23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet tmtiyaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmem: Orhan Erinç 9 Genel Yayın Koordinatörü Hikmet Çetinkaya 0 Yazıişlerı Müdürleri: lbrahimVıldız(Sorumlu), DinçTayanç • Haber Merkezı Müdüni. Hakan Kara • Görsel Yönetmen Fikret Eser Dış Haberler Şinasi Damşoğlu • Istıhbarat: Cengiz Yıldınm 0 Kültür Handan Şenköken • Spor Abdülkadir Yüeelman # Makaleler. Sarni Karaören 0 Düzeltme: Abdullah Yazıcı • Fotograf: Erdoğan Köseoğlu • Bılgı-Belge. Edibe Buğra • Yurt Haberlen Mehmet Faraç Yaym Kunıhı. tlhan Sdçtık (Başkan), Orhan Erinç, Oktay Kortböke. Hikmet Çetinkaya. Şükran Soner, Ergun Bala, Dinç Tayuıç. tbrahim Yıldız, Orhan Bursalı, Mustafa Balbav. Hakan Kara. Ankara Temsılcısı: Mustafa Balbaş # Haber Müdürü: Dogan Akın Atatürk Bulvarı No 125. Kat.4. Bakanlıklar-Ankara Tel 4195020 (7 hat). Faks 4195027 • tzmır Temsılcısı SerdarKıak,H.ZıyaBlv 1352 S. 2,3 Tel 4411220. Faks. 4419117 • Adana Temsılcısı: Çetin V iğenoğlu. lnönü Cd 119S.No 1 Kat 1, Tel: 363 12 11. Faks: 363 12 15 Müessese Mûdûrü: ÜstÜD Akmen •Koordmatör Ahmet Konıhan % Muhasebe. Bûknt Yener#Jdare Hüseyin Gürer • tsletme Önder Çetik • Bilgi-îşlem. Nail İnal • BilgısavarSistem; Mürüvet Çiler MEDYA C: • Yönetım Kunılu Başkanı - Genel Mudür Cülbin Erduran # Koordınatör Reha Işıtman # Genel Müdur Yardımcısı Mine Akdağ Tel 514 07 53 - 5139580-5138460-61,Faks 5138463 Vayimlayan ve Basan: Yenı üûn Haber Ajansı, Basın ve Yaymcıhk A Ş Tıirlocağı Cad 39 41 Cagaloglu 34334 tst PK 246 Istanbul fel (0112) 512 05 05 (20 hat) Faks- fOa^l 513 85 95 10AĞUSTOS1997 tmsak:4.21 Gûneş: 6.02 Öğle: 13.17 îkındi: 17.06 Akşam: 20.18 Yatsı: 21.51 Monaco'da balo • Haber Merkezi - Monaco'da Grimaldi ailesinin saltanata gelişinin 700. yılıbırbaloyla kutlandı. Ev sahipliğini Prens Rainer, Prenses Caroline ve Stephanie'nin yaptığı baloya aralannda eski Iran Şahı'nın oğlu Rıza Pehlevi II, Jngiliz aktör Roger Moore'un da bulunduğu birçok iinlü katıldı. Cep teletonuna geçlt yok • ANKARA (AA)- Ankara'dan Bodrum'a giden TK 48 sefer sayılı THY'ye ait yolcu uçaği, cep telefonlu bir yolcu yüzünden rötarlı kalkış yaptı. Uçağa gelmeden otobüste ve uçağın çok yakınında cep telefonuyla konuşan bır yolcu, Kaptan Pilot Şener Yılmaz ile yolculara sıkjntılı anlar yaşattı. Kaptan Yılmaz, uçağın motorlannı ve işleyişini bozduğu gerekçesiyle cep telefonlu yolcunun uçaktan indirilmesini istedi. Yolcunun inmemekte direnmesi üzerine Yılmaz, uçağın gecikmeli olarak kalkacağını açıkladı. Bu karara öfkelenen yolcu, görevliler tarafindan ikna edilerek uçaktan indirildi. Büyükeceli'de dün başlayan 4. Nükleer Karşıtı Şenlik, tam bir halk platformuna dönüştü Akkuyu'da Bergama rüzgârı UFUKTEKİN AKKUYU - 4. Akkuyu Anti-Nükleer Şenliği, bu kez daha çok halkın konuştuğu bir platforma dönüşerek dün yapıldı. Bü- yükeceli halkı. "Akkuyu,ÇernobUolmaya- cak" sloganlan atarak "zehirli sebze-mey- ve satmak istemediğiniT> vurgularken Ber- gama'dan gelip şenliğe katılan Oktay Kon- yar, "Kadınlarbu savaşı siz kazanaeak. kah- vede oturan erkekJerinizi ateşleyeceksiniz" diye seslendi. Demokratik kitle örgütleıinin destek ver- diği anti-nükleer etkinliği, A'dan Z'ye Bü- yükeceli köylülerinin orgamze etmesi, Ak- kuyu'da "Bergama rüzgârTnın esmesine yol açtı. AhmrtBudakKcmalBudak, Mehmet AK Yılmaz, Mustafa Kara. Mehmet Ali Gü- müş, Mustafa Yümaz, Fanık Uzun, Tamer Yılmaz, Mustafa Gökve HaydarŞabin'den oluşan halk komitesı. dileyen herkese azar azar konuşma olanağı verdi. "Nükleer enerjiye karşryız, çûnkü o bize karşı", "Atom santrahna evet de, hormon- lu domateslerin obun" yazılı pankartlarla yürüyüşe geçen Büyükeceli halkı ve çevre dostlan, kasabayı boydan boya dolaştı. "Ak- kuvu, Çernobil otaıayacak*', "Bergama'da kazandık, sıra Akkuyu'da~ sloganlan atan yüzlerce kişiye Sinop ve Bergama'dan ge- len çe\Teciler de katıldı. Söz köylûlerin llk konuşmayı yapan emekli öğretmen Ahmet Bedük. "Burada pofitika gecmez. Bu- radan nükkere karşı sesler vükselecek" de- di. Kısa söz turu sırasında mıkrofonu alan köylûler Saliha Yılmaz, Elif Bektaş, Mah- mut Ozcan, Serpfl San, "Santral kunılun- ca nereye gider bunca insan. Zehirli doma- tesler mi yetiştireceğiz? Birüğimizi sûrdürür- sek başanh oJabiHriz" diye konuştular. ÇevTeciliği ve banşseverlıği ıle tanınan ve halen Karataş Cezaevi'nde yatan sanat- çı Haluk Levent'in mesajını ve santral ala- nına serpilmek üzere gönderdiği saçını, çevreci dostlan UmurGürsoyve Ulkü Boz- kurtgetirdi. Anti-nükleer şenliğe katılan CHP lçel Milletvekili FikriSağlar, 1978'de H.Ü. Eko- nomi Bölümü bitirme tezinı"Akkuyu Nük- leer Santrah'na Neden Karşı Olmauyız" adıyla verdiğini bildirdi. Sağlar, "Bazı ak- hevveller, islam atomunu oluşturacağız' diyor. Hayır, Akkuyu'da nükleer santral kurdurmayacağız. Çoculdannuzadaha mut- lu bir dünya bırakacağız" dedi. Büyükeceli Belediye Başkanı KemalGü- dül'ü istifaya çağıran yöre halkı. etkinlik sı- rasında "nükleer santral referandıunu" yaptı. Sonuç, "Yüzde 100 hayır" çıktı. Ber- gama Çevre Yürütme Kunılu Başkanı Ok- tay Konyar, mesajında daha çok Büyüke- celili kadınlara seslendi: "Arükağırmetal, altın. siyanür, aük ne, öğrendik biz. Ha si- yanürte alün ha AkkınıTda santral. İkisi de aynı. Kadınlar, bu savaşı siz kazanacak- sınız. Adamlannızı kahvede otunırken ahp getirecek. onlan siz ateşleyeceksiniz." Yöre halkının yakından tanıdığı çevTe savaşımcısı Arslan Eyce de konuşmasın- da, milletvekillerine, "Yürüyün, halkın önünde ohın" diye seslendi. Şenlik müzik dınletısi ve ûzehnde "Sütümü hdaletmem" yazılı inek ve keçilerin yürüyüşü ile de son buldu. Yeşil Kuşak Projesi Plantanan Alan 18.000 Defc AKKUYU^DAN NOTLAR 'Aktifol, radyoaktif olma' CAN GAZALO BÜYÜKECELİ - Bas- ta Istanbul, Ankara ve Mersin'den olmak üzere Türkiye'nin bırçok yerin- den gelen çe\Teciler, şen- liğin yapıldığı Cumhuriyet Alanı'na jandarma tara- findan aranarak girebildi- ler. Yörelennde siyanürle altın çıkanlmaması için mücadele veren Bergama- lılardan Büyükecelilere destek geldi. Şenliğe ka- tılan Bergama Çevre Yü- rütme Kurulu Başkanı Ok- tav Konyar, "Dünyamn ne- resinde bir çevre katfiamı yapılıyorsa. biz kendinüa ev sahibi gibi hissederiz. Birkaç gün içinde Berga- ma'da Akkuyu için büyük bir eylem \apılacakve 20- 30 arabayia Akkuyu'ya gi- deceğjz" diye konuştu. Büyükeceliler. nükleer santral kurulmasınadestek veren ANAP'lı Belediye Başkanı Kemal Güdül ü protesto ettiler. ANAP bel- de teşkilatı önünde topla- nan köylûler, "Nükleerd- lere ov yok, nükleerci baş- kan istifa etr diye slogan atnlar. 4 yıl belediyede ça- lıştıktan sonra işten atıl- dığını söyleyen Mustafa Çınar,u Başkan önce nük- leerkarşıtrydL Sonra cebi- ni doMurmuşiar ki.en bü- yük nükleerd kendisi okhı" diye konuştu. Mersin ÖDP Gençlik Meclisi'nden üç genç, bi- sikletleriyle üç günde 150 kilometre yol yaparak Bü- yükeceli'ye geldiler. Hü- seyin Akbıyık, Onur Tur- gut ve Bahadır Taş adlı gençler, belde çıbşına ka- dar yapüan yürüyüşte köy- lülere eşlik ettiler. Şenlik- te köylûler, "Nükkere evet de. hormonlu domates gi- bi bebekrin obun", "Bu- gün aktif ol, yann rad>o- aktifouna" pankartlan ta- şıdılar. Şenliğe katılanlar kannlannı, Büyükeceli Çevre Koruma Derne- ği 'nce hazırlanan ''nükle- er karşıtı tantuni" ile do- yurdular. Acuıın 52. yıldönümü Ikinci Dünya Savaşı'nda ABD'nia, Hirosima'nın ardın- dan Nagasaki*ve atüğı ikinci atom bombasmdaölen yak- laşık 115 bin 669 kişi, bu kentte binlerce kişinin kabldı- ğı törenle anıldı. 9 Ağustos 1945"te atom bombasımn aai- (fağı yerin yakınında kurulan Nagasaki Banş Parkı'nda, yaklâsık 2? bin kişi atom bombası kurbanlannı anmak üzere toplandı. Nagasaki Belediye Başkanı Itço Ito, ko- nuşmasında. ABD'nin geçen ay Nevada'da gerçekleştir- diği "düşük şiddetteki" nükleer denemey i de eleştirerek, uluslararası toplumun kayrtsız kaldığı bu denemeyi şid- derJe kınadıklannı söyledL Nükleer silahlarla ilgili bütün denemelerüı durdunılmasmı istediklerini beJİıten Itço Ito. Japon hükümetinden de ABD'nin geçen ayki nük- leer denemesini protesto etmesini istedi. Burdur Gölü Yeşil Kuşak Projesi 2. ASAMA YeşR Kuşak Projösi Uygutenacak Atan 4.000 Dekar 1. ASAMA Yeşil Kuşak Projesi Uygubma AJanı 220 Dekar BurdurGölü'ne 'yeşilkuşak' • Burdur Gölü çevresinin bitkilendirilmesi amacıyla başlatılan 'Yeşil Kuşak Projesi'nin ilk aşamasında 241 dönüm alan ağaçlandınldı. GÜLÇİNtLCt BURDUR- Burdur Va- liliği'nce. dünyanın en önemli sulak alanlanndan biri olan Burdur Gölü çev- resinin bitkilendirilmesi amacıyla başlatılan 'Yeşil Kuşak Projesi'nin ilk aşa- ması tamamlandh Burdur Valisi Erhan Tanju, Şeker Plajı'ndan Gökçebağ Köyü'ne doğru 17 kilometrelik kıyı şeri- dinde bitkilendirme ve ağaçlandırma çalışmala- ny la projenin hızla sürdü- rüleceğini belirterek, "Uluslararası önemi olan Burdur Gölü'nü kurtara- cak ve göKin çevTesine ye- şil gerdanlık oluşturacak bu projeye kamuoyunun sahip çıkması son derece sevindiriddir" dedı. Yeşil Kuşak Projesf nin, Burdur Gölü'nün Aral Gö- lü'nün akıbetine uğrama- ması için başlatıldığını anımsatan Vali Tanju, pro- je ile göl seviyesinde 25 yılda 9 metrelik düşüşe yol açan çekılmenin sonucun- da ortaya çıkan 56 bin de- kar kıraç, çıplak, verimsiz arazinin vatandaşlarca gas- pedilmesinın de önüne ge- çileceğini bildirdi. llk aşamada Şeker Pla- jı'nda 241 dönümlük ara- zinin gölle ekolojik denge- yi sağlayabilecek nitelik- te bıtki örtüsüne kavuştu- rulduğunu ve gölün Burdur sınırlan içinde kalan tûm kıyılannın, saz. kamış, ağaç, maki, çayır ve diken- le bitkilendirileceğini be- lirten Tanju, "Çalışma ta- mamlandığında gölün do- ğaldengesi korunacak" di- ye konuştu. Burdur halkının projeye sahip çıküğını belirten Tan- ju, çalışmalan hızlandır- mak ve halka mal etmek amacıyla çeşitli bankalar- da hesap numaralan açtı- nldığını kaydetti. Vatandaşların Burdur Çevre Koruma Vakfi adı- na Ziraat Bankası'nda 30440-1269-5, Vakıflar Bankası'nda da 2010820 nolu hesaplara fidan be- deli olarak 200 bin lira ya- tırarak projeye katkıda bu- lunabileceklerini belirten Burdur Valisi Erhan Tan- ju, 50 fidan parası yatıran yurttaşlarla 100 fidan pa- rası yatıran kuruluşlann adlannın bir levha ile ka- lıcılaştınlacağını bildirdi. SAK USTUNDE MÜJDATGEZEN PORTRE 1968 yılında Istanbul Tiyatrosu'na girdim. Altı, dokuz oynuyor, prova yapıyor ve pazarlan çocuk oyunu sergiliyordum. Çok yoruldum. Sinir sistemim bozuldu. Patronum Toto Abla ıle Ali Sururi beni doktorlan Profesör Sabahattin Kerimoğlu'na götürdüler. O'nunla o gün dost olduk. Bir gün inanılmaz bir çarpıntı ile kapısını çaldım. - Çok fenayım hocam, çarpıntım durmuyor, dedim. - Şimdi geçer, dedi. Bir küçük şişeden damlalıkla bir bardak suyun içine on beş yirmi damla damlattı ve: - Şunu iç, uzan, on dakika sonra geçecek, dedi. Denileni yaptım. Gerçekten on dakika sonra hiçbir şeyim kalmamıştı. - Bu damlanın reçetesini yaz hocam, neydi bu? diye sordum. - Suydu, dedi. Suya onbeş damla su damlattım. Çünkü hiçbir şeyin yoktu. Sabahattin Hoca, insan ruhundan iyi anlardı. O'nu Bedia Muvahhid'le, Vasfi Rıza ile, Sadık Şendil'le, Emel Sayın'la dost yaptım. Sonra bir gün sessizce aramızdan ayrıldı. Cenazesinde dostlan bana: - Hoca gitti bakalım şimdi sana ilaç diye suyu kim içirecek? diyerek takılmışlardı. Zaman zaman O'nu özlerim. Dost canlısı bir insandı. Beni Güldürenler Muammer Karaca gerçekten Türk Tiyatrosu'nda özel yeri olan bir insandı. Karaca Tiyatro 6 Oyunlan diye bir tiyatro finanse etti. Fakat kendi suarelerde Muammer Karaca Tiyatrosu adı altında oynuyor. Yani hem kendi kurduğu hem kendi yönettiği tiyatroda yok. Oyun tutmuş. Muammer Abi buna sinirlenmiş, çünkü akşam kendi oynadığı oyun iyi gitmiyor. Ama iki tiyatro da kendisinin. Gişenin önüne gelip 6 Oyunlan'na bilet alan izleyicilere: - Ben bu oyunda oynamıyonım bilet almayın, demesi yıllarca dilden dile dolaşıp, herkesi güldürmüştü. Pazarlık ve duvarlık sözler KURNAZLIK AKIL yE BİLGİYE HEP YENİK DÜŞER... ADD Uzun zaman önce Atatürkçü Düşünce Demeği Istanbul Şubesi'nden iki kişi, bildiğiniz gibi bir polemik açmışlardı. Ben bu olayı unutalı çok oluyor. Bazı meseleleri önemsemem. Ama gazeteye gelip elime geç geçen fakslar arasında Gökcan Erus, Necati Ağralı, Aynur Demirdöğen, Serkan Güneş, Şener Baktaş, Mualla Tançgil, Nurten Erus imzalı faks dikkatimi çekti. özellikle üslubu açısından. Çok üzüldüm. Gerçekten Atatürkçü olan bu insanlara bu üslubu hiç yakıştıramadım. Aile terbiyesi önemlidir. Onlara buradan yanıt verirsem, hiçbirinin kuşkusu olmasın ki, aynı üslubu aratacak sözcükleri bulabilirim. Ama ben öyle yapmıyorum. Onlara Sakaryalı bir ADD üyesi olan Deniz Sanoğlunun mektubunu aynen yayımlayarak yanıt veriyorum. Gene de Atatürkçüyüz diyenleri daha terbiyeti olmaya çagınnm. Çünkü bu adın mensubu olmanın sorumluluğunu taşımak o kadar kolay olmasa gerek. Faksınızı yayımlamıyorum, çünkü siz de biliyorsunuz ki, çok ayıp, aynca kusuruma bakmayin hiç esprili degilsiniz. Gülünç olmuşsunuz ama ben size gülemedim, üzüldüm. Öyle olmasaydı hepinizi "Beni Gûldürenler"e koyacaktım. Bakalım, betki gene koyanm. Şimdi ADD Sakarya Şubesi'nden Deniz Sanoğlu'nun mektubu. Bu da sizin faksınızın geldiği "bana gelenler^m arasından çıktı. Ne sizleri ne Deniz "Sayın Müjdat Gezen. Ben Sakaryalı bir Cumhuriyet okuruyum ve ADD üyesiyim. Yıllardırsizin sa- nata ve kültüre katkınızı hayranlıkla izlerim. Cumhuriyet'te yazmanızdan son- ra varlığından mutlu olduğum, gurur duyduğum bir dostum oldunuz. Sayın Gezen, son haftalarda SAK ÜSTÜNDE okuduklanm canımı sıktı. Is- tanbul ADD Şube Başkanı Bilge Bey'i ve şube yönetim kurulu üyesi bir ba- yanın eşi olan Cem Bey'i tanıyorum. Bu beyler Atatürk Devrimlerine sahip çı- kan kişilere karşıdırlar. Kimsenin onlar kadar iyi Atatürkçü olamayacağını sa- nıhar. Atatürkçü Düşünce Derneği'nin 1996 Kurultayı'nda genel başkanı ve ge- nel merkezi insafsızca eleştirdiler. Birçok şubenin etkinlikierine ve önerilerine karşı çıktılar, kıncı konuşmalar yaptılar. Kurultay boyunca ortamı gerginleşti- recek birşeyler buldular. Hizip oluşturdular, yalnız kaldılar. Tüm delegenin an- tipatisini kazandıklannı fark edince de kuruttayın kapanışını beklemeden sa- londan ayrıldılar. Bu arada küçük bir şube kadar üye sayısına sahip olduklan ortaya çıktı. Büyüyememe nedeni olarak da Bakırköy ve Gebze şubelerini gös- terdiler. Sonuçta başkalannı suçlamak, yapılanlan eleştirmek onlann başlıca görevleriydi. Onların söyleyeceği şeyleri önemsemiyorum. Bulunduklan ma- kama layık olamadıklan için kınıyorum. Size hakaret edenlerden Gökcan Erus, Nurten Erus, Necati Ağralı, Münev- ver Yıldız, Aynur Demirdöğen, Süheyla Okyayisimli kişileri tanıyorum. Bu isim- lerADD Istanbul Şube Başkanı'na sahip çıkarak vefa borçlannı ödüyoıiar. 1995 Genel Seçimleri'nde bu kişilerden bazılan ve yakınlan (eş ve kardeş- len) bir siyasi partiyi desteklediklerini bildiren bir gazete ilanı verdiler. llanın altına isimlerinin yanına ADD üyeleri olduklannı yazdılar. YaniADD'yi kullana- rak partilerinin oy potansiyelini arttırmaya çalıştılar. Biz Sakaryalı ADD'li üye- ler de bunlann hangi amaçla demek içinde yer aldıklannı gördük. Gazetede çıkan Handan sonra birçok şubeden kınama faks ve telefonu geldi. Cumhu- riyet gazetesinde böyle davranışlann ne kadar yanlış olduğunu, yapılanlann asla hoşgörülemeyeceğini bildiren okuyucu ve ADD üyelerinin yazılan çıktı. Hoşnutsuzluk yaratan olay üzerine, Sakarya ADD Yönetim Kurulu bir rapor hazırladı. Bu isimlerin dernekten ihracını isteyen raporu Ankara 'ya genel mer- keze yolladı. Genel Merkez Disiplin Kurulu bu kişilerin savunmalannı aldıktan sonra dernekten ihracına karar verdi. Ancak alınan karar bir yıldır onaylana- madı. Çünkü Istanbul Şubesi, Disiplin Kurulu 'ndaki bir üye vasıtasıyla kara- rın onaylanmasını engelledi. Şimdi bu grubun ne düşünerek, neyi amaçlaya- rak, ne gibi çıkarian hesaplayarak kişiliklerini yansıtan böyle mektuplar yazdıklannı anlamışsınızdır. 1923 aydınlanmasına çokyönlü katkı sağlıyan sevgili Müjdat Gezen'e saygılanmla." Oeniz Sanoğlu Sanoğlu'nu tanımam... Sayın Sanoğlu'nun belki de sizinle özel bir sorunu vardır, onu da bilemem... Böyle kritik dönemlerde birbirinizle çatışmak yerine birleşip bir bütün olup, sorunlann üstesinden gelmek daha iyi değil mi? Kişiliğinizi başka yollardan ispatlayın, böyle ona buna sataşarak bir yere varamaz ve aksine karşınızdakilerin ekmeğine yağ sürersiniz. Zaten onlar da bunu bekliyor. Akılh olun. Sizler iyi insanlarsınız, çünkü Atatürkçüsünüz. Türk Tiyatrosu Önümde kocaman bir dosya duruyor. Ankara Ekin Tiyatrosu göndermiş. Dosyanın birincı sayfası acıklı bir metin: "Ankara DGM Başsavcılığı'nın görüşü ile 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun 8. maddesi ve 5442 sayılı ll Idaresi Kanunu'nun 111c maddeleri gereğince 20 il ve ilçede oyunumuzun gösterimi yasaklanmıştır." Hemen aklıma 1967/68 tiyatro sezonunda oynadığımız Halk Oyunculan'nın ünlü oyunu "Devr-i Süleyman" geldi. Aradan otuz yıl geçmiş ve hâlâ oyunlar yasaklanıyor. "Memleket Hikâyeleri" adlı oyunlan ıçerik olarak din tüccariannın, faşist çetelerin, ucuz politikacıların, hukuksuzluğun, kültürsüzlüğün, sanat düşmanlığının ipliğini pazara çıkanyor. Buna kim razı gelir canım... Oyunun yasaklandığı il ve ilçeler üç sayfa tutuyor. Anlayacağınız eski tas eskı hamam. Bir arpa boyu yol gidememişız. Ikibıne girerken oyun yasaklamak ne demek oluyor? Utanıyorum. Genç oyun yazarlan... Bunlarsizi yıldırmasın. Yazın, sürdürün savaşımınızı. Gelecekteki Türk Tiyatrosu'nda oyun yasaklamalar olmayacak. Pazarın Fıkrası Temel televizyon reklamlannı izledikten sonra elli paket Orkid almış gidiyor. Yolda llyas'a rastlamış. llyas: - Ula Temel ne yapacaksın bu kadar çok şeyi, ne işe yarar ki? diye sorunca Temel: - öyle deme, bununla tenis oynayabiliyorsun, bisikiete binebiliyorsun, hatta yüzebiliyorsun, demiş... Cenk Koray telefonda anlattı, ben de size... MelihAytek Yıldınm sünnet davetiyesini kendi hazırlamtş. Haydi bakalım... SİGARAYI BIRAKANLAR: Tekirdağ'dan Gürsel Sivis- Izmir'den Deniz Dokgöz- Istanbul'dan Gülçin Çileklerenkli'nin bıraktığını Asuman Göktürk bildiriyor. Deniz Dokgöz ise: İÇME İÇTİKÇE SIRA SANA GELECEK, demiş... SİGARAYI ŞEVİYORUM, ÇÜNKÜ DÜŞMANLARIM DA İÇİYOR... Orman yangını mevsimidir. Piknik yapıyorsanız giderken ateşi söndürün. OKUYUN: Türkiye'nin Yakın Tarihi. İZLEYİN: TBMM TV. SEVİN: Her güzel şeyi. Yekta Güngör Ozden'den Çocukluğumuzda/ Gökyüzünün kavgasıydıl Düşlerimize yansıyan I Sonra özgüriük/ Sonra yaşam kavgasıl Birdenbire başlayan./ Kan ırmağında zamanınl Anılar yağmuru/ özlemler yangını. Ne adında, ne ardındayızJ Düşünmeden aldığımızı verdiğimizi Sürüyor kendimizle savaşımız. I Özgüriük, banş ve mutluluk/Variığımızı adadığımız. Adıma imzalayıp gönderdiği 'Tançiçeği' adlı şiir kitabından, sizler için seçtim bu dizeleri. Bir düşünün. Anayasa Mahkemesi Başkanı..böyle olmayabilirdi... ŞİŞELERİNİZİ SOKAKLARA YERLEŞTİRİLEN ÖZEL BÖLMELERE ATSANIZA... Daha önce dededıgım gibi eger Cumhuriyet gazetesine gönderirseniz elime geç ulaşıyor. Oysa Ziverbey No: 48 Kadıköy-istanbul adresine postaladıklannız günü gününe elime geçiyor. Gazeteden birçuval mektup, faks, kitap geldi. Şimdi ben ne yapacağım? • KİTAPLAR: Dursun Akçam (Haley), Hakan-Utku (Uzun Lafın Kısası), Fatih Erdoğan çevirisi (Gönül Kuşu), öğrenci şiirleri-Kent Koop. llköğretim Ökulu (Küçük Şairler), Abdülkadir Budak (Kuşlann Alfabesi ve Aşk Beni Geçer), Yetkin Aröz (Umudum Bırakma Beni ve Görülmeyen Fotoğraflar), Ayhan Tan-M. Hadi llbaş (Enerji Sorunlan ve Çözümleri), M. Hadi İlbaş (Bir Avuç Sevgı ve Akgüvercınler Ölmesin), Aydın Boysan (Yaşama Sevinci), B. Rahmi Eyuboğlu (Bütün Eserieri- Körolası), Yurdanur Aksoylar Çekirge (Namludaki Karanfilden Şeriata), Niyazi Ünsal (Terör Olgusu ve Türkiye Gerçeği), Levent Seçkin (Ben Baba), Alim Can (Oğuzlardan Yatağan Mahmut Sultan), Hatice Erol (Çözün Bağları). • DERGİLER: Bulancak, Edebiyat ve Eleştiri, Bilgi Kataloğu, Aksu Kültür Sanat, Öncü Kadro, 4 Mevsim, Hişt, Güney Rüzgân, ADD Antakya ve Tekirdağ, Ist. Tabip Odası Hekim Forumu, Aliağa Bürteni, Güldiken, Poetik-us. • FAKSLAR: Şanar'ın faksı-Mustafa Agas- Susurluk'tan Sabri Topkaya acil şıfalardıliyorum. • MEKTUPLAR: Galatasaray'dan Çetin Boğa-Ankara'dan Zerrin Epikmen-Oytun Berktan, Ataköy-lstanbul'dan A. Metin Övet-istanbul'dan Haldun Dostoğlu- Denizli'den Mustafa Tosun-Bornova Izmir'den Aytaç Demirci-ADD Emet Şubesi-izmir'den Onur İnal
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle