, şıd- dete açık ya da örtuk yasallık (meşruıyet) tanımayan ve kök- ten değışıklıkler ısteyen eşıtlık anlayışının yenne eşıtlık kav- rarrunı y iarsateşı0^ m , "Tophım- l dö ş ^ p sal adalrt" gıbı kavTamlara dö- nûştürerek yumuşatan, emeğın s<Kyo-ekonomık önemmı vur- gulayansa sosyal demokrat gö- rüşlerdır Parlamenterdemokra- nk sıstemm bırbaşka sısteme dö- nüştürülmesıne gündemınde yer vermeden sosyal adaletın ger- çekleştınlebıleceğını öne süren bu duşünce, şıddete cevaz ver- medığı gıbı, tersıne, toplumda şıddete tamamen karşı ve ınsan haklan gıbı şıddetın olumsuz sonuçlanru çağnştıran konular- da da özellıkle duyarlıdır Burada da genelde çatışma- ya dayalı görüşlenn anaiıtık ön- görüsü olarak sermaye-emek çelışkısı kabul edılmektedır An- cak dığerlennden farklı olarak, bu çelışkı nedenıyle kaçınılmaz olan şıddetın panzehınnın. sıs- temm ışleyışı ıçınde sağlanabı- leceğı mancı egemendır Parla- menter demokrasi burada esas- tır Bırçok kez başka bağlamlar- da da karşımıza çıkabıleceğı gı- ISTANBUL BÎLGI UNÎVERSÎTESI YÜKSEK LlSANS AVRUPA BlRLÎĞl HUKUKU VE KURUMLARI Dersler Süre Başvuru SonBaşvuru Tel e-maıl Hukuksal ve ekonomik bütünleşme dinamikleriyle Türkiye'nin rolünün incelenip tartışılmasına dayanan birprogram. Hafta içi mesai saatlerinden sonra 2 yıl (Dersler ve seminer + tez dahil) Heıtıangi bır alanda lisans derecesine sahıp adaylar 15Ocakl999 Bıigı ve Başvuru: (0212)21623 00 juda@ibun.edu.tr tnöDÜ Caddesı No-28,80310 Kuştepe Şışh-lstanbul / www ibun.edu.tr bı, dıyalektık bır bıçımde, sos- yal demokrasının en güçlü ya- nı, onun aynı zamanda en zayıf yanıdır Sosyal demokrasi. ça- tışmacı perspektıfin doğasında uzlaşmaz kabul edılen emek- sennave çelışkısındekı uzlaş- mazlık "vurgusunu" gormez- den gelen ya da buna meydan okuyan karakterdedır Muhte- melen. pratığmdekı Mkınhlann bır bölumü, kuramdakı bu ek- leknk ozellıkten kaynaklanmak- tadır Sosyal demokrasının "meydan okuma"sının başan- sı başka etkenler yanında kon- jonktürel koşullara da baglıdır Kuramsal konjonktür 'toplum- sal pratik'ın ıster çatışmacı, ıs- ter uylaşımcı olsun tek bovutlu açıklamalannın, kuram ve ey- lemın (pratığın) arasmı daha da açnğı ınancının güçlendığı ve pe- kıştığı noktadadır Bu durum- da asıl, sermaye-emek çelışkı- sını 'uzbsmaz" kabul edıp bırya- na bırakan ya da vurguvu tama- men bu ıkılının uyumuna da- yandıran gorüşler. toplumsal gerçektenkopmuşolurlar Bu- rada sosyal demokrasi en uy- gun (optımal) noktadadır Gö- rülduğu üzere çok başka nokta- lardan harekct ederek de olsa. ge- rek çatışmaya dayalı açıklama- larda, gerekse toplumsal yapı- nın butunlügu veparçalann ış- levsellığıne dayalı açıklamalar- da şiddet kav ramının arkasında "eşitstzlik ojgusunun değerien- dirilişi" gelmektedır Ne var kı çıkış noktalan ve amaçlar fark- lı da olsa, ekstrem noktalarda şid- det, bu amaçları sağlamanın yüksek sesle telafruz edılmek- ten -çoğu kere- çekınılen, ama kolayca vazgeçılecek gıbı de gorünmeyen gavn meşru bır aracıdır Özellıkle düşünceler dogmatık bır hal aldığında şıd- detın meşruıyetı uzenndekı ör- tunün kaldınldığı veyuksek ses- lı bırmeşruı\et ıddıasının gun- deme gelebıldığı görulmekte- dır Şurası gerçektır kı şiddet, top- lumsal yaşamın ıçınde ıstesek de ıstemesek de ver almaktadır Toplumsal yapılann butünlü- ğune önem v eren v e toplumda- kı her olgunun bır ışlevının ol- duğunu ıddıa eden ıvımser ba- kış açılan bıle artık bu ıyımser bakış açılannı zorlayan sosyal olgularıçın *bozukişlevti < '(djs- fonksıyonel) gıbı sovlemler kul- lanmaktadırlar Toplumda da- ha fazla şıddetm yer aldığı ge- leneksel dönemlerden şıddetın daha azaldığı modem toplum- lara dogru ılerledığımız duşün- cesı ıse tam olarak doğru değıl- dır Çunku modem yaşama bı- çımlennde şiddet azalmamak- ta şıddetın yenı bıçımlen de doğmaktadır (Orneğın. teror, trafîk, ratıng kaygısı taşıyan ve bunu ınsanların hayTet marjla- nnı yukseltmeye çalışarak ya- pan telev ızyon programlan vs ) Yonetımlenn en az kötusü ola- nı olarak sunulan demokrasıle- nn bıle terore yumuşak bır ze- ının sağladığı, terörun, demok- rasının belası olduğu gorüşu de yavgın sayabıleceğımız bırgö- rüştür Reel olarak daha az şıddetın olduğu bır surecın ıçınde oldu- ğumuz tam olarak doğru olma- dığıgıbı bunun tam olarak yan- lış olduğu da soylenemez Şıd- detın kendısı henüz bır azalma eğılımınde değıldır, ama şıdde- tın v asallığının zavıflamakta ol- duğu ve bunun dunyadakı sos- yal demokrasi ruzgânyla rastlan- tısal olmayan koşutluğu dıkkat çekıcıdır Eğıtımduzevının, ıle- tışım araçveolanaklannın hu- kukun etkınlığının artması, sos- yal adaletın sağlanmasında sı- vıl taleplerle mesafe kat edıl- mesı ıle de şiddet gıderek daha fazla sorgulanmaktadır Bu da gelecek ıçın umutlu olmaya bır neden gıbı gorunmektedır PENCERE AzizNesin'iflfflmsamak. Aziz Nesin'ın şıırlennı ıçeren bır kasetı dun b dum masamda, adı "Şıınn Tam Zamanıdır " Dınlemeye koyuldum Azız şıırlennı okuyordu "Son Istek Dunya Ze gını Gölgeler Toplumu BırYanlışlık DarDuny KapılarAçık Kalsın Yaşlı Adama Nınnı " vb Nesın'ı çok ozledığımı anladım, şıırlennı dınlen yor, sesını ışrtıyordum. Sesın tınısı Azız'ın kımlığ ele venyordu, tepkılı, dokunaklı, duygulu, başkalc ran, ınsanm ıçıne ışleyen bır ses 1 Ozlemım ıçımd< taştı; dıleğe donuştu - An, Azız sağ olsaydı Hayatımızın guzelım renklerı bır bır soluyor, zams hızlandıkça, Nevvton çarkındakı gıbı sılınıyor, anlan sız bır beyazlığa donuşuyor Pekı, beyaz da renk değıl mı? • Kaset kutusunun ustunde Alı Nesın'ın "AztzNe sın'ın Şaırlığı"ne ılışkın bır yazısını okudum "30 Hazıran 1939 gunu, belkı de bır sonrakı gür AzızNesın, Muratlı'dan Yedıgundergısıneıkışııryoı luyorf..)AzızNesın, butanhten 1955'edek, onal tı yıl boyunca neredeyse hıç ara vermeden şıırya zar 1955 'te 'On Dakıka' adlı ılk şıırkıtabını llhan Sel çuk'u/i sahıbı olduğu bır basımevınde 3000 ade basar Yahya Kemal ve Faruk Nafiz'ın etkısınde kal dığrndan ve Nâzım'a oykundugunden, kıtaplan da ğıtıma vermeden (neyse kı ıkı uç tanesını kayırarak Duşün Yayınevı'nın bahçesınde yakar" Azız'ın krtaplan yaktığını duyunca "Neden bırkaç tanesını saklamadım" dıye hayıflanmıştım, Alı Ne- sın'ın yazısını okuyunca sevındım • Kımı yazann, şaınn değen omru boyunca bılınmez, Emily Dickinson ya da Franz Kafka bu alanda çanpıcı orneklerdır, kımı değerlı ya da değersız şaır veya yazar da yaşarlarken unlenırier Nesın genç yaşta unlendı, 1940'larda Rrfat H- gaz'la bırlıkte çıkardıkları Marko Paşa mızah dergı- sı dıllere destandı, sonradan dunyaca tanınan bır ya- zar oldu, sosyalıst ulkelerde unu doruğa enştı An- cak bızım yaan yaşamımızda Azız'ı azımsamak ıs- teyenler vardı, şaıriığı kuçumsendı, oyku yazarfığı- na dudak bukenler az değıldı, ne dıyorlardı "- Aza Nesın'ın mızahı edebıyattan sayılmaz güldurü yazılandır, şaıriığı geçersızdır" Azız Nesın ıse toplumumuzu dıpten doruğa etkı- ledı, yalnız edebıyat alanında kalmadı, kalemının butun toplumsal katmanlara ışleyecek bır gucu var- dı, dost ya da duşman tum ınsanlann sankı hısım akrabasıydı, Azız'ı sevmeyenler de Azız'sız yapamaz- lardı Yazarl/ğın bu turu az gorulmuştur • Azız Nesın sosyalısttı; ancak durağan ve kalıplaş- mış bır solculuğu yoktu, yaşadığı toplumun somut koşullanna gore vazıyet almasını bılıyordu, 12 Eylul faşızm/nde başını çektığı 'Aydınlar Dılekçesı' eyle- mı bunu kanıtlar; yaşamının son yıllannda bır 'Ay- dınlanma Savaşçısı' kımlığıne burundu, Mustafa KemaPın ozunu ve değennı daha dennden duyum- sadı. Kasettekı şıırfennı dınlerken şu ıkı dızeyı not et- tınr "Yüruye yüruye yolumu açtım Kendımı köpru yapıp ustunden geçtım" 20'ncı yuzyıl Turkıyesı'ne damgasını basan bır yazardır Azız Nesın Yaşamı gıbı olumunu de kendı ıstencıne gore du- zenleyen ınsandı, kımbılır şımdı belkı otekı dunya- da bıle ınsanca bır duzen ıçm savaşımını surduruyor- dur... MÜDAFAA-t HLKUK DERGÎSt 4. gayı çıktı Bu sa> ıda B«vram ATASOY Gafletten de Ote thancı Zekı Büvûk TANIR. 75 Onur Yıhnda Cumhunyet Emin DF.ĞKR ( umhunvetı Anlamak Ya da Aymazlıkla Hayınlık Arasında Bocalamak Okhıv EKŞI: Turkıye'ıun Son 75 Yıl Bovunca Sosval Ekonomık ve Sıyası Gclısmesı Ünal ERDOĞAN Enerjı Bunalımı \»uk ERENBERK Yıkılmak Istenm Kemalızm FtkrttOT\ AM Gazıpaşa dan Doç, Dr All SARIKOYUNCU Mıilı Mucadck de Dın Adamlan Sn AJp TlGf\: Gunümuzun Modenı Maodacılannın Onculennden Halıde Edıp Sevfettin TURHAN. Sevın<,le Övunçle Ama Prot Dr. Korkot \ ALTKAYA Dınlenn ve TemeJ Durtülenn Bevındekı Kaynagı Yuaas YAŞAR Bır Gezgımn Se\ır Deftennden Noüar (Şıır) Orgtneral (E ) Kemal > a*ui Irtıca Tokat ve V urdujnduv mazlık Prof Dr ÇtUn YETKİN. Tarkan ın Askerlıgı ve DuşundurdukJen UlusaJ Kurtulus Savaşımız Ataturk ve Alevıler Tugg (E ) Servet Comert m Ozelleiiırme ve Turk Stfohlı Kuvveılen kıtabı uzenne Mutufı Y1LDIRIM > urttaşlık Devnmı Aynca Sûleyman Demırcl ın ABD Başkanı Johnson ıle bırlıkte çekılmış fologtafı PK 15 Kızılıoprak Postanest-Antaha Tetvefah 0 242 441 31 46 0 242 241 12 7İ Abonc koşullan. 3 aylık, 1 500 000 TL 6 aylık 1 0O0 000 TL 1 v ıllık 6 000 000 TL abooe bedelınıo Vakıfbank Antalva Teomanpaşa Şubesı, Bayram Atasov 504 15 21 no ]u bankamatık hesabına vatınlıp makbamn bır ornegının açık adresı ıle buiıkıe posıa veya faks ık ulaştınlması gerekmekıedır Dergmın satın alınabılecegı kıtabevlen Bllgı Kıtabrvı, Sakarya Cad No 8 Yenı>ehır Ankara, Kab<kı Utabevi, Ortabahçe Cad No 11 4 Bcşıktaş lstanbul, Akdentz Kitabevi, Beledı>e ljhanı Kat 1 Antalya Şnr Evi. 81 Sokak No 1 B Bornov a-lzmır 1999 Kültür Ajandası ALDINIZ MI? Kıtabevlen \e Nâzım Hıkmet Kultur \e Sanat Vakfi'nda Sıraselvıler Cad No 48, Kat 1 Taksım Istanbul Tel (0212) 252 63 14-15 "LAİKLİK EVRİM VE BİLİM" Konuşmacı Prof. Dr. YAMAN ÖRS Ankara Unıversıtesı Tıp Fakultesı Deontolojı Anabılım Dalı Tanh 28Araiıkl998 Saat 14 00-17 00 Yer Istanbul Tıp Fakultesı 14MartAmfisı Panele tum öğretımgomlılen \e oğrenııler da\ethdır ISTANBUL TIP FAKÜLTESI DEKANLIĞI
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle