Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
11 ARALIK 1998 CUMA CUMHURİYET SAYFA
KULTUR 15
Sinemaseverlerin ilgi göstermediği 1. Uluslararası Sinema-Tarih Buluşması'ndan notlar:
G'enelde
gerçekçiliği ilke
edinmiş Lumiere
Kardeşler ve
düşgücüyle
kurmacaya dayanan
Melies kanallanndan
akan sinemada,
seyirciyi düş evrenine
yollayan
eğlenceliklerden
geçilmeyen
kurmacanın alternatifi
olagelmiştir belgesel
sinema.
Siııeıııa ldfltürüyle tarihsel büinç
Bu haftayı, daha doğrusu son 6 günü,
işi gücü bırakıp duyargalanmızı piyasa-
ya kapayarak emrivaki bır jûri üyeliği
görevini üstlendiğimiz 1. Uluslararası Si-
nema ve Tarih Buluşması'nda geçirdik,
mecburen. TÜRSAK'la Tarih Vakfi'nın
ışbirliğiyle gerçekleştinlerek 4 Aralık'ta
başlayıp dün sona eren 1. Uluslararası
Sinema-Tarih Buluşması, son yıllarda sa-
yılan katlanarak çoğalan alışılmış fılm fes-
tivalleri yelpazemize zengin içeriği ve
programıyla farklı renkler katacak cins-
ten, bir haftaya yayılmış da olsa, hakiki
bir Sinematek misyonunu yerine getiren,
meraklısı için taze, değişik ve önemli bir
film festivaliydi kuşkusuz.
llk kez düzenlenmenin getirdiği kimi
organizasyon, projeksiyon, altyazı vb. gi-
bi aksilikleri-kusurlan biryana, Ulusal ve
Uluslararası yanşmalann başı çektiği.
Aydınlanmanın Sineması, Doğumunun
100. Yılında Eisenstein, Ustalara Saygı.
vb. başlıkh yan bölümlerden bütünlenen
bu sinema-tarih buluşması, festıval prog-
rammı elıne alanın kesinlikle iştahını ka-
bartacak türden birtakım eski ve yeni kla-
sikleri, paylaşılacak nice güzellikler ba-
nndıran başyapıtlan, her zaman yakala-
namayacakcinsten, farklı fılmleri sundu
sessiz sedasızca ve~bir hafra~süresince.
Eisenstein*dan 'Umut'a-.
Ancak 1. Uluslararası Sinema-Tarih
Buluşmasf nın seyirciden hak ettiği ilgi-
yi gördüğunü söyleyebilmek cok zor. Yıl-
lann ötesinden çıkagelen ölümsüz Ei-
senstein klasiklerini, ikı çağdaş ustanın,
Alman Mfchael Verhoeven'le yıllar önce
'La Vela lncantata-Büyülü Perde'siyle
belleğimize kazınmış Italyan Gianfran-
co Mingazzi'nın üçer filmini, Andre Mal-
rara'nun İspanya iç savaşında çektiği,
unutulmaz ilk ve son filmi 'L'Espoir-
Umut'u, insan haklanna ya da Yugoslav-
ya'nın parçalanmasından sonra Bosna'da
yaşanan çağdaş trajedilere ilışkin kimi
fılmleri, Goran Paskaljevic imzalı, Bel-
grad'dan ınsan manzaralan sunan trajiko-
mik 'Bure Baruta-Banıt FıçısTnı. aydın-
lanmanın sınemasını ömekleyen Giuliano
Montakio'nun 'GiordanoBruno'su, Ari-
ane Mnouchkine'ın '1789'u, Yusuf Şa-
hin'm son eseri 'Kader'i, Fransız Robert
Enrico'nun iki buçuk saatlik 'Yıllar' ıki-
lemesini (Les Annees Lumiere-Aydın-
lanma Yıllan ve Les Annees Terribles-
Dehşet Yıllan'nı), 30 yıl sonra sinema-
da 68 bağlamında göstenlen, Godard'ın
Maoculuğa dümen kırdığı döneminin
ürünü 'La Chinoise-ÇinK Kız'ı. Alain Tan-
ner'ın'Jonas qui aura 25 ans en l'an 2000-
2000 yıhnda 25'ine basacak olan Jonas'ı.
günümüzûnyapımcı-dağıtımcısı, eski sı-
kı solcu Marin Karmitz'ın yönetmenli-
ğinden kalma '7 Jours Ailleurs-Başka
Yerde 7 Gün'ü. Romain Goupil'm 'Mo-
urir a Trente Ans-30 Yaşında Ölmek'i ya
da Chris Marker'ın Simone Signoret,
Yves Montand, Jorge Semprun, Franço-
is Ferier'nın sesleriyle iktidan ele geçir-
me mücadelelerini anlattığı, devrim üs-
tüne bir meditasyon niteliğindeki 4 saat-
lik 'Le Fond de l'air est Rouge-Göğün
Ardı Kınnıa'sı gibı ilgisiz kalınamaya-
cakbelgesellerresmen es geçildi sinema-
severlerce özetle.
Uzun ve zengin bir tarih geçmişine sa-
hip olmamıza karşın tarih bilincinin ye-
terince geliştiği pek söylenemeyecek ül-
kemizde Cumhuriyetimizin 75. yıldönü-
mü kutlamalanna tarihle sinemayı bu-
luşturan bu festivalle katılan TÜRSAK,
zaman içinde serpilip büyüyerek gele-
Belgesel yanşmasında StYAD'ın ödülünü. devrimci fotoğrafçı Tına Modotti'nin hayatını anlatan 'Yaşasın Tina!' kazandı.
nekselleşmesini umduğumuz ve dıledi-
ğimiz, kuşkusuz tarihsel bilinci geliştıre-
cek ve sinema kültürünü yaygınlaştıracak
nitelikteki bu önemli etkinlıkten kesinlik-
le vazgeçmemeli bizce.
Festıvalde gösterilen, dünyanın dört
köşesinden seçılmiş, zamanı aşarak ülke-
lerinın tarihini ya da aydınlığa kavuşma-
mış kimi dönemlerinı sorgulayıp dıdik-
leyen, yaklaşık 130 kadar kurmaca ya da
belgesel fılm, seyirciye birtakım yeni bil-
giler aktanrken genellikle bildığimızi
zannettığimiz bazı karanlık olaylan da
farklı açılardan görmemızi sağladı son 6
gün süresince.
Uluslararası belgesel yanşması
Festıvalde SİYAD (Sinema Yazarlan
Derneği)jürisinde seyredip değerlendir-
dığimiz fılmler. yakın dönem dünya ta-
rihinin ilginç olaylanna, 20. yüzyıla dam-
gasını \ıırmuş ünlü liderlere, politika ve
sanat adamlanna ihşkin yapılmış belge-
sellerden oluşuyordu. Genelde yaşam-
daki birebir gerçekçiliği şiar edinmiş Lu-
miere Kardeşler ve düş gücüyle kurma-
ca hikâyeler anlarmaya dayanan Melies
kanallanndan akan sinemada, seyirciyi bir-
iki saatlik bir düş evrenine postalayan ve
çoğu kez eğlencelik düzeyinden öteye
geçemeyen öykülü (kurmaca) sinemanın
öteden beri vazgeçilmez bir alternatifi
olagelmiştir belgesel sinema. Gerçeğı,
kurmaca bır öykünün yörüngesinde de-
ğil, gerçekliğinin kendi dramatik gerili-
mi içinde aktararak seyircinin gerçek
dünyaya yeni bir gözle bakmasını sağlar
belgesel film.
Oykülü sınemadaki gibi, olaylar-kişi-
lerle kendini özdeşleştirmek yerine, bel-
geselin gerçekçi bir tarzda ele aldığı so-
runlar üstüne dile (görüntüye) getirdiği
bazı bılgi-yorum-değerlendirmeler bek-
ler seyirciyi. Sinemalanmızda ve tele-
vizyonlanmızda yıllardır hak ettiği yen
hiç bulamamış belgesel sinema. bizde
çoğu kez örtüştüğü Walt Disney tarzı.
hayvan-bitki dünyasına egilen doğa-çev-
re belgeselleriyle örtüşüp çakışmaktan
pek öteye geçememiştir. Festivalde bel-
gesel sinemanın en eskisi 1994 yapımı olan
son birkaç yıllılc, ilginç ürünlerinden se-
çilmiş, orta ve uzun metraj belgesellen
İcarşımıza getiren Uluslararası Belgesel
Film Yanşması'nda toplam 16 belgesel
izledik.
Nesnel ve ciddi bir aydın yaklaşımıy-
la gerçekleştirilmiş belgesellerdi bunlar.
Özellikle yakın tarihin önemli olaylannı
her yönüyle toparlayıp derleyerek Afien-
de, Tito, Statin, Enver Hoca ya da Fran-
kocularca katledilmiş Lorca vb. gibi, ün-
lü politik lıderleri ya da çok sevılen şair,
yazarlan anlatan, ARTE kanalının ciddi
yapımlannı anımsatan ve genellikle an-
tikomünist bir bakış açısına sahip bu bel-
gesellen izlemek, sinemanın yalnızca ti-
cari sinema demek olmadığmı duyumsat-
tı bize yine.
Belgesel film yanşmasında bizim ak-
hmızı, gönlümüzü, 'Que YTvaMericoî'yla
açıhşını yaptığımız festivalin son günle-
rine denk gelen 'Que Vıva Tîna.'-Yaşasın
Tina!' çeldı son anda. 1. Uluslararası Si-
nema-Tarih Buluşması'na katılarak ağır-
lanan yabancı konuklardan, Paris'te ya-
şayanitalyanSüvanoCastano'nun. 1896-
1942 arasında dolu dolu, saygın bir ömür
sürmüş, fotoğrafçı ve efsanevi güzel dev-
nmcı TinaModotti'nin gerçekten roman-
dan farksız hayatını anlattığı 'Que Vrva
Tina!' belgeseli, kenarda köşede unutul-
muş, ilginç bir kadın devrimci-sanatçı
kişiliğini karşımıza getıriyordu.
Tina Modotti: Güzel devrimci
Avusturya'da doğup halya'da büyü-
dükten sonra 1913 "te 17 yaşında Ameri-
ka'nın yolunu tutarak Kalifornıya'ya pos-
tu seren sosyalist babanın kızı Tina Mo-
dotti, sessiz sinema döneminde Holry-
vvood'da 3-4 fılmde başkadını oynar ama
rahat hayatı, ünü, zenginlığı iterek Di-
ego Rhera, Orozco, Siqueiros gibi komü-
nist ressamlann yakın çevresine gırece-
ği, 1920'lenn ihtilallerle, EmitianoZapa-
ta'larla fokur fokur kaynayan Meksika'sı-
na yollanır. Stalin'in Moskovası'ndan
tspanya iç savaşına kadar yaşadığımız
yüzyılın bütün kargaşalı dönemlerinde,
ön saflarda yer aldığı saygın bir ömür
sürmüş. gönüller fethetmiş, inançlanndan
taviz vermemiş bir efsaneydi.
Nice badireler atlatmış ve tekrar dön-
mek durumunda kaldığı Meksika'da, ara-
bada hareket halindeyken 45 yaşında kalp
krizine yenik düşmüş bu yürekli ve gü-
zel devrimcı-fotoğrafçıya ilişkin 'Yaşa-
sın Tinaî'yı görene dek yanşmadaki fa-
vorimız 'Saygonlu Bayan'la 'Salvador
Alknde'nin Son Sa\aşTydı.
Şılılı yönetmen Patricio Henrkjuez'in
Kanada-Fransa yapımı olarak kotardığı
'11 Septembre 1973i Le Dernier Combat
de Salvador ADende-SahadorAIkndeıun
SonSavaşı', şimdilerde Ingıltere'de başı
beladaki tabut kaçkını general Pinoc-
het'nin başkan Allende'ye karşı yaptığı
darbeyı, korumasız, silahsız, yalnız Al-
lende'nin uçaklarca bombalanan La Mo-
nade başkanlık sarayındaki umutsuzca
direnişinı ve daha fazla kan dökülmesi-
ni engellemek için başkanın sonunda in-
tihan yeğlenjesini, göz pınarlannı hare-
kete geçıren bir dokunaklılıkla ve çarpı-
cı görüntülerle aktanyordu.
Saygonlu bayan: Dr. Hoa
Tanınmış Fransız kadın belgeselci Jo-
celyn Saab'ın 'La Dame du Saigon-Say-
gonlu Bayan'ıysa, Ho Amca'nın yanında
katıldığı bağımsızhk mücadelesinm ar-
dından kuzeyle güneyi birleşen Viet-
nam'daki ilk hükümette sağlık bakanlığı
yaptıktan sonra iktidar ve politik kariye-
rinden vazgeçerek kendini kocasıyla bir-
likte ormanda açtığı bir çocuk hastane-
sine adayan, hem oğlunu yitirmiş acılı bir
anne hem de rejimin yanlışlannı fark
eden bır muhalif aydın olan doktor
Hoa'nın öyküsüydü. Hayatının sonbaha-
nnda hâlâ çevresine enerji yayan, ufak te-
fek ama erkekleri elinde oynatmış, akıl-
lı ve güzel ve mutlu bir Viernamlı kadı-
nın kanzmasına kapılmamak elde değil-
di 'Saygonlu Bayan'da. Madrid'deki genç-
lik yıllannda, ressam Salvador DaM'yle
aşın sıkı fıkılığınm öteki yakın arkadaşı
sinemacı Luis Bunuel'i kıskandırdığı, za-
man içinde faşızme karşı tspanyol dıre-
nişinin simgesine dönüşen, dönemin nam-
h Hollwoodjönlerinden Tyrone Pw»er'i
hatırlatan yakışıklılıktaki ünlü şair-oyun
yazan Lorca'nın ölümsüz yaşamını 47 da-
kikalık bir belgesele sığdıran 'Federico
Garcia Lorca'yı, eski filmlerin, soluk,
sepya görüntülerini kullanan, kimi tanık-
lıklara da başvuran MagaliNegroniyaz-
mış ve yönetmiş.
Henri Colomer'in 1997 Fransa-lsviç-
re yapımı 'La Montagne de la Verite-
Monte Verita'sıysa, festivalden aklımız-
da kalan bir başka önemli belgeseldi ka-
nımızca. 20. yüzyıl başlanndabüyük met-
ropollerden kaçıp doğaya sığınarak Mon-
te Verita-Gerçekler Dağı dedikleri bir
bölgeye yerleşen, belki de çiçek çocuk-
lan kuşağının ilk ömekleri diyebileceği-
miz, birtakım çevreci, anti militarist ve
aynksı kişilerin egzantrik hikâyelerini
yüzyıl başına özgü ütopyalarla harman-
layarak yansıtan bu belgeselin baş kah-
ramanı olan Grasser'in, 'Damian' roma-
nını yazarken Herman Hesse'ye de il-
ham verdiğini de 'Monte Verita'dan öğ-
rendik. Uluslararası belgeseljürisinin so-
nuçta ödülü 'Lorca'yla paylaştırdığı
'Cbe'nin Yoklaşlan: Bolivya'ya Dönüş' ise
bizce laf (görüntü) olsun torba (film) dol-
sun kabilinden, uyanıkca tezgâhlanmış,
tipik bir Che ticareti örneğiydi nostaljiy-
le kanşık. Fransız kameraman Jean-Luc
Coben'le montajcı Varietj' Moszynski'nin
yönettiği 'Les Compagnon du Che: Re-
tourenBoüvie-Che'nin Yoldaşlan: Boliv-
ya'ya Dönüş', Che'nin hâlâ sağ olan ve
Benıgno lakabıyla bilinen yakın arka-
daşlanndan Daniel Alarcon Ramirez'in.
Bolivya'da gezip dolaşarak kameraya an-
lattığı anılanndan bütünlenen ve aralara
grup ya da ikili, üçlü eski Che görüntü-
lerinin eklendiği bu film, Che sevgisini
sömüren. vasat bir belgesei.
Genelde antikomünist bir havanın yan-
sıdığı filmlerden geçilmeyen belgesel ya-
nşmada Türkiye'yi de '12 Eyiül Belgese-
li' temsil etti.
YENİ BAŞLAYANLAR... YENİ BAŞLAYANLAR... YENİ BAŞLAYANLAR... YENİ BAŞLAYANLAR... YENİ BAŞLAYANLAR...
Kraliçe Elizabeth
Yaşadığı yıllarda halkını sö-
mürmekten başka bır etkinligi
ve amacı olmayan Kraliçe
Mjıry'nin ölümünün ardından
tahta geçen Kraliçe Elizabeth,
yorgun ve öfkeli halk için umut
güneşi olmuştur. Henüz 3 yaşın-
dayken 8. Henry'nm gayrimeş-
ru çocuğu ilan edilen, 21 yaşın-
da} ken vatan haıni olmakla suç-
lanan ve 25 yaşında Kralıyet ta-
cıııı giyen Elizabeth, çocukluk
aşlj Lord Robert Dedley içinse
onı» el değmemiş tutkulan yaşa-
targüçtür.
Oysa kraliçenin baş danışma-
nı Sir VVHliam Cecil'e göre Eli-
zabeth bu topraklann kraliçesi-
dir ve aşka ayıracak zamanı ol-
mayan güçlü bir kadındır. Avru-
pa'nın en güçlü krallığını kuran
genç kraliçe komplolar, baskı-
lar, suikastlar ve duygusal çeliş-
kilerle dolu dünyasına meydan
okumasını sürdürür.
Dün sona eren I. Uluslararası
Sinema-Tarih Buluşması'nın da
açılış filmi olan 'Elizabeth' bu-
gün gösterime giriyor. Yönet-
menliğıru Shekhar Kapurun üst-
lendığı Kraliçe Elizabeth'te Ca-
te Blanchett, Geoffrey Rush.
Christopher Eccleston. Joseph
Fiennes, Sir Richard Attenboro-
ugh, Fann>r
Ardant \e Eric Can-
tona rol alıyorlar.
Tatlı Kaçamaklar
Lionel, kadınlan baştan çıkar-
madakı olağanüstü maharetin-
den dolayı çevresi tarafından ol-
dukça kjskanılmaktadır.
Bir gün yakın arkadaşı Alain,
ona bahse girmeyi teklif eder.
Buna göre, Lionel on gün için-
de genç ve güzel bır kadmı baş-
tan çıkaracak ve bir gece geçire-
ceği bu kadınla asla sevişmeye-
cektır.
Peşınden gidilecek av ise son
derece aklı başında bir kadın olan
Claire'dir. Lionel'e göre bubir şe-
yi değiştirmez; genç kadın geç de
oisa Kazanovanın çekıciliğine
kapılacaktır. Ancak beklenenin
aksine, koyun postunun altında
özgür cinselliğiyle bir 'femme
fatale' gizlidir ve Lionel de her-
kesin sandığı gibi karşı konulmaz
bir Kazanova değildir.
Baştan çıkarmamn ya da baş-
tan çıkarmayı oynamanın çatal-
lanan yollanndaki iki erkeğın
öyküsünde, erkek cinselliğinin
kadının özgür cinsel yaşamı ta-
rafından sabote edildiğine hü-
küm verilmiş bir dünyayı ironik
bir dille ele alan yönetmen Oli-
ver IVray, aynı zamanda 'çağ-
daş' erkeğin kışkırtıcı bir portre-
sini çızıyor 'Tath Kaçamalar'da.
Başrollerde Bruno Putzulu,
Vincent Elbaz ve Smadi Wolf-
man var.
Akbank Oda Orkestrası konseri
• Kültür Servisi-
Akbank Oda Orkestrası 16
Aralık'ta Sabancı
Center'da, 17 Aralık'ta
Marmara Üniversitesi'nde
konser verecek. Cem
Mansur'un yöneteceği
konserlere solist olarak
viyolonsel sanatçısı Selma
Gökçen katılacak.
Konserlerde Alfred
Schnittke'nin klasik
dönemin büyük ustalanna
göndermeler yaptığı
"Moz-Art a la Haydn" adlı yapıtı, Haydn'ın Do Major
Viyolonsel konçertosu, Mozart'ın 33. Senfoni ve
Edvard Grieg'in 'tki Ağıtsal Melodi'sı yorumlanacak.
Moskova Sanat Tiyatrosu'nun
100. yılı kuttanıyor
• Kültür Servisi - lstanbul Amatör Tiyatrolar Çevresi,
Moskova Sanat Tiyatrosu'nun 100. yılını çeşitli
etkınliklerle kutluyor. 19 Aralık'ta lstanbul
Üniversitesi Tıp Fakültesi'nin Çapa'daki Hulusi Behçet
Kitaplığı altındakı tiyatro salonunda 'Stanislavski,
Çehov ve Dramatik Tiyatro' başlıklı bir panel
gerçekleştirilecek. Panale konuşmacı olarak Cengiz
Gündoğdu, Mehmet Esatoğlu ve Bora Tanyel
katılacak. Panel sırasında Moskova Sanat
Tiyatrosu'nun sergılediğı oyun bölümlennden
görüntüler sahnede yer alırken, Tiyatro Simurg,
Çehov'un Martı, Vanya Dayı, Vişne Bahçesi, Ivanov ve
Uç Kızkardeş oyunlanndan bölümler sahneleyecek.
Moskova Sanat Tiyatrosu'nun 100. yıl etkinliklen, 26
Aralık"ta İTÜ Ayazağa Kampusu, ocak ayında ise
Kartal Sanat Tiyatrosu'nda gerçekleştirilecek panel ve
toplantılarla sürecek.
Melih Şur'a Shumbun Karikatür
Yarışması'ndan ödül
• Kültür Servisi - Japonya'da düzenlenen Shumbun
Kankatür Yanşması'nda Türkiye'den ilkokul ikinci
smıfa giden Melih Şur, 'Special Overseas Junior Prize'
ödülüne layık göriildü. Yanşmaya, amatör ve
profesyonel 8 bm 623 kışı katıldı.
Halit Refig filmleri
• Kültür Servisi - lstanbul Kültür Üniversitesi,
Cumhuriyetin 75. yılı etkinlıkleri kapsamında
'Cumhuriyet Kültüründe Halit Refığ Fılmlen' başlıklı
sinema günleri düzenliyor. Bugün Gurbet Kuşlan adlı
fılmle başlayacak olan gösterime Halit Refığ ve
Cüneyt Arkın da katılacak. Sinema günleri
çerçevesinde Bir Türk'e Gönül Verdim, Vurun
Kahpeye, Aşk-ı Memnu, Yorgun Savaşçı, Hanım,
Kanlar Koğuşu, tki Yabancı ve Köpekler Adası adlı
filmler izlenebilecek. (Aynntılr-Bilgi için 639 30 24)
Fujifilm Avrupa Basın Fotoğraf
Ödülleri sahiplerini buldu
• Kültür
Servisi- 6-7 "
Şubat tarihinde
Londra'da
düzenlenecek
olan ve tüm
Avrupa'dan 20
ülkenin
bınncilerinin
katılacağı 1998
Fujifilm Avrupa
TahsinAydoğmuş'unfotoğrafi.
Yanşması'nda Türkiye'yi Tahsm Aydoğmuş temsil
edecek. Haber dalında Skylıfe dergısınden Erdal
Yazıcı, röportaj daluıda Gezı Traveller dergisinden
Tahsin Aydoğmuş ve spor dalında ABC Ajansı'ndan
Kerem Saltuk'un ödüle layık görüldüğü 1998 Fujifihn
Türkiye Basın Fotoğrafçısı Yanşması'nın ödül töreni,
önümüzdeki günlerde Istanbul'da gerçekleştirilecek.
BUGÜN
• CRR'de IV Uluslararası Pıyano Festivalı
kapsamında Namık Suhanovun Brahms,
Chopin ve Rahmaninov'dan yapıtlar sunacağı
dinleti saat 19.30'dan itibaren izlenebilir.
(232 98 30)
M tDSO, şef Alesander Rahbari yönetiminde ve
Peter WDey (viyolonsel) eşliğinde Rossini, Haydn
ve Stravinski'den yapıtlar sunacak. (251 56 00)
• BORUSAN KtJLTÜR MERKEZİ'nde saat
17.30'da John Lennon'm 'Svveet Toronto' adlı
belgeseli gösterilecek. (292 06 55)
• BtLGİ ÜNTVERSrrESİ'nde, yönetmenliğini
Jim Jarmusch'un yaptığı, başrollerini Johnny Depp
ve Crispin Glover'ın paylaştığı 'Dead Man' adlı
fılm 18.00'de izlenebilir. (216 00 00)
• JOSE CARRERAS, Lütfı Kırdar Salonu'nda
bir konser verecek. (212 95 30)
• BELGESEL SİNEMACILAR BİRLİĞl'nde
Neylan Işık'ın yönettiği 'Yaşayan Taş' adlı film
13.00'ten 19. 00'a dek her saat başı gösterilecek.
(292 39 84)
• İLERİGÖZETLEME KÜLTÜR EVİ'nde Aziz
Nesın'in kaleme aldığı 'Hazır Ol!' adlı oyun saat
18. 00'de sahnelenecek. (251 76 81)
• BEKSAVda saat 18. 30da ClaudeLelouch'un
yönettiği 'Sefiller' adlı fılm izlenebilir. (349 91 55)
K Ü L T Ü R » Ç t Z İ K
K Â M İ L M A S A R A C I