Katalog

SAYFA CUMHURİYET 6EKİM1998SALI 10 DIŞ HABERLER KAVŞAK OZGEN ACAR Tüküpdüğünü Yalamak! Son yıllarda dış siyasada bir moda başladı. Bir ülkeye kızdık mı, hemen ar- dından bir açıklama gelıyor: "Büyükel- çimiz istişare (danışım) amacıyla Anka- ra'ya çağrıldı." ItaJyan Parlamento- su'nda PKK'ciler toplandı. Sevgili sınıf arkadaşım, koyu Fenerbahçeli Büyü- kelçi inal Batu, hatta takımının ital- ya'daki maçını kaçırma özverisınde da- hi bulunarak, bu toplantıyı önlemek için geceli gündüzlü girışim üzenne gırişım yaptı. Sonuç alamayınca "istişare ama- cıyla " Arıkara'ya çağnldı. Son üç yılın dı- şişleri bakanlarına, hükümete, kendisı- ni dışanda temsil ettikleri için öncelikle de Cumhurbaşkanı'na şu soruları sor- mak gerekir: "Son üç yılda, Roma'da neden üç kez^büyükelçi değiştirdinız? Kısa sürede Ünal Ünsal'/ alıp Pekin'e gönderdiniz. Arkasından atadığımz Umut ArıkV da yıne bir yıl içinde Sydney'e aktardınz. Neden? Başanlı de- ğillerdiyse neden merkeze geri çekme- diniz de Uzakdoğu'ya sürdünüz? Ce- zalandırdınız mı, taltif mi ettinız? Taltif idiyse Roma'da kalmalan daha 1yi ol- maz mıydı?" Dünyanın neresinde olursa olsun ye- ni bir büyükelçinin gittiği ülkede kendi- sini tanıtıp ılişkiler kurması, orada çev- re edinmesı için en azından bir yıl ge- rekir. Bırsiyasal parti lideriniyemeğeda- vet randevusunu sağlaması, milletvekil- leri ile güvene dayalı bir dıyalog kurma- sı aylar ister. Batu, istediğı kadar giri- şim yapsın, sonuç degişmeyecektı. Gı- deli henüz altı ay olmuştu. Ikinci soru: "Mafya, yalnız Türkiye'den değil, Irak, Iran, Pakistan, Hindistan ve Bangla- deş'ten insanları Türk lımanlanndan göz göre göre gemilerle Italya liman- larına kaçırmadı mı? TV'lerin canlı ya- yınlannda gemilerdeki insanların pen- şanlığını ve Türk hükümetinin ihmalinı üzüntu ve utanç duyguları ile izleme- dik mi? Italya sahillerine Türk çıkarma gemilerinden asker çıkanr gibi yığılan kaçak göçmenlerin önemli bölümü, Türkiye-lrak-lran vatandaşı Kürtler de- ğil miydi? Italya'nın başına bu 'Kürt so- runu'nu biz açmadan önce Türk kolluk güçlerinin akıllan neredeydî?" Italya'ya kızdığımız için şımdi detuttuk, büyükel- çimizı"/sf/şare"ıçinAnkara'yaçağırdık. Bir haber de Şam'dan geldi. "İstişare için Şam Büyükelçimiz Cenk Duatepe'yi Ankara'ya çağırdık." Bu açıklamadan 48 saat önce Başbakanlık çıkışlı bir açık- lama daha vardı. Libya'da PKK göste- riieri nedeniyle "istişare"jsm Ankara'ya çağnlan Büyükelçi Müfit Özdeş'in Trab- lusgarp'a görevının başına döneceği bildırilıyordu. Bu olaydan bir yıl önce, yi- ne LJbya'dan Büyükelçi Ateş Balkan, Erbakan'ın başkomırtanı, "klinik vaka" Kaddafi'nin söylemleri nedeniyle geri çekilmiş, uzun süre Ankara'da bekletil- miş, Erbakan'ın talimatıyla geri gönde- rılmek ıstenmiştı. Genelde geri çağnlan diplomatlara Ankara'da bekledikleri üç ay boyunca dolar üzerinden dış, bu sü- reyi aşınca merkezde TL aylığı öde.ni- yor. Dışandakı aıleterinin, öğrencı çocuk- lannın güç durumda kalmalan da işin bir başka boyutu. Bekleyiş üç ayı aşınca, daha önceki bir olaydan dolayı Iran ve Lıbya büyü- kelçilerımız "mağdur olmamalan" için başka başkentlere atandılar. Sonradan müteahhrt ve ışçilerimizin alacaklan ak- la geldi de yeni büyükelçi olarak Özdeş übya'ya gönderildi. Yeni büyükelçi de geçen ay geri çekildi, bu kez üç ay dol- madan görevi başına gönderiliyor. Uçün- cü soru: "Sonuçta tükürdüğünü kim yalıyor?" Elbette bir ülkenin saygınlığı, bir ulusun gururu en önde gelir. Gere- ğinde, diplomatık tutum koymalarda büyükelçilerin geri çekilmesi, temsilci- lık düzeyinin indinlmesi gibi yollara el- bette başvurulur. Ama ciddi bir dış si- yasagüdebılen hükümetler, büyükelçi- lerini gönderdikleri ülkelerde saygınlık yarattıklan için, geri çekılmeleri ortamı da doğmaz. Kuşkusuz "istişareye çağ- nlan " her büyükelçi olayında, Türkiye'yi. AB'de dışlayanlar, Suriye, Irak, iran, Yu- nanistan, Güney Kıbnsgıbi ülkelerbaş- parmak tırnaklarını birbirine sürterek iz- liyorlar. Benzen birolayı Ispanya'da, ar- dından bir başka AB ülkesinde yarata- bilırler. Çözüm papaza kızıp oruç boz- mak mı, yoksa pireye kızıp yorgan yak- mak mı? Balkan doruğunda Yılmaz-Simitis Okuduğunuz bu başlık yanlış. Doğru- u şöyle: Önümüzdeki 12 Ekim Pazar-su şöyle: tesi günü "Güneydoğu Avrvpa Ülkele- ri"nin (GDAÜ) devlet-hükümet başkan- lan, ıki günlük bir doruk toplantısı için An- talya'da bir araya gelecek. türkiye'nin dönem başkanlığındaki toplantıya Yunanistan, Bulganstan, Ro- manya, Arnavutluk, Makedonya, Yugos- lavya katılıyor. Bosna-Hersek ile Hırva- tistan gözlemci gönderıyor. Kuşkusuz bu toplantıda yine medya geçen yıl Gl- ritte olduğu gibi bu kez ev sahibi TürkBaşba- kanı Mesut Yılmaz ile konugu Yu- nan meslek- taşı Kostas Simrtis'ın peşindeola- cak. Girit'te- ki buluşma- da dağ, fare bile doğur- mamıştı. Yılmaztu- ristik Girit'i görmüştü, bu kez Simitis tu- ristik Antalya'yı gördüğü ile kalacak. Yıl- maz'ın yerinde olsam Simitis') Mersın'e götürür, hiç olmazsa karşıdaki Kıbns Adası'nı gösterirdim. Galiba medya için en akıllı iş, Antalya'da ağırlığı GDAU top- lantısına vermek olacak. GDAÜ, eskı- den "Balkan" diye tanımlanan ülkeler topluluğunun Avrupa Birlıgı kavramına ko- şut olarak üretılmiş yeni siyasal geliş- melen dikkate alan yeni bir oluşumdur Istanbul'da haziran başında yapılan dı- şişlen bakanlan toplantısında alınan ka- rariar ve sonrasındakı geltşmeler liderte- re sunulacak. Yola 1988'de "Balkan" kavramı ile çıkılmış, ancak daha sonra, yörede ortaya çıkan yeni bağımsız ülke- lerın katıhmı ile bırlıkte, Güneydoğu Av- rupa Işbıriiğı sürecinde AB'yle bütünleş- mearzusunadönüşmüştü. Bu nebirör- güt toplantısı, ne eskisi gibi bir Balkan rttifakı ne de Yılmaz-Simitis doruğudur. Selanik Dışişlerı Bakanlar Toplantı- sı'nda öngörülen eytem planı gereğince bir jşbirJiğj sürecı hedeftenmektedir. Gün- demde, Türkiye'»yakından itgilendiren, * sfyasal ve ekonomık ış- birliğinin ge- liştirilmesi, çevre korun- ması, top- lumsalveküf- türel işbirliği, organizesuç- lara, teröriz- me, uyuştu- rucu ve silah kaçakçılığına karşı müca- dele gibi ko- nular yer alı- yor. Türki- ye'nin çarkın ışleyişinı etkinleştirmek için siyasal müdüıierin yılda dört kez buluş- maları önerısı kabul görmüştü. Istan- bul'da Yugoslav Dışişleri Bakanı'nın da bulunduğu toplantıda Kosova sorununun tartışılması önemli bir gelişme olarak al- gılanmıştı. Bakahm Antalya'da bu konu, NATO müdahalesi arrfesinde bu kez na- sıl ele alınacak? Medyamızda GDAÜ do- ruğunun kendisınin mi, Yılmaz-Simitis buluşmasmın mı toplantıya katılan bayan- lann bikinilerinin ya da alışvenşlenne iliş- kin haberlerın mı daha geniş yer kap- layacağını bıriikte göreceğiz. 0 6 C D K U I İ S İ Almanya'nın Floridası Türkiye Almanlar, her yıl ojduğu gibi iki Al- manya'nın birieşmesinin 8. yıldönümü- nü, Türk Deniz Kuvvetteri Orkestrast'nın eşliğinde kutladılar. Geçmış yıllardan değişık olarak, bahçeye tüm eyalet- terin bayraklan asılmış, paraya kıyılmış, Sheraton Oteli'nin hazıriadığı ve ço- ğunluğu domuz sosıslerinden otuşan bir sıcak büfe sunulmuştu. Doğu Ber- lin'de kurulmuş ve antik çalgılar eşli- ğindekî bir oda orkestrası da ertesi gece başkentlilere bir Bach gecesi yaşattı. Konseri izieyemeyen başkent- liler, önemli bir sanat olayını kaçırdı. Sosyal Demokrat olduğu söylenen Büyükelçi Dr. Hans-Joachim Ver- gau'nun bir anlamda bu yıl SPD'nin seçim zaferini de kutladığı anlaşılıyor. Büyükelçi "Türkdostlan"na şöyle ses- lendi: "Anayasa, ülkemizde yaşayan 2 milyonun üzehndeki Türk hemşeri- lerin de özgürlûk ve güvenliğini temi- nat altına almaktadır. Federal hûkü- met ve ona bu konudayardımcı olan- lar, Türk tarafından da gerekli katkı- nın gelmesibeMentısiyle, Almanya'da kendilerini hâlâ dışlanmış hisseden- lerin topluma daha iyı entegre olabil- mesiiçınyoğunbirbiçimde çalışacak- tır. Aynı zamanda, Türkiye'de bulunan 50 bin Alman'ın, oturma ve çalışma müsaadesikonusunda tam birkarşt- lıklığın sağlanmasına ilişkin haklı fa- lebini desteklemekteyiz." Daha son- raki söyleşiterden oğrendiğim kadan ile Amerikan emeklilerinin eyaleti ola- rak bilinen Florida gibi, Alman emek- lileri de daha ucuz ve güneşli diye "Avrupa'nın Floridası" dedikleri Tür- kiye'ye gelıyortar. ikramiyeleri ile kıyı- larda bir konut alıyor, 2-3 bin marklık emekli aylığı ile de gül gibi geçjniyor- tar, Anlaşılan önümüzdeki haftalarda Tûric konuk işçileri" yeni Alman hü- kümetinin "Alman konuk emeklilen veca/fsanfen"daTürk hükümetinin "Ha- lisorunlar" gündeminde önemli yertu- tacak. B İ R S Ö Z C Ü K K Ö K E N İ v Yom Kippur' nedîr? Cumhuriyet dahil, medyamızda genç kuşaklann her yıl yaptığı bir yanlışlık yar. Ya- hudilerin dinsel inançlannda önemli birgün olan "Kefaret Günü" niteliğindeki "Yom Kippur"u tüm medya yabancı ajanslardan aktardıkları için "Yom Kippur" olarak kul- lanmakta ısrar ediyor. Oysa Yom Kippur yerıne yakın tarihlere kadar Türkiye'de Os- manlıcası olan "Yevm-i Kebir" kullanılmaktaydı. Tam Türkçesı ıse "Büyük Gün'tiü. Ne TV izleyicisı ne gazete okuru, Yom Kippur'un ne olduğunu bir türlü anlayamıyor. Tıpkı Islamiyetteki Berat Kandili, Regaip Kandili gibi bir Yahudi kutsal günü... Med- yamızda Yom Kippur'u Israil'de bir yer adı sananlar dahi var. Elmek: [email protected] Fax 0312. 468 15 79 Kosova'ya askeri müdahale düzenlenmesine bugüne kadar karşı çıkan Moskova da paniğe kapıldı Rusya Belgrad'ı uyardıDış Haberler Servisi - Rusya Devlet Başkanı Boris Yeitsm, Belg- rad yönetimini, Kosova krizine son vermek için acil önlem alma- ya çağırdı. Yeltsin, aksi takdirde NATO'nun bölgeye operasyon dü- zenleyeceği uyansında bulundu. Priştine'deki Araavut Insan Hak- lan Komitesi, Birleşmiş Millet- ler tnsan Haklan Yüksek Komi- sen Mar> Robinson'a gönderdi- ği bir mektupta, ocak ayından bu yana, Kosova'da 1558 Arnavu- t'un öldürüldüğünü bildirdi. Rusya Dışişleri Bakanlığı söz- cüsü Vilademir Rahmflnin Yelt- sin'in mesajının, Dışişleri Baka- ıu tgor lvanov ile Savunma Baka- nı tgorSergeyev tarafindan, pazar günü Belgrad'da yapılan görüş- meler sırasında Yugoslavya Dev- let Başkanı Slobodan Miloseviç'e iletildiğini bildirdi. Itar-Tass ha- ber ajansına konuşan Rahmanin, Rusya'nın askeri operasyona kar- şı olduğunu bir kez daha hatırla- tarak u Rus\u, güce başvunıtana- suıa her zaman karşı olmuştur, şimdi de karşıdır. Ancak, Koso- va'daki durumu düzeftmek için acil önlemler alınmadığı takdir- de, NATO, Yugoslavya'ya karşı güce başvurma planını uygula- maya k^abiMr" dedi. Bu arada. Rusya Savunma Ba- kanı Igor Sergeyev NATO'nun müdahalesinin soğuk savaşa geri dönmek anlamına geleceğini söy- ledi. Sergeyev, müdahale duru- munda Rus halkının Batı ile iliş- kilerinin değişmesini talep ede- ceğini ve Moskova'nın kendi sa- vunmasmı geliştirebileceğini be- lirtti. Arnavut tnsan Haklan Komite- • Rusya Devlet Başkanı Yeltsin, Yugoslavya lideri Miloseviç'i, derhal önlem almaması halinde operasyon düzenleneceği konusunda uyanrken ABD temsilcisi Holbrooke da liderler arasında mekik dokuyor. Kosova'daki Yugoslav güçleri Sırpiann operasyonlannda onbinlerce Arnavut evsiz barksız kaldı. J 1S.000-30.000 polis KaJaşnıkov AK 47 tufeklı. tabancalı, nışan tufeklı, bazukalıve60,81 vet20 mm.'lik havar toplu. j Zırtılı bcüuk taşyialan j Uçaksavar toplar ve roket tırtatıcı - ~ ~ - ' > * J < \ j Ml-24'lerie bıriıkte *r r t l * v ^ hetkopteıier Tumpolts •J malzemetenne sahıp yaklaşık 1Z0O0 asker si'nin Robinson'a gönderdiği bır mektupta, ocak ayınm ortalann- dan beri Kosova'da 1558 Arna- vut'un öldürüldüğü, ölenlerin yüz- de 33'ünün 55-92, yüzde 54'ünün de 18-55 yaşlan arasında olduğu kaydedildi. Mektuba göre, ölen- lerin yüzde 12'si, 18 yaşın altın- da, son 10 günde ölenlerin sayısı da238. Holbrooke Belgrad'da ABD Başkanı Bill Clinton'ın Özel Temsilcisi Richard Holbro- oke, Kosova'da katlıamın durdu- rulması konusunda Miloseviç'le acil görüşmeler yapmak üzere dün Belgrad'a gitti. ABD'den önceki gün aynlan Holbrooke'un bu sürp- riz ziyaretinin, Dışişleri Bakanı Madeleine Albright'ın isteği üze- rine gerçekleştıği bildırildı. Dı- şişleri Bakanlığı Sözcüsü James Rubin, önceki gün başına yaptı- ğı açıklamada, "Büyükelçi Holb- rooke'un Milosevic'le vapacagı gö- riişmenin amacı, B.M Güvenlik Konseyi'nin 1199 sa>ilı karanna uyulması gerektiğini bir kez daha vurgulamaktır" diye konuştu. 1199sayılı karar Miloseviç'e bağ- lı güvenlik güçlerinin Kosova'dan çekümesini, bölgenin geleceği hakkında Arnavut liderlerle ma- saya oturulmasını ve insani yar- dımın bölgeye girmesine izin ve- rilmesini öngörüyor. VVashington yönetimi, cuma gü- nü, Miloseviç'i katliama son ver- mediği, Kosova'daki Arnavut li- derlerle görüşme masasına otur- madıgı ve uluslararası yardım ku- ruluşlannın bölgeye girmesine izin vermediği takdirde NATO'nun iki hafta içerisinde hava saldınsı başlatabilecegi uyansında bulun- muştu. Avrupa Bırliği'ne üye ülkelerin dışişleri bakanlan da Belgrad'a uygulanan yaptınmlann sıkılaştı- nlmasını tartışmak için dün Lük- semburg'da bir araya geldi. Ispan- ya Dışişleri Bakanı Abel Marutes, "Koso\-a'da kadınlann ve çocuk- ların katledilmesine daha fazla se- yirci kalınamajacaguu"' bclirtti. Öte \andan, Yugoslav Parla- mentosu dün akşam kabul ettiği bir kararia, Kosova sorununun ülkenin toprak bütünlüğüne bağ- lı kalarak insan ve azınlık hakla- n konusundaki uluslararası ölçüt- lere uyularak diyalog yoluyla çö- zümlenebileceği belirtildi Temsilciler Meclisi Adalet Komisyonu toplandı Clinton hn kaderi oylandı • ABD Başkanı'nın görevden uzaklaştınlması soruşturmasının genişletilmesi ve konunun en kısa zamanda Senatoda ovlanması kabul edildi VVAŞHEVGTON(Cumhurm*)- ABD TemsifiSSSRleclisi Adalet Komisyonu, özel savcı Kenoetta Starr tarafindan ya- salan çiğnemekle suçlanan Başkan Bill Clinton'ın işbaşından uzaklaştınlması ile ilgili "nasıl bir yöntem ve süreç" iz- leneceği konusunda komisyonda dün yapılan oylamada Demokratlann 'Azil- soruşturmalannın' sınırh kalması yö- nündeki istekleri reddedildi. Cumhunyetçilerin çoğunlukta olduğu Adalet Komisyonu'ndaki oylamada 21 'e 16 oyla Başkan Clinton'ın görevden uzaklaştınlması işlemleri çerçevesinde yapılacak soruşturmalarda sınır tanınma- yacak. Alınan kararda, aynca Azil iş- lemlerinin başlaması için yapılacak oy- lamanın tarihi deönealındı. Soruştur- ma kasım ayının I7'sinde son bulacak ve Scnato son karar oylamasını kasımm \\-\ 25'indeyapacak. Özel savcı Starr. Whitewater emlak- siyaset skandalı çerçevesinde, eski Be- yaz Saray stajyeri ıMonica Lewinsky ıie Bill Clinton arasındakı ılışkiyı soruştur- muş ve ABD Başkanı'nın yemınlı ıfade verirken yalan söyleyerek yasaları çiğ- nediğini rapor etmişti. Adalet Komis- yonu'nun Başkanı Henrj' Hyde, Başkan Clinton ile ilgili işlemleri yıl sonuna ka- dar tamamlamayı amaçladıklannı söy- lemişti. Zamanın artık Clinton'ın aleyhıne iş- lediği ve o noktaya gehneden ABD Baş- kanı'nın istifa edebileceği ıfade edili- yor. Çin baskı için 30 yıldır bölgede nükleer deneme yapıyor Uygurlar atoııı bombasıııın gölgesinde yaşıyor LONDRA (AA) - Ingiltere Başbakanı Tom Blair' in Çin'e gerçekleştıreceğı resmi ziya- ret öncesınde, Çin'in yaptığı nükleer denemelerin kendi hal- kının yaşam ve sağlığıni nasıl tehdit ettıgj konusu, Kanal 4 te- levizyonunun hazıriadığı bel- geselde Çın kaynaklannın ra- porlanna dayandınlarak anla- tıldı. The Independent'te yer alan habere göre, Çin hükümet kay- naklannın hazırladıklan rapor- lar, ülkenin nükleer denemeler yapılan bölgelerinde yaşayan halkın söz konusu denemele- rin radyoaktıf etkılerinden han- gi düzeyde etkilendiğine işaret ediyor. Resmi raporlara göre, ülkenin nükleer test alanlanna yakın yerleşim merkezlerinde yaşayan halk, kanserler, tümör- • İngiliz The Independent gazetesj, Çın yönetirninin Uygur TürkJerini baskı altında tutmak için 30 yıldır bölgeyi nükleer deneme afânınâ ' çevirdiğini yazdı. ler ve kan hastalıklanyla sakat dogumiar konusunda diğer böl- gelerde yaşayanlara oranla yüz- de 40 daha şanssız. Yapılan denemeler için se- çilen bölge, daha ziyade oto- nom bir yönetime sahip olan Urumçi yakınındaki Tüik Uy- gurlannın yaşadığı yer. Rapo- ra göre, bu bölgelerin seçilme- sinin altında yatan asıl neden, söz konusu boylann Tibetliler gibi bır "tam bağımsızuk" ha- rekâtına girişmelen tehlikesi- nin varlığı. Belgelere göre, Çin'in böl- gedeki nükleer denemelen son 30 yıldan bu yana kesintisiz şekılde sürdürülüyor. llk de- nenıeyı böigede 19<Wteyapan Çin yönetimi, son nükleer tes- ti de 30 Temmuz 1996 tarihin- de gerçekleştırmiş. Çin, nük- leertestlenn sadece 1980 yılın- dan bu yana yapılanlannı ye- raltında gerçekleştirmiş. Bu ta- nhe kadarki denemelerin hep- sı yer üstünde, halkın sağlığı- ni doğrudan etkileyecek şekil- de yapılmış. 30 yıldan bu ya- na 47 nükleer deneme yapan Çın yönetımının kendi belge- lerine dayanarak belgeseli ha- zırlayan Kanal 4, söz konusu patlamalann bazılannın Hiro- şima'dan 300 katdaha güçlü ol- duğuna da dikkat çekiyor. ALl TANJU ÜNER'in anısına, Bırnk gidiyorum. . , Bekleme artık. Gece otobüsünü kaçırdım, Belki trene binerim. Bırak gideyim. Boşuna uçup durma önümde. Tüm martıları öldürdüm, Dalgalara bıraktım. Artık canlandıramazsın, Boşuna bekleme. Yokluğum çoktan beni aştı, Işteyokum. Ne otobüs ne, ne tren, Rahatladım birden. Köprüye ulaşmam olanaksız, Akan nehre bakamayız artık, Çünkü yokuz. SENÎ HİÇ UNUTMADIK... PERÎN-BARIŞ ARHAVIKADASTRO MAHKEMESt'NDEN EsasNo 1994 160 Davacı Orman tdaresı tarafindan davalılar adına açılan ka- dastro tespitine itiıaz davasında verilen ara karar uyannca; Aşagıda kımJikleri yazılı bulunan davalılann nim aramalara rağmen teblıgata yarar açık adreslenne rastlanamamış olup teb- ligat yapılamadığından ilanen tebligat yapılmasına karar veril- miştir. En son dunışma 4.11.1998 günû saat 09.00'a talık olmuştur. Davalılann belirtilen gün ve saatte mahkememızde hazır ol- malan, varsa dava ile ilgili delillerinı sunmalan, aksi halde du- nışmanın gıyaplannda yapılacagı ve toplanan delıllere göre karar verilecegı ilanen duyurulur. 19.08.1998. Davalılar: 1. Ayşe Yılmaz - Mehmet luzı. 1331 dofumlu, Cumhuriyet Mah. / Arhavı. 2. Yaşar Canoğlu - Akıf oglu, 1938 dogumlu, ayru adresle. 3. Hayriye Tonıı - Mubammet kızı, 1954 dogumlu, aynı adres. 4. Errune Çevik - Ahmet kıa, 1947 doğumlu, aynı mah. 5. Fıkn Hakan Türelı - Nizamettın oğlu, 1978 doğumlu. 6. Güler Yıhnaz - Şûkrû kızı, 1947 doğumlu, aynı mah. 7. Semiha Türeli - Asım kızı, 1939 doğumlu, aynı mah. 8. Necla Türeh (Sezgın) - Selahattın kıa, ayru mah. 9. Neşe Türeli - Selahatün kızı. 1960 doğumlu, aynı mah. 10. Bahar Türeli- Selahattın kızı, 1964 doğumlu, SakaryaÇıl- ürakNo:81. 11. Gonca Türeli - Selahattin ba, 1967 doğumlu, Bartın Tur- na Sk. No: 36. 12. Ateş Türeli - Selahattin kın, 1973 doğumlu, Mithatpaşa Mah. Zonguldak. Basm: 42898 Tel: 527 61 28 MEDİNE KAPLAN YEŞILELMA Taksim(212)249 5211 (212)249 5217 Levent (212) 283 80 61 Capitol (216)391 51 3fl Ankara(312)440 56 00 CUMHURİYET BAYRAMI Gezilerimiz '23 Ekim -1 Ra.'im Budapeşte45ÖS Sicilya 450$ Prag 599$ Fiyata dahil olan hizmetler: Uçaktagidış-cicntjş. 4 gece •••* otelde )K konaHaroa îransferte- şehifturu renbert* tÜ öğrenci kimliğimi ve pasomu kaybettirn, hükümsüzdür. HAKAN GÜRDAL ERZURUM ASLİYE 1. HUKUK MAHKEMESİ'NDEN EsasNo: 1996421 Karar No: 1997 381 Davacısı Büyükşehır Belediye Başkanlığı tarafindan da- valılar tsmaıl oğlu Hüseyin ve arkadaşları aleyhıne açılan tescil davasının verilen karar gereğince: Davalılara dava di- lekçesi ilanen tebliğ edılmiş olduğundan karann da ilanen tebliğine karar verilmiş olmakla, Mahkememize ait 1.7.1998 tarih ve aynı sayılı karan ile davanın kabulüne, Er- zurum Merkez Alipaşa Mahallesı pafla 65. ada 131. parsel 3'te kayıtlı bulunan 22.01.-K2'den ıbaret olan ve davalılar adına olan bu kaydın ıptalı ile kamulaştırma kanununun 16. maddesı gereğince davacı Erzurum Bü>TQkşehır Belediyesi adına tapuya tescılıne, harç ve yargılama giderlerinin dava- lılardan ahnıp davacıya verilmesine karar verilmiş olup, Da- valılar Ismail oğlu Hüseyin, Ali, Yunus ve Ahmet oğlu Hü- seyin ve tsmail'in işbu karan yayın tarihınden itıbaren ka- nuni süre içinde temyiz etmeleri aksi takdirde hükmün ke- sinleşeceği hususu karar teblığı yenne kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. 5.8.1998 Basın: 45389 MSÜ öğrenci kimliğimi ve İETT indirim kartımı kay- bettim, hükümsüzdür. ASUMAN YAR1CI tC öğrenci kimliğimi ve pasomu kaybettim, hükümsüzdür. ERGtNEGl