18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 6EKİM1998S» 4 HABERLER Polis otosu tarandı • TOKAT (Cunthuriyet) - Tokat'a 7 kılometre uzakiıkta bulunan sigara fabrikası önünde devriye görevi yapan polis ekip otosu, önceki gece saat 23.20 sıralannda tarandı. Saldın sonucu otomobilde bulunan Bölge Trafik Memuru Temel Göktaş ve Çevik Kuvvet Memuru Kemal Düzgün yaralandr. Saldınyı 15 TİKKO militanının gerçekleştirdiği açıklanırken gece karanlığmdan faydalanan militanlar kaçtı. Cumhuriyeti kuranlar • KONYA(AA)-Selçuk Üniversitesi (SÜ) Alaeddin Keykubat Kampusu'ndaki bulvar, cadde, laboratuvar ve spor tesislerine, başta büyük önder Mustafa Kemal Atatürk olraak üzere, tstiklal Savaşı'nı kazanan komutanlann isimleri verildi. Selçuk Üniversitesi Basın Müşavirliği'nden yapılan açıklamada, çağdaş bir kent görünümündeki kampustaki cadde, meydan ve tesislere tstiklal Savaşı'nı kazanan, Cumhuriyeti kuran büyük kahramanlann ve bazı edebiyat ustalannın isimlerinin verilmesinin Üniversite Senatosu'nca oy birliğiyle kararlaştınldığı belirtildi. Kenan Evren tabuncu oldu • ANKARA (AA) - Türkiye Cumhuriyeti'nin 7. Cumhurbaşkanı Kenan EvTen. sol baca toplardamannda kısmi tıkanma tespit edilmesi nedeniyle tedavi altına alındığı GATA Tıp Fakültesi'nden, dün taburcu' oldu. Rutin muayene için 10 Eylül'de GATA'ya gelen ve yapılan muayenede sol bacak toplardamannda kısmi ükanma belirlenen Evren, hastaneye yatınlmıştı. Tetkik ve tedavisi tamamlanan Kenan Evren'in, sağlık durumunun iyi olduğu öğrenildi. Uavacılık' sempozyumu J l ANKARA.ftJJU) - Hava Harp Okulu Komutanlıgı, "2000'li yıllarda uzay, havacılık ve savunma teknolojileri öncelikleri" konulu bir sempozyum düzenliyor. Uzay, havacılık ve savunma sanayiinin geleceğine ılişkin gereksinimleri ortaya koymak. 2000'li yıllarda uzay, havacılık \e savunma teknolojilerinin öncelikleri konusundaki eğitim, strateji, politika, kavram, teknoloji ve standartlara ilişkin bilimsel tartışma ortamı yaratmayı hedefleyen sempozyum, 26-27 Kasım tarihlerinde gerçekleştirilecek. AKKA denetimleri • ANKARA (AA)- Türkiye, Rusya Federasyonu'nda ve Gürcistan'da bulunan Rusya Federasyonu'na ait bir bırlikte Avrupa Konvansiyonel Silahlı Kuvvetler Antlaşması (AKKA) ve 1998 Denetim Programı çerçevesinde denetimler yaptı. Genelkurmay Başkanlığı Genel Sekreterliği'nden yapılan açıklamaya göre 6 Türk personelinden oluşan Genelkurmay Başkanlığı Denetim Timi, Rusya Federasyonu'nda 7-12 Eylül tarihlerinde AKKA ve 1998 Denetim Programı kapsamtnda iki askeri bırlikte denetim gerçekleştirdi. 21 -24 Eylül - tanhlerinde ise Gürcistan'da bulunan Rusya Federasyonu'na ait bir birlikte, yine aynı programİar çerçevesinde, Türkiye liderliğindeki Çokuluslu Denetim Timi, uygulamalar yaptı. • BATMAN (AA) - Yeniden Doğuş Partisi (YDP) Genel Başkanı Hasan Celal Güzel'in, "Devlet büyüklerine ve TBMM'ye hakaret" suçundan 6 aya kadar hapis cezası istemiyle yargılanmasına Batman'da başlandı. Batman Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada, tutuksuz yargılanan Güzel savunmasını yaptı. Güzel, 30 yıllık kamu memuriyeti görevinde bulunduğunu. hiçbir zaman devlet, millet ve askerlerin aleyhinde en ufak bir suç ışlemediğini belirterek bazı aksaklıklan dile getirdiğini ve demokrasi mücadelesi verdiğini söyledi. 6 Ekim 1923, hem siyasal tarihin hem de uygarlık tarihinin bir kurtuluş günüdür Kolordu Komutanı Şükrü Naili Paşa, 75 yıl önce bugün kenti işgalcilerden teslim aldığında, îstanbul hem emperyalist işgalden hem de "yobazlann elinden" kurtanlmış oluyordu. O yobazlar ki işgal döneminde kilise olarak kullanılmasın diye Ayasofya'yı bombalamaya bile kalkişabilmişlerdi... 3. Kolordu 6 Ekim 1923'te Istanbul'a girerken Galata Köprüsü'nden halkı selamlayarak geçiyor. îstanbul 'yobazlardan' da kurtanlmıştıOKTAYEKİNCİ Bugün 6 Ekün 1998. Tam 75 yıl önce bugün. 3. Kolordu Komutanı Şükrü Naili Paşa, 3 hafta sonra Cumhuriyet'i ılan edecek olan Ankara hükümetı adına tstanbul'u hem işgal kuvvetlerinden hem de onlara teslim olmuş Osmanlı yönetiminin elinden geri aldı. Anadolu'daki bağımsızlık zaferinin, askeri ve siyasal gücü Istanbul'u da kurtanyordu. Ancak sadece emperyalist işgalden değil, aynı zamanda "Osmanlı gericüiğinin" de bu tarihi kente oian duyarsızlığınm ve ılgisizliğinin elinden... Büyükşehır Beledıyesi'nde yaklaşık 4.5 yıldır işbaşında bulunan Recep Tayyip Erdoğan ve siyasi kurmaylan. geçen yıl basılan "İstanbul Yeniden Yapdanıyor" adlı gösterişli bir propaganda kıtabında, 1994 yere) seçimlerine kadar geçen 70 yıllık "Cumhuriyetdöneınini" şöyle tanımlamışlardv: "İstanbuL, üzerinde banndırdığı medeniyetierin gmgeieri ve de en öoemlisi Türk-İslammedeniyetinin siıngeleriyle akri almaz bir mücadde verdi şer güçtere karşL." 1994 seçimlerinde ise bu "şer eüçterin" yenilgiye uğramasıyla birlikte, Fstanbul'un 70 yıldır hasretini çektiği Osmanlı anlayışına "veniden" nasıl kavuştuğu aynı kitapta şu cümlelerle vurgulanmıştı: "Îstanbul, imparatoriuk olmanın dört kıta yedi iküme büküm salan gücün zirvesini yaşadtğpntz günlerüı simgesiydi (_) Tarihin bir gûn kendme döaeceği günü bekiedL O gûn (26 Mart 1994) getikmeden gekJL_" Ne var ki şündi 4.5 yıhnı geride bırakan Erdoğan ve RP- FP döneminde, kentin tarihinin konınması için hemen hiçbir girişimde bulunulmadığı gibi bu amacı taşıyan tüm SİT kararlanna iptal davalan açıldı, koruma planlan hâlâ tamamlanmadı, Süleymaniye semtinin yok oluşuna seyirci kalınırken Fatih Belediyesi'nin Zeyrek, Fener, Balat ve diğer kültürel yaşatma projelerine de hiçbir destek verilmedi. Dahası, Osmanlı döneminden kalma sokak ve cadde adlan bile yeni tarikat liderlerinin adlanyla değiştirildi... Şu zamanlarda ise bu kez "demokrasi'' adına Istanbul'daki Osmanlı kent dokusunu paramparça eden Menderes'e övgüler diziliyor. Suriçi'ni tarihe duyarsız yol operasyonlanyla yıkıp geçen aynı Menderes'in adı, yine Suriçi'ni otomobil işgaline açan ve "kaçak" inşa edilen iskeleye yanaşan feribota veriliyor. Sözün kısası, 1994'te Istanbul'un Osmanlı kimliğini "70 yıflık şer güçterin" elinden kurtardıklannı söyleyenler, aynı 70 yılın sonunda elde kalan son değerleri de "yok edka" bir imar ve talan politikasına imza atıyorlar... Peki, Kuvayı Milliye ordulan 6 Ekim 1923'te tstanbul'u emperyalist güçlerden geri aldıklannda, şimdi kendilerini "şehremini" olarak görenlerin o yıllardaki siyasal kölderini oluşturanlar, kente İşgal yıllannda yobazlann bombalamak istedikleri Ayasofya, cumhuriyet dönemi boyunca da camiye dönüştürülmek istegiyle gerici propagandalann odağı oldu. ve kentin tarihsel kımliğine acaba nasıl bakıyorlardı?.. Bu sorunun yanıtını görebilmek için yine 1923 öncesinde yasanan iki çarpıcı olayı yeniden arumsamakta yarar var. Birincis; Osmanh'nın son döneminde îstanburaönemlihizmetler yapan, 1912'den 1920'ye dek iki dönem "şehremini" görevini üstlenmiş Cemfl Topuzhı Paşa'nm şimdi gericiler tarafından "rant pazan" olarak kullanılan Gülhane Parkı'nı halka açık bir yeşfl alan şeklinde düzenlemesine tepki eösteren "yobazJarca" öldürülmek istenmesi... Ikincisi ise yine şimdi aynı çevrelerin siyasal propaganda kitaplannı süsleyen Ayasofya'nm. ışgalci Ingiliz askerlerince ibadet yeri olarak kullanılmasını önlemek adına "bombalanarak" yıkılması girişimi... Gülhane Parkı'nı, padişahın "has bahçesi" olarak kalması yerine, Avrupa kentlerinde olduğu gibi bir "kent parla" şeklinde düzenlemeyi Saray'a kabul ettiren ve hemen kollan sıvayan Cemfl Topudu, bir gün işçilerin çalışmalanm denetlerken kalabalık bir yobaz grubunun saldınsına ugradı. Parkın karşısındaki Zeynep SuHan Camisi'nde toplanan gericiler, "şebrin içinde ahlaksızlık \wsa" yarattığı gerekçesıyle Topuzlu'yu öldürmek istemişlerdi... Aynı yobazlann, Ayasofya'yı bombalama girişimleri ise neyse ki gerçekleşemeden önlenebilmişti. Istanbul'dakı gericiler, işgalci askerlerin bu eseri "kffise" olarak kullanmalannı önlemek için Kuvayı Milliye'ye destek vermek yerine "tarihe sakhrmayr yeğlemişlerdi. Işte, 75 yıl önce kenti işgalcilerden ve onlarla işbirliği içindeki son Osmanlı yönetiminden teslim alan 3. Kolordu ve Ankara hükümeti, îstanbul'u sadece emperyalizmin elinden değil, yobazlann elinden de kurtardı. Özellikle 19. yüzyıldan sonra tam bir bakımsızlığa ve çöküşe terk edilen bu 2600 yıllık uygarlıklar kentının "tarihsel kimliği korunmuş bir çağdaş kent" olarak imar görebilmesi de aynı kurtuluşun hemen ardından "Cumhuriyet devrimiyle'' bırlikte başlayabildi... Bu "Aydmlanmaa" devrimin tstanbul'a ilk önemli armağam, Cumhuriyet henüz 1 yaşında bile değilken kunılan "Eski Eserler EncümenPdir. Oysa ki aynı kunıl, Fransa'da daha 1837 yılında kurulrnuş ve 20. yüzyıl başına kadar da hemen tüm Avrupa kentlerinde benzer örgütlenmeler tamamlaranıştı. Osmanlı yönetimi ise saray yaşanrjsında ve eğlence kültüründe Fransız geleneklerine öykünmesine karşın tstanbul'un tarihsel kimlik zenginliklerini koruma konusunda, böylesi bir bilimsel kurumun oluşturulmasını aklına bile getirmemişti... 1924'te Cumhuriyet yönetimince kurulan "tstanbul Muhafazai Asar-t Atika Encümeni" (Eski Eserleri Koruma Komisyonu), 7 kişıden oluşan bir uzmanlar kurulu olarak kenttekı tarihsel yapılann koruma ve restorasyon önceliklerini belirlemeye başladı. Böylesi bir uygarca yaklaşım içinde yine tstanbul'un benzer şekilde ancak 1923'ten sonra tanışabildiği diğer bir çagdaş şehircilik davranışı ise "planlı kentfeşmeye" ilişkin ilk kararlar ve çabalardır. Batı kentleri bu disipline de 19. yüzyılda kavuşurken tstanbul, Osmanlı'nın elindeyken aynı süreci hep "pfanaz'' yaşamıştı. O kadar ki ilk "şehirdlk dergisi'' olarak bilinen "tstanbul Şehnuneneti MecmuasT bile ancak 1924'te yayımlanabilmişti. Yine ilk "şehircilik dersteri" de Sanayi-i Nefse Mektebi'ndeki mimarlık okulunda Cetal Esat Erseven tarafından yine aynı yıl (1924) venlmeye başlanmıştı... Benzer şekilde ilk şehircilik kitaplan da Bah'dan en az 70 yıllık bir gecikmeyie, 1926'da basıldı. tlk nâzım imar planlan, 1928'de Üsküdar ve Kadıköy için Lörchertarafından yapıldı. tlk mimarlık detgisi, Tork mimar ve şehircileriıjin sesi olarak 1931'deyayunlandi ve^Ark»^^ '? adıyla devam etti. 1933*teyürürlüâegiren l r ' Beİediye Vapı ve Yoüar Kanunu'nda da yol W : bina yapımı için ilk kez "imar pfcun mecburiyeti" getırilmişti... (Yine bugün tstanbul'u yönetenler, ne yol açarken ne de bina yapılırken bu zorunluluğa uyuyorlar.) Işte böylesi adımlarla 1936'lara gelindiğinde, bu kez Proust'un planlama çalışmalan başlatıldı ve özellikle Suriçi ve Beyoğlu ilçesi planlan 1939'dan sonra artık yürürlükteydi... ...Ve bugünlere doğru Îstanbul için Cumhuriyet'le birlikte elde edilebilen bütün bu kazanımlann "terk edflmeye başiandığı'' yıllar ise 1950'lerdir. Planlı kentleşmeyi ve kentsel konımayı bir kenara iten yağmacı politikalar, önce "yap- satçıhğt" kentin üzerine saldı, sonra da demiryolu yerine karayolu politikalanna bağımlı ve sadece "otomoMe endeksB" ulaşım tercihleriyle arazi ve arsa rantı beklentileri iç içe geçerek bugünkü kaosun ve çarpıklığın ekonomik ve siyasal altyapısını oluşturdu. "Şeriat* da işte bu altyapının yarattığı "kültûr yoksunu" ortamın ve "rant pazannm" olanaklan içinde gelişerek bir yandan kent yağmasını organize eden, öbür yandan da tüm 1923 sonrasını "şer güçier dönemi" ilan eden bir siyasal yapılanmaya dönüştü... Sonuç olarak denilebilir ki Îstanbul 6 Ekim 1923'te " aslında "çok yönlü bir kurtuluşun'' başlangıcındaydı. Bugün ise aynı kurtuluşu anmanın coşkusunu "buruk'' bir yürekle yaşıyor. Cumhuriyet'le gelen ve 1940'lara dek süren çağdaş uygarhk kazanımlannı yitirme sürecinin hüznünü taşıyor. Bu nedenle, belki de mimarlık ve şehircilik alanında "yeni bir kurtuluşun'' özlemini de duyarak 6 Ekim'in ve Cumhuriyet'in 75. yılını kutluyor... ORAL ÇALIŞLAR calislar(g cumhuriyet.com.tr GAZİANTEP/ADIYAMAN - Saat ge- cenin 22.30'u. Uzun bir yolculuktan sonra Adıyaman'dayız. Antakya'da gezdiğimiz Mozaik Müzesi, bütün eki- bi derinden etkiledi. Şarap tanrısı Di- onisos'un köpeklere şarap içiren mo- zaik tablosundaki renklerin zenginliği- ne hayran hayran baktık. Antakya Kültür Müdürü Hasan Eli- açık, heyecanla, sucukların da yer al- dıgı bir mozaik tablosunu gösterdi ve espriyi patlattı: "Sucuğu Kayserililer değil, bizim Antakyalılar icat etmiş, iş- te tablo ortada." Batılı gazeteciler, gezide gördüklerin- den çok etkilendiler. Hıristiyanlığın iki önemli öncüsü Sen Pol Tarsuslu ve Sen Piyer de Antakyalı. Dünyanın ilk kiliselerinden Sen Piyer Kilisesi, Isa'nın doğumunun 2000. yılı- na yetiştirilmeye çalışılıyor. Işin acı ya- nı ödenek yokluğu ve bürokratik engel- ler yüzünden bu çalışmalann zamanın- da bitmeme tehlikesiyle karşı karşıya olması. Antakyalılar bu konuda ciddi endişe- ler taşıyorlar. Yeri gelmişken söyleyeyim, 75. yıl kutlamalan adına Türkiye'nin her yanı Nemrut Dağı'na Doğru... abartılı şekilde afişlerfe, bayraklarla do- natılmış. Çok büyük paralar harcandığı görülüyor. 75. yılla ilgili ayrıntıh düşün- celerimi başka bir yazıya bırakmak ni- yetindeyim. Yalnızca şunu belirtmek istiyorum, Antakya'da hiçbir hedefi ve içeriği ol- madan yürütülen 75. yıl çalışmalarına harcanan paranın çok az bir kısmıyla Sen Piyer Kilisesi çevresinde yapılma- sı düşünülen değişiklikler kolayca ger- çekleştirilebilir. Benden söylemesi. Antakya'dan Gaziantep'e gelirken, dünyanın belki de en etkili açık hava heykel müzesini gezdik. Yesemek hey- kel atölyesi, 3500 yıl öncesinden bugü- ne bütün canlılığıyla ayakta duruyordu. Hrtitler döneminde kurulan bu heykel atölyesinde önce taşlar tepede belir- lenmiş ve belli biçimlere sokulmuş. Sonra biraz aşağıya indirilmiş ve daha ince detaylar üzerinde çalışılmış. Tam bitirilmeden, nereye gidecekse bir va- sıta ile oraya gönderilmiş ve asıl ince iş- ler yerinde yapılmış. Yesemek heykel atölyesinde, dağda hazırianmış sfenks figürleri, ayı adam- la ilgili ilk traşlamalar, savaş arabalan tablosunun ilk yontulan yukarıda duru- yordu. Aşağıya indiğimizde ne olduğu iyice ortaya çıkmış, ama bitmemiş heykelle- ri gördük. Yesemek olağanüstü etkile- yiciydi. Gaziantep'te gördüğümüz en çarpı- cı örnek henüz iki hafta önce ortaya çı- kanlan Mitras Tapınağı'ydı. Almanya'nın Münster Üniversitesi doçentlerinden Engelbert VVinter, Dü- lük köylüleriyle bu bölgede bulunabile- ceğini düşündüğü birtapınak konusun- da konuşurken yeri keşfetmiş. II Kültür Müdüriüğü'yle işbirliği yapa- rak kazıya başlamış ve Anadolu'daki ilk Mitras tapınağını ortaya çıkarmış. MS. 2. yüzyıla ait olan bu tapınak, Hıristi- yanlığın yayıldığı bir dönemde Anado- lu'da variığını sürdürmesi bakımından önemli. Pers kökenli bir tanrı olan Mitras, gi- zil güçier ve yeraltı tannsı olarak bilini- yor. Kazıyı yapan, Engelbert'le derin ve karanlık bir mağaranın içinde çalışırken karşılaşmak ilginçti. Mağara içindeki Mitras kabartması- nın üzeri daha sonra Hıristiyanlar tara- fından kazınmış ve yüzünün yerine haç oyulmuştu. Bu gezi sırasında, Anadolu'daki inanç akımlartnın sürekli yer altında mağara- lara saklanmak zorunda kalmaları dik- katimizi çekti. Muhalif olanlann baskıya uğraması, saklanmak zorunda kalması, sanki bu ülkede yaşayan insanlann kaderiydi. Binlerce yıl sonra bile bu kader hâlâ de- ğişmemişti. Yazımın başında Adıyaman'dayız de- miştim. Bu yazıyı geceyansı bitirmek zorundayım. Çünkü birazdan saat 01.30'da Nem- rut Dağı'nda güneşin doğuşunu izle- mek üzere yola çıkacağız. Siz bu yazı- yı okuduğunuzda belki Nemrut'u çok- tan görmüş olacağız. Yol boyu, Suriye ile ilgili haberleri iz- liyor ve gezimizdeki yabancı gazeteci- lere ne olup bittiğini anlatmaya çalışıyo- ruz. Anlatabiliyor muyuz? Pek emin değilim. 75. yıldönümü istanbuVun kurtuluşı törenlede kutianıyor tstanbul Haber Servisi - tstanbul'un düşm; işgalinden kurtulusunun 75. yıldönümü, bugi törenlerle kutianıyor Törenler nedeniyle ba caddeler trafiğe kapatılacak. Taksim Cumhuriyet Anıtı'nda saat 09.00'( çelenk konulması ve saygı duruşu ile başlay cak ilktörenin ardından tstanbul Valisi ErolÇ kır, vilayette tebrikleri kabul edecek. Aksar Orduevi'nde Türk Silahlı Kuvvetleri'ne ge çekleştirilecek "Şukran Ziyareti"nden sonra i saat 11.00'de Aksaray Vatan Caddesi'nde re mi geçit töreni başlayacak. Tören nedeniyle Vatan, Oğuzhan, Akdeni Tatlıpmar, Molla Gûrani, Halıcılar, Horhor (A medıye Kavşağı), Akşemsettin, Sulukule ca deleri ile Softa Sinan, Sadi Çeşme, Lütfupa ve Sefol Efendi sokaklan trafiğe kapatılacak. 1 tanbul Büyükşehır Belediye Başkanı Recı Tayyip Erdoğan da kurtuluş günü nedeniy 20.00-21.00 saatleri arasında Cemal Reşit R< Konser Salonu'nda bir resepsiyon verecek. tstanbul'un birçok semtinde düzenlenec< olan kutlamalar kapsamında, halk oyunla konserler, mevlitler ve havai fişek gösterilt yer alıyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle