Katalog

27 OCAK 1998 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER Kısa... Kısa... • DYP Genel Başkanı Tansu Çiller, Esenler Kazım Karabekir Mahallesi'nde kurulan pazan gezerek esnafın sorunlannı dinledi. • Şişli'de 27 ayn otomobili soyduğu belirtilen 5 kişi gözaltına alındı. • ISKt, don tehlikesine karşı su tesisatı ve sayaçlann koruma altına alınmasını istedi. • Atatürk Havalimanı Uçuş Kulesi'nde bulunan ve uçaklarla hava rrafik kontrolör- lerinin konuşmalarını sağlayan ana sistemin enerji bölümünde meydana gelen arıza. uçak seferlerinde gecikmelere neden oldu. • Türk Hava Yollan, Şeker Bayramı nedeniyle iç ve dış hatlarda ek seferlerdüzenledi. • Sanyer Belediyesi'nce Şeker Bayramı dolayısıyla 22 şehit polis ve asker ailesine para ve erzak yardımı dağıtıldt. • Batı Trakya Türkleri Da> anışma Demeği Genel Başkanı Tamer Mustaoğlu, Yunan Vatandaşlık Yasası'nın 19. maddesınin tamamen kaldınlması ve geriye dönük olarak uygulanması gerektiğini bildirdi. • REFAHYOL hükümetinin Kültür Bakanlığı yöneticileri olan Bakan Ismail Kahraman, Müsteşar Cevdet Türkeroğlu ve Koruma Genel Müdfirü Altan Akat hakkında, hukuk dışı davranışları nedeniyle Mimarlar Odası'nı uğrattıklan zararlar için açılan 12 milyar liralık tazminat davasına Istanbul 4. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde başlandı. • Esenler Fatih Mahallesi 6. Cadde 35 numaradaki Aydınlar Market'te meydana gelen olaydaArifIşık(30), 2 yıldır birlikte oldugu Sevim Çiğdem ile eşi Salih Çiğdem'i (37) pompalı tüfekle öldürdü. • Maltepe Esenkent'te 21 Ocak 1998'de Aydınlar-2 Ekmek Fabrikası'nın sahibi Kamil Aydın'ın öldüriilmesi ve Serap Egeci'nin yaralanmasına yol açtıkları iddiasıyla İstanbul DGM Cumhuriyet Savcısı tarafından sorgulanan sanıklardan Ferhat Aydın ve Recep Aydın serbest bırakılırken Kenan tnkün ve Halil Arıcıoğlu tutuklandı. • DtSK Genel Başkanı Rıdvan Budak ile Tekstil- tş Sendikası'nın 6 yöneti- cisinin üye kayıt işlemlerinde sahte resmi jevrak tanzim ettikleri •gerekçesiyle yargılanmalanna devam edildi. • tncirlik Üssü'nde ABD'li üç askerin, nöbet tutan bir havacı Türk askerini dövdüğö öne sörüldü. Türk asker ABD'li askerlerden şikâyetçi oldu. W lzmir'jn Yenişehir .semrinde, mavi tren Jokomotifiyle banliyö treni çarpıştı. Kazada •elen ya da yaralanan Ölmadı. M Türkiye'nin Bonn Büyükelçiliği'nde, Dışişleri Bakanı tsmail Cem'in başkanlığındaki Başkonsoloslar Toplantısı başladı. • Eskişehir'de bir noter yekili. tek başına, beş ayda Atatürk için 150 bin öy topladı. TIME dergısınin açtığı "100 Yılın En Önemli $ahsiyeti" kampanyasına Ağustos 1997'den hibaren oy toplamaya başlayan Noter Vekili tsmail Hakkı Demirci. (opladığı 150 bininci oyu dün gönderdi. P Yekta Güngör Özden'den boşalan Anayasa Mahkemesi asıl üyeliği için atama yapılması beklenirken Yargıtay kontenjamndan asıl üye olan Selçuk Tiiziin de 15Şubat'tayaş haddinden emekliye avnlacak. Avcılar Öğrenci Yurdu'na dışarıdan giren 15 kişilik faşist grup 5 öğrenciyi yaraladı Uyuyan öğrencilere salchrı• Yüzleri maskeli ülkücü grup, önceden belirledikleri odalara girerek ellerindeki satır, bıçak ve sopalarla solcu öğrencilere saldırdı. Saldın olayında aynı yurtta kalan 3 öğrencinin dışandan gelen gruba yardım ettiği iddia edildi. İstanbul Haber Servisi - Yük- sek Öğrenim Kredı ve Yurtlar Ku- rumu'na (Yurt-Kur) bağlı Avcılar Öğrenci Yurdu'nu satırlarla basan yüzleri maskeli 15 ülkücü faşist sal- dırgan, 5 öğrenciyi yaraladı. Öğ- rencilerin uyuduklan sıradayapı- lan saldında çeşitli yerlerinden ya- ralanan gençler tedavi altına alınır- ken faşist saldırganlar olay yerin- den kaçtı. Üniversite Oğretim Cyeleri Demeği Başkanı Prof. Dr. Burban Şenatalar. olayı 'barbar bir saldın" olarak niteleyerek, saldınntn amacının "üniversite- lerde buzursuzluk ve gerilim or- tamı yaratarak Türkiye'de siya- sal istikrarsızlığı arttırmak" ol- duğunu söyledi. Yurt-Kur'a bağlı Avcilar Erkek Öğrenci Yurdu'na öncekı gece sa- at 24.00 sıralannda gelen yüzleri maskeli yaklaşık 15 kışılik ülkü- cü faşist grup. 2 kişilik gruplar halinde önceden belirledikleri "301-302-304-309" numaralı oda- lara girerek ellerindeki satır, bı- çak ve sopalarla öğrencilere saldır- dı. Faşistlerin yurt koridorlannda tekbir getirereİc gerçekleştirdikle- ri sol görüşlü öğrencilere yönelik saldın sonucu Çağlı Evliyakulu. Çağlavan Deniz, Hüseyin Bilgin. Mustafa tnan ve Yusuf Bilgehan adlı öğrenciler, çeşitli yerlerinden aldıklan bıçak darbeleriyle yara- landılar. Arkadaşları tarafından Özel Avcılar Hayat Hastanesi'ne kaldırılan öğrencilerden tnan ve Bilgehan'm tedavisi sürerken Ev- liyakulu. Deniz ve Bılgın tedavı- lerinin ardmdan taburcu edildi. Hastane yetkihleri. Inan ve Bilge- han "m aldıklan bıçak darbeleri ne- deniyle çok fazla kan kaybettikle- rini. ancak her ikisinin de hayati tehlikeyi atlattıklannı belirttıler. Arkadaşları hakkında bılgı al- mak için hastaneye gelen bazı öğ- rencHerse saldınnın dört gün ön- ce İÜ Makine Mühendisliği Fa- kültesi'nde yaşanan kavganın de- vamı olduğunu belirttiler. Öğren- ciler, saldırganlann öğrenci olma- dığını, emniyet yetkililerine bil- dirdiklerini söylediler. Saldınnın ardından yurt ve çevresinde geniş güvenlik önlemleri alınırken sal- dırganlar kaçmayı başardı. Üniversite Öğretim Cyeleri Der- neği Başkanı Prof. Dr. Burhan Şe- natalar, olayın üniversitelerin be- lirlı odaklarca kanştınlmak ve şid- det olaylan ıçine çekılmek isten- dığinin yenı bir kanıtı olduğunu be- lırterek öğrenci. öğretim elemanı ve üniversite yöneticilerinin üni- versitelerde gerilim ve şiddetı art- tırma çabalarına sağduyulu, so- ğukkanlı \e kararlı biçımde karşı çıkmalan gerektiğini kaydetti. Eğitim-Sen 7 No'lu Şube tara- fından yapılan yazılı açıklamada ise saldın olayında aynı yurtta ka- lan 3 öğrencinin dışandan gelen gruba yardım ettiği belirtildi. Açık- lamada, saldırganlara öncülük eden ve oda numaralannı bildirenlerin Murat Değirmenci, Süleyman Alperen ve 10 Veterinerlik Fakül- tesi öğrencisi Özcan adlı kişi ol- duğu kaydedildi. Açıklamaya gö- re bu kişiler, daha önce yurtta ka- lan öğrencilere tehditlerde bulun- du. Açıklamada şöyle denildi: "Yurdu korumakla öğrenci- lerin can güvenliği emanet edi- len bekçinin olaya müdahale et- memesi, kayıtsız kalması, ida- renin işbirliği içinde olması ih- timalini gündeme getirmekte- dir." Avcılar'da meydana gelen ola- yın bir benzeri de geçen ay Altu- nizade Erkek öğrenci Yurdu'nda gerçekleştirilmişti.29 Aralık 1997 tarihinde Altunizade Erkek Öğ- renci Yurdu'nu basan ülkücü fa- şistler demirçubuk ve sopalarla öğ- rencilere saldırarak Marmara Üni- versitesi öğrencileri Mehmet G01, Mustafa Erdoğan. Ümit Dede, Behzat Efe. Muzaffer Doğan ve Ali Bingöl adlı öğrencılen yara- lamıştı. Arkadaşlannı tedavi gördük- leri hastanede ziyaret eden bir grup öğrencı saldınyı kınayan bir basm açıklaması yaparak olay- sız dagıldı. Çevreyi kirlerriği gerekçesiyle kapatılan fabrika işçileri kararı protesto ettiler. (Fotoğraf: KUBİLAY TÜNTÜL) Beykoz derifabtikası kapatıldıİstanbul Haber Servisi - Beykoz Deri ve Kundura Fabrikası, çevreyi kirlettiği gerekçe- siyle Çevre Bakanlığı'nın talimatıyla kapatıl- dı. Türk-lş'e bağlı Deri-lş Sendikası Genel Başkanı Yener Kaya, antma tesisi isteyen de, tesisi yapmayan da ve tesis yok diye fabrikayı kapatanm da devlet olduğunu söyledi. Başkan Kaya, fabnkanın geçen yıl 500 milyar lira kâr ettiğinı anımsatarak 182 dönümlük paha biçil- mez arazisinm kara para aklayıcılanna peşkeş çekilmek vc deri sanayicilerinin de pazar pa- yını arttıımak için kapatıldığını savundu. Özelleştirme kapsamı içinde bulunan Sü- mer Holdıng'e bağlı 186 yıllık Beykoz Deri ve Kundura Fabırakasf na dün sabah gelen Çev- reBakanlığj yetkilileri fabnkanın deri bölümün- de bulunan makineleri mühürledi. Den-tş Sen- dikası yöneticileri ve işçiler fabnka önünde toplanarak karan protesto ettiler. Sendıkanın Beykoz'daki lokalinekadaryürüyen ısçıler"Hö- kümet istifa'Y'Amerikan itleri, kapatamaz KİT'lerT"Kahrolsun IMF"sloganlan attılar. Deri-tş Sendikası Genel Başkanı Yener Kaya, işçilere hitaben yaptığı konuşmada. Çe\ re Ba- kanlığı yetkililerinin 186 yıllık fabrikayı kapat- mak üzere fabrika içinde bulunduklannı anım- satarak "Biz fabrikalan kapatsınlar di\e mi oy verdik. de\ let fabrikalarımızı peşkeş çek- mek için mi başımızda" dıye sordu. Fabnka- nın Atatürk'ten kendilenne emanet olduğunu ve kapattırmayacakalannı ifade eden Kaya, fabrikanın öne sürüldüğü gibi çevreyi kirletti- ği için değii. paha biçilmez 182 dönümlük ara- zisinm kara para aklayıcılanna peşkeş çekmek ve deri sanayicilerinin pazar payını arttırmak için kapatıldığını savundu. Yener Kaya gazetemıze yaptığı açıklama- daysa Beykoz Deri ve Kundura Fabrikası'nın geçen yıl 500 milyar lıra kâr ettiğıni vurgula- yarak "Fabrika için istenen arıtma tesisi en fazla 500 milvar İira\a ve 6 ay çinde yapıla- bilir. Ancak. özcllcştirmcve kararlılar. Bu ne- denle vıllardır fabrikaya tek işçi alınmadı- ğı gibi hiçbir yatırım da yapmak istemiyor- lar" dedı. Derneklerl kurumlar vergisi dışında bırakan yasal düzenleme kaldırılıyor Kooperatiflere vergi muafiyeti geliyor CELAL YILMAZ İZMİR - Kooperatifleri vergi dışı bırakan ve süresinin dolmasıyla uygulamadan kalkan yasanın yenıden yürürlüğe gireceği belirtilir- ken vakıf, dernek gibi sivil toplum örgütleri- ne "kurumlar vergisi muafiyetT sağlayan 50 yıllık uygulamaya son \enleceğı öğrenıldi. Kooperatiflerin yararlandığı 2982 sayılı "Muafiyet Yasası"nın 1997 yılı sonunda sü- resinin dolması ve yürürlükten kalkmasını pro- testo ederek eylem karan alan kent koopera- tifleri rahat nefes aldı. Kooperatifleri her tür vergi, resim ve harç gibi maddi yükümlülük- lerden bağışık kılan yasanın kalkrhası üzeri- ne. Türkiye'de 8 milyon ortağı olan koopera- tifler geçmişe dönük trilyonlarca liralık vergi borcuyla karşı karşıya kalmıştı. Yürürlük sü- resi daha önceleri de defalarca uzatılan 2982 sayılı yasanın 1998 başından itibaren ortadan kalkması ve yeni düzenlemenin yapılmaması üzerine Türkiye Kent Kooperatifleri Merkez Birliği'ne (TÜRKKENT) bağlı kooperatifle- rin temsılcilen Ankara'da toplanarak eylem karan aldı. Ocak ayı içinde yüzlerce kişilik grupla partı genel başkanlari) la görüşen. top- lu konut inşaat alanlarını hükümet aleyhine pankartlarla donatan kent kooperatifçileri so- nunda istediklerini elde ettiler. TÜRKKENT Genel Başkanı Oğuz Soydan, parlamentoda iktidar ve muhalefet partilennin genel başkan- lan düzeyinde yürütfükleri görüşmelenn olum- lu sonuçlandığını ve Muafiyet Yasası'nın yü- rürlükte kalması vönündeki düzenlemenin "vergi reform paketi"ndeki yerinı aldığını be- lırttı. Soydan, "vergi reform paketi"nde yer alan düzenlemenin uygulamaya gırmesiyle va- kıf. dernek ve kooperatif üst birliklerinin güç durumda kalacağını ve fiili sonuçlarının ağır olacağını vurgulayarak "2982 sayılı yasanın kalıcı olarak yürürlükte kalmasının scvin- ci, kurumlar vergisine \onclik olumsuz ge- lişmcNİckursağımızda kaldr dedi. Soydan "1949 yılından bu yana uygulanan ve vakıf. dernek, kooperatif üst birliklerini kurum- lar vergisi dışında bırakan >asal düzenleme yürürlükten kaldırılıyor. Çalışmalara görc sivil toplum örgütlerinin temel taşlan olan bu kurumlara vönelikvcni u>gulamada ver- gi bağışıklığı kaldırılıvor" dıye konuştu. İstanbul Ferman Demirkol açığa alındı CEM ULUTAŞ Azerbaycan'daki darbe girişi- mine adı kanşan İstanbul Üni- versitesi Hukuk Fakültesi öğre- tim Üyesi Ferman Demirkol açığa alındı. Kendisini doçent olarak tanıtan DemirkoPun, as- lmda sadece doktor unvanı bu- lunduğu ve darbe girişiminde adı geçmesi nedeniyle fakültey- le ilişkisinin kesildiği bildiril- di. Ocak ayı sözleşmesi dekan- lık tarafından yenilenmeyen De- mirkol, bu ayki maaşını alama- di. Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanı KuttuSavaş'mhazir- ladıği Susurluk raporunda adı geçen, 1995'in mart ayında Azerbaycan'da Devlet Başkanı Haydar Aliyev'e karşı darbe gi- rişiminde önemli rol oynadığı saptanan Ferman Demirkol'un, öğretim üyesi bulunduğu tÜ Hu- kuk Fakültesı ile îtişkisi keSHdi. Üç aylık dönemlerle sözleşme- si yenilenerek görev yapan De- mirkol'un, bu ay sözleşmesinin yenilenmediği belirtildi. İÜ Hu- kuk Fakültesı Dekanı Prof. Ay- sel Çelikel, Demirkol'un, dar- be girişiminde rol oynadığının Kutlu Savaş'm Susurluk rapo- ruyla da tespit edildiğini, bu ne- denle bundan sonra sözleşmesi- nin yenilenmesinin mümkün ol- madığını söyledi. Prof. Çelikel, Demirkol'un Azerbaycan'daki darbeye kanştığını söylemek- ten çekinmediğini.Jnı konuda son derece rahat olduğunu be- lirterek Demirkol'un geçen dö- nemde üniversite içinde "koru- nan ve kollanan" biri olduğu- nu savundu. Demirkol'un darbeyle ilgısi olduğunu açıkladığını, ancak Abdullah Çatlı ile ılişkısı olma- dığını söyledığinı aktaran Prof. Çelikel, kendisine ögretım üye- liği sözleşmesinin yenilenme- siyle ilgili talep gelmesi halin- de, gazete kupürlenni de içeren bir dosyayı rektörlüğe sunaca- ğını söyledi. Kutlu Savaş'm ra- porunun ardından Bakanlar Ku- rulu karan ile Ferman Demirkol hakkında soruşturma başlatıla- cağını anımsatan Prof. Çelikel şunları söyledi: "Kendisini ortalıkta doçent diye tanıtan Demirkol, aslın- da sadece bir asistan doktor- du. Korunan ve kollanan bir kişiydi. Geçmiş dönemlerde rektörlüğe ve bazı hocalara yaklaşıyordu. Bu yüzden öğ- retim üyeliğlni yakın zamana kadar sürdürdü." ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Eğitimde İnat Türkiye'de köşe yazarı olmak, inanın çok kolay. Başınızı kaldınp etrafa bir bakındığınız zaman, ya- zacak bin tane sorun görüyorsunuz. Zaten kimi laman da etrafınıza bakmanıza gerek kalmıyor. So- runlar gelip sizi buluyor, sızin kapınızı çalıyor. Benim akıllı ve efendi yeğenim, canımın içi Em- re Ateş, Istanbul'da bir Fransız okulunda oku- yor. Daha dün parmak kadardı, şimdi lise ikinci sı- nıf öğrencisi. Zamanın böytesine hızlı akmasına hem şaşınyorum, hem de kızıyorum. Ama şaşırsak da akıp gidiyor zaman, kızsak da... Emre çok çalışkan ve iyi bir öğrenci. Daha ha- zıriık sınıfında "takdir" getirince hapı yuttu. O za- man çok üzülmüştüm. "Ne yapıyorsun oğlum" demiştim, "şimdiden takdir getirmeye başlarsan, ilerdene getireceksin?"Ve sevgili Emre; ogün bu- gün, ulaştığı noktadan geri kalmamak için can havliyle çalışır. (Her gün saatler süren telefon mu- habbetlerinden(!) ne zaman fırsat bulup da çalışır bilemiyorum ama, bu da bir başka mesele...) Tüm lise iki öğrencileri gibi, Emre de bu ders yılının başında bölüm seçti ve iyi öğrencilerin ço- ğu gibi "Fen Bölümü'ne" geçti. Ve çok kısa bir sü- re sonra pişman oldu ama, iş işten geçmiş gibiy- di. Zaten bu "Fen Kolu" sorunu bizim ailenin ba- şına hep dert olmuştur. Emre'nin amcası da (ya- ni bendeniz) 1960'ta Sangt Georg'dan Vefa Lise- si'nin ikinci sınıfına yatay geçiş yapınca, "Fen Şu- besi"ne girmiş ve perişan olmuştum. Öylesine değerli ve bilgili hocalar ve öylesine çalışkan öğ- renciler arasınadüşmüştüm ki, onlara ayak uydu- rabilmek için bir sene boyunca canım çıkmıştı. Lise son sınıfta "Edebiyat Şubesi'ne" geçebi- lirdim ama, bu kez de benim inadım tuttu. "Her- kes yapıyor, ben neden yapamayacakmışım" di- yerek fende kaldım. Seksen kişilik bir sınıfımız vardı. Yarıdan çoğu mühendis oldu. Bizim gibi ik- tisat'a, ya da Kimya'ya, Tıp Fakültesi'ne vb. gi- renlere çok üzülmüştü kimi arkadaşlarımız ve öğ- retmenlerimiz. "Tüh, üniversite sınavını kazanama- mışlar", diye vahvahlanmışlardı... Sevgili Emre'nin (ve elbette onun durumunda olan binlerce öğrencinin ve ailelerinin) dertlerini di- le getirmek isterken, bakın gene anılara takıldık. En iyisi, biz konumuza dönelim. Okulunun açılmasının üzerinden bir ay geçme- mişti ki; Emre ve elbette Emre"nin durumunda binlerce öğrenci, yaptıklan seçimin doğru olma- dığını, yapılarına uygun bir seçim yapmadıklarını anladılar. Anladılar ama, başka bir bölüme geç- me olanakları kalmamıştı. Böyle bir değişimin, an- cak ilk iki hafta ıçerisinde yapılabileceği söyleni- yordu. Olacak iş mi bu? ilk iki haftada dersler tam an- lamıyla başlamıyor bile. öğrenci nasıl bilgı sahibi olacak, nasıl kendini "tartacak" ve nasıl değişik- lik isteyecek? Bunu bir ay sonra yapsa, hatta bir sömestr sonra yapsa ne olur? Farklı dersler için hocalar nza gösterdikten sonra, yönetimin, ya da bakanlığın buna izin vermemesi neden? Çocukların gelecekleri söz konusu. Fazla fikir sahibi olmadan yapılan yanlış bir seçime bpyle^ sine ağır bir ceza verllir mi? Emre (bir özel öğretmen ordusu refakatinde) ca- nını dişine takarak çalışıyor. Bu işin altından da kal- kar. Ama bu enerji kaybına yazık değil mi? Daha severek öğrenebileceği ve çok daha başarılı ola- bileceği bir alan varken, neden bu işkence? Milli Eğitim Bakanlığı, geçen yıl şubat ayında bir genelge yayımlayarak bölüm değişikliklerine izin vermiş ve çok da iyi etmiş. Aynı genelgeyi bu yıl da yayımlasa çok iyi olur. Çocuklanmızın yanlış bir seçimleri, telafi edilebilir. Abbas Güçlü de ge- çenlerde aynı konuya değinmişti. Eğitim konu- sunda inat etmemek gerek. Çocuklanmızın önü- nü açmak gerek. Geçen yıl yapılan bir işlem, bu yıl neden yapılmasın? Bunun kime zararı olur? • • • lafanbul Üniversitesi'nin yeni Rektörü Sayın Kemal Alemdaroğlu, geçen gün Iktisat Fakülte- si'nin akademik kuruluna geldi. Hem planlarını anlattı ve hem de dertlerimizi dinledi. Kimi meslektaşlanmızın derdi, bizim vakıf üni- versiteleri. Buralarda ders veren öğretim üyeleri- nin aldığı yüksek ders ücretlerinin, "dengesizlikya- rattığını" düşünüyorlar. Sayın rektörümüz de bu görüşü kısmen paylaştı. öğretim üyelerinin tüm enerjilerini üniversite içinde harcamalarının uy- gun olacağını dile getirdi. Ister istemez söz aldtm. Ve başta, öğleden son- ralan özel sağlık kuruluşları ve muayenehanele- rinde çalışan hekim meslektaşlarımız olmak üze- re, tüm öğretim üyelerinin, sadece resmi kurum- larda çalışmalannın çok yararlı olacağını söyledim. Lafı uzatmak istemedim ama; hukukçular avu- katlık, iktisat ve işletmeciler danışmanlık yapma- sa; fenciler ders vermese, kimya ve eczacılar ilaç şirketleri vb. için araştırma yapmasa, edebiyatçı- lar ansiklopedi maddesi yazmasa vs. vs.. iyi mi olur, yoksa kötü mü olur bilemiyorum... Tıp fakültelerindeki meslektaşlarımız her ay dö- ner sermayeyle birlikte çift maaş alırken, bunu "dengesizlik" olarak görmeyen kimi arkadaşlan- mın, vakıf üniversitelerindeki ders ücretlerinin "dengesizlik yarattığını" düşünmeleri çok ilginç. Insanları anlamak mümkün olmuyor... 3polise görevi kötüye kullcutmaktan ceza İstanbul Haber Servisi - Uyuşturucu kaçakçısı Ya- şar Öz'ün Yeşilköy'deki evınde ele geçirilen silah ve sahte belgelen savcılık yerine Ankara'ya göndererek görevlerini kötüye kullandıklan iddiasıyla yargılanan aralannda dönemin fstanbul Emniyet Müdür Yardım- cısı Mestan Şener'in de olduğu tutuksuz 4 polısten 3'ü ceza aldı. Şişli 1. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görü- len duruşmaya dönemin Mali Şube Müdür Yardımcı- sı Osman Yıldırım Özkaraca ve mali şubede görev- li Başkomiser M. Nahit Yürüten katılırken Mestan Şener ve Komiser Yardımcısı Levent Sevinç katılma- dı. Hâkim İrfan Hacıevliyagil, son savunmalann ta- mamlanmasından sonra karannı açıkladı. Mahkeme. sanıklardan Şener, Özkaraca ve Yürüten'i "Ele geçirilen evrakı adli makamlara ve cumhuri- yet savcılarına ulaştırmamak", "Kanunsuz emri yerine getirmek" suçlanndan 3 'er ay hapıs ve 250'şer milyon lira para cezasına çarptırdı. Verilen hapis ce- zalan, 1 milyon 150'şer bin lira paraya çevrilerek di- ğer para cezasıyla birlikte tecil edildi. Mahkeme sa- nıklardan Levent Sevinç'in olayda sadece kuryelik yapması gerekçesiyle beraatına karar verdı. Yazar Haluk Gerger cezaevine uğurlandı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Özgür Gündem gazetesınde yer alan yazısı nedeniyle İstanbul DGM tarafından 1 yıl hapis cezasına mahkûm edilen yazar Haluk Gerger, dün lnsan Haklan Demeği (İHD) Ge- nel Merkezı'nden AyaşGüdül Kapalı Cezaevi'ne uğur- landı. IHD Genel Başkanı Akın Birdal. dernekte düzen- lenen toplantıda yaptığı konuşmada. bedelleri öden- .meyen banş ve demokrasinin tam yerleşemeyeceğini belirterek "Tarihi, demokrasi ve özgürlük bedelle- rini ödeyenler yazacak" dedi. Birdal. Eşber Yağmur- dereli'yı de gelecek günlerde uğurlayacaklannı kay- dederek "Bu haksızlıklara karşı isyan etmek zorun- dayız" diye konuştu. Haluk Gerger de "Türkiye açık hava hapishane- sinden Güdül Kapalı Cezaevi'ne intikal ediyorum" dedi. Kendisinın resmi ideolojinin üniversite karanlığın- dan geldiğini anlatan Gerger, "Onun için cezaevle- rinin avdınlığına hiç vüksünmeden gidiyorum. Kat- liam yapanların. yaptıklan devlet sırrı adı altında vanlarına kalacak" diye konuştu. Beko Televizyon ve Klimalar'a sabit fjyat garantisiyle sahip olmak• • • ıçın, Hemen Beko'ya gelin! www.bekoticaret.com.tr