15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 OCAK 1998 PAZAR CUMHURİYET SAYFA KULTUR 13 KUŞBAKIŞI MEMET BAYDUR Azuıbkta olmamn donuk güzeDiğıAh bu "utopia"! Bu hafta artık utopik düşüncelerden uzak duracağım, eli yü- zü düzgûn v e nasıl derler, "dünyevi" bir yazj yazmayı deneyeceğim dıyordum a- ma olmuyor işte, utopia kavTamı bırak- ' mıyor yakamı bugünlerde! Utopia ya da yokistan tasarlamakla hayal kurrnak ara- sında biiyük fark vardır. Hayal kurma- nuı akılcı bır sırun yoktun gol krah da olabılirsınız, dünyanın en yetenekli zamparası da, Karun kadar zengin bİT ademoğlu da. Hayal kurmak ıçin akıl gerekmediği gıbi, bizim ülkemızde ar- tık liselerde dersi okutulmayan mannk da geTekmez. Hayal, akılcı ve mantıksal bir düş ülkesıni önermez, düşlerin şıp- padak mümkün kılmdığı bir sabun kö- püğünde uçurur insanı. Bundan ötürû hayalperest ınsanlarla utopıacı insanlar birbirlerine benzemezler. Bir yokistan tasarhyorsanız, aynntüa- ra bır bilım adamı. bir şair ya da bir mü- hendıs aklınin kılı kırk yaran ınceliğiy- le eğilmek zorundasınız. Gol krah obna- nın hayahni kuranlar ıçin böyle bir mec- buriyet yoktur. Gerçek bır utopia'nın en güzel tarafi. ne kadar utopik olursa ol- sun gerçeğe dönüşmeye hazır bir tarafi olmasında saklıdır. Belki bundan ötürü hot- zot'çu yönetımler hayalperestlere pek dokunmazlar ama, utopia kuranla- nn canına okumaya dünden gönüllüdür- ler. Bu hafta "utopia" üstüne yazmama- ya kararlıydım. Değerli roman yazan- mız Sayın Orhan Pamuk'un bır Alman dergisinde yayımlanan yazısmı okuma- ya başladım. Memleketımızde Avrupa Birliği'ne gıriş kapısının kapatılması üs- tüne çıkan ilkel/milliyetçi gürültüye, te- miz ve akılcı bir nokta koyuyordu Sayın Pamuk'un bu yazısı. Sonunda kaç za- mandır süren bu utopia tutkusundankur- tulacak ve hem önemli hem güncel bir mesele üstüne, usta bır yazanmızın yaz- dığı bır düşünce yazısı üstüne düşün- aerçek bir utopia'nın en güzel tarafi, ne kadar utopik olursa olsun gerçeğe dönüşmeye hazır bir tarafi olmasında saklıdır. Belki bundan ötürü hot- zot'çu yönetımler hayalperestlere pek dokunmazlar ama, utopia kuranlann canına okumaya dünden gönüllüdürler. düklerimi sizinle paylaşacaktım. Şöyle başhyor Sayın Orhan Pamuk: "Türidye'nin Avrupa Birliği Oe Oişkt- leri, Mareel Proust'unromanlanıunba- a sahnelerini andırryor.Buromanlarda- Id kahramanlar, ayncahkh bir çevreye, sosyal açıdan daha > üksek statüsü bulu- nan bir ortama girmek için eUerinden gelen tüm çabayı sarfederkr. Bu öztem öylesine kuvvetiidir ki, bir süre sonra bu çevreden bir davet almak, anılan çevre- nin kendisinden daha önemlibir hale ge- fir." Utopia yok ışte, hayal var yalnızca. SBrekli büyük baloya davet edilmenin rüyasını görenler var. Bu insanlar, "ha- yatlannıbaloyadavetedüecekşekUdeya- şamaktansa; entrika, krnlganuklar. umursamaz görünmek,uıüalekapılmak veya bir aracının desteği sayesinde davet edilmeyi beklejerek geçirirİer" diyor Sa- yın Pamuk haîdı olarak. Yokistan (uto- pia)tasanmıkurmakyerine hayal kuran- lann durumu böyledir işte. Hoşgörü ve analitik düşünme Proust'un yapınnı okuyan "okuyucu, uzunca bir sürenin sonunda, bu kahra- manlann hayatlannın ashnda ayncahk- lı topluma kaülmakhedefıne yönelmedi- ğini ve davetiye beklemekle sınıriı kaldı- ğını, bu davetiye gdmediği için de kah- ramanın üzûntü çektiğini anlar." Aşağı- lananlara acıyıp onlar ıçin üzülürüz ama, kendilerini değiştirmedikleri sürece baş- larma gelen dertler kaçınılmazdır. Saym Pamuk, bu aydmlık bir heyeea- nı her satınnda taşıyan güzel yanstnın bır yerinde şu güzelim gözlemi de sunu- yor okumna: (tktidar) vatandaşlannı, Türkiye'nin Lüksemburg'da ret edilme sebebinin din. kültür ve farklı bir kim- lik olduğuna inandırdı. Türkiye'de iki- yüz yıldır yaşanmakta olan Doğu/Ban çatışması, aslmda ülkenin bir zaafi de- ğil, canlıhğının bir parçası, hatta kimli- ğidir. Ben bu sebeplerden ötürü, Türki- ye'nin bir gün tamamıyla Batılı ya da Doğulu olacağına inanmıyorum ve inan- mak da istemiyorum. Diğer taraftan, bu kesinlikle Türklerin Kürt sorununu çö- zemeyecekleri, insan haklanna saygı gösteremeyecekleri, işkenceyi yok ede- meyecekleri anlamına gelmemektedir." Sorunun bir kimlik degil, bir kişilik sorunu olduğunumu söylüyor Sayın Pa- muk? Güncel politikalan aşan, somut bir itiraz varburada. Bakm nasıl sürdür- müş yazısını: "Avrupa'ya giden hiçbir yoL, insan hakları durumumuzu iyileş- tinnemiz gerektiği gerçeğini aşamaz. Devtetvesokaktaki vatandaş tarafından tanınan 'meçhul faıller' tarafından ger- cekleştirflen cinayetler, bir kanser uru gibi büyüyen ve bütün birkûltfirû yiyen işkence,poliskarakoflarmda güncdolan davak. kitaplann toplatılması- insan haklanna aykın olan bu suçlaruı her bi- ri Lüksemburg'da aiınan karar için ye- terndir." Utopia üstüne yazmamaya kararlı bir oyun yazan olarak kendi düşüncelerimi \azmaya hazırlanıyordum ki.. sevgili Orhan'ın yazısuun son satırlan çıktı kar- şıma. Bu Kuşbakışf nı bubüyük yazan- mızm olağanüstü utopiası ile bitirelim bu hafta. "Soğukkanh ve utopik düşünelim: Tfirk poütikacılannın sivil toplum ör- gütlerinin \ardımlarola insan haklan ihlallerini durdurduğunu; Baü mallan- na ve Baü modasma eğilimi olan Türk halkının nihayet işkencenin günlükbir o- lay olduğu bir ülkede yaşamaktan utan- dığını; hepimizin suçluluk duygusuna kapıldığu Türklerle Kürtlerin elcştirel bir tarihini >azdtğı için neredeyse yirmi yıldır hapis tutulan Ismaıl Beşikçi için sesimizi yükselttigimizi düşünün. Türk vatandaşlan bariz haksızuklar karşısın- da polis dayağı veordunun cezalanndan çekindiği için söylenerek başını eğeceği- ne, başı dik bir şekilde sesli ve açık bir protestoyu ne zaman gerçekleştirebile- cek? Batıhlaşmanın ruhsuz bir endüst- rikşme ve tüketimden ilerhe, hoşgörü veanalitikdüşünme kabüiyeti olduğunu ne zaman anlayacağa?" Ah bu yokistan? Neler düşündürür düşünen insanlara! k Bulutlann içinde güneşdevar* JCttnsereyakabnan Nobeî ödüllÛyazar, Octavia Paz, çokzayıflamasına karşın umudunuyitirmiyor Kültür Servisi - Nobel ödülü sahibı ünlü Meksikalı yazar ve şair Octavio Paz'ın yakınlan, kansere yakalanan 83 yaşmdaki yazann son günlerini hastane odasında televızyon seyrederek geçirdiğini belirtiyor. Uzun süredir halktan uzak kalan Paz, geçen ay yaşamı süresınce kaleme aldığı yapıtlar adına Meksika Cumhurbaşkanı Ernesto Zedilk» tarafindan kurulan vakfın açılişında göründü. Törene tekerlekli sandalyeyle katılan Paz'ın zayıf ve bitkin hali, kendisini uzun süredir görmeyen kişileri adeta şaşkına Teçeîi ay adına kurulan vakfın açıhşmda oldukça zayıf ve bitkin görünen Octavio Paz, "Ne kadar zamanunın kaldığmı bilmiyorum. Ama bulutlan görebiliyorum. Bulutlann içinde çok şey, güneş de var" dedi. çevirirken törenın bir baska şaşırtıcı yaru da Paz'ın umut dolu konuşmasıydı. Paz, yaklaşık yirmi dakika süren konuşmasında şu sözlere yer verdi: "Ne kadar zamanım kaldığuu bilmiyorum. Ama bulutlan görebiliyorum ve bulutlann içinde çok şey var, güneş de var." Octavio Paz'ı son dönemlerde en çok üzen olay ise kasım ayı içinde Agence France Presse'den geçen "Octavio Paz öldü" başlıklı bültendi. Paz bu haber üzerine Meksika televizyonlanna yaptığı açıklamada, "Ölûmümfc ilgiK söylentileri çok aptafca buluyonım. Beni öldürmek isteyen insanlann bu acetesi beni çok ûzdü" dedi. 1990 yılında Nobel Ödülü'nü kazanan Paz, geçen nisan ayında Meksika'da düzenlenen Birinci Uluslararası Ispanyolca Konferansı'na katılamamıştı. Sağlık nedenleriyle 300 kilometrelik bir yolculuk yapmasına ızin verilmeyen Paz, aralannda Gabriel Garcia Manjuez'ın de bulundugu yazarlara, çekimleri evinde gerçekleştirilen bir video kaseti aracılığıyla seslenebilmişti. Paz, geçen şubat ayı içinde genel bir kontrol için gittiği hastanede uzun süre alıkonulurken o dönemde yazann yaklaşık iki ay önce evinde çıkan ve pek çok değerli kitap ve eşyanın yok olmasına neden olan yangın nedeniyle depresyona girdiği açıklanmıştı. Yazann sağlığıyla ilgili endişeler haziran ayında artmaya başlamış, Paz tekrar hastaneye kaldınlmıştı. Şu anda askeri hastanede gördüğü günlük tedavı ise yazann çalışmasını olumsuz yönde etkiliyor. Yazar Carlos Monsivais, Paz'ın bugünlerde eskiye oranla çok daha az okuduğunu ve yazdığını, az sayıda ziyaretçi kabul edebildiğini belirtiyor. Paz'ın yayıncısı Aurelio Asiain ise hâlâ Vuelta dergisi için makale yazmayı sürdüren Paz'ın sağlık durumunun çok kötü olduğunu, ancak vakfın açılışı nedeniyle son iki haftadır moralinin düzeldiğinı behrtıyor. Ünlü şair, on beş kitaptan oluşacak toplu yapıtlannı toparlamaya çalışıyor bugünlerde. Kitaplann on bir tanesi bugüne kadar yayımlanmıştı. Paz, aynca yeni kurulan vakıf için kişisel belgelerini düzenliyor. Altmış yıldan uzun bir süredir yazarhk yapan Paz, 1936-39 Ispanya lç Savaşı sırasında da Cumhuriyetçilerin yaranda yer almıştı. Paz, Meksika'da şiirlerinden çok politika, tarih, sanat ve kültür üzerine kaleme aldığı makaleleriyle tanınıyor, ancak bu makalelerdeki başansının nedeni ise bir şairin düzyazılar yazması. Onlü yazar, 1968 yılmda öğrenci eylemlennde çıkan kanlı çatışmalan protesto etmek için Hindistan elçiliğinden istifa etmişti. Bu nedenle eskı rejimle arası bozulan Paz, son dönemlerde Kurumsal Devrimci Parti'nin kültürel sözcülüğünü üstlenmiş durumda. Meksika'da Paz'ı eleştiren çok sayıda kişi ise yazann sağlığının hassasiyeti nedeniyle bugünlerde susmayı tercih ediyor. Kaittornlya'da yeni açUan Getty, mimar Richard Melep'ın başyapıt otarak de#8Ptendiriliyor Getty Merkezi'nin yeni imajı • 1980'liyıllarda uluslararası sanat pazannda yaşanan bunalım sırasında tiBn önemli müzayedeterde boy göstererek rakiplerini sindiren Getty'nin bugün artık seksenli yıllardaki Reagan'cı tavnnı ve imajım değiştirmeyi istediği söyleniyor. Kühür Servisi - Amenka'nm önde gelen sanat kurumlanndan biri olan Getty, 1997'nin son günlerinde Kali- fornıya'da açtığı yeni sanat merkeziy- le sanat dünyasınapahalı bır yılbaşı ar- mağanı vermiş oldu. 1.3 milyar dolara malolan yeni Getty Merkezi, ünlü mi- mar Rkhard Meier'm başyapitı olarak nitelendiriliyor. Bugüne dek koleksiyonuna rekor fî- yatlarla satın aldığı resimlerle günde- me gelen Getty'nin, bu yeni merkezde ne tür yapıtlar sergileyeceği merak ko- nusu olmuştu. 1985 yılında Rönesans dönemi ressamlanndan Mantegna'nın ünlü bır yapıtına 8 milyon, 1990 yılın- da ise VanGogh'un "trister"ine 32 mil- yon dolar ödeyerek sanat pazanndaki ekonomik dengeleri altüst eden ve uluslararası sanat çevresinin tepkısini çeken Getty, yeni merkezinde koleksi- yonunun en görkemlı parçalannı sergi- liyor. Sanatbeğenisinde süse eğilimiy- le bilinen Getty'nin yıllar içinde olduk- ça büyüttüğü 18. yüzyıl Fransız deko- ratıf sanatı koleksiyonu, dünyada türü- nün en nitelikli örneklennden biri ola- rak değeriendiriliyor. Parabnn aktığı kuyu 1980'li yıllarda uluslararası sanatpa- zannda yaşanan bunalım sırasında tüm önemli müzayedelerde boy göstererek rakipterini sindiren Getty'nin bugün artık seksenli yıllardaki Reagan'cı tav- nnı ve imajını değiştirmeyi istediği söyleniyor. Los Angeles'ta, Santa Mo- nica dağınm üzerine oturtulmuş beyaz bir taç gibi yükselen, ağaçlar, kaktüs bahçeleri, parklar ve yürüyüş patikala- nyla çevrili yeni GettyMerkezi, yalnız- ca görkemiy le değil, müze bünyesınde yer alan egitim ve araştırma merkezle- riyle de dikkat çekiyor. Getty'nin geçmişi, 1930'lu yıllara uzanıyor. Petrol milyarderi J.Paul Get- ty, 1931 yılında, yıllar içinde gıderek büyüyecek koleksiyonunun ilk parça- sını, Hollandalı ressam Jan van Go- yen'in bir peyzajını, Berlin'de gerçek- leştirilen bir müzayedede 1.100 dolara satın almıştı. Sanat dünyası o güne dek Getty ismini hiç duymamıştı. Oysa bu isim, bir daha belleklerden silinmeye- cekti. 1953 yılına gelindiğinde, Getty'nin koleksiyonu öylesine değerli parçalar- la çoğaltılmıştı ki artık bu koleksiyonu banndıracak bir müzeye gereksinım duyuldu. Malibu'daki eski Getty Mü- zesi böyle doğmuştu. Ancak bu müze, büyük ölçüde Getty'nin dekoratif sana- ta olan eğilimi nedeniyle, içindekı ba- zı çok değerli yapıtlara karşın hiçbir zaman eleştirmenlerin gözdesi olama- mıştı. Ancak Getty kurumunu bugünkü Getty haline getiren. J. Paul Getty'nin koleksiyonculuğu değil, ölümüydü... Malibu'da eski müzenin tamamlanmış halini göremeden, 1976 yılında 83 ya- şmdayken ölen J. Paul Getty, "harcamp bitirilmesi dahi mümkün olmayan" ve hisseleriyle de arttıkça artan bir servet bırakmıştı müzesine. Öyle bir servetti ki bu, "sanatsal ve genel kültürün ya- yüntası" ıçin kurulan Getty kurumu ar- tık salt vergi memurlannın ehndenkur- tulmak ıçin mılyonlarca dolan etrafa saçmaya başlamıştı. Para harcamaktan başka çıkış yolu olmayan Getty'nin, bütün bu paralan akıtacağı bir kuyu bulması gerekiyordu... İşte yeni Getty Merkezi, bu kuyunun ta kendisi oldu. Sanatta önderliğe scyunuyor Her biri birbirinden farklı olan bir galeriden diğerine gitmek için en yeni teknolojiyle kotanhnış yürüyen asan- sörlenn kullamldığı yeni sanat merke- zinde, Getty'nin zengin koleksiyonu- nun daha etkileyici göründüğü söyle- niyor. J. Paul Getty'nin ölümünden bu yana koleksiyonu epey çoğaltan ku- rum, özellikle Kuzeyli ressamlar ko- leksıyonuyla övünüyor, Remb- randt'tan Ter Borch'a uzanan nitelikli bir seyir sunuyor. Müzenin büyük bir bölümü ise izleyiciye sanattarihiyle il- gili çeşitli dönemler sunmaktan yok- sun... Tek başına duran, pahalı başya- pıtlar çoğunlukta. Girişin ücretsiz olduğu Getty Merke- zi, yılda 1.3 milyon ziyaretçi bekliyor. Şimdi merak konusu, Getty'nin, para- smı bundan sonra nereye harcayacağı... Bugüne dek Getty'nin işlevi belliydi: Koleksiyonunuçoğaltmak. 1998 yılına farklı bir görünümle giren yeni Getty ise koruyor, arşivhyor, araştınyor, eği- tim veriyor ve tüm görkemiyle sanat dünyasmda önderliğe soyunuyor. Eleş- tinnenlere göre kurum bundan sonra koleksiyonunu çeşitlendirmeye çalış- malı, Avrupa yerine, Üçüncü Dünya Ülkeleri'nin çeşitli nedenlerle yok olup giden mirasına sahip çıkmalı. Yeni Get- ty Merkezi'ne harcanan parayla, gün geçtikçe ölümüne yaklaşan Tac Ma- hal'ın restore edilerek kurtanlabilece- ği düşünüldüğünde, bir kurumun yal- nızca görkemiyle değil, sorumluluk alanıyla da tarihe geçebileceği ortaya çıkıyor. Sanat çevrelerinde, Getty'nin bu kadar parayı doğru yere harcayıp harcamadığı tartışılıyor bugünlerde... A R ? JVoody 'nin düğün hediyesi bir oyun • Ciorgio Strehler' Andrea Jonasson geçtiğimiz günlerde polisin evlerinde bir araştırma yaptığım ve birkaç belgeye el koyduğunu bildirdi. Strehler'in sevgilisi Maria Bungi'nin evinin de aranması iki kadınm miras konusunda mahkemeye düşecekleri yönünde şüphelere yol açarken Jonasson bu söylentiler üzerine Strehler'in vasiyetinin bulunması için polisin evi aramasını kendi avukatlannın talep ettiğini söyledi. • woodyAlien,eşi Sonn-Yi Previn'e düğün hediyesi olarak bir oyun yazmaya başladı. Ekim ayından bu yana oyunculuk dersleri almaya başlayan Previn'in oyunda yardımcı kadın oyuncu rolünü üstlenmesi bekleniyor. Henüz adı belirlenmeyen oyun, Allen'ın kaleme aldığı dördüncü tiyatro yapıtı. 62 yaşındaki Allen ile 27 yaşındaki üvey kızı Previn aralık ayı içinde Venedik'te evlenmişleTdi. • Pavarottl şimdi de Spice Girls'le birlikte bir konser vermeye hazırlanıyor. 98 Haziranfnda Modena'da gerçekleştirilmesi planianân konsenn tüm geliri, savaş mağduru Liberyah çocuklar için bir yurt yapımına bağışlanacak. Konsere katılması beklenen diğer isimler Celine Dion, Eros Ramazzotti, Gloria Estefan, Paul McCartney ve Phil Collins. • TitaniC ltalya'da yeni bir rekora imza attı. Jim Cameron'm yönettiği ve başTOİlerinde Kate Winslet ile Leonardo Di Caprio'nun oynadığı film, tüm zamanlarda bir hafta sonu tatilinde ve Noel gününde en çok izlenen fılm unvanım aldı. Efsanevi 'transatlantik'in geçirdiği deniz kazasını anlatan Titanic, 27 ve 28 Aralık günlerinde 35.6 milyon dolar, Noel gününde ise 9.2 milyon dolar hasılat yaparak 1990 yılında'BabalII' filminin ulaştığı başannın da önüne geçti. Titanic, on günde tam 88 milyon dolar gelir sağladı. • Pierce Brosnan yeni filminin hazırlıklanna başladı. Sinemanın yeni James Bond'u şimdi de 1930'larda yaşayan Kanadalı bir avcıyı canlandırmaya hazırlanıyor Yönetmenliğini Richard Attenborough'un yaptığı fihnin adı 'Grey Owl'. • Anthony Mlnghella yeni bir filmin yönetmenliğini kapmak için kollan sıvadı. Marguerite Yourcenar'ın bir yapıtmdan sinemaya uyarlanması planlanan fılmin uluslararası bir ortak yapım olacağı söyleniyor. Eğer kesinleşirse 1998 sonbahannda izleyiciye ulaşması beklenen filmin adı 'Memmorie di Adriano' (Adriano'nun Anılan). • Francesca Archibugl L'albero delle pere' adlı filminin çekimlerini tamamlamak üzere. Filmin başrol oyunculan 4 yaşında bir bebek, Hyaşındaki Niccolo Senni, Valeria Golino, Sergio Rubini ve Stefano Dionisi. • Harvey Keitel ve Kim Rossi Stuart, Roberto Faenza'nın yeni fılminde başrolleri paylaşıyorlar. Filmin adı 'Sevgili'. • Val Kilmer bir deneyde kobay olarak kullanılan ve doğuştan gözleri görmeyen bir adamı canlandınyor. 'Sight' isimli filmin yönetmeni Irvrin \Vinkler. • stephen Frears 'Mary Reilly" isimli son filminin başansızlığından sonra bir westem için kollan sıvadı. 'In The Hi-Lo Country' isimli filmde aynı kıza âşık olan çocukluk arkadaşı iki kovboyun öyküsü anlatılıyor. Başrol oyunculan Patricia Arquette ve Woody Harrelson. • ornella Mutl, KH Hopkins'inbir kitabından sinemaya uyarlanan trajikomik filmde orta yaşı geçmiş üç dul kadmdan birini canlandınyor. Yönetmenliğini Sherry Hermann'ın yaptığı *Widows' isimli filmin diğer başrol oyunculan Eva Mattes ve Katja Flint. Türk - Rumen Dostiuk Sergisi •ANKARA (AA) - Türk-Rumen Dostiuk Derneği'nin kuruluşunun 5. yıldönümü nedeniyle 5 Ocak'ta Cinnah Akbank Sanat Galerisi'nde karma resim ve fotoğraf sergisi açıhyor. Romanya'yı tanıtıcı 15 renkli fotoğrafin yanı sıra Nezih Demirtepe, Şefık Bayram ve Safinaz Gür'e ait renkli ve siyah- beyaz fotoğraf çalışmalannın yer aldığı sergıde Osman Altmtaş, Turan Atasever, Mehmet Başbuğ, Demet Nuriye Şimşek, Sebna Kılınç, Serpil Özuğur, Necdet Tükel, Fazıl Özuğur, Mustafa Kaplan, Nurdan Utlu ve Kemal Çelik'in yapıtlan da sergileniyor. Sergı 19 Ocak'a dek başkentli sanatseverlerle olacak. Tıyatro Tı'nin Yeni Sezonu • Mekân konusunda birtakım sorunlar yaşayan ve Kültür Bakanlığı'ndan destek alamayan Tiyatro Ti, bütün olumsuzluklara karşın 1997-98 sezonunu bugün Martı Sanatevi'nde açıyor. Perdelerini 1995-96 sezonunda 'Ada' adlı oyunla açan grup, genç bir ekip olarak ülkenin kültür ve sanat ortamında yeni oluşumlara kucak açmayı amaçlıyor. Tiyatro Ti bugün saat 19.00'da 'Getto' adlı oyunuyla tekrar izleyıciyle buluşuyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle