Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
EKİM 1998 SALI CUMHURİYET SAYFA
KULTUR 15
stanbul Devlet Tiyatrosu Müdürü Nesrin Kazankaya, sanatta niteliği ön plana çıkarmayı amaçlıyor
Deıııokratik ve açık dönem
Sahnelenecek Oyunlar
Yabancı Oyunlar.
Karanhkta Komedi, Lavvrence Till
Kısasa Kısas, Nesrin Kazankaya
Cyrano de Bergerac, Işıl Kasapoğlu
Şeytanlar, Cüneyt Çalışkur
Yerli Oyunlar
Atçah Kel Mehmet Mahmut Gökgöz
Fertıat Oe Şirin, Yücel Erten
Bir Ölünün Toplumsal Anatomisi, Can Gürzap
Rüzgâıia Yanşan Tay, Ayşe Lebriz
Geçen sezondan süren oyunlar:
Kuvayi Millhe, Ergin Orbey
Miss Margarita Yöntemi, Metin Belgin
Bir Casusa Ağıt, Cüneyt Çalışkur
Bir Anarşistin Kaza Sonucu Öiümü, Murat Karasu
Küçük Bir İş İçin Yaşlı Bir Palyaço Aranıyor, Müge
Gûrman
SRA ALİÇAVUŞOGLU
Bu yaz hayli çalkantılı günler yaşayan Devlet Ti-
atrolan, yeni sezona Türkiye genelinde 'yenibirya-
danma' ile başlıyor.
Sanatta niteliği. paylaşım ve katılımı öne çeken, böl-
eler bazında özerk bir anlayışı hedefleyen 'yeni' yö-
etim. geçmiş. yılların olumsuz izlerini de silmeyi
lanlıyor. İstanbul Devlet Tiyatrosu'nun yeni müdü-
i Nesrin Kazankaya. kalitenin hedeflenmesinin ba-
ın konusunda olumlu. ancak risklı bir adun olduğu
örüşünde. "Toplu sabşlara istatistik olarak bei bağ-
ımayan. seyircisinin secerek oyunageldiği bir sezonu
edefleyen yönetimin risk alacağı gerçektir"diyen Ka-
mkaya ile Devlet Tiyatrolan'nda yeni dönemi ko-
uştuk.
- Devlet Tiyatrolan'nda >aşanan büyük degişiklik-
rin nedeni nedir?
NESRİN KAZANKAYA - Devlet Tiyatrolan'nda
;nel, idan ve sanatsal yönetim anlammda bütün Tür-
lye'yi kapsayan kökten bir değişiklik oldu. Son beş
ıldır Devlet Tiyatrolan radikal yaklaşımlı ağırbir sü-
•ç yaşıyordu. Bozkurt Kuruç dönemi; sanatın önü-
i kesen, umutsuzluğa yol açanbir sûreçti. Kültür Ba-
• Son dört-beş > ıldır vaşadıklanmız, sanatçı olarak inançlanmızın
kaybolmasına neden oldu. Bir sanatçınm inancı için öncelikle güven duygusu
gerekiyor. Sanat adına, kapalı kapılar ardmda birkaç kişiyi mutlu edecek
hareketlerin nasıl bir umutsuzluğa ve yılgınlığa yol açacağı son derece açık. Biz
öncelikle bu inancın ve güvenin geri getirilmesini amaçlıyoruz.
kanlığı'nın özellikle isimler bazında yaptığı bu hare-
ket, sanatınönünü açan, özerk anlayışı ilke edinenöz-
gürlükçü, yaratıcılığın olmazsa olmaz alt koşulu olan,
demokratik bir altyapıyı hedefleyen bir anlayış. Ba-
kanlık kaynaklı gibi görünen bu atılımın sonuna dek
yanmdayım.
- Sizin yönetiminizde ne tür değişiklikler olacak İs-
tanbul Devlet Tryatrosu'nda?
Bütün Devlet Tiyatrolan'nda öncelikli olarak aşıl-
ması gereken sorunun; sanatçılann neredeyse tiyat-
rodan vazgeçme noktasına vardıklan inanç kaybı ol-
duğunu düşünüyorum. Son dört-beş yıldır yaşadık-
lanmız, sanatçı olarak inançlanmızın kaybolmasına
neden oldu. Orneğın son dört yıldır hıçbir ış yapma-
dım Devlet Tiyatrolan'nda. Son yıllarda yaşanılan-
lann bu değişiklik için gerekli doneleri oluşturduğu-
na inamyorum. Bir sanatçınm inancı için öncelikle gü-
ven duygusu gerekiyor. Sanat adına, kapalı kapılar ar-'
drndabirkaçkişiyi mutluedecek hareketlerinnasıl bir
umutsuzluğa ve yılgınlığa yol açacağı son derece
açık. Biz öncelikle bu inancın ve güvenin geri geti-
rilmesini amaçlıyoruz. Bir tiyatronun yaşaması için
iki önemli olgu var. Bunlardan biri sanatsal boyuttur;
repertuvar ve çalışma sürecini kapsar. Bunlar bizim
sanatsal kimliğimizdir. Neden burada olduğumuzun
cevabıdır. tkıncisı ise sanata altyapı oluşturacak olan
demokratik yapılanma... İstanbul Devlet Tiyatro-
su'nda ilk kez bir yönetim kurulu oluşturduk. Sanat-
çı temsilcisi seçimi yaptık.
-Yönetim kuruhınun İstanbulDevletTiyatrosu'nda-
kiişlevi nedir?
Yönetim kurulu; buradavaroluşumuzun nedeni olan
sanatsal tercihler bazında, kurduğumuz ilkeleri, oto-
rite parçalanmasıyaratmadan, sanatsal işleyiştekiyet-
Dormenler 30 Ekim'de perdelerini açıyor
Dormen Tiyatrosu'ndan
/enı sezonda uç oyunKültür Servisi - Dormen Tiyatrosu,
J98-1999 tiyatro sezonunda üç yeni
unla ızleyicilerin karşısına çıkacak.
"op Corn', 'Zafer Madalyası' ve 'Nice
ıllara' adlı oyunlar Volks\vagen'in spon-
ırluğunda sahnelenecek.
Dormen Tiyatrosu'nda 30 Ekim'de prö-
iyeri gerçekleştirilecek olan ilk oyun
mdan 30 > ıl önce sahnelendiğinde bü-
ık başarılar kazanan 'Zafer Madalya-
. Oyunda, 2. Dünya Savaşı sırasında Pa-
fik'teki sakin bir adada demirleyen ge-
i personelinin kendi aralanndaki iliş-
ler konu ediliyor. Thomas Heggen ve
ishuaLogan'ın yazdığı oyunRefikEr-
ıran v e Leyla Turnier tarafından Türk-
leştırilmiş. Metin Serez- - ^ — —
nin yönettiği oyunun de-
>r tasanmı Duygu Sağı-
glu'na. kostüm tasanmı
Î Gürkan Uygun ve Mu-
t Ovalı'ya ait. Zafer Ma-
lyası'nda Suat Sungur.
met İ stekin. llakan Ök-
n, Şencan Güleryüz. En-
ı YükseL Sefa Zengin. Al-
r Düzen, Mustafa Dinç.
rkan Ercan ve Ayça Bin-
ıl oynuyor.
Dormen Tiyatrosu'nun
hneleyeceği ikinci oyun "~
w
^~
mm
~~
m
: 5 Kasım'da Ankara'da prömıyeri ger-
kleştirilecek olan Pop Corn. Ben El-
ı'un yazdığı PopCornu HaidunDor-
en sahneye koyuyor. TankGünersel'in
ırkçeleştirdiği oyunun dekor tasanmı-
Osman Şengezer, kostüm tasanmını ise
iler Yiğit üstleniyor. Oyunda Kerem
abeyoğlu, Güneş Berberoğlu. Şebnem
'JnaL Halit Ergenç, Gülbin Yeşil. Ka-
Çakır, Seda Dinler, Selin Tömer ve
ertOzger rol ahyor. Londra ve Paris'te
palı gişe oynayan Pop Corn. Quentin
rantino tarzı filmler yapan bir yönet-
:nin oyuncu olma sevdasındaki bir
ıvboy kızıyla birlikteyken. seri katil
• çift tarafından rehin alınmasıyla baş-
or. Yönetmenin yapımcısı, boşanmak
X-/ormenTiyatrosu
Pop Corn, Zafer
Madalyası ve Nice
Yıllara adlı üç yeni
oyunla izleyicinin
karşısına çıkacağı
yeni sezonda
perdelerini 30
Ekim'de açacak.
üzere olduğu kansı ve kızı olan bitenden
habersiz olarak eve geldiğinde olaylar
birbiri ardına gelişiyor«Dormen Tiyatro-
su'nun bu sezon sahneleyeceği son oyun
ise Bernard Slade'in yazdığı Nice YUla-
ra. Haldun Dormen \e Kemal Uzun'un
Türkçeleştırdiği oyunun yönetmeni Çe-
tin Akcan. 12 Kasım'da Terakki Vakfi
Kültür Merkezi, Levent'te sahnelenme-
ye başlayacak olan oyunda Haldun Dor-
men, Gülen Karaman. Erden Alkan, Ye-
şim Abç, Ayşe Çakar. Ali Altuğ, Ayçıl
Yeltan ve Birgül Sekmen rol ahyor. Oyu-
nun dekor tasanmı Nilgün Gürkan'a.
kostüm tasanmı ise Güler Yiğit'e ait.
Oyun, hayatı ciddiye almadığı için yıllar
— — — önce kansı tarafından terk
edilen ve ciddi bir yazar ol-
mak niyetindeyken pembe
dizi senaryosu yazmak zo-
runda kalan bir yazann ya-
şamını konu ediyor.
Haldun Dormen yaptığı
açıklamada odenekli tiyat-
roların sponsor sorununa
değinerek şunlan söyledi:
"VolkswagenMn katkdam-
la bu sezon üç oyun sahne-
leyeceğiz. L'manm diger öde-
nekli riyatrolar da en kısa
^———~ zamanda sponsor buluriar.
Tiyatrosu olmayan bir iilke gelişemez."
Türkiye'deki sahneyetersizliğı sorununu
da ele alan Haldun Dormen "Salon ye-
tersizliğine rağmen birçok tiyatro var. Son
dönemde Anadolu'nun çeşitli kentlerin-
de kültür merkezleri açılmaya başlandı.
Ancak bu merkezlerin salonlan bilgisiz
kişiler tarafından yapılıyor ve rahatlıkla
o>ıın sahnele>enıi>T>nızr
' dedi.
Dormen aynca bu sezon farklı yerler-
de oyunlannı sahneleyeceklerini belirte-
rek 29 kişilik genç ve dinamik bir oyun-
cukadrosuyla çalışnklannı söyledi. Volks-
vvagen Genel Müdürü M. Arif Cengiz ise
Dormen Tiyatrosu gibi bir kuruma spon-
sor olmaktan dolayı duyduğu mutluluğu
dile getirdi.
rnen Tiyatrosu oyunlannı 29 kişilikbir kadroyla farkta mekânlarda sahneleyecek.
Bellekten Modernlığe sergisi bugün açılıyor
Modernliğin getirdiği
sorunlar ele alınıyorKültür Servisi -1997 yılında 47. Vene-
dik Bienali'nde gerçekleştirilen 'Moder-
nities & Memories' tslam Dünyasmdan
Yeni Yapıtlar sergisi 'Bellekten Modernli-
ğe' baslığı altındabugün Dohnabahce Kül-
tür Merfcezi'nde açılıyor. İstanbul Bilgi
Ûniversitesi ve Rockefeller Vakfı New
York işbirliği ile gerçekleştirilen sergiye 10
ülkeden 15 sanatçı katıhyor. 30 Ekim ta-
rihine dek sürecek serginin istanbul so-
rumlu küratörlüğünü Beral Madra üstle-
niyor. Sergiye katılan Zahoor Ul Akhlaq
(Pakistan), Anusapati(Endonezya). S>ivat
Aziz (Pakistan/Kanada). Farid Belkabia
(Fas), tnd Eviner (Türkiye), Serhat Kiraz
(Türkiye), Abdoulaye Konate (Mali). Rac-
hid Koraichi (Cezayir). Murat Morova
(Türkiye), HassanMusa(Sudan), SafimOb-
raMc (Bosna-Hersek). Hendrawan Rryan-
to (Endonezya), Setuman Sabana (Endo-
nezya), Adel El-Smı (Mısır). Zulkifli Yu-
soff (Malezya) îslarrun biçimlendirdiği bir
ortam içinde çalışıyor. Sanatçılar gelenek
ve anılar, toplumsal ve çevresel kaygılar,
çatışma ve değişim ve giderek birörnek-
leşen bir dünyada smırlann aşılması üze-
rine düşünerek modernliğin getirdiği so-
runlan ele ahyorlar.
Bellekten Modernliğe sergisinin içeri-
ği; kavramlan ve irdelediği sorunlar ve
söylemlerle bağlantıh açıkoturumlarla ve
'Art Agora' başlıklı bir sanal ortam tartış-
ması ve sergisiyle zenginleştirildi. Sergi-
nin düşünsel ve kuramsal uzantısı olan
açık oturumlarla sanatçılann uluslararası
çağdaş sanat, yazm, mimarhk ortamında
olduğu kadar, bilim ve teknoloji alanla-
nnda da gündemden düşmeyen soru ve
sonınlara yaklaşımlan ve yorumlan izle-
yicilere aktanlmaya çalışılacak. 7 Ekim
Çarşamba günü saat 10.00-18.00 arasın-
da istanbul Bilgi Ûniversitesi'nde düzen-
lenecek 'Beflek ve Modernlik, Baö ve Ba-
tMÜşı' başlıklı birinci oturumda, bellek ve .
modernlik arasında sanatın dururnu tartı-
şılırken. Doğu ve Batı ilişkileri irdelene-
cek. tkinci oturumun başlığı ise 'Disipfin-
krarası Geçişler, Etkileşimler'. Açıkotu-
rumlara sergi sanatçılan, küratörler, Sabi-
ne Vogel, Prof. Dr. Fikret Hactef. Doç. Dr.
İhsan Bilgin. Doç. Dr. Ahmet DaMidoğKı.
Prof. Dr. Murat Belge. Tank AK ve Doç.
Dr. AydınUğurkatılacak. Açıkoturumlar-
da simultane çeviri yapılacak.
Art Agora 'Bellekten Modernliğe' ser-
gisinin bir uzantısı olarak tnternet orta-
mında gerçekleşiyor. Art Agora, Internet
dünyasındaki herkesi, serginin gündeme ge-
tirdiği, Islam dünyasının yeni yapıtlan üze-
rine düşünmeye, bu yapıtlann arka planı
üzerine bir tartışmaya katılmaya, sergi ile
ilişkili Doğu-Batı, geçmiş ve gelecek, ger-
çek ve sanal arasındaki çokboyutlu ilişki-
leri irdelemeye, Internet ortamının olanak-
lannı kuHanarak, bu kavramlar ve düşün-
celer kapsamında sanat yapıtı üretmeye
çağınyor. İstanbul Bilgi Ûniversitesi bu
girişimiyle, dünyanın dört bir yanındaki sa-
natçılarla Intemet kullanıcılan arasında
birV
on-Ü0e diyalog" başlatmay ı amaçlıyor.
http://artagora.ibun.edu.tr
Aynntılı bilgi almak isteyenler için: is-
tanbul Bilgi Oniversitesi (0212-216 23 00)
e-mail: pelinutğiibun.edu.tr.
ki ve sorumluluğu paylaşmak amacını taşıyor. Yöne-
tim kurulunda ya§anan süreç, söyleyeceğimiz ilkeler
için doneler oluşturuyor. Bu süreç elbette karşılıklı fi-
kir alışverişi ve iş paylaşarak olacak.
-PdkirepertiA^oluşunıundaöiKekiyTUardan fark-
lı bir yol iztenecek mi?
Repertuvar bizim için çok önemli. Repertuvar, iyi
oyunlan yan yana getirerek değil, yorum ve yorum-
culan göz önüne alarak oluşturulur. 'Kısasa Kısas',
'Cyrano de Bergerac', 'Atçah Kel Mehmet' ve 'Fer-
hat üeŞirin' yorum ve yorumcu bazındabir araya gel-
di. tyi oyunlan bir araya getirmek kolay, ancak nasıl
bir araya getirildiği daha önemli. Oyunların öncelik-
le yorum ve yorumcular açısından yan yana gelmesi
ve çağdaş tiyatro yapıh olması gerekiyor. Oyuncunun
yorum ve içerik açısından reji ekibine katılma şansı
olmalı. Bunlar bir tiyatro için en temel olgular. An-
cak biz bunlan dahi yitirmiştik.
-1998-99 sezonunun repertuvan sizin > önetiminiz-
de mi gerçekleştirildi?
Evet. Sadece geçen sezondan miras aldığımız 'Ka-
ranhkta Komedi' adlı oyun var. Bu oyunu seçkin bir
komedi örneği olarak gururla taşıyoruz repertuvan-
mızda. Ama diğer oyunlar bizim buraya gelmemiz-
le, özgür irademizle katüdı re-
~""^^~~ pertuvara. Vatandaşın vergi-
siyle yaşayan bir odenekli ti-
yatroda çalışıyorsanız, Türk
oyunlannı tiyatroya kazan-
dırmak gibi asal bir görevi-
niz var. Yerli oyunlann ora-
nı yüzde 70'e vanyor. Bu
oyunlar sanatsal tercihleri-
mizle örtüşüyor. İkinci tur
repertuvann çahşmalan ise
sürüyor.
-BuvTİneg8)iven«klervar
İstanbul Devlet Tiyatro-
su'nda?
Çocuk Tiyatrosu Birimi
oluşturduk. tlk oyunumuz
'Rüzgâria Yanşan Tay". Ço-
cuk Tiyatrosu Birimi'nde,
yaratıcı drama çahşmalan
yapılacak ve ikinci oyunu-
muz bu yöntemle oluşturu-
lacak. Bu çalışmalar, Türk
tiyatro yazarlannın kıtlığın-
dan söz ettiğimiz bir dönem-
de erişkin tiyatrosu için de te-
mel olacak. Aynca bu yıl
•İkinci Çocuk Tiyatrosu Se-
mineri ve Festh-aîi'ni 'Tn/at-
ro Tiyatro' dergısiyle birlik-
te gerçekleştireceğiz. Mosko-
va Mali Tiyatrosu ile iç eği-
timimizi güçlendirmeyi
amaçlıyoruz. Buçalışma yaz
okuluyla başlayacak ve kış
aylannda üç-dört ayhk peri-
yotlarla sürecek. 10 Kasım'da
ilk kez bir tiyatro Aya lri-
ni'de temsil verecek. 'Cyra-
no de Bergerac'ı sahneleye-
ceğiz Ayafrini'de. Aynca Ru-
meli Hisan'nda bir tiyatro
buluşması da gerçekleştiri-
lecek. Kadıköy Belediyesi
ile ortaklaşa Kadıköy Vapur
Iskelesi'nde gişe actdc Ana-
dolu yakasında yeni bir ti-
yatro açmayı planlıyoruz.
- Devlet Tîyatrolan'ndaki
bu değjşiknlder nasıl kaucı
hale getirflecek?
Devlet Tiyatrolan'ndaki
atüımlannyasal dayanağı ol-
ması kalıcılığının ilk garan-
tisidir kuşkusuz. Yeni yöne-
tim ve Kültür Bakanlığı yıl-
lardır üzerinde çalışılan Dev-
let Tiyatrosu Yasası'nın çık-
ması için uğraş veriyor. Ya-
samn çıkmasım büyük bir
özkmle bekliyorum, ama bu-
nu beklerken yaşayacağımız
bu sürecin de Devlet Tiyat-
rosutarihi içinbelirleyici ola-
cağım düşünüyorum. Şu an
Devlet Tiyatrosu'nda birçal-
kanü olmadığını görüyorum.
18 yıldır Devlet Tiyatrola-
n'nda çalışıyorum ve ken-
dim için özlediğim her şeyin
gerçekleşmesi için çaba sarf
ediyorum. Hiçbir şeyin kapa-
lı kapılar ardında kalmasmı
istemiyorum. Her şeyin açık
olmasından yanayım.
- Diğer Ulerdeki Devlet Ti-
>*atrolantteUetişim kunıyor
musunuz?
Batı'ya açılan kapı İstan-
bul, Doğu'ya açılan kapı Di-
yarbakır görüşü çerçevesin-
de Diyarbakır'ı kardeş kent
ilan ettik. Ortaklaşa proje
üretmeyeçahşıyoruz. Diyar-
bakır'a, İstanbul sanatçıla-
nndan destek oluşturmak is-
tiyoruz. Bunun ilk adırru Di-
yarbakır'a rejisör yollamak
oldu.
35. Antalya Film Festivali
Altın Portakal
'Yara'nın oldu
BÜLENT ECEVtT
ANTALYA - 35. Altın
Portakal ödülleri sahiple-
rini buldu. Yönetmenliği-
ni YıfanazAslan'ın, yapım-
cılığını Murat Kadıoğ-
hı'nun yaptığı "Yara", En
tyi Film Odülü'nü alırken
yönetmenliğini Serdar
Akar'ın yapımcılığını da
Önder Çakar'ın yaptığı
"Gemkk", En İyi 2. Film
ile En İyi Yönetmen ödül-
lerinin sahibi oldu.
Sanatçılann boykotuyla
açılan 35. Antalya Altın
Portakal Film Festivali'nde
ödüllerin genç oyuncu ve
yönetmenlere gitmesi, si-
nema dünyasını şaşırttı.
Jüri başkanı Hülya Kocyi-
ğit, ödülleri teslim eder-
ken "Yeni kuşak, yeni so-
luk. gençsanatçılar, yönet-
menler, Türk sinemasına
getivor. Bundan mutluluk
duyuyonız. Odüüeri beür-
lerken çok zorlandık" di-
ye konuştu. Antalya Ha-
san Subaşı Kültür Par-
kı'nda yapılan ödül töreni,
saat 21. 00'de başladı.
Ödüllerin dağıtımı sırasın-
da birçok ödül sahibi sanat-
çımn ohnaması, izleyen-
lertarafından tepki ile kar-
şılandı. En tyi Film "Ya-
ra"nın yapımcısı Murat
Kadığolu, ödülünü alırken
gözyaşlannı rutamadı. Ka-
dıoğlu. "Bu ödülü film eki-
bi olarak ahyorum. Oniar
çekti bu filmi" diyerek se-
vincini dile getirdi. En İyi
Kadın Oyuncu Odülü'nü
de aynı fılmin başrol oyun-
cusu Yelda Kaynıakçı Rey-
na, "Hiç beklemiyorduıtı
böyle bir ödül. Bu ödülü
neneme %ereceğim. Size sa-
lakça gelebilir ama benim
için önemli" dedi. Onder
Çakar-SevinçÇakar'm ya-
pımcıhğım üstlendiği, Ser-
dar Akar ile En İyi Yö-
netmen; Erkan Can ile En
iyi Erkek Oyuncu ödülle-
rini alan "Gemkk'' En tyi
2. Film Ödülü'nün de sa-
hibi oldu. 35 Altın Porta-
kal Film Yanşması'nın di-
ğer ödülleri de şöyle pay-
laşıldı:
Dr. Avni Tolunay Özel
Ödülü, yapımcılığını Kad-
riYurdatap'ın yaptığı "Ka-
çıkuk Diplomaa?
'na; Beh-
lül Dal Özel Ödülü, Ya-
pımcılığını Faruk Ak-
soy'un yaptığı "Karışık
Pizza"ya; TRT Özel Ödü-
lü yapımcı Ahmet Necef
Uğıırlu'nun "Eski Fotoğ-
raflar"ına değer göriildü.
En tyi Yardımcı Erkek
Oyuncu, Ağır Roman ad-
lı fılmdeki rolüyle Mus-
tafa Uğurlu, En İyi Yar-
dımcı Kadın Oyuncu yine
Ağır Roman'daki rolüyle
Sevda Ferdağ alırken En
îyi Senaryo, "Leopann
Kuyruğu"ndaki çalışma-
sıyla Turgut Yasalar; En
İyi Görüntü Yönetmeni
"Kaçıkhk Diploması"nda-
ki çalışmasıyla ErtunçŞen-
kay'a; En tyi Sanat Yönet-
meni, Ağır Roman'daki ça-
hşmasıyla Mustafa Ziya
Ülkcnciler'e; En İyi Müzik
Ödülü "Eski Fotoğraf-
lar"daki çalışmasıyla Uğur
Dikmen'e; En İyi Kurgu
Ödülü, Gemide filminde-
ki çalışmasıyla Ne\2atDi-
şiaçık ve Kanşık Pizza'da-
ki çalışmasıyla BülentÖz-
demir'e paylaştınldı. En
İyi Laboratuar Ödülü ise
Kanşık Pizza Filmindeki
çalışmasıyla Sinefekt La-
boratuvanna değer göriil-
dü. Altın Portakal Kültür
ve Sanat Vakfı Başkanı
Hasan Subaşı, ödül töreni
sonunda yaptığı konuşma-
da, Antalya'nın Türk Sine-
ması'na daha uzun yıllar
sahip çıkacağım ve Antal-
ya'nın, Türkiye'nin sanat
başkenti olmaya aday ol-
duğunu söyledi.
ABD Van Goglrtı yeniden keşfedîyor^
^ crf^AGO (AA) -1890 yılında kendjsmi vüfaraÜT ^
intihar eden ve yaşarken sadece bir resinrsatabilmiş
olan ressam Van Gogh, Amerikalılar tarafından
yeniden keşfediliyor. Washington'daki National Gallery
of Art Müzesi'nde sergilenen 72 Van Gogh eserini
görmek için, sanat meraklılan Chicago dahil,
ABD'nin bir çok yerinden V/ashington'a akm etmeye
başladılar. Van Gogh hayranlan, geceyansından
itibaren müzenin önünde kuyruİdar meydana getirerek,
yerel saatle sabah 11.00'de açılan sergıyi beklediler.
Pazar günü açılan sergiyi, 4 bin kişinin gezdığı
bildirildi. 3 Ocak 1999'a kadar açık kalacak sergi, son,
25 yıldır ABD'deki ilk Van Gogh sergisi. Van Gogh
Vakfı'na ait eserlerin yeraldığı sergi, 17 Ocak 1999-4
Nisan 1999 tarihleri arasında da Los Angeles County
Müzesi'nde açılacak.
ÇeviPi Bütteni'nin ikinci sayısı
• Kültür Servisi - Bir uzmanlık alaru olarak
çevirmeniik mesleğini ve çeviriyi özendirmek,
mesleğin saygınlığımn gelişmiş ülkelerdeki düzeyine
ulaşmasma ortam hazırlamak ve üniversitelerin
mütercim-tercümanlık bölümü öğrencilerine
profesyonel ipuçlan vennek amacıyla iki ayda bir
yayımJanan Çeviri Bülteni'nin ikinci sayısı çıktı. Bu
sayıda Prof. Dr. Rona Aybay, Rafet Saltık, Akşit
Göktürk, Prof. Dr. Nedret Kuran Burçoğlu, Prof. Dr.
Hasan Anamur, Ali Yalıman, Beşir Ayvazoğlu, Dr.
Neşe Başar, Faruk Durdu ve Halil Aydın'ın makale ve
röportajlannın yanı sıra Çeviri Dünyasf ndan haberler
ve YılcUz Teknık Ûniversitesi tarafından ikinci baskısı
yayımlanan 'Hasan Âli Yücel Anma Kitabı' hakkında
bir değerlendirme, Can Yücel'in el yazısıyla ünlü şiiri
'Hayatta Ben En Çok Babamı Sevdim' yer ahyor.
Nobel Edebiyat Ödülü'nün iki adayı
• STOCKHOLM (Cumhurijet) - Ekim ayı içinde
verilecek Nobel Edebiyat Odülü'nü kimin alacağı
konusu edebiyat dünyasında tartışma yaratıyor.
Eleştirmenler biri tsveçli, diğeri Çinli iki ozanın adında
birleşiyor. Isveçli ozan Tomas Tranströmer, ülkesinin
en sevilen ve eserleri yabancı dillere en çok çevrilen
ozanlanndan biri. Son yapıtı "Hüzün Gondolu" kısa
bir süre önce Amerika'da yayımlanmıştı ve başta New
York Revievv of Books dergisi ohnak üzere çeşitli yayın
organlannda övgüyle karşılanmıştı. Kitabın Türkçesi
de kısa bir süre önce Telos Yayınlan'ndan çıkmıştı. Bu
yılki Nobel Ödülü'nün ikici adayı ise halen Paris'te
mülteci olarak yaşamakta olan Çinli ozan Bei Dao.
Ödülün bugüne dek Çin edebiyatından hiç kimseye
verilmemiş olmasının Dao'nun şansını arttırdığı
belirtiliyor.
BUGUN
• AKSANATta L. Pavoroöi'nin M. Benini
yönetimindeki Ro>al Philharmonic Orchestra
eşliğinde seslendirdiği opera aryalan, 12.30 ve 19.00
saatlerinde lazer-diskten izlenebilir.
• BORUSAN KÜLTÜR MERKEZİ'nin
düzenlediği etkinlikler kapsamında saat 19.00'da
îtalyan Kültür Merkezi'nde bas-bariton Eşref
Denizhan'ın piyanist Sergey Gavrilov eşliğinde
seslendirdiği tangolar dinlenebilir.
• BELGESELStNEMACILARBtRLlĞt'nde
Sabri Ozaydın'ın yönettiği u
Aydın Ailesi'nin
YaşamındaBirGün"isimlibelgesel 13.00, 14.00,
15.00, 16.00, 17.00 ve 18.00'de izlenebilir.
ÜÇ KUŞAK CUMHURİYET SERGİSİ ETKİNLİKLERİ
BUGÜN
• Tarihi Darphane Binalan'nda süren etkinlikler
kapsamında saat 11.00'de belgesel gösterimi, saat
15.00'te rehberli sergi gezisi ve müzik dinletisi, saat
18.00'de ise sinema gösterimi yer abyor.