Katalog

SAYFA CUMHURİYET 12 ARALIK 1998 CUMARTES HABERLER Aygen uzay geometpisi problemini çözdü • Istanbul Haber Servisi - Dışişleri Bakanlıği'nda mûtercim tercüman olarak çalışan Murat Aygen, "uzay geometrisi" alanında bugüne kadar kimsenin çözemediği bir prpblemi çözdü. TÜBlTAK-a bağlı Feza Gürsey Enstitüsünde bır toplantı düzenleyen Aygen, problemin çözüm yolunu anlattı. Evrensel Kültür depgisi toplatıldı • İstanbul Haber Servisi - Evrense) Kültür Dergısı Yazıişleri Müdürü Nuray Sancar tarafından >apı)an yazılı açıklamada. yedi yıldır yayımlanan Evrensel Kültür'ünAralıkl998 sayısı hakkjnda istanbul DGM Başsavcılığf nca toplatılma karan verildiği bildirildi. Yangınlar 2 can aldı • tstanbul Haber Servisi - Beyoğlu'nda 3 katlı bir binada dün çıkan yangında aynı aileden 1 kişi öldü. 2 kişi yaralandı. Tarlabaşı Turan Caddesi Duvarcı Adem Sokak 9 numarada henüz bilinmeyen nedenle dün saat 03.30 sıralannda çıkan yangında Murat Zeynel (40) öldü. Ümraniye'de Akalev Vantilatör ve Pervane Imalathanesi'nde sobadan çıkan kıvılcımlann etrafa yayılması sonucu önceki gece çıkan yangında da imalathanede kalan Romanya uyruklu Mihail Decebel Neaaga (40) yanarak öldü. Yalova'da kaçak operasyonu • İstanbul Haber Servisi - Yunanistan ve ltal>a'ya kaçak yollardan gıtmek isteyen Hindistan, Pakistan. Güney Afrika, Gambia, Ruanda, Bangladeş \e Iran uyrukiu 73 kişi, dün İstanbul'dan Izmir'e giderken Yalova'da yakalandı. Silivpi'de hava temiz • İstanbul Haber Servisi - Silıvn Beledıyesı Çevre Koruma Müdürlüğü tarafından yapılan ölçüm sonuçlanna göre, Sılıvn'de bu kış hava kirliliği olmadığı belirlendi. İTÜ'de panel • İstanbul Haber Servisi - YÖRET tarafından dün tTÜ Sosyal Tesısleri'nde "Üniversitelerde Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Hizmetlerinin Yapısal Sorunlan" konulu bir toplantı düzenlendi. Toplantıda konuşan İstanbul Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Gülsün Saglamer. yapımı süren 60 kişilik yurtlarda öğrencilere sıcak bir aile ortamı sunduklannı söyledi. KESK'ten miting • İstanbul Haber Servisi - Kamu Emekçilen Sendikalan Konfederasyonu (KESK). tüm Türkiye'de bugün \e yann "Sendikal HakJarve Demokrasi" mitinglen düzenliyor. Italya, PKK lideri Abdullah Öcalan konusunda Avrupa Konseyi'nin uzlaşacağı bir çözüm için Ankara'dan yeşil ışık bekliyorDdülkede oıtak çözüm aranıyorHaber Merkezi - PKK lideri Abdullah Öcalan'ın. îtalyan savcılan tarafından sor- gulanmasına başlanırken Dışişleri Bakan- lığı. Türkiye ile Italya arasındaki bunahm- da çözüme yaklaşıldığını, ancak koşullann süreklı değıştığini bildırdi. Pakistan, Öca- lan'ın bu ülkeye sınır dışı edileceği iddiala- rını yalanladı. Öcalan, dün îtalyan savcılar Vincenzo RoseUi ve GiacartoCapaldotarafından sor- gulanmaya başlandı. Roma'ya 25 kilomet- re uzaklıktaki Infernetto bölgesinde. hak- kında mecburi ikamet tedbiri bulunan Öca- lan'ın sorgulama sırasında, Rusya'dan ltal- ya'ya nasıl girdiği ve elindeki sahte pasa- port konulanndaki sorulara cevap verece- ği bildirildi. Öcalan'ın avukatlan, Yeşiller Partisi par- lamenteri Luigi Saraceni ve îtalyan Yeni- den Kuruluş Partisi (PRC) millervekili Gi- uliano Pisapia'nın hazır bulunduğu sorgu- lama sırasında, PKK liderine aynca PRC mılletvekili Ramon Mantovani'nin kendi- sinin Rusya'dan ltalya'ya geçişinde ne gi- bi bir rol oynadığının sorulması da bekle- niyor. Adli çevrelerden edinilen bilgiye gö- re, Mantovani hakkında da kaçak göçü teş- vik suçlamasıyla bir soruşturma bulunuyor. ttalya'nın Ankara Büyükelçisi Massi- miOiano Bandini. Öcalan konusunda. "Av- nıpa Konseyi'nin üzerinde uzlaşacağı her- hangi birçözümiin hayata geçtrilebilmesi için Ankara'nın veşil ışık yakması gerekivor" de- di. Bandını. Roma, Bonn, Ankara ve Mos- kova arasında temaslann sürdüğünü belir- terek konunun Avrupa Konseyi'nin Stras- Opera, tiyatro ve CSO müdürlerinden tepki 'Sanatçı kavramı zedeleniyor' A\KARA(CumhıımttBürosu)-Curnhurbaşkanı Sü- leyman Demirel'in onayı ile bır yıl içinde 89 kişiye de\- let sanatçısı unvanı verilmesiyle başlayan tartışma büyü- yor. Devlet Tıyatrolan Genel Müdürü Lemi BOgin. De\ - let Opera ve Balesı Genel Müdürü Hüseyin Akbulut ve Cumhurbaskanlığı Senfoni Orkestrası Müdürü Nedim Tannkulu, devlet sanatçıhğı konusunda geliştirilen turu- mun "sanatçı" kavTamını zedelediğini belirtirken bu un- van ı taşımayı gerçekten hak edenlerin cesaretle tepki gös- termesini istediler. Demırel, devlet sanatçıhğı unvanını kabul ettiklerini açık- layan sanatçılara bugün saat 11.00'de Çankaya Köşkü'nde gerçekleştirilecek tören ile berat ve şiltlerini verecek. Tö- rene Turtıan Sdçuk, Fikret Oryam. Orhan Pamuk Me- lih Cevdet Anday, Avni Arbaş, Arif Sağ, Atrf Ydmaz ve Müzeyyen Senar'ın katılmaması bekleniyor. Devlet Sanatçısı Olacak ve Bu Haktan Yararlanacak- larile Bunlann Nitelikleri ve Seçimleri Hakkında Yönet- melik'te 7 Kasım 1998 tarihinde yapılan değişiklikle or- tadan kaldınlan seçici kurul üyelerinden Lemi Bilgin, Hü- seyin Akbulut ve Nedim Tannkulu ortak bir açıklama yaparak bu konuda izlenen tutumu eleştirdiler. Devlet sa- natçıhğı konusunun kurumlan ve sanatçılannı huzursuz ettiğinı belirten bürokratlar şöyle dediler: " Devlet sanatçılığı ile ilgili kararlar daha fazla demok- rasi ya da çoğunluğu memnun etme kaygısı taşıdığında, bugünü kurtardığı düşünülmekte, ancak geleceğe dönük \a da uzun \adeli sonuçian bakımındanciddisorunlar ya- ratma egilimi göstermektedir. Karann ulaşabileceği siva- si boyutlar göz önüne aiındıgında kaygılanmızda ne ka- dar hakll OİduğumuZ da gn Ceneviz l icaretSarayı hayatbuluyor RTÜK'ün, frekans tahsisine ilişkin yönetmelik değişikliği 'Sakuıcah'kuruluşa tisansyok Tartışmalardan bağımsız olarak Türkiye'de kimin sa- natçı olduğu konusunda ciddi bir karmaşa > aşandığını ve bu kavramın henüz yeterince bilinmediğıni anlatırken şu görüşleri dile getirdıler: "Gözel Sanatiar Genel ıMüdür- lüğü'ne bıraküan seçimde: hangi kriterlerin esas alınarak hareket edildiği. sanatçılann nasıl önerildiği. opera. bale. nıü/Jk. tivatro gibi ana sanat dallanna nasıl vaklaşüdığı, konunun birinci derece ilgüisi olan kurum ve kuruluşla- nn görüşleri alınmadan ne çeşit bir değertendinne yapıl- dığı bilinnıemektedir. Devletsanatçılığı unvanıtaşımavı ger- çekten hakedenlerin cesaretleortaya çıkmalan ve suskun kalmamalannın çözüm için önemli bir adım olduğuna inanıyoruz. Konuya duyariı kamuoyunun ve sanatçılan- mızınbutepkiyi hakbbir merakla beklediğini bi- h'yoruz. Sanat alanında özerklik ve iikeliliğe ve- rilen önem demokrasiye vereceğimizönem ve gös- tereceğjmiz ütiztikleeşde- ğerolacaknr." Kendisine verilen un- vanı reddeden Belkıs Akkale de yaptığı yazı- h açıklamada. 85 sanat- çıva tanınan aynealığın viedanen kendısinı ra- hatsız ettiğini belirtti. Bu yüzden unvanı ka- bul edemeyeceğini kay- deden Akkale. "Bu du- rum sadece benidegfl ka- muov unu da rahatsız et- mistir. Sanatçılararasın- da ikilik varanp sanatçı birlikteliğine ve banşına zarar vereceğini düşüne- rek bana layık görülen bu unvanı kabul edeme- veceğimi bildirir. başta Sayın cumhurbaşkanı ol- mak üzere tüm yetldbJe- re şükranlanmı suna- nm" dedı. Galata Derneği Başkanı Mete Göktuğ. Ceneviz Tkaret Sarayı'nuı restorasyo- nuna en ktsa zamanda başla>acaklan- m söyledi.Buyıl 11 "incisidüzenlenen Ga- lata Şenliği kapsamında Ceneviz Tica- ret Saravı önünde gerçekJeştiriJen n> rende konuşan Mete Göktuğ, 1314 >> hndaki Galata yangınından sonra inşa edilen CenevizTîcaret Sarayı'nın 29 yi- uğuıa dernekierine kiralandığını söyte- dL Binarun bir kısmımn İstanbul Def- terdarhğTna, bir kısmının ise Vakrflar GendMüdürlüğü'neaitokiuğunu kay- deden Göktuğ, -Galata Demeği. haien harap ve kullanıhnaz durumdaki bu mekiıu 7 uliık çaba sonucu kiraiadı. Biz, Ceneviz Ticaret Sarajı'm iki yıDık birsüreiçinderestoreederekçokamaç- lı eğitinı ve toplanü salonu, Galata ile il- gjüarsiv.verlivvyabanaruristlt'n'Türk- çe \v v-abana diİlerde çore ileflgilibü- gj vedokümantasyonunsağlanacağı bir merkez batine getirmek isti>"oruz r de- <JL bourg'daki toplantısında ele alındığını, ge- lecek hafta aynı yerde ikinci bir değerlen- dirme toplantısı yapılacağını söyledi. Dışişleri BakanlığVndan üst düzey bir yet- kili, Türkiye'nin Italya ile sürekli temasta olduğunu belirterek "Bu işin çözüme ulaş- tınlmasına çok yakuuz. Ancak beş dakika- da bir kosuflar değişebufvor. Birçok seçenek var. Koşullar sürekli değistiği için, en so- nunda hangi seçeneğin geçerii olacağnu be- lirlemek imkânsız" dedı. Pakistan Büyükelçisi Hümavun Han Bangaş da. Öcalan'ın Italya ^—^^ tarafından Pakistan'a sınır dışı edileceği yolundaki ha- berlerle ilgili olarak "Bu ha- berleri verenler ve >azdıran- lar kirti kafalann ürünüdür. BizÖcalan'ın Türkrve'yeia- de edilmesini istivoruz" de- dı. Ortak Hukuk Bürosu adı- na açıklama yapan avukat Ceyhan Murncu, ttalya'nın ınsanlık suçlusu Öcalan'ı Türkiye dışında tarafsız bir ülkede, uluslararası mahke- mede yargılama önerisinin Türkiye'nin ulusal onuruna saldırı olduğunu bildirdi. Mumcu, "Bir ülkede yurt- taşlara karşı işlenmis suçla- nn, ülkeninyargıerkince so- ruşturulup kovusturulması, ulusal egemenüğin ve bagım- sızlıgın vazgeçflmez bir ko- şuludur. Temel bir öğesidir. YurttaşianmBa karşı işlenmis suçlann vargı yetkLsini va- bana yargıçlara terk etmek, Lozan'la kapatilnuş adli ka- pitülasyonlarm yani imtiya- zm yeniden açılrnası demek- tir""dedi. Dışişleri'nin Italya'nın "adli kapitülasyon" olarak nitelenebilecek uluslararası yargı önerisini reddederken Lozan Antlaşması hüküm- lerini unutmasını şaşırtıcı olarak değerlendiren Mum- cu, "AdK kapitülas\t>nlann kakbnlması TBMM' nin hem Mustafa Kemal Atatürk li- derfigindeki Müdafai Hukuk Grubu hem deErzurum M3- lervekili Hüseyin Avnı Ulas. başkanlığmdaki ikinci gru- bun ortak hedefiydi" dedi. Bu arada ABD, Öcalan'ın yakaJanmasmın ardmdan Gü- neydoğu Anadolu Bölge- si'nde yaşanan gelişmeleri yerinde inceliyor Bu amaç- laABD'nın Adana Konsolo- su CharlesO. Blaha, bazı te- maslarda bulunmak üzere Diyarbakır'a geldi. Blaha, HADEP, tHD temsilcileri ve çeşitli sivil toplum örgütleri yöneticüeriyle göruşmelerde bulundu. ANK4RA (Cumhuri>« Bürosu) - Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), frekans tahsis edilecek ya- ym kuruluşlanndan yayın ilke ve esas- lannabaglı kalacaklarına, kuruluş arnaç- lan dışında faaliyet göstermeyecekle- rine ve anayasaya uygun yayın yapa- caklanna ilişkin noter onayh güvence isteyecek. FPli Abdullah Gül'ün dün açıkla- dığı Radyo ve Televizyon Kuruluşla- nna Kanal ve Frekans Tahsisi Şartlan ve Bunlara ilişkin Ihale Usulleri ile Li- sans ve Yayın tzni Yönetmeliği, hsans baş\-urusu belgelerinin 7 dosya olarak venlmesini öngörüyor. Başvuru sırasın- da yayın kuruluşlannın ortaklan ile yönetim kurulu başkan ve üyeleri hak- kında ulusai güvenlik açısından sakın- ca bulunmadığma ilişkin Başbakan- hk'tan bir belge alınması koşulu geti- rildi. Yönetmeliğe göre frekans veri- lecek yayın kuruluşlanndan şu belge- ler istenecek: • Kurucu, ortak, yönetim kurulu başkan ve üyeleri, genel müdür v e yar- dımcılan, denetleme kurulu başkan \ e üyeleri, sorumlu müdürler. yayın denet- leme kurulu elemanlan ile unvanı ne olursa olsun haber, program ve teknik yayından sorumlu görev lilenn taksır- İi suçlar htıriç olmak üzere affa uğra- mış olsalar dahi; ağır hapis veya 5 yıl- dan fazla hapis cezalanndan biri ile veya yayın tehdidi ile para ve menfa- at temini, hırsızlık, sahtecilik, dolandı- ALİ ATEŞ 12 Aralık 1996 Heran gelecekmiş gibi beklentimiz, Hiç gelemeyecekmiş gibi hasretimiz, Gerçeğe ilişkin umudumuz, Sevgisi, sıcakhğı, kocaman yüreğiyle, bizimle yaşıyor . EŞİ VE KIZI • SIS.ÇANI sunar L)l-MIKT\Ş CEYHUN Osmanlılar ve Kültür. tarihimiz üzerine büyük tartışmalar açacak yeni kitabı KODADI: (ULU HAKAN CAMIİ Küçükparmakkapı Sok. Halim Iş Hanı No:10 K.3 Beyoğlu-IST. Tel: (0212) 249 47 74 ncılık. inancı kötüye kullanma, yalan yere şahadet, yalan yere yemin etmek, iftira, resmı mercileri iğfal, müstehcen ve hayasızca yayın, fuhşiyata teşvik, hi- leli ıflas, zımmet. rüşvet, devlet sırla- nnı açığa vurmak, vergi kaçakçılığina teşebbüs, ıdeolojik ve anarşik eylem- lere katılma ve bu eylemleri tahrik ve teşvik suçlanndan hüküm giymemiş olduğunu gösterir belge. • TCY'de yer alan devletin şahsiye- tine karşı suçlar ile 168, 311, 312 ve 313. maddelerindeki suçlar ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Yasası'nın 7. ve 8. maddelerindeki suçlardan hüküm giymemiş olduldanna ilişkin belge. • Yayın ilke ve esaslanna bağlı ka- lacaklanna ve kuruluş amaçlan dışın- da faaliyet göstermeye- ceklerine ve Türkiye Cumhurıyeti Anayasa- sı'na, kanunlara. 3984 sa- yılı yasaya dayanılarak üst kiırulca yürürlüğe ko- nulan yönetmelik ve diğer un mevzuathükümlerineuy- gun şekilde yayın yapa- caklanna ilişkin noter tas- dikli taahhütname. Frekans ihalelerinin so- nuçlannın 7 gün içinde üst kurula sunulmasının ardındanRTÜK'ünen geç 15 gün içinde ihalenin onaylanmasına ya da fes- hine karar vermesi öngö- rüldü. yıldızlara mı bulandın ne çocuk, yiizün gözün gökyüzü! ALİ ATEŞ Devrimci güzel kardeşim, özlemin büyüyor. KASIM YETER ANMA Ali; seninle ve yaptıklannla her zaman gurur duyduk. ALİ AJli Ölümünün ikinci yılında 1959 - 1996 s e n ı y i n e Ç° k özlüyoruz. Seni unutmadık ve unutturmayacağız. Deniz, Derja, Ali Rıza. Rezzan Çetecioğlu Öcalan: Başkanbğı bırakryorunı Öcalan, Italya'da yayım- lanan sol eğilimli II Mani- festo gazetesine verdiği de- meçte. "nuslararası siyaset sahnesinde kişisel bir rol oy- nayabilmek için PKK baş- kanbğını bırakıjonıın'' dedı. Öcalan, gerçek bir banş süreci ve diyalog gerçekleş- medikçe PKK'nin silahlı sa- vaşımdan yazgeçmeyeceği- ni söyledi. Öcalan demecin- de, Italya'dan, Türkiye'deki Kürt sorununu Avrupa'ya götürmesini isteyerek Roma hükümetinin böyle bir siya- sal irade oluşması için diğer Avrupa ülkelerine baskı yap- masını istedi. Abdullah Ocalan, biruluslararası mah- keme kurulması istegini de yineledi. CUMARTESt ATAOL BEHRAMOGLU PKK Değerlendirmeleri... Son zamanlarda, özellikle de Abdullah Öcalan'ın Hal- ya'da ortaya çıkışından sonra basınımızda PKK konu- sunda birbirinden ilginç yazılar, değerlendirmeleryayım- landı. "Cumhuriyet"te, "Narko-Terörist PKK" başlıklı ya- zısında Prof. Dr. Türkkaya Ataöv başta Almanya olmak üzere birçok Avrupa ülkesınde gerçekleşen tutuklama ve itirazlarda PKK'nin uyuşturucu ticaretinin içinde olduğu- nun kanrtlandığını, PKK'nin Bekaa Vadisi'nde uyuşturu- cu ürettiğini açıklıyor. Bence bu konudaki eksiklik, sözü edilen tutuklama ye ıtırazlann, özellikle de yine aynı yazı- da sözü geçen "güvenlikörgütterinin kitle haberieşme araç- lanna yansıyan raporlanndaki olaylar"m bizim medya- mızda yeterince yer almamış olması... PKK'nin uyuştu- rucu ticaretiyle ilişkisinin kanrtlanyia, inandıncı biçimde or- taya konulması, Türkiye kamuoyunun bu konuda aydın- latılması medyanın önemli bir görevi sayılmalıdır. • • • "Aydınlık"ta PKK liderinin Papa 2. Jean Paul'e yaz- dığı 18.11.1998 tarihli mektubun metni yayımlandı. Mek- tubun hangi dilde yazıldığını, başka yayın organlannda da yer alıp almadığını bilmiyorum. Ocalan'ın mektubu ve ay- nı günlerde bu mektupla ilgili olarak Aytunç Altmdal'm "Cumhuriyef'te yayımlanan yazısı PKK örgütünün bam- başka bır ılişkisini gözler önüne seriyor. Öcalan mektu- bunda "zulüm dünyası"nüan ttalya'ya gelmiş olmasını "îtalyan halkınınkültürelkişiliği", Italya'nın "Avrupa'nınka- pısı dummunda olması" ile açıklıyor. Mektuptaki anlatım- larla: "Türkbarbarizmi tarihte biliyorsunuzhem Bat, hem Doğu Roma Imparatoriuğu'nu yıkarak büyük bir Hıristi- yan düşmanlığını Anadolu'da, tüm Ortadoğu, hatta 6a/- kanlar'da geliştirdi." Öcalan, Papa'ya yönelik suikast gi- rişiminin de bu "Türk barbarizmi"r\m işi olduğunu ileri sü- rerek "Şahsınıza karşı bu kâdarçılgınlaşan rejim, bizKürt- lere, Ermenilere, Süryanilere ve Greklere neler yapmaz ki?" diye soruyor. Sorunun yanıtı da yine Öcalan'ın anJa- tımlanyla şöyle: "Mezopotamya ve Anadolu'nun asılsa- hibi olan bu halklar tamamen jenosid yöntemleriyle tas- fıye, imha edilmişlerdir." Aytunç Altmdal'm bu mektupla ilgili ilginç yaasından ba- zı bolümler: "... Kiliseler 1965'ten bu yana Ortadoğu'daki Kûrtçü- lük hareketleriyle ve 1983'ten sonra da PKK ile çok ya- kından ilgilenmekteydiler... Katolik ve Ortodoks kilisele- hni birbirierine bağlayan şahıs, Suriye Ortodoks Kilise- si'nin başı Mar Athanasius Yeshue Samuel olmuştu... MarAthanasius namlı bir Türk düşmanıydı. Nitekim 1989 ve 1991 yıltannda bu kilise ilk kez Türkıye'yi Avrupa Bir- liği'ne şikâyet etti. Kilisenin şikâyet mektubunda aynen şöyleyazılmıştı:'... Kürtler ve Süryaniler Türk Silahlı Kuv- vetleri'nin ve Müslümanlann boyunduruğundan kurtanl- malıdırlar..." Altmdal'm sözleriyle: "Kiliseler Apo'yu ger- çekten de yalnız bırakmadılar. Papalığın Doğu Kiliseleri Biriiği Komisyonu'nun başı Achille Silvestrini, Apo'nun mektubundan ikigün sonra biraçıklama yaparak Vatikan'ın PKK'yi ve onun başını desteklediğini açıkladı." • * * Metin Toker'in "Milliyet"teki yazısından ogrendiğimi- ze göre Le Monde'da Goichi Kojima ımzasıyla yayım- lanan bir okur mektubunda şöyle denıyor: "Kürt bağım- sızlıkve otonomişampiyonlan kızmasınlarama onlann Kür hanesine yazdığı mılyonlarca insan Kürtçe değil, Zaza- ca konuşmaktalar. Halbuki onlar 'Kürt kökeni'n/ sadece dile bağlamaktadırfar. Zazaca ise bir Kürt lehçesi d4$l, Öüpeduz değişik bir dildir ve Zazalar Kürt olmâyıp ayn birhalktır." Benzer bir konuda, Gündüz Aktan'ın "Radikal"de ya- yımlanan "Bölünme Korkusu ve Olasılığı" başlıklı ya- zısından bazı bölümlerı aynen aktanyorum: "Milli devletlerde bölünme korkusu imparatoriuklar- dan çok daha güçlü... Türkiye, feodal bölgelen'n birieş- mesiyle oluşan Avrupa milli devletlerinden farklı olarak bir imparatorluktan ikiyüz yıl süreyle kopan parçalardan geriye kalan son toprak da elinden gitmek üzereyken ku- rulduğundan, bölünme korkusu çok daha güçlü... Bir ül- kede demokratik rejim varsa, orada kopma amaçlı ken- di kaderini tayin hakkı yok. Zaten bu hakkı yalnız halk ta- nımına uyan gruplar kullanabiliyor. Halk, yani Yunanca- sıyla 'demos' etnikgruptanyani 'etnos'fan farklı. 'Demos' çeşitli 'etnos'lan bir üst kimlık altında topluyor. Bu suret- le kendi kaderini tayin eden ve devletini kuran 'demos' millet halini alıyor. Bunun milliyetçiliği de birleştirici nite- liği dolayısıyla ılımlı olabiliyor. Oysa kabile dönerpi kan ba- ğına yakın 'etnos'un milliyetçiliği, etnik temizliği kapsa- yan biretno-nasyonalizm. PKK bu özellikte birörgüt. Bu- nu uygariığın ileri bir aşaması olarak desteklemek aklın alacağı ış değil." Aktan daha sonra Türk kimliğinin gerçek antamda bir "demos" olduğunu, çünkü çok sayıda "efnos"tan oluş- tuğunu, bu "etnos "lardan hiçbirinin "demos"tanımına uy- madığını belirterek şunlan söylüyor: Türkiye'yi Türk ve Kürt diye iki 'demos'fa/7 oluşuyor- muş gibi düşünmek ve ikili bir siyasiyapıya oturtmak im- kânsız. Bu nedenlerte Avrupa Pariamentosu'nun aldığı karartarda Güneydoğu için sözü edilen idari, siyasi ve kül- türel otonomi boş laftan ibaret kalmaya mahküm. Buna karşılık, Türkiye'nin AGİT taahhütleri var. Bunlar her et- nik gruba kolektif değil, bireysel düzeyde kültürel haklar vermekten ibaret... Bu haklan tanımak için de hiç kim- seyi veya grubu müzakere için muhatap kabul etmesi ge- rekmez." * * * Ülkemizin her konuda olduğu gibi PKK konusunda da duygusal demagojilere değil gerçek bilgiye, bilimsel açık- lamalara gereksinimi var. Yukarda sözünü ettiğim belge, yazı ve açıklamalann ciddi bir değerlendirilmesi, kimileri- nin kanıtlanması ve kimilerinin geliştirilmesiyle bile Türki- ye kamuoyu PKK ve "Kürt sorunu" konulannda çok da- ha aydınlatıcı bilgi sahibi olacak, bunlar konuyla ilgili ulus- lararası kuruluşlara da daha derii toplu sunulabilecektir. Güneşin sofrasında, dostlarm arasında olacağız... çok yakında! Cumhı