Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
AĞUSTOS 1997 PERŞEMBE • • • • CUMHURİYET SAYFA
HABERLERIN DEVAMI 17
Istanbut
Edırne
Kocaelı
Çanakkale
Izmir
Manisa
Aydın
Denizli
PB
PB
PB
PB
A
A
A
A
27
27
28
28
30
33
34
3Ü
Sınop 24 Adana A 35
Zonguldak Y 23 Antalya
Samsun
Trabzon
Giresun
Ankara
Eskışehır
Konya
Sıvas
Y
Y
Y
PB
PB
PB
PB
24
23
23
24
24
25
23
35 Kars
Mersın
Diyarbakır
Şanlıurfa
Mardin
Sıirt
Hakkârı
Van
A
A
A
A
A
A
A
31
36
38
33
35
31
27
Y 26
Yurdun kuzey ke-
simleri parçalı bu-
lutlu. Batı Karade-
niz kıyılan. Orta ve
Doğu Karadeniz ıle
Doğu Anadolu'nun
kuzeyi sağanak ya-
ğışlı, öteki yerler az
bulutlu ve açık ge-
çecek. Hava sıcak-
lığında önemli bir
değişiklik olmaya-
cak.
Oslo
Helsınkı
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Paris
Bonn
A
A
A
PB
A
A
A
PB
27
25
29
29
29
29
30
29
Münih Y 26 Milano
Berlın
Budapeşte
Madrıd
Vıyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atina
PB
PB
A
Y
Y
A
Y
A
27
30
37
27
27
27
29
30
Y 29 Kar\\re*
ÂSYA
Moskova 24
Aşkabat
Almatı
Taşkent»
Bakü
Bişkek
Tiflis
Kahire
A
PB
PB
PB
PB
Y
A
36
34
35
34
35
30
31
Şam 30
m^b Gök gurüftulyParçalı bulutlu Sıslı (£22: Bulutlu
^ Çok bulutlu Yağmuriu Karlı
\*.s-q*.°
Sulukar
j G U N C E L CÜNEYTARCAYÜREK
• Baştarafi 1. Sayfada
idinsel öğretileri olduğundan daha fazla yayacağı-
;nı anlatmaya çalışıyordu.
; Hükümet, "siz misiniz bu görüşleri savunan"
dercesine şaşırtıcı bir yöntem getiriyor:
1
Diyanet Işlen Kuran Kurslan Yönetmeliği'nde öy-
;le değişiklikler yapılıyor ki...
> 5. sınıftan 6. sınıfa geçen 12 yaşını doldurmuş
•kız-erkekçocuklarımız, bundan böyle "uykusaat-
Jeri dışında" günün herhangi bir saatinde Kuran
Ikursu alabılecek.
', Hükümet, yasanın 4. maddesi reddedilir edil-
Tnez, "din eğitiminde doğabilecek boşluğu kapat-
makamacıyla" Diyanet Işleri Başkanlığı'nın Kuran
•kurslarıyla ilgili yönetmeliğinde değişikliğe yönel-
di.
:
"Boşluk" nasıl doldurulacaktı? Öncelikle redde-
dilen maddenin içeriğini yönetmeliğe aktaracaktı.
l Aktarmasına aktardı ama; AA'nın verdiği bilgiye
ğöre, "yapılan değişiklikle eski yönetmeliğin 4.
fnaddesindeki 'tanımlara' yenileri eklendi".
; "Yeni tanımlar" şunlar:
; "Akşam kursu - camilerde Kuran öğretimi - ge-
Çici öğretici."
• Kuran kurslan kısıtlanıyor havasını veren tanım
îse yönetmelikte "hafta sonu veyaz kursları" diye
lyer alıyor.
! Çocuklarımıza, hafta sonu ya da yaz kurslarına
jgitmeleri kuralı getirilirken, "akşam kurslan, cami-
lerde Kuran öğretimi" gibi "tatil saatlerine" gire-
bilecek dinsel öğreti olanaklan da sağlanıyor.
' Üstelik okulların tatil günlerine "hafta sonlan"
<Ja ekleniyor.
Yok farkları
! Yaztatillen mi?..
; Zaten, "bugüne kadar okulların tatil olduğu yaz
eylannda isteyen öğrencilere Kuran öğretmek ve
dini bilgiler vermek üzere kurslar" düzenleniyor-
jdu.
'• Böylece Kuran kurslan yeni bir düzenlemeye
bağlanmıyor, bu yönetmelikle genişletiliyor.
Bir zahmet yönetmeliğin 12. maddesi değiştiri-
lerek; kurslan Diyanet açıyor, MEB "denetım gö-
revi"ne soyunuyor.
! Din eğitimi desteğinde şeriata açılanlara karşı gi-
hşilen kavganın laik cumhuriyet kavramı yerli ye-
rine oturuncaya kadar süreceği anlaşılıyor.
; Bu arada zam fırtınası laiklik kavgasının içine çe-
kiliyor. Şaibe Hanım ıle Tansukolik yetkililer ko-
ro halinde bu temayı işliyor.
' Istanbul'da Şaibeler Sultanı, Ankara'da Paçacı
Cihan, halkın elındeki beş ekmekten 3'ünü devle-
kin aldığı gibi belleklerde yaşlanacağını sandıkları
Lcuz.kiyasiamalaryapıyorlar.,f ,._,,_ ,J J ( I ^ V , B
! Türk siyasetindeki trajikomik durumu kanıtlaya-
fcak örnekler sergileniyor.
; Şöyle çevremize bakalım. Başka kimler karşı çı-
kıyor son zamlara?
f Şaibe'nın bir numaralı destekçisi, geçen hükü-
metlerin ekonomik kararlarında, hızlı zamlannda
onayı ve imzası bulunan bir hafta öncesınde DYP'Iİ,
bugün DTP'lı Ufuk Söyiemez!
• DTP'de görevı ne şimdi? Ufuk Söylemez; Şaibe
Hanım adı geçınce hırsızlığı. soygunculuğu, arsız-
iığı, zam deyınce halkı Çiller hükümetlerinin soy-
tiuğunu dilinden eksik etmeyen DTP Genel Baş-
kanı Cindoruk'un bir numaralı yardımcısı görevi-
pi yürütüyor.
; Başbakan Yılmaz da inandırıcı değil ama, hafıf
uyutucu söylemlerde: "Enflasyonun" diyor,
f 7998'de düşürülmesi için gerekenler 'çekinme-
den' yapılacak".
i "Çekınmeden". Ne demekse?.. Belki de Başba-
kan demek istiyor ki. enflasyon için bir şey yapıl-
hnayacak.
' Bir kez buyıldan hayır yok, enflasyon yüksele-
cek, asla düşmeyecek.
, Umut gelecek yılda. Öyle mi?
! 1998'de seçim yapılacak. Hazine fora.
• Yanı? Umıt dağın ardında.
• Ye Mehmet (millet) ye!
Din ticareti yapıyorlar
I Baştarafi I. Sayfada
zılarının zammla bozuldu-
ğu kavdedile^k şöyle de-
hildi: "Şeyhik babadan
oğula geçer hıle gelmiş, si-
yasi vc maddiçıkarlar, şeh-
vet ve şöhret kanşmış, ifrat
ve tefrite kaçJmıştır. Bazı
t&rikatlar. saiklerini, iba-
İetten muaf tıtarken, baa-
İân inianlarımiskinliğe ve
tembdüğe se'k etmiş, Bir
hırka Dİr lokna yeter' sap-
lantısna götirmüştür. İn-
sanlan ahlakn eğiten, gii-
nah bataklığndan kurta-
raıu Llamın «inüllere taht
kurmısını sadayan Yunus
Emre AhmeiYesevı. Mev-
Fana, Hacı Bataş-ı Velı gi-
bi büviik mirşitlerin ya-
nındacahil vı sahtekârlan
çıkmjjtır."
".Aİah'uı dçisiyim" di-
yen -v; peygmberden rü-
yatLa :mır akklannı söy-
İeyeriNeyhlen düsünce \ e
u.yguamalarnın ayet ve
hadLisere cLalı imanla
bağdîşmadı | belırtilen ra-
por«±£. "Hattbantarikat-
larnxtarikatşeriattan üs-
tün ;örmelei tamamen
batal jir düşıncedir. Tari-
ve b ı doğrutuda hareket
etn»ei. zonuiladır" denıl-
di. i^porda.'irinsanm Is-
larr»ı -aşama- için bir şey-
he Ijşlanmizorunluluğu
bul«aımadı&ra dikkat çe-
kilirrien. -Acak tekke ve
der-^oihlartlada şeyh ve
müJTtolabifc Bunlann İs-
laıraaujgun ir şekilde in-
sanjjra i>i>;
i.oğru> u, hak-
kı, kardeşliği. birtik ve bera-
berliği anlatması gerekir"
görüşü kaydedildi.
Hazreti Muhammed ve
raşit halifeler zamanında
tasavvuf ve tarikatın olma-
dığı vurgulanan raporda, şu
görüşlere yer verildi:
"Müslümanlar hayatlannı
kitap ve sünnete göre dü-
zenlivorlardı. Emevilerdö-
neminde zühd hayaû başla-
dı. Abbasiler döneminde
gelişti ve tasavvuf disiplini
oluştu. Selçuklular ve Os-
manlılar döneminde tari-
katlar vaygın bir şekilde or-
taya çıktı. Tarikat İslamı
yaşamak üzerine kurul-
muştur. İslamı bilip yaşa-
yan bir tarikat şcyhinin yö-
netinıinde ona intisap eden
denişler, gönül terbiyesin-
den geçen olgun mümin ol-
may ı amaçlar. Önceleri her
yönüyle İslama uygun olan
tasa\Tuf düşünccsi ve tari-
katlardan bazılan zaman-
la bozulmuş, yabancı un-
suriarı bümesine almış;
servet, şöhret, siyaset ve
menfaat peşine düşen sah-
te şey hler ve müritler türe-
miştir. İslamı yaşamak iste-
yene, rehber oiarak Kuran
ve sünnet, önder ve örnek
oiarak da Hz. Muhammed
yeter. İlla bir tarikat şevhi-
ne, bir mürşide gereksinim
duyanlar. şeriatı bilip yaşa-
mak konusunda, özünde
sözünde ve davranışlann-
da dosdoğru olan, servet,
şöhret ve şehvet düşkünü
olmayan. salih. muttaki ve
işin ehli olanını bulmalıdır."
Dini yayında pürüz çıktıHÜLYA KARABAĞLI
ANKARA - Hükümetin, TRT'-
den dini eğitim veritmesine ilişkin
ilke karannın hemen uygulamaya
konulamayacağı belirtildi. TRT
Genel Müdürû Yücel Yener, 2954
sayılı TRT Yasasf nda "dini eği-
tim'' yayını yapılabileceği ya da
kanallardan birinin bu amaçla kul-
lanılabileceğini öngören bir hüküm
bulunmadığını kaydetti. TRT, uz-
man ve hukukçulannı bu konuyla
ilgili çalışma için yönkndirirken,
özel radyo ve televizyon kuruluş-
lanna verilen "dini yayın" izni en
çok köktendinci kanallann işine
yaradı. RTÜK Yasası'ndaki boş-
luktan yararlanan kanallar özellik-
le Arapça içerikli programlara
ağırlık verdiler.
TRT, hükümetin kararlaştırdığı
"dini eğitim yayını" konusunu ma-
saya yatırdı. TRT Genel Müdürû
Yücel Yener, konunun aynntılı bi-
çimde incelenmesinin zorunluluk
olduğunu söyledi. "Mezhep fark-
lılıklan var, hassas bir konu, hiç
kimsenin incitilmemesi gereği var"
diyen Yener, eğitim uzmanı ve hu-
kukçulardan oluşturulan komisyo-
nun çalışma yaptığını kaydetti. Ya-
yınm hemen mümkün göriinmedi-
ğini, yasal engellerin olup olmadı-
ğının da tartışıldığını vurgulayan
Yener, "TRT Vasası'nda ve yayın
planında "dini eğitim" verüebilece-
ğine ilişkin hüküm yok Yasaya rağ-
men düzenleme olmaz. Bu nedenle
yeniden düzenlenmesi gerekjr" gö-
rüşünü dile getirdi. Yener. Bakan-
lar Kurulu"ndan TRT'ye alınan ka-
rarla ilgili bir yazının da gelmedi-
ğini, gelecek günlerde Diyanet'le
görüşeceğini kaydetti. Yener,
TRT'nin bu çalışmalar ışığında ha-
zırlayacağı raporu bir sonraki Ba-
kanlar Kurulu toplantısına
"TRT'nin görüşü" oiarak sunacak-
lannı bildirdi. TRT'nin olası en-
gelleri aşması durumunda dini eği-
tim yayınlannı kendı kadrosuyla
yapmak istediğini, hükümete de bu
konuda telkinde bulunacağı öğre-
nildi.
3984 sayıh Özel Radyo ve Tele-
vizyon Yasası'nda "dini ağıruklı"
yayın yapılabileceğine ilişkin hük-
mün bulunması en çok köktendin-
ci kuruluşlann işine yaradı. Yayın
kuruluşlannı denetlemekle yü-
kümlü kılınan RTÜK, bu kanalla-
nn "din programlannı". " kültür
programı" kapsamında denetledi.
RTÜK, RP'li üyelenn göz yıımma-
lan nedeniyle Arapça yayınlara bi-
le sessız kalırken, ulusal düzeyde
izlenen Kanal 7, STV, Mesaj TV,
TGRT'nin yayın ihlallerine kayıt-
sız kaldı. RTÜK, yerel ve bölgesel
ölçekte din istismarcılığı yapan
Akra FM, Arifan Radyo, Çağn
Radyo, Hedef Radyo, V'ahdet Rad-
yo, Yeşil Radyo"nun ihlallerine ve-
rilecek cezalan 2 ay askıya aldı.
Tarîkatlar çok parçabANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türkiye'deki en
büyük tarikatlan NurcuJar ve Nakşibendiler oluştu-
ruyor. Muhammed Bahaüddüı tarafından kurulan
Nakşibendilik kendi içerisinde Menzil, Çarşamba, Is-
kender Paşa, Kıbnsi ve Erenköy cemaatleri oiarak
aynlıyor. Nakşibendi Şeyhi Mehmet Zahid Kot-
ku'nun ölümünden sonra yerine Malunut Esat Coşan
geldi. Nurculuk tarikatı da, "Fethullah Hoca Cema-
ati", Yeni Nesil, Aczmendiler ve Kadiriler oiarak
gruplanıyor. Bu iki tarikatı, büyüklük sırasına göre,
Süleymancılar, Rıfailer, Işıkçılar, Cerrahiler, Darül
Takrib, Vehabiler. Mevuleviler, Melamiler ve thvan-
ı Müslim'in izlediği tahmin ediliyor.
Diyanet Işleri Başkanlığı'nın "Zühd, Tasavvuf ve
Tarikat" raporunda tarihtekı ünlü tarikatlar ve kuru-
culan şöyle sıralandı: "Kadiriyye (Abdülkadir Gay-
laniX Yesevviye (Ahmet Yesevi)^ Rıfaiyye (Ahmed Rı-
fai), Kübreviyye (Necmeddin Kübra), Şazeüyye (Şa-
zeli), MevlevTyye(Mevlana Celaleddin-i Rumi),Nak-
şibendiyye (Bahaüddin Muhammed b. Muhammed),
Bayrammiye (Hacı Bayram-ı Veli), Bedevviyye (Ah-
med b. AJi Bedevi), Celvetiyye (Aziz Mahmut Hüda-
yi), Çestiyye (Hasan Çeşti), Sühreverdiyye (Ebu Hafs
Ömer Süherverdi)."
KKTC'ye flk su kasımda taşınacak
SERKAN DEMIRTAŞ
A.NKARA - ICKTC Dışişleri Bakanı Taner
Etkin. KKTC'nin acil gereksinmesinin gidenl-
mesine yönelik oiarak Manavgat Çayı'ndan su
taşınmasına kasım ayında başlanacağını bildir-
di. Rum yönetiminin aşın silahlanma politika-
sını sürdürdüğünün altını çizen Etkin, "Rumla-
nn atoklan her adıma yanıt verilecektir" dedi.
Dışişleri Bakanı Etkin, Başbakan Yardımcısı Bü-
Jent Ecevifin 20 temmuzda gerçekleştirdiği zi-
yarette gündeme gelen KKTC'nin su gereksin-
mesınin Türkiye'den karşı lanmasına yönelik ça-
lışmaların sürdüğünü bildirdi. KKTC'ye ilk su-
yun büyük olasılıkla kasım ayında ulaşımı de-
nizden sağlanan balonlarla getirilmesinin öngö-
rüldüğünü kaydeden Etkin, "tld ülke arasına bo-
ru hatü kurulması ile ilgili projenin üzerinde ça-
lışddıgınu ancak yaşama geçirUmesinin zaman
alacagını" vurguladı.
Etkin. Glion'da yapılan doğrudan görüşmele-
nn başanlı obnadığını belirterek Türkiye ve KK-
TC arasında başlatılan "ortakhk sürecinin" hız-
landınlacağını kaydetti. Ortakhk konseyi anlaş-
ması kapsamında taraflann 5'i hükümetten 5'i
de parlamentodan olmak üzere 10 kişilik bir kon-
sey oluşturma çabalannı sürdürdüğünü belirten
Etkin, "Konsey, ortakhk ile ilgili oiarak önerece-
ği hususlan gündeme getirecek Anlaşmaııın iş ol-
sun diye imzalanmadığını gösterdik. İlk adımlar
anktı, bundan sonra da aülmaya devam edile-
cek"dedi.
Montreux görüşmelerinin Avrupa Birliği'nin
uluslararası hukuka aykın oiarak Fvibns Rum
kesımi ile tam üyelik görüşmelerine başlaması
ve S-300 füzelerinin adaya konuşlandınlmalan
takvimınin gölgesinde kaldığını ve Türk tarafi-
nın bu görüşleri dile getirdiğini belirten Etkin,
şu görüşlen ılertı: "lldtakvün var. Bunlardan bi-
ri AB'nin 6 Mart 1995te aldığı karardır. Bu ka-
rar, Rum yönetiminin uluslararası kurallara ay-
kın oiarak yaptığı başvurunun kabui edilmesidir.
Hükümetler arası konferansın bitimüıden itiba-
ren 6 av içinde tam üyelik görüşmelerinin başla-
masına yönelik bir karardır. Zaman daralmak-
tadır. İkinci takvim S-300'lerin alınması takvimi-
dir. Bu, Rumlar tarafından konulan bir takvim-
dir. Türkiye ve KKTC, 20 Ocak deklarasyonuy-
la buna karşı ne yapacaklannı çok açık oiarak
meydana koymuşlardır. Tedbiıierden biri VIa-
raş'ın yerleşime açılmasıdır. Iürkiye ile özel Uiş-
ki kapsamında kısmi bütünleşmenüı sağlanma-
sıdır. Zamana orada da darahnaktadır." Etkin,
Rumlann S-300 füzelenni konuşlandırmalanna
karşı alınacak önlemler arasında yer aldığı söy-
lenen Geçitkale Havaalanı'nın hava ussüne çev-
rilmesine ilişkin bir soru üzerine. "Bu konuda
siyasi irade ve politik bir karar vardır. Gerisi bu-
nunla ilgilenecek uzmanlara kalmıştır. Gerekli
adım neyse atılır. Politika bellidir. Durum çok
açık ve nettir. Rumlar attıklan her adıma karşı-
lık alacaklardır" yanıtını verdı. Güney Kıbns
Rum yönetimi, Rusya Federasyonu ile 4 Ocak
1997'de bir anlaşma yaparak Anadolu toprakla-
nnı da vurabılecek menzile sahıp olan S-300
füze sistemlerini alma sürecini başlatmıştı.
6
Kanser ilacım medya abarltı9
• Baştarafi 1. Sayfada
aşamalannda etkiü olduğunu
gördük. İlacın daha birçok de-
ney aşamasından geçmesi ge-
reİdyor."
Dr. Rıfat Pamukçu, kendini
bildi bileli tıp dünyasının için-
de. Şimdi emekli olan babası
mide-bağırsak hastahklan uz-
manı; annesi de kalp hastahk-
lan uzmanı. Babasının asker-
lik görevi sırasmda daha kü-
çücük bir çocukken Türkiye'de
kalmış ve o döneme ilişkin ha-
tırladıklan çok az. "Hayatçok
yoğun geçiyor ve ben de çok
meşgulüm. Bu yüzden en son 3
yıl önce Türkiye'yi ziyaret ede-
bildim" diyen Dr. Pamukçu,
"kansere ilaç bulan Türk" di-
ye gazeteler ile televizyonlar-
da yer alınca, akrabalannın
"çok duygulandığını", kendi-
sine gelen telefonlann sayısı-
nın 400'ü geçtigini söylüyor.
Pamukçu. daha çok roma-
tizma, kas ve bel ağnlan için
kullanılan Sulındac (piyasada
Clinori adıyla tanınıyor) ısım-
li ilaçtan yola çıkarak gehştir-
dıği "FGN l"ı anlatırken keli-
melerboğazına düğümlenir gi-
bi oluyor, çok heyecardanıyor.
"Dünyadaki araştırma klinik-
leri ile üp merkezlerinin dik-
katleri bize çevrilmiş durum-
da. Yakından izliyorlar. Ancak
daha kat edilecek çok yol var.
ABD'de ve Avrupa'da ilacımı-
zaonay almaya çauşacağız" di-
yen Dr. Rıfat"Pamukçu. "FGN
l"e ilişkin şunlan anlatıyor:
"Biz gelişen tümörleri engelle-
yen bir ilaç buMuğumuzu dü-
şünüyonız. Bazı insanlann
bünyesi genetik(ırsi) oiarak tü-
mör oluşumuna ve gelişimine
daha yatkındır. Bu tip Idşüerin
en geç 50 yaşuıda öleceği tah-
min edilir. Eğer senede 3-4 de-
fa bir insanda tümör oluşuyor-
sa bu, kanserin oluşacağı riskJi bir
bünye kabul edilmektedir. Biz bu riir
tümöroluşumunu ilacumzlaengelle-
meyi ümit ediyoruz. ABD'de bu so-
runu olan 5-10 milyon kişi var. Bu bi-
rinci grup. Diğeri de kanser ohnuşve
tedavi görmeye başlamış ikinci grup-
ta yer alan kişiler... Orneğin. bir
adam kalın bağırsak kanseri ohnuş,
tümör bütün beyne ve vücudun baş-
ka yerlerine de yayürnış. Bizim bulu-
şumuz olan FGN 1 adlı ilaçtan me-
:nııi(tnı,rtn
Kurtuluş gazetesi çahşaman barikat laıraı^ rjolislerin arama y-apmasını engeUemek istedi. (ALPER TURGUT)
Emniyetmüdürünün TGC'yiTİyareâ
sırasında Kurtuluşgazetesi vdnsiz arandı
İstanbul Haber Servisi - Türkiye Gazeteciler
Cemiyeti'nı (TGC) ziyaret eden İstanbul Emniyet
Müdürû Hasan Özdemir, basına yönelik saldınlan
önlemek için çalışacakJannı belirtirtti. TGC Başkanı
NaU Güreli ise toplumsal olaylar sırasmda
gazetecılerin güvenlik içinde çalışmalannın
sağlanmasına yönelik isteklerini yineledi.
Özdemir. dün öğle saatlennde Güreli ve yönetım
kurulu üyelerini ziyaret etti. Özdemir, toplumsal
olaylarda gazetecilerin güvenlik içinde çalışmalarını
sağlamak amacıyla bir güvenlik binmı kurduklannı
belirterek, yaşanan son toplumsal olaylarda da
gazetecilerin bu bırim tarafından korunduğunu
anımsattı. Özdemir. gazetecilerin. doğru bılgıye en
hızlı şekilde ulaşmalan için Basın Protokol HalkJa
İlişkiler Şube Müdürlüğü, karakollar, haber merkezi ve
nöbetçi müdürlüklere talimat vereceklerini söyledi.
Özdemir. gazetecilenn güvenhğini ve rahat bilgi
almalannı sağlayacaklannı söylediğı sırada
Cağaloğlu'ndaki Kurtuluş gazeîesi, polis tarafından
"izinsiz" aranmak istendi. Gazetenin demir kapısını
zorlayan ve çalışanlan tehdit ettikleri öne sürülen sivil
polisler, kapımn arkasına kurulan barikat nedeniyle
ıçeri giremedi. İHD. ÇHD. İstanbul Barosu. Halkın
Hukuk Bürosu ve basın kuruluşlannı arayan gazete
çalışanlan. pencerelere. "Yasadışı baskını protesto
ediyoruz" \e "Halkın sesi Kurtuluş susturulamaz"
yazılı pankartlan astı. Özgür-Der Başkanı Havva
Suiçmez, Grup Yorum üyesı .Vefa Saygm Öğütler ile 3
yaşındaki bir çocuğun da aralannda bulunduğu 18 kişi.
avukatlann olay yenne gelmesi üzerine barikatı
kaldırdı. Hasan Çakan isimli kişiyi aradıklannı
belirterek. kimlik kontrolü yapan güvenlik güçleri
aradıklan kişiyi bulamayınca olay yeriru terk ettı.
Baskın ginşımını kınamak için bina dışında bekleyen
yaklaşık yüz kişilik bir grup. "Sosyalist basın
susturulamaz" sloganlannı atarak alkışlı protesto
göstensi yaptı.
det umuyor. Üzgünüm ki bu ilaç, rü-
mörün tüm vücuda yayıldığı vaka-
larda bir işe yaramaz, çare değildir.
Bugün daha güçlü etkisi buiunan ve
yaygın kanser \ akalannda etkisi ola-
bikcek çokdaha güçlü ilaçlarüzerin-
de bilimsel çalışmalar yapılıyor. An-
cak hastalar üzerinde bu ilaçlann de-
nenmeye başlanması 1998'den önce
gerçekleşmeyecek Benim ilacıma ge-
lelim; örneğin göğüs kanserinden
ameliyat olmuş bir bayan var. Diye-
lim ki kanserii göğsü aunmış ve ke-
moterapiye başlanmış. İşte bu aşa-
madailacımızm faydah olabileceğini,
kanserin yeniden ortaya çıkmasını
önleyebileceğimizi ümit ediyoruz.
Ozetie, bu ilaç, daha önce kanser ol-
muş ve tedavisine başlanmış kişiler-
de ya da kanserin henüz başlangıç
aşamasında, erken teşhis edilmiş \a-
kalarda. bir başka ifadeyle tümörün
viicudu kaplamadtğı bünyelerde et-
ki gösterebileceğini düşünüyoruz.
Oaha her şey tam kesinlik kazandı
diyemiyoruz. Henüz deneyler ve
araştırmalar yiizde yüz tamamlan-
mış değil. Dünyada çeşhli ülkelerde
labaratuvar araştırmalarında vaka
çauşmalanna devam ediyoruz."
Dr. Pamukçu. insanlar üzerindeki
klinık denemelerin dünyanın bazı ül-
kelerinde ve ABD'deki 10 kentte ger-
çekleştırilebilmesi için çalıştıklannı,
bunlar arasında Türkiye'nin de yer
almasını arzuladığını kaydetti.
G U N D E M MLSTAFA BALBAY
• Baştarafi 1. Sayfada
ağustos başına kadar yapılan zamlarla eridi. Görü-
nen o ki, ağustos da kalan dilime tosladı...
Ekonomide gelenekselleşti, "paket" deyince için-
den zamdan başka bir şey çıkmıyor.
Yurttaş umutlanıyor... Paketten bize azık çıkar
mı?
Paket açılıyor... Azık olmuş kazık...
Bu tür durumlarda şu tanımlama yapılır
Hükümet kaşıkla verıyor, kepçeyle alıyor...
Şimdi şöyle diyebiliriz:
Hükümet kevgirte veriyor...
Almasına gerek yok. Zaten mutfağa gidinceye
kadar ne varsa dökülüyor.
Son zammın başka bir özelliği var:
Sekiz yıllık kesintisiz temel eğitim...
Etiketi değiştiren, "Eğitime katkı" diyor.
Harb-iş Sendikası Genel Başkanı Izzet Çetin do-
ğal oiarak yakınıyor:
"Uygulamaya sokulan yüksek oranlı zamlar eko-
nomik bunalımın daha da artması sonucunu doğu-
racaktır. Zammın, eğitime katkı amacını taşıdığını
belirtmelerine karşın amaç, bütçe açıklannı kapat-
maktır. Oysa bütçe açıkfan, ücretlilere ve geniş halk
kesimlerine aktanlan kaynaklar nedeniyle büyüme-
miştir, rant kesimlerine aktanlan kaynaklarla artmış-
tır."
REFAHYOL döneminde sık sık altını çizmiştik,
Necmettin Çiller'in ekonomiye ilişkin attıklan adım-
lann çoğu, rantiyecilere yaramıştı. O günlerde sü-
rekli denk bütçe edebiyatı yapıyorlardı ama, denk
olan tek şey Hacı'yla Bacı'nın keyfiydi.
Rakamlar sonradan açıklanınca bu durum daha
net ortaya çıktı.
Sekize içelim...
Son zamlara gelirsek... Eğer, "eğitime katkı için"
deniyorsa bu yasada öngörülen kesintileri kat kat
aşıyor. Sekiz yıllık eğitim yasasında en geniş yer
mali kaynaklara ilişkindi. Bu kaynak zamlardan çok,
devlet kurumlannın hemen her türlü hizmetinden
sağlanacak. Neredeyse resmi dairelerin önünden
geçerken bile, sekiz kesintisi yapılacak.
Eğitime en büyük katkıyı Tekel ürünleri sağlaya-
cak. Bundan böyle akşamcılar, "Şerefe" demeye-
cek, "Sekize" diyecek...
Ama hesapta, tüpgaz, ekmek gibi dar gelirli yurt-
taşın yaşamsal gereksinimlerinden pay kesmek
yoktu.
Eğer, "bütçe açığının kapatılması için" deniyor-
sa, bu yükün büyük diliminin yurttaşa yüklenmeme-
si gerekirdi.
Başbakan Mesut Yılmaz ve Başbakan Yardım-
cısı Bülent Eceyit dün ortak basın toplantısı yapıp,
din eğitimiyle ilgili düzenlemeleri açıkladılar, soru-
lan yanıtladılar. Kimi sorular da doğal oiarak son
zamlara ilişkindi.
Yılmaz ve Ecevit, halktan alınan paranın yine hal-
ka hizmet oiarak döneceğıni, REFAHYOL'un cum-
huriyet tarihinin en büyük bütçe açığını bırakıp git-
tiğini söylediler.
Bütçe kapatmanın da bir usulü var. Kısa sürede
gerçekleşmesinin zor olduğunu biliyoruz ama, "az
kazanandan çok, çok kazanandan az vergi alma"
sisteminde değişiklik olmadıkça, bütçe yükünün
dengeli yayılması olanaksız.
Bu gerçekleşinceye dek, hemen zamma yüklen-
mek yerine, ranta yüklenmek daha sosyal adaletçi
bir tavır olmaz mıydı?
Devlet Istatistik Enstitüsü (DİE) rakamlan ortada.
Gelirdağılımındakidengesizlikuçurumlaanlatılabi-
tecek gibi değil. Bir tarafta kötürümcüler bir tarafta
götürümcüler...
Fark giderek açılıyor. Nüfusun ilk yüzde 20'lik di-
limi ulusal gelirin yüzde 5.2'sini, ikinci yüzde 20'lik
dilimi 9.6'sını alıyor. Nüfusun yüzde 40"ı karnını güç-
lükledoyuruyor...
Tüpgaza, şekere, çaya zam yaptığınızda bundan
ilk kim etkilenir?
Hükümete munta'zam' dedik...
Muaz'zam' dedik...
Bunun hüz'zam'ı var...
Olmadı, cüz'zam'ı da var...
GazetecHere yaprian saldınlar
• .4NKAR\ (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan
Yardımcısı Bülent Ecevit. Cumhurbaşkanhğı ve
Başbakanlık Muhabirleri Demeği Yönetim Kurulu
Başkanı Coşkun Kartal ve Yönetim Kurulu üyelenni
kabul etti. Ecevit. gazetecilere yapılan saldınlann,
aslında demokrasiye. düşünce. ve halkın haber alma
hakkına yapılan saldınlar olduğunu söyledi.
TGC'den uyan
• İstanbul Haber Servisi - Türkiye Gazeteciler
Cemiyeti (TGC). yurttaşlan cemiyet adını kullanarak
para toplayanlara aldanılmaması için uyardı. Cemiyet
tarfindan yapılan yazılı açıklamada, bazı kişilerin TGC
isminı kullanarak yemek düzenlediklerinin ve davetiye
karşılığı para topladıklarmın öğrenildiği, TGC'nin
böyle bir girişimı olmadığı kaydedildi.
Öymen toprağa verHdi
• istanbul Haber Servisi - Dışışlen Bakanlığı
Müsteşan Büyükelçı Onur Öymen'in babası Münir
Raşit Öymen, dün Erenköy Galip Paşa Camii'nde
kılınan cenaze namaztndan sonra Nakkaştepe
Mezarlığı'nda toprağa verildi.
Budak'a efeştîri
• İstanbul Haber Servisi - DlSK'e bağlı Nakliyat-tş
Sendikası Genel Başkaru Ali Rıza Küçükosmanoğlu,
DtSK Genel Başkanı Rıdvan Budak ve mevcut
yönetimi, DlSK'i sermaye örgütüne dönüştürmeye
çabaladıklan gerekçesiyle eleştirdi.
Ceytan bıçaklandı
I İstanbul Haber Servisi - Kamuoyunda "Ceylan"
oiarak tanınan şarkıcı Ceylan Avcı, dün akşam
Beşıktaş'ta tartıştığı Banş Cakar tarafından
bıçaklandı. Sağlık durumunun iy i olduğu bildirilen
Avcı, Şişli Etfal Hastanesi'nde kaldınlırken, Çakar
gözaltına alındı.
Nüfijs cüzdanımı ve ehliyetimi kaybettim.
Hükümsüzdür. VOLKANBAŞOGLU