Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 4OCAK1998PAZAR
4 HABERLER
ADD'den
Güldemir'e
tepki
• ANKARA
(Cumhuriyet Biirosu) -
Atatürkçü Düşünce
Derneği (ADD),
Anayasa Mahkemesi
Başkanlığı'ndan
emekliye aynlan Yekta
Güngör Özden'i, şenat
savunucusu eski RP"li
Şevki Yılmaz'la
kjyaslayarak küçûk
düşürmeye çalışan
Interstar TV yorumcusu
Ufiık Güldemir'i kınadı.
ADD Genel Merkez
Yönetim Kurulu adına
Güldemir"e bir mektup
gönderen Burhan
Apaydın. Özden'den ve
milyonlarca Türk
yurttaşından özür
dilemediğı sürece ADD
üyelerinin Interstar
televizyonunu
izlemeyeceğini bildirdi.
DKP'nin
kuruluş
yıldonumu
• ANKARA (AA)-
Demokratik Kitle Partisi
(DKP), l. kuruluş
yıldönümünü bir
kokteylle kutladı. DKP
Genel Başkanı Şerafettin
Elçi, Büyük Erşan
Otel'deki kokteylde
yaptığı konuşmada,
partisinin Güneydoğu
sorununun çözümünü
ana ilke olarak
belirlediğini söyledi.
DKP'nin demokrasi ve
banşa katkı sağlamak
üzere kurulduğunu ifade
eden Elçi, partisi
hakkında, kuruluşunun
5. ayında Anayasa
Mahkemesi'nde kapatma
davası açıldığını belirtti.
Davanın henüz karara
bağianmadığını
hatırlatan Elçi. "DKP ile
ilgili Anayasa
Mahkemesi "nden
çıkacak kapatma karan,
bu ülkede demokratik ve
banşçıl yöntemlerle hak
aramanın tıkanık olduğu
anlamına gelir ve bunun
tescili olur" görüşünü
dile getirdi.
RP'de
demokrasi
dersi
• ANKARA (UBA)-
RP Genel Başkanı
Necmettin Erbakan. yeni
yıl stratejisini
'Demokrasi ve Insan
Haklan' olarak belirledi.
Genişletilmış il divan
toplantılanna
milletvekilllerini
konuşmacı olarak
gönderen Erbakan'ın
toplantıya katılanlara,
özellikJe demokrasi ve
insan haklan
konulannda aynntılı
bilgi verilmesini istediği
öğrenildi.
Kennetfy
toprağa verildi
• WASHINGTON
(Cıunhuriyet) - Her türlü
skandallanyla sürekJi
Amerika'nın
gündeminde kalmayı
başaran Kennedyler, dün
bir kez daha cenaze için
bir araya geldiler.
1997'nin son günü kayak
yaparken ağaca çarparak
ölen Micheal Kennedy
toprağa verildi. Kennedy,
1968 yılında suikasta
kurban giden senatör
Robert Kennedy'nin 11
çocuğundan biriydi. Üç
çocuk babası olan ve 39
yaşında ölen Micheal
Kennedy'nin adı, geçen
yıl çocukJannın bakıcısı
olan 14 yaşında bir kızla
girdiği ilişki nedeniyle
gündeme gelmişti.
Hepatit-B aşısı
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Türk Tabipleri Birlıği
(TTB) Merkez Konseyi
Başkanı Füsun Sayek,
Türkiye'de her 10
kişiden birinin 'Hepatit-
B' taşıyıcısı olduğunu
belirterek Hepatit-B'nin
en riskli gruplardan
başlayarak ulusal aşı
programına alınması
gerektiğini söyledi.
Hepatit-B aşısındaki
fiyat kannaşasına da
dikkat çeken Sayek,
Sağlık Bakanlığı'nın
iilke ekonomisi ve halk
sağlığı açısından
fiyatlandırma
politikaiannı gözden
geçirmesi gerektiğini
vmguladı.
Ankete Katılanlann Partilerini
Değiştirme Gerekçesi
(Sayılar ve Yûzdeler - Genel)
Halk) kandırıyor
Partisinin liderinden memnun degil
Partisi ilkelerıne sahip çıkmadı
Poiitikası kendısine daha vaJun
Partisi vaatlerini tutmadı
Diger nedenlerden (aılesel, bireysel)
Karşıt bir parti ile koalisyon vaptı
Yeni partisinin liderinı begeniyor
Iktıdarda başansız oldu
Ekonomik açıdan başansız
Parti içı kaostan dolayı
Partısine güvenmıyor
lktidarda denemek için
Kendi partisine dönüyor
Dinı istismar ediyor ve yıpradyor
Aynı politik çizgide oldugu için
îktidann suyunda gidıvor
Daha milliyetçı bir parti
lmam-hatıplen kapattı
Daha Müslûman bir parti
Gerekçe belirtmiyor
Kararsız
TOPLAM
9.21
921
8.29
7.36
6.44
4.49
4.14
4.14
3.91
3.68
3.22
2.53
127
1.04
1.04
10.4
0.92
0.69
0.58
0.58
14.15
12.08
100.00
Çiller, DYP seçmenini, Ecevitler ise DSP seçmenini partilerinden uzaklaştmyorlar
Seçmen liderlere giivensiz
Hücre gerginliği büyüyor
Erzurum
CezaevTnde
20 eylemci
ölüııı sınırmda
HaberMerkezi-E rzu-
rum Özel Tip Ceza-
evi'nde devam eden aç-
lık grevi 45'inci gününü
doldururken 20 tutuklu
ve hükümlünün ölüm sı-
nınnda olduğu bildirildı.
Ankara Merkez Kapalı
Cezaevi'nde de ölüm
oruçlan başlatılacağı bil-
dirildi.
Insan Haklan Derneği
Adana Şubesi'nde bir
araya gelen tutuklu ve
hükümlü yakınlan Erzu-
rum Cezaevi'ndeki açlık
grevlerinin ölüm sının-
na geldiğini bildirdiler.
tHD Adana Şube Sekre-
teri Songül Çapartaş, Er-
zurum Özel Tip Ceza-
evi'nde 20 kişinin ölüm
sınınnda olduğunu ve
her an ölümlerin meyda-
na gelebileceğini belirtti.
Çapartaş, cezaeviyle ya-
pılan anlaşmanın iki gün
geçmeden cezaevi yöne-
timı tarafından bozulma-
sı ve üzennde anlaşılan
haklann verilmesinden
vazgeçilmesi üzerine ye-
niden açlık grevi başla-
tıldığını kaydetti. Halen
Türkiye'nin hemen her
cezaevınde Erzurum'da-
ki eyleme destek vermek
amacıyla 3'ergün dönü-
şümlü olarak açlık grev-
leri yapılıyor.
Erzurum Özel Tip Ce-
zaevi'nde yakınlan bu-
lunan tutuklu ve hüküm-
lü aileleri ölümlerin an
meselesi olduğunu belir-
terek, siyasi partilerin,
basının ve ilgili binmle-
rin konuya ilgi göster-
mesıni istediler.
1984 ve 1996'da oldu-
ğu gibi çocuklannın ölü-
müne seyirci kalmaya-
caklannı belirten bir tu-
tuklu yakını. "Devlet
açıkça söylesin, biz ço-
cuklannızı öldüreceğiz,
desin. Ama bu sefer önce
biz anneler öleceğiz. Oy
için bizlere koşanlar şim-
di cezaevleri kapılanna
koşsunlar" diye konuş-
tu.
ÎHD Genel Merke-
zi 'nin sorunun çözümü
için sürekli görüşmeler
halinde olduğu belirtilir-
ken Adalet Bakanı Ottan
Sungurhı'nun durumun
aciliyetine karşın 5 Ocak
Pazartesi ,günü saat
14.00'e randevu verme-
si de tepkiyle karşılandı.
Cezaevinden
mektup var
Ankara Merkez Kapa-
lı Cezaevi'ndeki 'Ekün
davası' mahkûmlan adı-
na sendikalara ve kitle
örgütlerine birer mektup
gönderen Habip Gül
isimli tutuklu, devletin,
saldın politikaiannı ma-
sumlastırmaya çalıştığı-
nı savunarak, hücre sıste-
minin de zulüm ve tes-
lim alma poiitikası oldu-
ğunu söyledi.
Gül, hücre sistemi ile
siyasi tutsaklann birbir-
lerinden tecrit edilmek
istendiklerini, tek tek ve
üçer kişilik hücrelere ka-
patılarak itirafçı olmaya
zorlandıklannı söyledi.
Gül, mektubunda "En
doğai hakkunız olan or-
tak yaşama ve direnme
koşıillanmız ortadan
kaldınlmak isteniyor.
Bütün bu zulüm ve tes-
lim alma politikalarına
karşı direnişimizisürdü-
receğk" dedı.
Gül, cezaevlerindeki
baskjlar konusunda tüm
kamuoyuna duyarlılık
çağnsında bulundu.
• Istanbul Üniversitesi îletişim Fakültesi ve Diyojen
îletişim Danışmanlık Şirketi işbirliği ile yapılan "Seçmen ve
Siyasal Partiler- Seçmenin Parti Değiştirme Gerekçeleri"
konulu araştırmanm sonuçlan açıklandı. DYP tabanı
ANAP'a, DSP tabanı ise CHP'ye kayıyor.
Istanbul Haber Servisi-Türk seçme-
ninin partilere ve politikacılara güven-
mediği, DYP seçmeninin ANAP'a,
DSP seçmeninin ise CHP'ye kaydığı
belirlendi. Fazilet Partisi'nin, seçmeni-
ni en yüksek düzeyde koruyan RP'nin
devamı olarak algılansa da. onun yeri-
ni dolduramayacağı savunuldu.
Îletişim Vakfi'nın eşgüdümünde Is-
tanbul Üniversitesi Îletişim Fakültesi
ve Diyojen îletişim Danışmanlık Şir-
keti işbirliği ile, 24-29 Aralık 1997 ta-
rihlerinde, 16 ilde, 2 bin 686 seçmen-
le gerçekleştirilen "Seçmen ve Siyasal
Partiler-Seçmenin Parti Değiştinne
Gerekçeleri" konulu araştırma Türk
seçmeninin partilere ve politikacılara
güvenmediğini ortaya koydu. Seçme-
nin partisini değiştirmesinin en önem-
li nedeninin "vaatlerin yerine getiril-
memesi" olduğu belirtilerek, karizma-
tik liderler döneminin kapandığı ve
seçmenin liderinı tartışmayabaşladıgı
öne sürüldü. ÖzellikJe ılımlı ve mer-
kezdeki seçmenin güvensizlik ve vaat-
lerin rutulmaması nedeniyle partisini
değiştirdiği. her 100 seçmenden 9'u-
nun halkı kandırdığı. 9'unun liderini
beğenmediğive 8'inin de ilkesel tutar-
sızhkgerekçesiyle partısınden vazgeç-
tiği kaydedildi.
Seçmende istikrar
Araştırma REFAHYOL hüküme-
tinin DYP'ye, yeni hükümetin ise
DSP'ye yaramadığını ortaya koydu.
24 Aralık 1995'te yapılan son genel
seçimlerde DYP'ye oy veren her 100
seçmenden 53 'ü. DSP'ye oy veren her
100 seçmenden 61'i, ANAP'a oy ve-
ren her 100 seçmenden 66'sı, CHP'ye
oy veren her 100 seçmenden 77'si ve
RP'ye oy veren her 100 seçmenden
80'i yine aynı partilere oy verecekle-
Cumartesi Anneleri'nin 138. haftası
KayıpAli Efeoğlu anıldı
Cumartesi Anneleri'nin 138. buluşmasında, 5 Ocak 1994 günü tznik-
tstanbul yolunda gözalüna alınan ve bir daha kendisinden haber
aiınamayan inşaat nıühendisi Ali Efeoğlu anıldı. Hasan Ocak'uı kxz
kardeşi Maside Ocak tarafından okunan açıklamada, Ali Efeoğlu'nun
kardeşi Ayhan Efeoğlu'nun da kaybedildiği belirtilerek "Efeoğlu ailesinin
2 oğlu da gözaltinda kaybedildi Bütün kayıp yalanlaruun acısını kendi
içimizde duymak, sesimizi onlann sesine katmak hepimizin
sorumluluğudur. Gözaltinda kayıp oiaylaraıın peşini bırakmayacağız.
Cumartesi insanlan hesap sormaya devam edecek" denildi. Haklar ve
Özgürlükler Platformu (HÖP) sözcüsü Oya Gökbayrak ve Karadeniz
Mahallesi Yunus Emre Sevgisini Yaşatma ve Tanıtnıa Derneği üyeierinin
destek verdiği kayıp yakınlan. "Analann öfkesi katüleri boğacak"
sloganını atarak sessizce dağıldılar. (Fotoğraf: ALPER TURGUT)
rini söyledi ler. Yani RP ve CHP seç-
men kitlelerini en yüksek düzeyde ko-
rumayı başaran partiler olurken, DYP
ve DSP seçmenlerinin partilerinden
uzaldaştıkJan dikkat çekti. Son genel
seçimde ANAP'a oy vermesine karşın
olası bir seçimde vermeyeceğini söy-
leyenlerin yüzde 11 'i ekonomik politi-
kalardaki başansızhğı gerekçe göster-
diler.
Son seçimden bu yana seçmeninin
yansına yakınını yitiren DYP'de ise en
önerrüi uzakJaşma nedeninin partinin
genel başkanı olduğu kaydedildi. Önü-
müzdeki seçimde DYP'ye oy atmaya-
cağını söyleyenlerin yüzde I8'i buna
gerekçe olarak Tansu ÇiBer'i gösterdi-
ler. Her 100 DYP seçmeninden 7'si RP
ile yapılan koalisyon yuzünden, yüzde
11 'i halkı kandırdığı için. yüzde 6'sı da
iktidarda başansız olduğu için DYP'ye
oy vermeyeceklerini açıkladılar.
DSP'den kopan seçmenlerin ise sağa
açık biryönelim içine girdikleri göriil-
dü. Bu durum sağa açık poiitikası ne-
deniyle DSP'ye oy veren seçmenlerin.
aradıklannı bulamayıp yine sağ parti-
lere döndükleri şeklindedeğerlendiril-
di ve partideki sol seçmenin
de CHP'ye yöneldiği orta-
ya çıktı. Her 100 DSP'li
seçmenden 15'i Eceviuer'-
in aile yönetimi nedeniyle
başka partilere yöneldiğını.
yüzde 11 'i DSP'ninilkeleri-
ne sahip çıkmadığı. >r
üzde
8'ı halkı kandırdığı. yüzde
8'i karşrt parrüerk koalis-
yona girdiği ve yüzde 6'sı
ise vaatlerini rutmadığı için
olası bir seçimde DSP'ye
oy vermeyeceklerini açık-
ladılar.
Seçmen kitlesini koruma
konusunda en başanlı par-
tilerden olan CHP seçme-
ninin ise partisinin daha
solda ve ilkeli politikalar or-
taya koymasını istediği gö-
rüldü. Her 100 DSP seçme-
ninden 15'i CHP'ye yöne-
lirken, her 100 CHP seçme-
ninden sadece 2'sinin
DSP'ye kaydığı ortaya çık-
tı. Bu durum CHP seçme-
nindesol vesınıfsal \urgu-
lann daha belirgin olduğu-
nu ortaya koyarken. parti-
sinden uzaklaşan CHP seç-
meninin ÖDP ve HADEP
gibi partilere dahâıçok yö-
nelmesi, partinin daha sol-
da politikalar izlemesi ge-
rektiği yönunde parti taba-
nında bir istek olduğu biçi-
mindeyorumlandı. Son ge-
nel seçimde CHP'ye oy ver-
diği halde, olası bir seçim-
de oy vermeyeceğini açık-
layan her 100 seçmenden
13 ü CHP'nin ilkeierine sa-
hip çıkmadığı yüzde 9'u ise
vaatierini tutmadığı ve hal-
kı kandtrdığı için bu tavn
gösterdiklerini vıırguladı-
lar.
RP gûcünû koruyor
Son genel seçimlerden
birinci çıkan RP, seçmenini
en yüksek düzeyde koruyan
parti oldu. Her 100 seçme-
ninden 80"ini korumayı ba-
şaran RP, seçmenlerinin
yüzde 4'ünü BBP, yüzde
3'ünü MHP ve yüzde 2'sini
ise ANAP'a kaptırdı.
RP'den vazgeçen her 100
seçmenden 10'u parti içi
kansıklıklan, 8'i partinin
vaatlerini tutmamasını, 8'i
halkı kandırmasını ve 4'ü
ise partinin ilkeierine sahip
cıkmarnasını buna gerekçe
olarak gösterdiler. Seçme-
nin bu tavn, iktidarda dene-
nen RP'nin en azından seç-
menin bir bölümü için fark-
lılığını ve çekiciliğini yitir-
diğini ortaya koydu.
SIFIR NOKTASIIORAL ÇALIŞLAR oral.calislar(â raksnet.com
Cumhuriyet'in dünkü man-
şeti, "Taze Başlangıç Zirve-
s/"ydi. Hükümeti oluşturan par-
tilerin liderleri yeni yılın başında
bir araya gelerek değerlendir-
me yapmayı kararlaştırdılar. Bu
yazıyı kaleme aldığım sırada li-
derler zirvesi devam ediyordu.
Toplantı bitmeden, üç aşağı
beş yukan nasıl bir sonuç vere-
ceğini biliyoruz.
Hükümete devam karan ala-
caklar. Şimdilik bir seçimden
söz edilmeyecek.
Zaten onlann ortaklaşa top-
lantıda ne konuşacaklannın
fazla birönemi olduğu inancın-
da da değilim. Liderleri uzun yıl-
lardırhepimiztanıyoruz. Fikiıie-
rini, performanslannı biliyoaız.
Onlann nasıl bir "faze başlan-
gıç" yapabileceklerini de az çok
kestirebifiyoruz.
Türkiye yeni bir yıla giriyor.
Önünde çok ciddi sorunlar dağ
gibi yığılı duruyor. Enflasyon ay-
nı tempoyla gidiyor. Çeteler,
devlet içinden aldıklan destek-
le cesaretle faaliyetlerini sürdü-
rüyoriar. Güneydoğu'daki sa-
Bayat Liderlerle Taze Başlangıç'
vaş, Türkiye'ye kan kaybettir-
meye devam ediyor. Metin
Göktepe cinayetinde yargıla-
nan polisler terfi ediyorlar. Ma-
nisalı gençler, Ankaralı gençler,
mahkemelerce "silahlı çete"
kabul ediliyorlar. Cezaevlerinde
baskıcı mantık hâkim durum-
da. Mahkûmlara insan gibi dav-
ranan savcılarsüründürülüyor-
lar.
Bu tablo daha da uzatılabilir.
Bu kadar ağır soaınlaria yüklü
Türkiye'nin önü nasıl açılabilir?
Öncelikle ve ancak cesaretli ve
demokrasiye gerçekten inan-
mış bir yönetimle. Temel sorun-
lar konusunda hükümetin tutu-
muna bakıyoruz:
Umut verici değil. "Çeteleri
ortaya çıkaramayız" diyen bu
hükümetin başı, yani Başba-
kan. Kürt sorunu konusunda bu
hükümetin ciddi hiç bir kararal-
madığını biliyoruz. Genelkur-
may, onlara Milli Güvenlik Ku-
rulu toplantılannda asayişe iliş-
kin bilgi veriyor, onlar da onay-
lamakla yetiniyorlar. Ondan
öteye bir fikir beyan ettiklerini
duyan, gören oldu mu?
Enflasyona karşı ne yapıldı?
Sadece zam. Işçi ve memura
düşük ücret, vergiyi sabit gelir-
liden almaktan başka hangi
adımlar atıldı? Bundan sonra
yoksullar lehine, gelir dengesiz-
liğini giderrnek yönünde yeni bir
şey yapmalan mümkün mü?
Güneş Taner mi yapacak bun-
lan? Sadece gülünür böyte bir
iddiaya.
Yargı kurumlan tamamen if-
las etmiş durumda. 40 yılın bü-
tün sağcı ve demokrasi dışı an-
layışlan bu kurumlan teslim al-
dı. Işte yargı kararlan ortada. In-
sanın vicdanını sızlatan sahne-
lerle yüz yüzeyiz. Cinayet işle-
diğinden artık emin olduğumuz
bir çok devlet görevlisi, çeşitli
gerekçelerle dışanda dolaşıyor,
onlara gelince yasalar ve mah-
kemeler birden yumuşuyor, iş
muhalefet eden, hakkını arayan
yurttaşa, gence, yazara, solcu-
ya gelince bütün makineler, hı-
şımla çalışıyor.
Mesut Yılmaz'ı düşünüyo-
rum, Bülent Ecevit'i, Süley-
man Demirel'ı, Deniz Bay-
kal'ı, Hüsamettin Cindoruk'u.
Bu liderterin neredeyse tamamı
bizim çocukluğumuzdan bu
yana Türkiye'yi yönetiyoriar.
Onlar yönetimdeyken iki aske-
ri darbe oldu. Onlar yönetim-
deyken, Güneydoğu'daki sa-
vaş binlerce gencimizi alıp gö-
türdü. Onlar yönetimdeyken,
sürekli gerici kanunlar çıkanldı,
gençlerimiz sokaklarda kurşun-
lanıp, canına kıyıldı.
Bu liderler, geçmiş hatalann-
dan hiç ders çıkardılar mı? Ör-
neğin Demirel umut veriyor
mu? Çıkardığı tek ders, askeri
darbelere engel olmak amacıy-
la, önemli sorunlan askere ha-
vale etmek. Işte Ecevit, Mec-
lis'teki RTÜK yasası tekellerin
istediği yönde komisyonlardan
geçti. Ne Ecevit'in, ne de Bay-
kal'ın sesi çıktı. Bunlann neresi
solcu? Medyadaki tekelleşme-
ye karşı çıkamayan, işçinin hak-
kını nasıl koruyacak?
•••
Türkiye, hâlâ soğuk savaş ar-
tığı, demokrasiden nasibini al-
mamış liderlerin hegemonyası
altında. 12 Eylül hukuk düzeni,
onlann ölünceye kadar partile-
rin başında kalacağı bir sistem
yarattı. Yepyeni birdünya kuru-
luyor, Türkiye çok yeni sorunlar-
la karşı karşıya. Türkiye'de ise
ne liderler ne de anlayışlan de-
ğişiyor. Şimdi biz onlardan 'ta-
ze baş/anovç'larbekliyoruz. Be-
nim inancım o ki, bu yükü onlar
kaldırabilecek çapta değiller.
Bu siyasi elit, bu yönetme biçi-
mi değişmedikçe, fazla ilerie-
yebileceğimizi sanmıyorum.
Türkiye'nin taze başlangıçlar
yapabilmesinin en önemli ko-
şulu, partilerin ve liderlerinin
ciddi bir değişim geçirmesi.
Yoksa bir ileri, iki geri gitmeye
devam ederiz.
MtKRO
DİNÇ TAYANÇ
Koltuk Tantanası
"Koltuk" demokrasi(!) "tarihçemizin " en önem-
li nesnesi...
Öncelikle demokrasimiz "kelle koltukta" gidi-
yor; hatta, koltuk uğruna kellenin gittiği de oluyor!
Bir kez oturan, koltuğa yapışıyor; hatta, ayakla-
nnın üstüne basabilmesi için koltuğuyla birlikte
devrilmesi gerekiyor!
Koltuk kavgasından koltuk sevdasına, koltuk
meyhanelerinde MV pazarlıklarından lider kottuk-
lamaya, liderini koltuklayana koltuk çıkmaktan
devlet malını koltuk atmaya dek aklınıza gelebıle-
cek türlü çeşitlemesi yaşanıyor bu nesnenin...
Şimdi de ortalık TBMM'nin koltuklannın yenilen-
mesi için "harcanan" parayla çalkalanıyor.
Merakım kurusun, bendeniz koltuk fiyatlannı ni-
cedir yakından izliyorum. Izledikçe de, bir imza-
nın ya da "OK" demenin fiyatlarının yanında, "Tür-
kiye'nin gurur duyduğu" muhterem mabatlann
oturacağı koltuk fiyatları hiç mi hiç pahalı gelmi-
yor!
Hatta, bıtirilen işlere ve de bitirileceğinden asla
kuşku duymadığım nice yenilerine baktıkça, bu
mabatlara koltuk değil, taht yakışacağını bile dü-
şünüyorum...
Kolay mı, adamcağızlar o koltuklarda oturup; en
düşük ücretin "insanca yaşama düzeyine" çıkar-
tılması için ter dökecekler, kara paranın aklanma-
sını önleyecek yasalar için savaşım verecekler,
devletin uluslararası saygınlığının yeniden kazanı-
labilmesi için düşünce üstüne düşünce üretecek-
ler, yolsuzluklarlahırsızlıklarla, vurgunlarladişediş
savaşacaklar da bu millet, vergi niyetine cebinden
çıkan üç beş kuruşun rahat koltuklara harcanma-
sına aldıracak(l).
Münafıklık işte n'olacakü!
Sanki adamcağızlar, o koltukJan liderlerinin her
buyruğuna parmak kaldırmak, kendi maaşlanna
zam yapmak ya da birbirlerini düşürmek için kul-
lanacaklar!
\
Laflü
Üstelik bu koltukların öne arkaya devinmek,
' aşâğı yukan yaylanmak, sağa sola meytetmefc gi-
bi "marifetlerı"; bir düğmeye basmakla ayağa
kalkmak "zahmetıne" katlanmaksızın yoklamaya
kaMımı ya da oy kullanmayı sağlamak gibi "kolay-
lıkları" dacabası...
Kim bilir; parti değiştırecek değerli MV'lerin kol-
tuklan, kendiliğınden yeni partilerinin saflanna ka-
tılacak denli becerili bile olabilirler. Hatta, bu kol-
tuklar; particek TBMM'den şutlanacak MV'ler ile
birlikte tarihin derınliklerine gömülebilecek denli
geliştirılebilir; hatta, TBMM'ye uğramayan MV'ler
için "görünmez" koltuk neden olmasın?
Haaa; birileri bu koltuk yapma işinden "sebep-
lenmiştir" diyen münafıklara da birkaç çift laf söy-
lenebilir! Bre muhteremler, koltuğa oturanın kıçı-
nın bal tuttuğu bir demokraside, koltuk yapımın-
dan birkaç gariban bal yalamışsa çok mudur!.'.'
Varsılın biri tutturmuş "llle de dünyanın en na-
dide dehsinden bir çanta isterim " diye. Dünya ka-
zan henf kepçe, lazar derisinden gazal derişine ne
kadar çanta varsa seriliyor önüne; beğendirebilir-
seniz beğendirin!
Sonunda, Afrika'da totemin uğramadığı yerde,
izbe bir dükkâna gıdiliyor. Zebella misali dükkân-
cı "Bakın" diyor, "bende tamaradığınızçanta var.
Var ama, fiyatı bir milyon dolar"\
Paranın lafı mı olur, haydan gelen huya gitsin!
Varsıl herif takılıyor dükkâncının peşine, iniyoriar
mahzene. Ortada pamuklara sanlmış bir nesne.
Dükkâncı övünçle açıyor pamuklan ki, içinde bum-
buruşuk, küçücük, parmak kadar bir çanta bozun-
tusu.
Varsıl köpürüyor: "Bu ne rezillik. Bunun nesibir
milyon dolar ediyor?". Dükkâncı gururla sırıtıp:
"Bu çanta" diyor, "beyaz aslanın penisinden ya-
pılmadır. Siz bir elınize alın, bavul bile olur!".
Ana fikir "Ben de bir zamanlar Süleyman idim
I Denize rüzgâra hükümran idim I Sanma ki Sul-
tan Süleyman idim I Haliç'te kayıkçı Süleyman
idim." (Mezar taşı yazısı).
Ana fikrin ana fikri: Altın hil'at nene gerek, zer-
düs-ü palan vursan eşşek yine eşşektir (Kanuni
Suitan Süleyman)
Yoksulım parasıyla
repo yapdıyor
ANKARA
Türkiye genelındeki bazı
vali ve kaymakamlann.
Sosyal Yardımlaşmayı ve
Dayanışmayı Teşvik Fo-
nu'(SYDTF) tarafından
fakirlere dağıtılmak üze-
re gönderilenparalan, fu-
karaya dağıtmak yerine
repoda \ eya banka hesap-
lannda tuttuklan ortaya
çıktı.
Fon'dan sorumlu Dev-
let Bakanı Hasan Gemici.
Türkiye genelındeki 925
adet Sosv al Yardımlaşma
ve Dayanışma Vakfı'na
bir genelge göndererek
söz konusu vakıflann ay-
nı zamanda başkanı olan
vali ve kaymakamlan. fu-
kara paralannı gecıktır-
meden dağıtmalan konu-
sunda uyardı.
Bakan Gemici'nin, 29
Arahk 1997 tarihli ilgili
genelgesinde, yoksul ke-
sime zamanında yardım
yapılmasınm sosyal ve si-
yasi çalkantılan önle-
mekte büyük önem taşı-
masına rağmen, bazı va-
kıf baskanlannın fukara-
lara dağıtılması gereken
parayı repoda değerlen-
dirdiğine dikkat çekti.
Gemici genelgesinde,
"Ancak yapılan tespitler
sonucu Sosyal Yardımlaş-
ma Dayanışma Vakıfla-
rı'nın gerek Sosyal ^ar-
dımlaşmayı Teşvik Fo-
nu'ndan gerekse diğer
ka> naklardan elde ettik-
leri meMağlan yoksul ke-
sinılere ulaşürmakyerine,
banka hesaplanuda \eya
kasalannda muhafaza et-
tikleri görülmüştür" de-
dı.