29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 10 AĞUSTOS 1997 PAZAR HABERLER Cuma namazı göstericileri serbest • İstanbul Haber Servisi - Beyazıt'ta önceki gün cuma namazının ardindan 8 yıllık kesintisiz zorunlu eğitim yasa tasansını protesto etmek için gerçekJeştirilen gösteride gözaltına alınan 11 'i kadın 18 kişi dün İstanbul Adliyesi'ne sevk edildi. 15 göstenci savcılık tarafından serbest bırakılırken llyas Yılmaz, Oğuz Sanka>a ve Abdi Sanca "Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefet ve görevli memura mukavemet" ettikleri gerekçesıyle nöbetçi mahkemeye sevk edildi. İstanbul 4. Sulh Ceza Mahkemesi'nce ifadeleri alınan göstericiler tutkuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Öte yandan Izmit'te izınsiz gösteri yapan 20 kişi tutukiandı. Kamu bankaları için soru önergesi • ANKARA (Cumhurhet j Bürosu) - CHP Ardahan Milletvekili lsmet Atalay, REFAHYOL hükümetinin. yandaş basın kuruluşlanna kamu bankalanndan verdiği vadesınde dönmeyen diişük faizli kredi ve reklamlan TBMM gündemine getirdi. Atalay, Başbakan Mesut Yılmaz'ın yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesinde, Ziraat Bankası'nda 1993- 1997 döneminde usulsüz kredi işlemleri yapıldığını belirterek DYP'ye yakınlığıyla bilinen Cıngıllı Holding'e 1995'te 22.5 milyon dolar ve Cıngıllı Holding'e ait Demir Finansal Kiralama Şirketi'ne de 10 milyon dolar uzun vadeli düşük faizli kredi açıldığı iddialannı sordu. Göcek koyları temizteniyor • GÖCEK (AA)- Istanbul ve Antalya'da denizlere çöp atılmaması için çevre bilınci oluşturmaya çalışan ve atık toplama çalışmalan yapan TURMEPA-Deniz Temiz ' Derneği. dün de Göcek koylannda temizlik kampanyası başlattı. Muğla Valisi A. Cemıl Serhadlı, çalışmalar öncesi yaptığı açıklamada denizlerden ekmek yiyenleri kampanyaya destek vermeye çağırarak "Sintine vidanjörleri yaptınp sahil belediyelere teslim ettik. Gelecek sezon sintine tanklannda değişiklik yapmayan deniz araçlanna izin vermeyeceğiz" dedi. Gazeteci Yunusoğhı öldü • ANTALYA(AA)- Antalya'da yayımlanan ofset Yeni tîeri gazetesinin köşe yazan ve haber müdürü Hakan Yunusoğlu dün öldü. Antalya Büyükşehir Belediyesi'nce düzenlenen yat gezisine katılan Yunusoğlu'nun Topçam açıklannda kalp krizi geçirdiği öğrenildi. Değişik gazete ve ajanslarda muhabirlik ve yöneticilik yapan 44 yaşındaki Yunusoğlu san basın kartı sahibiydi. Yunusoğlu, bugün Antalya'da toprağa verilecek. Özer'in parası çaı M İstanbul Haber Servisi - Ortaköy Ziya Bar'da program yapan şarkıcı Zerrin Özer'in kuliste bıraktığı çantasından 1 milyar 350 milyon lira çalındı. Polis, hırsızın personelden biri olabileceği olasılığı üzerinde duruyor. Satılık madalya • İstanbul Haber Servisi - Tanınmış Yetimoğlu tatlıcısının sahibi Niyazi Dumlu. iflasın eşiğinde olduğunu belirterek Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in kendisine verdiği altın madalyayı 1 milyar liraya satışa çıkardı. Bahçelievler'deki dükkânı önünde dün bir açıklama yapan Dumlu, sıyasilere yaptığı resimlı baklavalann parasını alamadığı için iflasın eşığine geldiğinı savundu. Refahlı milletvekilleri, Plan ve Bütçe Komisyonu'nda saldırgan tutumlannı sürdürdüler RP'den baleK savunmaANKARA (Cumhurryet Büro- su) - TBMM Plan ve Bütçe Ko- misyonu'nunda 8 yıllık kesintisiz eğitim yasa tasansının görüşme- lerine dün de devam edilirken RP'liler saldırgan tutumlannı sürdürdüler. RP Isparta Milletve- kili Mustafa Köylünün CHP'ye yönelik "provokatör" suçlaması üzerine tartışma çıktı. Tasan ile birlikte basını da eleştiren RP'li- lerin bazılan da kuran kurslannı ve imam-harip liselerinin orta bö- lümlenni savunmak için şiddet- le karşı çıktıkJan bale eğitimin- den medet umarak "Kuran eğiti- mi de bale gibi erken yaşta başla- mair dedi ler. TBMM Plan ve Bütçe Komis- yonu, dünkü çalışmalanna da sa- at 11.00'de başladı. Başkan Bil- tekin Özdemir'in uvanlanna kar- şın söz alanlann büyük bölümü- nü oluşturan RP'liler konuşma süreleriııi uzun tuttular. RP Erzurum Milletvekili Lüt- tü Esengün, ılköğretüne gidecek çocuklan çeşitlı hayvanlara ben- zetmesine, toplantıyı yöneten Başkanvekili Metin Şahin itıraz ederek "Çocuklanmızın hayvan- la karşılaşünlması pek iyi örnek oünadu örnek yerine otunnadı* dedi. RP Trabzon Milletvekili Ke- malettin Göktaş da tasandan hal- kın büyük çoğunluğunun yanı sı- ra ANAP ve DSP milletvekille- rinin bazılannın da rahatsız ol- duğunu söyleyince, bu partilere mensup milletvekillerinin tepki- siyle karşılaştı. RP Yozgat Milletvekili Abdul- lah Örnek de 8 yıllık kesintisiz temel eğitime geçilebilmesi için 200 bin dersliğe ihtiyaç bulun- duğunu söyledi. Bu sistemin na- sıl uygulanacağını merak ettiği- ni dile getiren Örnek, "Baleoku- lu nasıl küçûk yaşlarda başlama- sı gereken bir husussa, Kuran okullan da öyledir. Halkla sava- şan mutlaka kaybeder" diye ko- nuştu. RP Adana Milletvekili Ertan Yülek, basının komisyon çalış- malannı "abartarak" yansıttığı- nı ileri sürerek "Biryerterden ta- limat almışlar. Onu en iyi şekikk yapmanın gayreti içindeter" dedi. Yülek, konuşmasında Adolf Hit- ler'in "Propaganda öyle bir si- iahtır ki vatan hainini milli kah- raman, milli kah ramanı da vatan haini yapar" sözünü anımsattı. RP İstanbul Milletvekili Musta- fa Baş'ın "tasanya basının eğiti- mi için de madde koyanm" öne- risine, RP tçel Milletvekili Meh- mct Emin Aydmmaş, "Onlan da 8 yıldan geçireüm" dıyerek katıl- dı. Baş, bu kez de "İmam-hatip- lerde okutahm, yalanın günah ol- duğunu öğrensinler" deyince. CHP İstanbul Milletvekili Algan Hacaloğhı. "Siyasetçüeri de eği- titmek lazun" dedi. RP IspartaMilletvekili Musta- fa Köytü ise Kütahya'daki göste- ri lerde "Yaşasın laiktik" diye slo- gan atan genç kızın CHP Genel Sekreteri Adnan Kesldn tarafın- dan kabul edilmesini eleştirerek "Bu kız CHP'de tattif edildi Pro- vokasyon korunduğu için bu pro- vı okatörlüktür"dedi. Köylü'nün sözleri toplantıda tartışma çıkar- dı. CHP İstanbul Milletvekili Al- gan Hacaloğlu, Köylü'nün pro- vokatör suçlamasına karşı çıka- rak "Kürsü dokunulmazüğı var. Eğer bu sözler dışarda söylense mahkemelik olurdu. Milletvekil- leri bir tüzelkişUiğe ilişkin değer- lendirme yaparken dikkatli ol- maular" değerlendirmesini yap- tı. CHP İstanbul Milletvekili AB Topuz da "Çok a>ıp siz hâkim misiniz" dedi. CHP milletvekil- lerine RP Şanlıurfa Mılletvekil Abdülkadir ÖnceL "Biz gerçek- lerisöyiüyoruz" karşılığıru verdi. Ali Topuz. bağnşmalan süren RP'li milletvekillerine "Terbiye- siziik bu" derken RP'li Öncel de "Terbiyeli konuş. Bu sözü iade ediyonım" dedi. Milletvekillen- nin tartışması başkan Biltekin Özdemir'in uyansı üzerine kesil- di. Kumarhaneler Yasası Demirel anayasa gereği itnzaladı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhurbaşkanı Süleyman DemireJ, ku- marhanelerin tümüyle kapatılmasını ön- geren yasayı onayladı. 78 ışletme ve yaklaşık 18 bin çalışanı ılgılendıren "Kumarhaneler Yasaa"nı anayasa gereği onaylamak zorunda ka- lan Demirel'in, yasanın ıptali için Ana- yasa Mahkemesi'ne gidebileceği belir- tildi. Yasanın yürürlüğe girmesiyle bir- likte casino sahipleri. işletmecileri ve ça- lışanlannın tazminat davası açabilecek- leri görüşü savunuldu. Demokrat Türkiye Partisi (DTP) Meclis Grup Başkanı Mehmet Köste- pen. "Türkiye'nin kanayan varaa" ola- rak değerlendirdiği kumarhanelere iliş- kin düzenlemenin yasalaşmasında par- tisinin etkili olduğuna dikkat çekti. Ku- marhanelerin kapahlmasına ilişkin yasa- nın bir an önce çıkanlması için Genel Başkan Hüsamettin Cindoruk' un gruba talimat verdığini belirten Köstepen, ya- sanın. koalisyon ortağı üç partinin oriak karanyla meclisten geçtiğini vurguladı. Türkiye Seyahat Acentalan Birliği (TÜRSAB) Başkanı Talha Çamaş, ku- marhanelerin kapatılmasını öngören ya- sanın enıne boyuna tartışılmadan ace- leyle Meclis'ten geçirildiğini söyledi. Kumarhanelerin "siyasi şpv" malzeme- si olarak kullanıldığını belirten Çamaş, çok sayıda sorunu aşmak zorunda olan Türk turizmınin. siyasetçiler eliyle ku- marhaneler konusuna kilitlendiğini sa- vundu. Kumarhanelere ilişkin uygula- mada baştan yanlış yapıldığını belirten Çamaş, REFAHYOL hükümeti döne- minde kumarhanelerin isrismaredildiği- ni söyledi. Çamaş, REFAHYOL hükü- metinin Turizm Bakanı Bahattin Yü- cel'in konuşmalannın dörtte üçlük bölü- münü kumarhanelere ayırdığına dikkat çekti. 55. hükümetin kumarhaneciler ta- rafından kurulduğunu öne süren muha- lefet partilerinden RP'nin tutumunu an- layabildiğini söyleyen Çamaş, DYP'nin yaklaşırrunı anlamakta zorluk çektiğini belirtti. Ticari alanda faaliyet gösteren bütün çe\Telerde olduğu gibi talih oyun- culannın da "lobicilik'" yapabilecekleri- ne işaret eden Çamaş, Cumhurbaşka- nı'nın ve talih oyunculann bu şekilde gereksiz yere boy hedefî haline getiril- diklerini söyledi. Kumarhanelerin kapatılmasının, Tür- kiye'ye gelecek turist sayısını çok fazla etkilemeyeceğini söyleyen Çamaş, yasal anlamda bu tip gel-gitlerin, Türkiye'ye yatınm yapan ya da yapacak uluslarara- sı kuruluşlann ülkeye bakış açılannı olumsuz yönde etkileyebileceği görüşü- nü dile getirdi. Anneler 117. kez buluştu Cumartesi Anneleri, sessiz çığfaklannın 117. haftasında dün yine Galatasaray Usesi önünde>di. Anneler yine kayıp yaİanlannın fotoğraflannı taşıdılar başlanmn üzerinde.» Her hafta olduğu gibi ka>ıplardan birini tanıttılar kamuoyuna. Bitiis'te kaçınlarak öldürülen ve cesedi Hazar Gölü vakınlannda bulunan Ferhat Tepe'nin katillerinin bulunmadıgını belirten Cumartesi Anneleri, sorumlulan cezalandınlana dek susmayacaklannı dile getirdiler. Onlar için "göstermelik" hizmet veren "Polis Kayıp Merkeri" minibüsü bile uzakta durdu topluluğun tepkisini çekmemek için. Ve bu hafta Cumartesi Anneleru eylemlerini basına yapılan baskılan protesto etmek için gazetecilere karanfO dağıtarak tamamladılar. (Fotoğraf: ÖZKAN GÜVEN) Bursa, Izmir, Adana ve Diyarbakır'da bölge toplantılan yapıldı tllerde 8yühazırlıklan sürüyorYurt Haberleri Servisi -Ortaöğretim Ge- nel Müdürü Hüseyin Anlgan, 70 ilde ilköğ- retimde okullaşma oranının yüzde 85-90 oranına ulaştığını açıkladı. Milli Eğitim Ba- kanhğı Müsteşar Yardımcısı Cemfl Çetin de Türkiye'nin, 8 yıllık kesintisiz zorunlu te- mel eğitime geçişte geç kaldığını belirterek "Bu ülkenin kurtuluşu, 8 yıllık kesintisiz eğhünin başlamasına bağtadır" dedi. 8 yıl- lık eğitim uygulamasıyla ilgili Bursa, Izmir, Adana ve Diyarbakır'da bölge toplantılan yapıldı. Adana'daki toplantıda konuşan Milli Eğitim Bakanhğı Müsteşar Yardımcısı Nec- detÖzkaya. 8 yıllık eğitimin enine boyuna tarnşıldığını ifade ederek "Korkulan tarnş- mamak, konuşmamak,verilen emirieri sor- gulamadan yapmakûr" dedi. Eğitim yaşının Anadolu ve diğer meslek liseleri için de söz konusu olduğunu belir- ten Özkaya şöyle devam etti: "Arapça bir din dersi değU dil dersidir. Bu ülkenin tari- hinde hiçbir zaman mezhepler ve din kav- gası olmamıştır. "Türkiye'de din aleyhtan bir eğitim sergilenecektir' şeklindeki yan- hş bir düşünceyle karşı karşryasınız. Bu ne- denle. ber türlü kitle Uetişim aracını kulla- narak bölgelerinizi ay dınlatın. Ülkenin bir- liği ve bütünlüğünü sağlama işi yine eğitim- cilere düşmektedir." Izmir'deki toplantıda konuşan Ortaöğre- tim Genel Müdürü Hüseyin Atılgan ise Tür- kiye'nin 21 ilinde yüzde 90'nın üzerinde bir okullaşma oranına ulaşıldığma dikkat çe- kerek, "Yüzde 85-90 oranuıda ilköğretim- de okullaşma oranına sahip il sayısı 70'tir. Ancak Güneydoğu, Dogu Anadolu ve Do- ğu Karadeniz'in bir kısmında, kız çocukla- n ortaokullara gönderilmediği için, okul- laşma oranuıda düşme görülmektedir" de- di. 8 yıllık eğitime ile ilgili bölge toplantı- sı Bilecik, Tekirdağ, Edirne. Yalova, Koca- eli, Balıkesir, Zonguldak, Kırklareli ve Sa- karya il milli eğitim müdürlerinin katılı- mıyla Bursa'da da yapıldı. Milli Eğitim Ba- kanlığı Müsteşar Yardımcısı ve 8 Yıllık Zo- runlu Eğitim Komisyon Başkanı Cemil Çe- tin. toplantıda yaptığı konuşmada toplantı- ya katılan il milli eğitim müdürlerinden, 8 yıllık eğitime "sancısız, sıkınüsız" geçişte yardımcı olmalanru istedi. Güneydoğu'daki milli eğitim müdürleri- nin katıldığı Diyarbakır'daki toplantıda da Milli Eğitim Bakanhğı Müsteşar Yardım- cısı Mehmet Temel bilgi verdi. Temel, bu toplantılarda 8 yıllık eğitimle ilgili eksik- liklerin giderilmesinin amaçlandığını söy- ledi. Diyarbakır Valisi Emir Durmaz ise 8 yillık kesintisiz eğitime eksiksiz olarak ge- çeceklerini bildirdi. SIFIRNOKTASII ORAL ÇALIŞLAR e-mail: [email protected] Bu sözcükler, gündelik ya- şamda özellikle erkekler tara- fından çokça kullanılır. Erkek egemen kültürümüzün en te- mel ölçütlerinden birisi de kü- für edebiyatımız. Erkeğe bile küfrederken kadınla ilgili bir bağlantı kurulmaya dikkat edi- lir. Pezevenk sözcüğünde bile erkekten yola çıkarak kadına hakaret edilir. Çünkü peze- venk, kadın satan erkeğe ve- rilen isimdir. Cinselliği bir aşağılama ola- rak gören anlayış, toplumu- muzda çok yaygın. Futbol ta- raftarı, kızdığı hakeme "/öne hakem" diye bağırmaktan bü- yük zevk alır. Fırtbolcunun ise kansına ve annesine küfredilir. Sonuçta hedef hep kadın. Almanya'daki işçilerimiz bu konuda hoş öyküler anlatırlar. Bizim işçiler, Alman işçilerin analarına küfür ettikleri zaman Alman gülerek karşılık veriımiş ve şunlan söylermiş: "Annem- 'Fahişe, Orospu, Pezevenk...' te yatmak istiyorsan bunu ona söylerim, çok da memnun ka- hr." Batı toplumları, cinsel öz- gürlük ve eşitlik alanında kay- dettiği büyük gelişmeye rağ- men, yine de erkek egeonen özelliklertaşır. Kadın cinselliği, çıplaklık, porno hâlâ Batı'da büyük pazar bulabiliyorsa, bu- nun en büyük nedeni kadını cinsel meta olarak görmeleri. Buna rağmen bizim geriliğimiz onlar açısından alay edilecek düzeydesayılıyor. Cinsaynm- cılığına dayalı hakaret ve küfür, birtoplumun gelişmişlikdüze- yini de gösteren ölçülerden. Uygar bir kadın veya erkek bu tür küfür ve hakaretleri kullan- maz. Anadolu'da geri bölgele- re gittikçe bu tür küfürter bü- yük facialara bile neden olabi- lir. Anadolu erkeği hem küfre- der, hem de kansına küfür edil- diğinde çok büyük çılgınlıklar yapabilir. Birçok cinayetin ar- dında bu türden geri tepkilerin olduğu, günlük gazetelerde hemen her gün yer alır. "Pezevenk, orospu, fahişe" sözcükleri, son dönemde Re- fah Partili milletvekillerinin dil- lerinden düşmez oldu. Öfkele- ri arttıkça gerçek tepkileriyle ortaya çıkıyorlar. Başlıyorlar kadınlan hedef alan küfürleri sıralamaya. Iki kadın gazeteci arkadaşımıza Urfa Milletvekili Ibrahim Hatil Çelik, "Orospu- lar" diyor. Bu tartışmayı bir er- kekle yapsa bu kadar rahat küfür edebilir miydi? Kadınla- rın varlığı onları çileden çıkar- maya yetiyor. Refah Partililerin kadınlan hedef alan bir küfür korosu oluşturmalan, kültür düzeyle- rini yansıtıyor. Meclis'in için- deki kişilikli kadınlardan hoş- lanmadıkları belli oluyor. Ga- zeteci kadınlar, kadın milletve- killeri, onlann alışık olmadıkla- n birgörüntü. Üstelik bu kadın- lann RP'ye yönelik çıkışlar yapması kabul edilir gibi değil. Refah Partililer, Türkiye'de- ki en geri kültüre dayandıkla- nnı küfür tercihleriyle de orta- ya koyuyorlar. "Fahişe, oros- pu" en temel hakaret sözcük- leri. Fahişe sözcüğünün bir top- lumda bu kadar ağır bir haka- ret kabul edilmesi bir ilkellik öl- çüsü. Sırf maddi çıkar için fa- ili meçhul cinayetler işleyenle- re, uyuşturucu ticareti yapan- lara "Türkiye sizinle gurur du- yuyor" diyen bir ülkede, fahi- şe sözcüğünün hakaret gibi kullanılması ilginç değil mi? Susuriuk'ta ortaya çıkan sus- turuculann sahipleri, vurgun- cular, hırsızlar bu toplumda iti- bar görürken, hakaret için orospu sözcüğünün kullanıl- ması, kültür düzeyimizin nere- lerde olduğunu gösteriyor. ••• Refah Partililerin bu sözcük- leri keyifle kullanması, belki di- ğer kesimler için uyancı bir et- ki yapabilir. Çünkü kadını aşa- ğılayan, kadın cinselliğini ha- karet olarak görenler yalnızca Refah Partili erkekler değil ki? TBMM'de kim bilir kaç erkek milletvekili, günde kaç kez bu sözcükleri kullanıyor? • • • RP'liler erkek egemen bu düzenin en geri temsilcileri olarak çarpıcı bir örnek oluştu- ruyorlar. Herkesin bundan çı- karacağı bir ders mutlaka var- dır. Erkek egemenliğiyle geri- lik arasında bire bir ilişki oldu- ğunu da unutmamak gerekir. MİKRO DİNÇ TAYANÇ Yazanmız Dinç Tayanç yıllık iznini kullanıyor. Bu nedenle yazılarını yayımlayamıyoruz. Komisyonda son durum 9 madde kabul edildiAIVKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - 8 yıllık te- mel eğitime bu yıl geçil- mesini öngören yasa ta- sansının 12 maddesin- den kabul edilen 9'u şöy- le: Madde 1- 222 Sayılı İlköğretim ve Eğitim Ka- nunu'nun 9. maddesinin birinci fikrası aşağıdaki şekilde değıştinhniştir: "tlköğretim kurumla- n 8 yıllık okuüardan olu- şur. Bu okuüarda kesinti- siz eğitim yapılır ve biti- renlere ilköğretim diplo- ması verilir." Madde 2- 222 Sayılı tlköğretim ve Eğitim Ka- nunu'na aşağıdaki geçi- ci madde eklenmiştir: u llköğretimin6,7ve8. sınıf öğrenimini ortaöğ- retim kurumlan bünye- sinde yapmakta olanlar ile çıraklık eğitim mcr- kezlerindeki öğrenciler, eğitimlerini bu kurum- larda tamamlarlar. 1997- 1998 ders yılı başından itibaren bu sımflara hiç- bir şekilde öğrenci alın- maz. Bazı derslerin öğre- timini yabancı dille ya- pan okullann hazırük sı- nıflannda başarüı olan- lar ile 1997-1998 ögretim yılında hak kazananlar da zorunlu eğitimlerini bu okullarda tamamlar- lar." Madde 3- 14 Haziran 1973 tarihveP39 Sayı- lı Milli Eğitim Temel Kanunu'nun 6. maddesi- nin ikinci fikrası aşağı- daki şekilde değiştiril- miştir: u M01i eğitim sistemi her bakimdân bu yönelt- meyi gerçekleştirecek bi- çimde düzenlenir. Orta- öğretim kurumlanna eğitim programlannın hedeflerine uygun düşe- cek şekilde hazuiık sımf- lan konulabilir." Madde 4'ün görüşül- mesi en sona bırakılmış- tı. Madde 5- 1739 Sayılı Milli Eğitim Temel Ka- nunu'nun 23. maddesine aşağıdaki 3. fıkra eklen- miştir: "tlköğretimin son ders yüının ikinci yansında öğrencilere. ortaöğretim- de de\ anı edebilecek okul ve programlann hangi mesleklerin yolunu aça- bileceği ve mesleklerin kendilerine sağlayacağı yaşam standardı konu- sunda tambcı bUgiler ver- mek üzere rehberfik ça- lışmalan yapılır." Madde 6- 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Ka- nunu'nun 24. maddesi aşağıdaki şekilde değiş> tirilmiştir: "Madde 24- flköğre- tim kurumlan sekiz yıDık okullardan oluşur. Bu okullarda kesintisiz eği- tim yapılır ve bitirenlert ilköğretim diploması ve- rilir.'" Madde 7- 5 Haziran 1986 tarihlive 3308 Sa- yılı Çıraklık ve Meslek Eğitimi Kanunu'nun 9. maddesinde "Eğitilirler" ibaresi ve 10. maddesi- nin birinci fıkrasının (a.) bendinde geçen "13 yaşn m" ibaresi, "14 yasuu" olarak değiştirilmiştir." Madde 8-30.04.1992 tarihli ve 3797 sayılı Mil- li Eğitim Bakanlığf nın teşkilat ve görevleri hak- kındaki kanunun 11. maddesinin 1. fıkrasınıri (a) bendi aşağıdaki şekil- de değiştirilmiştir "Zorunlu eğitim ça- ğmdaki çocuklann öğre- nim gördüğü ilköğretim kurumlannın eğitim, öğ- retim ve yönetimi ile ilgi- li görev ve hizmetieri yü- riitmek." Madde9-5.1 1961 ta- rihli ve 222 sayılı ve 5.6.1986 sayılı ve 3308 sayılı kanunlarda birlik- te veya ayn ayn geçen "ilkokul" ile "ortaokul") ibareleri "İlköğretifn Okulu" olarak değiştiriFS miştır. Madde 10- 51.196t tanhli ve 222 sayılı İl- köğretim ve Eğitim Ka- nunu'nun 6. maddesinin birinci fıkrasının (a) ben- dinin (1) ve (3) numara- lı alt bendleri. 8. madde-, si, 9. maddesinin ikinci fikrası, 14. maddesinin birinci fıkrasındaki "Ü- kokul ve ortaokullann birlikte ve ayn oluşlan- na" ibaresi, geçici 9. maddesi, 14.6.1973 ta- rihlive 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanu- nu'nun 25. maddesinin birinci fikrası ile geçici 2. maddesi yürürlükten kaldınlmıştır. Cindoruk Eskisehirde konustu 'îbadethaneleri ] siyaset yapılır \ halden çıkaralım' ESKİŞEHİR (Cum- huriyet) - DTP Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk, ibadet yerle- rinin siyaset merkezi ha- line getirihnesi halinde, dinin kaybolacağına dik- kat çekerek "Ben herke- sebu konuda uyanda bu- lunuyorum. İbadethane- lerimizi siyaset yapılır halden çıkaralım" dedi. Dünyada camileri, kili- seleri. havralan, tapınak- lan siyasette kullananla- nn başan kazandığı de- mokratik bir ülke bulun- madığını ifade eden Cin- doruk, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ben herkese bu konu- da uyanda bulunuyo- rum. Ibadethanelerimizi siyaset yapılır halden çı- karalım. O zaman yapı- lacak iş. sorunu parla- mentoda çözmektir. Halk parlamentodaki kavga- lardan kırgın ve kızguı- dır. Hükümetler geçici- dir, hatta düşürülebilir, parlamento seçimlerde milletvekili sayısı ra'bany- la değişebilir. Parlamen- tonun kalıcıltgı. her mil- letvekOinin sorumluluğu- dur." Partilere ve millerve- killerine de çağnda bu- lunan DTP lideri Cindo- ruk, "Demokrasinin IŞH ğından istifadeyi sürdür- mek istiyorsak parla- mentoda tartışmalan, cteştirileri kavga noktası- na getirmemeliyiz. Parla- mcnterler, ashnda uzlaş- ma zeminidir. Parlamen- tolannı sa\aş yeri haline geürenler, bundan zarar görürler" diye konuştu. TBMM Milli Eğitim Komisyonu'nda basına yapılan saldınyı kınaî makla kalmadığmı belir- ten Cindoruk, "bunu bir parlamento zaafi olarak gördüğünü" söyleyerek şöyle devam etti: "Oradald değerti ar- kadaşlannun bu konuda dikkat göstermesini dili- yorum. Bir kanunun mü- zakeresi sırasında zaman zaman insan duygulan yanılabilir, gerginleşme olabilir. Bunun sorumlu- su basın değil, siyasi kav- 1 gayı körükleyen taraflar- dır. Basın bizi görüntüle^ yecek, iç dünyamm da göriişlerimizi de söyiem- lerimizi de mutlaka yan- sıtacaktır. Eğer basının olmadığı bir demokrasi anyorsanız böyle bir de- mokrasi yok. Basını ko> misyondan çıkarmaklâ onun haber alma hakkını da kaldıramazsınız." :
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle