23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
'27 AĞUSTOS 1997 ÇARŞAMBA • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLEREV DEVAM 15 TURKIYE Istanbul Edime PB 28 Sinop ' 25 Adana 32 PB 29 Samsun Y 25 Mersin 32 Kocaeli Çanakkale PB 29 Izmir Â" 3T PB 29 Trabzon Y 23 Dıyarbakır A 35 Gıresun _Y 24 Şanhurfa 34 Ankara PB 24 Mardın 32 Manısa A 32 Eskışerıir PB 25 Siırt 33 Aydın A 32 Konya PB 26 Hakkâri PB 31 Denizli 29 Sıvas Zonguldak Y 23 Antalya PB 25 Van A 32 Kars PB 28 PB 27 Helsinki Stockholm Yurdun kuzey kesımlen parçalf bulutfu, Batı Ka- radenız kıyılan, Orta ve DoğuKaradenızıleDoğu Oslo Anadolu'nun kuzeyı sa- ğanak ve gökgurultülu yağışlı, otekı yerter az bulutlu ve açık geçecek Hava sıcaklığı artacak Ruzgâr kuzey ve batı, yurdun guneydoğu ke- BrukseT sımlennde guney ve ba- u t v a p l tı yonlerden hafif, ara a- ParİS ra orta kuvvetle, yağış g o n n anındayeryerkuvvetljo- — larak esecek. Munih AVRUPA Y 21 Y 21 Y 23 Londra Y 21 Amsterdam Y 25 Y 24 Y 24 Y 24 Y 25 Milano Berlin Budapeşte Madrid Vıyana Belgrad Sofya Roma Atina Y PB PB PB PB PB PB PB 26 28 28 26 29 25 25 29 PB 26 ASYA Moskova Aşkabat Almatı Taşkent Bakü Bişkek Tiflıs Kahire PB A Y Y PB Y Y A 26 32 32 32 33 31 24 33 Şam 32 Parçalı bulutlu G U N C E L CÜNEYTARC4YÜREK • Baştarafi 1. Sayfada lâ bir elinde kılıç sağa sola hamle yapan masal kah- ramanlan gibi sağa sola saldınp duruyor. "Arpacı kumnılan gibi düşünen" merkez yönetici- leri genel başkanlannı savunmak ıçin sırayla nöbete giriyorlar. Biri tatile giderken, tatilden dönen bir baş- kası basın toplantılannı sürdürüyor. Partilerde, hele iktidarsız kalmış, giderek küçülen partilerde her gün basın toplantılan düzenlemek zo- runlu bir görevdir. Zira, o parti kendi haline bıraksa medyayı, kapıyı çalan olmuyor. iyisi mi; gazetecilere bir şey söylerken özellikle devlet malı TRT'nın fazla işe yaramayan ir- delemeleri yansrtmasını ummak, beklemek gerekiyor. Yakın günlere değin DYP'deki basın toplantılann- da nöbet Şaibe Hanım'ın gölgesı gibi peşinden ay- nlmayan Mehmet Gölhan ındı. &ra sanınz ikinci göl- geye geldi. Ekinci Hasan Bey'e. ; Ekind arkasında durduğu ve her hareketinden göz- ferini alamadığı değerii genel başkanı şaibeler krali- çesini yine savunuyor savunmasına da. Ne kı, sözle- ri ve devinimleri bir tuhaf! Örneğin Şaibe'nin iki yatı ve ötesindeki sorunlar. Ik- tidartarımız Şaibe'nin paralarını, taşınmaz mallannı sindirdiklerine göre üçüncü yat onlara sorun değil. A- ma gazetecinin hâlâ gündeminde. - Soru geliyor: "Nereden buluyor Şaibe paracıkla- n?" Gazeteci sanki paranın kaynağını bilmezmiş gi- bi, bu soruyu yönetiyor Ekinci'ye, garip, ama soru iş- te. Ekinci Hasan "Parası olan yat da alır, bilmem ne de'diyeyanrtlıyor. Parası olanın yat almasını anladık da, "bilmem ne de" hangi anlama geliyor? Ama Ekinci Hasan'a helal olsun. Incilerini okuduk- ça günümüze uygun deyişle kendilerinde adeta "bü- yük bir değişimin ızleri" görülüyor. Ne gibi mi? Örneğin Şaibe'nin para kaynağını çok veciz bir dille açıklıyor: "Kiralar miralar geliyordur. Bir de pansiyonlan var ya" diyor. Aaa, yanm yamalak demokrasimiz üzerine ant içerim ki, Ekinci Hasan'dan değişik rüzgârlar esi- yor. Şaibe'yi savunurken sanki suçluyor. Bakın bakın, daha neler söylüyor "Parası olmayan sandal bile alamaz. Demek ki pa- rası varmış, almış. Zaten yat büyük bir şey de değil- tniş. 11 metre imiş." Kurtancımız DYP! Daha neler, Ekinci'den daha ne maydanozlu köf- teler! Hatta raftaki (yalancı) dolmayı yutturmaya çalı- şıyor Ekinci Hasan. Şaibe Hanım'ın ilk mal beyannamesini gördüğün- de neredeyse hayretten küçük dilini yutacakmış. Ken- dj-kencjtne "Maşatlah bu ne mal böyle" derryş, ,r ^ ; Ekinci Hasan Bey'ler, "Maşallah ne mallarmış" di- yeceklerine zamanında ufacık bir araştırma yaparak paranın, taşınmaz malların, ABD'deki hanlann, apart- manlartn kaynağını saptasalardı, başımıza böylesine olmadık püsküllü bela gelmezdi, gelmeyecekti. Ah, ah! "Babalar, kızlan ve oğullan." ' Ekinci Hasan Bey bir yerde genel başkanına arka çıkmayı elbette ihmal etmeyecek, etmiyor da: "Baş- bakan iken elde etmedi bunlan" diyor. Ne çare, ABD'deki taşınmazları satın alırken Türki- ye'den doiarlann transferi sırasında Bayan Şaibe'nin Demirel hükümetinde ekonomiden sorumlu Devfet Bakanı olduğunu unutuveriyor. Gün gelir, devran döner. Ekinci Hasan da bu ger- çeklerin soguk yüzüyle karşılaşır ve kem küm ede- ceği yerde son kez yaptığı gibi alayiı bir dille o ger- çekleri yansıtır. Bu ne çeşrt bir partidir ki; tükenmiş genel başkan- lan kjytınk üç beş oy için hâlâ softanın, din somürü- sü yapan takkelilerın peşinde koşturuyor. Seçmen nabzını "en iyi tutan parti"n\n seçim işle- n başkanı olmakla övünen Ekinci Bey ise "RP ile hiç anlaşamıyorduk" diye, bütün siyasal partı ve gazete arşivlerini yalancı çıkarıyor. Bu denli aldatmaca yetmiyor Hasan Bey'e. RE- FAH\OLgib demokratik rejimin ayrıkotuna dönüşen hükümette bulunmayı inanamayacağınız bir gerek- çeyle savunuyor: ' "RP ile koalisyon yapmasaydık bu adamlann ger- çek rengi görülemeyecekti" diyor, diyebiliyor. Bu açıklarnadan öğreniyoruz ki, Erbakan ve peşin- deki takkelilerin yeşil renge âşık olduğunu 1970'ler- den beri ülkemizde 59.999.998 kişi biliyor, amma ve- lakin, iki kişi. sadece iki "böyyük" siyasetçi bilmiyor. Ekhci ile Şaibe. Pes! Sulu kar > Gok gürultulu Büyük Zafer'in • Btştarajı 1. Sayfada lı top itışlan k şehıtlerimiz ıçin sıygı dıruşunda bulu- nulantörendekonuşan Gar- nizon Komuanı Tuğgene- ral R e a Bülbûl. "26 Ağus- tos 1«BZ Anadolu'nun son- suza 4ek Tûrk yurdu kala- cağınn son bdgesi ve zirve- sidin. *6ağııstosbirdiriiiş bir şahlaıjştır'"' cedi. 3O iğustosi kadar süre- cek «an Zafcr Haftası ne- deni^e kente çeşitli etkın- likle-rn yapılscağı belirtilir- ken t>emıre. yayımladığı me&ada. ajustos ayının Türktanhink önemli bir yere ahip oduğunu ifade etti. 1 0 ' 1 yıLnın ağustos ayuxı Mala_"girt Zaferi ile Türfcc/urdu yıpılan Anado- lu'noa 1922 ılının ağustos ayırko kazarLan Başkomu- tanlal Zafemle ebediyete kadatoagırnsz kalmak üze- re d^mandaı kurtanldığı- nı arratan ömirel. "Banş için« 3 . bir anda yaşayarak bep braber 3\Tet göstere- ye ^ımhurveti'ni dünya üze^rtde ha.kettiği konuma >ültLsltmek. « çağdaş uy- garlam dinanikortaklann- dan birisi haline getirmek, kanlarucanlanpahasuıabi- ze bu vatanı miras bırakan ecdadımıza karşı en büyük borcumuzdur" dedi. TBMM Başkanı Musto- fa KaJemli de Büyük Taar- ruzun, Türk ulusunun "öz- gürliikve bağınısızlıgını sağ- lanuşve milliegemenlik ilke- sine dayab" yeni Türk dev- letinin kuruluş temellerinin atıldığı tarihimizin çok önemli bir dönüm noktası- m oluşturduğunu söyledi. Başbakan Mesut V'ılmaz da mesajında Türk ordusu- nun cesareti, kahramanlığı ve vatan sevgisinin Türkiye Cumhuriyeti devletinin yükselişindeki en sağlam yapı taşlanndan biri oldu- ğunu belirtti. Malazgirt Zaferi nin 926'ncı yıldönümü de Muş'un Malazgirt ilçesin- de törenlerle kutlandı. Malazgirt'te dün sabah Atatürk ve Alparslan anıtla- nna çelenklerin konulması v e göndere bayrak çekilme- siyle başlayan kutlamalar, Zafer Alanı'ndakı etkinlik- lerle devam etti. Kalemli ve Yılmazda yıldönümü nede- nıyle birer kutlama mesajı yayımladılar. 6 Erbakan'ın serveti Dubai'de' I Baştarafi 1. Sayfada Ankara DGM Başsavcılıgı'nın soruşturması sırasında gündeme gelen ıddialara göre, 10 milyon do- lann kaybolduğunun ortaya çıkma- sımn ardından Çeçenler, Dışişleri Bakanlığı'na başvurarak paranın karşılanması konusunda yardım ıs- tediler. Ancak bu istemleri konusunda Dışişleri Bakanlığı'ndan olumlu yanıt verilmedi. Libya-Çeçenistan hattında do- ğan bunalım sırasında, baskı altın- da kalan dönemin Başbakanı Nec- mettin Erbakan'ın, skandaldan çı- kış yolu bulmak için Çeçenlere ör- tülü ödenekten 2 milyon dolar öde- diği, Ankara DGM Başsavcılı- gı'nın soruşturma kapsamına aldı- ğı iddialar arasında yer aldı. Baş- savcılığın, Çeçen yetkililerle ara- buluculuk yapan ve örtülü ödenek- ten para aktanmında çalışan Baş- bakanlık bürokratlannı da soruş- turma kapsamına alabileceğıne işaret edildi. Paranın ulaşmaması nedeniyle doğan bunalım sırasında dönemin Kıbns ve Türk cumhuri- yetlerinden sorumlu Devlet Baka- nı Abdullah Gül'ün de\Teye gire- rek Çeçenistan'a örtülü ödenekten para aktanlmasını sağladığı da so- nışturulan iddialar arasında bulu- nuyor. Alınan bilgiye göre, soruş- turmada, Libya'dan gelen 10 mil- yon dolann ayni yardım (yemek. eşya, ilaç) olarak Çeçenistan'a gönderilmesinin kararlaştınldığı ve bu çerçevede. malzemelerin Uluslararası Islama Çağn Cemiye- ti ve Uluslararası Insani Yardım Teşkilatı'na (IHH) verildiği ortaya çıktı. Ancak Çeçen yetkililerin baş- vurusu üzerine, verilen eşyalann, halktan yardım amacıyla toplanan malzemelerden oluştuğu, bu mal- lara karşılık yüksek miktarda "sah- te fatura" hazırlandığı ıddialan araştınlmaya başlandı. Savcılığın, Libya'dan gelen 10 ,,rr\İlyon dol^karşıto vçrilen eski mallar için sante fatura sağladığı öne sürülen Mustafa Oztürk'ü de Moskova'dan RP'ye teşekkür ANKARA (Cumhuriyet M- roso)-Rusya, Libya'nın RP ara- cılığıyla Çeçenistan'a ulaştır- makistediği 10 milyon dolarlık yardım skandalıyla ilgıli olarak "Çeçenistan'a yapdacak yar- dım lann resmiyoüarla yapıtma- sı gerektiği konusunda uyarmış- tk" açıklamastnı yaptı. Para transferinin doğrulan- ması gerektiğini bildiren Rus diplomatik kaynaklar, "Paraye- rine ulaştınlmadıysa RP'ye te- şekkür etmek gerek" dediler. Libya'nın Ankara Büyükelçili- ği yetkilileri ise Başbakanlık ör- tülü ödeneğine de uzandığı sa\'- lanan skandal konusunda "ka- tiyen konuşmayacaklannın bil- dirdiler Ankara DGM Başsav- cılıgı'nın soruşturması, Çeçe- nistan konusunda son derece duyarlı olan Rusya'yı da yakın- dan ilgilendiriyor. Cumhuriyet'in konuyla ilgi- li sorulannı yanıtlayan Rus dip- lomatik kaynaklar. Türkiye'den Çeçenistan'ayardım olarak bir- çok kuruluş tarafından paralar toplandığını, ancak bunlann kimler tarafından nasıl kullan- dınldığının bilinmedîğini belir- terek "Örneğin Çeçenistan'a Yardım Vakfi v^rdı. BunJar kampanyalar düzenliyoriardı. Bu paralar sık sık kay boluyor. Kontrol yapılamıyor. Bu konu- da çok uyan yapük. Haklı otdu- ğumuz ortaya çıkn, Bu parala- nn Cehar Dudâyev'e göndertt- diğini söytüyorduk.AncakTfir- Idyeresmen bunu yaianbyontn" diye konuştular. Kaynaklar, basında çıkan ha- berlerin öncelikle doğrulanma- sı gerektiğini belirtirken ''An- cak paranın Çeçenistan'a uiaş- bnlntamasından dolayı RP'ye teşekkür etmek gerek" görüşü- nü ilettiler. Türkiye ile Rusya ilişkileri, PKK ve Çeçenistan nedeniyle geçen yıllarda gerilmişti. Rus- ya, Türkiye'deki bazı çevrelerin bağımsızhk yanlısı Çeçenis- tan'a silah ve maddi yardımda bulunduğunu iddia ederken, Sürgünde Kürt Parlamento- su'nun Moskova'da toplanması- na izin veriyordu. Rusya, Tûr- kiye'de Çeçenistan için topla- nan paralann "terör amacıyb" kullandınldığını belirterek Dı- şişleri Bakanlığı nezdinde giri- şimlerde bulunmuştu. Türkiye de PKK'nin siyasi kolu olarak bilinen Sürgünde Kürt Parla- mentosu'nun toplanmasuıın öa- lenmesi için Rusya'ya sert no- talar ıletmışti. aradığı bildirildı. Savcılık, Öz- türk'ün Ankara'da bulunan şirketi- ni kapatarak Azerbaycan'a kaçtığı- nı ortaya çıkardı. Paratrafığini Ha- reba ile Benfima şirketinin ortağı Akalın'ın yönettiği iddialannı in- celeyen başsavcılığın, soruşturma- da. şırketin kuruluşunda Dubai'den gelen sermayenın Erbakan'ın bu ülkedeki hesaplanndan aktanldığı savlannı da dikkate aldığı öğrenil- di. Paranın Çeçenistan'a ulaşma- dığının anlaşılmasının ardından Libya lideri Muammer Kadda- fi'nin bizzat devreye girdiği ve 10 milyon dolann akıbetini araştırdı- ğı öne sürüldü. 10 milyon dolan Libya'dan Çeçenistan'a iletilmek üzere RP yöneticilerine teslim e- den, ancak paranın kaybolmasm- dan sorumlu tutulan Arnar Abdul- selam Hareba'nın Libya'da bir çift- likte gözaltında tutulduğu belirtil- di. 1984-1989 yıllan arasında Lib- ya Halk Kültür Bürosu'nda memur olarak görev yapan, istihbarat ele- manı olduğu da kaydedilen Hare- ba'nın, RP'yle bağlantısının çok eskiye dayandığına dıkkat çekildi. Hareba'nın 1989 Şubatı'nda Uluslararası Islama Çağn Cemiye- ti adına yayımladığı genelgede. "yerel seçinilerde RP'nin başardı sonuç alması için her türlü maddi yardunın yapılmasınr istediği be- lirtilirken 1989'da yapılan yerel se- çimler öncesinde Erbakan'a veril- diği kaydedilen 500 bin dolarlık yardım çekinin Hareba tarafından iletildiği öne sürülmüştü. 'Ortülü' boyutu zorda Yasa, örtülü ödeneğin parti ve diğer özel gıderler için harcanama- yacağını hükme bağlamasına kar- şın, Libya'dan gönderilen 10 mil- yon dolann "kaybolması" üzerine Çeçenistan'a örtülü ödenekten 2 milyon dolann soruşturulmasının güçlüğüne dikkat çekıldı. 1050 sa- yılı Muhasebe-i Umumıye Yasa- sı'nın örtülü ödenek harcamalan- nı düzenleyen 77. maddesi şöyle: "Başbakanlık bütçesine konulan örtülü ödenek; a-) Kapalı istihbarat ve kapalı sa- vunma hizmetleri için. b-) Devletin yüksek güvenliği ve yüksek menfaatlerin isterleri için, c-) Siyasi, sosyal konularla, kül- tür ve devlet itiban alanlaratda ve olağanüstü hizmetlerin sağlanma- sında hükümet icaplan sayılan maksat ve gayeler için sarfedilir. Ör- tülü ödeneğin sarf yerinin ve hesap- lannın nasıl turulup tasfîye edilece- ğinin ve hangi vesikalann halef olan zata dcvrolunacağının tayin ve tak- diri başbakana aittir. Ortülü öde- nek, başbakanın ve ailesinin şahsi masraflanna ve siyasi partilerin idare, propaganda ve seçim ihtiyaç- lanna sarf olunamaz." Yasadaki kesin hükme karşın, örtülü ödeneğin denetimi konusun- da bir mekanizma öngörülmemesı ve bu hesaptaki harcamalann her kademede gizli tutulması, soruş- turrnanın "Başbakanlık Ortülü Ödeneğj" ile ilgili bölümünün ge- nişletilmesmde savcılık açısından sorun oluşturuyor. Boğaz Köprüsü'nde siyanür eylemi İstanbul Haber Servisi - Böl- gelerinde siyanürle altın aran- masma karşı 7 yıldır mücadele eden Bergama köylüleri "siya- nürlü şirket" olarak adlandır- dıklan Eurogold'u protestolan- nı dün Boğaziçi Köprüsü'ne ta- şıdılar. Eylemlerinı "sivil haatsizlik" olarak nitelendiren Bergamalı- lar, Eurogold bölgelerini terk edene kadar eylemlerini sürdü- receklerini vurgulayarak yargı- nın kendileri lehine verdiği ka- rarlann uygulanmasını istediler. Bergama'dan önceki gece 22.00 sıralannda 3 otobüsle ha- reket eden yaklaşık 250 Berga- malı, dün sabah 09.00 sıralann- da Boğaziçi Köprüsü'ne ulaştı. Köprünün ortasında otobüsle- rinden inen Bergamahlar, köp- rünün korkuluklanna tek sıra di- zildi ve gerdikleri halatla köprıı- ye temsili olarak bağlandılar Bergamalı kadınlar ile belden yukanlan çıplak olan erkekler, Türk bayrağı ve Atatürk poste- ri taşıyarak "Yetti gari, siyanür- Bergamahlar. 'siyanürle alüna hayır" kampanyasuu sürdürüyor. lü alüna ölünceye kadar hayır. Siyanür bilimcisi Bergama haUa" yazılı pankartı açtılar. "Siyanür- cü şirket Bergama'yı terk et", "Susma, sustukça sn-a sana gdecek". "Türkiye Afiika olmayacak". "Vur vur inlesin Ankara dinlesin". "HaUoz hak- hyız kazanacağız"," Eurogold gidecek bu iş bite- cek" sloganlan atan Bergamahlar adına söz alan CHP Bergama Ilçe Başkanı ve Çevre Yürütme Kurulu Başkanı Oktay Konyar. dünyada hiçbir köyün 7 yıl toplumsal muhalefeti sürdüremedi- ğini belirtti. Art\r in, Eskişehir, tzmir ve Balıkesir'de altın arandığını kaydeden Konyar. mücadelelerinin sa- dece Bergama'yla sınırlı olmadığını \oırguladı. Eurogold'un sanki kendi ülkesindeymiş gibi ra- hat çalıştığını söyleyen Konyar, "Onlan askeıier koruyor. Neden askerlerimizle çaüşalım. Bunun için İstanbul'a geldik. Sesimizi duyurmak için ber yöntemi denedik. Korkunç bir tsürap içindeyiz. Sesimizi duyurmak için bundan sonra da heryön- temi deneyeceğiz'' dedi. Konyar, yargının Bergama hakkında verdiği kararlann uygulanmasını, yürütmenin durdurul- masını ve yeni hükümetin kendilerine verdiği "madeni kapatacağız" sözünü tutmasını ıstedi. Yaklaşık 1.5 saat süren eylem sırasında gazeteci ve televizyoncular da fotoğraf makineleri ile ka- meralannı yere bırakarak eylemcilere alkışlarla destek verdi. Boğaziçi Köprüsü'nü kullanan İstanbullularda kornalanyla Bergamalann eylemine katıldılar. Eylemi yetkili bır kişi gelinceye kadar sürdüre- ceklerini söyleyen Bergamahlar, polisin kendile- rine izin vermemesi ve çevik km-vetin köprüye gelmesi üzerine, yaşama hakkının bedelini köp- rüden atlayarak ödeyeceklerini belirttiler. "Bu toprak için atalanmız öldü, biz de ölürüz" dıyen Bergamahlar daha sonra polisin "gözalu" ol- mayacağı sözüyle, geldiklen otobüslere binerek Sultanah- met'e hareket ettıler. Haliç tünel çıkışına kadar polis eskortuyla giden Bergamalılann otobüsle- ri burada durduruldu. Polisin kendilerine izin ver- memesi üzerine Emniyet Mü- dür Yardımcısı Hüseyin .\rpa- a'yla konuşan Konyar, Istan- bul'u görmek ve Sultanahmet'te çay içmek istediklerini ifade et- ti. Bergamalılardan eylem ya- pılmayacağı sözü alan Arpacı, daha sonra gruba izin verdi. Sul- tanahmet'e gelen Bergamahlar. SultanahmetParkı'nın çimenle- rine oturarak piknik yaptılar. Burada bir basın açıklaması yapan Oktay Konyar, "Bugüne dek aşk yüzünden veya ekono- mik yoksunluk nedeniy le insan- lann intihar etmek için geldiği köprüdcn, çevre için de gerekir- se intihar edilebikceğini göster- dik"dedi. Halkın kendi geleceğiyle ilgili uygulamalarda söz sahibi olması gerektiğini söyleyen Konyar, "Biz Türldye'de yalnızca çevne mücadelesi yapmı- yoruz, kirlcnen siyasetin de temizlenmesini istiyo- ruz" diye konuştu. Yanlannda getirdikleri yiyecekleri gazeteciler ve turistlerle paylaşan Bergamahlar. kendilerini merakla izleyen yabancı konuklan Bergama'ya davet ettiler. Grup daha sonra Çanakkale'ye git- mek üzere hareket etti. Boğaz Köprüsü'nde düzenledikleri eylemin ar- dından Çanakkale'ye giden Bergamahlar, iskele- den Cumhuriyet Meydanı'na kadar yüriiyerek Eurogold firmasını protesto ettiler. Meydandan tekrar iskeleye dönen eylemciler burada bir süre oturarak "Eurogold kudurdu, halkı uyuttu" slo- ganlan attılar. Eylemciler daha sonra Balıkesir'in Edremit ilçesine hareket ettiler. Refah Partisi'nde yurtdışı trafiği yoğunlaştı ANKARA (Cumhuri>et Büro- su) - Anayasa Mahkemesi, RP'nin kapatılma davasıyla ilgili son sa- vunmasını vermek için istediği ek süre istemini çoğunluk sağlanama- dığı için görüşemedi. RP kurmay- lan. Altınoluk'ta son savunma ha- zırhklanni sürdürürken yurtdışın- dan destek arayışlanna yönelik gi- rişimlerini de hızlandırdılar. RP Genel Başkan Yardımcısı Abdul- lah Gül, bugün ABD'ye gidecek. Kapatma davasıyla ilgili ıddiana- me ve RP'nin savunması da ulus- lararası kuruluşlara gönderilmek üzere kitaplaştınldı. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş'ın esas hakkındaki mütalaasma yanıt niteliğindeki son savunmasını 5 eylüle kadar verme- si gereken RP, sürenin bu tarihten itibaren 60 gün uzatılması istemi- ne Anayasa Mahkemesi'nden dün yanıt alamadı Anayasa Mahkeme- si Başkanı Yekta Güngör Özden başkanlığında yapılan toplantıda, çoğunluk sağlanamadığı için RP'nin istemi değerlendirilemedi. Özden'in. RP'nin başvurusunu görüşmek üzere yapılacak toplan- tının tarihini yann belirlemesi bek- lenirken 5 eylüle kadar çoğunluk sağlanamaması durumunda süre bitmiş sayılacak. Ek süre başvurusuna Anayasa Mahkemesi'nden yanıt bekleyen RP kurmaylan, bir yandan Altıno- luk'ta Genel Başkan Necmettin Er- bakan'ın denetiminde son savun- ma üzerindeki çalışmalannı sürdü- rürken bir yandan da yurtdışında destek arayışlannı hızlandırdılar. RP Genel Başkan Yardımcısı Abdullah Gül'ün, bugün ABD'ye yapacağı ziyaretin de bu amacı ta- şıdığı belirtıldi. Gül'ün, Chica- go'da yapılacak olan Islam demek- leri genel kuruluna katılacağı ve burada bulunan bazı liderlerle gö- rüşmeler yapacağı bildiriîdi. Ab- dullah Gül'ün daha sonra Was- hington'a geçerek burada da bazı Kongre üyeleriyle biraraya gelece- ğı belirtildi. RP Genel Başkanı Erbakan'ın ırkçı Fransız lider Le Pen'le yaptı- ğı görüşmede de kapatma davasını gündeme getirdiği ve Avrupalı mu- hafazakâr ve Hıristiyan demokrat partilerin harekete geçinlmesi için destek istediği öğrenildı. tkili gö- rüşmelerle Batı'dan destek arama- ya çalışan RP. kapatma davasıyla il- gili iddanameyi ve savunmasını da kitaplaştırdı. Başta Helsinki İzleme Komitesi, Avrupa Insan Haklan Mahkemesi ve Avrupa Parlamen- tosu olmak üzere bazı uluslararası kuruluşlann üyelerine göndenle- cek olan kitap Ingilizce. Fransızca ve Ahnanca olmak üzere üç ayn dilde hazırlandı. 'Örtülü' skandalına tepkiler... 'îkinci Süleyman Mercümek olayı' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-Başbakan Yardım- cısıveMıllı Savunma Baka- nı tsmet Sezgin, Ankara Devlet Güvenlik Mahkeme- si Başsa%cılığı'nca araştın- lan Çeçenistan skandahnı değerlendinrken "2.Mercü- mek olayı. Bunlann zünmet haneleri doludur" dedi. CHP Genel Sekreteri Ad- nan Keskia hükümeti bu ko- nuda duyarsızhkla suçladı. RP Genel Başkan Yardımcı- sı Abdülkadir Aksu ise iddı- alann "gülünç ve basif ol- duğunu öne sürdü. Sezgin. Bakanlar Kurulu toplantısma katılmak üzere Başbakanlık binasma geli- şinde gazetecilerin konuyla ilgili sorularıyla karşılaştı. Sezgin, "2. Mercümek olayı mı demek istiyorsunuz? Bunlann rimmet haneleri doludur. İnşaUah doğnı de- ğüdir" dedi. Adnan Keskin de soru üzenne hükümetin bu konu- da yeterli derecede duyarlı olmadığını kaydetti. Hükümetin, şimdiye ka- dar RP'nin yolsuzluklanna ilişkın hiçbir açıklama yap- madığını anımsatan Keskin. "Mercümek'lerin, Dar- çm'lann unutulmadığınr söyledi. Keskin. hükümetin yolsuzluklan ortaya çıkarma eğilimınde olmadığını öne sürerek "Böyle niyetieri ol- saydı Susuriuk'a çare bulur- lardı" diye konuştu. RP'liler ise iddialan ya- lanladılar. RP Genel Başkan Yardımcısı Abdülkadir Ak- su, düzenlediği basın toplan- tısında konuyla ilgili bir so- ruyu yanıtlarken "Çok gü- lünç ve basit bir iddia. Kad- dafi gibi ABD'ye kafa tutan bir lider, Çeçenistan'a yanh- mı neden RP aracıiığıyla yapsın. Akla mantığa sığnıa- yacak bir iddia. Bosna para- lannda da aynı şeyleri söyle- mişlerdL Ama sonuç çıkma- dı" görüşünü savundu. Anayasa Mahkemesi'ne verilecek son savunma ıçin RP Genel Başkanı Necmet- tin Erbakan'la birlikte Altı- noluk'ta bulunan RP'li TB- MM Başkanvekili Yasin Ha- tiboğlu da iddialar hakkında "iftiranın daniskası" değer- lendirmesini yaptı. Partisine karşı ilk kez ıftira atılmadı- ğını belirten Hatiboğlu. ıddi- alan "Ülkede geüştirilmeye mecbur olunan demokrasi- ye indirihniş bir darbe" ola- rak niteledi. RP Genel Başkan Yar- dımcısı Şevket Kazan da bu tür iddialann "ülkeye ihanet- ten başka birşey olnıadıgını" sa\ıındu. Metin Cöktepe soruşturması Orhan Taşanlar'ın korunduğu belgelendi Haber Merkezi - Gözal- tında öldürülen Evıensel ga- zetesi muhabiri Metin Gök- tepe cinayetini soruşturan Içışleri Bakanlığı müfettiş- lerinin hazırladıklan ilk ra- porda, dönemin İstanbul Emniyet Müdürü Orhan Ta- şanlar ile yardımcısı Kemal Bayrak'ın da yargılanması gerektiğini bildırdiklen. an- cak dönemin tçişleri Baka- nı Teoman Ünüsan'ın bu is- teme karşı çıktığı belgelen- di. Göktepe'nin gözaltında pohsler tarafindan döviile- rek öldürülmesının ardın- dan. Içişleri Bakanlığı mü- fettışlen soruşturma başlat- mışlar ve hazırladıklan ra- porda 48 polisin yargılan- ması gerektiğini bildirmiş- lerdi. Kanal D'de dün akşam yayımlanan ana haber bülte- ninde, müfettışlerin 24 O- cak 1996 tarihını taşıyan bu rapordan önceTDaşka bir ra- por haztrladıklan ve Taşan- lar ile Bayrak'ın da yargı- lanması gerektiğini bildir- dıkleri belgelendi. Belgeye göre, Içışlen Bakanlığı mü- fettışlen tarafından hazırla- nan ilk rapora. Cnüsan tara- fından düşülen "Taşanlar ve Bayrak dışuıdakilerin sorus- turulması uyguadur" notu üzerine müfettişler bir rapor daha hazırlamak zorunda kaldılar. Müfettişler. 24 O- cak 1996 tarihini taşıyan ikinci raporlannda. Taşanlar ve Bayrak'ın adını "sonıştu- rulması uygun görükn em- niyet görevlileri"nin arasın- dan çıkardılar. Göktepe'nin gözaltında öldürüldüğü dönem İstan- bul Emniyet Müdürü olan Taşanlar, Lmranıye Ceza- evi 'nde öldürülen tutuklula- nn cenaze töreninden bir gün önce cenazeye katıla- caklann gözaltma alınması ıçin emır vermiş. henüz her- hangi bir olay gerçekleşme- den verilen bu emrin yasal ohnadığı ifade edilmiştı. Ta- şanlar, Göktepe'nin öldüğü anlaşıldıktan sonra da "Böy- le bir şahıs gözaltma alınma- mışûr" açıklamasını yap- mıştı. Taşanlar, yasadışı emir \ ermek ve cinayeti ört- bas etmeye çalışmakla suç- lanmıştı. Göktepe soruştur- masından kurtulan Taşanlar, daha sonra Bursa Valili- ği'ne, Kemal Bayrak ise Bursa Emniyet Müdürlüğü görevıne atanmıştı. Tîme'ın oylamasmda Atatürk fark aüyor Haber Merkezi - Tıme dergısinin. "20. Yüzyıhn En Önemli İsimleri" kampanya- sında. Mustafa Kemal Ata- türk. ikinci durumdaki Ro- nald Reaganile arayı açıyor. Internet'te verilen oylar. dün sabah TSİ 06.30 itibariyle 32 bin 428'ı buldu. Başbakan Mesut Yıtaıaz da dün Ata- türk için oy kullandı. Dün bi- rinci sıraya yükselen Ata- türk, ikinci sırada olan eski ABD Başkanı Reagan'ı 3191. üçüncü sırada olan tn- gıliz devlet adarru VVlnston Churchill'i de 6036 oy geç- ti. Kampanyada. oy vermek ısteyenler. sıraya girerek beklemek zorunda kahyor. Tıme dergisi tarafından Internet sayfasına konulan notta. 'çokyoğunoylama yü- zünden biraz beklemek ge- rektiği' belirtiliyor. NTV'de yayımlanan bir programın çekimlerine katı- lan Yıhnaz da Atatürk için oy kullandı. CHP ve Türki- ye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu da kampanya- ya destek karan aldı. CHP Genel Sekreterli- ği'nden tüm örgütlere gön- denlen genelgede, "Time dcrgisinin anketinde. Ata- türk'ün hakettiği yeri alabil- mesi için gösterilen duyarb- hğın devam etmesi gerek- mektedir. Bu çerçevede tüm örgütierimizuı. partüerüstü bir anlayışla. il veUçeierinde- ki diğer siyasi parti sivil top- lum kunıluşlan vevatandas- lanmızla temasa geçerek, metnin belirtilen adresegön- derilmesinde fayda görül- mektedir" denildi. Tabancayla şaka ölüm getirdi İstanbul Haber Servisi - Emınönü Yeşildirek Sultanmektebı Sokak'ta bulunan Yeni Sabah binasında beylik tabancalanyla şakalaşan polis memurlanndan biri öldü. Dün gece saat 23.00 sıralannda meydana gelen olayda. Polis radyosunda çalışan Mehmet Vural Aliç (28), Ataköy Polis Karakolu'nda görevli polis memuru Erdoğan Murat Erbil'in (26) silahından çıkan kurşunun göğsünden ginp boğazından çıkması sonucu yaşamını yitırdi. Erbil ise gözaltma alındı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle