Katalog

27 AĞUSTOS 1997 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA 13 Çanakkale Otomobille Çanakkale'den araba vapuruna binip Gelibolu'ya geçmek için gişeden bilet alırken yanında bir adet de 100 bin liralık makbuz veriyoriar... Makbuzun üzerinde iri puntolarla "resmi" bir karar hatırlatılıyor: "Çanakkale Valiliği İl Trafik Komisyonu 10.07.1997 tarihve 14 sayılı karan gereği" Iş bu karar gereği 100 bin lirayı "iskele meydanı otoparkından geçiş ücreti" olarak ödüyorsunuz... Dünyanın her yerinde otoparklar genellikle otomobillerin durup park etmeleri için kullanılırken, Çanakkale'deki "iskele meydanı otoparkı" "Deli Dumrurun köprüsü gibi geçiş alanı olarak kullanılıyor... Kullanılıyor da ne oluyor? Toplanan paralar, arkasında büyük bir şirket olan daha doğrusu Dardanel'in sahibi olduğu Çanakkale Dardanelspor'a veriliyor! Sanki Çanakkalespor'u satın alan Dardanel, "otopark değneği"ne muhtaç duruma düşmüş gibi! brtemefc http: / / www.pianet.com.tr / Xn Elektronik posta: Deniz.Som©pJanetcom.tr Tel: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97 - LJbva'nın Refah aracılığıvla Çeçenistan'a çönderdiği 10 milyon dolar da kaybolmuş... "O paravla mercümek alıo aöndermislerdir!" Islami kamplar Uludağ'da otele dönilşürken... B ir zamanlar kervan geçmez dağların tepe- sinde çadırlarda, gözden ırak koylarda oba- larda kurulan Islami kamplar artık Türki- ye'nin kışturizminin önemli merkezlerinden Uludağ'a taşındı... Hem de turistik yıldızlı otellere... Bursa'daki arkadaşımız Levent Gencelli anlatıyor: "Uludağ'da Bursa Özel Idare Müdürlüğü'nün mül- kıyetindeki Büyük Otel'i bir süredir işleten sinema sa- natçısı Hülya Koçyiğit ıle eski futbolcu Selim Soy- dan'ın damadı Ender Alkoçlar, otelin adını Alkoç- lar olarak değiştirdi. Alkoçlar Ailesi'nin Uludağ'da aynı adı taşıyan bir oteli daha var... Bu iki otel yaz aylarında üç yıldır Zaman gazetesi tarafından 'okur, abone ve çalışan eğitim semineri' adıyla kapatılıyor. Seminer adı altında yapılan toplantılaV sırasında otellere, Zaman gazetesi tanıtım kartı olmayanlann girişi yasaklanıyor. Kapılar nöbetçiler tarafından tutuluyor; kapılara nöbet talimatları asılıyor. Talimatlarda 'giren çıkan kontroledilecek', 'şüpheliler yöneticilere haber veri- lecek' türünden uyarılar bulunuyor. Kapatılan otellerin oda fiyatlan konusunda herhan- gi bir bilgi verilmiyor; organizasyonun Zaman gaze- tesi bürolan aracılığıyla yapıldığı, beş ve yedi günlük devreler halinde konaklandığı söyleniyor. Yakında Uludağ çarşafa sokulursa kimse şaşırma- sın... Zaten şimdiden lobilerdeki oturma gruplannın üzerine nedendir bilinmez çarşaf örterek 'iş'e başla- mışlar bile!" Levent Gencelli'nin anlattığına göre karşılıksız çek- leri ortalıkta dolaşmaya başladığından beri ülkücü yanıyla tanınan Ender Alkoçlar, Bursa'daki şirket merkezini terk edip Istanbul'a taşınmış; parasını al- mak isteyenlerin karşısına da "tosuncuklar" çıkar ol- muş... Belli ki bir sıkışıklık yaşanıyor... Anlaşılan sıkışıklığın farkına varan dinciler fırsattan istifade Uludağ'ı mesken tutmuş... Ha Türk-lslam sentezi ha Neo-Nurcular, ikisi de ay- nı yolun yolcusu... Ve yollan Uludağ'da kesişmiş. Yaz aylannda Alkoçlar'ın dışında yalnızca Beceren ve Ağaoğlu otelleri açık olduğu ve fazla müşterileri bulunmadığı için Uludağ'da yobazlann varlığı iyice hissediliyor... Yaz sonrası kış... Kış uykusunda olanlara şimdiden duyurulur: Uludağ'ı da fethe hazırlanıyorlar... SESSİZSEDASIZ(I) NURÎKURTCEBE HSĞME77JN ^^m&ep* y.i£gciE-^ Menzir'in açıklaması ve sürgünler Ulaştırma Bakanı Necdet Menzir'in dürüstlüğüne inanıp Istanbul'un posta ayrım ve dağıtım işini yapan Ayça şirketindeki vergi ve sigorta primi usulsüzlüklerin üzerine gidilmesini isteyen işçilere Necdet Menzir'den yanıt geldi: "Ayça firmasının Mayıs 1996 ile Mayıs 1997 arasındaki bir yıllık dönem içinde vergi dairesine yatırmış olduğu vergilere ilişkin makbuzların kontrolü sonucu, ibraz ettiği makbuzların sahte olduğu ve firmanın bu yolla yaklaşık 4 milyar 295 milyon lira gelir ve damga vergisi dahil vergi noksanlığına sebebiyet verdiği tespit edildi. Daha sonra bu noksanlığı Umraniye Vergi Dairesi'ne yatıran firmanın kötü niyetle hareket ettiği hususu ortaya çıktığından ve SSK'ye yatırılmamış para olabileceğinden ikinci bir iş'ara kadar Ayça firmasına herhangi bir istihkak ödemesi yapılmaması hususunun ilgili Başmüdürlüğe tebliğ edilmesine ve ilgili firmanın bundan sonra Posta Işletmesi'nce açılacak ihalelere alınmamasına karar verildi. Diğer taraftan 150. Yıl Anadolu Yakası Posta Işleme Merkezi'ndeki hekimlerin işçileri muayene ederek, reçeteleri memurların üzerine yazmalan konusunda ise gerekli soruşturmaya başlandı." Menzir'e not: Türk Telekom Anadolu Yakası Başmüdürlüğü Ankesörlü Telefon Müdürlüğü'ndeki telefon kartı yolsuzluğu soruşturmasında ifadesinde müfettişe gerekli bilgileri veren personel için sürgün tayinler başlatıldı. Haberiniz var mı? AYDINLANMA ATEŞl '• tletişim: Zeynep Eşiyok Faks: 0.212. 513 85 95 Ankara Cumok'tan 8 yıla katkı kampanyası tstanbul Cumok Kültür ve Sa- nat Kolu "Ailenin korunması" için hazırlanan yasa tasansının engellenmesini protesto eder- ken Izmir Cumok da 6 eylülde- ki Ege Bölge Toplantısı'na ilgi ve katılım bekliyor. İstanbul Cumok / Kültür ve Sanat Kolu "22 ağustosta düzenlediği- miz Turgut Uyar'ı anma gü- nünde salonda oturacak yer kal- mamıştı. Şairimizin sanatsal konumu, dili. rengi ve miiziğı dile getirildi. Gitarist Erhan Çolak'ın müziği ile sanatın ge- rekliliği konusunda bir kere da- ha düşünerek sanat meşalesinin ateşini çok yakınımızda du- yumsadık. Ailenin korunması için hazır- lanan yasa tasansının engellen- mesi, kadınlan ikinci sınıf in- san olarak gören ortaçağ anla- yışının altmı bir kere daha ka- lın çizgilerle çizmiştir. Bu tavır eşlerini döven maço (aslında za- yıflığının kurbanı) insanlara ve- rilmiş bir ödül-ödün nıteliğin- dedir. Bu ilkelliği protesto ediyoruz ve özellikle hanımlann bu ko- nuyu her türlü toplantılannda işlemelerini. gündemlerindeki ilk sırayı ayırmalannı temenni ediyoruz." Ankara Cumok "Siyaset, toplumu yönetmek demektir. Topluma. halka yol •göstermek demektir. Siyaset adamı da topluma yön veren toplumu yönetendir. Siyasetin insanlann kaderini etkilediği açık bır gerçektir. Siyaset adam- lannın yanlış, bencil. muhteris, adaletsiz kararlan yüzünden ne kadar çok insanm acı çektiğini hatta öldüğüne tarih çok tanık- •Jık etmiştir. Siyaset bilimle birlikte olma- dıkça adaletle yürütülmedikçe lyozlaşır. İnsanlann felaket kay- . nağı haline gelir. Siyaset yozla- '•şınca siyaset adamlan da etkile- \ nir. Bir kısmı da yozlaşır. ' Hizmet. adalet,bilim, yurtse- verlik, toplumun iyiliği bir ya- na atılır. i Makam, mevkii ve mebusluk ^jçin her şey yapılır. Toplumun ıtemel değerlerine saldınlır. Hat- ta 'On kişi ile Genelkurmay bile basılır'. , Hasan Celal Gûzel olayı as- lında ciddiye alınacak bir olay ' degil, ibret alınacak bir olaydır. Siyasetin, siyaset adamının ne durumlara düştüğünü göster- mek ıçın önemli bir 'vakadır'. Demokrasiyi böylelerinin eline bırakmanın tehlikelerine karşı bütün gönüllü kuruluşlann gev- işemeden etkin. güçlü, uyanık "blması her zamankinden daha , önemlidir. Bilmeliyiz ki siyaset sabnesinde çok sayıda Hasan Celal Güzel vardır. Duyuyoruz ki bazı bakanlar Refah'ın hışmınauğramış, yar- gı karan ile görevlenne dönmüş nitelikli bir kısım bürokratları görevden alıp kendi yakınlannı getirme hazırlığındaymış. Dıle- riz ki doğru olmaz. Refah'a karşı halkın gücü ile gelmiş bir hükümetin bakanı Refahın kıydığı bürokratlan kıymaya kalkışırsa işte bu çok acı olur. Buna yeltenen bakan da Re- fah'tan daha zalim duruma dü- şer. Çünkü adil olacağım diye gelip zulm eden bir sıyası anla- yıştan daha tehlikeli bir şey ola- maz. Unutmamalıyız: Siyasi Isla- mi güçlendiren kötü yönetım- dir. Siyasal yozlaşmadır. Hukuk Devleti'ne saygısızlıktır. Nite- likli. bilgili, çağdaş bürokratla- ra adaletle sahıp çıkmamaktır. Biz Ankara Cumok olarak yargı karanna uyulup uyulma- dığını. çağdaş nitelikli Atatûrk- çü bürokratlara karşı uygulama- lan yakından izleyeceğiz. Bu arada bızler '8 Yıllık Te- mel Eğitime Katkı' amacıyla Ziraat Bankası Bulvar Şubesi'- ne açtırmış olduğumuz 601655 No'lu (Ankara Cumok) hesaba tüm Cumhuriyet okurlannın il- gi göstermesini arzu ediyoruz." İzmir Cumok "1) lzmir ilçe oluşumların- dan gelen zirve gündemi hak- kındaki görüşlen değerlendiri- lip son şeklini vermek üzere 28 ağustos saat 18.00'de 1456 So- kak N0.8/C Alsancak adresinde (tel: 464 09 74) toplanıyoruz. 2) 6 eylülde 1456 Sokak Ba- ro Han Alsancak adresindeki lzmir Barosu Toplantı Salo- nu'nda saat 14.00'de yapacağı- mız Ege Bölge toplantısı için lzmir'deki ve bölgemizdeki tüm oluşumlann ılgisini ve katılı- mını bekliyoruz. tletişim için tel: 0.232.425 83 41-faks: 0.232.483 03 95 Erdal Karademir. 3) 6 eylül akşamı gerçekleş- tıreceğimiz yemekte Aydın En- gin ile sohbet edip Ali ve Hüs- rev Öztürk kardeşlerden nite- likli bir müzik dinletisi sunaca- g'z- Yemek davetiyeleri aşağıdaki merkezlerden temin edilebilir. - lzmir Cumhuriyet Kıtap Kulübü 425 37 58 - Kültür Kıtap Sarayı 445 37 65 - Ege Sanat Merkezi 381 64 04 - Cafe Trio 483 56 01 - Eğit-Der Narlıdere Şubesi Çorlu Cumok "Çorlu Cumok, toplantısını 28 ağustos saat 19.00'da Yön Dershanesi'nde yapacaktır. Tüm dostlara duyurulur. Sen gelmezsen bir eksiğiz." KİM KİME DUM DUMA BEHÎÇAK '•'nSSr^ HARBİ SEMtH POROY ATAJUS^K f^54SiAWiM BULUT BEBEK MRAYÇÎFTÇİ TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ A«/K4A^ 27 Ağustos fiV BÛYÜK RATLAMA! 1B83'TE 8U6ÜN,ENPONE2YA'DAKÎ KMKATOA 7ANARDAĞINOA, DÜNYANtN SİSMİK KAYITLA84 GEÇMİŞ EN 8ÛYÛK PATLAMASIOLDU. YANARDA- SIN BULUNDUĞU YER, CAVA VE SUMATKA ADAİA_ 81 AKASINOA, SUNOA gOĞA2JNCAK< KKAKATOA ADASIYU.VOLKANİK. PATLAMA, SABAH SAAT lO'CA OLMUf, DAğlN K8ATER1N0EKJ BİNBEŞYÜZ MET. KEICÛPUJIC KAYA HAVAYA UÇMUÇTU. PATLAMA SESİ BİR HİD8OJEN BOM8ASIHIN YİRMİ KATIVD4. ÖYLE Kİ, AVUSpiALYA,FİLİPİNLEJt I/E JAPONVtt PAfJ BİLE İŞİrilM/ŞTİ. BU OLAĞANÛSTÜ TtT- (ZEÇİMİN OUJÇUJI&UĞU P6V PEfJİZ DAL6A- LARI, AOADAIci VE CAyA KtYISlNPAld KÖYLE- RİN ÜZERİNE GELMİf, OTUZALTt &N KİŞİ- " " ÖLÜMÜA/E YOL AÇMIÇTlL POLİTİKA VE ÖTESt MEHMED KEMAL Dolandırıcılık Sanatı... Geçende Türk anlatı tiplerinden birini ararken gö- züm Incili Çavuş'a ilişti. Kimdi bu Incili Çavuş? Kimdi? Erdoğan Tokmakçıoğlu'nun yazdığı bir broşür gördüm. Hayal tiplerinden birini anlatıyordu. Asıl adı Mustafa Efendi imiş. Bir söylentiye göre Diyarbakır'da doğmuş, bir söylentiye göre Sıvas'ta. Sarayda nedimlik, selam çavuşluğu gibi görevler- de bulunmuş. Padişah I. Ahmet döneminde Iran Şahı'na elçi olarak gönderilmiş. Iran Şahı I. Ab- bas'a elçi gitmiş. Padişahlar arasında ek haracın- da oyun oynadığından azledilmiş. Veziriazam 20 gün kadar Üsküdar karargâhında son hazırlıkları incelerken yola çıkmış. Halep'e var- dıklannda askeri kışlalara taksim; burada gene bir şey dönmüş olacak ki tutuklanmıştır. 4. Murat za- manında yeniden Iran'a elçi ol^jak atanmıştır. Son- ra izi kaybolur. Hafız Paşa Bağdat'ı kuşatmış, In- cili'nin bahtı gene dönmüş. Büyük kentler arasın- da dolaşıp durmuştur. Bir söylentiye göre mezarı Fi- ruz Ağa Camisi avlusundadır. Fıkra söyler. Fıkrala- n incelendiğinde Yerebatan yöresinde yaşadığı gö- rülür. Bir saray dalkavuğudur. Batı saraylanndaki dalkavuklara benzemez. Ha- zır cevaplığı ile ünlüdür. Soytarı değildir. Eleştiriler söyler. Saraya hizmet eder, soytanlık etmez. Saray- da yaşar ama sokakla bağını koparmaz. İşte bir fık- rası: Cimriliğiyle ünlü bir vezir Incili'den bir tazı ister. Incili gider bir çoban köpeği getirir. Vezir müthiş kı- zar. "Senden tazı istedim, böyle tazı mı olur?" "Ya nasıl olur paşam." "Tazı dediğin incecik belli, sıska, karnı sırtına ya- pışık olur." "Efendim bu da yanınızda birkaç hafta kalsın, ta- zıya döner." Sarayın açıkgözlerinden biri dedikodu edecek olur. Incili Çavuş da susar. "Dersaadet'te neler dönüyor." "Bilmem." "Bilirsin." "Bunlardan birini saraya getireyim." Ertesi gün Incili bunlardan birini saraya getirir. Padişah'ın karşısına dizer. "Sen dolandıncı mısın?" "Evet efendim." "Dolandır şu adamı.." "Dolandırayım ama param yok." "Kaç para gerekli..." "Yüz altın." Padişah, dolandıncıya yüz altın çıkarır. Verir. Dolandıncı yüz altını alır gider. Günler, geçer gelmez. Padişah bulun der. "Hani beni dolandıracaktın?" "Dolandırdım ya..." BULMACA SEDAT YAŞAYAN 1 2 3 4 5 6SOLDAN SAĞA: 1/ Bır topluluğu "siyasal aianda et- ' kılemek ve coş- 2 turmak amacıyla yapılan yogun çalışma. 2/ Ba- demden yapılan şerbet... Olum- suzluk belirten bir önek. 3/ Pra- seodim elementi- nın sımgesi... Ay- nı adlı bitkinin " tohumlannın g öğütülmesıyle el- de edılen bir baharat. 4/ Gizli görevli... Toplama işaretininadı. 5/Taşatu- tarak öldürme cezası 6 AliÖzgentürk'ünbirfîl- 3 mı... Yükleme. 7/ Ka- 4 dastro haritalannda par- 5 seller topluluğu. 8/Alış- veriş... "Cümlesi giyin- " miş namert postunu ' Av- 7 rat belli değıl---belli de- 8 ğıl"(Ruhsati).9/Asya'da g bir ülke. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Gazetecılik dilinde bir çeşit uydurma habere verilen ad. 2/ Bürümcük görünüşlü, genellikle pamuk ipliğinden do- kunan bir kumaş... Kripton elementinin simgesi. 3/ Paro- la... Aktinyum elementinin simgesi... " kullar yarat- mışsın / Varsın şöyle dursun deyu / Anlan koymuş orada / Sen çıkmışsın uca Tann" (Kaygusuz Abdal). 4/ Ölüyü bozulmaması için ılaçlama... Bir renk.5/ Soyundan gelı- nen kimse... Gazel ve kasidenin son beyti. 6/ Yilbik, tu- targa gibi adlar da verilen sinir hastalığı... Tarla sının. 7/ Tiyatro niteliği taşıyan radyo ya da televizyon yayını. 8/ özenli, düzgün... Felsefede, bilgi ile varlık arasında ilişki kurduğu düşünülen kavram. 9/ Necati Cumalı'nın bir oyu- BAYINDIR ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN EsasNo: 1997/34 Esas Davacı Halil Görçek vekili Av. Mehmet Sevilay Kantarcıoğlu'nun da\'alılar Ayşe Bayraktaroğlu ve ar- kadaşlan aleyhine açtığı Bayındır Sadılpaşa Mahallesı 198 ada 51 parsel sayılı taşınmazın iptali da\'asının açık yargılaması sırasında adresleri belli olmayan aşağıda açık kimliği yazılı davalılara duruşma gün ve saati ıle devam dilekçesi tebliğ edilemedığmden ilanen tebliği- ne karar verilmekle; Isimleri yazılı davalıların duruşma gün ve saatinde mahkememizde hazır bulunmalan ve söz konusu dava- ya ilişkin dava dılekçesinın kendilerine teblıği ilanen tebliğ olunur. Duruşma günü ve saati: 22. 10.1997 saat 10.30'da Yeri: Bayındır Asliye Hukuk Mahkemesi Davalılar: 1- Muharrem Ihsan Ünsal, Mithatpaşa mh.si Atatürk Bul. no: 43 Bayındır 2- Ayşe Bayraktaroğlu 3- Zınnet Bayraktaroğlu 4- Ömer Bayraktaroğlu 5- Süleyman Bayraktaroğlu Basın: 37770 BULANCAK SULH HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN 1996/250 Davacı Anadolu Anonim Türk Sigorta şirketi tarafindan davalılar Mithat Güner, Fev- zi Güner ve tsviçre Sigorta AŞ aleyhine açmış olduğu tazminat davasının duruşmasın- da venlen ara karar gereğince; Bu davanın davalılardan olan Mithat Güner'in bütün aramalara ragmen adresinin meçhul olduğu yapılan tahkikattan anlaşılmış olmakla, adı geçen davalı Mithat Gü- ner'in duruşmanın bırakıldığı 15.10.1997 günü saat 09.00'da Bulancak Sulh Hukuk Hâ- kimliğı'nde hazır bulunması veya kendisini bir vekille temsil ettirmediği takdirde mah- kemenin gıyabında devam edeceğı ilanen tebliğ olunur. Basın: 37289 MANAVGAT 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN DosyaNo: 1996/355 Esas Davacı Şenay Fanmaz vekili tarafindan davalı Doğan Fanmaz aleyhine mahkememize açılan boşanma davasının yapılan açık yargılamasında; Davalı Ali oğlu, 1959 d.lu Doğan Fanmaz'a davetiye tebliğ edilemediği ve adresinin tespit edilemedi- ğinden, ilanen tebligat yapılmasına karar verilmiş olup; Davalı Doğan Fanmaz'ın Manavgat 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'ne ait duruşma salonunda 7.10.1997 günü saat 09.00'da bizzat hazır bulunması veya kendisini bir vekille temsil ettirmesi, aksı halde HUMK'nin 213 ve 377. maddeleri gereğince tahkikat ve yargılamanın yokluğunda devam edeceği ve ka- rar verileceği, dava dilekçesinin ve duruşma gününün davalıya tebliği yolunda ilanen tebliğ olunur. 7.8.1997 Basın: 37344