Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 27ARALIK1998PAZAR
DUNYADA BUGUN
ALİ SİRMEN
Ölüm Adil mi?
Sevgılı,
Son bır ayım hep olumlerie dolu geçtı, ıkı uç gun-
de bır bır yakınım bır dostum bır akrabam bır hıs-
mım goçtu Bu de/ılı olumle ıç ıçe yaşayınca aklıma
Nâzım Hıkmet'ın 1948'dehapıshanedeyazdığt, bır
gece olmuş dostlarının hucresıne pencereden gırdı-
ğını anlatan, şıırının şu bolumu gelır
"Ben sızı olmuş zannedıyordum
Başucumda elele verdınız
Buyurun oturun dostlar,
hoş gelıp, sefalar getırdınız
Bır acem şaırı, olum adıldır' dıyor,
aynı haşmetle vurur şahı fakın
Nıye şaşırdınız Osman oğlu Haşım?
Yoksa hıç duymadınız mıydı kardeşım
bır şahın bır gemı ambannda,
bır komur kufesıyle olduğunu?
Bır acem şaın
'Ölum adıidır' dıyor
Yakup ne guzel guldunuz ıkı gozum1
Sız hayattayken hıç gormemıştım
yuzunuzun boyle goldugunu
Bır acem şaırı
'Ölum adıl '
Bırakın şışeyı Ahmet Cemıl
Dostlar boşuna hıddet edıyorsunuz
Bılıyorum
olumun adıl olması ıçın
hayatın adıl olması lazım dıyorsunuz "
Gerçekten de Sevgılı olumun adıl olduğunu, soy
sop. servet ırk hıçbırfarkgozetmeden, herkesıvur-
duğunu çok soylerler Nâzım'ın onlara yanıtı çok ıl-
gınç'? "Yaşam adıl olmayınca olum nasıl olsun kP"
Zaten olumun adıl olmasını beklemek, doğaya bıra-
maç yuklemek oluyor Doğanın amacı yok, bunu ge-
çen hafta tartışmıştık Doğada guçlu olan ayakta ka-
lıyor Guçlu ıle guçsuzu ayıran ıse bırçok karmaşık
rastlantı Butun bunları ılerı surdukten sonra, olumun
adıl olup olmadıgını sormamı yadırgamışsındır tah-
mın ederım
Ama yıtırdıklenmızın kımı o denlı genç, yeteneklı,
lyı huylu, daha çevreye verecek çok şeyı olan kışıler-
dıkı
Hele hele Zehra Güvener'ın olumu.tanıyan tanı-
mayan herkesı dennden vurdu
Zehra Hanım'ı son kez altı ay kadar once, oğlu
Onur'un cenazesınde gormuştum Ne O'nun ne de
Eren'ın yanına gıdebıldım Insan oyle anlarda yaşa-
dığına utanır oluyor
Onur da anası babası gıbı guzel yuzlu bır ınsandı
Bır sevgı çemberıne sarılı olarak çıktı son yolculuğu-
na O gunden sonra da dostum Eren Guvener'ın yu-
zune hep sıkılarak baktım Bunca lyı huylu, sevecen
guleryuzlu bır ınsanın yazgısı sarsıyor herkesı
Meğer dahası da varmış Eren aradan altı ay geç-
tıkten sonra, kendısı gıbı çok sevılen kendısı gıbı
guzel yuzlu ve huylu eşı Zehra Guvener'ı de yıtıre-
cekmış
Zehra Hanım'ın hasta yureğı onca acıya dayana-
madı O Onurcuğu ıle buluşmaya gıttı Pekı ya Eren
7
Doğanın kurallanyla Sevgılı, bu soruya bır yanıt
bulamazsın
Kutsal kıtaplardakı yanıt ıse Hazret/ Eyup'un oy-
kusunde yatar Tanrı en sevgılı kullarından Eyup'u sı-
namaktadır Bunca acının nedenı yalnızca budur
Yaşamın bır sınama olduğunu duşununce her şe-
yı kolayca açıklayabılıyorsun Arada duşunuyorum
ben de "Acaba dostum Eren de aynı sınavdan mı ge-
çıyor?" dıye
Boyle duşununce de bu lyı huylu, konuşurken ın-
sanı rahatlatan, yardımsever dostuma, "Allah Haz-
retı Eyup sabn versın
1
" demekten başka bır şey ya-
pamıyorsun
En sevdığın kışılerın bıle acılarına bır şey yapamı-
yor, onlara dokunamıyor onları yumuşatamıyorsun
Belkı de Orhan Velı "Dokunabılır mısınız gozyaş-
lanma elınızle
9
" derken bunu kastedıyordu
Ali Haydar Veziroğlu
'Parlamentoda
her kesim olmalı'
•VDANA
(Cumburi-
\et Guney
İlleriBuro-
su) - Bariş
Partisı Ku-
rucu Genel
Başkanı \li
Haydar\e-
ziroğlu. bugunku sıyasıle-
nn parlamentovu dıkensız
gul bahçesı gıbı gormek
ıstedıklennı belırterek
"Biz her kesimin parla-
mentoda temsil edilmesin-
den yanayız. \am paıia-
mentovu dikenli gul bah-
çesineçevirip, sokaklan di-
kensız gul bahçesı vapaca-
ğız" dedı
Veziroğlu partiainm
'Topiumsal Banş Projesi
ve Yeniden Vapılanma
Programr\ la ılgılı \dana-
lılarabılgıverdı ŞınnMu-
zıkhol'de partılılere Turkı-
ye'nın tablosunu sunan
Veziroğlu 20mılyonkişi-
nın açlık sınınnda olduğu-
na dıkkat çekerek şu go-
ruşlen dıle getırdı
"Bugun Turkıye'ye
baktığımızda ulkenin her
yerinde kaybolmuş, olmuş,
olduruimüş evlatlarının
resmıni taşıyan analanmı-
zı gorüyoruz. umutsuz
gençliğimızı goruyoruz. Ne
yazık ki tkari. siyasi, ka-
ranlıkotoritey i göruvoruz.
Mafya, burokrasi, ticaret
uçgeninde bir Turkiye gö-
rüvoruz. Doğu ve Guney-
doğu'daakan kardeş kanı-
nı goniyoruz. Borç batağı-
na batmış ve kilitlenmiş bir
devlet goruyoruz. Bunlar
bızim gerçeklenmiz. doğ-
rulanmız. Turkiye insanı
bu goruntuye layık değil-
dir."
Seçmenın unutkan ol-
maması \ e hesap sorması
gerektığını kaydeden \e-
zıroğlu "Turkhe'deki bu
gorüntünun değişmesi için
sistemin değişınesi laam"
dedı \ezıroğlu, bugun ul-
kede bıriığın tarttşılır du-
rumageldığını sı>asıienn
sıyasetten uzak ta\ırlan
nedenıyle sorunlann çıg
gıbı buyuduğunu savundu
Veziroğlu sozlennı şoyle
surdurdu "BP olarak bun-
lan bilhoruz\e goruyoruz.
Bu sorunlann çozumunu
de bib\oruz. BP bu kotu gi-
dişe dur demek ıçin kurul-
du. Bugun Turkive'de al-
çak sesle BP'nin projesi ve
progranu tarhşümaktadır.
Devletin ekonomi bürok-
rasisinde. medyaya ve hal-
ka kadar birçok kesim bu
projeleri konuşmakta. Bi-
Am projemiz bir halk ha-
reketidir."
Topiumsal Barış Proje-
sı hakkında bılgı veren Ve-
ziroğlu. >asama, yurutme
\e yargınm bırbınnden ay-
nlarak yargının bağımsız-
lığını sağlayacaklarını
so> ledı
Vezıroğlu, bugunku sı-
v asılerın parlamentoyu dı-
kensız gul bahçesı gıbı
gormek ıstedıklennı kay-
dederek "Biz her kesimin
parlamentoda temsil edil-
mesinden yanayız. Vani
parlamentoyu dikenli gul
bahçesine çevirip, sokak-
lan dikensiz gul bahçesi
yapacağu" dedı
HABERLER
Masaldan bunalımın yalın gerçeğîne: Yeni Dünya Düzenî - 5
Türkiye ve Ortadoğu Amme İdaresi Enstitüsü (TODAİE) Öğretim Üyesi Doç. Dr. Birgül Ayman Güler
'Demokratik ve ulusal bir devlet
örgütlenmesi yaratmak gerekiyor'HAZIRLAYAJN: IŞIK KANSl
Turkıye ve Ortadoğu Amme Idaresı
Enstıtusu (TODAİEjoğretım uvesı Doç
Dr Birgul VymanGuler Turkıve nınde-
mokratık \e ulusal bırde\ let orgutlenme-
sı yaratma gereksınımı duyduğunu belır-
terek, "Turkiye, gerçekten topyekûn bır
demokradMeşme surecıne ihtiyaç duyu-
yor: demokrahkleşmenin o/u eşitlikçilik-
tir. Bu ilke. ancak ozgurlukçulukle goze-
tilebılır. Demek ki. demokrasınin ıki ba-
cağı eşitlik >e özguıiük ilkeleri uzerinde
yukselen topiumsal, siy asal ve \onetsel de-
mokratikleşmc. Bu surecın başlanlması
ve ilerietilmesi gerekiyor" dedı Guler.
Turkışe'nın bunalımdan çıkış ıçın ola-
naklan bulunduğunu 192^ unanımsan-
masının bıle veterlı olduğunu bıldırdı
-Türtdye'deuygulamayakonulan \c-
nıden vapılanma ' programınmasılama-
cı devletin yapısını değiştırmek mı'
-Oyle Kamu yonetımı merkezı bu-
rokrasının tabanınin altından çekılmeve
başladı KJTduzeyındede\ letgenveıtıl
dıkçe. de\ letın sert çekırdeğı dı\ebılece-
ğımız burokratık yapılanmabi da hızlı bır
değışme surecı ıçınegırdı Sozle^melı is-
tıhdam ıle personel sıstemı degı^tınlmek
ıstendı Çok sık olarak bdğlı va da ılgılı
kurulu^ların verlerı değıs.tmldı Bunlar
asla kuçuk degı>ıklıkler değıldı Orne-
ğın, DSİ Genel Mudurluğu. Bavındırlık
\e Iskan Bakanlığf na bağlı ıken Enerjı
\e Tabıı Kavnaklar Bakanlığı na bağlan-
dı Sondonemdeyasanangelı^melergov
tenyor kı, enerjı sektorunu venıden ya-
pılandıran Dun>a Bankası kredılen me-
ger aslında o sektorle çok ıç ıı,e olan su
sıstemını de degıştırmek uzere Turkı-
ye'>e\erılmı^ Daha sonra bu sureç ge-
nel olarak devletin burokratık vapılan-
masınıdeğıştırenetkılerledevamettı Bu
surecı şoyle ozetleyebılınz Doğal kay-
naklann kamuvaaıt ulusal olan kavnak-
lann elden çıkarılmaM ozelle^tırılmesı
dolaviMvla yabancılaştınlması
- Bu söyledilderinizden, de> lctin parça
parça pivasalaştınldıgını çıkarmak olası
mı? Llus. elindeki egemenliği dcvrctnıiş
olmuyor mu.'
- Llus devlet, genel çerçe\ede once
^etım arenasindjan, sonra üretım arena-
s;nı vonetme gücıınden, uçuncu a>ama-
dş.xia doğaJ kaynaklar uzerındekı vonet-
me gucunden vazgeçmış duruma du^u-
>or Pekı ne adına
7
ICuresel ekonomi, a-
ma daha doğru:>u uluslararası sermaye
adma Bu 18 v ıllık sureç, gelı^mekte olan
ulkelen oylesıne ordu kı. son noktada
Çok Taraflı \atınm Anlaşması (MAI),
yanı butun bu surecın anayasası gunde-
me gırdı Dola\ısıvla kurese!leş.menın
ulus devletı. ulusal egemenliği ve ulusal
bağımsızlığı ortadan kaldırma etkısı ar-
tık butun boyutlarıyla ortaya çıkmı^ du-
rumda Buboyutlarıylakureselle^menın,
gelışmekte olan ulkeler açısından 19
Yuzyıl'da v a^anan somurgeleşme surecı-
ne daha fazla benzedığı so\lenebılır
Yurttaş yerine müşteri
- Vurttaşın rolu nedir burada?
-Artıkyurttaîyok Yenı topiumsal mo-
delde yurtta^ın rolu vok. mu^tennın ro-
lu var Yurttaş. daha 1980'lenn başında
Jngıltere Başbakanı Thatchertarafından
unutulmuştu Neydı çıkışnoktası Vergı
vermeyen temsil edılmemelıdır Ovsa,
sız vergı venn ya da vermevm bır ulus
dev letın sınırian ıçındeya^ıyorsanız. ora-
nın yurttaşı olursunuz ve oranın medenı
vebiyasi haklanndan vararlanırsmız Yal-
nızca orada var olduğunuz ıçın o hakla-
ra sahıpsınızdır Thatcherıse "Vergiver-
meyen ne stçer. ne seçilir. hakkı yoknır"
dedı Yanı yurttaşlığı artık bır ^eylerı
odeme zorunluluğuna bağlavan bır kım-
lık halıne getırmı^tı u
Kullanan oder,
odemiyorsa kullanmaz
1
* "Her koyun
kendi bacağından asılır." Bunlann hepsı
aynı şeyı anlatır aslında Yurttaş yoktur
• Türkiye, gerçekten topyekûn bır demokratıkleşme surecıne ıhtıyaç duyuyor;
demokratikleşmenın özü eşıtlıkçıliktır. Topiumsal eşıtlık ılkesının gözetılmesıdır. Bu
ılke, ancak özgürlükçülükle gözetılebilır. Demek kı demokrasınin ıkı bacağı eşıtlık ve
özgurluk ılkelen uzennde yukselen topiumsal, sıyasal ve yönetsel demokratıkleşme. Bu
surecın başlatılması ve ılerletılmesı gerekiyor.
Bu senaryonun ıçınde muşterı vardır
Muşterı satın alma gucu olandır Demek
kı satın alma gücu olmav an vurttaş de-
ğıldır O halde yenı sistemin butun tem-
sil mekanızması vurttaşlar uzenne degıl.
mu^tenler y a da odeme gucu olanlar uze-
nne v ukselecektır Temsılı demokrasınin
krızı, y urttaşın y enne mu>terının geçınl-
mesı nedenıvle derınleştı
Yeni sağın devlet
anlayışı
-1 lusalegemenliği halkadına kullanan
parümentofiun ı$lo i ne oluyor bu arada?
- DemokraM krızı adı altında, temsılı
demokrasınin me^ruıyetını yıtırdığı ılan
edılmeye başlandı Temsılı sıstemde par-
lamento butun topiumsal sınıfların tem-
sılını gerçekle^tırme vapısından uzaktı
Bu ba^lıca elestırı konusuydu Bu eleştı-
nden hareketle artık \ urttaşlıktan vazge-
çıpmuştenyedondugumuzdonemde za-
ten parlamentonun da temsil etmesı ge-
reken kıtlenın bundan daha farklı olama-
yacağı ılerı surulmeve başlandı Dolayı-
siy la, aslında kureselleşme ıle beraber u-
rumdakı kanallan çe\ resınde doğnıdan
ıs sahıplerının bulunduğu yenı temsılı
kurumlarla oruvor Yapının gozeneklerı
sermaye dışı topiumsal kesımlere bıraz
daha kapatılıyor buna karşın kamu oto-
ntesısermayenıntemsılınedeğıl.doğTU-
dankendısıneaçılıyor Bu "katüimcıyö-
netim modeli" olarak katılımcılık oz-
gurluk ve eşıtlık gıbı buyuk hedeflen ger-
çekleştırecek bır model olarak sunulu-
yor Artık Turkıye'de bu modelın adı da
ılgılılerce çok lyı bılınıyor Bunun adı
"yonetişim"adı venlen modeldır Tem-
sılı ve burokratık kurumlann çevresıne
MVII toplum kurumlan adıyla meşrulaş-
tırılarak yerleştınlen bu duzenek tıkayı-
cı kuruluşlar. aynı zamanda hızmet ure-
ten burokratık kuruluşlar ıçın de ongoru-
luyor
- Örnekiendirir misiniz?
- Yenı bır memurlar yasa taslağı çalış-
ması var Taslakta, "Kamu Hizmeti De-
ğeriendirme Kurulları" oluşturulması
ongorulmuş Çok açıkça. kamu hızmçtı-
nı veren kuruluşun yonetıcılerı ıle ış sa-
hıplennın bır araya gelıp o konuyu goru-
şeceklerı ve o ışın nasıl yonetılmesı ge-
ğınde ufkelen kâğıttan kaplana çe\ ıre
cek mtelıktey se. bu sermayeyı cezbetme
uğruna kendı halkımıza kole muamelesı
etmenın nasıl bıraçıklaması olabılır1
Bu-
tun gelışmekte olan ulkeler gıbı vaban-
cı sermayeden beklentımız ıstıhdamı ar-
ttırması. yenı teknolojı getırmesı uretme
gucumuzu, kapasitemızı genışletmesıdır
Biz buuç şeyı beklıvorduk Ama, buya-
bancı sermaye yalnızca spekulatıf vatı-
nmlardan para kazanmak ıçın \e hıçbır
şekılde bızım belırleyebıldığımız koşul-
larda buraya getınlemıyorsa gelmesın
Bu nıtelıktekı yabancı sermayeyı tağır-
mak, tutmaya çabalamak ıçın ucuz emek
sunmaktan başka yapabıleceğım hıçbır
şey yoksa. zaran çok tazla demektır
Boyle bır yabancı sermayeyı ulkeyeçek-
mek ıçın neden mucadele venlsın0
Bu
mantığın ıktısadı, polıtık anlamda yo-
netsel anlamda akıllı ınsanlar taratından
tatmın edıcı bır bıçımde açıklanması ge-
rekır Eğer ucuz emeğe mahkûmıyet ge-
tınyorsa. teknolojı yenılemıyorsa. ıstıh-
dam gucunu artırmıyorsa uretme kapa-
sıtemıze katkısı yoksa yaptığı şey Tur-
kıye'yı yalnızca pazara çev ırmekse gel-
lus devletin butun sıvası mekanızmaları
ya da temsil mekanızmalarının kendı
meşruıyetlennı yıtırdığı ılen suruldu 01-
masa da olur yanı Yenı sağın 21 Yuzyıl
ıçın ongorduğu devlet, alışageldığımız
parlamenter yapılara dayanmıyor Yenı
sağ, bu yapıları engel sayıyor Çunku,
yurttaş dıye aklımızda olan unsur. çok
sınırlı da olsa bulabıldığı en kuçuk nefes
alma. özgurluk olanağını kullanıp bu me-
kanızmalar uzennde etkı yaratmaya ve
sesınıduyurmayaçalışıyor 21 Yuzyılın
dev letını kurgulayan yenı sağ duşunce.
yenı dev lette temsılı yapıy ı yurttaşın se
smı duyurabıleceğı platform olarak gor-
mek ıstemıyor Onensı, temsılı yapıyı ge-
nışletmektır
-Nasd?
-Temsılı yapı. seçılenler. artı seçılme-
mış ama doğrudan doğruya o yapının ka-
rar v erdığı konularla ılgılı kışılerden olu-
şan kuçuk komısyoncuklarla genışletılı-
yor Ozellıkle yerel meclıslerde. bu mec-
lıslenn vetkılennı paylaşan. gıderek bu
yetkılerı devralmava adav kuçuk uydu
komısyonlar v a da kurullar sıstemı vara-
tıyor Bu kurullarda ver alanlar doğru-
dan ış sahıplendır Bov lece zaten son de-
rece sakat. sınırlı yurttaşın tam temsılı-
nı gerçekleştıremeyen geleneksel temsı-
lı sıstemı, bu belkı ses duyurabılır du-
rektığıne ılişkın kararlar alacakları ku-
rullar bunlar Sadece muşten de değıl.
daha açığı bulunmuş "îşsahipleri."Yurt-
taştan muştenye, muştenden ış sahıple-
nne kurulan devletin dayanaklannın ne
olduğu boylece ortaya çıktı Yenı devlet
böyle bır yapılanma
ucuz emek cenneti
-Karamsar birtabio ortaya çıkıyor. Bu
tabloya karşı alınabikcek bir önlenı yok
mu?
-Yokdıyemıyorum Bu yenı sağcı dev-
let yapılanması ıçınde yaşadığımız bır
sureç Butun bu vapılanma. "Türkiye u-
cuz emek cenneüdir" sloganı uzennde
savunuldu Ulkeyönetıcılen Turkıye'nın
uluslararası arenadakı rekabet gucunu,
kendı halkına kole muamelesı yapılma-
sı uzennde yükselttı Bu modeli ınşa
edenlennıkıncıbırtemasıdaşuydu "Bi-
am sermayeye ihtiyacımız var. Ucuz eme-
ğimiz, sermaye için caziptir. Buna kada-
nın." Sonra donup dedıler kı. y abancı ser-
maveçokurkektır gelır vegıder Gerçek-
ten o kadar urkek bır kuşu burada tutma-
ya çalıştılar kı. başaramadılar Aslında.
dunyanın hıçbırulkesı başaramadı Eğer.
yabancı sermaye hıçbır şekılde denetle-
nemıyor ve yönlendınlerruyorsa, çekıldı-
mesın Onu soylemek gerekiyor Buna
karşılık, oncelıkle topiumsal eşıtsızlık-
len gıderecek bır yeniden yapılanmaya
evet Turkıye'yı. ucuz emek cenneti ola-
rak sunmak yenne genç nufusuyla, yuk-
sek uretme kapasıtesıyle harekete geçı-
niebılecek bır dev yapmak olası değıl
mı
9
Ulkesını bövle gormek. kendı kay-
naklannı, kendı gelıştıreceğı polıtıkalar-
la ve kendı koyduğu koşullarla uluslara-
rası pıyasalarda hareket etmeye gayret
etmek nıye olmasın
9
- Sizinçeşitli makalelerinizdegundeme
getirdiğiniz ulusal demokratik dev let"
hedefiniz bu noktada anlam kazanıyor
gaüba.
- Turkıye'nın geleceğı yenı sağ polıtı-
kalarda değıl, çok açık Gereksınım du-
yulan şey demokratik ve ulusal bır dev-
let orgutlenmesı yaratmak Demokratık-
ten kastım topiumsal eşıtlık ılkelerını
yaşama geçırmeyı hedefleyen bır devlet
orgutlenmesı Topiumsal demokrasıyı
sağlayan bır devlet orgutlenmesı Yanı,
çok daha fazla kamu harcaması yapabı-
len toplumun y aşadığı gelır uçurumunu
duzenleme kapasıtesıne sahıp ve alt ge-
lır gruplannı daha ıy ı yaşam koşullanna
kavnşturmuş sosyal refah gorev lennı ce-
saretle ustlenmış bır devlet orgutlenme-
sı Nüfusunyüzde20'sındebınkmışyuz-
de 65 zengınlığı alıp daha dengelı bır bı-
çımde topluma venıden boluşturebılecek
bır dev let orgutlenmesı yalnızca dev le-
tın kendısı demokratik ıse başanlabılır
Hıçbırdıktatorval kendısı denetleneme-
ven yapı boyle bır hedetı gerçekleştıre-
mez O zaman demek kı bızım topium-
sal demokratıkleşmeyı gerçekleştırebıl-
mek ıçın once sıyasette ve yonetım ya-
pısında demokratıkleşmeye ıhtıyacımız
var Turkıve gerçekten topvekûn bır de-
mokratıkleşme surecıne ıhtıyaç duyuyor,
demokratikleşmenın ozu eşıtlıkçıliktır
Topiumsal eşıtlık ılkesının gözetılmesı-
dır Bu ılke ancak ozgurlukçulukle go-
zetılebılır Demek kı, demokrasınin ıkı
bacağı eşıtlık v e özgurluk ılkelen uzenn-
deyukselen topiumsal sıyasal \e vonet-
sel demokratıkleşme Bu surecın başla-
tılması ve ılerletılmesı gerekiyor
ızgâr tersine
nmeye başladı
- Bunu kım \apar.' Turkıye'de boylesi
bir sureci ustlenebılecek bır siyasal irade
ya da orgutlenme var mı.'
-Karamsarlıknoktamızbu Bunu ust-
lenebılecek bır siyasal orgutlenmeye. bu-
nu formule edecek sıyasal lıderlığe bu-
gun sahıp değılız Kureselleşmeye teslı-
mıyetten başkayol yokturmantığı butun
sol velpazevı maaleset kucağına almış
durumda Belkı en başta ıdeolojık arın-
mava topvekûn entellektuel temızlen-
meye ıhtıvaç var taa yapılamavacak
şey değıl Cunku artık dunyada ruzgâr
tersine donmeye başladı Belkı Turkıye
tek başına kuresel ruzgârlar bu kadar
guçlu eserken boyle bır vapılanma ıçın
hıç umut besleyemezdı Şımdı besleye-
bıleceğı kanısındayım 1992'de resmı
olarak reel sosyalızm çoktu ama şu an-
da da dunva kapıtalızmı denn knz sure-
cınde Bu çokuş surecının ıçınden çık-
mak nasıl mumkundur sorusuna kuresel-
leşme ıdeologlannın da cevabı yok Hep
bırlıkte çıkış aranacak o çıkış volunda
bızım alternatırterımız ve olanaklanmız
da var \eter kı. kendımızı alternatıfsız
koşeye sıkışmış hıssetmeyelım Turkıye,
deneyımlı bır ulke 1923 u hatırlamak
yeter 1923 te Turkıye'nın ıçınden çjktj-
gı.bağımsız egemen kendı başma ayak-
lan uzerinde duran bır ulke olarak ıçın-
den çıktığı koşullar şımdıkınden daha ha-
tıt mıydı
1
Kesinlıkle değıl Bugunku
uretım kapasıtesı o donemde var mıydı'
Yoktu Bu entellektuel kapasıte var mıy-
dı
1
Yoktu Dunva genelınde derın bır
kamplaşma yoksullar ve zengınler uçu-
rumuyaşanmaktadır Lluslararası arena-
da yenı sag yapılanmalara karşi bır mu-
halefet dalgası guçlenmektedır
Ulusal egemenlik $art
Bu da arkamıza alabıleceğımız bırdes-
tek ve ıçınde yer almakla katkı sağlaya-
cağımız bır sureç Sahıp olduğu kaynak-
lan ozgurlukçu bır ortamda eşıtlıkçılık
ılkesı temelınde dağıtabılen bır sıyasal
organızasyon, ancak ulusal bağımsızlığa,
dolayısıyla ulusal egemenlik haklanna
sahıp olmakJa var olabılır Bu. ıçe kapan-
mak demek değıldır, çunku, dışa açılma-
nın tek volu venı sağın kureselleşmesı
değıldır Yenı sağın dışa açık yapılanma-
sı. uJuslararası sermayeye açık yapılan-
madan ıbarettır Eğer oradakı genelı, sı-
nıfozünuyakalarsak zaten terımleryer-
lı yenne oturuyor Problem o kadar karı-
şık değıl aslında L luslararasi arenada da
ulusal ve demokratik bır yapılanma pe-
kâlâ dışa açık. pekâlâ uluslararası sureç-
lerle doğrudan etkıleşım halmde varlığı-
nı surdürebılır Çunku bu arayışın ıçın-
de olan yalnızca Turkıv e değıl Dunya ül-
kelennın bır çogu bu aravışın ıçındeler
Demek kı, kureselleşmeden kopaiım
onensıdır, bu onen Ama bu. bu dunya-
dan kopaiım anlamına gelmıyor. çunku
kureselleşme dunya demek değıldır
Ulusötesi Şirketler Araştırma
Enstitüsü Başkan Yardımcısı
Susan George 'Devletler, halklar fle ekonomileri
mahveden sermaye arasındaki tek varlıktır9
Hollanda'da kurulu Ulusotesı Şirketler \raştırma
Enstıtusu Başkan \ardimcisi Susan George.
devletlenn halklan ıle yerel ekonomılen
mahvedebılecek belırsız sermaye hareketlen
arasındaki tek varlık olduğunu vurgulayarak
"Yapılması gereken devleti demokratikleştirmektir
ki boylece devlet yalnızca kureselleşmenin 'kuçuk
ortakları olarak kâredendar bir yerel a/jnlıkiçin
değil, samimivetle toplumun çoğunluğu ıçın
çalışabilsin" goruşunu savundu George
dunyadakı en buvuk 100 ulusotesı şırketın 1993-
1995 yılları arasında ışgucunun yuzde 4"unu ışten
çıkardığına dıkkat çektı
- Kureselleşme bunalımda mı? Dunvadaki geniş
yığınlar bu sureçten nasıl etkilendıler?
- Dunyadakı ulkelerde yaşayan tum ınsanlann bır
şekılde bu sureçten yararlanacağı ınancına yol
açması nedenıy le kureselleşme tuzak bır
kelımedır Gerçekte yalnızca seçkın bolgeler ve
çok seçkın ınsanlar bu sureçten fayda saglamış ve
sağlayacaklardır Kureselleşme ulusotesı
şırketlerın ve malı oyuncuların "en ivisini alması
ve kalanını bırakmasınT sağlar Işçı kesımı
uzenndekı etkılen Asya'dakı son krız ıle bırlıkte
çok açık bıçımde ortaya çıkmıştı 4 y ıl önce
Meksıka'da olanlar ve yakın tanhte Rusya'da
meydana gelen gelışmelerden zaten
kureselleşmenin etkılen çoktan açıkça
gorulmuştu Vuksek mıktarlardakı sermayenın
gerı çekılmesının yol açtığı knzden ılk etkılenen
grup ışçıler oldu Anı bır açlık Endonezya'ya gen
donuyor Kore'de halkın "IMF intiharlan" adını
v erdığı olgu buyuyor Kendılenne bakacak bır yol
bulamadıklan ıçın ışçıler yalnızca kendılennı
değıl aılelennı de olduruyorlar Tayland ve
Fılıpınler'de ışsızlık oranı goklere enşecek kadar
yukselıyor
Bu sureçte, spekulatıf sermayenın
vergılendırılmesı daha doğrusu kumarhane
ekonomısını yavaşlatacak her şey yararlı olacaktır
Neolıberal kureselleşme surecının servetın en
alttan en uste transferını ongorduğunun de
oncehkle hatırda tutulması gerekmektedır Çok
tazla sayıda deneyıme dayalı çalışmalar, zengın ve
yoksul arasındakı açığın hem ulkeler ıçınde hem
de zengın ve yoksul ulkeler arasında buyuduğunu
ortaya koymuştur Ozellıkle de bu konuyla ılgılı
olarak 1997 tarıhlı Bırleşmış Mılletler Ticaret ve
Kalkmma Orgutü'nun (LNCTAD) raporu. bunun
onıeklenyle doludur Kureselleşmecıler açısından
konu hıssedarlann değennı artırmaktır ve bunu
yapmanm bır yolu da ışçılerden kurtulmaktır En
buyuk 100 ulusotesı şırket 1993-1995 yıllan
arasında ışgucunun yuzde 4'unu daha ışten
çıkardı Hıçkımse neolıberal kureselleşmenin
ışçıler ıçın endışe duymasını beklemesın Bu,
kureselleşmenin sorunu değıldır1
- Bu kapsamda ulus devletin bugünkü işlevini
değerlendirebilir misiniz?
- Ozellıkle IMF'nın yapısai uyum
programlanndan geçen ulkelerde olmak uzere
ulus devletin kapasıtesı azaltılmıştır Ancak bu
kapasıte henuz tumuy le yok edılmemıştır
Devletler. halklan ıle yerel ekonomılen
mahvedebılecek belırsız sermaye hareketlen
arasındaki tek varlıktır Yapılması gereken devletı
demokratikleştirmektir kı, boy lece dev let yalnızca
kureselleşmenin "küçük ortaîdan" olarak kâr
eden dar bır yerel azınlık ıçın değıl, samımıyetle
toplumun çoğunluğu ıçın çalışabılsın Malezya ve
Şılı umıt vaat eden bır yol seçtıler Yabancı
sermayeyı yasaklamıyor. ancak bu yabancı
sennayenın Merkez Bankası'na kayıt olmasını ve
ulkede en az bır yıl kalmasını ongoruyor
Hukümetler. gerçek bır ış yaratma değıl de
sermayeyı fınanse etme anlamına gelen
"yaunmın" cezbedılmeye değmeveceğını ve
çozumden çok sorun yarattığını anlamalılar
Emeklı fonlan. sıgorta şırketlen ve malı yatınm
kurumlan, 21 mılyar dolan -kı bu paranın yansı
da Amenkan kaynaklıdır- kontrol etmektedırler ve
bu profesyonel yatınmcılann portfbylennde
meydana gelecek yuzde 1 'lık bır değışme
Turkıye'dekı borsayı tumuy le ıstıkrarsız kılmaya
yetecektır Hukümetler "yaünnun" gerçekten ne
an)ama geldığını ıyı ıncelemehler ve ondan sonra
ulkenin gerçek kalkınma ıhtıyacına çevap verecek
selektıf bır yatınm polıtıkasina sahıp olmalılar
Hukümetler ekonomılen v e halklannın
ıhtıyaçlanna cevap veremezlerse portföy fonlu
yonetıcılenn bu ışı ustlenmelennı
beklememelıdırler
YARIN: Teknolojinin önemi ve sola
duşen görev