23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
10 AGUSTOS1997 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER Anayasa Mahkemesi'nden iptal • AN,KARA(AA)- Anayasa Mahsemesi, Bağ- Kur sigortalıUnnın yataklı tedavi tairumlanndan alacağ sağlık yardımının, tedavi ye başlandıktan sonra 6 ayı geçerneyeceğine ilişkin düzenlemeyi ıptal etti. Anayasa Mahsemesi'run iptale ilişkin gerekçeli karan. Restni Gazete'nin dünkii sayısında yayımlandı. Mahkemenin düzenlemeyi anayasanm 17. 56 ve 60. maddelerine aykın bularak oyçokluğu ile iptal ettiği bildırildi. RTÜK'ten kablolu TV açridaması • AINKARA(AA)- Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), bazı TV kanallannın kablolu yayın şebekesinden çıkanlmasıyla doğrudan ya da dolaylı hiçbır ilgisinin bulunmadığını bildirdı. RTÜK'ten yapılan yazılı açıklamada, kurulun kanun çerçevesinde kablolu >ayın yapmak isteyen kuruluşlara yayın lisansı ve ızni verdiği bildirildi. DGM'den Güzel'e dava • ANKARA (Cumlıuriyet Bürosu) - Ankara DGM Cumhuriyet Başsavcıhğı, YDP Genel Başkanı Hasan Celal Güzel hakkında "devletin emniyeti, dahıli ve beynelmınel siyasetı açısından gizli kalması gereken belgeleri ifşa ettiği" gerekçesiyle 5 yıldan az olmamak üzere ağır hapis cezası istemiyle dava açtı. Dava iddianamesınde, "Türk Silahh Kuvvetleri'ndeki mezhepçi yapılanma" başlıklı dokümanın TSK tarafından hazırlanmadığı, belgelerin Batı Çahşma Grubu'na değil Gcnelkurmay Başkanlığı'na ait olduğu beljrtildi. Musa Anter ödülleri • Haber Merkezi - Öldürülen gazetecı-yazar Musa Anter anısına düzenlenen 'Musa Anter ve Basın Şehitleri Ödülleri' yanşmasına katılım koşullan açıklandı. Haber, araştırma-inceleme, fotoğraf ve karikatür dallannda düzenlenen yanşmaya katılacak eserlerde, yayımlanmamış yada20Eylül 1996 tarihınden sonra yayımlanmış olmalan sartı aranıyor. Adaylann bir dalda ve sadece bir eserle katılacağı yanşmayla ilgili aynntılı bilgi almak isteyenlerin 530 01 40- 530 01 46 no'lu telefonlan arayabılecekleri bildirildi. 'Yeşir görevde • DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Genel Sekreter Yardımcısı Sinan Yerlikaya, birçok faili meçhul cinayete adı kanşan ' Yeşil" kod adlı Marımut Yıldınm'ın halen görevinın başında olduğunu ileri sürdü. Yerlikaya, Yeşil'in istihbarat birimleri ile ilişkisinin sürdüğünü, sık sık Kuzey lrak ve Mersin'e gidip geldiğini belirterek Yeşil Kuşadası'nda tatil yapıyor, kumar oynuyor" dedi. Gökçek'e tepki • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Ankara Millervekili Yılmaz Ateş, dün EGO Genel Müdürlüğü önünde yaptığı basın açıklamasında, RP'nin 4 adil düzen'inin Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek yönetimınde. nasıl bir soygun düzenine dönüştüğünü yargı kararlannın ortaya koyduğunu söyledi. Ateş, Gökçek'in. Çevre Bakanlığı Çevre Özel Konıma Kurulu'nun, gölün kuruyabileceği ve göl çevresindeki canlı varhklann yok olabileceği tehlikesine işaret eden raporunu hiçe sayarak Mogan Gölüne sonradan sökülüp atılan fıskıyeyi yerleştirdiğini söyledi. DSP ve ANAP sorunlu maddede anlaştı; CHP'nin direnişi kınlmaya çalışılıyor 4. maddedepazarbkANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu)-TBMM Plan ve Biitçe Ko- misyonu'nda görüşülmesi en so- na bırakılan temel eğitim tasan- sırun 4. maddesi üzennde parti- ler arasındaki pazarlık sürüyor. ANAP ve DSP, isteğe bağlı din eğitiminin Mılli Eğitim Bakan- lığı'na bırakılması yönünde önerge verilmesi üzerinde anla- şırken, CHP'nin, maddenin ta- sandan tamamen çıkanlması yö- nündeki ısran kınlmaya çalışılı- yor. CHP Genel Sekreter Yardım- cısı Birgen Keleş, 4. maddenin partisinin istemediği biçimde çıkması durumunda olumlu oy kullanacaklannı, ancak bu mad- deyi Anayasa Mahkemesi'ne gö- türeceklerini söyledi. Komisyonda, görüşmelere bır gün ara verilerek 4. maddenin • CHP Genel Sekreter Yardımcısı Birgen Keleş, 4. madde için yasayı engellemeyeceklerini, Anayasa Mahkemesi'ne başvurabileceklerini söyledi. Komisyon görüşmelerine bir gün ara verilecek; 4. madde yann ele almacak. yann ele alınması göriişü ağırlık kazandı. RP'li milletvekillerinin engel- leme girişimine karşın maddele- nnin büyük çoğunluğu kabul edilen 8 yıllık kesintisiz temel eğitim yasa tasansının 4. madde- si üzerinde ANAP, DSP ve CHP uzlaşmaya çalışıyor. CHP, yasa tasansının isteğe bağlı din eğiti- mini düzenleyen 4. maddenin metinden çıkanlmasını isterken, ANAP ve DSP, isteğe bağlı din eğitiminin Milli Eğitim Bakan- hğı'nca yaz aylan ve hafta sonu tatillerinde düzenlenecek kurs- larla verilmesine ilişkin önerge üzennde anlaştı. Tartışmalara neden olan 4. madde şöyle: "Din eğitimi ve öğretimi veya Kuran kursian ve hafızlık eğiti- mi, kişilerin kendi isteğino, kü- çüklerin de kanuni temsücisinin istemine bağudır. Bu kurslar ve eğitim, örgün eğitim kurumlan dışuıda Diyanet İşleri Başkanh- ğı'nca verflir ve Milli Eğitim Ba- kanlığı'nuı denetirni ve gözetimi- netabidir. Diyanet İşleri Başkan- Iığu bu konudaki talepleri karşı- lamak için gerekliönlemleri ahr." CHP olumlu oy verecek ANAP ve DSP'nin verilmesi planlanan önerge için CHP'nin görüşüne başvuracağı belirtilir- ken, TBMM Plan ve Bütçe Ko- misyonu'nun çahşmalanna bir gün ara vererek 4. maddenin ya- nn ele alınmasını ısteyeceği kay- dedildi. CHP Genel Sekreter Yardım- cısı Birgen Keleş, dün düzenle- diği basın toplantısında, 4. mad- denin CHP'nin istemediği bir bi- çimde çıkması durumunda da olumlu oy kullanacaklannı, an- cak bu maddeyi daha sonra Ana- yasa Mahkemesi'ne götürecek- lerini söyledi. Keleş, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda- ki görüşmelerin uzamasının, da- ha önce tasanyı kendılerinin ger- çekleştireceğini açıklayan DYP ve RP'nin tutumundan kaynak- landığını söyledi. 1973 yılından ben gündemde olan ve 1983 'ten itibaren yasalaşan 8 yıllık temel eğitimin hâlâ tartışma konusu yapılmasının dogru olmadığını kaydeden Keleş, yasa tasansını Meclis'te engellemeye çalışan partilerin yasalaştırmak isteme- dikleri konulan engellemek için içtüzükten yararlanmalan gerek- tiğini vurguladı. Keleş, "Oysa RP ve DYP, yasa tasansını engel- lemeyi, gerçekJeri çarpıtarak, ki- şi ve kurumlara hakaret ederek, tehditler savurarak. kişi ve ku- rumlara hiç kastetmedikleri dü- şünceieri atfederek yapıyorlar" dedi. Keleş, "Anadolu çocuğunun eğitim yolu ükanıyor, meslek lise- leri çırakhk okullan, imam-ha- tip liseleri kapatdıyor. din egjtimi- ne son veriliyor'" denilerek 8 yıl- lık eğitimin yasalaşmasının ön- lenmeye çahşıldığını vurguladı. CHP Genel Başkanı Adana'da, 'Çocuklanmızı kurda kuşa ve RP'ye teslim etmeyeceğiz' dedi Baykal: Sırada Susurluk varADANA (Cumhuriyet) - RP'nin Plan ve Bütçe Komısyo- nu'nda baskı ve terör ortamı ya- ratarak gerçek yüzünü gösterdi- ğini belirten CHP lideri Deniz Baykal, "Ne olursa olsun 8 yıllık temel eğitim yasası çıkacaktir. Çocuklanmızı kurda kuşa. RP'ye teslim etmeyeceğiz'' dedi. CHP lideri Deniz Baykal, Adana'nın Tekir ve Pozantı ilçe- lennde partililerle buluştu. Coş- kulu bir kalabalığa seslenen CHP lideri Baykal. 8 yıllık te- mel eğitim yasasının RP'nin tüm engellemelerine karşın iki haf- taya kadar çıkacağını söyledi. " Buvasadan sonrasırada Susur- luk var. Susurluk'un da üzerin- deki örrüyü kaldınp Susurluk'a adı kanşmış milletvekillerinin dokunulmazlığuuıı kakunlması için mücadele vereceğiz n diyen Deniz Baykal, Susurluk'un üze- rinin örtülmemesi için ellerinden geleni yapacaklannı kaydetti. Türkiye 'nin zorbir dönemden geçtiğini ve büyük bir badire at- lattığını da kaydeden Baykal, 'Başbakan' sloganı eşliğinde sürdürdüğü konuşması sırasmda RP'ye de çatarak şunlan söyle- di: "REFAHYOL Türkiye'nta cumhuriyet olmasını, laikliği, Atatürk'ü tarüşır hale getirmiş- i s t a n b u r u n e s k i b e l e d i y e b a ş k a n ı A y t e k i n K o t i l a n ı l d ı Eski İstanbul Belediye Başkanı, eski TBMM Başkanvekili Aytekin Kotil, ölümünün 5. vıldönümünde Zinciıükuyu'daki mezan başında düzenlenen törenle anıldı. CHP İstanbul tl Başkanvekili Rüştü Alüner, Kotil'in. değerli bir siyaset adamı ve yerel yönetki olduğunu belirterek örnek bir siyaset ahlakı ve yüksek bir kentlilik bilinci içinde İstanbul'a hizmet ettiğini söyledi. Alüner, Kotil'in, hayaü boyunca Atatürk Ukelerine ve dev rimlerine bağlı bir siyaset adamı olarak çabştığuu kaydetti. Kotil'in kardeşi Günay Kotil de Aytekin Kotil'in hayaü boyunca sosyal demokratiann birÜği ve iktidan için mücadele ettiğini ifade etti. (Fotograf: KADER TUĞLA) Yılmaz'ı Karadeniz'de protesto etmeye kalkışan 10 şeriatçı gözaltma alındı 'Molla rejimi kuramayacaklar' tir. Sen kim oluyorsun Allah ile benim arama girryorsun. Müslü- manhk sen yokken de vardı, sen gittin hâlâ Mtr." 8 yıllık temel eğitim için RP'nin bır bardak suda fırtına koparmaya çalıştığını belirten CHP lideri şöyle devam etti: "Meclis'te. komisyonda, cuma günleri cami önlerinde la- > r amet kopuyor. Ama bütün bunlar boşunadır. Yasa çı- kacak. Çocuklanmızı. kur- da kuşa, RP'ye teslim etme- yeceğiz. Onlara hem tsla- mryeti hem Atatürk'ü bir- likte öğreteceğiz. tstikbali- mize sahip çıkacağız. Her çocuğa 8 yıl parasız eğitim vererek onlan tarikatiara, cemaatlere bırakmayaca- ğız. Çocuklanmızı Ali Kal- kancdar'm eline teslim et- meyeceğiz. Şimdi kıyamet kopuyor. Bugûne kadar böylesine bir tepkivi hangi olayda gösterdiler. Zam ol- du seslerini çıkarmadılar. Demek ki birilerinin bu ko- nuda yarası var. Türki- ye'nin ufkunun kararül- masma seyirci kalmayaca- ğo." 8 yıllık eğitimin "ulusol- ma, millet ouna" bilincini de beraberinde gerireceği- ni kaydeden Baykal, dini eğitimin Diyanet İşleri de- netiminde verilmesini içe- ren 4. maddeye karşı da so- nuna kadar direneceklerini ve bu maddeye ret oyu ve- receklerini belirtti. Gazetecilerin, "4. mad- de bu hali ile çıkarsa tavn- AHMET ŞEFtK TRABZON - Doğu Karadeniz Bölgesi gezisinin ilk gününde kü- çük şeriatçı gruplann 8 yıllık eği- timle ilgili protestolan ile karşıla- şan Başbakan Mesut Yümaz,~Üç- beş gerici ile mücadeleetmesini bi- liriz. Türkiye'yi lran'daki molla rejimine götürmek isteyenler amacına ulaşamayacak. Allah'm dinini kendilerine alet edenlerle sonuna kadar mücadele edeceğiz" dedi. Karanlığa karşı aydınlık Türkiye'yi koruyup kollayacakla- nnı vurgulayan Yılmaz. "Sekizyıl yasası mutlaka çıkacak. Siyasi ha- yatuna mal olsa da yoluma devam edeceğûn" diye konuştu. Mesut Yılmaz'ın 3 günlük Ka- radeniz gezisine eşi Berna Yıl- maz, bazı bakanlar ve milletve- killeri katılıyor. Trabzon'un Of, Araklı ve Maçka ilçeleri ile mer- kezdeki bazı açılış ve temel atma törenleri sırasında küçük şeriatçı gruplar. "İmam-hatipler kapan- lamaz", "5 artı 3" yazılı pankart- lar çıkararak Yılmaz'ı protesto et- tiler. Protestoculardan 10'ugözal- tına alındı. Of ve Araklfda yurttaşlara ses- lenen Başbakan Mesut Yılmaz, bu protestolann kendilerini yıldır- mayacağını, üç-beş gericiye bu eğitim sistemini feda etmeyecek- lerini söyledi. Din eğitiminin kı- sıtlandığı yolundaki propaganda- yı "yalan" olarak nitelendiren Yılmaz sözlerini şöyle sürdürdü: "Biz her çocuğumuza çağdaş eğitim \erme\i amaçhyoruz. Bu arada din eğitinıini hiçbir biçim- de kısıtlamayacağız. İmam-hatip- ler meslek okulu olmaya devam edecek. 8 yıllık ilköğretimi bitire- cek çocuklar dini meslek eğitimi almak istiyorlarsa bir yıl hazuiık gördükten sonra buralara gidebi- lecekler. Eğer ilkokulda iken aile- leri bu eğitimi almalannı istiyor- larsa Diyanet İşleri'nin açtığı Ku- ran kurslanna ya dahanzhk kurs- lanna gjdebilecekler. tmam-hatip- ler kapatüacak diye yalan söyle- yenlerin asıl gayesi, Allah'm dinin- den kendi iktidarlan için oy çıkar- maktadır. Devlet millet için, din Allah içindir. Eğer bunlan kanş- tınrsanız, devlete de dine de zarar verirsmiz." Başbakan Mesut Yılmaz, Tür- kiye'de "samimi Müslümanlar"ın REFAHYOL iktidan döneminde büyük zararlar gördüğünü, en çok Kuran kursunun bu hükümet dö- neminde kapatıldığını anlattı. Yıl- maz, " Benim iktidanm samimi Müslümanlara zarar vermeyecek. Ne bayrak inecek. ne ezan susa- cak. Ama Allah'm dinini kendile- rine alet edenlerle sonuna kadar mücadeleedeceğiz. Bugüne kadar sizin paranızı çalanlaria nasıl mü- cadeleettiysek, din istismarcüany- la da mücadele edeceğiz'' diye ko- nuştu. Din istismarcılannın son gün- lerde, "Ezan yasaklamyor'' gibi yalan propagandalara başvurdu- ğuna da dikkat çeken Yılmaz, Di- yanet'in genelgesinin ezanın gü- zel okutulmasını sağlamaya yö- nelik olduğunu bildirdi. nız ne olur" sorusunu da yanıtlayan Baykal. "Pire için yorgan yakmayız. Ya- saya sahip çıkar farklı plat- formlarda bu maddenin değişmesi için çaba gösteri- riz. Gerekirse Anayasa Mahkemesi'negkteriz" di- ye konuştu. Baykal. bu hü- kümetin bir geçiş hüküme- ti olduğuna dikkat çekerek "Biz sandıktan çıkan bir hükümette yer almak isti- yoruz. Biz yolsuzluğun, adaletsizUğin karsısındaki oylan istiyoruz" dedi. Daha sonra Pozantı'ya bağlı Belemelik köyünde- ki pikniğe katılan Deniz Baykal, karayolu ile An- kara'ya döndü. AYDIN ENGİN e - mail: engin (â planet.com.tr Kukumav diye bir kuş var mı bilmiyoaim. Ama ne zaman ağ- zımı açmaksızın susup otursam anam sorardı: - Ne o, derdi. Gene ne halt ettin de kukumav kuşu gibi su- suyorsun öyle? Gün gelip çenem düştüğün- de, gene yaranamazdım: - Tamam tamam anlaşıldı. Zevzek bülbül gibi ne o öyle cak cak da cik cik!.. Gerçekten demokrat oluna- mayınca anlaşılan ya kukumav kuşu olunuyor, ya bülbül. ••• Mollanın önüne Susurluk dosyası geliyor. Gazetesi, TV kanalı bır bir aktarıyor: - Bak molla deniyor. Susur- luk'ta kamyon Mercedes'e bir çarptı, devletin ne kadarpisliği varsa ortaya saçıldı. Güvenlik güçleri mafyayla kucak kuca- ğa. Haraççılan yakalayacak olanlar haraç alıyor; görevi ka- tilleri enselemek olanlar cina- yet işliyor. Devletçe aranan Kukumav Kuşu ile Zevzek Bülbül kanlı katiller devlet hizmetine koşulmuş. Siyasetçi - mafya - devlet iç içe geçmiş. Hukuk devleti ölûm döşeğinde. De- mokrasi desen artık gösterme- lik bile olamayacak ölçüde ağır yaralı... Molla gözlerini devirip "Geç" diyor. "Bunlar fasa fiso!". Son- ra da kukumav kuşu olup ağzı- nı ve fezlekelerin önünü ve de- mokrasiyi kurtaracak yolları ka- patıyor. Mollanın önüne köktendinci tırmanışın tüyier ürpertici tırma- nışını sergileyen dosya konu- yor. - Bak efendi deniyor. Imam- hatip liseleri din adamı değilsi- yasal Islama militan yetiştiren kadro fabrikalanna dönüştü. Bu kadroiar camilere imam, müezzin filan değil, devletin ki- lit kurumlannın kilit görevlerine yerleştirilen saatli bombalar ol- du. Türkiye, Arap çölünün bin yıl öncesine döndürülmeye ça- balanıyor... Molla, zevzek bülbüle rahmet okutacak çığlıklarla sokaklara dökülüyor. - Imam-hatipleri kapatamaz- sınız. Kitabıma dokunma, oku- luma kanşma. Demokrasi el- dengidiyor. Özgürlükler çiğne- niyor. Hukuk devleti yok edili- yor. Imam-hatiplere dokunma yoksa fena yapanm. Kalkın ey Müslümanlar demokrasi tehli- kedel. Sıkıyı görünce "Egemenlik halkındır" diye yaygarayı basan mollalann, fırsatını bulunca "Egemenlik Allah'ındır" fetva- sıyla ortalığa döküldüklerine ha bire tanık oluyoruz. Çifte stan- dardın bir adt da takıyye değil mi? Ama buraya kadannda şa- şılacak yan yok.Olsa olsa işine gelince demokrat kesılip işine gelmeyince demokrasinin ırzı- na geçenlere duyulan tiksinti var. ••• Ya kendini "laik, demokrat, çağdaş" diye tanımlayanlara ne diyeceğiz? Yüzünün nuru, suratının rab- biyesiri kalmamış bir Refah aji- tatörü "pezevenk" deyince haklı bir öfkeyle - hop oturup hop kalkanlar, bir başkası, ör- neğin bir general "pezevenk" deyince sustularsa bu çifte standart değil mi? Ve bir de- mokrat, çifte standardın hertü- rünü ilkesel olarak reddeden değil midir? Meclis'te pankart açtıkları için gencecik çocuklar 22 yıl hapse mahkûm edilirken sesle- rini yüksettmeyenler, gene aynı çatı altında hem de bu kez bir millervekili pankart açtığında gözünü başka yana çeviriyor- sa, davranışının demokrasi ki- tabındaki karştlığını bulabilecek midir? Köktendinci tehlike ka- pıya dayanınca laisizmi koru- mak üzere demokratik işleyişi zedelemek, parlamentoya ve sadece parlamentoya ait işlev- leri üstlenmek pahasına da ol- sa masaya yumruğu indirenle- rin Susurluk söz konusu oldu- ğunda kukumav kuşu kesilme- lerinin anlamı ne ola? Köktendinci tırmanış karşı- sında halkın büyük kesiminin tercihlerinin sözcüsü olarak bülbül kesilenlerin, Susurluk kördüğümü çözülür, bu kanlı, karanlık örtü yırtılırsa ve ucu bir yerlere dokunursa kaygrsıyla kukumav kuşu kesilmeleri na- sıl açıklanmalı? Kukumav ya da bülbül, kuş olmak kolay. Zor olan demok- rat olmak. Ama halklar kuşlany- la değil, demokratlarıyla övü- nüyor. Kişiler, kurumlar kuş ola- rak değil, demokrat olarak onur kazanıyor. POLflİKA GÜ1NLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Denizi Çiz Benim İçin Çocuklar oynuyor bahçede... Ellerinde topaçlan yok, çemberleri de... Hiçbiri dört taş oynamayı bile bilmiyor, 'cambalık' ya da 'bilye' düşlerine girmiyor... Ellerinde oyuncak tabancalarla su fışkırtıyorlar bir- birlerine. Sonra koşuşturuyorlar durmadan... Balkondan onlan izliyorum kendi çocukluk mace- ralanmı anımsayarak. Anadolu kentlerine kasabala- nna yolculuk yapıyorum kimselere haber verme- den... Bir sevda bulutu gülümsüyor o anda; bir kız yak- laşıyor saçlan menekşeli... Aşkın burukluğu yüreğinde hüzün uçurtmalannı havalandınyor kızın, bir kaçışın amansız rüzgârında. Erken aşklar bahçesi güzel bır günle buluşuyor; bahçevan kırmızı gülleri suluyor, hanımeli gözünü açmış san gülücükler savuruyor... Bir dost eli anyor adam, Homeros destanında başlayan bir öyküyü kovalıyor genç bir kadın. Belki de Zeus soyundan kalma aşklaıia avunuyor ikisi de... Ben onu bir sokakta görüyorum, turuncu desen- li elbisesiyle. Gözlerini yakalıyorum bir akşamüstü fır- tınadan önce. Ve ben ona diyorum ki: "Buraya denizi çiziyorsun ya Kayıklan çiziyorsun geride Umudu çiz alınyazısını çiz Ayazı da çizalın terini de..." Bakışları mevsim mevsim oluyor, bakışlan sanki dağ çiçeklerini suluyor... Birden koşmaya başlıyor denize doğru... Ben arkasından sesleniyorum: "Balıkçılan çiz balıkçılan Geceyi de çiz doğacak günü de Yoksulluğu çiz çaresini de çiz Sömürüyü de çiz sömürüyû de." • • • Çocuklann gözlerinde büyüyor yalnızlığım; yağ- murlu bir gecede hüzünleri topluyorum: kurşun gi- bi ağır balıkçı ağlannda bir başka zaman dilımi ıçi- ne gidiyorum... Işte o akşam Necati Cumalı'nın Türkçesiyte Gu- illaume Apollinaire'yi okumaya başlıyorum... Geride benim çocukluğum duruyor; Salıhli'de bir ağustos akşamı Inci Sineması'ndan çıkışta, Istasyon meyhanesinde babamı görüyorum... Üzüm bağlannda karşılaştığım ilk aşkım, Altınor- du llkokulu'nun bahçesinde Safıye öğretmene aldı- nş etmeden bana bakıyor, Susurluk parkındakı sev- gili güvercinleri salıyor gökyüzünün maviliğine, öz- gürlüğe... O anda gördüğüm siyah deri ceketlı, mavi gözlü delikanlının 'mavişim'in ağabeyi olduğunu dün gibi anımsıyorum... Apollinaire benim 13-14 yaşlannda tanıdığım ço- cukluk, gençlik ve orta yaşlılık şairim... Ellerimde gölgesi öne düşen bir mızrak; salınan gölgelen ay altında selviler; benı Alsancak garında sabahlatıyor... Uyuyan bir yürek bu kez sevinçlerle uyanıyor... Bahçede bir şeftali ağacı bana gülümsüyor... Çocuklar ellerinde su fışkırtan oyuncak tabanca- larla koşuşturuyor... Bense balkonda onlan izliyorum, kendi düş perv' ceremden bir yerlere sesleniyorum: "Bakışlann inen bir dizi buluttaydı I Öksüz birge- miyle ateşli geleceklere yollanan I Bütün bu yanıp yakınmalar bütün pişmanlıklar I Hatınnda mı." ••• Haydi denizi çiz benim için... Çocukluğumu anımsat, topaçlanmı, cambalıkla- nmı, bilyelerimi getır koy önüme... Buraya denizi çiziyorsun ya; sulan maviye boyu- yorsun; kayıklan koyuyorsun üstüne; balıkların ıri görüntüsünü; sabahın serinliğini koyuyorsun; ağla- n çiziyorsun martılan; sonra martıların gürültüsünü; haydi beni çiz, beni sev ama ne olur oyalama! Bu sabah bir başka bak bana, biliyor musun ağ- laya ağlaya vurdum kapına! Bakışlann bir noktada kilitlenmiş; gozbebeklerin kısık lambaiara benziyordu... Denizden gecelerde bak yorgun düştüm... Haydi denizi çiz. özgürlüğü, aşkı. yaşamı; beni çiz, sevişmeyi çiz, bekletme!.. Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Internet: http: // www.planet.com.tr/Xn E mail: Hikmet .Cetinkaya (Vı Planet.com. TR Bulent Tanla 'Din eğitimi için ayn düzenlemeler yapılmalı' Haber Merkezi - İstanbul Bağımsız Millervekili Bulent Tanla, 8 yıllık kesintisiz zorunlu eğitim yasa tasansınm TBMM Genel Kurulu'na gelmek üzere olduğunu belirterek eleştırilere neden olan 4. maddenin tasandan çıkanlmasını istedi. Tanla yaptığı yazılı açıklamada. 8 yıllık zorunlu kesintisiz eğitim yasasının sadece eğitim sorumma çözüm getirmek ve düzenlemek biçimınde ele alınmaması gerektığini bildirdi. Kuran kursian, hafızlık eğitimi ve isteğe bağlı din eğitiminin düzenlenmesini amaçlayan 4. maddenin tasandan çıkanlmasının birçok tartışmaya son vereceğini vurgulayan Tanla şunlan kaydetti: "Temel eğitim ayn bir konu; Kuran kursian, hafızlık eğitimi. isteğe bağlı din eğitimi ayn bir konudur. Bu konular ayn bir yasal düzenleme Ue Diyanet İşleri yasa ve yönetmeliklerinin yeniden düzenlenmesi yolu ile daha mükemmel bir hale getirilebilir. Bu yolla hem daha büyük ve karmaşık yeni problemlerin doğması, hem de buraya kadar sancılı bir biçimde çıkarümay a çabşılan bu yasanın. anayasaya aykırılık iddialan son bulmuş olur." Tanla açıklamasında trafik kazalanna da dikkat çekerek trafik ile ilkyardım eğitiminin zorunlu ve kesintisiz bir biçimde verilmesinin yasaya eklenmesi gerektiğini vurguladı. Utku Ozdemir ile Serim As evlendiler. 9 Ağustos 1997 Kuruçeşme Divan J
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle