25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 27ARALIK1998PAZAR DUNYADA BUGUN ALİ SİRMEN Ölüm Adil mi? Sevgılı, Son bır ayım hep olumlerie dolu geçtı, ıkı uç gun- de bır bır yakınım bır dostum bır akrabam bır hıs- mım goçtu Bu de/ılı olumle ıç ıçe yaşayınca aklıma Nâzım Hıkmet'ın 1948'dehapıshanedeyazdığt, bır gece olmuş dostlarının hucresıne pencereden gırdı- ğını anlatan, şıırının şu bolumu gelır "Ben sızı olmuş zannedıyordum Başucumda elele verdınız Buyurun oturun dostlar, hoş gelıp, sefalar getırdınız Bır acem şaırı, olum adıldır' dıyor, aynı haşmetle vurur şahı fakın Nıye şaşırdınız Osman oğlu Haşım? Yoksa hıç duymadınız mıydı kardeşım bır şahın bır gemı ambannda, bır komur kufesıyle olduğunu? Bır acem şaın 'Ölum adıidır' dıyor Yakup ne guzel guldunuz ıkı gozum1 Sız hayattayken hıç gormemıştım yuzunuzun boyle goldugunu Bır acem şaırı 'Ölum adıl ' Bırakın şışeyı Ahmet Cemıl Dostlar boşuna hıddet edıyorsunuz Bılıyorum olumun adıl olması ıçın hayatın adıl olması lazım dıyorsunuz " Gerçekten de Sevgılı olumun adıl olduğunu, soy sop. servet ırk hıçbırfarkgozetmeden, herkesıvur- duğunu çok soylerler Nâzım'ın onlara yanıtı çok ıl- gınç'? "Yaşam adıl olmayınca olum nasıl olsun kP" Zaten olumun adıl olmasını beklemek, doğaya bıra- maç yuklemek oluyor Doğanın amacı yok, bunu ge- çen hafta tartışmıştık Doğada guçlu olan ayakta ka- lıyor Guçlu ıle guçsuzu ayıran ıse bırçok karmaşık rastlantı Butun bunları ılerı surdukten sonra, olumun adıl olup olmadıgını sormamı yadırgamışsındır tah- mın ederım Ama yıtırdıklenmızın kımı o denlı genç, yeteneklı, lyı huylu, daha çevreye verecek çok şeyı olan kışıler- dıkı Hele hele Zehra Güvener'ın olumu.tanıyan tanı- mayan herkesı dennden vurdu Zehra Hanım'ı son kez altı ay kadar once, oğlu Onur'un cenazesınde gormuştum Ne O'nun ne de Eren'ın yanına gıdebıldım Insan oyle anlarda yaşa- dığına utanır oluyor Onur da anası babası gıbı guzel yuzlu bır ınsandı Bır sevgı çemberıne sarılı olarak çıktı son yolculuğu- na O gunden sonra da dostum Eren Guvener'ın yu- zune hep sıkılarak baktım Bunca lyı huylu, sevecen guleryuzlu bır ınsanın yazgısı sarsıyor herkesı Meğer dahası da varmış Eren aradan altı ay geç- tıkten sonra, kendısı gıbı çok sevılen kendısı gıbı guzel yuzlu ve huylu eşı Zehra Guvener'ı de yıtıre- cekmış Zehra Hanım'ın hasta yureğı onca acıya dayana- madı O Onurcuğu ıle buluşmaya gıttı Pekı ya Eren 7 Doğanın kurallanyla Sevgılı, bu soruya bır yanıt bulamazsın Kutsal kıtaplardakı yanıt ıse Hazret/ Eyup'un oy- kusunde yatar Tanrı en sevgılı kullarından Eyup'u sı- namaktadır Bunca acının nedenı yalnızca budur Yaşamın bır sınama olduğunu duşununce her şe- yı kolayca açıklayabılıyorsun Arada duşunuyorum ben de "Acaba dostum Eren de aynı sınavdan mı ge- çıyor?" dıye Boyle duşununce de bu lyı huylu, konuşurken ın- sanı rahatlatan, yardımsever dostuma, "Allah Haz- retı Eyup sabn versın 1 " demekten başka bır şey ya- pamıyorsun En sevdığın kışılerın bıle acılarına bır şey yapamı- yor, onlara dokunamıyor onları yumuşatamıyorsun Belkı de Orhan Velı "Dokunabılır mısınız gozyaş- lanma elınızle 9 " derken bunu kastedıyordu Ali Haydar Veziroğlu 'Parlamentoda her kesim olmalı' •VDANA (Cumburi- \et Guney İlleriBuro- su) - Bariş Partisı Ku- rucu Genel Başkanı \li Haydar\e- ziroğlu. bugunku sıyasıle- nn parlamentovu dıkensız gul bahçesı gıbı gormek ıstedıklennı belırterek "Biz her kesimin parla- mentoda temsil edilmesin- den yanayız. \am paıia- mentovu dikenli gul bah- çesineçevirip, sokaklan di- kensız gul bahçesı vapaca- ğız" dedı Veziroğlu partiainm 'Topiumsal Banş Projesi ve Yeniden Vapılanma Programr\ la ılgılı \dana- lılarabılgıverdı ŞınnMu- zıkhol'de partılılere Turkı- ye'nın tablosunu sunan Veziroğlu 20mılyonkişi- nın açlık sınınnda olduğu- na dıkkat çekerek şu go- ruşlen dıle getırdı "Bugun Turkıye'ye baktığımızda ulkenin her yerinde kaybolmuş, olmuş, olduruimüş evlatlarının resmıni taşıyan analanmı- zı gorüyoruz. umutsuz gençliğimızı goruyoruz. Ne yazık ki tkari. siyasi, ka- ranlıkotoritey i göruvoruz. Mafya, burokrasi, ticaret uçgeninde bir Turkiye gö- rüvoruz. Doğu ve Guney- doğu'daakan kardeş kanı- nı goniyoruz. Borç batağı- na batmış ve kilitlenmiş bir devlet goruyoruz. Bunlar bızim gerçeklenmiz. doğ- rulanmız. Turkiye insanı bu goruntuye layık değil- dir." Seçmenın unutkan ol- maması \ e hesap sorması gerektığını kaydeden \e- zıroğlu "Turkhe'deki bu gorüntünun değişmesi için sistemin değişınesi laam" dedı \ezıroğlu, bugun ul- kede bıriığın tarttşılır du- rumageldığını sı>asıienn sıyasetten uzak ta\ırlan nedenıyle sorunlann çıg gıbı buyuduğunu savundu Veziroğlu sozlennı şoyle surdurdu "BP olarak bun- lan bilhoruz\e goruyoruz. Bu sorunlann çozumunu de bib\oruz. BP bu kotu gi- dişe dur demek ıçin kurul- du. Bugun Turkive'de al- çak sesle BP'nin projesi ve progranu tarhşümaktadır. Devletin ekonomi bürok- rasisinde. medyaya ve hal- ka kadar birçok kesim bu projeleri konuşmakta. Bi- Am projemiz bir halk ha- reketidir." Topiumsal Barış Proje- sı hakkında bılgı veren Ve- ziroğlu. >asama, yurutme \e yargınm bırbınnden ay- nlarak yargının bağımsız- lığını sağlayacaklarını so> ledı Vezıroğlu, bugunku sı- v asılerın parlamentoyu dı- kensız gul bahçesı gıbı gormek ıstedıklennı kay- dederek "Biz her kesimin parlamentoda temsil edil- mesinden yanayız. Vani parlamentoyu dikenli gul bahçesine çevirip, sokak- lan dikensiz gul bahçesi yapacağu" dedı HABERLER Masaldan bunalımın yalın gerçeğîne: Yeni Dünya Düzenî - 5 Türkiye ve Ortadoğu Amme İdaresi Enstitüsü (TODAİE) Öğretim Üyesi Doç. Dr. Birgül Ayman Güler 'Demokratik ve ulusal bir devlet örgütlenmesi yaratmak gerekiyor'HAZIRLAYAJN: IŞIK KANSl Turkıye ve Ortadoğu Amme Idaresı Enstıtusu (TODAİEjoğretım uvesı Doç Dr Birgul VymanGuler Turkıve nınde- mokratık \e ulusal bırde\ let orgutlenme- sı yaratma gereksınımı duyduğunu belır- terek, "Turkiye, gerçekten topyekûn bır demokradMeşme surecıne ihtiyaç duyu- yor: demokrahkleşmenin o/u eşitlikçilik- tir. Bu ilke. ancak ozgurlukçulukle goze- tilebılır. Demek ki. demokrasınin ıki ba- cağı eşitlik >e özguıiük ilkeleri uzerinde yukselen topiumsal, siy asal ve \onetsel de- mokratikleşmc. Bu surecın başlanlması ve ilerietilmesi gerekiyor" dedı Guler. Turkışe'nın bunalımdan çıkış ıçın ola- naklan bulunduğunu 192^ unanımsan- masının bıle veterlı olduğunu bıldırdı -Türtdye'deuygulamayakonulan \c- nıden vapılanma ' programınmasılama- cı devletin yapısını değiştırmek mı' -Oyle Kamu yonetımı merkezı bu- rokrasının tabanınin altından çekılmeve başladı KJTduzeyındede\ letgenveıtıl dıkçe. de\ letın sert çekırdeğı dı\ebılece- ğımız burokratık yapılanmabi da hızlı bır değışme surecı ıçınegırdı Sozle^melı is- tıhdam ıle personel sıstemı degı^tınlmek ıstendı Çok sık olarak bdğlı va da ılgılı kurulu^ların verlerı değıs.tmldı Bunlar asla kuçuk degı>ıklıkler değıldı Orne- ğın, DSİ Genel Mudurluğu. Bavındırlık \e Iskan Bakanlığf na bağlı ıken Enerjı \e Tabıı Kavnaklar Bakanlığı na bağlan- dı Sondonemdeyasanangelı^melergov tenyor kı, enerjı sektorunu venıden ya- pılandıran Dun>a Bankası kredılen me- ger aslında o sektorle çok ıç ıı,e olan su sıstemını de degıştırmek uzere Turkı- ye'>e\erılmı^ Daha sonra bu sureç ge- nel olarak devletin burokratık vapılan- masınıdeğıştırenetkılerledevamettı Bu surecı şoyle ozetleyebılınz Doğal kay- naklann kamuvaaıt ulusal olan kavnak- lann elden çıkarılmaM ozelle^tırılmesı dolaviMvla yabancılaştınlması - Bu söyledilderinizden, de> lctin parça parça pivasalaştınldıgını çıkarmak olası mı? Llus. elindeki egemenliği dcvrctnıiş olmuyor mu.' - Llus devlet, genel çerçe\ede once ^etım arenasindjan, sonra üretım arena- s;nı vonetme gücıınden, uçuncu a>ama- dş.xia doğaJ kaynaklar uzerındekı vonet- me gucunden vazgeçmış duruma du^u- >or Pekı ne adına 7 ICuresel ekonomi, a- ma daha doğru:>u uluslararası sermaye adma Bu 18 v ıllık sureç, gelı^mekte olan ulkelen oylesıne ordu kı. son noktada Çok Taraflı \atınm Anlaşması (MAI), yanı butun bu surecın anayasası gunde- me gırdı Dola\ısıvla kurese!leş.menın ulus devletı. ulusal egemenliği ve ulusal bağımsızlığı ortadan kaldırma etkısı ar- tık butun boyutlarıyla ortaya çıkmı^ du- rumda Buboyutlarıylakureselle^menın, gelışmekte olan ulkeler açısından 19 Yuzyıl'da v a^anan somurgeleşme surecı- ne daha fazla benzedığı so\lenebılır Yurttaş yerine müşteri - Vurttaşın rolu nedir burada? -Artıkyurttaîyok Yenı topiumsal mo- delde yurtta^ın rolu vok. mu^tennın ro- lu var Yurttaş. daha 1980'lenn başında Jngıltere Başbakanı Thatchertarafından unutulmuştu Neydı çıkışnoktası Vergı vermeyen temsil edılmemelıdır Ovsa, sız vergı venn ya da vermevm bır ulus dev letın sınırian ıçındeya^ıyorsanız. ora- nın yurttaşı olursunuz ve oranın medenı vebiyasi haklanndan vararlanırsmız Yal- nızca orada var olduğunuz ıçın o hakla- ra sahıpsınızdır Thatcherıse "Vergiver- meyen ne stçer. ne seçilir. hakkı yoknır" dedı Yanı yurttaşlığı artık bır ^eylerı odeme zorunluluğuna bağlavan bır kım- lık halıne getırmı^tı u Kullanan oder, odemiyorsa kullanmaz 1 * "Her koyun kendi bacağından asılır." Bunlann hepsı aynı şeyı anlatır aslında Yurttaş yoktur • Türkiye, gerçekten topyekûn bır demokratıkleşme surecıne ıhtıyaç duyuyor; demokratikleşmenın özü eşıtlıkçıliktır. Topiumsal eşıtlık ılkesının gözetılmesıdır. Bu ılke, ancak özgürlükçülükle gözetılebilır. Demek kı demokrasınin ıkı bacağı eşıtlık ve özgurluk ılkelen uzennde yukselen topiumsal, sıyasal ve yönetsel demokratıkleşme. Bu surecın başlatılması ve ılerletılmesı gerekiyor. Bu senaryonun ıçınde muşterı vardır Muşterı satın alma gucu olandır Demek kı satın alma gücu olmav an vurttaş de- ğıldır O halde yenı sistemin butun tem- sil mekanızması vurttaşlar uzenne degıl. mu^tenler y a da odeme gucu olanlar uze- nne v ukselecektır Temsılı demokrasınin krızı, y urttaşın y enne mu>terının geçınl- mesı nedenıvle derınleştı Yeni sağın devlet anlayışı -1 lusalegemenliği halkadına kullanan parümentofiun ı$lo i ne oluyor bu arada? - DemokraM krızı adı altında, temsılı demokrasınin me^ruıyetını yıtırdığı ılan edılmeye başlandı Temsılı sıstemde par- lamento butun topiumsal sınıfların tem- sılını gerçekle^tırme vapısından uzaktı Bu ba^lıca elestırı konusuydu Bu eleştı- nden hareketle artık \ urttaşlıktan vazge- çıpmuştenyedondugumuzdonemde za- ten parlamentonun da temsil etmesı ge- reken kıtlenın bundan daha farklı olama- yacağı ılerı surulmeve başlandı Dolayı- siy la, aslında kureselleşme ıle beraber u- rumdakı kanallan çe\ resınde doğnıdan ıs sahıplerının bulunduğu yenı temsılı kurumlarla oruvor Yapının gozeneklerı sermaye dışı topiumsal kesımlere bıraz daha kapatılıyor buna karşın kamu oto- ntesısermayenıntemsılınedeğıl.doğTU- dankendısıneaçılıyor Bu "katüimcıyö- netim modeli" olarak katılımcılık oz- gurluk ve eşıtlık gıbı buyuk hedeflen ger- çekleştırecek bır model olarak sunulu- yor Artık Turkıye'de bu modelın adı da ılgılılerce çok lyı bılınıyor Bunun adı "yonetişim"adı venlen modeldır Tem- sılı ve burokratık kurumlann çevresıne MVII toplum kurumlan adıyla meşrulaş- tırılarak yerleştınlen bu duzenek tıkayı- cı kuruluşlar. aynı zamanda hızmet ure- ten burokratık kuruluşlar ıçın de ongoru- luyor - Örnekiendirir misiniz? - Yenı bır memurlar yasa taslağı çalış- ması var Taslakta, "Kamu Hizmeti De- ğeriendirme Kurulları" oluşturulması ongorulmuş Çok açıkça. kamu hızmçtı- nı veren kuruluşun yonetıcılerı ıle ış sa- hıplennın bır araya gelıp o konuyu goru- şeceklerı ve o ışın nasıl yonetılmesı ge- ğınde ufkelen kâğıttan kaplana çe\ ıre cek mtelıktey se. bu sermayeyı cezbetme uğruna kendı halkımıza kole muamelesı etmenın nasıl bıraçıklaması olabılır1 Bu- tun gelışmekte olan ulkeler gıbı vaban- cı sermayeden beklentımız ıstıhdamı ar- ttırması. yenı teknolojı getırmesı uretme gucumuzu, kapasitemızı genışletmesıdır Biz buuç şeyı beklıvorduk Ama, buya- bancı sermaye yalnızca spekulatıf vatı- nmlardan para kazanmak ıçın \e hıçbır şekılde bızım belırleyebıldığımız koşul- larda buraya getınlemıyorsa gelmesın Bu nıtelıktekı yabancı sermayeyı tağır- mak, tutmaya çabalamak ıçın ucuz emek sunmaktan başka yapabıleceğım hıçbır şey yoksa. zaran çok tazla demektır Boyle bır yabancı sermayeyı ulkeyeçek- mek ıçın neden mucadele venlsın0 Bu mantığın ıktısadı, polıtık anlamda yo- netsel anlamda akıllı ınsanlar taratından tatmın edıcı bır bıçımde açıklanması ge- rekır Eğer ucuz emeğe mahkûmıyet ge- tınyorsa. teknolojı yenılemıyorsa. ıstıh- dam gucunu artırmıyorsa uretme kapa- sıtemıze katkısı yoksa yaptığı şey Tur- kıye'yı yalnızca pazara çev ırmekse gel- lus devletin butun sıvası mekanızmaları ya da temsil mekanızmalarının kendı meşruıyetlennı yıtırdığı ılen suruldu 01- masa da olur yanı Yenı sağın 21 Yuzyıl ıçın ongorduğu devlet, alışageldığımız parlamenter yapılara dayanmıyor Yenı sağ, bu yapıları engel sayıyor Çunku, yurttaş dıye aklımızda olan unsur. çok sınırlı da olsa bulabıldığı en kuçuk nefes alma. özgurluk olanağını kullanıp bu me- kanızmalar uzennde etkı yaratmaya ve sesınıduyurmayaçalışıyor 21 Yuzyılın dev letını kurgulayan yenı sağ duşunce. yenı dev lette temsılı yapıy ı yurttaşın se smı duyurabıleceğı platform olarak gor- mek ıstemıyor Onensı, temsılı yapıyı ge- nışletmektır -Nasd? -Temsılı yapı. seçılenler. artı seçılme- mış ama doğrudan doğruya o yapının ka- rar v erdığı konularla ılgılı kışılerden olu- şan kuçuk komısyoncuklarla genışletılı- yor Ozellıkle yerel meclıslerde. bu mec- lıslenn vetkılennı paylaşan. gıderek bu yetkılerı devralmava adav kuçuk uydu komısyonlar v a da kurullar sıstemı vara- tıyor Bu kurullarda ver alanlar doğru- dan ış sahıplendır Bov lece zaten son de- rece sakat. sınırlı yurttaşın tam temsılı- nı gerçekleştıremeyen geleneksel temsı- lı sıstemı, bu belkı ses duyurabılır du- rektığıne ılişkın kararlar alacakları ku- rullar bunlar Sadece muşten de değıl. daha açığı bulunmuş "îşsahipleri."Yurt- taştan muştenye, muştenden ış sahıple- nne kurulan devletin dayanaklannın ne olduğu boylece ortaya çıktı Yenı devlet böyle bır yapılanma ucuz emek cenneti -Karamsar birtabio ortaya çıkıyor. Bu tabloya karşı alınabikcek bir önlenı yok mu? -Yokdıyemıyorum Bu yenı sağcı dev- let yapılanması ıçınde yaşadığımız bır sureç Butun bu vapılanma. "Türkiye u- cuz emek cenneüdir" sloganı uzennde savunuldu Ulkeyönetıcılen Turkıye'nın uluslararası arenadakı rekabet gucunu, kendı halkına kole muamelesı yapılma- sı uzennde yükselttı Bu modeli ınşa edenlennıkıncıbırtemasıdaşuydu "Bi- am sermayeye ihtiyacımız var. Ucuz eme- ğimiz, sermaye için caziptir. Buna kada- nın." Sonra donup dedıler kı. y abancı ser- maveçokurkektır gelır vegıder Gerçek- ten o kadar urkek bır kuşu burada tutma- ya çalıştılar kı. başaramadılar Aslında. dunyanın hıçbırulkesı başaramadı Eğer. yabancı sermaye hıçbır şekılde denetle- nemıyor ve yönlendınlerruyorsa, çekıldı- mesın Onu soylemek gerekiyor Buna karşılık, oncelıkle topiumsal eşıtsızlık- len gıderecek bır yeniden yapılanmaya evet Turkıye'yı. ucuz emek cenneti ola- rak sunmak yenne genç nufusuyla, yuk- sek uretme kapasıtesıyle harekete geçı- niebılecek bır dev yapmak olası değıl mı 9 Ulkesını bövle gormek. kendı kay- naklannı, kendı gelıştıreceğı polıtıkalar- la ve kendı koyduğu koşullarla uluslara- rası pıyasalarda hareket etmeye gayret etmek nıye olmasın 9 - Sizinçeşitli makalelerinizdegundeme getirdiğiniz ulusal demokratik dev let" hedefiniz bu noktada anlam kazanıyor gaüba. - Turkıye'nın geleceğı yenı sağ polıtı- kalarda değıl, çok açık Gereksınım du- yulan şey demokratik ve ulusal bır dev- let orgutlenmesı yaratmak Demokratık- ten kastım topiumsal eşıtlık ılkelerını yaşama geçırmeyı hedefleyen bır devlet orgutlenmesı Topiumsal demokrasıyı sağlayan bır devlet orgutlenmesı Yanı, çok daha fazla kamu harcaması yapabı- len toplumun y aşadığı gelır uçurumunu duzenleme kapasıtesıne sahıp ve alt ge- lır gruplannı daha ıy ı yaşam koşullanna kavnşturmuş sosyal refah gorev lennı ce- saretle ustlenmış bır devlet orgutlenme- sı Nüfusunyüzde20'sındebınkmışyuz- de 65 zengınlığı alıp daha dengelı bır bı- çımde topluma venıden boluşturebılecek bır dev let orgutlenmesı yalnızca dev le- tın kendısı demokratik ıse başanlabılır Hıçbırdıktatorval kendısı denetleneme- ven yapı boyle bır hedetı gerçekleştıre- mez O zaman demek kı bızım topium- sal demokratıkleşmeyı gerçekleştırebıl- mek ıçın once sıyasette ve yonetım ya- pısında demokratıkleşmeye ıhtıyacımız var Turkıve gerçekten topvekûn bır de- mokratıkleşme surecıne ıhtıyaç duyuyor, demokratikleşmenın ozu eşıtlıkçıliktır Topiumsal eşıtlık ılkesının gözetılmesı- dır Bu ılke ancak ozgurlukçulukle go- zetılebılır Demek kı, demokrasınin ıkı bacağı eşıtlık v e özgurluk ılkelen uzenn- deyukselen topiumsal sıyasal \e vonet- sel demokratıkleşme Bu surecın başla- tılması ve ılerletılmesı gerekiyor ızgâr tersine nmeye başladı - Bunu kım \apar.' Turkıye'de boylesi bir sureci ustlenebılecek bır siyasal irade ya da orgutlenme var mı.' -Karamsarlıknoktamızbu Bunu ust- lenebılecek bır siyasal orgutlenmeye. bu- nu formule edecek sıyasal lıderlığe bu- gun sahıp değılız Kureselleşmeye teslı- mıyetten başkayol yokturmantığı butun sol velpazevı maaleset kucağına almış durumda Belkı en başta ıdeolojık arın- mava topvekûn entellektuel temızlen- meye ıhtıvaç var taa yapılamavacak şey değıl Cunku artık dunyada ruzgâr tersine donmeye başladı Belkı Turkıye tek başına kuresel ruzgârlar bu kadar guçlu eserken boyle bır vapılanma ıçın hıç umut besleyemezdı Şımdı besleye- bıleceğı kanısındayım 1992'de resmı olarak reel sosyalızm çoktu ama şu an- da da dunva kapıtalızmı denn knz sure- cınde Bu çokuş surecının ıçınden çık- mak nasıl mumkundur sorusuna kuresel- leşme ıdeologlannın da cevabı yok Hep bırlıkte çıkış aranacak o çıkış volunda bızım alternatırterımız ve olanaklanmız da var \eter kı. kendımızı alternatıfsız koşeye sıkışmış hıssetmeyelım Turkıye, deneyımlı bır ulke 1923 u hatırlamak yeter 1923 te Turkıye'nın ıçınden çjktj- gı.bağımsız egemen kendı başma ayak- lan uzerinde duran bır ulke olarak ıçın- den çıktığı koşullar şımdıkınden daha ha- tıt mıydı 1 Kesinlıkle değıl Bugunku uretım kapasıtesı o donemde var mıydı' Yoktu Bu entellektuel kapasıte var mıy- dı 1 Yoktu Dunva genelınde derın bır kamplaşma yoksullar ve zengınler uçu- rumuyaşanmaktadır Lluslararası arena- da yenı sag yapılanmalara karşi bır mu- halefet dalgası guçlenmektedır Ulusal egemenlik $art Bu da arkamıza alabıleceğımız bırdes- tek ve ıçınde yer almakla katkı sağlaya- cağımız bır sureç Sahıp olduğu kaynak- lan ozgurlukçu bır ortamda eşıtlıkçılık ılkesı temelınde dağıtabılen bır sıyasal organızasyon, ancak ulusal bağımsızlığa, dolayısıyla ulusal egemenlik haklanna sahıp olmakJa var olabılır Bu. ıçe kapan- mak demek değıldır, çunku, dışa açılma- nın tek volu venı sağın kureselleşmesı değıldır Yenı sağın dışa açık yapılanma- sı. uJuslararası sermayeye açık yapılan- madan ıbarettır Eğer oradakı genelı, sı- nıfozünuyakalarsak zaten terımleryer- lı yenne oturuyor Problem o kadar karı- şık değıl aslında L luslararasi arenada da ulusal ve demokratik bır yapılanma pe- kâlâ dışa açık. pekâlâ uluslararası sureç- lerle doğrudan etkıleşım halmde varlığı- nı surdürebılır Çunku bu arayışın ıçın- de olan yalnızca Turkıv e değıl Dunya ül- kelennın bır çogu bu aravışın ıçındeler Demek kı, kureselleşmeden kopaiım onensıdır, bu onen Ama bu. bu dunya- dan kopaiım anlamına gelmıyor. çunku kureselleşme dunya demek değıldır Ulusötesi Şirketler Araştırma Enstitüsü Başkan Yardımcısı Susan George 'Devletler, halklar fle ekonomileri mahveden sermaye arasındaki tek varlıktır9 Hollanda'da kurulu Ulusotesı Şirketler \raştırma Enstıtusu Başkan \ardimcisi Susan George. devletlenn halklan ıle yerel ekonomılen mahvedebılecek belırsız sermaye hareketlen arasındaki tek varlık olduğunu vurgulayarak "Yapılması gereken devleti demokratikleştirmektir ki boylece devlet yalnızca kureselleşmenin 'kuçuk ortakları olarak kâredendar bir yerel a/jnlıkiçin değil, samimivetle toplumun çoğunluğu ıçın çalışabilsin" goruşunu savundu George dunyadakı en buvuk 100 ulusotesı şırketın 1993- 1995 yılları arasında ışgucunun yuzde 4"unu ışten çıkardığına dıkkat çektı - Kureselleşme bunalımda mı? Dunvadaki geniş yığınlar bu sureçten nasıl etkilendıler? - Dunyadakı ulkelerde yaşayan tum ınsanlann bır şekılde bu sureçten yararlanacağı ınancına yol açması nedenıy le kureselleşme tuzak bır kelımedır Gerçekte yalnızca seçkın bolgeler ve çok seçkın ınsanlar bu sureçten fayda saglamış ve sağlayacaklardır Kureselleşme ulusotesı şırketlerın ve malı oyuncuların "en ivisini alması ve kalanını bırakmasınT sağlar Işçı kesımı uzenndekı etkılen Asya'dakı son krız ıle bırlıkte çok açık bıçımde ortaya çıkmıştı 4 y ıl önce Meksıka'da olanlar ve yakın tanhte Rusya'da meydana gelen gelışmelerden zaten kureselleşmenin etkılen çoktan açıkça gorulmuştu Vuksek mıktarlardakı sermayenın gerı çekılmesının yol açtığı knzden ılk etkılenen grup ışçıler oldu Anı bır açlık Endonezya'ya gen donuyor Kore'de halkın "IMF intiharlan" adını v erdığı olgu buyuyor Kendılenne bakacak bır yol bulamadıklan ıçın ışçıler yalnızca kendılennı değıl aılelennı de olduruyorlar Tayland ve Fılıpınler'de ışsızlık oranı goklere enşecek kadar yukselıyor Bu sureçte, spekulatıf sermayenın vergılendırılmesı daha doğrusu kumarhane ekonomısını yavaşlatacak her şey yararlı olacaktır Neolıberal kureselleşme surecının servetın en alttan en uste transferını ongorduğunun de oncehkle hatırda tutulması gerekmektedır Çok tazla sayıda deneyıme dayalı çalışmalar, zengın ve yoksul arasındakı açığın hem ulkeler ıçınde hem de zengın ve yoksul ulkeler arasında buyuduğunu ortaya koymuştur Ozellıkle de bu konuyla ılgılı olarak 1997 tarıhlı Bırleşmış Mılletler Ticaret ve Kalkmma Orgutü'nun (LNCTAD) raporu. bunun onıeklenyle doludur Kureselleşmecıler açısından konu hıssedarlann değennı artırmaktır ve bunu yapmanm bır yolu da ışçılerden kurtulmaktır En buyuk 100 ulusotesı şırket 1993-1995 yıllan arasında ışgucunun yuzde 4'unu daha ışten çıkardı Hıçkımse neolıberal kureselleşmenin ışçıler ıçın endışe duymasını beklemesın Bu, kureselleşmenin sorunu değıldır1 - Bu kapsamda ulus devletin bugünkü işlevini değerlendirebilir misiniz? - Ozellıkle IMF'nın yapısai uyum programlanndan geçen ulkelerde olmak uzere ulus devletin kapasıtesı azaltılmıştır Ancak bu kapasıte henuz tumuy le yok edılmemıştır Devletler. halklan ıle yerel ekonomılen mahvedebılecek belırsız sermaye hareketlen arasındaki tek varlıktır Yapılması gereken devletı demokratikleştirmektir kı, boy lece dev let yalnızca kureselleşmenin "küçük ortaîdan" olarak kâr eden dar bır yerel azınlık ıçın değıl, samımıyetle toplumun çoğunluğu ıçın çalışabılsın Malezya ve Şılı umıt vaat eden bır yol seçtıler Yabancı sermayeyı yasaklamıyor. ancak bu yabancı sennayenın Merkez Bankası'na kayıt olmasını ve ulkede en az bır yıl kalmasını ongoruyor Hukümetler. gerçek bır ış yaratma değıl de sermayeyı fınanse etme anlamına gelen "yaunmın" cezbedılmeye değmeveceğını ve çozumden çok sorun yarattığını anlamalılar Emeklı fonlan. sıgorta şırketlen ve malı yatınm kurumlan, 21 mılyar dolan -kı bu paranın yansı da Amenkan kaynaklıdır- kontrol etmektedırler ve bu profesyonel yatınmcılann portfbylennde meydana gelecek yuzde 1 'lık bır değışme Turkıye'dekı borsayı tumuy le ıstıkrarsız kılmaya yetecektır Hukümetler "yaünnun" gerçekten ne an)ama geldığını ıyı ıncelemehler ve ondan sonra ulkenin gerçek kalkınma ıhtıyacına çevap verecek selektıf bır yatınm polıtıkasina sahıp olmalılar Hukümetler ekonomılen v e halklannın ıhtıyaçlanna cevap veremezlerse portföy fonlu yonetıcılenn bu ışı ustlenmelennı beklememelıdırler YARIN: Teknolojinin önemi ve sola duşen görev
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle