Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 6EKİM1998S»
4 HABERLER
Polis otosu
tarandı
• TOKAT (Cunthuriyet) -
Tokat'a 7 kılometre
uzakiıkta bulunan sigara
fabrikası önünde devriye
görevi yapan polis ekip
otosu, önceki gece saat 23.20
sıralannda tarandı. Saldın
sonucu otomobilde bulunan
Bölge Trafik Memuru Temel
Göktaş ve Çevik Kuvvet
Memuru Kemal Düzgün
yaralandr. Saldınyı 15
TİKKO militanının
gerçekleştirdiği açıklanırken
gece karanlığmdan
faydalanan militanlar kaçtı.
Cumhuriyeti
kuranlar
• KONYA(AA)-Selçuk
Üniversitesi (SÜ) Alaeddin
Keykubat Kampusu'ndaki
bulvar, cadde, laboratuvar ve
spor tesislerine, başta büyük
önder Mustafa Kemal
Atatürk olraak üzere, tstiklal
Savaşı'nı kazanan
komutanlann isimleri
verildi. Selçuk Üniversitesi
Basın Müşavirliği'nden
yapılan açıklamada, çağdaş
bir kent görünümündeki
kampustaki cadde, meydan
ve tesislere tstiklal Savaşı'nı
kazanan, Cumhuriyeti kuran
büyük kahramanlann ve bazı
edebiyat ustalannın
isimlerinin verilmesinin
Üniversite Senatosu'nca oy
birliğiyle kararlaştınldığı
belirtildi.
Kenan Evren
tabuncu oldu
• ANKARA (AA) - Türkiye
Cumhuriyeti'nin 7.
Cumhurbaşkanı Kenan
EvTen. sol baca
toplardamannda kısmi
tıkanma tespit edilmesi
nedeniyle tedavi altına
alındığı GATA Tıp
Fakültesi'nden, dün taburcu'
oldu. Rutin muayene için 10
Eylül'de GATA'ya gelen ve
yapılan muayenede sol bacak
toplardamannda kısmi
ükanma belirlenen Evren,
hastaneye yatınlmıştı. Tetkik
ve tedavisi tamamlanan
Kenan Evren'in, sağlık
durumunun iyi olduğu
öğrenildi.
Uavacılık'
sempozyumu
J l ANKARA.ftJJU) - Hava
Harp Okulu Komutanlıgı,
"2000'li yıllarda uzay,
havacılık ve savunma
teknolojileri öncelikleri"
konulu bir sempozyum
düzenliyor. Uzay, havacılık
ve savunma sanayiinin
geleceğine ılişkin
gereksinimleri ortaya
koymak. 2000'li yıllarda
uzay, havacılık \e savunma
teknolojilerinin öncelikleri
konusundaki eğitim, strateji,
politika, kavram, teknoloji
ve standartlara ilişkin
bilimsel tartışma ortamı
yaratmayı hedefleyen
sempozyum, 26-27 Kasım
tarihlerinde
gerçekleştirilecek.
AKKA denetimleri
• ANKARA (AA)-
Türkiye, Rusya
Federasyonu'nda ve
Gürcistan'da bulunan Rusya
Federasyonu'na ait bir
bırlikte Avrupa
Konvansiyonel Silahlı
Kuvvetler Antlaşması
(AKKA) ve 1998 Denetim
Programı çerçevesinde
denetimler yaptı.
Genelkurmay Başkanlığı
Genel Sekreterliği'nden
yapılan açıklamaya göre 6
Türk personelinden oluşan
Genelkurmay Başkanlığı
Denetim Timi, Rusya
Federasyonu'nda 7-12 Eylül
tarihlerinde AKKA ve 1998
Denetim Programı
kapsamtnda iki askeri
bırlikte denetim
gerçekleştirdi. 21 -24 Eylül -
tanhlerinde ise Gürcistan'da
bulunan Rusya
Federasyonu'na ait bir
birlikte, yine aynı
programİar çerçevesinde,
Türkiye liderliğindeki
Çokuluslu Denetim Timi,
uygulamalar yaptı.
• BATMAN (AA) - Yeniden
Doğuş Partisi (YDP) Genel
Başkanı Hasan Celal
Güzel'in, "Devlet
büyüklerine ve TBMM'ye
hakaret" suçundan 6 aya
kadar hapis cezası istemiyle
yargılanmasına Batman'da
başlandı. Batman Ağır Ceza
Mahkemesi'nde görülen
davada, tutuksuz yargılanan
Güzel savunmasını yaptı.
Güzel, 30 yıllık kamu
memuriyeti görevinde
bulunduğunu. hiçbir zaman
devlet, millet ve askerlerin
aleyhinde en ufak bir suç
ışlemediğini belirterek bazı
aksaklıklan dile getirdiğini
ve demokrasi mücadelesi
verdiğini söyledi.
6 Ekim 1923, hem siyasal tarihin hem de uygarlık tarihinin bir kurtuluş günüdür
Kolordu
Komutanı Şükrü
Naili Paşa, 75 yıl
önce bugün kenti
işgalcilerden teslim
aldığında, îstanbul
hem emperyalist
işgalden hem de
"yobazlann
elinden"
kurtanlmış
oluyordu.
O yobazlar ki
işgal döneminde
kilise olarak
kullanılmasın diye
Ayasofya'yı
bombalamaya bile
kalkişabilmişlerdi... 3. Kolordu 6 Ekim 1923'te Istanbul'a girerken Galata Köprüsü'nden halkı selamlayarak geçiyor.
îstanbul 'yobazlardan' da kurtanlmıştıOKTAYEKİNCİ
Bugün 6 Ekün 1998. Tam 75 yıl önce bugün.
3. Kolordu Komutanı Şükrü Naili Paşa, 3 hafta
sonra Cumhuriyet'i ılan edecek olan Ankara
hükümetı adına tstanbul'u hem işgal
kuvvetlerinden hem de onlara teslim olmuş
Osmanlı yönetiminin elinden geri aldı.
Anadolu'daki bağımsızlık zaferinin, askeri ve
siyasal gücü Istanbul'u da kurtanyordu.
Ancak sadece emperyalist işgalden değil, aynı
zamanda "Osmanlı gericüiğinin" de bu tarihi
kente oian duyarsızlığınm ve ılgisizliğinin
elinden... Büyükşehır Beledıyesi'nde yaklaşık
4.5 yıldır işbaşında bulunan Recep Tayyip
Erdoğan ve siyasi kurmaylan. geçen yıl
basılan "İstanbul Yeniden Yapdanıyor" adlı
gösterişli bir propaganda kıtabında, 1994 yere)
seçimlerine kadar geçen 70 yıllık
"Cumhuriyetdöneınini" şöyle
tanımlamışlardv: "İstanbuL, üzerinde
banndırdığı medeniyetierin gmgeieri ve de en
öoemlisi Türk-İslammedeniyetinin
siıngeleriyle akri almaz bir mücadde verdi şer
güçtere karşL." 1994 seçimlerinde ise bu "şer
eüçterin" yenilgiye uğramasıyla birlikte,
Fstanbul'un 70 yıldır hasretini çektiği Osmanlı
anlayışına "veniden" nasıl kavuştuğu aynı
kitapta şu cümlelerle vurgulanmıştı: "Îstanbul,
imparatoriuk olmanın dört kıta yedi iküme
büküm salan gücün zirvesini yaşadtğpntz
günlerüı simgesiydi (_) Tarihin bir gûn
kendme döaeceği günü bekiedL O gûn (26
Mart 1994) getikmeden gekJL_" Ne var ki
şündi 4.5 yıhnı geride bırakan Erdoğan ve RP-
FP döneminde, kentin tarihinin konınması için
hemen hiçbir girişimde bulunulmadığı gibi bu
amacı taşıyan tüm SİT kararlanna iptal
davalan açıldı, koruma planlan hâlâ
tamamlanmadı, Süleymaniye semtinin yok
oluşuna seyirci kalınırken Fatih Belediyesi'nin
Zeyrek, Fener, Balat ve diğer kültürel yaşatma
projelerine de hiçbir destek verilmedi. Dahası,
Osmanlı döneminden kalma sokak ve cadde
adlan bile yeni tarikat liderlerinin adlanyla
değiştirildi... Şu zamanlarda ise bu kez
"demokrasi'' adına Istanbul'daki Osmanlı kent
dokusunu paramparça eden Menderes'e
övgüler diziliyor. Suriçi'ni tarihe duyarsız yol
operasyonlanyla yıkıp geçen aynı
Menderes'in adı, yine Suriçi'ni otomobil
işgaline açan ve "kaçak" inşa edilen iskeleye
yanaşan feribota veriliyor. Sözün kısası,
1994'te Istanbul'un Osmanlı kimliğini "70
yıflık şer güçterin" elinden kurtardıklannı
söyleyenler, aynı 70 yılın sonunda elde kalan
son değerleri de "yok edka" bir imar ve talan
politikasına imza atıyorlar... Peki, Kuvayı
Milliye ordulan 6 Ekim 1923'te tstanbul'u
emperyalist güçlerden geri aldıklannda, şimdi
kendilerini "şehremini" olarak görenlerin o
yıllardaki siyasal kölderini oluşturanlar, kente
İşgal yıllannda yobazlann bombalamak istedikleri Ayasofya, cumhuriyet dönemi boyunca da
camiye dönüştürülmek istegiyle gerici propagandalann odağı oldu.
ve kentin tarihsel kımliğine acaba nasıl
bakıyorlardı?.. Bu sorunun yanıtını
görebilmek için yine 1923 öncesinde yasanan
iki çarpıcı olayı yeniden arumsamakta yarar
var. Birincis; Osmanh'nın son döneminde
îstanburaönemlihizmetler yapan, 1912'den
1920'ye dek iki dönem "şehremini" görevini
üstlenmiş Cemfl Topuzhı Paşa'nm şimdi
gericiler tarafından "rant pazan" olarak
kullanılan Gülhane Parkı'nı halka açık bir
yeşfl alan şeklinde düzenlemesine tepki
eösteren "yobazJarca" öldürülmek istenmesi...
Ikincisi ise yine şimdi aynı çevrelerin siyasal
propaganda kitaplannı süsleyen Ayasofya'nm.
ışgalci Ingiliz askerlerince ibadet yeri olarak
kullanılmasını önlemek adına
"bombalanarak" yıkılması girişimi... Gülhane
Parkı'nı, padişahın "has bahçesi" olarak
kalması yerine, Avrupa kentlerinde olduğu
gibi bir "kent parla" şeklinde düzenlemeyi
Saray'a kabul ettiren ve hemen kollan sıvayan
Cemfl Topudu, bir gün işçilerin çalışmalanm
denetlerken kalabalık bir yobaz grubunun
saldınsına ugradı. Parkın karşısındaki Zeynep
SuHan Camisi'nde toplanan gericiler, "şebrin
içinde ahlaksızlık \wsa" yarattığı
gerekçesıyle Topuzlu'yu öldürmek
istemişlerdi... Aynı yobazlann, Ayasofya'yı
bombalama girişimleri ise neyse ki
gerçekleşemeden önlenebilmişti. Istanbul'dakı
gericiler, işgalci askerlerin bu eseri "kffise"
olarak kullanmalannı önlemek için Kuvayı
Milliye'ye destek vermek yerine "tarihe
sakhrmayr yeğlemişlerdi. Işte, 75 yıl önce
kenti işgalcilerden ve onlarla işbirliği içindeki
son Osmanlı yönetiminden teslim alan 3.
Kolordu ve Ankara hükümeti, îstanbul'u
sadece emperyalizmin elinden değil,
yobazlann elinden de kurtardı. Özellikle 19.
yüzyıldan sonra tam bir bakımsızlığa ve
çöküşe terk edilen bu 2600 yıllık uygarlıklar
kentının "tarihsel kimliği korunmuş bir çağdaş
kent" olarak imar görebilmesi de aynı
kurtuluşun hemen ardından "Cumhuriyet
devrimiyle'' bırlikte başlayabildi...
Bu "Aydmlanmaa" devrimin tstanbul'a ilk
önemli armağam, Cumhuriyet henüz 1 yaşında
bile değilken kunılan "Eski Eserler
EncümenPdir. Oysa ki aynı kunıl, Fransa'da
daha 1837 yılında kurulrnuş ve 20. yüzyıl
başına kadar da hemen tüm Avrupa
kentlerinde benzer örgütlenmeler
tamamlaranıştı. Osmanlı yönetimi ise saray
yaşanrjsında ve eğlence kültüründe Fransız
geleneklerine öykünmesine karşın tstanbul'un
tarihsel kimlik zenginliklerini koruma
konusunda, böylesi bir bilimsel kurumun
oluşturulmasını aklına bile getirmemişti...
1924'te Cumhuriyet yönetimince kurulan
"tstanbul Muhafazai Asar-t Atika Encümeni"
(Eski Eserleri Koruma Komisyonu), 7 kişıden
oluşan bir uzmanlar kurulu olarak kenttekı
tarihsel yapılann koruma ve restorasyon
önceliklerini belirlemeye başladı. Böylesi bir
uygarca yaklaşım içinde yine tstanbul'un
benzer şekilde ancak 1923'ten sonra
tanışabildiği diğer bir çagdaş şehircilik
davranışı ise "planlı kentfeşmeye" ilişkin ilk
kararlar ve çabalardır. Batı kentleri bu
disipline de 19. yüzyılda kavuşurken tstanbul,
Osmanlı'nın elindeyken aynı süreci hep
"pfanaz'' yaşamıştı. O kadar ki ilk "şehirdlk
dergisi'' olarak bilinen "tstanbul Şehnuneneti
MecmuasT bile ancak 1924'te
yayımlanabilmişti. Yine ilk "şehircilik
dersteri" de Sanayi-i Nefse Mektebi'ndeki
mimarlık okulunda Cetal Esat Erseven
tarafından yine aynı yıl (1924) venlmeye
başlanmıştı... Benzer şekilde ilk şehircilik
kitaplan da Bah'dan en az 70 yıllık bir
gecikmeyie, 1926'da basıldı. tlk nâzım imar
planlan, 1928'de Üsküdar ve Kadıköy için
Lörchertarafından yapıldı. tlk mimarlık
detgisi, Tork mimar ve şehircileriıjin sesi
olarak 1931'deyayunlandi ve^Ark»^^ '?
adıyla devam etti. 1933*teyürürlüâegiren
l r
'
Beİediye Vapı ve Yoüar Kanunu'nda da yol W
:
bina yapımı için ilk kez "imar pfcun
mecburiyeti" getırilmişti... (Yine bugün
tstanbul'u yönetenler, ne yol açarken ne de
bina yapılırken bu zorunluluğa uyuyorlar.)
Işte böylesi adımlarla 1936'lara gelindiğinde,
bu kez Proust'un planlama çalışmalan
başlatıldı ve özellikle Suriçi ve Beyoğlu ilçesi
planlan 1939'dan sonra artık yürürlükteydi...
...Ve bugünlere doğru
Îstanbul için Cumhuriyet'le birlikte elde
edilebilen bütün bu kazanımlann "terk
edflmeye başiandığı'' yıllar ise 1950'lerdir.
Planlı kentleşmeyi ve kentsel konımayı bir
kenara iten yağmacı politikalar, önce "yap-
satçıhğt" kentin üzerine saldı, sonra da
demiryolu yerine karayolu politikalanna
bağımlı ve sadece "otomoMe endeksB" ulaşım
tercihleriyle arazi ve arsa rantı beklentileri iç
içe geçerek bugünkü kaosun ve çarpıklığın
ekonomik ve siyasal altyapısını oluşturdu.
"Şeriat* da işte bu altyapının yarattığı "kültûr
yoksunu" ortamın ve "rant pazannm"
olanaklan içinde gelişerek bir yandan kent
yağmasını organize eden, öbür yandan da tüm
1923 sonrasını "şer güçier dönemi" ilan eden
bir siyasal yapılanmaya dönüştü... Sonuç
olarak denilebilir ki Îstanbul 6 Ekim 1923'te "
aslında "çok yönlü bir kurtuluşun''
başlangıcındaydı. Bugün ise aynı kurtuluşu
anmanın coşkusunu "buruk'' bir yürekle
yaşıyor. Cumhuriyet'le gelen ve 1940'lara dek
süren çağdaş uygarhk kazanımlannı yitirme
sürecinin hüznünü taşıyor. Bu nedenle, belki
de mimarlık ve şehircilik alanında "yeni bir
kurtuluşun'' özlemini de duyarak 6 Ekim'in
ve Cumhuriyet'in 75. yılını kutluyor...
ORAL ÇALIŞLAR calislar(g cumhuriyet.com.tr
GAZİANTEP/ADIYAMAN - Saat ge-
cenin 22.30'u. Uzun bir yolculuktan
sonra Adıyaman'dayız. Antakya'da
gezdiğimiz Mozaik Müzesi, bütün eki-
bi derinden etkiledi. Şarap tanrısı Di-
onisos'un köpeklere şarap içiren mo-
zaik tablosundaki renklerin zenginliği-
ne hayran hayran baktık.
Antakya Kültür Müdürü Hasan Eli-
açık, heyecanla, sucukların da yer al-
dıgı bir mozaik tablosunu gösterdi ve
espriyi patlattı: "Sucuğu Kayserililer
değil, bizim Antakyalılar icat etmiş, iş-
te tablo ortada."
Batılı gazeteciler, gezide gördüklerin-
den çok etkilendiler. Hıristiyanlığın iki
önemli öncüsü Sen Pol Tarsuslu ve
Sen Piyer de Antakyalı.
Dünyanın ilk kiliselerinden Sen Piyer
Kilisesi, Isa'nın doğumunun 2000. yılı-
na yetiştirilmeye çalışılıyor. Işin acı ya-
nı ödenek yokluğu ve bürokratik engel-
ler yüzünden bu çalışmalann zamanın-
da bitmeme tehlikesiyle karşı karşıya
olması.
Antakyalılar bu konuda ciddi endişe-
ler taşıyorlar.
Yeri gelmişken söyleyeyim, 75. yıl
kutlamalan adına Türkiye'nin her yanı
Nemrut Dağı'na Doğru...
abartılı şekilde afişlerfe, bayraklarla do-
natılmış. Çok büyük paralar harcandığı
görülüyor. 75. yılla ilgili ayrıntıh düşün-
celerimi başka bir yazıya bırakmak ni-
yetindeyim.
Yalnızca şunu belirtmek istiyorum,
Antakya'da hiçbir hedefi ve içeriği ol-
madan yürütülen 75. yıl çalışmalarına
harcanan paranın çok az bir kısmıyla
Sen Piyer Kilisesi çevresinde yapılma-
sı düşünülen değişiklikler kolayca ger-
çekleştirilebilir.
Benden söylemesi.
Antakya'dan Gaziantep'e gelirken,
dünyanın belki de en etkili açık hava
heykel müzesini gezdik. Yesemek hey-
kel atölyesi, 3500 yıl öncesinden bugü-
ne bütün canlılığıyla ayakta duruyordu.
Hrtitler döneminde kurulan bu heykel
atölyesinde önce taşlar tepede belir-
lenmiş ve belli biçimlere sokulmuş.
Sonra biraz aşağıya indirilmiş ve daha
ince detaylar üzerinde çalışılmış. Tam
bitirilmeden, nereye gidecekse bir va-
sıta ile oraya gönderilmiş ve asıl ince iş-
ler yerinde yapılmış.
Yesemek heykel atölyesinde, dağda
hazırianmış sfenks figürleri, ayı adam-
la ilgili ilk traşlamalar, savaş arabalan
tablosunun ilk yontulan yukarıda duru-
yordu.
Aşağıya indiğimizde ne olduğu iyice
ortaya çıkmış, ama bitmemiş heykelle-
ri gördük. Yesemek olağanüstü etkile-
yiciydi.
Gaziantep'te gördüğümüz en çarpı-
cı örnek henüz iki hafta önce ortaya çı-
kanlan Mitras Tapınağı'ydı.
Almanya'nın Münster Üniversitesi
doçentlerinden Engelbert VVinter, Dü-
lük köylüleriyle bu bölgede bulunabile-
ceğini düşündüğü birtapınak konusun-
da konuşurken yeri keşfetmiş.
II Kültür Müdüriüğü'yle işbirliği yapa-
rak kazıya başlamış ve Anadolu'daki ilk
Mitras tapınağını ortaya çıkarmış. MS.
2. yüzyıla ait olan bu tapınak, Hıristi-
yanlığın yayıldığı bir dönemde Anado-
lu'da variığını sürdürmesi bakımından
önemli.
Pers kökenli bir tanrı olan Mitras, gi-
zil güçier ve yeraltı tannsı olarak bilini-
yor. Kazıyı yapan, Engelbert'le derin ve
karanlık bir mağaranın içinde çalışırken
karşılaşmak ilginçti.
Mağara içindeki Mitras kabartması-
nın üzeri daha sonra Hıristiyanlar tara-
fından kazınmış ve yüzünün yerine haç
oyulmuştu.
Bu gezi sırasında, Anadolu'daki inanç
akımlartnın sürekli yer altında mağara-
lara saklanmak zorunda kalmaları dik-
katimizi çekti.
Muhalif olanlann baskıya uğraması,
saklanmak zorunda kalması, sanki bu
ülkede yaşayan insanlann kaderiydi.
Binlerce yıl sonra bile bu kader hâlâ de-
ğişmemişti.
Yazımın başında Adıyaman'dayız de-
miştim. Bu yazıyı geceyansı bitirmek
zorundayım.
Çünkü birazdan saat 01.30'da Nem-
rut Dağı'nda güneşin doğuşunu izle-
mek üzere yola çıkacağız. Siz bu yazı-
yı okuduğunuzda belki Nemrut'u çok-
tan görmüş olacağız.
Yol boyu, Suriye ile ilgili haberleri iz-
liyor ve gezimizdeki yabancı gazeteci-
lere ne olup bittiğini anlatmaya çalışıyo-
ruz. Anlatabiliyor muyuz? Pek emin
değilim.
75. yıldönümü
istanbuVun kurtuluşı
törenlede kutianıyor
tstanbul Haber Servisi - tstanbul'un düşm;
işgalinden kurtulusunun 75. yıldönümü, bugi
törenlerle kutianıyor Törenler nedeniyle ba
caddeler trafiğe kapatılacak.
Taksim Cumhuriyet Anıtı'nda saat 09.00'(
çelenk konulması ve saygı duruşu ile başlay
cak ilktörenin ardından tstanbul Valisi ErolÇ
kır, vilayette tebrikleri kabul edecek. Aksar
Orduevi'nde Türk Silahlı Kuvvetleri'ne ge
çekleştirilecek "Şukran Ziyareti"nden sonra i
saat 11.00'de Aksaray Vatan Caddesi'nde re
mi geçit töreni başlayacak.
Tören nedeniyle Vatan, Oğuzhan, Akdeni
Tatlıpmar, Molla Gûrani, Halıcılar, Horhor (A
medıye Kavşağı), Akşemsettin, Sulukule ca
deleri ile Softa Sinan, Sadi Çeşme, Lütfupa
ve Sefol Efendi sokaklan trafiğe kapatılacak. 1
tanbul Büyükşehır Belediye Başkanı Recı
Tayyip Erdoğan da kurtuluş günü nedeniy
20.00-21.00 saatleri arasında Cemal Reşit R<
Konser Salonu'nda bir resepsiyon verecek.
tstanbul'un birçok semtinde düzenlenec<
olan kutlamalar kapsamında, halk oyunla
konserler, mevlitler ve havai fişek gösterilt
yer alıyor.