25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 27OCAK1998SALI HABERLER Türkiye'deyaklaşık25 bin kişinin çalıştığı 78 kumarhanenin kapısına 11 Şubat 'ta kilit vurulacak yeni adresi:Kıbns30 isletme sırada Başvuru patlaması T iirktye'de kumarhanelerin kapa- tılması gündeme geldiğigünden itibaren gözler KKTC'de. Ve beklenen oldu 1996 yılında 14 kumarhane bulunan Kıbns'ta 1997'de bu sayt 18'e çıktı. 1997'de 12 yeni başvuru sı- rada beklerken TBMM'den kumarhanele- rin kapatümasma ilişkin karar çıkınca baş- vuru sayısmda 30'a yükseldı. Kumarhane pastasından pay kapmak isteyen Dedetnan Grubu ve Net Holdıng KKTC'de birer otel alırken, Türkiye'dekı bir çok işletmecinin de otel almak için girişimde bulunduklan bildinldı KKTC'nin turizmden sorumlu Devlet Bakanı ve Başbakan Yardtması Ser- dar Denktaş, "Türkiye de kapanan her kumarhane Kıbns'ta açılacak, di\e bir görüş yoktur. Hükümet yeni bir kumar- haneler kanununu meclise getirmiştir Bu da kumarhanelerin denetimini sağla- yacak. Kumarhane yoluyla, mafyanın, kara paranın KKTC'ye gelmesini arzu etmiyoruz. Kumarhane olacaksa turistle- re yönelik eğlence yerlerı olacak Yaş haddt getirilerek ög'rencilerin kumarha- nelerde para harcamast önlenecek" diyor. Kıbns ta Bakanlar Kurulu'nun 30 yeni kumarhane başvurusunu reddetmesine kar- şın, 250 yataklı turistik tesis açanlara ku- marhane işletme iznı venldı Bu durumun komık olduğunu öne süren muhalefet çev- relen, "Hükümet kumarhane açümasım zorlaştırır gıhi görünüyor Oysa 250 ya- tak dedığtnız hiçbir şey değil ki. KK- TC'nin turizmını gehştırmek adı altın- da kumarhanelere izın veriliyor" görüşü- nü dıle getinyor Casınoculann Kıbns a hücumu çocukla- n burada okuyan Türkiye dekı anne ve ba- balan da huzursuz etti. Oğrenalerın casino- lara ginşınin yasayla olmasa da yasak oldu- ğu Kıbns ta kumarhane sayısmın artması durumunda kontrolımkântnın kalmayaca- ğı belirtıliyor KKTC'dekı kumarhaneler- den rahatsızolan Kıbnslt kadınlar da 1996 yılında Cumhurbaşkanlığı köşküne yürü- yüş düzenlemıştı. Yuvaiannm yıkılvumn.' -âatrk&fktükiannı söyteyert kdiırtlâfin'yÜ-'' ruyüşü üzenne Cumhurbaşkam R*uf Denktaş, hükümete başvurarak kumarha- nelere Kıbnslt Türklerin alınmasımn ya- saklanmasmı sağlamıştı. Öteyandan, KKTC'de mevzuat, işletme izinlennin bakanlar kurulunun onayıyla üçüncü şahıslara devredilebtlmesıne olanak sağlıyor. Yapılan devır işlemlennde, 50-100 bin dolar hava parası alındığı belirtiliyor. Izinlerin bu yolla elden ele dolaşması dene- tımı de zorlaştırmca hükümet mevzuat de- ğişikliği çalışmalan haşlattı Ancak söz ko- nusu değişiklık uzun bir süredır Bakanlar Kurulu 'nda görüşültneyı beklıyor. Mevcut hükümet ın kumarhanelere sıcak baktıgını belırten muhalefet. oldukça endi- şeli: "Eleştırıyoruz ama bıryere vardığı- mız yok. KKTC, para aklama yeri oldu. 210 bin nüfuslu devlet kara paranın gü- cüyle nasılbaşedecek? Bu durum Türki- ye'nın güvenliğini de tehdit edecek. Uluslararası kara para ve mafya huraya yerleşince ulusal güvenlik ne olacak? Halk da asker de istemiyor. Burada ünı- versite turizmi var. 14 bin civarında Türk öğrenci okuyor. Bunların durumu- nu düşünen yok mu- 1 " Turizm eski Bakanı Bahatttn Yücel de Kıbns ta bu kadar çok sayıda kumarhane- nin açılmasının çok ciddi bir yanlış olduğu- nu belırtiyor Yücel, "Orada 14 bin öğren- cimiz var Bunlara yabana turist muame- lesiyapılarak onlann kumarhanelere git- mesi bizi çok üzer Üzmekle kalmaz bu ışin bir numaralı sorumlusu sayın Denk- taş'ttr Denktaş çocuklarımızt kumarha- nelere gitme alışkanlığından kurtarma- lıdır. Bununla ilgili çok ciddi önlemler almalıdır. Sayın Denktaş tan sonra ıkin- ci sorumlu kışide Kıbns Türk Güvenlik Kuvvetleri Komutanıdır Burada kont- rol, denetim, pasaport vesaire gibi hiçbir şeyin arkasına saklanamazlar Biz bunun takipçisi oluruz Türkiye 'de takipçisı ol- duk, Kıbns'ta da oluruz" dıyor AVŞE YILDIRIM Kara para, mafya, uyuşturucu üçgeni- nin temelinde var olduğundan hep söz edilen, ancak Susurluk kazasından son- ra ilişkileri iyice açığa çıkan kumarhane- ler. şimdi Kıbns'ın sorunu. Sabıka kay- dı olmasına rağmen kumarhane işletme izni \ erilen Omer Lütfü Topal'ın öldürül- mesinden sonra çıkan haberlerle siyasi kanyerinin sarsıldığını düşünen Tansu Çiller'in kendisini temize çıkarmak ve siyasi rant elde etmek amacıyla başlattı- ğı "kumarhane operasyonu" başanya u- laştı. Yaklaşık 25 bin kişinin çalıştığı 78 ku- marhanenin kapısına 11 Şubat'ta kilit vu- rulacak. Türkiye. belki kumarhaneleri kapatarak tartışmalardan bir süre kurtu- lacak. ancak bu kez bir başka sorunla karşı karşıya kalınacak; 210 bin nüfuslu, 14 bin Türk ögrencinin bulunduğu Kıb- ns. Türkiye "den giden işletmecilerle Las Vegas olma yolunda ilerliyor. 18 kumarhanenin bulunduğu Kıbns'ta 30 başvuru sırada bekliyor. Bunun Kıb- ns için "cinayet" olacağını belirten mu- halefet çevreİeri. "Türkiye'de devteti iç- ten içe kemiren, kontrol alüna alınama- yan kumarhaneler buraya geldiğinde biz ne yapacağız? Burası askeri bölge. ulus- lararası kara paranın, nıafyarun buraya girmesi Türkhe'yi de tehdit edecek" di- yorlar. Susurluk raporunda da devlet içinde- ki çete ve mafyalarla ilişkisinden bahse- dilen kumarhaneler, Türkiye'de "hıriz- me destek" amacını taşıyordu. Ancak za- manla ''turizmi kalkan" olarak kullan- maya başladılar. Her hükümet dönemin- de, yönetmeliklerle göstermelik olarak kumarhane pazan daraltılmaya çalışıldı.. ancak, kuşkulu birçok başvuruya kısıtla- mayı aşan izinler verildi. Gelişmeler o kadar önlenemez duruma geldi ki Avru- pa Parlamentosu lçişleri Komisyonu'nun Lüksemburg'daki olağan toplantısında görüşülen raporda Susurluk olayına da değinildi ve "Devletin güvenlik sistemi içine uyuşturucu ve kumarhaneleryoluy- la sinmiş aşın sağ elemanlann varlığını gösteren üzücü bir tablo çizüdi ve bu du- rum, yönetki kadroya karşı, kamuoyu- nun tepkisini yükseltti" görüşüne yer ve- nldi. Yasal boşluk 'Türkiye'de kumarhanelere ilişkin ya- sal boşluk 1982 yılında fark edildi. Bu ta- rihten sonra 16 yıl içerisinde 25'i lstan- bul'da olmak üzere toplam 78 kumarha- ne açıldı. Pazann yüzde 70'inı 5 işletme elinde tutmaya başladı: Besim Tibuk (N ET), Ahmet Hamoglu, Şudi Özkan, Ergun Bersoy (Ceasars), Ömer Liitfü Topal (Emperyal). 1973 yılında Ahmet Ihsan Kırunlı dö- neminde bir kumarhane bulunan Türki- ye'de. Mükerrem Taşcıoglu zamanında verilen 18 ayn izinle 1986 yılında sayı 19'a çıktı. 1986-1987 yılında TurizmBa- kanlığı yapan Mesut Yılmaz iki işletme- ye izin verdi. Ardından TınazTitiz dö- neminde bir kumarhane açılırken. 1989- 1991 yıllan arasında bakanlık yapan Ü- han Aküzüm 8 kumarhaneye işletme iz- ni \erdi. Bütent Akarcalı'nın 5 aylıkba- kanlığında 4 salon daha açıldı. Kumar- hane açtırma rekorunu ise Abdülkadir Ateş kırdı. Bazı işletmelerin izin işlem- lerinin kendisinden önceki dönemde ta- mamlandığını belirten Ateş'in bakanlık yaptığı 1991-1994 yıllan arasında tam 27 kumarhane açıldı. Şahin Ulusoydöne- minde 2 işletme izni verilirken, bir diğer rekoru da İrfan Gürpınar kırdı. Gürpı- nar. 7 aylık bakanlığında 10 kumarhane- nin açılışına izin verdi. Bunlardan birisi de "eğlence merkezJerinde de kumarha- ne açılmasına*" imkân tanıyan yönetme- lik değışikliğiyle Fahrettin Aslan'ın ls- tanbul Maksim Eğlence Merkezi'ne ve- rilen ızindi. Halen Kadından Sorumlu Devlet Ba- kanlığı görevini yürüten ve kadına bakış açısı ile şimşekleri üzenne çeken Işılay Saygın'ın bakanlığı döneminde ise 3 izin verildi. SudiÖzkan'ın sahibi olduğu Or- taköy'deki dört yıldızlı Princess Otel'e verilen izin tartışma ve soruşturma konu- su oldu. Dört yıldızlı olmasına rağmen kumarhane işletme izni verilen otelin • Türkiye, belki kumarhaneleri kapatarak tartışmalardan bir süre kurtulacak, ancak bu kez bir başka sorunla karşı karşıya kalınacak; 210 bin nüfuslu, 14 bin Türk ögrencinin bulunduğu Kıbns, Türkiye'den giden işletmecilerle Las Vegas olma yolunda ilerliyor. Türkiye'de kumarhanelere ilişkin yasal boşluk 1982 yılında fark edildi. Bu tarihten sonra 16 yd içerisinde 25'i İstanbuPda olmak üzere toplam 78 kumarhane açıldı. Pazann yüzde 70'ini 5 işletme elinde tutmaya başladı: Besim Tibuk (NET), Ahmet Hamoğlu, Sudi Özkan, Ergun Bersoy (Ceasars), Omer Lütfii Iopal (Emperyal). başvurusunun eski tarihli olduğu iddia edilerek "müktesep haktan" yararlandı- ğı belirtildı. Ancak, söz konusu başvuru tarihinde otel arsasının bile satın alınma- dığı iddia ediliyor. Bugün belgeli 76 oyun salonu bulunu- yor; 2 oyun salonu ise mahkeme karany- la hizmet veriyor. Bunlardan 62 tanesi beş yıldızlı. 6 tanesi 4 yıldızlı. bir tanesi üç yıldızlı, bir tanesi Taksim'de eğlence merkezi. 8'i de tatil köyü. Kumarhane sektörünün mafyayla ta- nışması Körfez knzine rastlıyor. 1990 yı- lında Körfez krizinin ardından konakla- ma tesislerinin kumarhane işletmeciliği- nı başkalanyla paylaşmaya başlamasıy- la. yeraltı dün> ası ile ilgisi olduğu öne sü- rülen bazı kişiler de kumarhane sektörü- ne girdi. Ve kumarhaneler özellikle uyuş- rurucudan kazanılan paranın aklanması için paravan olarak kullanıldı. Otelciler ise Körfez savaşı sırasında Türk turizmi- nin kumarhane salonlan sayesinde eko- nomik krizden kurtuldueunu iddia etti- ler. Kumarhane sektöründe büyük rakam- lardönüvordu. Ancak kumarhanelerden kazanılan paranın çok azı \ergi olarak veriliyordu. 1995 yılında toplam \ergi \e fon rutan olarak 74.V milvon dolar öde- yen kumarhane işletmeleri, 1996 yılında ise 81.6 milyon dolar ödediler. Ödedik- leri Katma Değer Vergisi'ne bakılırsa en fazla 500 milyon dolarlık bir pazar ola- rak görünen kumarhanelerin 1.5-2 mil- yar dolarlık bir ciroya sahip olduklan be- lirtiliyor. Müşterller Türk Talih Oyunlan Mahalleri Işletenleri Derneği Başkanı Erhan Akbulut, kumar- hanelerin insan yaşamını karartmadığı- nı, bugüne kadar 3 kişinin intihar ettiği- ni, kumar borcu yüzünden intihar girişi- minde bulunan Mahmut Tezcan'ın ise şo\ yaptığını söylüyor. Akbulut. "Casi- nolar. nıafya ve kumarhane ile özdeşleş- tirili>or. Biz kumarhane değiliz. Ben ku- man değil, bir tkari sektörü savunuyo- rum" diyor. Turızmciler ve casino işletmecileri, kumarhanelerin kapatılmasını "turizme \uruhnuş büyük bir darbe" olarak de- ğerlendiriyorlar. Ancak rakamlar, ku- marhanelerin iddia edildiği gibi Türk ru- rizmine büyük bir katkısı olmadığını or- taya koyuyor. Türkiye'ye kumar oyna- maya gelen turistlerin oranı yüzde 5 ci- \annda. Yani casinolara giden müşteri- lerin yüzde 95'i Türk. Ege Turistik tşlet- meler ve Konaklamalar Derneği Başka- nı Haluk Nişlioğlu bu gerçeği kabul edi- yor. Kumarhanelere daha çok Türk va- tandaşlannın ilgi gösterdiğini belirten Nişlioğlu. ancak, kumarhanelerin kapa- tılmasının ticari hayatı olumsuz yönde etkileyeceğini söylüyor. Nişlioğlu. "Bu tür işletmeler büyük \ahnmlarla kurulu- >or. Kapatüması durumunda, işletme sa- hipleri ekonomik yönden büyük sıkıntı- ya düşeceklerdir" diyor. 1996 yılısonunda Türkiye 'deyaklaşık 30 bin kişinin casinolara giriş kartı bulu- nuyordu. 1997 Ağustosu'nda kapatılma- sına karar verilen kumarhanelerin giriş kartlanna >r üzde yüz oranında zam yapıl- dı. Kart ücretleri 1 milyon 500 bin lira- dan 3 milyon liraya çıkanlırken, her ku- marhane için ayda 3 bin adet olan kart al- ma zorunluluğu da kıyı ve şehir kumar- hanesi aynmı kaldınlarak bürün kumar- haneler için 6 bin adede çıkanldı. Bu zamlarla Turizm Bakanlığı Döner Ser- maye tşletmesi (DÖSEM). birkumarha- neden kart satışı karşılığı 18 milyar lira gelir elde etti. Kumarhaneler kapatılınca- ya kadar 78 kumarhaneden ayda toplam 1 trilyon 404 milyar lira gelir kazanıldı- ğı hesaplandı. Susurluk kazasına kadar REFAHYOL hükümetinin asıl amacı kumarhaneleri kapatmak değil. denetim altına almak ve cazibe merkezi olmaktâ'n kurtarmaktı. Bu amaçla Bahattin Yücel'in bakanlık yaptığı 1996 Ağustosu'nda bir genelge yayımlandı. Genelgeyle "Oyun salonla- nndald açık büfe, cadde ve sokaklardaki reklam panolan kaldırıldı. Araba. tatil çeküjşi. para ikramiyesL gösteri gibi özen- dirici girişimlerc son \erildi. Kumarhane- lerin çalışma süreleri resmi tatil ve bay- ramlar hariç 19:00-03:00 olarak beyrieîı- di. Erkeklerin kravat ve takım elbiseli. ka- dınlann ise gece elbiseli veya etek ceketli olarak o> un salonlanna alınacağı belirtil- di" 15 Ağustos 1996 tarihli bu genelgenın ardından 19 Ağustos 1996"da Talih Oyunlan Yönetmeliği'nin bazı maddele- ri değıştirilirken. bazılan da >r ürürlükten kaldınldı. Bu yönetmelik; ikramiyelerin ödenmesi ile ilgili düzenleme. tek tip he- sap planı uygulaması, talih oyunlan sa- lonlannın açılma yerlerine ilişkin düzen- leme. talih oyunlan mülkiyetine sahip olabilme ve niteliklere ilişkin düzenle- me, daha kolay denetleme imkânı sağla- yabilecek kayıt. kuyudat tutma zorunlu- luğu gibi düzenlemeler getirdi. Bu yönet- melikte oyun salonlannın bakanlıkça be- lirlenecek en fazla 3 bölgede (Antalya. Kapadokya. Yassıada) kurulmasına izin verileceği de belirtildi. Bahattin Yücel. a Bu işi bence ulusla- rarası normlarda düzenleyen Ağustos 96 tarihli > önetmelik değişikliği uygulansay- dı, bunlara gerek kalnıazdı" diyor. Fakat o dönemde ortaya atılan iddialar üzenne Çiller, sürpriz bir kararla kumarhanele- rin kapatılmasından yana olduğunu açık- ladı. Yücel de bu karan kamuoyuna açık- lanmadan 2-3 saat önce duydu. Bakan- lar Kurulu'nun benimsemesi üzerineya- sa metnini de Yücel yazdı. Yasa. son dö- nemde TBMM'de en çabuk en kolay ve oy birliğiyle geçen ender yasalardan bi- ri oldu. Fakat Cumhurbaşkam Demirel, yasayı bir kere daha görüşülmek üzere Meclis'e iade etti. Ikinci görüşmede de aynı çabuklukla \e oybirliğiyle TB- MM'den geçti. Anayasa Mahkemesi kapattı Bunun üzerine kumarhane işletmeci- kn.nifthkemclcrdc dava açdlaı. Özellik-. le Siîivrr, Antalya \e Izmirüeki mahke- meler konuyu Anayasa Mahkemesi'ne götürdüler. Konunun Anayasa Mahke- mesi'ne götürülmesinin "yakışıksız vetu- tarsız" olduğunu belirten Yücel. kumar- hanelerin kapatılmasını şöyle değerlen- dirdi: "Anayasa Mahkemesi'nin karan aslında daha önce oluşturulmak istenen bir yanlış anlama\ı ortadan kaldıracak nitelikte bence. Ben dogru olduğunu dü- şünüyorum. Anayasa Mahkemesi, adına yaraşır biçimde. hiçbir etki altında kal- madan bu karan verdL Şimdi bu karar hukuk açısından doğru bir karar ama.. belki şu akla gelebilirdi: Kapatmak çö- züm müydü? Ha\ir. Başlangıçta her kö- şe başında bir tane kolaylıkla erişiiebile- cek. ekonomik bunalım \ aşa>an toplum- larda insanlann kurtuluş çaresi olarak gördükleri kumarhaneleregelişigüzel izin verilmesi ne ölçüde yanlışsa, kapatüma hadisesi de o ölçüde yanlıştı... Burada herkes kusurlu.. ama şu var, 'Politikacılar etki altında kaldılar. çıkar sağladılar" biçiminde bir takım söylenti- ler \ar, onlann arasında ben de varnıı- >im_ bilmiyorum. Çünkü rapor açıklan- madı, raponın da açıklanması gerektiği- ni düşünüyorum. Ama sonuçta öyle bir yanlışlık politikacılar tarafından da orta- dan kaldınlmış oluyor. O anlamda.. ben olumlu buluyorum yasaklanmasını." Yücel. herhangi bir uygunsuz. usul- süz, yasalara yönetmeliklere aykın ya da çıkar karşılığı davrandığı varsayılan po- litikacılar söz konusu ise kendisinin de o dönemde görev yaptığını belirterek. "Gerekirse hemen dokunulmazlıklann kaldınlımasını sa\ unuyorum. Ben kendi açundan şunu \apabilirinı: Böyle bir so- ruşturma istendiğinde \e\a da\a açıldı- ğında ben hemen ilgili mahkemeye ve sav- cıya başvurarak kendi hakkımda gerek- li işlemin yapılmasını ve dokunulmazlığın arkasına saklanmadığımı sö> leyeceğün" dedi. NOKTASII ORAL ÇALIŞLAR e-mail:oral.calislar(n planet.com.tr FRANKFURT - Sevgili Uğur Mum- cu'nun ölüm yıldönümü nedeniyle Al- manya'da düzenlenen çeşitli toplan- tılara katılıyorum. Almanya Sosyal De- mokrat Halk Dernekleri Federasyo- nu'na (HDF) bağlı Ulm HDB, Colvv HDB ve Frankfurt Türkiye Sosyal-De- mokratları Derneöi'nde Susurluk Ra- poru, faili meçhulcinayetler ve Uöur Mumcu'nun öldürülmesine neden olan gelişmeleri tahlil etmeye çalışıyo- ruz. Yurtdışındaki vatandaşlarımız da tıpkı Türkiye'dekiler gibi Kutlu Sa- vaş'ın hazırladığı rapor sonrası ortaya çıkan yeni durumu merak ediyorlar. Bu raporun neden 1993'ten başlatıl- dığını soruyoıiar. Kutlu Savaş'ın da be- lirttiği gibi 1993 önemli bir dönüm nok- tası. Bu dönemde devleti yönetenler, "devlet adına adam öldürmeyi", "meşnı ve gerekli" gören bir yönelim içine giriyonar. Yine raporda belirtildiği gibi adam öldürmeyetkisi, komiser, başçavuşve hatta itirafçılara kadar uzanan geniş bir kesime devrediliyor. Sonra, resmi ra- Dört Kritik Eşik kamlara göre 3 bin, aslında ise 10 bi- nin üzerinde yurttaş bu kararla birlik- te sorgusuz sualsiz ve devletin bilgisi dahilinde katlediliyor. Evet, 1993 bir dönüm noktası ama, Susurluk o tarihte başlamadı. Devle- tin kanunsuzluâayöneltilmesi çok es- ki tarihlere, ÇOK eski siyasi tercihlere dayanıyor. Susurluk treni ilk startı 1945'li yıllarda aldı. Ikinci Dünya Sa- vaşı'nın hemen ardından, Türkiye'nin Batı kampı içinde yer almasıyla yeni bir süreç baişladı. Türkiye'nin Soyyetler'e sınır kom- şusu olması, o tarinlerde özellikle Av- rupa ülkelerinde komünist partilerin 2. Dünya Savaşfndaki direnişin en etki- li güçleri sayılarak ön plana çıkması, NATO ülkelerinde antikomünist bir dalgayı beraberinde getirdi. Türkiye gibi azgelişmiş ülkelerde bu rüzgâr, sol ye demokrasi düşmanı bir siyasi tercihe yol açt. 1945'ten itibaren çok partili rejim arayışına giren Türkiye, bu arayışla bir- likte, "sol düşmanı" bir yapılanma, "sol düşmanı bir siyasi kültüre teslim oldu. Kanunlar, siyasi ve idari kadro- lann yetiştirilmesi de bu anlayışlara bağlandı. Sol düşmanı küttür nasıl te- mellendirilecekti? Içi nasıl doldurula- caktı? Tabii ki, ırkçı, şoven ve dinci ideolojiyle. Daha sonra çok vurgula- nan ve Türkiye'yi sağa esir eden for- mülün adı: "Türk-lslam Sentezi"yd\. 1945'teki bu kalkış, bütün gündelik ve siyasi yaşamımıza yön verdi. Tür- kiye, sağcı, tutucu, şoven bir yapılan- ma içine girdi, politikacılanmız bu kül- türle yetiştiler. 1960'taki kısa bir ke- sintiyi yok sayarsak, 50 küsur yıl bo- yunca Susurluk treni yoluna sağ kul- varda durmaksızın devam etti. Tren hızla yoluna devam ederken. 1968'lerde ve 1973'lerde solun karşı koymasıyla yüz yüze getdi. Birinci en- geli 12 Mart 1971 askeri müdahalesiy- le, ikinci engeli de 12 Eylül 1980 dar- besiyle aşmaya kalkıştı. 1945'ten son- ra Susurluk treni ikinci en önemli ivme- yi 1977 yılında aldı. 1977'de sosyal- demokrat CHP'nın yüzde 44.8 oy al- ması. yeni hazırlıklan berabennde ge- tirdi. O tarihlerde ABD, dünyanın birçok yerinde önemli darbeler yemişti. Vıet- nam - Laos - Kamboçya'da yenilgile- re uğradı. Afganistan, Etiyopya, Sov- yetler'in egemenliğine geçti. Türki- ye'de solun güçlenmesi, ABD ve Tür- kiye'deki işbirlikçilerini korkuttu. 1977- 1980 arası hâlâ suçlulan ortaya çıka- rılamayan sayısız cinayetler işlendi. Kahramanmaraş. Çorum katliamları, Doğan Oz'den Abdi lpekçi'nin öldü- rülmesine giden süreç böyle yürüdü. 12 Eylül 1980, tesadüf değildir. İd- dia edildiği gibi sağ-sol çatışmasını önleme de değildir. 12 Eylül, önceden planlanmış suikastlar ve katlıamlarla, bilinçli bir askeri darbe hazırlıöıdır. He- def. güçlenen solun önünün kesilme- si ve ezilmesidir. Zorunlu din derslerı, imam-hatiple- re üniversite yolunun açılması da dini, sola karşı kullanma planının bir parça- sıdır. İkinci eşik: bu nedenle 1977'dir. 12 Eylül askeri darbesiyletamamlanmış- tır. Üçüncü eşik 1984'teki PKK'nin Eruh baskınıdır. Terörle Mücadele Ya- sası, Özel Harekât Timı'nin kurulması bu süreçle gelişti. islamcı ve ülkücü kuvvetler bu kez Güneydoğu'ya sefer- ber edildi. Faili meçhuller en çok bu bölgede gerçekleştırildi. 1993'e. bu sürecin bir uzantısı, bir sıçrama denebilir. ama geçmişi 1945'lere kadar uzanıyor. Türkiye, 12 Eylül askeri darbesine giden yolu net- leştirmezse. var olan pısliği ciddi ola- rak temizleyemez. "Abdı Ipekçı ler ne- den öldürüldü? Cinayetlehn arkasın- daki devlet gücü neydi" sorulannı sor- madan, bir sonuca ulaşmanın müm- kün olacağını sanmıyorum. Gülcügil'in açıklaması 21 Ocak 1998 tarihli gazetenızin dördüncü sayfasında (Odalar Birliği 'nden polisle atıldı) yazının 5" inci sütun (Ka- pı kapı dolaşıyor) başlıklı kısmında. benim Sayın Necmet- tin Erbakan'ı Saadettin Bilgiç ve Ali Demirerie zamanın lçişleri Bakanı Sayın Faruk Sükan'a götürüp seçime gir- mesi için aracı olduğum yazılmıştır. Ben hiçbir zaman böyle bir teşebbüsün içinde bulunma- dım. O tarihte ben AP'nın teşkilat başkanı ıdim. Aday yok- lamalanndan evvel. müracaat müddeti 2 gün geçtikten son- ra Ali Demirel bana Necmettin ErbakanBe> i getirdi. Ho- ca'nın Konya'dan Adalet Partisi listesinden aday olmak is- tediğini söylediler. Yaptığı müracaat var mı \e yasal mı in- celedim. Partiye kayıtlı değildi \ e müracaatı da yoktu. Yap- tığım tetkıklerle. önerilerini seçim kanununa. parti tüzüğü- ne \e benim hukuk ve adalet anlayışıma aykın bulduğum için reddettim. Bu olayın halen hayatta olan o günkü AP vönetıcılennden şahitleri vardır. Böyle hareket eden bir parti yöneticisınin, gazetenizin yazdığı tavassutu \apması. bilhassa benim karakterim \ e yasa anla> ışıma tamamen ay- kırıdır. Gazetenizin aynı yazı dizısinde tekzibimin yayım- lanmasını rica eder. saygılarımı sunanm. 22.1.1998 Dr. Mustafa Gülcügil / Eski Isparta Senatörü ve Adalet Partisi eski Teşkilat Başkanı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle