Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
12 ARALIK 1998 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
17
Müteşebbislere
ihale ilanı
Bartş Partısı (BP) gazetelere çarşafçar-
şafılan \en\or BP e\lul a\ında "Yeniden
İapılanma Programı" kabul etmış "libe-
ral sol" olmuş onu kamuo\una açıkhyor
BP nın partı programından çok ıhale ıla-
m\ada satış sozleşmesıne benzer progra-
mına bır goz atalım
BP'nin sosyal gıivenlik anlayışı: Özel
emekh sandıklannın kurulması ve denetımı-
ne ılışkın duzenlemeler \ apılacak ozel sağ-
lık v aşam \ e havatsıgorta şırketlerı vcngın-
laştırılacak \ e teş\ ık edılecektır Sosy al gu-
\ enlıkkurumlarınm ehnde olan otel, motel
sos\ altesıs smaı tesısler \etum gay rımen-
kullerpn asa değerlen uzennden satılacak-
tır
BP'nin sağlık anlayışı: Sağlık tesıslerı,
u\gun odeme koşullarnla snıl toplum or-
gutlerı yerel ulusal \e uluslararası müte-
şebbıslere de\redılecektır Deıletımız, sağ-
lık hızmetlerı alanmda ışletmecı olmamaya
ozen gosterecektır
BP'nin eğitim anlayışı Kamu unıversı-
telennden getmlen \enı eğıtım sıgortası
ımkanlarına \ e ıçınde bulundukları malı ve
ıdarı ozerkhk \apısına rağmen eğıtım ka-
lıtesı açısından ozel sektor unnersıteleny-
le rekabet edeme\enler zaman ıçerısınde
snıl toplum orgutlerı, yerel \ onetımler ulu-
sal \e uluslararası ozel kuruluşlara de\re-
dılecektır
BP'nin enerji anlayışı Devletın enerjı-
de bılfııl vaptığı ı e \ apacağı \ atınmlar, ger-
çekpıyasa değerı uzennden snıl toplum
orgutlerıne verel \önetımlere ulusal \e
uluslararası kuruluşlara de\redılecektır BP
programı her tarafı -ara\a soyut ozgurluk-
çulukadına "siviltoplumörgütieri"sözcuk-
lennı de sıkıştırarak- satışa çıkardıktan son-
ra bır onerı daha gelışnrn or "Güçlü sa-
vunma anlayışımız çerçevesınde ordumu-
zu modernıze edecek ve aşamah olarak
profesyonel ordu modelinegeçeceğiz,"
Barış Partısı ordu\u da ozelleştırecek
\am BP nın bır sloganı \ar
"AdlanmızfarkİL. soyadımız Türkiye."
BP \ ı sağ partılerden a\ ıran tek nıtelık
programmda gızlı "Adlanmızfarklu. soya-
dımız yenisağzade."
; KANSU
Yaşasın kureselleşme' Ozgurleşıyoruz
Tıcaret serbest sermaye serbest, ışçı
çıkarmak serbest
Yaşasın neohberahzm
1
Sa\esınde başta
tekstıl ışkolu olmak uzere bınlerce,
onbınlerce, hatta yüzbınlerce emekçı
ışsızlığın ozgurluğunu tadı\or
TEKSIF Sendıkası Genel Başkam Zeki
Polat ıle goruştuk. Şaşırtıcı bır gınş
yaptı "Bakıyorsunuz bu yıl tekstilde
1997'yegöre ihracat yüzde 3.6 artmış."
Neden sektor krızde o zaman
?
ianıt
hazır "Gümrükler ardına kadar açık.
Çin 'den, Pakistan 'dan, Uzak Asya 'dan
pamuk, iplik, konfeksiyon vb. her türlü
malgiriyor, ufak tefek işlemlerden
geçirilip TürUeştiriliyor ve dışanya
satüıyor. İhracat da artmış gibı
Birdirbir
görünüyor. Oysa, üretim giderek
gerUiyor."
Polat 'a göre tekstıl sektöründe 1-15
mılyon ınsan çalışıyor Sendıkalı olan
150bınıgeçmıyor Gerısı
7
Hepsı kayıt
dışı Yanı yüz bınlerce ışçı sıgortasız
çalıştınlıyor Mallar dafaturasız
Eh butun bu sorunlara, devlet ıç
borçlanması yoluyla yan gelıp yatan,
buna karşın ağlayıp sızlandığı ıçın
kendılenne geçen eylül ayında 1
katnlyon hralık ödün venlen bankaların
\atınmcıya kredı olanağı tanımamasını
da ekleyı\erın
Knz surecınde kayıt dışı ışyerlennden
çıkanlan tekstıl ışçısımn sayısı 300 ıle
500 bın arasındaymış Dıle kolay On
değıl, yuz değıl, bın değıl, on bın değıl.
yüz bınler Bunlara 35 bın sendıkalı
ışçıyı de ekleyeceksımz Pekı, sendıkalı
ışçılenn ortalama ücretlen ne kadar,
bılıyor musunuz
7
Sıh durun Zeh Polat
açıklıyor
"Ayda 45 mifyon lira..."
Çoğu da knz çıktığından berı ücretsız
ızın kullanıyorlarmış
Emek açısından durum bu noktaday ken,
her bın bır banka sahıbı medva
kuruluşlannın organlannda haber
manşetten \enlıyor
"Krizin içinde sınıf atladık."
Neymış
9
Türkıve, Dunva Bankası
tarafından orta gelırlı ulkelerın en
yuksek sınıfina çıkanlmış Onubunu
bılmeyız ama, kımılennın emekçı sınıflar
uzepnde bırdırbır oynadıkları kesın
Enerji ihalelerine karşı adım
Enerji dağıtım şebekelerı ve
santrallannın
özelleştmlmesı daha
doğrusu belırlı bir sûreyle
özel sektöre devn uzun
zamandır gündemdeydı
Hatta kımı santrallann ve
dağıtım şebekelerının
ıhalelelerını, çoğunlukla
medya holdmglermın va da
en az bır medya orgamna
sahıp şırketlenn kazandığı
açıklanmıştı
Buna karşılık Tes-îş
Sendıkası uzun sûredır, kendı
ışkolundakı özelleştırmelere
karşı çıkıyor, enerji
sektörunün çok stratejık
olduğunu, bu alanda
yapılacak özelleştırmelerm
hıçbır ulusalyaran
olmadığını dıle getınyordu
Hatta Tes-lş Başkam
Mahmutözonur, çeşıtlı
partılere üve mılletvekıllerım
tek tek ztyaret ederek, onlara
konuvu aktardı ve haklı
gerekçelerım sıraladı
Mıllet\ehllennm
çoğunluğunun ortak görüşü,
enerji alanmda
özelleştırmenın
gerçekleşmemesı yonûndeydt
Bövlesi bir ortamda Mahye
Bakanı Zekeriya Temiıel,
hafta ortasında Tes-lş
Sendıkası 'nın Başkanlar
Kurulu 'nu zıyaret ettı ve çok
dıkkat çekici açıklamasım
yaptı Temızel dedı ki
"Enerji dağıtım
şebekelerinin işletme
hakkının devri ile
özeÜeştirmenin Türkiye
açısından hiçbir yararını
görmüyorum."
Temızel'ın bu sozlerı,
Tes-lş Sendıkası
yönetıcılerını hem çok
sevındırdi hem de
vüreklendırdı
Yıllardır aylardır
karanlığa çığlık
atmadıklanm görebıldiler en
azından özonur,
Tes-lş 'ın biryenı kampanya
hazırlığı içinde olduğunu
duyurdu bıze
"Kamuoyuna bir bildiri
hazırlıyoruz- Enerji
sektörunün
özelteştirilntesine karşı
olduğumuzu, bunun ulusal
çıkarlara ayktrı olduğunu,
topluma hiçbir yarar
sağlamayacağını
çürütûlemez kanıtlarla
anlatacağız.
Bildirileri ve belgeleri tüm
Türkiye'deki 45 şubemize
göndereceğiz. Ulusal
basın da dahil, yerel gazete
ve televizyonlar
aracdığıyla sesimizi daha
gür duyurmaya
çalışacağız."
Gerçeği
aranıyor
Ikı dost soyleşıyordu
"Yav" dedı karamsar
olanı "\edir bu
siyasüerden
çektiğimiz, Bizi sütçü
beygiri yerine
koyuyorlar. Kaldı ki,
hepsi birbirine
benziyor. Seçimlerde
kime oy vereceğimi
bile bilmiyorum.
Elim hiçbirine
gitmiyor."
Cın bakışlısı "Şu
fıkrayı dinle hele bir"
dıye başladı söze
"Genç kadın;
çelimsiz, hani
dokunsan uçacak
çocuğu doktora
getirmiş. Doktor,
çocuğun sırtını
tıptıplamış, orasını
burasınt dinlemiş,
kadına dönmüş:
- So\ unun lutfen
Kadın hık mık etmiş,
çatık kaşlan görünce
çaresiz soyunmuş.
Doktor, muayeneyi
tamamlamış, bilgiç
bir tavırla, Tam
duşunduğum gıbı
hanımefendı demiş,
Sızın hıç sutunuz
\ok Kadın yüzünü
buruşturmuş:
- Tabıı olmaz doktor
ben çocuğun
tevzesıyım'
tkı arkadaştan
karamsan kahkahavı
basarken dığerı
vorumu patlattı
"Bize teyze değil,
anne gerek. Bize
yapayı değil, gerçeği
gerek."
ISSIZ ODA YAZILARI
VEDAT ÖZDEMİROĞLU
Haftanın Takıyye Demeci
Ajda Pekkan (Devlet Sanatçısı)
Ben yıllarımı sanata vermekten
mutluluk duyuyorum Sanatçı tavrı gostermekten
çok, estetığımı duzeltmek ıçnı uğraş-
tığımı soyleyenler kotu nıyetlı Çok emek harca-
fcJD l
benım hakkımdır Yoğun eleştırıler ıse
benı çok şaşırttı Bugune kadar sanat adına
çok şey yaptım Odulu almak ıçın
pek bır şey yapmadım ama bu odulu reddedecek
kadar kadır bılmez olamam Ben nankor
değılım Benım de ısteğım buydu zaten Yıldınm
ya da başkasını karıştırmadan odul almak. Devletım
sağolsun'
Dayağı savunan İnsan
Hakları'nı savunamaz!
Geçen hafta eğıtımcı, psıkolog
Dr Fitzhugh Dodson'un yazdı-
ğı "Çocuk Yaşken Eğılır" adlı kı-
tabın onsozunde yer alan " psı-
kolo/ık açıdan sağlıklı çocuk ye-
tıştırmenın kaçınılmaz gerekle-
rınden bırı dayaktır" goruşunu
sıze aktarmış yazarın(') "ılerde
dayak olayına daha ayrıntılı de-
ğıneceğını" belırtmesı uzerıne
bu "bılımsel" eserı okumaya de-
vam edeceğımı belırtmıştım
Okudum' Ve çağımızda daya-
ğı boylesıne yurekten savunan bır
"bılım adamının" var olmasına
çokuzuldum BakınıznedıyorO
Dodson "( ) Gunumuzde an-
nelerın çoğu, çocuklannı dov-
mekten kaçınıyor ve onlara uzun
uzadıya soylev çekmeyı yeğ tu-
tuyorlar Oysa çocuğa gerçek-
fen ofkelenmış, gerçekten onu
dovmek duygusuna kapılmışsa-
Erhan Akyıldız
Ertian Ağabey'ı on yıl once ta-
nıdım Oğuz Aral yonetımınde-
kı Gırgır'da çalışıyordum, mızah
yazariığınayenıbaşiamıştım Be-
yazıt'dakı okulumdan (eskı BYYO,
şımdı Iletışım Fakultesı) çıkıp Gır-
gır'a gelmeden once, bazen
Cumhurıyet e uğrar muhabırar-
kadaşım Nıhat Halıcı'yı zıyaret
ederdım Bu zıyaretler sırasında
tanıdığım Erhan Akyıldız seve-
cen ve guleç bır ınsandı Mızahı
da çok sevıyordu Arada bır "O
hafta" yazdıklanm uzerıne fıkır-
lennı belırtır, çay ısmarlardı Er-
han Ağabey, Nıhat'ınşefıydı Nı-
nız, bırkaç tokatatmanız en doğ-
ru davranıştır. Çocuğu dovmenın
sızde uyandıracağı suçluluk duy-
gusundan da çekınmeyın ( )Ne
olursa olsun ınsanız bız de O
yuzden gerçekten ıhtıyaç duyar-
sanız, dovun çocuğunuzu (...)"
Bu kadar alıntı yeter
1
Bence kı-
tabın adı yanlış konulmuş Doğ-
rusu "Çocuk Yaşken Psıkopat
Edılır" olmalıydı
1
Bu krtabı, asla
almayıni Okullardakı dayak tero-
ru aynen devam edıyor
Son olarak bır ılkoğretım oğ-
rencısıkomalıkedıldı Öğretme-
nı ve muduru "kafasını duvara
çarptığını" soyluyor, fakat sınıf
arkadaşları dayak yedığıne ta-
nıkolmuş Çocuklanmız ruh has-
talarının elınde' Dayak olayları
ıçın adres Vedat Ozdemıroğlu
(Cumhurıyet'ın adresı)
Faks 512 54 55
hat, onun babacan tavırlannı sık
sık anlatırdı Sonra televızyonda
program yapmaya başladı Ora-
da da tutariı çızgısını surdurdu
Genç yaşta kalbıne yenık duştu
vearamızdanaynldı Arkasından
yazanlar, onun "namuslu mes-
lek hayatı ve durust kışılığı" uze-
rınde durdular hep Yaşamı bo-
yunca ılkelenne bağlı kalan bır
gazetecı ıçın en buyuk onur da
bu olsa gerek Erhan Akyıldız ve
benzen "omurgalılann" kaybı, bu
yuzden buyuk boşluklar yaratı-
yor hayatımızda.
Gule gule Erhan Ağabey
'Voli', W oluncal
_ Geçen hafta, bu köşede
ÖmerVargı'nın yönettiğı "Her
şey Çok Guzel Olacak" adlı
fılmle ılgılı bır yazı yer alıyor-
du Bu yazıda, fılmde Cem
Yılmaz'ın canlandırdığı ku-
çük kardeşı 'tüm arnacı bır
şekılde 'volıyı vurup' bar aç-
mak olan bır tıp olarak anlat-
mıştım. Bu cümledekı 'volı',
yanhşlıkla Va//' olarak dızılın-
ce anlam tamamen değış-
mış, ortaya adeta suıkast
planlannın yapıldığı bir sıya-
sal film ımajı çıkmış! Duzeltı-
yorum.
AN Püsküllüoğlu'nun
Tûrkçenın Argo Sözlüğü'nde
'voli' şoyle tanımlanıyor
Voli: Yasadışı yollarla sağ-
lanan buyuk kazanç, vurgun,
yiıksek kazanç, yuksek kâr
Voliyi vurmak: Yasadışı
büyuk kazanç elde etmek,
vurgun yapmak. (Özgur Ya-
yınlan, sf. 148)
Argo sözlükte her neden-
se 'valı' yok!
Bu vesıleyle "Her Şey Çok
Guzel Olacak" adlı sıkı filmı ız-
lemenizı bır kez daha
önenyorum.
'BİR ŞEYI40 KERE SOYLERSEN OLURMUŞ" KAMPANYASI -5
Susurluk Çetesı cezalandınlsın1
HAYV ANLAR İSMAÎL GÜLGEÇ
DSP PABTISININ LrOERI
KENOİNİ 6ÜVERCIN SANAN
KABGA
KtM KİME DUM DUMA BEHÎÇAK behicaku turk.net
ÇİZGİLİK KİMtL MASARACI
H A R B İ SEMtH POROY
^— ^
TARlHTE BÜGÜN MÜMTAZ ARIKAN
W
12Aralık
§ y
O Buyitülmûf kamera kovanı,
O Kaqan avtn h f / û
p ğ ç
<*HeJip Lular, bır afıs..
KANSfZ AV/.
1323'OA 8U&ÛN, INGfLTEBS'PE İL6İNÇ 8/R
AV S'tLAHI OEUENOİ. BtÜHEN *ÇİFT£*l£R-
DEM KÛÇÛK BlR FARKLA AYRlLAN SİLA-
HIN ĞZBLLİĞt, UAMLUSUUUM H£MEN AL-
TtfJA MOMTE ePHLBN BlR FOTOĞBAF MA-
KIUASI r/tÇIMASIYD/. NO&MAL 8/# Fl-
Ç£K BUYUtUJJĞÜUDEta MAJClMA BlR
ICUÇÜK F/LM ıÇeRlYORPU. TBTıK ÇE-
K.ILDI&IMDE, TEPESlNPEKl DEKLANŞÖ/Z.
OPTÜRATO/&J ÇAUŞT/2/YO& l/£ GĞ-
euAJTU FıLME yAA/S/rVe£>U 3UA/M/U
SONRA DA SlftA, KAB.TA BASILMASINA
SEUYORDU.ÇOK SAYIDA BULUNPUSULA&L£H
KAMERA XWAHlARIHtN ÖZ£LUKLE KANSIZ AV
C1LIK İÇJN İDEAL OLOUİU O Ş Û m İ
GÖRÜŞ
ü-
MERİÇ VELtDEDEOGLU
2. Din Şûrası Üzerine
llkı 1993 yılında yapılan Dın Şûrası'nın ıkıncısı de
çen kasım ayında gerçekleştmldı Beş yıl oncekı 1 $
ra'da ele alınan temel konuyu kısaca belırtmek gerekır-
se şoyle dıyebılırız Dunyasal yaşamı duzenleyen dın ku-
rallannı çağın bılımsel ve kulturel koşullanna ters duş-
meyecek yenı yorumlarla ele alıp yeniden duzenlemek,
bunu gerçekleştırırken de temel dayanak olarak Kuran'ı
almak Boylece bır taşla ıkı kuş vuruluyor, bır yandan
laıklığe goz kırpılıp, ote yandan da laıklığın belırienen sı-
nıriar ıçıne çekılıp, ozunden uzaklaştınlması amaçlanı-
yordu 1 Şûra'nın gerek sonuç bıldırgesının, gerekse ko-
nuşmacılann soyledıklennın satır aralarında bu ınce he-
sabı algılamak mumkundur
llk Şûra'da genış bır bıçımde konuşulan bu "yenıyo-
rum, yahut Kuran'ın yeniden tefsın" ıle ılgılı çalışmalar
hakkında, Şûra'dan bu yana beş yıl geçtığı halde her-
hangı bır duyum alınmadı, çalışmalann nasıl bır sonu-
ca vardığı, ya da hangı aşamada olduğu kamuoyunca
bılınmıyor Gerçekte bu konuyu ortaya atanlar yanı Ku-
ran'ın turlu bılım dallannın katılımı ıle bılımsel bır boyırt-
ta yorumlanacağını gundeme getırenler, sonucun ne
olacağını elbette bılıyorlar Ama yıne de 2 Şûra'nın bu
konuda bır duyuru yapması gerekırdı kanısındayız
Öte yanda, 2 Şûra uluslararası boyutta duzenlenm-
ce temel konu Islamın kendı ıç sorunlan olmaktan çık-
mış, yenne "DınlerArası Dıyalog" oturtulmuş ve bu ko-
nu on plana geçınlmıştır Boylece, Islamıyet dışı dın tem-
sılcılennın katılımının da sağlanmasıyla Şûra daha bır renk-
lenmış, medya yonunden daha çekıcı bır duruma getı-
nlmıştır Kamuoyunun ve her turlu basının ılgısını topla-
yan bu "dıyalog" konusunun hemen arkasında da yıne
"laıklık" ve dın eğıtımı adı altında da "8yıllık eğıtım" ele
alınıp eleştırılmıştır
llk şûra'da kapalı btr bıçımde, satırlar arasına yerleş-
tınlerek yapHan laıklık sorgulaması bu şûrada açık bır eleş-
tırıyedonuşturulmuş, laıklığın "yen/ö/rd/n"gıbıalgılan-
dığı ılen surulup ardından "Vatandaşlar ıçın kabulu zo-
njnlu bır ıman olmaması gerekır" (*) denerek eleştın sı-
nınnın dışına çıkılmıştır
Aynca toplumun her kesımının ağzından duşmeyen
"Laıklık, dın ve vıcdan özgüriuğunun güvencesıdır" slo-
ganının anlamı da "Laıklık, kışılenn dın ve vıcdan hürn-
yetlennın gereğı olan tutum ve davranışlanna baskı ara-
cı olmamalıdır" bıçımıne ındırgenerek, laıklığe getırıl-
mek ıstenen sınır guzelce belırtılmıştır
Boylece 2 Şûra, uluslararası bır platformda Islamı-
yetın en onemlı sorununun "laıklık" olduğu gorunumu-
nu vermeyı başarmıştır Oysa 70 yılı aşkın bır suredır la-
ık bır yonetımın, laık bır yaşam bıçımının surdurulduğu
ulkemızde duzenlenen bır dın şûrasında tersı gerçek-
leşmelı, laıklığın bır sorun olmadığı sergılenmelıydı Ya
da en azından bu goruşe de şûrada aynı boyutta yer ve-
nlmelıydı Daha açıkça soylemek gerekırse, 21 yuzyıla
gırerken çağdaş toplumlarda dının yennın ne olduğunu
açık-seçık tartışacak bır ortamın yaratılması şûranın de-
ğennı arttırmaz mıydı' Hele sayın Prof Dr Mehmet
Dağ'ın "Sryaset, geçmışte benımsendığı bıçımıyle dının
ozunde varmıdır, yoksa o da yıne tanhsel ve kulturel ko-
şullann bır sorunu olarak dının kapsamına sokulmuş bır
husus mudur" (**) sorusunun boyle bır şûrada gunde-
me getınlmesının yen ve onemı yadsınabılır mP Yıne Prof
Dr Dağ'ın belırttığı gıbı "Özundebıreyselolan vahıyde-
neyımının, başkalannın doğrulayamayacağı öznelbırde-
neyımın( ) nesnel ve mutlak geçerlığınden" {***) soz
edılıp edılemeyeceğının ele alınması, dın konusunda
çağın getırdığı bırçok sorunun yanrtına ve çozumune kat-
kı sağlayacağı gozardı edılebılır mı? Buna bağlı olarak,
gaıbe (bılınmeyene) dayandırılan sezgılerle duzenlenen
1400 yıllık dunyasal yaşam kurallarının geçerlılığını sa-
vunmanm bır anlamı olamayacağını kaçamak yollarla de-
ğü, açık Sötfk bîr btçfrnde dıle getirmek için en uygun
yerın şûra olduğu açıkça bellı değıl mıdır'?
Kuşkusuz ele alınacak konuları çoğaltmak mumkun,
ama şımdı belırtılmesı gereken ıkı onemlı noktayı açık-
lamalıyız llkı, yukanda değındığımız konulann kısıtlan-
madan, çekınmeden tartışılması dıne herhangı bır do-
kunca (zarar) getınmez, tersıne dınsel yabancılaşmaya
engel olmaya, dının bulunması gereken yere çekılme-
sıne, "kendı özyenne "oturtulmasınaolanaksağlar. ikın-
cısıne gelınce, tartışılmaya açılması ıstenen konulan ılk
kez ele alacak Musluman ulke, Musluman toplum bız
olmayacağız Butun bunlar ve daha başkalan (orneğın:
Peygamberlık, yaratılış gıbı konular) en ınce aynntılan-
na vanncaya dek ele alınarak adeta Islarn dınının ma-
sayayatınlıp ıncelenmesı, bızden 1000 yıl hatta 1200 yıl
oncekı Musluman toplumlarca gerçekteştınlmıştır Bu Mus-
luman toplumlar dının dunyasal alanı duzenleyen yap-
tırımlannı değıl, ozellıkle dınsel alanı bıçımlendıren (itı-
kat, ıbadat) kurallarını bır bır ele almışlar, bunlan akıl suz-
gecınden geçırerek dını sağlam bır yere oturtmaya ça-
lışmışlardır
Bu olgu yalnızca topluma ya da yalnız duşunuıiere oz-
gu olarak kalmamış, donemın Abbası Devletı'nce de be-
nımsenmıştı Örneğın, Islamıyetı akıl yoluyla ele alıp,
akılla uyum sağlamayan kımı yonlennı yadsıyan dını bır
akım olan "Mutezıle"yı devletın resmı dın goruşu olarak
kabul eden Halıfe Memun (786-833), yırmı yıllık salta-
natı suresınde, halkın, Muslumanlığı bu anlayış çerçe-
vesınde algılamasını sağlamıştı Halıfe Memun'un yö-
netımınde Abbası Devletı en parlak donemını yaşamış,
onun Bağdat'ta kurduğu ve "Beytul Hıkme" adını ver-
dığı okulda yapılan antık çağa art bılım ve felsefe çevı-
nlen gerek Islam uygarlığının, gerekse yuzyıllar sonra ye-
şerecek Batı uygarlığının temelını hazırlamıştı
Şûralarda, bılındığı gıbı, şûranın konusu tum boyut-
lanyla ele alınması ıçın masaya yatınlır, umalım kı gele-
cekte yapılacak dın şûrasında da aynı yontem kullanıl-
sın
1
* Cumhunyet, 28 Kasım 1998
** Cumhunyet, 22 Aralık 1993
***Agy
BULMACA SEDAT YAŞAİAN
SOLDA.NSAĞA:
1/ Evcıl bır hay-
\-arun soyağacı V
Gemıde yelkenle-
nn açılması Bır
çoğulekı 3/Tûr- 3
kıye'nınplakaışa-
retı Nışanyuzu-
ğu 4/ Cezayır'de
doğan ve Arap
muzıgıyle rock, 6
punk, reggae'nın j
kanşınuolanmu-
zık turü Hücre 8
\apısındabulunan Q
\e proteınlenn
oluşturulmasında onemlı
rol o>iıayan asıt grubunun
kısa yazılışı 5/ Afyon'un
bır ılçesı 6/ Sancağı, vel- 2
kenı ya da serenı dırekten 3
aşağıalma 7/Bırcetveltu-
ru Tanntanımaz "— Pa-
cıno" ABD'lısınemaoyun-
cusu 8/ İçinde anason. sa-
kız gıbı kokulu maddeler
l k K
1 2 3 4
g
olmayan uzum rakısı Ku-
mar oynatanın kazançtan "
aldığı pay 9/ SabırsızlıkJa "
beklenen ve özlenen tannsal kışı "Sana kâfir dedıler — bıle-
dım Hakka bıle' (Faruk Nafız Çamhbel)
\ UKARIDAN AŞAĞIVA: 1/ ABD yapımı bır fîize 2/ Bın Er-
zurumlu dığen Ercişli lakabıyla anılan ıkı halk ozanımızın or-
tak adı Buyuk erkekkardeş 3/Bırnota Bırpeygamber Bır
gorevın yurutulebılmesı ıçın merkez olarak seçılen yer 4/ "lr-
landa Cıimhunyet Ordusu" Yeryüzü parçası 5/tçınde doğal
kurşun bulunan sulffir 6/ "Nurı —" Ressamımi2 II Gumüş-
balığının kuçuğû Şöhret 8/Valıde Kars'ındoğusundakjûn-
lueskıçağkentı 9/Gemınınrûzgâralanyanı Kostumlerdekul-
lanılan kuçuk puskullü susler