19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
27 ARALIK 1998 PAZAR • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERİN DEVAMI 19 TURKİYE Istanbul PB 6 Sınop PB 8 Adana Y 13 Edırne PB 2 Samsun 8 Mersın Y 14 Kocaelı PB 6 Trabzon Çanakkale PB 2 Gıresun Izmır PB 8 Ankara 9 Dıyarbakır Y 10 _Y_ 9 Şanlıurfa Y 11 PB 3 Mardın Y 11 Manısa PB 7 Eskışehır PB 2 Snrt Y 11 Aydın PB 9 Konya PB 3 Hakkân Denızlı PB 8 Sıvas K 4 Van _ Zonguldak PB 5 Antalya PB 12 Kars Yurdun doğu kesımlerı çok buluthj Orta ve Do- ğu Karadenız !ç Anado- lu nun doğusu Doğu Ak D G D1S MERKEZLER denız Doğu ve Guney ~. . ı ^• doğu Anadolu yaûışlı HelS'nKI K K 0 Bertın Y 6 Moskova K -2 otekı yefier parçalı bulut Stockholm yağmur lç Anadolu nun LOnara doğusu Orta ve Dogu Amsterdam K _3 Budape 3 Madrıd PB 11 Y 12 Vıyana PB 2 Karadenız m ıç kesımterı Bruksel ıle Doğu Anadolu nun p kuzeyvedoğusundakar r a n s Y 10 Belgrad PB -3 Y 9 Sofya Y 11 Roma PB 13 la kanş«k yağmur ve kar Bonn şeklındeolacak. M u n ( h Y 7 Atına PB 7 9 Zurıh PB 5 Şam Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bışkek Tıflıs Kahıre A PB PB PB Y PB Y 9 -5 8 8 7 7 19 Y 16 k Çok bukjtlu Yağmuriu VAMs Kariı Sulukar . Gok guruttulu GUNCEL CUNEYT ARCAYUREK • Baştarafı 1. Sayfada Cumhurbaşkanı Demirel, dun basın toplantısı duzenledı. Belkı geçmıştekı alışkanlıklann- dan kurtulamayarak, belkı "baş- kan baba "lığa ozenerek ulkenın her konudakı edınımlennı tam 1 saat 24 dakıka "yaptılar, yaptık" demeden "yaptım" sozcuğune bağlayarak anlattı, anlattı Oysa merakla beklenen fasıl, soaılara vereceğı yanıtlardı Gazetecı, seçımlerden bınncı partı çıkan bır partı genel başka- nının (1991 seçımı- Demirel) Cum- hurbaşkanı Özal başbakanlık go- revı vermezse "gökyuzunu başına yıkanm" dedığını Demırel'e anım- sattı Sorunun amacı açıktı Cumhur- başkanına dunku Demirel anım- satıdrken TBMM'de bugun bınncı partı konumunda olan FP'ye baş- bakanlık gorevını neden vermedı- ğı vurgulanıyor HattaFP'nın "gök- yüzunu kımın başına ve nasıl ındı- receğının" -varsa- yontemını de açıklaması ıstenılıyor Cumhurbaşkanı Demirel, geç- mışı elbet unutmuyor Ama dun yedı yıl oncekı Demırel'ı bır ham- lede yadsıyıvenyor Yanıt şoyle Bınncı partı olmak her zaman ıçın nıspı bır degerien- dırme "Hukumet olma hakkı be- nımdır" demeye yetmez 1 Ustelık 1991 'de seçımden bınn- cı partı çıkan Demirel, başbakan- lığa hak kazandığına oytesıne ına- nıyordu kı özal, o gorevı versın ve- ya vermesın Hemen "hukumet kurma çalışmalanna başlayacağı- m" ılan ettı Anayasa doğruttusundakı çaba- lannda bugun "havanda su döv- müyordu" Bır hukumet ve o hu- kumette guvenoyu arıyordu Fazılet, hukumet kurmaya ıstek- li olsa Recai Kutan'a "kımınle ku- racağını ve guvenoyu alıp almaya- cağını" soracaktı Sıra Yalım Erez'e geldı mı Bahsı "Inşallah kuracağı huku- met guvenoyu alır" dıyerek geçış^. r yor fşte bu noktadan sonra "ılgınç olaylar" başladı "Yalım Erez, hükümetı kurar ya da kuramaz veya 10Ocak'a kadar guvenoyu almazsa ne olacaktı"?" Gaf ve tezat Demirel, anayasanm 114 ve tınyc Işt 116 maddelenne dayanarak on- ce yenı bır seçım tanhı saptayaca- ğını ve sonra seçım hukumetı ku- racağını yıne soyledı ama TBMM, 18 Nısan'ı seçım tanhı olarak belııiedığıne gore yenı bır seçım tarıhı saptamasına gerek yoktu Ardından "Geçıcı seçım hükü- metı kurdurmayacağım" dedı Yanı? Kuşkulandığımız bır olgu- yu dıle getırdı Guvenoyu alsa da almasa da Erez hukumetyle se- çımlere gıdılebılırdı1 Bu, Demırel'den beklenmeyen bır gaftı Gafı, aynı yondekı ıkıncı bır soruya verdığı yanıtta gıderme- ye çalıştt 10 Ocak'a kadar guvenoyu al- mazsa Erez, "hukumet arayışlan- na devam edılırdı" Ne demeye gelıyordu bu soz- ler? Cumhurbaşkanı, açıkça 114. ve 116 maddelenn emrettığı yol- da davranmayacağını, seçım hu- kumetı kurmayacağını ya guveno- yu alamayan Erez'lı ya da duşurul- muş Yılmaz hukumetıyle yola de- vam edeceğını duyuruyordu Bal gıbı aba altından sopa gos- terıyor; sozu guvenoyu venn veya venneyın demeye getınyordu Bır başka noktaya gelındığınde cumhurbaşkanı, kendısıyle terse duşmenın seçkın bır orneğını ver- dı Demirel, anayasanm her mad- desıne harfi harflne uyduğunu ço- ğu kez soyluyor, sureklı yınelıyor Fakat gorduk kı, Mesut Yıl- maz'la bırlıkte tasartadığı ve uygu- lamaya koyduğu strate)iye sıra geldı mı anayasanm kımı madde- lennı gozden çıkanyor Seçım tanhı saptamayı ve se- çım hukumetı kurmayı ıçeren 114 ve 116 maddeten "şık vezanfbul- madığı" gerekçesıyle "uygulama- yacağını" açıklamaktan çekınmı- yor. Bu tutum, cebınden eksık etme- dığı anayasa uzerınde tıtreyen bır cumhurbaşkanı ıçın yadırganacak .bır *ûfuiç.ve sppja/ı akla^jejtifmir. yor mu' ötekı partılenn "gıyabında", fa- kat Demirel ıle Yılmaz arasında ko- tarılan, uzun saatler dırendıkten sonra Ecevit'ın kabul ettığı "Erez planı" oldubıttı havasında yuruyup gıdıyor Turk usulu demokrasımız sağol- sun' Cennetlik bir gazeteci AYDIN ENGtN Sanıyorum ben artık kesınlıkle cennetlik oldum Yo, yoo, öyle lx>mba düşecek de, telef olacağım da, şehıt gazetecı nu- marasına yatıp cennete sızacağim he- sabında fllan değılım Bır kere bomba fllan duştüğü >ok (çok şükür) öyle bomba gıbı patla- tacak haber de yok Bağdat'a ınılır ınılmez yapılan etkılı ve yetkılı kışı- lerle randevu taleplennın sonucu bek- lenıyor ve bu ulkede, hele hele surek- lı savaş koşullannın egemen olduğu Bağdat ta eazetecılık yapmamn otekı adı «beklemek" Enformasyon Bakanlığı'nın alt ka- tında pıneklemektense dedım ve Ve perşembe akşamı hemen karşı- dakı camıye teravı namazma gıttım Kaderde, ramazan ayında Bağdat'ta teravı namazı ızleyıp vaaz dınlemek varmış Vaazın tek sozcügunü anlamıyo- rum Bu doğal Ama galıba Arapça- nın mcelıklennden ve ıç musıkısın- den tat almak ıçın ılle de Arapça bıl- mek gerekmıyor Dunya edebıyatına soz, uyak ve vezın sanatınm en ınce omeklenm kazandıran şaırlenn dılı bu Ancak Bağdat'takı teravı namazı- nın tepe noktası en sondakı dua bolü- müydu Dılın olanaklannı oiağanûs- tu bır hünerle kullanan ımam dua ederken ona bır çalgmın eşlık edıp et- medıgınden kuşkuya düşüyorsunuz Dıkkatlıce dınlıyor, bır ut, bır kanun, bır başka tellı saz sest anyorsunuz Yok Amavar 1 Camıden ıçım yıkartmiş çıktım Çıkar çıkmaz da karşı kaldınmda, CNN'ın "nöbe«çiekjM"nden Hollan- dalı kameramanla burun buruna gel- dık -He> Türk, sen camiden çıktın. ben de kiKseıe 0di>orum. Ramazanda gunduz vaktı bıra zık- kımlan\p duran bu tuyu bozuk gâ\ur da ne haltetmeye kılıseye gıderakşam akşam demeye kalmadı, bırden kav- radım Bugun Noel Hınstıyandunya- sınmenbuyukba>ramı tsa'nmdoğ- duğu gun bugun Hollandalı, ınanmaz bakışımı ya- kalayıp adeta hesap \erdı -\ok ha>irdındarfîlan değılım ben. Üstehk Prötestanım. \ım bır Noel ge- cesı kflisede olmakistedim işte. Şu K»- tolik kflisesinde.- Camıde burunduğum "nur" daha da artsın dıye. bızımkının peşıne ta- kıldım Bır arabaya atladık Verelını Keldanı Katolık ICıhsesı Kılıse muzığı dınlemek ıçın lstan- bul'da Saınt Antoıne Kjlısesı'ne dolu- şup manmış Hınstıyanlara yerbırak- mayanlara öğudümdur Gelsınler, bır Noel ak$amı, Bağdat'takı Keldanı Kj- lısesı'ne gitsınler Doğu ıle Batı'nm urettığı dınsel melodılenn bo>lesıne buyulu buluşması. galıba ancak bu masal kentınde mumkun Dualarla, tütsulerle, ınanılmaz zen- gınlıkte dınsel şarkılarla tsa Aleyhus- selam Efendımızın doğumunu bırgu- zel kutladık Bır arabaya atlayıp ote- le donduk Bağdat'ta gecenın bu saatlennde yaya dolanmak pek akıl kân değıl Ustelık otelde gazetecı takımının No- el partısı var Arabada benım Hollan- dalının yüzune baktım Meymenetsı- ze bayağı nur yağmış Şofbrün koltu- ğunun yanmdakı aynadan bır de ken- dıme baktım Oh-hoooo bendekı nur. Hollandalı gâvurunkımn ıkı katı Eh dogal, bu gece hem Hazreti Muham- med'e hem Hazreti tsa \a>akmdur- dum Cuma gunu oğlevın \e tabıı gene randevu ıstemlennden bır sonuç beklerken sıkıldım Bağdat'ta rama- zanın ılk cuması bombardıman altın- da geçmıştı Bu cuma ıse gorunuşe gore bomba momba yok Sünnılenn camıı olarak bılınen AbdulkadırCey- lanı Camu'nın \olunu tuttum Ucu ucuna da olsa cuma vaazına vetı:,tım Yaşlı bır vaız, ofke \ e coşkuvu bırleş- tınp vaaz vermekte Arada galıba be- nım Arapça da epey gelışmii) Çunku \aız "Kilinton" dıyor anlıyorum "Saddam Hüseyin" dıyor onu da an- lıyorum Sonra "Ba§dat,mübarek.el- hamdulillah, Allahuckbcr" dıyor hep anlıyorum Yanı sanınm Arapçayı gerçekten soktum ben Vaaz bıttı, bır muezzın ezan okudu Sözun ozû Ezanın bu vurgularla ve bu ıç musıkı ıle ve bu makam zengm- lığıyle okunu^unu dınledıkten sonra, Istanbul a donunce, bızım mahalle- nın muezzınını pataklamayı fılan du- şünmekteyım Hazır hızımı almışken bır de Haz- reti AK've yakın olayım devıp Bagdat Şıılennın camıı olan Kâzımıye Ca- mıı'ne yoneldım Abbası mımansı- nın bu göz kamaştıncı ornegı (sahıden goz kamaştmcı, altın kaplama kubbe ve mınarelen. çok ınce çmı ışçılığı ıle bezenmış cumle kapılan ve knstalle- nn ışığa boğduğu ıç kapılan ıle Kâzı- mıye Camıı) ınanılır gıbı değıl Pekı 24 saat ıçınde bırteravı nama- zı, bır Katolık Noel âyını. bır cuma namazı, bır Şıı camıı zıyaretınden sonra ben artık cennetlik değılsem neyım 9 Gökçek'in ödeyeceği tazminat az bulıındu ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Ankara Ana- kent Beledıye Başkanı Meüh Gökçek'ın "Tükü- rürüm böytennats" dıye- rek Alünpark'takı yapıtını kaldırttığı heykeltıraş Mehmet Aksoy'a Ödeye- ceği 500 mılyon lıralık tazminat, mahkemece ye- terlı görulmedı Gokçek, Aksoy'a aıt Altınpark'takı heykelı parçalayarak kaldırtmış, ve basın çalışanlanna "Tükürürûm böyle sana- tm jçuıe" dryerek sanatçı- ya hakaret etmıştı Ak- soy'un davacı olması uze- nne mahkeme, heykelın yenne konulmasına ve sa- natçıya 500 mılyon lıra manev ı tazminat odenme- sme hukmetmış, sanatçı- nın avukatı Ünsal Piroğ- lu'nun karann açıklanma- sı yonundekı ıstemını ıse reddetmıştı Karan ıkı ta- rafın avukatımn da temyız etmesmın ardından Yargı- tay4 Hukuk Daıresı kara- nnı dün verdı Karan Mehmet Aksoy lehıne bo- zan daıre, "sanatçrya ma- nev i tazminat yanında. maddi ta/minat da oden- mesine ve karann ilan edil- mesine" karar verdı Pı- roğlu, karan değerlendı- nrken "Karar. Türitsana- tı ve sanatçısı adına verdi- ğimiz bir hukuk savaşuun ülkemizdeki en önemli so- nuçlanndan biri" dedı Bağdat dinsel havaya büründü I Baştarafı 1. Sayfada len hava saldınsı alarmını şam- panya patlatarak yanıtladılar Cuma gûnu resmi tatıl olduğun- dan, Saddam Hüseyin'ın, Hınstı- yanlann Noel'ını kutladıgı ve sal- dın sırasında Irak'ı destekleyen bütün ınananlara teşekkür ettığı geleneksel Noel mesajı dışında herhangı bırresmı açıklama yapıl- madı Bu arada ıktıdardakı Baas Partısı'nın organı El Tavvra gaze- tesmın dûnkü başyazısında, Fran- sa'nın ortaya attığı çözum önensı ıçın "Fransız mutfağında pişiril- miş Amerikan yeme^" nıteleme- sı yapıldı Ancak gerek gazeteler- de, gerekse resmı kaynaklarda, Fransa'nın önensının ıçenğı us- tune herhangı bır bılgı edınmek mümkun olmadı GUNDEM MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada rencılennkını anımsatan çantalar vardı Her bırının ıçınde uç kıtap- la ıçı kartpostal dolu bır zarf bu- lunuyordu. Kıtaplardan bın "Çan- kaya 1998" başlıklı, 646 sayfa Otekı, "Işte Turkıye" başlıklı, 180 sayfa Bırıncısınde Demırel'ın bır yıl ıçınde yaptıklannın tumu var Ikıncısınde ıse Turkıye'nın butun ıllenne ılışkin bılgıler yer alıyor Her ıkısı de buyuk boy Uçuncu kıtap Demırel'ın basın toplantısında soyledıklennın ve soylemedıklen- nın yazılı hale getınlmış olanı "Söylemedıklen" de dıyoruz, çünku tumunu okuyamadığı ıçın "Burada yazılan her şeyı soyie- dım sayın" dedı Demirel 2000 yılı Mayısı'nda da, "Çankaya'da 7yıl" başlıklı bır kıtap dağıtacak Bu gıdış 2000'den sonrasında sakın bır yaşamı seçmeyeceğını gostenyor 245 sayfalık konuşma metnının ozetı olarak 35 sayfalık ıkıncı bır metın daha dağıtıldı Kıtapların ıçenğıne bakınca şu değerlendır- meyı yapmadan edemedık "Çankaya hukumetının ıcra- atı " Gozlemlerımıze gelınce De- mırel'e gore Turkıye yılda yuzde 7-8 oranında kalkınmayı başaran, Dunya Bankası verılerıne gore dunyada 16 buyuk ekonomıye sahıp, 2000'lerde buyuk hedef- len olan, ama sıyası ıstıkran bo- zuk bır ulke Demirel bu değeıiendırmesının ardından şu saptamayı yapıyor. "Ama ıstıkrarsızlık kışılerden değıl, sıstemden kaynaklanıyor" Bu saptama karşısında ınsan şu saplamayı yapmadan edemı- yor "Sızyıllarca bu sıstemın ıçınde hukumetler kurdunuz, hukümet- ler yıktınız O zaman bunları dıle getırmedınız de şımdı neden sıs- temı değıştırmek ıstıyorsunuz?" Başkanlık sıstemı Demırel'ın aklından grtmış degıl Dun, adını soylemedı, tarıfını yaptr "Cumhurbaşkanı beş yıllığına halk tarafından seçılmelı" Geçen yıl Demırel'e sormuştuk' "28 Şubat surecı hangı aşama- da?" Yanıtı, "28 Şubat yok, 18Hazı- ranvar 18 Hazıran'da Başbakan Necmettin Erbakan, Turkıye'de sıkıntı var, deyıp ıstıfasını bana getırdı Yenı bır sureç başladı" olmuştu Aynı Demirel, 29 Kasım gunu TRT-1'dekı programda, 28 Şu- bat'ın devam ettığını, gelecek ye- nı hukumetın bunun bılıncınde ol- ması gerektığını soyledı Yine ay- nı Demirel, dun buna ılışkın soru- ya şu karşılığı verdr "Takvımde 28 Şubat dıye bır sureç ışaret edılmıyor Kar fırtı- nası, kırlangıç fırtınası gıbı bır su- recı yok kı bunun " Bır Demirel klasığı Yalım Bey'deki çalım... Basın toplantısının "ana haber" yanı ıse Demırel'ın hukumete ılış- kın duşuncelenydı Gerek basın toplantısında, gerekse sonrasın- dakı ayak ustu sohbette Demı- rel'ın verdığı bılgıler ışığında şu saptamayı yapabılırız Onumuzdekı donem mevcut hukumet temelınde şekıllendınldı Erez, guvenoyu alma olasılığı duşuk olan bır hukumet lıstesı goturse bıle Demirel bunu ımza- layacak Dun bunun ışaretlerını verdı Yalım Bey'ın bu kadar çalımlı dolaşmasının nedenı de boylece bıraz daha netteşmış oldu Demirel, yenı hukumet kurula- maması halınde anayasanm 114 ve 116 maddelennı ışletmeyece- ğını, bunu şık bulmadığını soyle- dı Demek kı Yalım bey daha şık 1 Cumhurbaşkanı bu goruşunu şımdıden açıklayarak FP'nın "hu- kumete bakan venrsek asıl hak- kımız 10 kışı" yorumunu daralttı ve "O seçım hukümetınde olur, ben onu yapmayacağım, oyunu- nu ona gore oyna" dedı Aynı mesaj otekı partıler ıçın de geçer- lı Butun bu yorumlara "şımdılık" sozcuğunu eklemek gerekıyor Zıra Demirel ılerıde daha farklı bır karar venrse, kendı bıçımı ıçınde onun da açıklamasını yapar örneğın, "Ben şık değılım der- ken, şımdı uygulanacak şık değıl, demıştım. O şık o zaman uygula- namazdı, ama şımdı uygulamak şık olur" dıyebılır Demokrasımız ne zaman rayı- na oturur sorusuna pek çok yanıt verılebılır Bırını bız aktaralım "Kurumlar kışılere gore bıçım- ışlev değıştırmedığı zaman " Yunus Nadi Armağanı Yarışması, 1946'da kuruldu; hem geçmışe, hem geleceğe dönük olan anlamı, gazetemı- zın kurucusu Yunus Nadı 'ye saygı ve sevgıden kaynaklanıyor. Yalnız Cumhu- riyet gazetesımn değıl, Turkıye Cumhu- rıyetı 'nın kuruluşunda büyük emeğı bu- lunan Yunus Nadi'nın anısım her yıl tazelemek bızım ıçın bır görev. Devrim- cı ve demokrat Cumhuriyet'ın Ulusal Bağımsızlık Savaşımızla ve Türkiye Cumhurıyetı 'yle zamandaş ve eşanlam- h bır kuruluş tarihçesi var. Yunus Nadi, gazetemızın temel taşlarını bu doğrul- îuda koydu Yunus Nadı 'nın ölüm yıldö- nümünü geçmışe donük bır acı olarak değıl, geleceğe yönelık bır kültür olayı- na dönüştürmek amacıyla bu yarışma düzenlendı Yarışmanın ilk düzenlendığı yıllarda Türkiye'de sanat alanında hiçbir özel ödiıl yoktu, tek partı dönemiydi ve yal- nız CHP'nın koyduğu bır şiır ödülü vardı Aynı dönemde bütün dünyada sa- nat, bılım ve edebiyat ödülleri ün yap- mışlardı. îsveç'te Nobel, ABD'de Pulit- zer, Sovyetler 'de Lenin, Fransa da Gon- court ödüllerının sonuçları Türkiyede de ızlenıyordu; ama ülkemiz bu alanda da geç kalmıştı. Cumhuriyet gazetesı bu öncülüğü üstlendı, ellı üç yıl önce düzenlenen Yunus Nadı Armağanı 'yla sanat ve kültür yaşamımızda bir yarış- ma coşkusu oluşturdu Daha sonraki yıllarda Türkiye 'de de yarışmaların ve ödüllerin sayısı çoğal- dı, yırmiyı aştı. Bugün belkı ödül enf- lasyonundan söz açılabilir, eleştırel bır yaklaşımla sakıncaları gündeme getırı- lebılır, ama yıne de kültür, bılım ve sa- nat konularında yapılan yatınmların çokyararlı olduğu rahatlıkla söylenebi- 53. YIL YUNUS NADİ ÖDÜLLERİ 1999 lır Zamanla ödüller arasında ayrımlar ortaya çıkar; bır yarışma kurumsallaş- tıkça, amacı, nıtelıklerı, karakten belır- ginleşir Bu arada kımı holdınglerın kendı amaçlarına yönelık yarışmalar düzenlemeleri ve odüller dağıtmaları da bu alanda kaçımlmaz çoğulculuğu yansıtıyor. Kımi bankaların, şırketlerin, ticarı tekellerın reklam amacıyla dü- zenledıklerı yanşmalann odüllerı, pa- rasal açıdan ne kadar buyük olursa ol- sun, özü, maddı çerçevenın dışındaki anlammda odaklaşıyor. Ödüller, 40 yılı aşkın bır sürede Yu- nus Nadi Armağanı Yarışması adıyla aralıksız olarak kırk yılı aşkın bır süre- de düzenlı olarak gerçekleştırildı, kül- tür ve sanat hayatımıza amaçlanan katkılan yaptı ve etkılerını duyurdu. Daha önce bır dalda yapılan ödüllen- dırmenın kapsamı 1990 yılından ıtıba- ren genışletıldı ve Yunus Nadi Ödülleri adıyla sürmeye başladı. Ulkemızın kültür ve sanat yaşamı bü- tün baltalanmalara ve olumsuz yatırım- lara karşın sürekh gelışıyor ve yaygın- laşıyor Fikır ve sanat özgıirlüklerı Tür- kiye de tam değıl, sıyasal ıktıdarlann baskıları hâlâ sürüyor ve çağdaş de- mokratik ortamdan henüz yoksun sayı- lıyoruz. Buna karşın fıkir, sanat, bılım, kültürde çabalar sürüyor Tarıhsel gelı- şim sürecınde elbette 'aydınlanma'nın önüne hiçbir güç geçemez Cumhuri- yet, çağdaş uygarlığa gıden yolıın fikır, sanat, kültür, bılım yolu olduğıınu kuru- luşundan ben savunan bır gazete Bu yoldaki çabalan desteklemek \e özen- dırmekte Yunus Nadi Ödülleri 'nın ışle- vi sürecek. Bu yıldan başlayarak 1999 Yunus Nadı Ödülleri 'nde ıkı anabaşlık altında dört ödül verılecek Edebiyat Ana Dalı Öykü, roman, şıır Bılımsel Araştırma Sosyal Bılımler Araştırması Önümüzdekı yıllarda ödül anadalları ve dallarında gereksınımlere göre değışıklik yapılabılecek. Adaylara başanlar diliyoruz. ÖYKÜ Ödüle 1 Nisan 1998 ile 31 Mart 1999 tarihle- ri arasında yayımlanmış bir kitap ya da yayı- na hazır bır 'kitap dosyasf yla aday olunabi- lir. Yayımlanmamış yapıtlann, beyaz dosya kâğıdına makıne yazısı ıle çift aralıklı yazıl- mış olması gereklıdır. Adaylar yapıtlannı altı adet olarak göndereceklerdır. Odül bir yapıta verilir. Seçıcı Kurul, ödülü, kıtap ve kitap dos- yası arasında paylaştırabılır. Seçici Kurul: Mehmet Başaran, Vedat Gün- yol, Selim 1leri, TarıkDursun K., Sami Kara- ören. R O M A N Ödüle 1 Nisan 1998 ıle 31 Mart 1999 tanhleri arasında yayımlanmış bır kitap ya da yayına ha- zır bir 'kitap dosyası'yla aday olunabilir. Ya- yımlanmamış yapıtlann, beyaz dosya kâğıdı- na makıne yazısıyla çıft aralıklı yazılmış olma- sı gereklidir. Adaylar yapıtlannı altı adet ola- rak göndereceklerdır. Ödül bır yapıta verilir. Seçıcı Kurul, ödülü, ki- tap ve kıtap dosyası arasında paylaştırabilır. Seçici Kurul: Talip Apaydın, Ahmet Cemal, Konur Ertop, Fethı Nacı, Muzaffer Uyguner. Ş I I R Ödüle 1 Nisan 1998 ile 31 Mart 1999 tarihleri arasında yayımlanmış bir kitap ya da yayına ha- zır bir 'kitap dosyası' ıle aday olunabilir. Ya- yımlanmamış yapıtlann beyaz dosya kâğıdına makıne yazısı ile çıft aralıklı yazılmış olması gereklidir. Adaylar yapıtlannı altı adet olarak göndereceklerdır. Ödül bir yapıta verilir. Seçi- ci Kurul ödülü kitap ve kitap dosyası arasında paylaştırabilir. SeçiciKurul:AtaolBehramoğlu, Prof.Dr. Ce- vat Çapan, Doğan Hızlan, Attilâ tlhan, Şük- ran Kurdakul. S O S Y A L B İ L İ M L E R A R A Ş T I R M A S I Ödül konusu "Demokrasi ve Terör" olarak be- lirlenmiştir. Ödüle 1 Nisan 1998 ile 31 Mart 1999 tarihleri arasında yayımlanmış bılimsel araştırmalarla, yayına hazırlanmış ve en az 25 sayfa olarak beyaz dosya kâğıdına çift aralıklı makine yazısı ıle yazılmış bilimsel araştırma- lar katılabilir. Adaylar yapıtlannı sekiz adet olarak göndereceklerdır. Ödül bir yapıta ven- hr. Seçici Kurul, ödülü. kitap ve kitap dosyası arasında paylaştırabılır. Seçici Kurul: Prof Dr Bedıa Akarsu, Prof Dr. ToktamışAteş, Prof Dr Aydın Aybav, Prof. Dr. Ta- ner Berksoy, Prof Dr Ahmet faner Kışlalı, Prof. Dr. Izzettin Önder, Prof Dr Erdoğan Tezıç. H E R D A L İ Ç İ N G E Ç E R L İ G E N E L K O Ş U L L A R Ödüller, her dalda amatör-profesyonel herkese açıktır. (Cumhuriyet mensuplan hiçbir dalda ödüle aday olamazlar.) Adaylar gerçek ad ve ad- reslerini ve telefon numaralannı belırtmek zo- rundadırlar. Ancak adaylar ad ye adreslerinın saklı tutulmasını ısteyebıhrler. Ödül koşullan- na uymayan yapıtlan yanşma dışında tutmak zorundayız. Adaylann yapıtlanyla bırlikte ad- lannı ve soyadlannı arkasmayazacaklan iki fo- toğraflannı, açık adreslerinin de yer aldığı ka- tılma belgesmi ve yaşamöykülennı 12 Nisan 1999 Pazartesi günü saat 17.00'ye kadar 'Cum- hunyet Gazetesı, Yunus Nadı Odüllen, Cağa- loğlu 34334 Istanbul' adresıne ıadelı taahhütlü olarak postayla göndermelen ya da elden alın- dı karşılığı teslim etmeleri gerekmektedır. Ya- yımlanmış yapıtlar daha önce herhangi bir ödül almamış olmalıdır. Zarnn ya da paketm üzeri- ne hangi dal ıle ilgılı olduğunun (sjir, roman, öy- kü vb.) yazılması zorunludur. Ödül dallannda (Sosyal Bilimler Araştırması dışında) konu sı- nırlaması yoktur. Yapıtlar hiçbir şekilde iade edilmez. Odül alan ya da herhangı bır şekilde ön elemeden geçirilen yapıtlar, genel yayın ıl- kelerimiz doğrultusunda gazetemizde yayım- lanabilir. Ödül sonuçlan 29 Hazıran 1999 günü açıklanacaktır. Ö D Ü L Her dal içın: 500.000.000 TL. K A T I L M A B E L G E S İ ADIM, SOYADIM- ADRESİM TELEFONUM: KATILDIĞIM DAL
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle