Katalog

1 1 ARALIK1998 CUMA • • * • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 19 GUNCELcÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafi 1. Sayfada ğım" söy\ed\. 1970'lerde Kuzey Avrupa ülkelerindeki uygulama- lan gördükten sonra, zamanın güçlü siyasetçisi Ece- vrt, Türkiye'de de azınlık hükümetlerinin var olması- nı hararetle savundu. O günlerden bu yana Ecevit'in azınlık hükümetle- rirve bakışı hiç değişmedı. Bugün partilerin bir araya gelmelerindeki olanak- sızlık, "üstlendiği bir görevi sonuna kadar yapma" tutkusuyla çaba gösteren Ecevit'i tek başına azınlık hükümeti kurmaya itiyor. "Geniş tabanlı azınlık hükümeti" arıyor. Parlamentoda ne ölçüde destek bulacak? Ayn bir soru, ayrı bir sorun. Ama, parlamento dışı destek tamam! 1970'lerin ikinci yansında Ecevit hükümetini iktidardan uzaklaş- tırmak için gazetetere tam sayfa veren TÜSlAD'ın o zamanda faal üyelerinden Rahmi Koç, DSP liderini övmekte partısinden de öteye önde gidiyor. Koç, Ecevit'i deneyimlı, bilgıli ve görgülü bir siya- set adamı olarak gördüğünü söyledikten sonra "Eko- nomik kararlann böylece bir elden çıkması olasılığı- nı" ön plana getirerek belki de asıl amacını dışa vur- muş oluyor. Ecevit'in azınlık hükümeti formülünün yaşama ge- çebilmesi için Rahmı Koç ve kimı ışadamlanmız han- gı partinin başkanını etkileyebilir acaba? Tabloya ba- kalım: FP'yi mi? Söz konusu değil. DYP'yi mi? Olanak- sız. CHP'yi mi? Zayıf olasıhk. Geriye kala kala Mesut Yılmaz kalıyor. "Müstafi" Başbakan'la Koç arasındaki muhabbet o denli derin ki, artık gazetelerde birinci haber oluyor. Azınlık hü- kümetine Koç'lar desteği tamam! Zaten son iki yıla yakındır kaderde ve kıvançta el- birliği yapan ANAP'la DSP'nın azınlık hükümeti fik- rinde de aynı görüşü paylaşmalan doğal değil mi? Mesut Yılmaz ve kurmaylan Ecevit'e destek ver- meyi istiyoıiar, ama bu formülün "gerçekleşmesiniza- yıf bir olasıhk gördüklenni" ifade etmekten de geri durmuyorlar. DYP'den de Ecevit'i bütün partilerle uzlaşırsa sa- dece "moral destekle" kollayacağına değinen ha- berler geliyor. Geriye CHP kalıyor. Sol bir parti. Gönül istiyor ki, Ecevit'e dıştan destek versin. Baykal'ın, Ecevit'in önerisini duyduğu anda hükü- met işinin -tabiı Ecevit'le Yılmaz'ı amaçlayarak- "su- landınldığını" yakın çevresine söylediği yayılıyor. Tabiı, bu noktada sol bir partıye iktıdar olanağı düş- tüğü zaman öteki sol partinin destek vermesini do- ğal sayan mantık gündeme gıriyor. Olurlar-olmazlar CHP'de genel başkana yakın çevre Ecevit'in giri- şimine sıcak bakmıyor. Sayıları fazla olmadığı bilinen kimi seslerin Baykal'ın saptayacağı siyasete muha- lefet etmeleri, elbette olası. Ama genel kanı Baykal'ın bir azınlık hükümetine bütün partilerin destek vermesıne değil; tersine, bü- tün partilenn lider olmayan bir mılletvekılınin çevre- sinde hükümet olmalanna hâlâ sıcak baktığı söyleni- yor. Siyaset kulislerindeki bir söylenti, Baykal'ın bu is- temine Çankaya'nın olumlu bakmadığına işaret edi- yor. Soylentiye göre, Hilonet Çetin'in başbakanhğın- dan söz edenlere Cumhurbaşkanı "Meclis'te 5. sıra- da olan partiye bu görev verilir mi" diye bir soruyla yanıt veriyor. Bu ifadeyi ola ki, Meclis'teki 4. parti olan DSP'ye görevi vermesinden sonraki eleştirilerı dikkate aldığı veya bu eleştirileri alaya aldığı için söylüyor. Azınlık hükümetini yaşama geçiremezse; kuşku yok, Ecevit görevini yapmanın huzuru ile konuşacak. Destek vermeyen partılen elbette eleştirecek, ama Baykal'ı ve CHP'yi -çoğu kesimin haklı bulacağı- bir gerekçe ile hırpalayacak. CHP' nin "solun iktidar olma ve birtikte hareket et- me olasılığını" ortadan kaldırdığını hemen her vesile ile her yerde söyleyecek! Azınlık hükümetini ortaya atarken; bütün partiler- den çok, CHP'yi sınavdan geçimneyi öngörmüş ola- bilir. Neden böyle düşünmüş olmasın? Siyaset bu: "Dün dündür, bugünse bugün". Bu deyiş sadece Demirel için söz konusu değil ki... Sanayiciye ıı> an• Baştarafi 1. Sayfada mıştı." Türkiye'nin bu sorunu, meşru zeminlerde kalarak meşru yollardan giderek aştığına işaret e- den Demirel, "Birtakını künsekr onun üstüne gölge düşürdüler ama netice itibarryla, Türİdye bunu bir azınlık hükümeth le, dışandan des- tekle aşabildi Yanüş olan şey dışa- ndan destekti. Çünkü dışandan destek, sağfaun bir destek değfldir" diye konuştu. Türkiye'nin karşıla- şabileceği mali sıkıntılann tümünü aşacak güce sahip oldugunu da ifa- de eden Cumhurbaşkanı Demirel, sanayicilerden dimdik ayakta dur- malannı ve bu sorunlara hak etti- ğinden daha fazla ağırlık verme- melerini istedi. Demirel, şöyle de- AK'de Öcalan tartışıldı Haber Merkezi - Avrupa Konseyi (AK) Delegeler Komitesi, îtalya'nm başvu- rusu üzenne Strasbourg'da PKK lideri Abduüah Oca- lan'ın yargılanması konusu- nu görüştü. Italya'nın AK nezdindeki büyükelçısi An- tonio Puruni AK'nin, yar- gının üçüncü bir ülkeye transferi ile ilgili 1972 söz- leşmesini gündeme getirdi. Puruni, bu sözleşme uyann- ca Öcalan'ın birbaşka Avru- pa ülkesınde yargılanması- na yönelik sunduğu karar ta- sansında Avrupa Konse- yi'nin desteğini istedi. Toplantıda Almanya, Ital- ya'ya destek verirken Türki- ye'nin AK nezdindeki büyü- kelçisi Alev Kıbç, 1977 yı- lındaki terörle mücadele sözleşmesiru anımsattı. Kıhç, Öcalan'ın başka bir Avrupa ülkesine gönderil- mesine kesin olarak karşı çı- karak Türkiye'ye iade edil- mesinin gerektiğini söyledi. Almanya Adalet Bakanı Herta Daeubler-Gmelin, Stern dergisine verdiği de- meçte, Öcalan'ın Alman- ya'da yargılanmasınm ikinci derecede bir çözüm olacağı- nı söyledi. Daeubler-Gme- lin, "Yargdamamn uluslara- ras veya bir AvTupa mahke- mesmdeyaptlmasıdahaakıl- a olur" dedi. BM tnsan Haklan Yüksek Komiseri Mary Robinson, Öcalan konusunda ilgili hü- kümetlere siyasi görüş bil- dirme durumunda olmadığı- nı, sorunun sadece insan haklannı ilgilendiren kıs- mıyla ılgilendiğini söyledi. Bu arada Rusya'da aşın sağcı VTadiınir Jirinovs- Id'nin liderliğindeki Rusya Liberal Demokrat Partisi, Öcalan'ın Italya'ya gitme- den önce Rusya'ya davet edildiğini doğruladı. vam etti: "Kendi kendimize bir pa- nik yaratmayalım. Başımızı kuma mı sokalım? Hayırefendim. Ben di- yortım ki ne kadar ağırük gereki- yorsa o kadar verin. Elbirliğiyle bunlara care bulalım. Ne düşiin- düklerinizi ülke yönetimine söyle- mekten. hiçbir zaman geri kalma- yın. Gelin söyleyin, gelin Ankara'da oturun karargâh kurun." Türkiye'de 38 işleyen, 91 inşa halinde sanayi bölgesı bulunduğu.- nu anlatan Demirel, bugünkü or- tamda devletin sanayinin içinden çıkanlmaya çalışıldığını, sanayinin Türk müteşebbisine mal edilmesi gerektiğini kaydetti. Demirel, "Be- nim bütün kaygun, üç darboğaz mevdana gelmesin" derken bunla- n elektrik, ulaşım ve iletişim dar- boğazlan olarak özetledi. Cumhur- başkanı, bunlararasında iletişimin önemini vurgularken insanlann ko- nuşabilmesinin, gelişme, sanayi- leşme ve rekabetin şartı oldugunu belırtti. Sanayiciler şikâyetçi İSO Yönetım Kurulu Başkaru Hüsamettin Kavi, imalat sanayii ve Küçük ve Orta Ölçekli Işletme- ler'in maddi sıkıntı içinde oldugu- nu belirterek faiz oranlannın yüz- de 150Tere tırmanmasını eleştirdi. Kavı, "70 bankanın kunılmasına bizmi izin verdik? Bankalan denet- lemeyin, başı sıkışan 64. madde ile liınana sığınarak teşvik edilsin mi dedik? Bütçe açığınız için borçla- nın, dilediğmiz kadar harcayın, pa- ra basın, olmazsa gelin bizden iste- diğiniz kadar vergi alın biz mi de- dik" diyerek hükümeti eleştirdi. Kavi, peşin vergi başta olmak üze- re Vergi Yasası'nda yeni düzenle- melerin yapılmasını istedi. ISO Meclis Başkanı Ömer Dinç- kök de mali sektör ve sanayinin ay- n konular oldugunu belirterek "Ekonomik performansı yatuımın ve üretimin doğurduğunu unutma- mahyTZ. Sonınlan küçümser veya göz ardı eder tutumdan vazgeçme- liyiz. Sanayici olarak işlerimizi kriz şartlannda vönetiyorsak, hükümet de bu yoMa yardımcı oünabdır" di- ye konuştu. Demirel İSO ödülleriııi verdi Cumhurbaşkanı Sükyman DemireL, Jstanbul Sanayi Odası'nın belirtediği Basanlı thracatçı Sana>ıci ve Yüksek Düzejde Vergi Ödeven' üyelerine ödül verdL 1-7 trilyon arası vergi ödeyerek ödüle layık görülen 14 kuruluş şöyle sıralandı: Mercedes-Benz Türk AŞ., Ford Otomotiv, Oyak- Renault OtomobU, Uzel Makine, Brisa, Aksa, Netaş, Arçelik, AkrateL Goodyear, Akçansa, Hürriyet Gazetecflik, Anadolu-Isuzu, Delphi Packard Elektrik SistemlerL (Fotoğraflar: HATİCE TUNCER) Tayyip Erdoğan içîn müfettiş istendi MEHMET DEMİRKAYA Istanbul Valiliği, aldığı ce- zanın kesinleşmesi üzeri- ne Danıştay tarafından gö- revden düşürülen istan- bul Büyükşehir Belediye- si'nin eski başkanı Recep Tayyip Erdoğan hakkında, sadece 1998 yılına ait 21 ay- n dosyadakı yolsuzluk iddi- alannın soruşturulmasi için Içişleri Bakanlığı'ndan mü- fettiş istedi. Soruşturulan iddialar ara- stnda, beledıyeye ait bir arsa- nın değerinin çok altında Kombassan Holding'e satıl- ması, Istanbul Büyükşehir Belediyesı'nin Kanal 7'ye verdiği reklamlar, belediye ve belediyeye ait şiıketlerin irticai faaliyetlere destek ol- ması yer alıyor. Istanbul Va- lisi Erol Çalor. şikâyetler üzerine Içişleri Bakanlığı Berin Nadî'ye Sîmavî Ödiilii • Baştarafi 1. Sayfada Fen Bilimleri: Prof.Dr. Abdullah Verçin "Wely-Wigner-Groenewold- Movtal Kuantumlama Yönteminin Metaplektik Kovanansı ve Bu Simet- rinin Ötesi", Doç. Dr. Ekmel Özbav "Mikrodalga ile Kızılötesi Frekans Arahğmda Katmanlı Fotonik Kristal- ler" adlı eserlenyle, Saglık Bilimleri: Doç. Dr. Cezmi A. Akdiş "Spesifık tmmunoterapinin Et- IdMekanizmalanve İnterlökün-10'un Rolü", Prof. Dr. Oguz Kerim Başkurt "Aktive Potimorfonüklear Loksitferin Eritroat AgregabOitesiııe Etkikri" ad- lı makalelenyle, Görsel Sanadar: Gürbüz Doğan Ek- şıoğlu "Vakko Ankara Sanat Gakrisi Sergjsi" ile, Edebiyat Nezihe Meriç, "Yandmna" adlı eseriyle, Spor Halterci Şule Şahbaz "Avrupa Gençler Şamprvonu, Dünya ve Avrnpa Rekort- meni" olması, Okçu Deniz Günay "Av- rupa Salon Okçumk Şampiyonu, Dün- ya L nh^rsiteler Arası Okçuluk Şampi- yonu" olması nedeniyle, Radyo Sibel Nart "Cumhuriyetimiz 75 Yaşında". Bülent Aksoy ve Ersu Pekin "Saz ve Söz" adlı programlarla, Televizyon: Hulki Cevizoğhı "Ceviz Kabuğu". Fa- tih Attayh ve Ruhi Karadağ "Gölge Oyunu" adlı programlarla, Sosyal Bi- Hmler Prof. Dr. Bülent Tanör "Türld- ye'de Kongre tktidarlan (1918-1920)" adlı eseriyle ödül kazandılar. Ödüller, 14 Aralık Pazartesi günü Istanbul Atatürk Kültür Merkezi'nde düzenlenecek törenle sahiplerine veri- lecek. müfettişlerince incelenen ve yargıya intikal eden Istanbul Büyükşehir Belediyesı'nin uygulamalannın bir dökü- müoü çıkarttı. Istanbul Vali- liği'nden alınan bılgıye göre, Arahk 1997'den Aralık 1998'e kadar geçen bir yıl içinde Erdoğan hakkında or- taya atılan 21 ıddia için Içiş- leri Bakanlığı'ndan müfettiş istendi. Soruşturulması istenen iki dosyadan bin CHP Istanbul Mılletvekili MehmetSevigen ve CHP Şişli llçe Başkanı Dursun Çalü'ntn, Kombas- san'a değerinin çok altında arsa satılmasıyla ilgili şikâ- yetini oluşturuyor. Diğer dosya ise CHP'li tstanbul II Genel Meclisi üyesi Hikmet Bural Çarboğa'nın, IS- TAC'la ilgili çöp ihalesınde- ki yasaya aykın ışleme iliş- kin şıkâyetmi kapsıyor. Ince- lenmesi için müfettiş istenen diğer 19 şikâyet ise 1998 yı- lına ait. Bunlann arasında çe- şitli gazetelerde haber olarak yer alan iddialar da var. Di- ğer iddialar ise şöyle sıralan- dı: İstanbul Üniversitesi'nin mülkiyetınde bulunan arsa- nın, üzerine izinsiz bir şekil- de Büyükşehir Belediyesi ta- rafından otopark yapılmak üzere ihaleye çıkanlması ve bu amaçla yapılan hafriyat çalışması. Istanbul 1 Numaralı Kül- tür ve Tabiat Varhklannı Ko- ruma Kurulu'nun, Beyoğlu ılçesi sınırlan ıçerisinde bu- lunan Aya Nikola Rum Orto- doks Ayazma Kilisesı'nin yı- kılmasıyla ilgili tstanbul Bü- yükşehir Belediyesi yetkili- leri hakkındaki şikâyet. Uğur Mumcu Mahalle- si'nde 2 adet 11 katlı binanın, îstanbul Büyükşehir Beledi- yesi Mesken ve Gecekondu Müdürlügü'nce kaçak olarak yapılmasıyla ilgili Kürsat Tosun'un şikâyeti. Büyükşe- hir Belediyesi tarafından çe- şitli vakıflarkurularak, tstan- bul'un hertarafindan gehrel- de edilerek irticanın güçlen- mesı için calışıldığıyla ilgili Kemafettin Candan'ın şikâ- yeti. Imarmevzuatına aykın bir şekilde birleştirme şartı kal- dınlıp Devlet thale Yasası'na aykın olarak rekabet şartlan- na uyulmadan bir arazınin Hamidıye Vakfi'na ihale edılmesiyle ilgili AR- GE'nin raporu. Sanyer Emirgân Parkı içinde yer alan Beyaz Köşk, Beşiktaş Yıldız Parkı'ndaki Malta Ca- dır Köşkü'nde yapılan yeni- leme işlemlerinin Kültür ve Tabiat Varlıklannı Koruma Kurulu'ndan izin ahnmadan yapılmasıyla ilgili Istanbul 1] Kültür Müdürlüğü'nün şikâ- yeti. Belediye ve belediyeye ait şırketler hakkında irticai fa- aliyetlere destek olduğu yo- lundaki Mehmet Kurt'un şi- kâyeti. Belediye başkanı ve baâ daire başkanlannın yol- suzluk ve gayri resmi işler yaptıklanyla ilgili tsa Ma- cit'in Kkuası. Istanbul Bü-- .- yükşehir Belediye Başkanlı- ğı'nın, kardeş şehir ilişkisi ile ilgili yaptığı protokollerin bazılannda Dışışleri Bakan- lığı ile Kültür Bakanlığı'nın ızninin alınmaması, beledi- ye bütçesinden eğitim ve öğ- retim gideri adı altında 28- 29 bin öğrenciye mevzuata aykın olarak yardım yapıl- masıyla ilgili duyumlar hak- kında şikâyet. ÎETT yöneti- minin, 130 adet otobüs alın- masıyla ilgili ihalenin paha- lı olarak Mercedes fırmasına verihnesi ve bu firmaya faz- ladan ödenen paralann Al- manya'daki Milli Gençlik Vakfi'na aktanlmasıyla ilgi- li M. Kemal Yurtsan'ın şi- kâyeti. G U N D E M MUSTAFA BALBAY H Baştarafi 1. Sayfada "Krizin ortaya çıkma olasılığı konusunda dûşünce belirtileri başladığı hissedildiğinde ilk gözden çıkan- lacak." Çalışma banşının böylesi düşman başına! TÜSlAD'ın Yüksek Istışare Konseyi (YİK) toplantı- sı dün Ankara'da yapıldı. TÜSlAD'ın yüksekten ba- kışı pek iç açıcı değildi. Yüksekten bir de konsey ola- rak bakınca durum daha da kanmaşık görünüyor. Iş âlemi bir an önce hükümet istiyor. 1970'lerde ilanla Ecevit'i düşüren TÜSİAD, şimdi Ecevit'in hü- kümet kurması gerektiğini ilan ediyor! TÜSlAD'ın çizdiği tablonun özeti şu: "1999 daha kötü olabiiir." Hükümet de aynı kanıda. özellikle ilk üç ay için olumlu bir şey söyleyen yok. Ekonomideki 'kış bakı- şı' durum şu: - Döviz rezervi psikolojik sınır haline gelen 20 mil- yar dolann altında seyrediyor. Bu sınır sinir bozucu. Akla hemen, "Yine 70 sente muhtaç olunacak gün- ler mi geliyor" sorusunu getiriyor. - Ortada bütçe olmadığı için açığı konusunda da fazJa görüş belirten yok. En az geçen yılki kadar açık olacağı dikkati çekiyor. Belki de denk bütçe olarak bunu kastediyorlardı! - Enflasyon rakamlanndaenflasyon yaşanıyor. Her kesimin bir enflasyonu var. Herkes işine gelen raka- mı kullanryor. Görece olarak düşük çıkan yillık enflas- yon hükümetin işine geliyor. Toptan eşya fiyatlanyla tüketici fiyatlan arasındaki açıklık, rakamlara inan- mayı güçleştiriyor. - Iç-dış borç denklemine her ay yeni halkalar ekle- niyor. Bakanlar Kurulu'ndan acaba "halka" dönük ne çıkar, sorusuna yanıt aranıri<en, bankalara ödün ha- nesine bir "halka" daha eklenecek gibi görünüyor. Bugün yapılacak Bakanlar Kurulu toplanttsında eko- nomi masaya yatınlacak. Masadan kalkabilirse pa- zartesi alınacak önlemler netteşecek. - Pek çok alandaki "dış mıhrak" bu kez ekonomi- de! Rusya ve Asya krizlerini Türkiye ucuz mu atlattı, attatamadı mı, sorularına yanıt aranırken bu krizlerin dalga dalga yayılma korkusu, önce çalışanı vuruyor. Ekonomi krize girdikten sonra... Ekonomideki rakamlann görünümü, yorumu, alına- cak önlemlerin içeriği, biçimi konusunda görüş orta- ya koymak uzmanlann işi. Ancak bu önlemlerin de- vamında özverinin toplumda nasıl paylaştnlacağı ko- nusu herkesi ilgilendiriyor. Yazının başında vurguladığımız görünümün bir kez daha yaşanmasından endışe ediyoruz. Fedakârlık sözcüğü yeniden gündemde. Işin "feda "sı işçiye, "kâriık" kısmı işverene mi düşecek? Bu soruyu sormakta bizi haklı kılan ipuçlan var. Tekstil, demir-çelik, otomotiv ve inşaat sektörün- de tehlike çanlannın çaldığı rakamlarta ortaya konu- yor. Bunu kendileri çözsün, bize ne, demek olanak- sız. Bu haksızlık olur. Ancak kriz işaretini alır almaz işçiyi kapının önüne koymak da aynı ölçüde haksız- lık. EkJe ciddi veriler yok. Başta tekstil olmak üzere bir milyona yakın kişinin işşiz kaldığı belirtiliyor. Işveren, "orîak çözüm" aramadan bu yola başvurursa, çalı- şanlara "kendinisavunma" hakkı doğar! Sendika temsılcileri şimdilik, "Ortak yol bulahm. Buluşalım. Çözüm arayalım" yaklaşımında. Ama, iş- ten atmalar sücerse, sendikalann daha ileri adımlar atması gerekir. Atmazsa, işçi onlann önüne geçabi- lir. DİSK Genel Başkanı Rıdvan Budak, Türk-lş Ge- nel Başkanı Bayram Meral, eminiz ki, nasıl bir hü- kümet kurulmasına yorduklan kafa kadar, nasıl bir çalışma banşı sorusuna da çözüm arıyoriardır. Anayasal olarak mevcut bulunan hükümet ise geliş- meleri seyrediyor. Bakantar Kurulu'nun tutumu, 70. dakikada gol yedikten sonra maçı bırakan takımı anımsatıyor. Dileriz bugünkü toplantılanndan ka- muoyunu göreceli olarak da olsa rahatlatıcı bazı sonuçlar çıkar. Yoksa şu adt takmak zorunda kala- cağız: Aval Aval Bakanlar Kurulu... Dikkati çeken bir durum daha var. Hükümet dahil hemen her kesimde ekonominin krize neden girdiği konusunda çok görüş var. Ama çözüm deyince net bir görüş çıkmıyor. "Ekonomi krize girdikten sonra y- ol gösteren çok olur" bile diyemiyoruz. Görünüm şu: "Ekonomi krize girdikten sonra, nedenini söyleyen . çok olur!" Donarak yaşamlannı yitirdiler Istanbul Haber Servisi - Balkanlar'dan ge- len ve öncekı gün Istanbul'u etkisı altına alan kar yağışıyla birlikte hava sıcakhğmın da düşmesi sonucu 3 kişi donarak öldü, bir kişi de son anda kurtanldı. Edirne'de evsiz oldu- ğu belirlenen Talat Çakıroğlu, pazaryerinde soğuktan donarak ölmüş buhmdu. Zongul- dak'ın DevTek ılçesinde de Ünal Çakmakh adlı bir kışı donarak öldü. Kadıköy Altbos- tancı'da bir parktakı bankın üzerinde uyuyan MehmetÖztürk (40), sabah saatlerinde don- muş olarak bulundu. Sokaklarda yaşadığı öğ- renılen Oztürk, SSK Göztepe Hastanesi mor- guna kaldınldı. Beşiktaş Muradiye Mahal- lesı'ndeki parka giden polis ekipleri, bankın üzerinde uyuyan ve donmak üzere olan 24- 25 yaşlannda bir kışiyle karşılaştı. Ozerinden kimlik çıkmayan bu kişi, olay yerine çağn- lan ambulansla Şişli Etfal Hastanesi'ne kal- dınldı. tstanbul trafiğini altüst eden yağışm sulu kar şeklinde hafta sonuna kadar devam etmesi beklenıyor. Ankara'da da okullar kar yağışı ve buzlanma nedeniyle valilikçe bugün tatil edildi. Başkentte kar yağışının bugün gece yansına kadar süreceğı belirtildi. Bur- sa Valiliği, elverişsiz hava koşullan nedeniy- le ilk veorta dereceli okullarda bugün de eği- time ara verildiğini açıkladı. rv Akılh kutusu. ZİHİN AÇAR, BASARIYI HIZLANDIRIR.