Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 27 ARALIK 1998 PA:
OLAYLAR VE GORUŞLER
İdil'den Esen Mutluluk
Doç.Dr.AYSEYÜKSEL
Ç
V DD Kırsal <\lan Koordınatoru
Çağdaş. Yaşamı Destekleme Der-
neğı nın kırsal alan projelennm
enönemlıyennıtutan bırçok kır-
sal alan çalışmasına ornek olan
u
Biam İdil Projesı" bütun güzel-
lığııledevametmektedır Cumhurrvetgaze-
temızın voğun desteğı ıle de çalışmalanmız
ıvme kazanmaktadır idil halkınm, basını-
mızın bırçokduvarlıyurttaijimızınveoböl-
geden Istanbul a göç edenlenn değerlendır-
mesıne gore bu proje "hıar gibi" vetışmış
Idıf ı duvan bılen proje ıle ılgılenen bır-
çok kışj "Nedir bu İdil pro/esi ya da Idil'de
neleroJu\or"sorusunusormayaba^ladı Bu
nedenle ben de tasanmı (proje>0 tanıtmak
ıstedım kısaca ama taa başından
25 Hazıran 1996gunu, lepra hastalannı mu-
avene etmek ıçın gıttığım İdil 'de bugun \a-
şanan guzellıklenn gerçekle^eceğını du^un-
mek bıle olası değıldı' Gun bayu susuz ko>-
lerde dolasmı* omzunda su ta^ıyan kadın-
lan, daha çok su taşımada kullanılan hay-
vanlan vagmursuvubınktınlerekoluşturu-
lan goletlen, ıçınde vuzen çocuklan, ordek-
lerı görüp de susuzluktan eikılenmemek
mumkun değıl Su yoksa hayat voktu' Ama
yınedevaşamsürüyordu Bırçok koydeokul-
larkapalı öğretmen voktu. eğırım vapılamı-
vordu Bukoşullarıçınde Idıl'e halkaguzel
şevler vermek onlan egıtmek üretken du-
ruma getırmek çağdaş a\dınlık dolu gun-
lere kavuşturmak tsteven bırkavmakam var
Huseyin Parlak. Gözlennın ıçı parlayan, he-
yecanlı çalışkan. enerjık akıllı. ulkesmı se-
ven. ona hızmetı görev bılen bır kaymakam
Boyle bır ınsan desteklenmelı valnız bıra-
kılmamalıvdı Onunla bırlıkte çalış.tığımız
on dort ay boyunca bırçok güzellığı va$adık
Bunlardan kımılen >o\le Kendı kardeşmı
kendın okut kampanyasında ışsız lı»e çıkış-
lı gençlenn vekıl oğretmenlık yapmalan ıle
ldıl'de kapalı okul kalmadı Ön dort vaşın-
dakı agabeyı ıle yedı yaşındakı kardeş.ı avnı
sınıfi paylaştı. okıAayı öğrendı Istanbul'da
duyarlı İtışı \e kurtluşlann ışbırlığıyle kül-
rur merkezı kuruldu. kıtaplık (kutüphane)
h X b l l b£ j J ^ g y
tuvarlân ıle oğretım goren çocuklanmizın
başvuracaklan bır kaynak oldu Sağlık oca-
ğının ımdadma Istanbul'dakı yabancı geiın-
lenmız yetıştı, laboratu\annı kurdular, has-
talar tanı (teşhıs) konmak uzere taa uzakla-
ra gıtmesınler dıye' Kalacak yer olmadığı
ıçın ögretmenler gelmıvordu. onlan bekle-
yenmceçocukvardı Huseym Parlak kayma-
kam, onlar ıçın uç yıldızlı otel değennde bır
öğretmen evıyaptırmıştı Artık ögretmenler
kalacak yer sıkıntısı çekmıyordu tdıl'm se-
sı basınımızaracılığı ıle duyulmuş, bırçok du-
yarlıyurttaşımızhareketegeçmıştı Ulkemı-
zin bırçok yöresınden [dıl ıçın bız de bır şey
\apmak ıstıvoruz dıvenler çoğalmıştı
Duyarlı, akılcı yaklaşımlar bırçok gûzel-
lığı Idıl'e taşıyordu Idıl'den gelen sese ku-
lak vercnler. bızler, bundan sonra ne > apma-
lıvdık, bunun dogrusu ne olmaJıydı sorusu-
nu sorduğumuzda. Sosvolojı DerneğYnı.
Doç Dr NeşeÖzgen'ıkeşfettık Kendısı.bı-
lımsellıgı, ınsan kışılığı \e gönlûnü bır ara-
ya koyarak Idil'de gençlerle bırlıkte çalışa-
rak, yüregımn \ e emeğının esen olan "IdB'in
Sosvokulrürel YapBTnı bız gonullülere ve
de fdıl e armağan ettı Bıze yol gösteren bu
kaynak çalışmalann bılımsel venlere gore
vapılmasmı, yanlışlann en aza ınmesını saf-
ladı Prof Dr" Gurol Ergin \e Prof Dr Tab-
sin Ye$ilderehocalanmız tanm ve hayvancı-
lık çalışmalannda yol gosterdıler Bütun bu
çalışmalar surerken, bız ÇYDD'lıler (Çağ-
daş Yaşamı Destekleme Derneğı), genel baş-
kanımız,hocamızProf Dr Türtan SaybıTın
yoğun desteğı ıle eşgudumü (koordınasyo-
nu) sağlıyorduk Hocamız, Idıl'ın kövlennı
suya kavuşturmava karar vermıştı, bu uğur-
da, artezyen kuyulannı. Ingersol marka son-
daj makınelennı, pompalan, operatörlen çok
ıyı öğrendı Konunun gundeme getınlmesı,
sorumlu bakanlıklar, valılık, kaymakamlık ve
beledıye çalışmalan sonucu bugün on dört
köyveılçemerkezısuyakavuşru Dıleğımız
obür köylenn de en kısa zamanda suya ka-
vuşması Buçalışmalar surerken bır yandan
da Idıl'ın sesını yukseltmek, haika moral ve
guvenlı yönelım (motıvasyon) kazandırmak
o güne kadar yaşanmamışlan yaşamak ve
yaşatmak ıçın düzenlenen "l.BirimldilFes-
tivalf'nın hazırlıklan sürüyordu. evet yaniı;;
duymadınız, geçen yıl 10-12 Ekım tanhle-
nnde, Idil'de paneller yapıldı, göstenler du-
zenlendı, spor yanşmalan, bırçok etkınlıkle
bıriıkte gençlenn yıJlarca özlemını çektığı
dans, müzık ve de "Bulutsuzluk ÖzJemi"
vardı InanılmazbırıIkgerçekJeşTnış.bugrup
ve gençler rock muzığının olaganustu nt-
mındebulusmuşJardı OanıânlatmaJcolduk-
ça zor, ancak bunu yaşayanlar anlar aynı ıç-
tenlık, artan coşku, hızlı nrm ve de deneyım
bu yılkı konserde de yaşandı İdil Festıvalı,
Tûıicıye'nın bırçok yennde konuşulur oldu,
medvadakıvennıaldı En çok da "Bulutsuz-
lukOzfcmi''nın konsen konuşuldu Geçen yı-
lın muzık olayı neydı bılıyor musunuz' Işte
bu konser
1
Istanbul'da oluşan "Idfl Dosdar Platformu*
once İdil gecesı, sonra da değerlı sanatçımız
Jda Blref'm adını taşıdığı ıfçe ıçın konser
vermesını duzenledı Burün bu çalışmalara
yüregını, beynını ve de emeğmı katan, bu-
gün aramızda olmayan Nadir Ergin Teki'yı
anmadangcçemeytz.ışıkıçtndeyatsın Idil'de
dershane yoktu, oğrencıJer unıversıteye ha-
zırlanamıyorlardı, kazanma şanslan çok az-
dı, ama ıstek ve motıvasyonlan çoktu ÇY DD
Bakırköy Şubesı Başkanı Gükûn Ozakın on-
cülüğunde, lıse son sınıf oğrencılen once
Idil'de, sömestrtatılmde, lstanbul'da, yoğun
hazırlıkkursuıleunrversıteyehazırlandı Oğ-
rencıler, ıkı hafta kaldıklan lstanbul'da aynı
zamanda sosyal,kulturel, sanatsal vesporet-
kınlıklen yaşadılar, dolu dolu aynidılar So-
nuç, daha öncelen bır ya da ıkj öğrencmın
kazandığı sınavlarda bu yıl on ıkı kışı basa-
nlı olmuştu Bu olay Idil'de özellıkle genç-
ler arasında yenıden canlanmaya neden ol-
du, yaşadıklan terör, onun bıraktığı ızler,
umutsuzluk yennı umuda, canlılığa mutlu-
luğa, motıvasyona bırakıyordu Geleceğe
umutla bakmanın aynmına varmışlardı Ba-
km Giilistan kızımız ne dıyordu, bır televız-
yon programında atmış mıryon kışınm onün-
de "Siz hiç roket sesrvie d m çalışönız mı?
(Acaba btı gece de çatışma olacak mı?) En-
dışelennı v a^dınız 1™"* Hep bo> le yaşa\ aca-
ğıtm/j sanırken şımdı gelecieğe umutla bakı-
yoruz, bovle vaşamaktansa olrnek daha tyi-
dir dhe duşunurken şımdı okuma^ı, ulkeme
ka\makamlar, doktoriar doğurnuyı duşü-
nıivonım_. lji kı stder varsınız."
İdil ıçın yapılan guzel çalışmalan tek tek
sıralamak ıstıyorum, ama yıne de unuttukla-
nmolacak Bu proje ıkı ınsanla başladı, bu-
gun yûzlerce ınsanm emeğmı yüregını kat-
tığı, katmak ıstedığı bır amaç oldu Herkes,
"Ben defdiliçin ne yapabiHrim'* sorusunu so-
ruyor, vanıtını kendı buluyor. hemen ışe ko-
vuluyordu Bu nedenle ba^mdan ben "Bizinı
İdil Projesi" dıyorduk İdil hepımızındı, o
Turkıye ıdı Bu projeyı bızler onceden yaz-
madık, 0 kendılığınden doğaçfama gelıştı,
buy udû Belkı de gûzellığı bundaydı, dogal-
lığmdaydı
Tru\a Folklor Araştırmalan Derneğı Baş-
kanı hhan Gulek. kendılığınden folklor oy-
nayan çocuklanmızı Mıllıyet Halk Oyunla-
n Yanşması'na hazırlamaya karar verdı, epey
uğraştı, davullar. zumalar, provalar derken ço-
cuklanmız halay dalmda Turkıye uçüncüsü
oldular Kendı özkülturlennınezgılennde ha-
lay çeken bu çocuklanmız, onlan unutm^'an,
Demırbank desteğıyle bılgısavar laboratu-
vanna kavuşmalannı sağlayan büyukienne
ıçten teşekkürlennı yollarken, çağın tekno-
lojısındendegenkalmakıstemıyorlardı İdil
Kultür Merkezı'nde bılgısayar laboratuvan
kumlmuştu. Bır ses de Lıskur'dan gelmıs.
kızlarımızı hostes yapmak ıstıyordu Neden
olmasındı
0
Ikı genç kızımız, dört ay boyun-
ca ucretsız Ingıhzce ve hosteslık eğıbmı al-
dılar Onlan görevlennın başında görmek
hepımızı ne kadar sevmdırecek kımbılır
Gunler geçıvor, sonbahar gelıyor, "2. Bi-
zinı İdil FestKaİTnı hazırlamanın zamanı ge-
lıyordu îdıl'ın sesı bunu ısrarla ıstıvordu
Bu yıl bızde vanz. etkınJıklere katılınz ha-
zırlanz dıvordu Yaz bovu suren hazırlıklar,
çalışmalar derken festıval gelmı^ çatmıştı
Cumhunyetımızın 75 vılında festıval daha
görkemlı kutlanmalıvdı 2-8 Kasım tanhle-
n arasında \ apılan festıv alde neler \ oktu ne-
ler Buvılduzenleme ıçınde "Idil'iGeliştir-
me ve GüzeUeştirme DerneğT de v ardı Işte
bızım ıstedığımız buydu halkı, gençlen mo-
tıve etmek, aktıfkatıhmlannısağlamak On-
lann heyecanlı, moral dolu olduğunu gormek.
Hazirladıklan etkınlıklerle hepımızın vüre-
ğmde bır kez daha ver ettıler Konserler. eğ-
lenceler ve ış Yapılan çalışmalan hem halk
hem de bız ÇYDD uyelen değerlendırmelıy-
dık Sosyolojık anlamda değerlendınlmelı,
yanlışlar doğrular ırdelenmelıydı Bu amaç-
la düzenlenen panelde bu proje değerlendı-
nidı İdil halkı adınadeğerlendırmeyapanAb-
durrahman Baran'm oncekı ve sonrakı tdıl
değerlendırmesı oldukça anlamlıydı Panel
sonrasmda ÇEKUL ışbırlığı ıle gerçekleştı-
nlen festıval ormanında ağaç dıkımı \ardı
Her bınmızın bırer dıkılı agacı olmuştu
Gunun öbür v ansmda, tanhı zengmlıkle-
n çok olan aşk-/ sevgı ılçesı Cızre'de ıdık
Gururduvduğumuz Kavmakam \fümin Hej-
bet'm ev sahıplığınde Cızre'v 1. Nuh Bejgam-
beri, Memu-Zın'ı. daha bırçok tanhı gûzel-
lığı gorerek ogrendık Idıl'e ılk kez gelen ko-
nuklanmız sankı olav ın şokunu vaşı>or, du-
yarlılık denızınde vuzuyordu, bu duygular.
yaşananguzellıklerlstanbul ataşınmalı her-
İcese anlatılmalı ıdı Daha once gelenler ıse
yaşananoîumludeğışıkhkien.hevecanı mut-
luluğu, coşkuyu fark etmenın sev mcı ıçınde
ıdıler Idil'de yaşanan bu guzellıkler her \e-
re taşınmalı, yaşatılmalı, yaşanmalıdır duşün-
cesı hepımızın ortak fikn ıdı
Idıl bır ömek, bu ornekler çogaltılmah
1
Gelın sız de kendı Idıl'ınızı >aratın O
hepımızın olsun Yolumuz açık olsun
EVET/HAYIR
OKTAY AKBAL
Gelecek Çok mu
Karanlık...
Prof Dr Afşar Timuçin bır felsefe adamıdır
Ama benım ıçın oncelıkle bır şaır, bır yazar, bır ro-
mancı Şoyle bır baksanız hıç de oyle btıyuk bır
bılım adamı saymazsınız, şaırdır, hep şaır kalacak-
tır 'Papırus' dergısını bılmem okuyanınız var mû
Son donemın en ılgınç bır dergısı Her sayısında
yararlı yazılar, konuşmalar var Istanbul Krtap Fu-
an'ndakı "21 Yuzyılın Eşığınde Sanat ve Felse-
fe" panelındekı konuşrnasında bakın ne demış
"ısa'ya gore değıl de Aristoteles'e gore hesap-
lamış olsaydık 24 yuzyılda olacaktık "
Gorece bır kavram zaman dentlen "şey'.. Yıllar
yılları ızler, değtşen nedır? Bızız, yuzumuz, saçla-
nmız, govdemız Pekı zamanın geçışıyle kazanım-
larımız yok mu? 1930'larda geçtı benım çocukJu-
ğum Bır radyo vardı, 0 da her evde değıl, elektnk
yenı yenı yaygınlaşıyordu Okula yuruyerek gıder-
dık karda kışta, şımdıkı gıbı ıkı adımlık yere mını-
buslerle degıl' Boyle hesaplarsak çok şey degış-
tı, TV'ler, fakslar, bılgısayariar, turlu ıletışım araçla-
n, taşıtlar, kultur değışımlen Ama buyuk çoğun-
luğuyla ınsanoğlu"? O değıştı mı, gelıştı mû
Tımuçın, "Sanınm gerçek değışım bılınçlenn
değışımı olacak Zamanın değışımı çok fazla bır
şey getırmıyor Sanınm 21 yuzyılın sabahında
uyandığımız zaman yıne kendımızı goreceğız 7e-
mel sorun bılıncın gehşımı olarakkonulmalı Çün-
ku bılınçler gelıştıkçe yaşam donuşuyor" dıyor
Bılınç nasıl degışıyor, nasıl gerçek bır bılınçlen-
me yaşanır, yaygınlaşır, her bırey dunyayı, ınsanı,
en onemlısı de kendını nasıl algılar, çozumsuz gı-
bı gorunen şeylerı nasıl çozumlemeye gınşır?
Yetmış mılyona yaklaşan bır ulkenın tum bırey-
lenne kultuaın, bılımın ışığını getırememış olma-
nın uzuntusunu duymamak guç1
Bıreyın, kendı başına duşunup dunyayı ve ken-
dını tanımlayabılmesının koşullan ancak eğıtımle
sağlanabılır Bız, bu ışte çok geç kaldık1
Özellıkle
öğretım Bırlığı'nı bır turlu uygulamadık.
Cengiz Gundoğdu da her zaman dogruyu, gu-
zelı arayan bır arkadaşımız O panelde soyledık-
len bır bakıma çok uzucu, ama gerçek Bakın ne
demış "Ben 21 yuzyılı geçmışıne sırtını dönmuş,
geleceğe guvenmeyen ganp bıryaratığa benze-
tıyonjm " Gelecegı çok karanlık goren Gundoğ-
du, "Yakın gelecekte buyuk bır kıyıma uğrayaca-
ğız Şıır.resım, felsefe yok olacak Çunkubu dun-
yayıyoneten sınıfın bunlara gereksınmesı yok Sı-
zın duşunmenızı ıstemıyoriar, tek tıp, marketler-
de yaşamamızı ıstıyorlar" dıyor
Felsefe derslen bır yana ıtıldı Muzık egrtımı yok
Edebıyat çağın gerısınden sesler getınyor, ıçınde
yaşadığımız çağdan kopuğuz TV'ler çıktı çıkalı
toplumda buyuk bır yozlaşma lyıce yaygınlaştı
Kıtap satışlannın beş on bınden bınlere, ıkı uç bın-
lere ınmesı, oysa en acemı şarkıcıların kasetlen-
nın yuz bınler, mılyonlarca satılması, devlet sanat-
çılığına 'hanende' hem de kotu 'franencfe'lenn
atanması ortada değıl mı
9
Cengiz Gundoğdu epeyce karamsar, ama hak-
sız mı? "Hepımız dunyayı soyan 150 mılyardenn
elındeyız " Medya denen şeyın kımlenn yarattığı
bır canavar olduğunu soylemek ıstemıyor mu?
"Bana dokunmayan yılan bın yıl yaşasın " "Dun-
ya yansa benım hasınm yanmaz" dıye dıye kapa-
lı bır dunyaya çekılen, en bayağı şarkılar, turkuler-
le oyalanan ınsanlara nasıl bılınçlı duyma duşun-
me yetısı venlebılır? Iş ışten geçtı mı? Gundoğdu'nun
dedığı gıbı "Gelecek çok mu karanlık^"
Ama ben yıne de Tımuçın gıbı duşunmek ıstı-
yorum "Temelsorun bılıncıngelışımı"dır. Bılınç ge-
lıştıkçe dunya da yaşam da daha lyıye, guzele
doğru değışecek
Yazarımız BUKET UZUNER'i
KUMRAL ADA - MAVI TUNA
romamyla aldığı, Istanbul Unıversıtesı
Iletışım Fakultesı 'nın
1998'in ROMANCISI ÖDÜLÜ
ve Mımoza Dergısı nce seçılen
75. YILDA 75 BAŞARILI KADIN
arasına gırmesı dolayısıyla kulluyona
(J§§)RemziKitabevi
Şiddet ve Sosyal Demokrasi
Doç. Dr. MERAL SAĞIR
Akdena Ünı Öğretım Uyesı Sıvaset ve SosvalBıhmlerAnabılım Dalı Başkanı
A
rapçadan dılı-
mıze geçen şid-
det sozcüğü-
nün, Kamus-ı
Turkı'devenlen
anlamına gore
şiddet: sertiik. sert ve kaö dav-
ranış. kaba kuvvet kullanma-
dır. Şıddenn günumüzde yûklen-
dığı yenı anlamlara da yer ve-
renbırtanımıseşöyledır Kar-
şıt tutumda, göruşte olanlara
kaba kuv^çt kuDanma, sert dav-
nuıma,serttik. Her ıkı tanım da
dıkkatlı okunduğunda şiddet ta-
nımlannın, fızıksel zor kullan-
ma yanmda. msanlan sındırme-
yı, korkutmayı ıçeren psıkolo-
jık baskılan da dışlamadığı go-
rülmektedır öyleyse ınsana fı-
zıksel ve ruhsal zarar vererek
kendı ıstena dbşında davranma-
ya zorlayan her edım 'şjddeftır
Şıddetm toplumsal ve bırol-
çüde tanhsel îcaynaklannı ara-
madan once genel olarak toplu-
mun ışleyışının dınamıklenne
bakmak gerekır Çunkutoplum-
lann tanhı. bır bakıma şıddetın
tanhıdır Soyut bır kavram ola-
rak pek çok kışının olumsuz
bulduğu şiddet olgusunun kay-
nağınm -bu olumsuz algılanı-
şının uzantısı olarak- tnsanlar
ya da duşünce sıstemlennce,
kendılennın dışındakı odaklar-
daarandığmıgörüyoruz Örne-
ğın Berktay'm Co^to'nun 'Şid-
det" ozel sayısında belırttığı gı-
bı, Mant ve Marksıstlere göre
şiddet, özellıkle kapıtalızmın
yarattığı bırolgu oiarak görülür-
ken lıberal düşunürleregöre şid-
det, özellıkle totalıter yönetım
tarzlanndan doğmaktadır Baş-
ka bırömek, Osmanlı tanhçıle-
n, doğal olarak özellıkle de
Türk Osmanlı tanhçılenrun yay-
gm yaklaşımıdır Bunlardaşıd-
detı. OsmanJı tanhındegörmek-
ten hoşlanmazken Batı, Hınstı-
van toplumlanna yerleştırmek
efılımınde olabılmekte ve öme-
ğın şıddetm özel ve kendıne
ozgü bır alanı olarak Avrupa or-
taçagmı vurguyla gösterebıl-
mektedırler Ve Batı'nın bakış
açısında da bu konuda Türkle-
re yönelık bır kalıp yargı (ste-
reoOp) soz konusudur Bugün bı-
le Batı ıle butünleşmeye ya da
ılışkılere yönelık süreçlerde
TûrkJenn barbarlığı ıle ılgılı ön-
vargılann tamamen etkısızlığı-
ne ya da önemsızlığıne ınan-
mak güçtur Tanhsel olarak var
olan bu öznellıkler, spekülas-
yona görece dırençlı bır alan
olantoplumbıhmse!(sosyolojık)
bakış açılannda da üstelık da-
ha kuramsa! temellı bır bıçım-
de soz konusudur
Şıddetın koordmatlannın sap-
tanmasma dönuk ılgı çevresm-
de, toplumun, toplumsal yaşa-
mın ışleyışını. dınamıkJennı çö-
zümleyıcı toplumbılımsel dü-
şüncelere baktığjmızda, bu dü-
şüncelenn başlıca ıkı bakış açı-
sına dayandığı görüluyor
Toplum analızlennde bıryan-
da çatışmayı one çıkaran görüş-
ler, öbüryanda ıse yapısal-ışlev-
selgörüşiervardır Toplumlann
temel oğelennden (unsurlann-
dan) bın olarak çatışmayı öne
alan göruşlerle toplumu oluş-
turan bınmlenn yapısal-ışlev-
sel butünlüğunu one çıkaran gö-
ruşler arasında kuşkusuz çok
fazla toplumbilimsel bakış »9-
sı yer almaktadır Bundan ba^-
kabırkısımdüşunûr bıreyıone
çıkanrken öburlen toplumu one
çıkanrlar Bızım buradakı ele
alışımız. toplumu one alan Jnı-
ramlar uzennedır Bunlar ıse
her ıkı bakış açısının bıreşımı
(sentezı) savlan taşıyan çağdaş
toplumbılımsel kuramlarda da-
hıl, çatışmacı ve vapısal-ışlev-
selcı düşüncelerden bınne ya
da öbürüne daha yakm durmak-
tadırtar
Yapısal-ışlevselcıler ıçın top-
lumun eşıtsızlık temelıne da-
yandığı venlıdır Ancak bu te-
mel kabule yuklenen anlam,
toplumu çatışma esasına göre
açıklayanlannkınden tamamen
farklıdır Yapısal-ışlevselcıler
toplumdakı eşıtsızlıklen düzel-
tılmesı gereken bır olgu olarak
almazlar Tersıne. eşıtsızlık. bu
bakış açısından son derece do-
ğaldır Toplum, tıpkı canlı bıror-
ganızma gıbı bırbmnden farklı
ve bırbınnı tamamlayan ışlev-
lere sahıp bınmJerden oluşur
Eşıtlık doğaya ve -ışleyış yasa-
lan bundan ayn düşunülmedı-
ğı ıçın- toplumun doğasma ay-
kındır; dahası, çok da gereklı de-
gildır Bıraz kaba ıfadelere dö-
kersek, burada eşıtlıkte ısrarlı
olmak bır ınsanm el, ayak, göz
vb gıbı bırbınnı tamamlayan
organlardan oluşması değıl de,
dıyelım hep bacaktan va da her-
hangı bıruzuvdan oluşmasını ıs-
temekgıbı anlamsızdır Toplum
da tıpka ınsan gıbı bırbmnden
farkh, bırbmnı tamamlayan ış-
levlere sahıporganlardan oluşan
bır butündür Aynca herkesın
yaranna olan toplumsal vaşa-
mm sürdürulmesı, duzenJenebıl-
mesı ıçm toplumda hıyerarşı ve
bunun devamı olarak da oton-
te olmalıdır Böylesı bır uyum
ve denge fiknmn oidugu yerde
kuramsal olarak şıddetın yen
var mıdır dıye düşünmek müm-
kün Bu anlayışın kuramsal duz-
lemde -örtük olarak- ştddetı
meşru kıldığı bır nokta vardır
Yapısal-ışlevsel bakış açılann-
da toplumsal düzenın devamı-
na yönelık tehlıkeler, şıddetı
meşru zemme taşıma potansrve-
lı ıçermektedır Toplum düzenı-
nı venlı ve değışmez kabul eden
edılgen (pasıf) akılcılığa daya-
lı böyle bır bakış açısının şıd-
dete ılışkm görüngülen, top-
lumlann ekonomık gelışmışlık.
hukuksal duzenın kurumsallaş-
ma düzeyı, demokrasının yerle-
şıklığı vb açılardan taşidıklan
farklı özelhklerdekı yapılanna
bağlı olarak farklılıklargöstertr
"De>let içın kurşun yıyen de,
kurşun atan da birdir*' bıçımın-
dekı bakış açı->ı, toplumsal dû-
zen fetışızmının, şıddetın meş-
ruıyetme ne kadar yakın yerde
durduğunun çok açık bır görün-
füsudür
Toplumda eşitsizlikler
Çatışmacı bakış açısına go-
re de toplumda eşıtsızlıkler var-
dır Bueşıtsızlıklerkötudür Gı-
denlmesı gerekır Insan. akılcı
olduğu ıçm bu eşıtsızlıklen gı-
derebılme veteneğme sahıptır.
Burada öngörulen, toplum dü-
zenını ven ve değışmez kabul
eden edılgen akılcılığın tersıne,
etken (aktıf) bırakıleılıktır Eşıt-
sızlık zemını üzenne kurulmuş
toplum duzemnı, akla uygun
(ussal) sayılan bır adalete göre,
eşıtlık esasına dayalı oiarak ye-
nıden kurmaya yonelıktır Eşıt-
sızhklen besleyense çıkar ça-
tışmalandır Çıkar çatışmalan-
nın esasında da uzlaşmaz bır
çelışkı olan sermaye-emek çe-
lışkısı vardır Iştetamdabunok-
tada, şıddetın meşruıyetme ör-
tük (zımnı) bırbaşlangıç bulmak
mümkundur
Çatışma kuramlannın aynş-
tırma (analız) düzeyı sıyasal
düzleme taşındığında, eşıtsız-
lıklenn gıdenlmesı çerçevesın-
de şıddetın bu örtuk meşruıye-
tının derecelen de belırmekte-
dır Eşıtsızlıklenngıdenlmebı-
çımı ıçın öngörulen yollar, par-
lamenter demokrasi ıle radıkal
devnmlere olan ınanç arasında
değışıklıkler göstenr öyle kı
çatışma kuramlannın klasığı
olan Marksıst lıteratürde sol s^>-
ma (goşızm) olarak anılan ve
şiddet olaylannın artması, hat-
ta bılınçlı olarak arttınlması ıle
0 andakı toplumsal sısteme kar-
şı toplumda doğacak guvensız-
lığm ustüne, yalnızca hukuksal
eşıtlığe dayanan sıstemın yıkı-
larak "hukuksal ve ekonomik
eşitfige'" dayalı bırtoplum duze-
nının kurulması anlayışı, şıdde-
tın de belkı en açık benunsen-
me bıçımlennden bınsıdır
Yıne çatışmacı bakış açısı
ıçınde buna göre daha kapalı
bır bıçımde şıddetı yasal goren
ve fırsatçılık (oportünızm) de-
nılen, eşıtsızlıklen gıderme he-
defıne yönelık anlayışlar da var-
dır Burada, ekonomık eşıtsız-
lıklenn zorunlu sonucu olarak,
kendılığınden gorulen şiddet
olaylannın eşıtlık ıdeallen he-
defmı gerçekleşttrmenm aracı
yapılması söz konusudur Esıt-
sızlıklenn gıdenbne fıknnden
doğan bakış açılan ıçınde, şıd-
dete açık ya da örtuk yasallık
(meşruıyet) tanımayan ve kök-
ten değışıklıkler ısteyen eşıtlık
anlayışının yenne eşıtlık kav-
rarrunı
y
iarsateşı0^
m
, "Tophım-
l dö
ş ^ p
sal adalrt" gıbı kavTamlara dö-
nûştürerek yumuşatan, emeğın
s<Kyo-ekonomık önemmı vur-
gulayansa sosyal demokrat gö-
rüşlerdır Parlamenterdemokra-
nk sıstemm bırbaşka sısteme dö-
nüştürülmesıne gündemınde yer
vermeden sosyal adaletın ger-
çekleştınlebıleceğını öne süren
bu duşünce, şıddete cevaz ver-
medığı gıbı, tersıne, toplumda
şıddete tamamen karşı ve ınsan
haklan gıbı şıddetın olumsuz
sonuçlanru çağnştıran konular-
da da özellıkle duyarlıdır
Burada da genelde çatışma-
ya dayalı görüşlenn anaiıtık ön-
görüsü olarak sermaye-emek
çelışkısı kabul edılmektedır An-
cak dığerlennden farklı olarak,
bu çelışkı nedenıyle kaçınılmaz
olan şıddetın panzehınnın. sıs-
temm ışleyışı ıçınde sağlanabı-
leceğı mancı egemendır Parla-
menter demokrasi burada esas-
tır Bırçok kez başka bağlamlar-
da da karşımıza çıkabıleceğı gı-
ISTANBUL BÎLGI UNÎVERSÎTESI
YÜKSEK LlSANS
AVRUPA BlRLÎĞl HUKUKU
VE KURUMLARI
Dersler
Süre
Başvuru
SonBaşvuru
Tel
e-maıl
Hukuksal ve ekonomik bütünleşme
dinamikleriyle Türkiye'nin rolünün
incelenip tartışılmasına dayanan
birprogram.
Hafta içi mesai saatlerinden sonra
2 yıl (Dersler ve seminer + tez dahil)
Heıtıangi bır alanda lisans derecesine
sahıp adaylar
15Ocakl999
Bıigı ve Başvuru:
(0212)21623 00
juda@ibun.edu.tr
tnöDÜ Caddesı No-28,80310 Kuştepe Şışh-lstanbul / www ibun.edu.tr
bı, dıyalektık bır bıçımde, sos-
yal demokrasının en güçlü ya-
nı, onun aynı zamanda en zayıf
yanıdır Sosyal demokrasi. ça-
tışmacı perspektıfin doğasında
uzlaşmaz kabul edılen emek-
sennave çelışkısındekı uzlaş-
mazlık "vurgusunu" gormez-
den gelen ya da buna meydan
okuyan karakterdedır Muhte-
melen. pratığmdekı Mkınhlann
bır bölumü, kuramdakı bu ek-
leknk ozellıkten kaynaklanmak-
tadır Sosyal demokrasının
"meydan okuma"sının başan-
sı başka etkenler yanında kon-
jonktürel koşullara da baglıdır
Kuramsal konjonktür 'toplum-
sal pratik'ın ıster çatışmacı, ıs-
ter uylaşımcı olsun tek bovutlu
açıklamalannın, kuram ve ey-
lemın (pratığın) arasmı daha da
açnğı ınancının güçlendığı ve pe-
kıştığı noktadadır Bu durum-
da asıl, sermaye-emek çelışkı-
sını 'uzbsmaz" kabul edıp bırya-
na bırakan ya da vurguvu tama-
men bu ıkılının uyumuna da-
yandıran gorüşler. toplumsal
gerçektenkopmuşolurlar Bu-
rada sosyal demokrasi en uy-
gun (optımal) noktadadır Gö-
rülduğu üzere çok başka nokta-
lardan harekct ederek de olsa. ge-
rek çatışmaya dayalı açıklama-
larda, gerekse toplumsal yapı-
nın butunlügu veparçalann ış-
levsellığıne dayalı açıklamalar-
da şiddet kav ramının arkasında
"eşitstzlik ojgusunun değerien-
dirilişi" gelmektedır Ne var kı
çıkış noktalan ve amaçlar fark-
lı da olsa, ekstrem noktalarda şid-
det, bu amaçları sağlamanın
yüksek sesle telafruz edılmek-
ten -çoğu kere- çekınılen, ama
kolayca vazgeçılecek gıbı de
gorünmeyen gavn meşru bır
aracıdır Özellıkle düşünceler
dogmatık bır hal aldığında şıd-
detın meşruıyetı uzenndekı ör-
tunün kaldınldığı veyuksek ses-
lı bırmeşruı\et ıddıasının gun-
deme gelebıldığı görulmekte-
dır
Şurası gerçektır kı şiddet, top-
lumsal yaşamın ıçınde ıstesek de
ıstemesek de ver almaktadır
Toplumsal yapılann butünlü-
ğune önem v eren v e toplumda-
kı her olgunun bır ışlevının ol-
duğunu ıddıa eden ıvımser ba-
kış açılan bıle artık bu ıyımser
bakış açılannı zorlayan sosyal
olgularıçın *bozukişlevti
<
'(djs-
fonksıyonel) gıbı sovlemler kul-
lanmaktadırlar Toplumda da-
ha fazla şıddetm yer aldığı ge-
leneksel dönemlerden şıddetın
daha azaldığı modem toplum-
lara dogru ılerledığımız duşün-
cesı ıse tam olarak doğru değıl-
dır Çunku modem yaşama bı-
çımlennde şiddet azalmamak-
ta şıddetın yenı bıçımlen de
doğmaktadır (Orneğın. teror,
trafîk, ratıng kaygısı taşıyan ve
bunu ınsanların hayTet marjla-
nnı yukseltmeye çalışarak ya-
pan telev ızyon programlan vs )
Yonetımlenn en az kötusü ola-
nı olarak sunulan demokrasıle-
nn bıle terore yumuşak bır ze-
ının sağladığı, terörun, demok-
rasının belası olduğu gorüşu de
yavgın sayabıleceğımız bırgö-
rüştür
Reel olarak daha az şıddetın
olduğu bır surecın ıçınde oldu-
ğumuz tam olarak doğru olma-
dığıgıbı bunun tam olarak yan-
lış olduğu da soylenemez Şıd-
detın kendısı henüz bır azalma
eğılımınde değıldır, ama şıdde-
tın v asallığının zavıflamakta ol-
duğu ve bunun dunyadakı sos-
yal demokrasi ruzgânyla rastlan-
tısal olmayan koşutluğu dıkkat
çekıcıdır Eğıtımduzevının, ıle-
tışım araçveolanaklannın hu-
kukun etkınlığının artması, sos-
yal adaletın sağlanmasında sı-
vıl taleplerle mesafe kat edıl-
mesı ıle de şiddet gıderek daha
fazla sorgulanmaktadır Bu da
gelecek ıçın umutlu olmaya bır
neden gıbı gorunmektedır
PENCERE
AzizNesin'iflfflmsamak.
Aziz Nesin'ın şıırlennı ıçeren bır kasetı dun b
dum masamda, adı
"Şıınn Tam Zamanıdır "
Dınlemeye koyuldum
Azız şıırlennı okuyordu "Son Istek Dunya Ze
gını Gölgeler Toplumu BırYanlışlık DarDuny
KapılarAçık Kalsın Yaşlı Adama Nınnı " vb
Nesın'ı çok ozledığımı anladım, şıırlennı dınlen
yor, sesını ışrtıyordum. Sesın tınısı Azız'ın kımlığ
ele venyordu, tepkılı, dokunaklı, duygulu, başkalc
ran, ınsanm ıçıne ışleyen bır ses
1
Ozlemım ıçımd<
taştı; dıleğe donuştu
- An, Azız sağ olsaydı
Hayatımızın guzelım renklerı bır bır soluyor, zams
hızlandıkça, Nevvton çarkındakı gıbı sılınıyor, anlan
sız bır beyazlığa donuşuyor
Pekı, beyaz da renk değıl mı?
•
Kaset kutusunun ustunde Alı Nesın'ın "AztzNe
sın'ın Şaırlığı"ne ılışkın bır yazısını okudum
"30 Hazıran 1939 gunu, belkı de bır sonrakı gür
AzızNesın, Muratlı'dan Yedıgundergısıneıkışııryoı
luyorf..)AzızNesın, butanhten 1955'edek, onal
tı yıl boyunca neredeyse hıç ara vermeden şıırya
zar 1955 'te 'On Dakıka' adlı ılk şıırkıtabını llhan Sel
çuk'u/i sahıbı olduğu bır basımevınde 3000 ade
basar Yahya Kemal ve Faruk Nafiz'ın etkısınde kal
dığrndan ve Nâzım'a oykundugunden, kıtaplan da
ğıtıma vermeden (neyse kı ıkı uç tanesını kayırarak
Duşün Yayınevı'nın bahçesınde yakar"
Azız'ın krtaplan yaktığını duyunca "Neden bırkaç
tanesını saklamadım" dıye hayıflanmıştım, Alı Ne-
sın'ın yazısını okuyunca sevındım
•
Kımı yazann, şaınn değen omru boyunca bılınmez,
Emily Dickinson ya da Franz Kafka bu alanda
çanpıcı orneklerdır, kımı değerlı ya da değersız şaır
veya yazar da yaşarlarken unlenırier
Nesın genç yaşta unlendı, 1940'larda Rrfat H-
gaz'la bırlıkte çıkardıkları Marko Paşa mızah dergı-
sı dıllere destandı, sonradan dunyaca tanınan bır ya-
zar oldu, sosyalıst ulkelerde unu doruğa enştı An-
cak bızım yaan yaşamımızda Azız'ı azımsamak ıs-
teyenler vardı, şaıriığı kuçumsendı, oyku yazarfığı-
na dudak bukenler az değıldı, ne dıyorlardı
"- Aza Nesın'ın mızahı edebıyattan sayılmaz
güldurü yazılandır, şaıriığı geçersızdır"
Azız Nesın ıse toplumumuzu dıpten doruğa etkı-
ledı, yalnız edebıyat alanında kalmadı, kalemının
butun toplumsal katmanlara ışleyecek bır gucu var-
dı, dost ya da duşman tum ınsanlann sankı hısım
akrabasıydı, Azız'ı sevmeyenler de Azız'sız yapamaz-
lardı
Yazarl/ğın bu turu az gorulmuştur
•
Azız Nesın sosyalısttı; ancak durağan ve kalıplaş-
mış bır solculuğu yoktu, yaşadığı toplumun somut
koşullanna gore vazıyet almasını bılıyordu, 12 Eylul
faşızm/nde başını çektığı 'Aydınlar Dılekçesı' eyle-
mı bunu kanıtlar; yaşamının son yıllannda bır 'Ay-
dınlanma Savaşçısı' kımlığıne burundu, Mustafa
KemaPın ozunu ve değennı daha dennden duyum-
sadı.
Kasettekı şıırfennı dınlerken şu ıkı dızeyı not et-
tınr
"Yüruye yüruye yolumu açtım
Kendımı köpru yapıp ustunden geçtım"
20'ncı yuzyıl Turkıyesı'ne damgasını basan bır
yazardır Azız Nesın
Yaşamı gıbı olumunu de kendı ıstencıne gore du-
zenleyen ınsandı, kımbılır şımdı belkı otekı dunya-
da bıle ınsanca bır duzen ıçm savaşımını surduruyor-
dur...
MÜDAFAA-t HLKUK DERGÎSt
4. gayı çıktı
Bu sa> ıda
B«vram ATASOY Gafletten de Ote thancı Zekı Büvûk TANIR.
75 Onur Yıhnda Cumhunyet Emin DF.ĞKR ( umhunvetı Anlamak
Ya da Aymazlıkla Hayınlık Arasında Bocalamak Okhıv EKŞI:
Turkıye'ıun Son 75 Yıl Bovunca Sosval Ekonomık ve Sıyası
Gclısmesı Ünal ERDOĞAN Enerjı Bunalımı \»uk ERENBERK
Yıkılmak Istenm Kemalızm FtkrttOT\ AM Gazıpaşa dan Doç, Dr
All SARIKOYUNCU Mıilı Mucadck de Dın Adamlan Sn AJp
TlGf\: Gunümuzun Modenı Maodacılannın Onculennden Halıde
Edıp Sevfettin TURHAN. Sevın<,le Övunçle Ama Prot Dr.
Korkot \ ALTKAYA Dınlenn ve TemeJ Durtülenn Bevındekı
Kaynagı Yuaas YAŞAR Bır Gezgımn Se\ır Deftennden Noüar
(Şıır) Orgtneral (E ) Kemal > a*ui Irtıca Tokat ve
V urdujnduv mazlık
Prof Dr ÇtUn YETKİN. Tarkan ın Askerlıgı ve DuşundurdukJen
UlusaJ Kurtulus Savaşımız Ataturk ve Alevıler
Tugg (E ) Servet Comert m Ozelleiiırme ve Turk Stfohlı
Kuvveılen kıtabı uzenne Mutufı Y1LDIRIM > urttaşlık Devnmı
Aynca Sûleyman Demırcl ın ABD Başkanı Johnson ıle bırlıkte
çekılmış fologtafı
PK 15 Kızılıoprak Postanest-Antaha
Tetvefah 0 242 441 31 46 0 242 241 12 7İ
Abonc koşullan.
3 aylık, 1 500 000 TL 6 aylık 1 0O0 000 TL 1 v ıllık 6 000 000
TL abooe bedelınıo Vakıfbank Antalva Teomanpaşa Şubesı, Bayram
Atasov 504 15 21 no ]u bankamatık hesabına vatınlıp makbamn bır
ornegının açık adresı ıle buiıkıe posıa veya faks ık ulaştınlması
gerekmekıedır
Dergmın satın alınabılecegı kıtabevlen
Bllgı Kıtabrvı, Sakarya Cad No 8 Yenı>ehır Ankara,
Kab<kı Utabevi, Ortabahçe Cad No 11 4 Bcşıktaş lstanbul,
Akdentz Kitabevi, Beledı>e ljhanı Kat 1 Antalya
Şnr Evi. 81 Sokak No 1 B Bornov a-lzmır
1999
Kültür
Ajandası
ALDINIZ MI?
Kıtabevlen \e Nâzım
Hıkmet Kultur \e Sanat
Vakfi'nda
Sıraselvıler Cad No 48,
Kat 1 Taksım Istanbul
Tel (0212) 252 63 14-15
"LAİKLİK EVRİM VE BİLİM"
Konuşmacı
Prof. Dr. YAMAN ÖRS
Ankara Unıversıtesı Tıp Fakultesı
Deontolojı Anabılım Dalı
Tanh 28Araiıkl998
Saat 14 00-17 00
Yer Istanbul Tıp Fakultesı 14MartAmfisı
Panele tum öğretımgomlılen \e oğrenııler da\ethdır
ISTANBUL TIP FAKÜLTESI DEKANLIĞI