27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet İmtivaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmenı: Orhan Erinç # Genel Yayuı Koordınatörii Hikmcl Çetinkava • Yazuşlen Mudurlen tbrabim Yıldız - Dinç Tayanç 0 Sorumlu Müdür Fikret tlkiz • Haber Merkezı Müdûrü: Hakan Kara •Görsel Yonetmen. Fikret Eser D15 Haberler Şinasi Danışoğlu 9 Ltıhbarat Cengiz YUdırnıı • Kultur Handan Şenköken # Spor Abdülkadir Yücclman 9 Ekonomı Seda Oğuz 9 Makaleler Sami Karaören 9 Dıcdtme \bdullah Yana9Fotograf Erdoğan Köseoğlu 9Bılgı-Belge Edibe Buğra 9 \ urt Haberlen Mchmet Faraç YayınKunJu bhaııSdçııklBaşkan). Orhan Erinç, Oktay Kurtböke HikmetÇetintui}a,Şükruı Soner, Ergun Balcı, Dinç Tay^nç, İbrahim Yıldız, Orhan Bursalt, Mustafa Balbay. Hakan Kara. Ankara Temsılcısi Mustafa Balbay Atatürk Bulvan No 125,Kat4,Bakanlıklar-AnkaraTel.4195020(7hat), Faks 4195027 • lznurTemMİcısı Serdar Kızık, H Zıya Blv 1352S 23Tel 4411220. Faks 4419117«Adana Temsılcısi ÇetinYığenoğhı, lnönüCd 119 S Nol Kali. Tel 363 12 11. Faks 363 12 15 Müessese Müdûrii Cstün Akmen 9 K.ooıdınatör Ahmrt Konıkan 9 Muhasebe Büknt Yener 9 Idare Hüseyin Gürer 9 Işletme Önder Çelik 9 Bılgı-tslem Nail İnal 9 BıigısayarSıstem Mürüvet Çüer MEDYA C: • Yönetım Kurulu Başkanı - Genel Mudur Gûlbin Erduran A Koordmatör Reha Işıtman # Genel Mudur Yardımcısı Mine Akdağ Tel 514 07 53 - 513958O-51384«W1.Faks 5138463 \ a> ımtavan >e Basan: 'l enı Gun Haber Ajansı. Basın ve Yaytncıhk A Ş T üricoca4ıCad 1 9 4 ! Cagaloglu 34334 lst PK 246 isıanbul f el (0 212) 512 05 05 (20 haî) Faks (0212)513 85 21 AĞUSTOS 1997 Imsak 4 37 Güneş:6.13 Öğle: 13.14 İkindi-16 59 Akşam: 20.02 Yatsı: 21.32 2000'li yıllarda trafiğin özellikle büyük kentleri daha da yaşanılmaz hale getireceği öne sürülüyor Avrapa yoDarı otomobüe doydu Kravat (estivali • İstanbul Haber Servisi - Rasel fırması tarafından İstanbul Pnncess Hotel'de düzenlenen 1. Uluslararası Kravat Festıvali'nde 150 bın kravat sergilendi. Festıval kapsamında yer alan ve sunuculuğu Cenk Koray'ın yaptığı defilede, bırbınnden alımlı kravatlar Yaşar Alptekın'in ajansına bağlı profesyonel mankenlerce basına tanıtıldı. İstanbul Princess Hotel'de düzenlenen kravat sergısı 12 saat boyunca zıyaretçilere açık tutuldu Greenpeace'den TUPU''Güneş I İstanbul Haber Servisi - Greenpeace'ın 5 metre uzunluğunda ve ıçınde enerji konulu bır sergı olan kamyonla 22 ağustos-5 eylül tarihleri arasında 'Güneş Turu' düzenleyeceği bildırildi Türkıye'de düzenlenecek turun amacınm enerjı venmliliğı ve gûneş kaynaklı temiz enerjinın yaşayan uygulamalannı tanıtmak olduğu belirtildı. Adalar'ın sağlık koşulları • İstanbul Haber Servisi - Adalar Beledıyesı. 3 >ıl önce helıkopter ambulansla başlattığı acil yardım hızmetını. dün hızmete soktuğu denız ambulansıyla zengınleştırdı. Sürat motorundan yapılan deniz ambulansmda bir doktor ve bır hemşıre görev yapacak. 156 bın dolara (yaklaşık 26 mıKar lıraya) mal olan denız ambulansındaki sedyeler, boyun ve bel kınklanna zarar vermeden taşınmalannı sağlayacak özellıklere sahip bulunuyor. Bakanlığa eleştiri • MARMARİS (Cumhuriyet) - Orman Mühendısİen Odası Genel Başkanı Salıh Sönmezışık ile Marmans Çev -Der Başkanı Mustafa Tuncaellı, 30 Ocak 1996'da mıllı park ilan edilen Marmaris ve çe\Tesının orman yangınlan açısından "pılot bölge" ilan edılmesıni \e bugüne değın aluıan tüm önlemlerin . yemden gözden geçınlmesını ıstedıler. Scnmezışık ve Tuncaelli, Marmans ormanlannın herhangi bir orman gıbı kcrunamayacağını belirttiler. Mir tamir edildi • MOSKOVA(AA)-Mır uzıy ıstasyonunun, mirettebatın bilgisayar siaemını tamır etmesının ardından, güneş karşısındakı pczısyonunu yenıden kaandığı bildırildi. Bir yetkıli Reuters'e yaptığı açklamada, istasyonun güıeş karşısındakı ptzısyonunun, yakıtla çaaşan motorlarla sailandığını söyledi. Yişlanan istasyonun, enerjı üretebilmesi ıçın güneş pcıellerinın daima güneşın hrasında bulunması gerekıyor. • Atlı araba döneminde kurulan pek çok tarihi Avrupa kenti, dar ve dolambaçh sokaklanyla günümüzün trafiğine yanıt veremiyor. Çeviri Servisi - Avrupa kentlerinde büyük bir trafik karmaşası yaşanıyor. Atlı arabalar dö- neminde kurulan tarihi kentler, trafik sıkışık- lığı ve egzoz gazlannın neden olduğu hava kirliliği altındaboğuluyor. Newsweekdergisi- nin son sayısında geniş yer ayırdığı Avrupa'nın büyük kentlerindeki trafik sorunu, yerel ve merkezi hükümetlerin gündeminden inmiyor. Avrupa'nın belli başlı kentlerinde trafik sı- kışıklığmın ekonomiye korkunç bir yük bin- dirdığını ileri süren Avrupa Birliğı Ulaştırma Komisyonu Başkanı N'eil Kinnock, trafiğin yol açtığı global zarann ulusal GSMH'nin (gaynsafi milli hasıla) yüzde 2'sine eşit oldu- ğunu belirtiyor. "Bu çokyüksek bir fatura. Ve sonuçta herhangi bir fayda da elde edilmiyor'' dıye İconuşan Kinnock. "Trafik gklerekçözül- mesi imkânsız bir sonın haline geliyor. Bu kay- gı uyandıran tabloya karşın kimse otomobfl sevdasından vazgeçmeye de yanaşmıyor. Ne yazık ki zamanımızda araba, jean pantoion ve hamburger gibi özgüriügü, eşitliği ve kardeş- liği simgeleyen bir meta haline geldi" diyor. Avrupa Birliği'nin ortak çözüm arayışlan- nın yanı sıra üye ülkeler de kendi ulusal yö- netimlen çerçevesınde düzenlemeler getiri- yorlar. Ingiltere'de 18 yıllık Muhafazakâr Par- ti döneminde teşvik gören otomobil sanayii, Tony Blair lıderliğindeki Işçi Partisı'nin ıkti- dara gelmesıyle büyük bır darbe yedi. Ingil- tere Ulaştırma Bakanı Cavin Strang. büyük kentlerde otomobil kullanımının vergiyebağ- lanması gibi yasal düzenlemelerle trafiği ra- hatlatacaklannı umut edıyor. Pans ve Roma gibi trafiğin yoğun olarak yaşandığı kentler- || 1.000 kişiye düşen otomobil sayısı | ? Itatya •, ABD s Almanya s Fransa , Belçıka İ Hdlanda | Norveç 1 Ingiltere ; Portekız | Ispanya ' Danımarka Türkiye* 1996-1997 üb | '!995ralanfe 1532 1514 I489 I 430 1417 I 382 I 380 İ I 372 1 l^s?—7^ lâırrr V de de özellikle hava kirliliğinin kabul edilebi- lir sınırlann ötesine çıktığı durumlarda, yerel yönetımler geçici çözümlerle günü kurtarma- yabakıyor. AB'ye üye ülkelerde otomobil sa- yısının 1975'e oranla ıkıye katlandığına dik- kat çeken Kinnock, Doğu ve Orta Avrupa ül- kelerindeki lüks tüketıme hasret insanlann da pek yakında otomobil kervanına katılacakla- nnı belirterek önlem alınmadığı takdirde 20O0'li yıllarda trafiğin kentleri yaşanılmaz hale ge- tireceğini öne sürüyor. Atlı araba döneminde kurulan pek çok tari- • îngiltere Ulaştırma Bakanı Strang, büyük kentlerde otomobil kullanımının vergiye bağlanması gibi düzenlemelerle trafiği rahatlatacaklarını umut ediyor. hi Avrupa kentı, dar ve dolambaçh sokakla- nyla günümüzün trafiğine yanıt veremıyor Uzmanlar bugün Alman kentlerinin pek çoğun- da trafiğin diğer Avrupa kentlerine oranla da- ha açık olmasını, 2. Dünya Savaşı'nda yerle bir olan kentlerin yeniden yapılırken caddele- rin geniş tutulmasına bağhyor. Yeryûzü Dostian adı verilen bir çevre örgü- tünün yetkilileri Avrupa kentlerindeki bu sı- kışıklığın nedenlerini şöyle açıklıyor: "Avnı- palılar kent içi ulaşımda özel arabalanna ba- ğımlı kaldıkça kamu ulaşım araçlan kaderle- rine terk edildi; bunlan geliştirmek için en ufak bir yatınm vapılmadı. Ozel araç sahipieri tra- flkten usanıp toplu taşıma araçlarma yönelin- ce işlemeyen bir sistemle karşılaşölar.'" Kinnock, çevrecılerin otomobil üreticileri- ne açtıklan savaşa katılmıyor ve bunu yarar- sız görüyor. Kinnock, aynca şehir planlama- cılan gibi kent içi yollann genişletilmesine, ye- ni kavşaklann ve yollann yapımına da sıcak bakmıyor. Yeni yollann da bir süre sonra ar- tan trafik karşısında yetersiz kalacağını ileri süren şehir planlamacılan, eski kentleri araç trafiğine uydurmak yerine tanhı dokusunu bozmadan korumanın daha doğru olacağını be- lirtiyorlar. Berlin yerel yönetiminin son yıllar- da benimsediği strateji, bugün tüm Avrupa kentlenne sıçrama eğiliminde. Bu stratejiye gö- re özel araç sahipieri otomobil kullanmak ye- rine toplu taşıma araçlanna yönlendirilecek. Bu durumda hızlı tramvay 2000'li yıllann fa- vori ulaşım aracı olarak altın çağını yaşayacak. Ve bacaklanna güvenenler bisiklet kullanacak- lar. İstanbul"da trafik giderek çekUmezdunıma getiyor. (Fotoğraf: HATİCE TUNCER) Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu bu kez Türkiye açısından sevindirici bir rapor hazırladı Çocuk ve annenin ölüııı oranları düştü ANKARA (\A) - Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNİCEF), Türkıye'nin bebek, çocuk ve anne ölüm hızlannı azaltmada önemli mesafe katettığinı bıldirdı. UNICEF'ın raponında, ''Be- bek ölümlerinde 1990-19% döneminde onm binde 6<)"tan 42J'ye, beş yaş altı çocukölümlerinde de bin- de 78'den 50'ye düşüriildü" denildı UNİCEF tarafindan hazırlanan ve Türkiye'dekı sosyal sorunlann ırdelendığı raporda, ülkbnın ulu- sal anlamda istıkrarlı bır sosyal gelışme gösterdi- ği bildırildi. Türkıye'de bebek, çocuk ve anne ölüm hızlannın düştüğü kaydedilen raporda, bebek ölüm hızının binde 60'tan 42.2'ye, beş yaş altı ölüm hı- zının binde 78'den 50'ye, anne ölüm hızının ise yüzbınde 100'e düştüğü ıfade edildi. Beş yaş altı ölümlenn ana nedenleri arasında do- ğum travması, zatürTee, kalp hastalıklan ve ishal- lerin yer aldığının kaydedıldıği raporda, anne ölüm- lerinde ilk sıralarda gebelik ve doğum sonrası komp- lıkasyonlann geldiği belirtildı. Toplam doğurganlık hızının 198O'deyüzde4.3'ten 1994'te yüzde 2.6'ya düştüğü, modern doğum kont- rol yöntemı kullananlann oranının hızla yükseldı- ği bildırilen raporda, uygulanan aşılama kampan- yalan sonucunda bebek ve anne ölüm oranlannda gerileme sağlandığı vurgulandı. Raporda, aşılama- da yüzde 80'e ulaşıldığı ifade edılerek bazı bölge- lerde hâlâ farklılıkJar bulunduğu, bu farklılığın ön- lenmesı sonucunda ölüm oranlannm daha da dü- şürüleceğı kaydedildı. Bölgelerarası farklıhğın özel- HkJe kadın ve çocuklarla ilgili konularda daha yük- sek olduğu belirtılen raporda, şu görüşlere yeT ve- nldı: u Bebek ölüm bıa baO iDerinde bir canfa do- ğumda 42.7 iken doğu fllerinde binde 6fl'tir. Beş yaş alü ölüm hızı bab illerinde binde 48 iken doğuda bin- de 70.4'e çıkmaktadır. Toplam doğurganlık hızı ba- üda iki iken doğuda bu oran 4.4'tür. Beş yaş altı dü- şük ağırlıklı çocuk oranı bab iUorinde yüzde4^ iken DoğuveGüneydoğuflk'rindebu oranyüzde 19.7\lnf Raporda. farklılıklann azaltılması amacıyla ger- çekleştirilecek annelerin ve kız çocukJann eğitimi, aşılama çalışmalan gibi programlar sonucunda, 2000 yılına kadar anne ve bebek ölüm oranlannın büyük oranda azaltılmasının hedeflendığf vurgula- nıyor. Su kaynaklan ve atıklann yok edılmesı ım- kânlanna ulaşılabılirlık açısından durumun ıyıye doğ- ru gittıği ifade edilen raporda, UNİCEF ışbırlığı ile Türkıye'de gerçekleştirilen çalışmalara da yer ve- rildi Öte yandan Türkiye ile (UNİCEF) Ana Uygula- ma Planı 1997-2000, Bakanlar Kurulu'nca onay- landı. Resmi Gazete*nın mükerrer sayısında ya- yımlanan kararda, ıki bölümden oiuşan Uygulama Planı'nm, Türk çocuklannın durumlannın iyıleş- tırilmesine yönelik daha geniş kapsamlı bir yakla- şım sağlamak amacı güttüğü belirtildi. Bergama Eıırogold 2 aydır kaçak çahşıyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Bergama'da si- yanürleme yoluyla altın üretmek isteyen çokuluslu Eurogold fırmasının, Or- man Genel Müdürlü- ğü'nden yer tahsısı ıçin al- dığı iznın dolmasına karşın 2 aydır kaçak olarak çalış- tığı öğrenildi. Edinilen bılgıye göre, Eurogold'un maden alanı- nın yüzde 80'i, Orman Ge- nel Müdürlüğü'nden tah- sis edilen arazi üzennde bulunuyor. Ştrket, 12 Ağus- tos 1991 tarihinde, yer tah- sıs edılmesı ıçin Orman Genel Müdürlüğü'ne baş- vurdu. Müdürlük, Euro- gold'a 423 bin metrekare- lik yer tahsis etti, 22 Hazi- ran 1992 tarihinde. maden alanında çalışma iznı, 22 Haziran 1992 tarihinde 5 yıl süreyle uzatıldı. Eurogold, bu sürenin dolmasının ar- dından, yeniden başvurdu. Ancak Orman Genel Mü- dürlüğü, şirkete verilen iz- ni uzatmadı. Öte yandan Danıştay ka- ranna rağmen çalışmala- nn sürdürülmesi üzenne Bergama Beledıye Başka- nı Sefe Taşkın. Maliye Ba- kanı Zekeriya Temizel'e yaptığı başvuruda, şırket defterlennin incelenmesi- ni ve mahkeme karannın açıklandığı tanhe değin Eu- rogold'un ne kadar harca- ma yaptığınm saptanması- nı ıstedı. Berkeley College kayıtları başladı Haber Merkezi - Ünı- versıte sınavını kazana- mayan adaylann karşısına yenı bır alternatıf çıktı. Amerika'dakı ünıversıte- ler arasında önemli bir ye- ri bulunan Berkeley Col- lege İstanbul Kampusu, üniversite sınavlanndan bağtmsız olarak öğrenci kabul etmeye başladı. Berkeley College'in İs- tanbul Kampusu'nda ış- letme dallanndan bırini seçenlere, yıl kaybı olma- dan .\BD'de ıyi bir üni- versıteye geçme olanağı tanınıyor. Öğrenci ikınci yılı bitirdiğınde Berkeley- Bil-Merk Üniversite Yer- leştırme Servisi aracılı- ğıyla, 450 üniversiteden bınnın üçüncü yılından egıtınıine devam edebıli- yor. Öğrencılerin üçüncü sınıftakı seçenekleri, ılk ikı yıldaki not ortalamala- nna bağlı olarak artıyor. Konaklama sorununun çözümü ıçın yabancı aile- leryanında pansıyonerola- nağı da sunan Berkeley College'ın ılk yıl öğrenim Ücretı6bin900dolar(l mılyar 138 milyon) ola- rak belrrlendı. Berkeley'e başvurmak için adaylann lıse notlan- nı ıçeren transknptlen, 3 adet referans mektubu, ÖSS sınav sonucu ve 50 dolarla birlikte Nişanta- şı'nda bulunan Bil-Merk'e gitmeleri gerekiyor. RASGELE / RAİF ERTEM Açılışı Nerede Yapacağız? Kırların kokusu gelmeye baş- ladı. Kuşlar kanat vuruyor. Av mevsimi açılıyor. Cumartesi gü- nü. Ayın 23'ü. Üveyik bıldırcın. Birinci grup av hayvanları. Bıldıran daha gözükmedi. Yok- şa yağmurlarla geldi geçti mi? Üveyikler kanat vuruyor. Gün- döndüyü bekliyor. Geçen hafta Balaban'daydık. Terkos Gölü'nün kıyısında. Ormanı, gölü, kuşlan izledik. Kendimize geldik. Göl şıkırşıkır. Yağışlar doldur- muş. Suyu bol bulan balıklar. Özellikle kızılkanatlar. Nasıl atlı- yor bir görseniz. Balıklar balık- lar. Birbirlerini kovalıyorlar. Ne yapsınlar? Doyunacaklar. Yaşam güdüsü. Ağaçlann yeşili. Nasıl da can- lı. Yamaçlarda kat kat. Yükseli- yoriar, yükseliyorlar. Meşe, pır- nal çam. Bulutları yakaladılar, yakalayacaklar. Kuşlar, serçeler. Özellikle kır- langıçlar. Durmadan dolanıyor- lar. Ustümüzde, çevremizde. Yi- yecek arıyorlar. Ormana dalıyorlar. Yavrularını doyurmaya. Bakın bakın. Üveyik. Gündön- düleri yemiş. Doyunmuş. Atıyor kendini ormana. Uyumaya. Yav- rulannın yanına. Belki de yavrulannı uçuımuş- tur. Yalnızlığını paylaşıyordur. Do- ğada. Doğadayalnızlıkdoğal. Sıkın- tı vermiyor insana. Kentlerdeki yalnızlık! Çıldırtır insanı. Kendi- ni atarsan doğaya Yaşam sevin- ci, kıvancı. Kendine getirir insa- nı. Tatil deyince neden kaçıyoruz doğaya?.. Dalmışız. CXJşüncelerimizle ko- nuşuyoruz. Kâmil, Mehmet Gü- neş sallandı. Akşam karanlığı çökmeye başladı. Gece yırtıcı- ları gözüktü. Kuşlar dağılıyor. Ateşi yaktık. Pırnal yapraklannın çıtırtısı. Notalara sığmayan bir müzik. Insan kendinden geçi- yor. Susuyoruz. Doğayla konu- şüyoruz. Güneş battı, Ay doğdu. Ayın on dördü. Kaşı gözü yerinde. Ay yükseliyor, ateş yükseliyor. Ne- redeyse buluşacaklar, kucakla- şacaklar. Olmadı, olmuyor. Ateş küçül- dü, ay yükseldi. Tepemizde par- lıyor. "Yanna hazırlanın" diyor. Açılışı nerede yapacağız Kâ- mil? Lütfü Ağa Ahmetbey'de bek- liyor. Av açılışı üzerine söyleşiler başladı. Sabah aydınlığına dek uzandı. Ahmetbey tarlaları, Ça- talca ovalan. Gözümüzün önün- de. Üveyikler tepemize bindiri- yor. Biz nerede olacağız? Yanrtı gelecek haftaya. • • • Ay battı, gün doğdu. Şafak acı haberi getirdi. Hüseyin Gönül aramızdan ayrılmış. Sonsuza dek. Hüseyin Gönül. Artık gönül- lerde yaşayacak. Rasgele... En çok işyerlerinde görülüyor Cinsel tacizin hukukta tanımı yok e-posta : tan @ prizma.net. tr İstanbul Haber Servisi - Cinsel tacizin yaşamın tüm alanlannda göz ardı edileme- yecek bir gerçek haline gel- diği vurgulandı. Uzmanlar, özellikle işyerlerinde yüz- de 100'lere varan cinsel ta- ciz olaylannın yaşandığını söylediler. Cinsel tacizin hu- kukta ise hiçbir tanımı yok Insan Kaynaklan Yönetı- mi Derneği (ÎNKADE) ve Sabah gazetesinın işbirliği ile düzenlenen "cinsel tacizin tanımı ve iş dünyasına > an- sunası" konulu panel Med- ya Plaza'da yapıldı. Psiko- İog Emre Konuk, 20 yıllık meslek hayatmda cinsel ta- cizle ilgili olaya rastlama- dığını belirterek, "NedenL, insanlann bunu normal aJ- gdaması olabiür mi" diye sordu. Yapılan harekete ba- kılarak cinsel taciz olup ol- madığına karar venlemeye- ceğinı söyleyen Konuk, "Cinsel tacizolmasıiçin kar- şısındaki kişinin 'ıstemiyo- rum" demesi gerekiyor'' di- ye konuştu. Gazetecı Seda Gûler. ta- ciz olayında yapanın değıl, cinsel taciz yapılanın suç- landığını vurguladı. Güler şöyle konuştu: "İş dünya- sında kadına caydıncı erki yapoırnak içintaciz kullann lıyor. Ülkemizde mini etek giyen bir kadın davetkâr ol- makla suçlanıvor. Kadın mi- ni etek giyemiyor, dolayısry- la kendisini kısıüamak zo- runda kahyor. Taciz olayım anlamamazhktan geliyor." Kadın Sığınma Evi proje yönetıcısi GübümÖz, özel- likle boşanmış, dul ve yal- nız yaşayan insanlann cin- sel tacize uğradığını belirtir- ken, avukat Egemen Gürsel AnkaraJı ise hukukta cinsel taciz ile ilgili suç tanımının bulunmadığını söyledi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle