22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
6EKİM1998SALI CUMHURİYET SAYFA 17 TÜPbansız öğrencilere ceza verildiSamsun'daki Ondokuz Mayıs Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi son sınıfında geçen eğitim yılında 24 öğrenci okuyordu. Bunlardan ikisi türbanlıydı. Dekan Peruze Çelenk, eğitim yılı sonunda diploma töreninin eylül ayında yapılacağını ' söylemişti. Eylülün sonu geldi, dekan, diploma töreni için heıtıangi bir girişimde bulunmadı; yeni mezun dişhekimleri sıkıştınnca baklayı ağzından çıkardı: "Tören yapılırsa türbanlı arkadaşlanntz alınmayacak. Bu nedenle tören yapmıyorum. Isterseniz siz kendiniz balo düzenleyin." Şeriat düzeninin temsilcisi iki türbanlı mahzun olmasın diye, 22 öğrenci ve onların aileleri hayatlannda bir kez yaşayacakları diploma töreninden mahrum edildi. Türbansızlar cezalandınldı. Dekan bu cesareti kimden aldı diye merak ediyorsanız: Samsun'daki meşhur Rektör Osman Çakır'dan tabii ki! TeJ: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97Etektronik posta- som@posta.cumhuriyetcom.tr - - Iş Bankası, Eze Zeytin'e verilen 150 milyon dolar batık krediyi örtbas efm/ş... "Paraları peynir-ekmek verine zevtin-ekmekle vemisler!" Istanbul'un (ethi mi, kurtuluşu mu? B ugün Istanbul'un kurtuluş günü. Nedir kur- tuluş? Kimden kurtuluş? "fstanbul'un düş- mandan kurtuluşu" derken düşman kim? Bu soruların yanıtlarını bulmadan ve san- ki hiçbir şey olmamış gibi üç-beş ay sonra Istanbul sokaklarında kadırga çekip, surlarda nara atarak "fetih törenleri" düzenlemek başka bir hesabın iz- lerini taşımıyor mu? Istanbul tarihinin "resmi"si "özel"i yok. Herşey tüm çıplaklığı ile ortada. Osmanlı, Istanbul'u 1453'tealdı. Bizans'ı yıktı. 1453'te fethettiği ve 465 yıl elinde tuttuğu Istan- bul'u aynı Osmanlı 1918'de elinden cıkarttı. Fatih'in özel toplarla döverek aldığı Istanbul'u Fa- tih'in torunlan tek kurşun atmadan geri verdi. Istanbul geri verilirken Bizans yoktu ama, Bizans'ın mirasçıları vardı. 13 Kasım 1918'de Dolmabahçe önlerine demir- leyen 55 savaş gemisi ile Istanbul düştü. Istanbul, başkentti... Başkentin düşüşü Osmanlı'nın bitişi oldu. Istanbul sokaklarında Yunan, Ingiliz, Fransız, Ital- yan bayraklan dalgalanmaya başladı. Geçici bir dalgalanma değildi bu... Istanbul'un sokaklarında tam 4 yıl 10 ay 23 gün Yunan, Ingiliz, Fransız, Italyan askerleri dolaştı. Istanbul işgal edildigi gün Osmanlı'nın tarih sah- nesindeki rolü bitti bitmesine ama, paylaşım hesap- ları bozulduğundan imparatorluğun son nefesini vermesi için 29 Ekim 1923'ü beklemek gerekiyor- du. Çünkü Londra'daki, Paris'teki, Roma'daki, Ati- na'daki, VVashington'daki hesap Ankara'da tutma- dı... Istanbul'da emperyalistlerin ve onlann işbirtikçi- lerinin Vahdettin'i varsa, Ankara'da da halkın Gazi Mustafa Kemal Paşa'sı vardı. Geldikleri gibi Istanbul'dan gideceklerdi... 13 Kasım 1918'de geldikleri gemilerine 2 Ekim 1923'te bindiler ve Dolmabahçe Meydanı'ndaki gön- dere çekilen Türk bayrağını selamlayarak gittiler. Samsun'u, Erzurum'u, Sıvas'ı, Sakarya'yı, Dumlu- pınâr'ı, Kocatepe'yi, Ankara'yı, henüz kurulmamış bir devleti selamladılar. Ve 6 Ekim 1923'te Ankara'da- ki Büyük Millet Meclîsi'nin ordusu, Türk ordusu Is- tanbul'a girdi. Ve Istanbul, asıl 6 Ekim 1923'te fethedildi. Ne hazindir ki Osmanlı'nın son padişahı Vahdet- tin, Bizans surlannda vuruşarak ölen Constantin Dra- gozes kadar olamadı! SESSÎZSEDASIZ(l) NURİKURTCEBE Yüksek Yerilim Hattı Erdinç UTKU Şeytan diyor ki, git satanist ol! Olüm treni Haydarpaşa-Gebze hattında Haydarpaşa Gan'nın mermer ze- mini kazınıp parlatılıyor. Banliyö is- tasyonları yolcu kaçağını önlemek için demir parmaklıklarla çevrelendi. Çünkü Demiryolları'nı satacaklar; allayıp pulluyorlar. Vagonlardaki ba- kımsızlık, sefer saatlerindeki dü- zensizlik, istasyonlardaki ölümcül saldınlar umurlarında değil. Hedefle- ri Demiryollan'nı satmak olduğu için ona göre cilalıyorlar; "çöpsüz üzüm" haline getirmeye çalışıyoriar. Son iş- leri, Haydarpaşa-Gebze hattındaki banliyö trenlerinde tren şeflerini kal- dırmak, görevlerine son vermek oldu. Artık makinist kabininde bir tek kişi gö- rev yapıyor. Birleşik Taşımacılık Çalı- şanları Sendikası Genel Başkanı Or- han Altuğ uyarıyor: "Seyrüsefer güvenliğini sağlama- da yardımcı bir unsur olan ATS siste- mi, TCDD 1. Bölge Müdürtüğü'nün açıkladığı gibi sağlıklı çalışmamakta, hergün onlarca arıza yapmaktadır. Bölgedeki ölü noktalardan dolayı telsiz haberleşmesi de sağlıklı ya- pılamamaktadır. Kabinde makinis- tin tek başına görev yapması ciddi tehlikeler doğurucaktır. örneğin, se- yir esnasında makinist fenalaşırsa tre- ni durduracak hiçbir sistem yoktur." Demiryollan'ndan açıklandığına gö- re, tren şeflerinin kaldırılma gerekçe- si arasında, yolcu kaçağının artması ve tren şeflerinin kondoktörleri kont- rol edememesi de var. Dünya Banka- sı'ndan aldıklan "tasfiye planı"ndater- cüme hatası yaptılar galiba! 1. Bölge Müdürü Ömer yılmaz, başka türlü böylesine komik açıklama yapmazdı! OKUR MEKTUPLARI lletişim: Zeynep Eşiyok Faks: 0.212. 513 85 95 Türkocağı Cad. 39 /41 Cağaloğlu 34334 Istanbul Cihangir'de kaçakyapılaşmcL.. Istanbul'un en güzel tepele- rinden birinde yer alan tarihi Ci- hangir semti ve Cihangir Ca- mii, plansız ve kaçak yapılaşma yüzünden olduğu gibi kayma tehlikesiyle karşı karşıya. - Cihangir-Yokuşu^O nujnara- da, yer alan, Gülümser Çilingi- roğfu, Mehmet Taneri ve Zin- nur Birant a ait olan ve 1991 yılında çıkan bir yangının ar- dından izinsiz yıkılan konağın yerine açılan 25 metre derinli- ğinde, 45 metre uzunluğunda ve 30 metre enindeki temel çu- 'Ülkemizde bir şeyler iyigitmiyor* Ülkemizde bir şeyler iyi gitmiyor. lyi gidebilmesi için de insanlann sesleri- nin çıkması gerekiyor. Seskrçıkmıyor. Sivil toplum örgütleri de seslerini faz- la duyuramıyorlar. Her kesimin bir- çok problemi var. Medyada toplumu- muzun moralini yükseltecek yayınlar göremiyoruz. Bizlerin de bir proble- mi var. Bizler Eskişehir ve Isparta'da- ki üniversitelerde öğrenim gören ve tek dersten smıfta kalan 63 öğrencinin aileleriyiz. Bildiğiniz gibi her üniversitede her fakültede yönetmeliklerçok farklıdır. Bir fakültede bir dersten borclu geç- me, tek dersten geçme hakkı varken, diğer bir fakültede bir dönemlik ve haftada bir saat görülen, meslekle il- gisi olmayanbir derstenbiryıl kaybe- debilmektedir. Tek dersten kalan öğrenci sayısı tüm üniversitelerimizde 600 kişi kadardır samyoruz. Bu öğrenciîerin ailesine ve devletimize maliyetini takdiredersiniz. Bu öğrencilerimize yeni bir sınav hak- kı veya borçlu sınıf geçme hakkı sağ- lanması için Ugililerin yardımlannı f'îjekliyoruz. Atilla Soyelçin / Eskişehir Anadolu Üniversitesi-Eskişehir Osmangazi Üniversitesi-Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi'nde öğrenim gören 63 öğrenci ve aileleri adma kurunun hemen doldurulması gerekmektedir. Doldurma işle- minin istanbul Teknik Üniver- sitesi Inşaat Fakültesi Geotek- nik Anabilim Dalı raporu doğ- rultusunda, en kısa sürede yapıl- ması gerekçiğini şöyley.ej^yet-.. kililer, Belediyeyi de gönder- dikleri ihtarnamelerle uyardık- lannı ekleyerek, aksi takdirde, yağmurlarla birlikte istenme- yen zemin hareketleri olabilece- ğini belirttiler. 1994 yıhnda, îstanbul 1 Nu- maralı Kültür ve Tabiat Varlık- lannı Koruma Kurulu ta- rafından ınşaat yapılabi- lir raporu verilen kona- ğın sahipleri, yapılan tüm uyanlara rağmen, Beyoğ- lu Belediyesi'nden aldık- lan ruhsat ve arkeolojiden gelen bilirkişinin verdiği 'kazı yapüabilir' müsa- adesi doğrultusunda, ön çahşma yapmadan, tari- hi dokuyu ve 15. yüzyıl- da Mimar Sinan tarafın- dan inşa edilerek semte admı veren Cihangir Ca- mii'ni koruyacak hiçbir önlem almadan. hafriyat yaptılar. 1995yüındanberifa- aliyet gösteren Cihangir Güzeüeştirme Derne- ği'nin Beyoğlu Belediye- si ve Kültür Bakanlığı aleyhine açtığı davaya, Vakıflar Genel Müdürlü- ğü de daha sonra müda- hil olarak katıldı. Istanbul Teknik Üni- versitesi tarafından veri- len ön raporun da yer al- dığı dosyayı inceleyen mahkeme, 'Yürütmeyi durdurma karan' verdi. Karar üzerine davahlar tarafından yapılan itiraz ret edildi. Cihangir Güzelleştirme Derneği 'Bizden yararlanmayı düşünüyorlar mı?' Bizler Ege Üniversitesi Ede- biyat Fakültesi Sanat Tarihi Bö- lümümezunlanyız. Bilindiği gi- bi liselerde Sanat Tarihi seçme- li ders olarak okutulup, resim öğretmenleri tarafından verildi- ğinden bu sene de açıkta kaldık. Sayın Milli Eğitim Bakanımıza seslenmek istiyoruz. Sanat Tarihi dersinin, Felse- fe gibi, liselerde zorunlu olarak okutulmasını düşünüyorlar mı? Şayet bu konuda çahşma yok- s».. bizlerden nasıl faydalanma- yı düşünüyorlar? (Çünkü peda- gojik formasyon aldığımız hal- ct sınıf öğretmenliği sertifikası nsdeniyle müracaat edemedik.) C'ğretmen olabilmek için fen- elebiyat fakültesi mezunu ol- nak gerekli dedikleri halde biz- Itr öğretmen olamıyoruz. Sanat Tarihi dersi okutulmadığı müd- detçe, 'sanatın içine tüküren belediye başkanları' gibi in- sanlar çoğalacaktır. Sanatın ta- rihi insanın tarihidir. Toplumlar kadar eskidir.. Kaldı ki bırakınız Sanat Tarihi öğretmenliğini, sı- nıf öğretmeni bile olamıyoruz. Her sene ayn bir uygulama ne- deniyle mağdur olduk. Bir yılı- mız daha sınıf öğretmenliği ser- tifikası almak için kaybolacak. Gelecek yıl başka bir engel çık- mayacağını kim garanti edecek. Sanat Tarihi dersini liselerde okutmayı düşünmüyorlarsa, lüt- fen YÖK'e bildirerek bu bölü- mü kapatsınlar, başka mağdur- lar yaratılmasm. Duygu Kutbay / EÜ Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü mezunJarı adma HAYVANLAR İSMAIL GÜLGEÇ HARBt SEMİH POROY MIRMIRLAR UĞUR DURAK BULUT BEBEK NLRAYÇIFTÇI Akıllı Burüt, »iyasaMuruma TARİHTE BUGÜN MÜMTAZARIKAH 6 Ekim V/ILHELMINA ERGIN YAŞA GELfNCE.. 1896 'b£ BUGÜN, HOLLANM HJBALİÇES/ MLAEUIAtMA, ERGİN YAŞA GELOİĞİNO£N, rAÇ G/yM/Çr/. KKAL. W- GUtUAUME Öİ-DÜeÜMÛE, Kizt MLM£LM/NA HE- MÜZ fO YAÇ/S/OAYKEN THHrA 6SÇM/Ç, 8LI L£ ANNES/ MAfP CtMUÇrU. K&11.İÇE Ü C>EĞ'>J, YÖMErİMLE O İUSrCENMİÇrt. 21 yAŞtN&AYKEN EVLENUİÇ, BıR K.IZI DÜNYAYA 6ELMÎÇrrJ'ULlAfJA(iLeHDE TKHrA SEÇ^CEfcTf/e). I.OÜHYA SAI/AÇt S/CAS//VOA, ÜUCEGİMİ SeJ OtAY- OAAJ i , Ç fg İŞGALİNİ ENGELL£YE~KIEM/ŞT?. SAUİÇ /A/S/t.TE'&E 'DE orueAM O&tUÇe OA OLSA, rE*:L£Ai GÖRÜŞ SEDEF KORAY Globalizasyon, Kapitalizm ve Krizler ESSEN - Dünyada bloklaşmanın ortadan kalk- ması ve soğuk savaşın sona ermesinden sonra, Amerika Birleşik Devletleri tüm dünyada global ka- pitalizme geçişin zeminini hazırlamaya sıvandı, Buna göre Avrupa ve Japonya ile birlikte Ameri- ka, liberal kapitalizmin şemsiyesi altında dünya ti- caretini düzenleyen ve bölgesel istikran güvence- ye alan uluslararası anlaşmalan organize edecek- ti. Uluslararası Para Fonu 1MF ise finansmanı ka- nalize edecek ve böylelikle Rusya, Doğu Avrupa, Güney Amerika ve Asy a dünya ekonomisine bağ- lanacaktı. Ancak on yılda ortaya çıkan sonuç baş- ka bir tablo çiziyor. llerleyen teknoloji, kolaylaşan ve maliyeti ucuz- layan komünikasyon, artan enformasyon akışı, ulaşım ve sermaye akışlarındaki hızlı büyüme, 1940'larda Bretton Woods ile düzenlenen ve ba- ğımsız ulusal ekonomi politikaları ile sabit kurla- ra dayanmast öngörülen dünya ekonomisini özel- likle yetmişli ve seksenli yıllardan itibaren zorla- maya başladı. Buna, özellikle Amerika'nın liderli- ği altındaki resmi ekonomik yönetim ve politika- lar, malların ve sermayenin ülkeler arasında ser- best dölaşımı üzerindeki engelleri azaltarak kaV kıda bulundu. Sonuçta ortaya çıkan ve dünya ser- maye piyasalannın olağanüstü gelişimini ve sabit döviz kurlarından vazgeçiimesini kapsayan, çok sayıda hükümet dışı aktörü içeren ekonomik alış- veriş ve bağımlılık fenomenini globalizasyon ola- rak tanımhyoruz. özellikle Asya ekonomilerinde yaşanan krizler ve bunlann gelişmiş ülke ekonomileri dahil olmak üzere dünya ekonomisi üstündeki olumsuz etki- lerinin fark edilmeye başlanmasından sonra Ba- tı'da globalizasyon ve kapitalizmin gelecegi tar- tışılır oldu. Gerçi kimse globalizasyon ve kapita- lizm artık öldü demiyor, ama global kapitalist sis- tem tekrar gözden geçiriliyor ve özellikle serma'T yenin serbest dölaşımı ve uluslararası sermaye pf- yasalan üzerinde bazı düzenlemelere gidilmesi gerektiği yönünde görüşleryoğunlaşıyor. Ote yan 1 dan IMF ve Dünya Bankası gibi kuruluşlar, Asya'da^ ki krizlere yol açtıkları nedeniyle gittikçe daha faz^- la eleştiriye maruz kalıyortar. ^ Amerika'da Wall Street'i, Hazine'yi, Dışişleri'nt, IMF'yi ve Dünya Bankası'nı içeren ve Wall Str&- et'in çıkarlan doğrultusunda dünya ekonomisine yön veren bir lobinin varlığı herkesçe biliniyor. Mar alesef bu lobinin, sermayenin serbest dolaşımp nın ve sermaye piyasalarının tüm dünya ekono- misi için refah anlamına gelecegini savunurkeri, doğabilecek tehlikeleri görmezden geldiği ya da ciddiyetini yeterince kavrayamadığı da söyleniyof'. Dünyanın önde gelen ekonomistlerinden olan Columbia Üniversitesi profesörü Jagdish Bhag- wati, Amerikan dış politika dergisi "Foreign Affa- irs"e yazdığı bir yazıda sermayenin serbest dola- şımının ve serbest sermaye piyasalarının sağla- dığı faydaların ve ekonomik refahın ekonomistler- ce abartıldığını belirtiyor. Serbest ticaretin önün- deki engel ve korumacılığtn maliyetinin ekono- mistlerce bir ölçüde saptanabildiğihi beltften ShagT watf,'Sörrnâyento 1 serbest dolâşrmrn'frl dâ" Serbesi ticaret gîtŞ degertendirildiğini, •ahtak crtuslararas 1 ! sermayenin serbest dolaştmmın yarârlannın kay- da değer olmayabileceğini söylüyor. Özellikle ül- kelerin ekonomik performansına ve refah düze- yine bakılmadan, uluslararası sermayenin serbest dolaşımının tüm ülkeler için avantajlı olduğunu söylemenin yanlış olduğunu ve sermaye piyasa- lannın mali yükü yüksek krizleri de içerebildiğini savunuyor Bhagvvati. Diğer çözümler, uluslararası sermaye piyasala- nnın tamamıyla serbest piyasa mekanizmalanna terk edilmesi ve IMF'nin kaldırılmasından ulusla- rarası sermaye akışlarını ve borçlan düzenleyecek, bir anlamda merkezi bir kontrol sistemini getire- cekyeni oluşumlar ve kurumlar yaratmaya kadar değişiyor. Çoğunlukla önerilen orta yol ise, finan- sal operasyonlara bazı düzenlemeler ve yeni ya- pılanmalar getirirken IMF'nin dünya ekonomisi içindeki yerini koruyor. Buna göre, bir yandan fi- nans piyasalannda şeffaflığı ve doğru bilgi akışı- nı arttıracak bankacılık mekanizma ve pratikleri ge- liştirilirken, öte yandan alınan kredi notuna göre bir ülkenin dış piyasalarda borçlanma maliyetinin belirtenmesi öngörülüyor. Bütün dünya Asya krizini ve bu krizin dünya ekonomisi üzerindeki etkisini tartışırken Türkiye, kendini bu tartışmalardan şimdilik uzak tutuyor. Ancak 21. yüzyıl eşığinde dünya ekonomisi yeni- den düzenlenirken Türkiye'nin bu gelişmeleri iyi izlemesinin ve dünya ekonomisinin yeni şekillen- me sürecinde daha aktif bir rol oynamasının kü- çümsenemeyecek bir gerekliliği olduğu ortada. BULMACA SEDAT YAŞAYAN 1 2 3 4 5 6SOLDAN SA- ĞA: 1/ Yağı alınmış, süt ya da yoğurdun kaynatümasıyla elde edilen bir 3 türpeynir. 2/Sı- 4 caklığı çok yük- sek ya da çok 5 düşük olmayan g yer... Eskidilde su. 3/ Sanat ya- 7 pıtlannın sak- g landığı ve sergi- lendiğiyer...BiT 9 yanşın belirli uzaklığı kapsayanbölümlerinden her biri. 4/ Balık avla- makta ya da yük taşı- 2 makta kullarulan büjiik 3 kayık. 5/ Soy... Kümes 4 hayvanlannın civcivlik- c ten çıknuş yavrulan. 6/ Eski Mısır'da güneş tan- nsı... Kısa konçlu çorap. 7/ Hah ya da kilim do- 8 kunan tezgâh... Jokey- 9 lerin giydiği kenarsız başlık. 8/ Muğla'nın Köyceğiz ılçesı yakınlanndakı ün,- lü antik kent... Bir işaret sıfatı. 9/ Uzaklık işaretL.. Sa- türn gezegenine verilen bir başka ad. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Kuş pisligi. 2/ "Umut gözlerinde bir - bakış / Çığlâc bir bükülüş dudaklannda" (Ahmet Muhip Dıranas).,. Gök cisimlerini gözetleme. 3/ Kar üzerinde kaymaya yarar tekerleksiz taşıt... Tanri'ya yalvarma. 4/ Gerçek- leşmesi zamanabağlı ıstek... Unvan. 5/Birnota... Hıris- tiyanlıkta kilise tarafından verilen "cemaatten kovmâ^' cezası. 6/ Iğdiş etmek... Asker. II Topu düşman ateşin'- den koruyan zırhlı bölme. 8/ Kanada'nın bir eyaleti. 9/ Uzun tüylü kalpak... 'Tek başıma olsam şaha gedaya — olmam/Viran olası hanede evlad ü ayal var" (Dertli). >
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle