Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
27 OCAK 1998 SALI • • • * CUMHURİYET SAYFA
HABERLERİN DEVAM 15
TURKJYI
istanbul JK 5 Sinop
Edirne
Kocaeli K
Çanakkale B
Izmir
3 Samsun
20 Trabzon
5 Giresun
B
Manisa B
Aydın
11 Ankara
_8 Eskişehır
-Denizli
' Zonguldak K
13 Konya
10 Sıvas
5 Antalya
Adana
Mersin
Diyarbakır
Şanlıurfa
Mardin
Siirt
Hakkâri
Van
y
Y
K
K
K
K
K
B
13
12
6
6
7
2
-1
01
15 Kars
j Guney Ege, Akdenız, Iç
Anadotu'nun guneyi, Gü-
neydoğu Anadolu, Doğu
Anadolu'nun guney ve OslO
doğusu ıle Marmara'nın
doğusu ve Batı Karade-
nız kıyılan yağışlı. ötekı
.erler bulutlu geçecek.
"ağışlar Guney Ege ıle
AKdenız k/yılannda yağ-
nur. ötekı yerierde karia
kanşık yağmur ve kar
şeklinde olacak. Hava s-
caklığında önemlı bir de-
ğişıklik olmayacak. Münih
AVRÜPA
PB 0
He/sinki
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Paris
Bonn
K
K
PB
PB
PB
PB
PB
3
2
6
3
2
0
1
PB 0 Milano
Beriin
Budapeşte
Madrid
Viyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atına
PB
PB
Y
PB
PB
PB
PB
PB
0
-1
11
-2
0
0
11
11
PB 10
ASYA
Moskova
Aşkabat
Akmoîa
Taşkent
Bakû
Bişkek
Tiflis
Kahire
K
PB
PB
K
K
K
K
Y
-1
-1
-8
5
4
4
5
20
Şam 14
0Açık Parçalı bulutlu Sıslı Bulutlu > Çok bulutlu Yağmurfu
•JJAftf Karlı Sulu kar > GOK gurultulü
G Ü N C E L CÜNEYTARCAYÜREK
• Baştarafi 1. Sayfada
sözleri, Yüksek Mahkeme'deki konuşması yücei-
,tici sıfatın gerekçesi.
Bu manzarayı izleyen Aydın ANÂP Milletvekili
Yüksel Yalova, düşünmüştaşmmış. Araştırmalar-
dan "aile"yi çok yakından tanıdığı için Şaibe Ha-
nım'la mahkemelik kocasının Rp sloganını kıska-
:*nacaklarını tasarlamış.
C Şaibe Hanım'a yeni ve uygun bir sıfat bulmuş:
"Çırpınan kadın".
Basit bir gerekçesi var: Şaibe'nin "2. demokra-
si hareketi" adını verdiği son siyasal çıkışlara "ken-
dini ve ailesini 'yargının pençesinden kurtarmak'
için" giriştiğini söylüyor.
Takkeli'nin Anayasa Mahkemesi kararını saptır-
m a çabalan, Şaibe'nin kendini ve kocasını yargı-
dan kaçırmak için güya demokrasi adına giriştiği
siyasal eylemler... Bir noktada birbiriyle çakışryor,
buluşuyor:
- "Savunan adamla çırpınan kadın" hangi kanal-
larda ilişki kurdularsa, geleceklerini güvenceye ala-
'bilmek için aynı siyasal temaları birlikte savunarak
Türkiye'ye kabul ettirmenin peşine düşmüş görü-
•fiüyoriar,
Takkeli de Şaibe de "demokrasiyi kurtarma ve
yeniden yapılandırmanın" peşine düşmüş iki de-
mokrasi havarisi rolünde.
- Her iki partiden erkeği RP'yi kapatan anayasal
ve yasal maddeleri kaldırmanın peşinde. Dişi lider
Şaibe ile ortak olduklan asıl nokta, REFAHYOL'u
iktidardan ettiğine inandıkları TSK'den intikam al-
•manın yollan üzerinde bulunuyor.
. Takkeli'nin -hâlâ hayretle izliyoruz- siyasal parti
• lideıieriyle yaptığı görüşmelerdeki istekleri neden-
-se kamuoyuna yansrtılmıyor, gizleniyor.
Dış görünüşte Takkeli, hukuksal ayıp saydığı ka-
patma davasının dayanağı olan anayasal madde-
leri kaldırmanın uğraşısını verdiğini söylüyor.
Şimdi gerçegin üzerindeki örtüyü kaldıımaya ça-
Jışalım:
; Önce/ikle Takkeli'nin bir süre önce partilere gö-
•türdüğünü yazdığımız önerilerin, Şaibe ile ne den-
li uyum ve birliktelik içinde olduğunu kanıtlamak
için bir kez daha kısaca yinelemek gerekiyor:
Al birini vur ötekine
Takkeli; parti kapatmaların önlenmesinin yanı sı-
ra Genelkurmay Başkanlığı'nın anayasa değişikli-
ğiyle MSB'ye bağlanmasını, MGK'de sivillerin oy
^çısından ağırlıklı olmasını, TSK Iç Hizmet Yasa-
^ın (darbelere olanak verdiği savıyla) değiştiril-
îini, ordunun resen harekete geçmeşinin önlen-
,^öi ve bir 'makama' bağlanmasını istiyor.
Şatbe Harffrri fse "Ybter hak milletind/r
u
âdfn)"
i
verdiği 2. demokrasi hareketinin Takkeli'ye koşut
ana ögelerini çizmiş, kamuoyuna duyuruyor:
"Anayasanın 117. ve 118. maddelerinin değiş-
tirilmesini, MGK toplantılarında asker kanadından
sadece Genelkurmay Başkanı'na oyhakkı tanın-
masını, MGK Genel Sekreterliği'nin başbakana
bağlı bir sivil bürokrat tarafından yürûtülmesini,
Genelkurmay ve kuvvet komutanlan Milli Savun-
ma'ya bağlanırken Yüce Divan yetkisinin Anaya-
sa Mahkemesi 'nden ahnarak Yargıtay Ceza Daire-
leri'ne verilmesini" öneriyor ya da önermeye ha-
zırlanıyor.
İki siyasetçinin söylemleriyle partilere götürülen
öneriler yanyana gelince, dolaylı dolaysız yollardan
hangi öğeler üzerinde görüşüp anjaştıkları kanıt-
lanıyor, hatta belgeleniyor.
Kuşkusuz, Takkeli ile yandaşı Şaibe Hanım, Tür-
kiye'nin yaşadığı ve hâlâ içinde bulunduğu koşul-
lann ayırdında değiller. Adeta uzayda yürüyorlar.
. Şaibeli olanı Anadolu'yu baştan aşağı gezerek
£. demokrasi hareketine halkı katmayı düşlüyor.
Takkeli olanı düşlerâleminde "Milletin setlerhalin-
de RP'ye koştuğunu" savlıyor.
Oysa, okuduğu bir iki kitapta geçenleri papağan
gibi yineleyerek Türkiye'ye "nizam vermeye"çalı-
şan yazar çizerler dışındaki gerçekçi çoğunluk, bu
iki siyaset belasından kurtulacağımız günü bekli-
yor.
"Kurtuluşun" bu ikisinden "kurtulma" bilinci ile...
Kaçakçılıkla suclanıyordu
DYP'li başkana
uyuşturucu cezası
;NVERSEV!Ş
DÎYARBAKIR - Hakkâ-
'nin Yüksekova ilçesi Bü-
ükçiftlik Belde Belediye
aşkam Hasan Taşer. bele-
yeye ait araçlarla eroin ta-
dığı ve uyuşturucu kaçak-
lıği yaptığı gerekçesiyle
r yıldan bu yana tutuksuz
rgılandığı Diyarbakır 3
)'lu Devlet Güvenlik
ahkemesi'nce "Çete kur-
ık ve umşturucu ticareti
pmak" suçlarından 17.5
agır hapis cezasına
ıhkûm edildi.
vlahkeme, halen fırarda
n Taşer hakkında gıyabi
iklama karan çıkanrken
ıi davadan tutuksuz ola-
yargılanan uyuşturucu
akçısı HurşitHan'ınkar-
i ReşitHan ise beraat et-
»iyarbakır Devlet Güven-
4ahkemesi, dün yapılan
ışmada DGM savcısının
hakkındaki mütalaası-
ınmasının ardmdan son
ınmalan aldıktan sonra
1yı karara bağladı. Son
nmalannda tutukJu sa-
ır Taşer'in kardeşi Salih
r, şofor Hacı Biral ile
eşi Emin Biral. olayın
Zeydanlar tarafından yapı-
lan bir komplo olduğunu
öne sürdüler. Sanıklar, ero-
inin bir Iranlıya ait olduğu-
nu one sürerek tahliyelerini
talep ettiler.
Mahkeme heyeti Belediye
Başkanı Hasan Taşer ile kar-
deşi Salih Taşer'i 17.5 yıl,
86 kilo eroinle yakalanan
belediye araç şoforü Hacı
Biral'ı 7.5 yıl ve kardeşi
EmınBiral'ı 17.5 yıl ağır ha-
pis cezasına çarptırdı. Mah-
keme heyeti, aynı davadan
tutuksuz olarak yargılanan
uyujturucu kaçakçısı Hurşit
Han'ın kardeşi Reşit Han'ın
da beraatına karar verdi.
Yüksekova ilçesi yakınla-
nnda geçen yılın mart ayın-
da (indarmalar tarafindan
yapılan biroperasyonda Bü-
yükçiftlik Belediyesi'ne ait
bir araçta 86 kilo eroin ele
geçırilmiş, operasyon sıra-
sınd; araç içerisinde jaka-
lanar, Biral kardeşler yapı-
lan sorgulamalan sırasında
uvuşnırucuların Büyükçift-
lik Belediye Başkanı Hasan
Taşer. kardeşi Salih Taşer ile
uyuşturucu kaçakçısı Hurşit
Han'n kardeşi Reşit Han'a
ait olduğunu söylemişlerdi.
4
Çetelerin üzerineLALE SARÜBRAHÎMOĞLU
ANKARA -Hükümetin. halen ka-
ranlıkta kalan noktalar bulunmakla
birlikte Susurluk raporuyla devlet
içinde marya örgütlenmesini kabul
etmesı ve bundan sonra izleyeceği
yöntemler, Türkiye ile uyuşturucu
trafiğinde ortak sorunlar yaşayan
Balkanlar ve AvrupaVia yakın izle-
meye aluıdı. Balkanlar'da terörie mü-
cadele ve uyuşturucu trafiğinin ön-
lenmesini öngören üçlü sözleşmeye
taraf olmaya hazırlanan Türkiye'nin
bu bölgedeki etkinligi ve inandıncı-
lığı, Susurluk raporunda yer alan id-
dıaların üzerine gitme yöntemi ile
test edilecek.
Türkiye'nin Bulgaristan ve Ro-
manya ile birlikte hazırlamakta oldu-
ğu terör, uyuşturucu ve organize suç-
larla mücadeleye ilişkin somut ön-
lemleri içeren sözleşmenin uygula-
nabilirliğinin. Ankara'nın çetelerin
faaliyetlerine getireceği köklü yasal
önlemlerle etkin olabileceğine dik-
kat çekiliyor.
Cumhurbaşkanı Süleyman Demi-
rel, terör ve uyuşturucuyla mücade-
lenin önlenmesine ilişkin ilk zirve
toplantısını Romanya ve Bulgaristan
cumhurbaşkanlan Emil Konstanti-
nesku ve PetarSta>anov ile Bulgaris-
tan'ın Vama kenrinde gerçekleştir-
di. İkinci zirve toplantısı nisan ayı-
nın ortalannda Antalya'da yapılacak
ve bu zirvede liderler teknik uzman-
lann üzerinde çalıştıklan sözleşme-
yi imzalayacaklar.
Türkiye; Hindistan ve Pakistan
kaynaklı uyuşturucu maddenin Ba-
tı'ya ulaştınlmasında geçiş güzergâ-
hı olmasının yanı sıra kaçak yollar-
dan üretici ülke konumuna da geldi.
Türkiye'den geçen uyuşturucu
madde Baikanlar üzerinden Avru-
pa'ya ulaşıyor. Bu nedenle Türkiye.
Romanya ve Bulgaristan gibi uyuş-
tunıcunun geçiş güzergâhı üzerinde
bulunun ve PKK taraftarlannın pa-
ravan şirketler ile faaliyet gösterdik-
Çeteye toplu yargıI Baştarafi 1. Sayfada
rekiyor. Savcılann devmv girnıcleri tam olarak sağ-
tanırsa,ayn bir yargıiama sistenıi \e bütünlükçü bir
yargriama sistemİDo geçiürse kola>lıkJa bu rür iSşid-
lerin üzerine gidilebilir. Bu sistem toplu yargdama
olarak tanımianabiiir. Çok boyutJu bir olguyla kar-
şı karyyayız."
Susurluk raporunun uluslararası ilişkileri olum-
su2 etkileyecek unsurlann dışında, basında yer al-
dığını kaydeden Ecevit, ^Med>ada açıklananuı dı-
şjnda kaç vıidır yazıJrvor. üğur Mumcu yıUar önct-
sindenaçıklamı^ı.Giztisi saklısıkalnudı buişterin "
dedi.
Ecevit, ilişkilerin ayâınlaülması için yargtnın et-
kin hareket etmesi gerektiğine, siyasi otorite devTe-
ye girdiği zaman -$r»asi amaçla ^pıklığı" yorum-
îannın dile getirildiğine işaret etti. Susurluk kaza-
sının ardından çeşitli yargı kurumiannda toplam 11
dava açıldı.
Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Girven Din-
çer, Susurîuk soruşturmasında bir basbakan ya da
bakan suçlanırsa Yüce Divan olarak davaya baka-
bileceklerini açıkladı. Dinçer, dün bir grup gazete-
ciyle yaptığı sohbet sırasında, Başbakan'ın Susur-
Juk raporunu açıklatnasının ardından mevzuatm iş-
letilmesinin siyasi mekanizmaya dûştûğünü söyle-
di. Benzer bir durumun daha önce Yüce Divan'da
göröşülup karara bağlanan "oto>r
ol davasrnda da
yaşandığını anımsatan Dinçer şunlan kaydetti:
"O dava sırasında, dönemin Karayollan Genel
Mfidürû Atalay Coşkunoğlu hakkında ^ T I bir da-
va Kınkkale Adliyesi'ndegörüşülüvordu. Sonradan
baktık ki o dava bizdeki da\a>la ilgili O zaman da-
\a>ı oradan çekip aldık ve bizdekiyle birleştirdik.
Şimdi aynı olav, Susurluk ola>ında soz konusu. Su-
surluk olajının soruşturmasında bir basbakan >ada
bakanın suçlu bulunması halinde, davayı fstanbul
DGM'nin eHnden çekip alınz ve Yüce Divan srfatıy-
la >"argılama>ı biz yaparu."
Dinçer, DYP Eiazığ Milletvekili Mehmet Ağar
ile Şanlıurfa Millervekili Sedat Bucak'ın, dokunul-
mazhklannın kaldınlmasına ilişkin TBMM karan-
na itirazlanyla ilgili gerekçeli karann yazımının,
bayramdan sonra bitebileceğini söyledi. Anayasa
Mahkemesi, Ağar ve Bucak'ın itirazını oybiriiğiy-
le reddetmişti.
leri Balkan ülkeleri arasmda bu alan-
larda işbirliği büyük önem taşıyor.
Susurluk raporunda ortaya atılan id-
dialann üzerine gitmeyecek bir Tür-
kiye'nin Balkanlar ile işbirliğininet-
kili olamayacağına dikkat çekiliyor.
Türkiye kaynaklı uyuşturucu tra-
fiğinden en fazla etkilenen Batılı ül-
keler arasında yer alan tngiltere, ül-
kesine giren eroinin yüzde 85'inin
Türkiye'den ya da Türkiye üzerin-
den geldiğini belirtiyor.
Ingiltere Büyükelçiliği'nden bir
yetkili, Cıımhuriyet'in sorusu üzeri-
ne "Türkne'de u^şturocu çeteteri-
nin üzerinegidilmesini istiyonız" de-
di. Türkiye'de kara paranın aklanma-
sı yasasıntn 1996 Kasımı 'nda çık-
masıyla birlikte Ankara ile uyuşturu-
cu maddelerle mücadelede gerçek-
leştirilen işbirliğinde ilerleme kay-
dediidiğinı belirten aynı yetkili,
u
Uluslararası baskıJar sonucu 6 yıl
aradansonrayasaTBMM'den çıkö"
dedi.
Türkiye'nin de üyesi oldugu Eko-
nomik İşbirliği ve Kalkınma Örgü-
tü'ne (OECD) bağlı mali eylem gru-
bu, kara paraya ilişkin bir yasanın
çıkmaması halinde Türkiye ile yapı-
lacak her türlü mali işlemin şüpheli
olacağı uyansını yapmıştı.
tngiltere'deki uyuşturucu mafyası-
nın önde gelen isimlerinin Türkler-
den oluştuğunu belirten Ingiliz yet-
kili, uyuşturucu madde operasyon-
lannda Türkiye ile ikili işbirliğinin
de olumlu sonuçlar verdiğine dikkat
çekti.
Susurluk raporunu da yorumlayan
büyükelçilik yetkilisi, "Türkij'e'nin
içtşlerine kanşmak istemiyoruz,ama'
Susurluk'un aydınlaolmasındaTürk
kamuo\ undan geln baskı etkili oldu.
Türk halkı şaibeli işkrin aydınlatıl-
masmı isti>or. Türkiye olaylann üz-
erine gideceğini de zaten açıkladı"
dedi.
TCY\ledeğişikliktasansıimzayaaçddı
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Bakanlar Kurulu'nda. Terörie Müca-
dele Yasası'nın "devletin böliinmez
bürünlüğü ale>hine propaganda
n
hükmünü duzenleyen 8. maddesinin
daraltılmasına ilişkin yasa tasansı ele
alındı. Türk Ceza Yasası'nda 522
maddelik değişiklik öngören tasan-
nın da imzaya açıldığı kurulda, Doğu
ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde
yatınmlann teşvik edilmesini öngö-
ren yasanın 11 ilde daha uygulanma-
sına karar verildi.
Bakanlar Kurulu, dün Basbakan
Mesut Yılmaz başkanlığında toplan-
dı. Yaklaşık 2 saat süren toplantı so-
nunda açıklama yapan Devlet Baka-
nı ve Hükümet Sözcüsü Ahat Andi-
can. Adalet Bakanlığı "nca hazırlanan
ve Türk Ceza Yasası'nın yeniden dü-
zenlenmesi ve çağın gereklerine uy-
gun hale getirilmesine ilişkin çalış-
malann da gündeme geldiğini anlatan
Andican, bu çalışmalann yoğunlaştı-
nlarakönümüzdekigünler içinde TB-
MM'ye sunulacağmı kaydetti. Tasa-
nnın. Devlet Bakanı Hikmet Sami
Türk'ün dışındaki tüm bakanlarca
imzalandığı belirtildi. Türk. insan
haklanndan sorumlu bakan olması-
na karşın taslağın daha önceden ken-
disine gönderilmediğini belirterek
taslağın demokratik kitle örgütleri ve
barolar nezdinde tartışma>a açılma-
sını istedi. Adalet Bakanı Oftan Sun-
gurlu'nun. taslağın kamuoyunda tar-
tışılmasının zaman kaybına yol aça-
cağını belirterek TBMM komisyon-
lan ve genel kurulda taslağın yeterin-
ce tartışılacağını söylediği kaydedil-
di. Tartışmalardan sonra Türk'ün, tas-
lağı Şeker Bayramı sonuna kadar in-
celedikten sonra imzalayacağını söy-
lediği öğrenildi.
Toplantıda. TMY'nin 8. maddesin-
de değişiklik yapılmasına ilişkin ya-
sa önerisi de ele alınırken Sungurlu,
Bakanlar Kurulu çıkışında yaptığı
açıklamada. "Bakanlar Kurulu'na
şunu \apalim. bunu >apalun diye bir
tekliflt gitmedik. Bilgi sunduk; konu-
yu değerlendirecekler" dedi "Devle-
tin bölünmezbürünlüğü alevhinepro-
paganda" hükmünü duzenleyen 8.
maddede yapılması planlanan deği-
şıklıkle "bölünmezbütünlük" kavra-
mının netleştirilmesi ve cezalann da-
raltılması öngörülürken irtica tehdidi-
nin de madde kapsamına alınabilece-
ği belirtiliyor.
Toplantıda. Devlet Bakanı Cüneş
Taner'in "saadet zJnciri" olarak ad-
landıralan "Tîtan" organizasyonu ile
Hazine arazilerinin gasp edilmesi ve
banka dolandıncılıği hakkında rapor
hazırlamakla görevlendirildiği öğre-
nildi. Hükümet Sözcüsü Ahat Andi-
can, sağlık personelinin özlük hakla-
nnm iyileştirilmesine ilişkin çalışma-
lann gündeme geldiğini belirterek
özellikle Doğu ve Güneydoğu Ana-
dolu Bölgesi'nde ciddi sağlık perso-
neli açığının sözkonusu olduğunu, 50
bin kadro istendiğini söyledi. OHAL
Bölgesi ve kalkınmada öncelikli yö-
relerde istihdam yaratılması ve yatı-
nmlann teşvik edilmesine ilişkin ya-
sada yer alan il sayısının 22'ye çıka-
nldığını anlatan Andican; Adıyaman.
Ağn,-Ardahan, Bayburt, Erzurum,
Gümüşhane, Iğdır, Kars, Ordu, Şan-
lıurfa ve Yozgat'ın da yasa da yer alan
teşviklerden yararlanacağını belirtti.
lzmir'de yaşanan su baskınıvla il-
gili olarak da bilgi sunulduğunu kay-
deden Andican, yurttaşlann zararla-
nnın karşılanması için Sosyal Yar-
dımlasma Fonu'ndan 35.5 milyar li-
ralıkyardımyapıldığını bildirdi. An-
dican, toplantıda Tarsus-Mersin oto-
yolu için ek finansman sağlanması
amacıyla Citibank ve Bayreyn Yatı-
nm Bankası'ndanalınan I50milyon
dolarlık kredinin onaylandığını be-
lirtti. Andican, Devlet Bakanı Işın Çe-
tebi'nin Güneydoğu Asya'da yaşanan
ekonomik bunalımlar ve Türkiye'nin
alması gereken önlemler konusunda
bilgi sunduğunu da bildirdi.
Ersümer; .
Rapor, boru
hattmı
etkilemez
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanı Cumhur
Ersümer, Başbakanlık Tef-
tiş Kurulu'nun Susurluk ra-
porunda Azerbaycan ve
Türkmenistan ile ilgili iddi-
alara yer verilmesinin Bakû-
Ceyhan petrol boru hattıyla
Türkmenistan doğalgaz bo-
ru hattıyla ilgili göriişmeie-
ri etkilemeyeceğini ileri sür-
dü.
Ersümer. "Bu konudaki
hususlar yapılan tespirJeri
içerivor. Tarâflar da konuy-
lâ Uçili görüşlerini zaten dÛe
getin'yorlar'* dedi.
Ersümer, dün Bulgaris-
tan Enerji Bakanı Ivan Sil-
yaskf yi kabul ederek bir sü-
re görüştü. Türkiye'de ener-
ji darboğazı yaşandığını
kaydeden Ersümer, Bulga-
ristan'ın da Türkiye'ye daha
fazla elektrik satmak konu-
sunda istekli olduğunu bil-
dirdi.
G Ü N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafi 1. Sayfada
eğitim programlanndan bina gereksiniminin karşılan-
masına kadar bir dizi alanda çalışma yapıyor.
Özellikle felsefe derslerini yeniden zorunlu hale
getirme hazırlığının öneminin altını çizelim. Tarihçi-
ler, Osmanlı Imparatorluğu'nun gerileme sürecine
girişinin nedenlerinin başında, medreselerden felse-
fe derslerinin kaldınlmasını gösteriyorlar. O dönem-
den sonra haritalar bile, "resme benziyor" fetvasıy-
la duvardan alınıp çöpe atıldı.
Sekiz yıllık kesintisiz eğitimin tam anlamıyla ya-
şama geçip geçmediğini kim kontrol edecek?
Müfettişler...
Başta bakan olmak üzere merkezdeki yöneticiler
tek tek Anadolu'yu, okullan dolaşamayacağına gö-
re bunu gerçekleştirecek olan kesim, müfettişler ola-
cak.
Ne var ki bu kurumun işlevini yerine getirmesi bu-
günkü koşullarda çok güç. Deyiş yerindeyse müfet-
tişler "denetleyen kişi" olmaktan "denetlenen kişi"
konumuna düşürüldüler.
Konunun birkaç boyutu var. Biçimden başlaya-
lım.
Denetim iki başlı:
Bakanlık müfettişleri, ilköğretim müfettişleri.
Bakanlık müfettişleri, lise ve dengi okullan denet-
liyoriar. Temel işlevleri bu okullan her üç yılda bir de-
netlemek. Ancak, denetim görmeden emekli olmuş
öğretmenler de bulunduğuna göre bu mekanizma-
nın ne ölçüde sağlıklı işlediği tartışma konusu.
Ifköğretim müfettişleri için ise şu tanımlama yapı-
labilin
Kurmay hamallar.
Bir kişi hem kurmay hem hamal mı olur demeyin,
oluyor. İlköğretim müfettişleri temel eğitimin eksik-
siz yerine getirilmesinden sorumlu tutulurken zaman
zaman "istenmeyen" öğretmen ya da müdürün gö-
revden alınmasını sağlamanın "tetikçisi" konumuna
düşürülüyorfar...
İlköğretim müfettişleri tüm temel eğitim kurumla-
nndan güzellik kurslanna kadar çok geniş bir alan-
dan sorumlu. Ama bu sorumluluğu yerine getirirken
hemen hiç güvenceleri yok. Kaderleri İlköğretim Ge-
nel Müdürü'nün iki dudağı arasında. Yani, iyi dene-
tim yapması gereken bir kişi, sürekli denetlenen du-
rumunda. Bugünkü İlköğretim Genel Müdürü Ekrem
Yangın için kurumu soyadına çevirdi diyelim, devam
edelim. Yangın'a daha sonra değineceğiz...
Konuya yıllannı vermiş sağduyulu eğîtim emek-
çilerinin üç önerisi var:
- İki başlı denetim olmaz. Bu birleştirilmeli ve adı
eğitim müfettişliği olmalı.
- Müfettişler bakan adına hareket ettiğine göre ge-
'/ieTrrİLJdüre bağfı öfmak yerine daha özerk bir statü-
ye kavuşturulmalı.
- Son olarak öğretmenlere verilen ek ücret zam-
mtndan müfettişlerin yarariandınlmaması aynmcılık-
tır. Bu düzeltilmeli.
Vücut damarian kadar gençtir
Konunun birde "müfettiş kaynağı" boyutu var. An-
kara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi'nin başı
YÖK'le dertte. YÖK, fakültenin şu bölümlerinin ka-
patılmasım istiyor
Eğitimde Psikolojik Hizmetler, Eğitim Programla-
n ve Öğretim, Eğitim Yönetimi ve Planlaması, Halk
Eğitimi, özel Eğitim...
Bu bölümler sadece Milli Eğitim Bakanlığı'na de-
ğil. kamu kuruluşlanndan bankalara kadar geniş bir
alana eleman yetiştiriyor. Özellikle Eğitim Yönetimi
ve Planlaması Bölümü eğitimin sağlıklı denetlenme-
si veyönetimi için çok önemli.
YOK bu bölümleri "gereksiz" buldu. Kapatılma-
sını, bunun yerine sadece öğretmen yetiştirilmesini
istiyor. Ankara Üniversitesi Rektörlüğü'nün YÖK'e
sunduğu, "Size gerekli öğretmeni öteki kurumlan-
mızda yetiştireHm ama bu bölümlere dokunmaya-
lım" önerisi hâlâ yanıtsız...
Prof. Mahmut Adem, 5 Ocak günü Cumhuriyet
gazetesinin ikinci sayfasında konuyu, "YÖK dayat-
macılığı" başlığı altında işlemişti.
Eğitimi tüm unsurlanyla bir insan vücuduna ben-
zetirsek, herorgan önemli. Kalpten bu organlara kan
taşıyan, kirli kanı toplayan "damariar" eğitim uzman-
lan, müfettişler...
Bir doktordan dinlemiştim:
- İnsan bedeni, damarian kadar gençtir...
îsmet Sezgm: Devletî kullandılar 'Hükümet olayı hafîfleştiriyor'
ÖMER ŞAN
RİZE- Milli Savunma Bakanı İsmet
Sezgin. Susurluk raporunda geçen olay-
lann," Birilerinin hırsı, birilerinin işgü-
zarlığı vc birilerinin de gayretkeşüği ile
me\danageldiğini" söyledi. Türkiye'de
dev let-siyaset-mafya üçgeninin oldu-
ğuna inanmadığını belirten Sezgin,
Uğur Mumcu cinayetinin de mutlaka
çözümleneceğini söyledi.
Rıze'de basın toplantısı duzenleyen
Milli Savunma Bakanı Sezgin, gazete-
cilerin Susurluk raporu ve Uğur Mum-
cu cinayetiyle ilgili sorulannı yanıtla-
dı. Susurluk raporunun yargıya yardım
amaçlı birraporolduğunu belirten Sez-
gin. şunlan söyledi: "1993yılının birin-
ciyansma kadarTürkiye'de terörie mü-
cadele>i, anarşnle ve PKK ile mücade-
leyi hükümet vönetiyordu. Ondan son-
ra gefen hükümet bu işin içinden çıka-
rak bu mücadelevi başka kurumlara
ihale etti. Birilerinin hırsı, birilerinin iş-
güzariığı \e birilerinin de gayretkeşüği
ile bu olaylar meydana geldi. Siz devle-
tin görevlerini devlet görevüleri olma-
yan kişilcre gördürmekisterseniz. onla-
ra birtakım görev ve sorumluluklar ve-
rerek onları kuüanırsantz onlar da sia
kullanıriar. İşte Susuriuk'un temelinde
bu vanür. Devlet-sijaset-mafja üçgeni
oiduğunu sanmıyorum. Türkiye'dedev-
letin >a da siyasetçinin mafyava kanş-
ması düşünülemez. Yani sijasetçilerin
ve devletin içerisinden üç beş kişi kan-
şabin'r, buradan devletin ve sivasetçile-
rin tümüne bu olavlan mal etmenin ge-
reği voktur. Hele buradan poUsimizi ak-
lamak zorundayiz. Poiisin bu ise kanş-
öğını ifade etmek son derece yanhşbr."
Uğur Mumcu cinayeti ile ilgili olarak
kendisineyöneltilen eleştirileri haksız-
lık olarak değerlendiren Ismet Sezgin,
"Ben dört ayımm sorumluluğuna razt-
vım. Hem İçişleri Bakanhğı'nda kalmış
oisaydım, bu olayın sonuçlanması için,
sorumlulann bulunmasıiçingerekli her
türlü gayreti gösterirdim" dedi.
Mumcu cinayetinde ne kadar yol
kat edildiği sorusu üzerine Sezgin şun-
lan söyledi: "Çok büyük aşama kayde-
dildi. Birtakım ipuçlanna vanidı. Bu
ipuçlannın bir bölümünün basında er-
ken vavımlanmasmdan kavnaklanan
birtakım gecikmeier oldu. Bu arada da,
ozaman da ifade ettim. Bu olay Türk po-
lisi için yepyeni bir olaydı. Cinayet tar-
n, suikast tarzı, işleniş tara yepyeni bir
oiaydı. Poüs buna hazırlanmamışn. A-
ma ben şuna inanıvorum ki Mumcu ci-
nayeti mutlaka çözümlenecektir."
Ismet Sezgin, Devlet Bakanı Evıip
Aşık'ın. "Mumcu cinayeti arasürması
sırasında zaman zaman devlet içerisin-
de bazı noktaJara ulaşOkJannı ve daha
ileriyegidemediklerr şeklindeki sözle-
ri üzerine de. "Şimdi Sayın Aşık devle-
tin en vüksek kademesindedir. Muhale-
fettev ken bu saptamalan vapan arkada-
şımız, iktidardayken beliıîi noktalan
herhalde vakalayıp tutabilir" dıye ko-
nuştu.
Oral Çelik serbest bırakıldı
ADANA (Cumhuriyet Bürosu) -
Hakkında yakaiama müzekkeresi
bulunduğu gerekçesiyle Adana
Havalaanı'ndan KKTC'ye gitmek
isterken geçen cuma günû
gözaltma alınan Oral Çelik dün
serbest bırakıldı. Hakkındaki "baa
belgdcrin bilgisayar kavitlanndan
süinmemesi" dolayısıyla gözaltına
alındığı biJdirilen Çelik, dün saat
14.40'ta avukatiYusuf Zafer ile
birlikte Mercedes otomobiliyle
Adana Emniyet Müdürlüğü'nden
aynldı. Ankara Cumhuriyet
Savcılığı, 28 Temmuz 1997 günü
Ankara Emniyet Müdürlüğû'ne
yazdığı yazıda BaşbakanMesut
Yıünaz'a hakaret ettiğı iddiasıyla
Oral Çelik'in ifadesinin alınmasını
istemişti. Savcılık, 22 Ekim 1997
günü de Çelik hakkında Ankara 5.
Asliye Ceza Mahkemesi'ne dava
açmıştı. Çelik, Basbakan Yıimaz'a
hakaret ettiği iddiasıyla 7 aydan 9
yıl 6 aya kadar hapis istemiyle
yargılanıyor.
• Baştarafi 1. Sayfada
Basbakan Mesut Yü-
maz'ın yaklaşık 6 aylık ça-
lışma sonucunda ortaya çı-
kan teftiş kurulu inceleme
raporunu bir süre kamuoyu-
na açıklamamasının ardın-
dan şimdi de savcılan hare-
kete geçirmek yerine yeni
bir kurul oluşturması tartış-
ma yarattı. Muhalefet,
ANAP'm, hayali ihracatola-
yında olduğu gibi devlet
içindeki çetelerin de tüm bo-
yutlanyla ortaya çıkmasını
önleme çabasında olduğunu
ileri sürdü.
Fikri Sağlar. ANAP ikti-
darları dönemindeki çete
suçlannı örtbas etmeye yö-
nelik Başbakanlık Teftiş ku-
rulu raporunun, ANAP mil-
letvekillerıni de tatmin et-
mediğini savundu. Sağlar.
"Ancak bu rapor. birçok ye-
tersiztik ve yanlışlık içerme-
sine rağmen, çok önemli bir
işleviyerinegetirmistir. O da
devletçetelerinin tasfiyesi so-
rununu buiktidann çözeme-
yeceğininçokaçıkolarakan-
İaşılmış olmasıdır. Raponın
takdimini yapan Basbakan
Mesnt Yümaz. çelişkilerie
dolu T\ konuşmasıyla bunu
onaylamışör" dedi.
Fikri Sağlar. şu görüşleri
dile getirdi: "'Devlet içeri-
sindeki çete sorununu çöze-
mezsem başbakanlık bana
haram olsun' diyen Mesut
Yılmaz'ın iktidanmn yedin-
ci ayinda geldiği noktada,
Türİdye'vi 12 Eylül faşizmi-
negötüren'ihtilalin şartlan-
nın olgunlaşmasını.bekle-
me' sürecindeld>asadışı iliş-
ki ve eylemleri gizlenmiştir.
BunJann içinde. birçok kitle
katüanu, başta Abdi Ipekçi
olmak üzere birçok avdının
kadedilmesi. binlercecinavet
vardır. 12 Eylül faşizminin
birbaşka tanıamlavıcısıolan
24 Ocakkarariannın mima-
n Turgut Özal dönemindeki
ekonomide ve sivasette maf-
yalaşma uygulamalannda
zemin bulan ve azmanJasan
devlet içerisindeki çetelerin
kökleri ve oluşum nedenleri
karartılarak olay basit bir
mahalle çeteciliği veya bir-
kaç devlet memurunun yan-
bş uygulamalan düzeyinein-
dirgenmiştir."
CHP Sıvas Milletvekili
MahmutIşıkda Susurluk ra-
porunda belirtilen bankalar
ve diğer konularda başlatı-
lan teftişlerle ilgili olarak ka-
mu kurumlarının ciddi ko-
rumaya alınmasını istedi.
Işık, "Aksi takdirde bu bi-
rimlerin tümünden >akılma
da dahil. her türlü evlemle
suiistimah' içeren bilgive bel-
gelerin vokedilmesi endişesi-
ni taşiTOrum" dedi.
ANAP Grup Başkanveki-
li UğurAksöz ise Başbakan-
lık Teftiş Kurulu Susurluk
raporunda tespit edilen ko-
nulardan hangilerinin he-
men yargıya götürüleceği,
hangileri konusunda yeni ve
daha derinlemesine soruş-
turma gerektiğinin belirlen-
mesi için yeni bir çalışma
gerektiğini söyledi.
Bu çalışmanın da Başba-
kanlık bünyesinde oluşturu-
lacak soruşturma kurulu
eliyle gerçekleştirileceğini
ka)deden Aksöz, bayram-
dan sonra da gerekli yasal
düzenlemelerin Meclis'ten
hızla geçirileceğinı bildirdi.