Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 10 AĞUSTOS 1997 PAZAR
HABERLER
Cuma namazı
göstericileri
serbest
• İstanbul Haber Servisi -
Beyazıt'ta önceki gün
cuma namazının ardindan
8 yıllık kesintisiz zorunlu
eğitim yasa tasansını
protesto etmek için
gerçekJeştirilen gösteride
gözaltına alınan 11 'i kadın
18 kişi dün İstanbul
Adliyesi'ne sevk edildi. 15
göstenci savcılık
tarafından serbest
bırakılırken llyas Yılmaz,
Oğuz Sanka>a ve Abdi
Sanca "Toplantı ve Gösteri
Yürüyüşleri Kanunu'na
muhalefet ve görevli
memura mukavemet"
ettikleri gerekçesıyle
nöbetçi mahkemeye sevk
edildi. İstanbul 4. Sulh
Ceza Mahkemesi'nce
ifadeleri alınan göstericiler
tutkuksuz yargılanmak
üzere serbest bırakıldı. Öte
yandan Izmit'te izınsiz
gösteri yapan 20 kişi
tutukiandı.
Kamu bankaları
için soru
önergesi
• ANKARA (Cumhurhet j
Bürosu) - CHP Ardahan
Milletvekili lsmet Atalay,
REFAHYOL hükümetinin.
yandaş basın kuruluşlanna
kamu bankalanndan
verdiği vadesınde
dönmeyen diişük faizli
kredi ve reklamlan TBMM
gündemine getirdi. Atalay,
Başbakan Mesut Yılmaz'ın
yanıtlaması istemiyle
verdiği soru önergesinde,
Ziraat Bankası'nda 1993-
1997 döneminde usulsüz
kredi işlemleri yapıldığını
belirterek DYP'ye
yakınlığıyla bilinen
Cıngıllı Holding'e 1995'te
22.5 milyon dolar ve
Cıngıllı Holding'e ait
Demir Finansal Kiralama
Şirketi'ne de 10 milyon
dolar uzun vadeli düşük
faizli kredi açıldığı
iddialannı sordu.
Göcek koyları
temizteniyor
• GÖCEK (AA)-
Istanbul ve Antalya'da
denizlere çöp atılmaması
için çevre bilınci
oluşturmaya çalışan ve atık
toplama çalışmalan yapan
TURMEPA-Deniz Temiz
' Derneği. dün de Göcek
koylannda temizlik
kampanyası başlattı. Muğla
Valisi A. Cemıl Serhadlı,
çalışmalar öncesi yaptığı
açıklamada denizlerden
ekmek yiyenleri
kampanyaya destek
vermeye çağırarak "Sintine
vidanjörleri yaptınp sahil
belediyelere teslim ettik.
Gelecek sezon sintine
tanklannda değişiklik
yapmayan deniz araçlanna
izin vermeyeceğiz" dedi.
Gazeteci
Yunusoğhı öldü
• ANTALYA(AA)-
Antalya'da yayımlanan
ofset Yeni tîeri gazetesinin
köşe yazan ve haber
müdürü Hakan Yunusoğlu
dün öldü. Antalya
Büyükşehir Belediyesi'nce
düzenlenen yat gezisine
katılan Yunusoğlu'nun
Topçam açıklannda kalp
krizi geçirdiği öğrenildi.
Değişik gazete ve
ajanslarda muhabirlik ve
yöneticilik yapan 44
yaşındaki Yunusoğlu san
basın kartı sahibiydi.
Yunusoğlu, bugün
Antalya'da toprağa
verilecek.
Özer'in parası
çaı
M İstanbul Haber Servisi -
Ortaköy Ziya Bar'da
program yapan şarkıcı
Zerrin Özer'in kuliste
bıraktığı çantasından 1
milyar 350 milyon lira
çalındı. Polis, hırsızın
personelden biri
olabileceği olasılığı
üzerinde duruyor.
Satılık madalya
• İstanbul Haber Servisi -
Tanınmış Yetimoğlu
tatlıcısının sahibi Niyazi
Dumlu. iflasın eşiğinde
olduğunu belirterek
Cumhurbaşkanı Süleyman
Demirel'in kendisine
verdiği altın madalyayı 1
milyar liraya satışa çıkardı.
Bahçelievler'deki dükkânı
önünde dün bir açıklama
yapan Dumlu, sıyasilere
yaptığı resimlı baklavalann
parasını alamadığı için
iflasın eşığine geldiğinı
savundu.
Refahlı milletvekilleri, Plan ve Bütçe Komisyonu'nda saldırgan tutumlannı sürdürdüler
RP'den baleK savunmaANKARA (Cumhurryet Büro-
su) - TBMM Plan ve Bütçe Ko-
misyonu'nunda 8 yıllık kesintisiz
eğitim yasa tasansının görüşme-
lerine dün de devam edilirken
RP'liler saldırgan tutumlannı
sürdürdüler. RP Isparta Milletve-
kili Mustafa Köylünün CHP'ye
yönelik "provokatör" suçlaması
üzerine tartışma çıktı. Tasan ile
birlikte basını da eleştiren RP'li-
lerin bazılan da kuran kurslannı
ve imam-harip liselerinin orta bö-
lümlenni savunmak için şiddet-
le karşı çıktıkJan bale eğitimin-
den medet umarak "Kuran eğiti-
mi de bale gibi erken yaşta başla-
mair dedi ler.
TBMM Plan ve Bütçe Komis-
yonu, dünkü çalışmalanna da sa-
at 11.00'de başladı. Başkan Bil-
tekin Özdemir'in uvanlanna kar-
şın söz alanlann büyük bölümü-
nü oluşturan RP'liler konuşma
süreleriııi uzun tuttular.
RP Erzurum Milletvekili Lüt-
tü Esengün, ılköğretüne gidecek
çocuklan çeşitlı hayvanlara ben-
zetmesine, toplantıyı yöneten
Başkanvekili Metin Şahin itıraz
ederek "Çocuklanmızın hayvan-
la karşılaşünlması pek iyi örnek
oünadu örnek yerine otunnadı*
dedi.
RP Trabzon Milletvekili Ke-
malettin Göktaş da tasandan hal-
kın büyük çoğunluğunun yanı sı-
ra ANAP ve DSP milletvekille-
rinin bazılannın da rahatsız ol-
duğunu söyleyince, bu partilere
mensup milletvekillerinin tepki-
siyle karşılaştı.
RP Yozgat Milletvekili Abdul-
lah Örnek de 8 yıllık kesintisiz
temel eğitime geçilebilmesi için
200 bin dersliğe ihtiyaç bulun-
duğunu söyledi. Bu sistemin na-
sıl uygulanacağını merak ettiği-
ni dile getiren Örnek, "Baleoku-
lu nasıl küçûk yaşlarda başlama-
sı gereken bir husussa, Kuran
okullan da öyledir. Halkla sava-
şan mutlaka kaybeder" diye ko-
nuştu.
RP Adana Milletvekili Ertan
Yülek, basının komisyon çalış-
malannı "abartarak" yansıttığı-
nı ileri sürerek "Biryerterden ta-
limat almışlar. Onu en iyi şekikk
yapmanın gayreti içindeter" dedi.
Yülek, konuşmasında Adolf Hit-
ler'in "Propaganda öyle bir si-
iahtır ki vatan hainini milli kah-
raman, milli kah ramanı da vatan
haini yapar" sözünü anımsattı.
RP İstanbul Milletvekili Musta-
fa Baş'ın "tasanya basının eğiti-
mi için de madde koyanm" öne-
risine, RP tçel Milletvekili Meh-
mct Emin Aydmmaş, "Onlan da
8 yıldan geçireüm" dıyerek katıl-
dı. Baş, bu kez de "İmam-hatip-
lerde okutahm, yalanın günah ol-
duğunu öğrensinler" deyince.
CHP İstanbul Milletvekili Algan
Hacaloğhı. "Siyasetçüeri de eği-
titmek lazun" dedi.
RP IspartaMilletvekili Musta-
fa Köytü ise Kütahya'daki göste-
ri lerde "Yaşasın laiktik" diye slo-
gan atan genç kızın CHP Genel
Sekreteri Adnan Kesldn tarafın-
dan kabul edilmesini eleştirerek
"Bu kız CHP'de tattif edildi Pro-
vokasyon korunduğu için bu pro-
vı
okatörlüktür"dedi. Köylü'nün
sözleri toplantıda tartışma çıkar-
dı. CHP İstanbul Milletvekili Al-
gan Hacaloğlu, Köylü'nün pro-
vokatör suçlamasına karşı çıka-
rak "Kürsü dokunulmazüğı var.
Eğer bu sözler dışarda söylense
mahkemelik olurdu. Milletvekil-
leri bir tüzelkişUiğe ilişkin değer-
lendirme yaparken dikkatli ol-
maular" değerlendirmesini yap-
tı. CHP İstanbul Milletvekili AB
Topuz da "Çok a>ıp siz hâkim
misiniz" dedi. CHP milletvekil-
lerine RP Şanlıurfa Mılletvekil
Abdülkadir ÖnceL "Biz gerçek-
lerisöyiüyoruz" karşılığıru verdi.
Ali Topuz. bağnşmalan süren
RP'li milletvekillerine "Terbiye-
siziik bu" derken RP'li Öncel de
"Terbiyeli konuş. Bu sözü iade
ediyonım" dedi. Milletvekillen-
nin tartışması başkan Biltekin
Özdemir'in uyansı üzerine kesil-
di.
Kumarhaneler Yasası
Demirel
anayasa
gereği
itnzaladı
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Cumhurbaşkanı Süleyman DemireJ, ku-
marhanelerin tümüyle kapatılmasını ön-
geren yasayı onayladı.
78 ışletme ve yaklaşık 18 bin çalışanı
ılgılendıren "Kumarhaneler Yasaa"nı
anayasa gereği onaylamak zorunda ka-
lan Demirel'in, yasanın ıptali için Ana-
yasa Mahkemesi'ne gidebileceği belir-
tildi. Yasanın yürürlüğe girmesiyle bir-
likte casino sahipleri. işletmecileri ve ça-
lışanlannın tazminat davası açabilecek-
leri görüşü savunuldu.
Demokrat Türkiye Partisi (DTP)
Meclis Grup Başkanı Mehmet Köste-
pen. "Türkiye'nin kanayan varaa" ola-
rak değerlendirdiği kumarhanelere iliş-
kin düzenlemenin yasalaşmasında par-
tisinin etkili olduğuna dikkat çekti. Ku-
marhanelerin kapahlmasına ilişkin yasa-
nın bir an önce çıkanlması için Genel
Başkan Hüsamettin Cindoruk' un gruba
talimat verdığini belirten Köstepen, ya-
sanın. koalisyon ortağı üç partinin oriak
karanyla meclisten geçtiğini vurguladı.
Türkiye Seyahat Acentalan Birliği
(TÜRSAB) Başkanı Talha Çamaş, ku-
marhanelerin kapatılmasını öngören ya-
sanın enıne boyuna tartışılmadan ace-
leyle Meclis'ten geçirildiğini söyledi.
Kumarhanelerin "siyasi şpv" malzeme-
si olarak kullanıldığını belirten Çamaş,
çok sayıda sorunu aşmak zorunda olan
Türk turizmınin. siyasetçiler eliyle ku-
marhaneler konusuna kilitlendiğini sa-
vundu. Kumarhanelere ilişkin uygula-
mada baştan yanlış yapıldığını belirten
Çamaş, REFAHYOL hükümeti döne-
minde kumarhanelerin isrismaredildiği-
ni söyledi. Çamaş, REFAHYOL hükü-
metinin Turizm Bakanı Bahattin Yü-
cel'in konuşmalannın dörtte üçlük bölü-
münü kumarhanelere ayırdığına dikkat
çekti. 55. hükümetin kumarhaneciler ta-
rafından kurulduğunu öne süren muha-
lefet partilerinden RP'nin tutumunu an-
layabildiğini söyleyen Çamaş, DYP'nin
yaklaşırrunı anlamakta zorluk çektiğini
belirtti. Ticari alanda faaliyet gösteren
bütün çe\Telerde olduğu gibi talih oyun-
culannın da "lobicilik'" yapabilecekleri-
ne işaret eden Çamaş, Cumhurbaşka-
nı'nın ve talih oyunculann bu şekilde
gereksiz yere boy hedefî haline getiril-
diklerini söyledi.
Kumarhanelerin kapatılmasının, Tür-
kiye'ye gelecek turist sayısını çok fazla
etkilemeyeceğini söyleyen Çamaş, yasal
anlamda bu tip gel-gitlerin, Türkiye'ye
yatınm yapan ya da yapacak uluslarara-
sı kuruluşlann ülkeye bakış açılannı
olumsuz yönde etkileyebileceği görüşü-
nü dile getirdi.
Anneler 117. kez buluştu
Cumartesi Anneleri, sessiz çığfaklannın 117. haftasında
dün yine Galatasaray Usesi önünde>di. Anneler yine kayıp
yaİanlannın fotoğraflannı taşıdılar başlanmn üzerinde.»
Her hafta olduğu gibi ka>ıplardan birini tanıttılar
kamuoyuna. Bitiis'te kaçınlarak öldürülen
ve cesedi Hazar Gölü vakınlannda bulunan Ferhat
Tepe'nin katillerinin bulunmadıgını belirten Cumartesi
Anneleri, sorumlulan cezalandınlana dek
susmayacaklannı dile getirdiler. Onlar için "göstermelik"
hizmet veren "Polis Kayıp Merkeri" minibüsü bile uzakta
durdu topluluğun tepkisini çekmemek için. Ve bu hafta
Cumartesi Anneleru eylemlerini basına yapılan baskılan
protesto etmek için gazetecilere karanfO dağıtarak
tamamladılar. (Fotoğraf: ÖZKAN GÜVEN)
Bursa, Izmir, Adana ve Diyarbakır'da bölge toplantılan yapıldı
tllerde 8yühazırlıklan sürüyorYurt Haberleri Servisi -Ortaöğretim Ge-
nel Müdürü Hüseyin Anlgan, 70 ilde ilköğ-
retimde okullaşma oranının yüzde 85-90
oranına ulaştığını açıkladı. Milli Eğitim Ba-
kanhğı Müsteşar Yardımcısı Cemfl Çetin de
Türkiye'nin, 8 yıllık kesintisiz zorunlu te-
mel eğitime geçişte geç kaldığını belirterek
"Bu ülkenin kurtuluşu, 8 yıllık kesintisiz
eğhünin başlamasına bağtadır" dedi. 8 yıl-
lık eğitim uygulamasıyla ilgili Bursa, Izmir,
Adana ve Diyarbakır'da bölge toplantılan
yapıldı.
Adana'daki toplantıda konuşan Milli
Eğitim Bakanhğı Müsteşar Yardımcısı Nec-
detÖzkaya. 8 yıllık eğitimin enine boyuna
tarnşıldığını ifade ederek "Korkulan tarnş-
mamak, konuşmamak,verilen emirieri sor-
gulamadan yapmakûr" dedi.
Eğitim yaşının Anadolu ve diğer meslek
liseleri için de söz konusu olduğunu belir-
ten Özkaya şöyle devam etti: "Arapça bir
din dersi değU dil dersidir. Bu ülkenin tari-
hinde hiçbir zaman mezhepler ve din kav-
gası olmamıştır. "Türkiye'de din aleyhtan
bir eğitim sergilenecektir' şeklindeki yan-
hş bir düşünceyle karşı karşryasınız. Bu ne-
denle. ber türlü kitle Uetişim aracını kulla-
narak bölgelerinizi ay dınlatın. Ülkenin bir-
liği ve bütünlüğünü sağlama işi yine eğitim-
cilere düşmektedir."
Izmir'deki toplantıda konuşan Ortaöğre-
tim Genel Müdürü Hüseyin Atılgan ise Tür-
kiye'nin 21 ilinde yüzde 90'nın üzerinde bir
okullaşma oranına ulaşıldığma dikkat çe-
kerek, "Yüzde 85-90 oranuıda ilköğretim-
de okullaşma oranına sahip il sayısı 70'tir.
Ancak Güneydoğu, Dogu Anadolu ve Do-
ğu Karadeniz'in bir kısmında, kız çocukla-
n ortaokullara gönderilmediği için, okul-
laşma oranuıda düşme görülmektedir" de-
di. 8 yıllık eğitime ile ilgili bölge toplantı-
sı Bilecik, Tekirdağ, Edirne. Yalova, Koca-
eli, Balıkesir, Zonguldak, Kırklareli ve Sa-
karya il milli eğitim müdürlerinin katılı-
mıyla Bursa'da da yapıldı. Milli Eğitim Ba-
kanlığı Müsteşar Yardımcısı ve 8 Yıllık Zo-
runlu Eğitim Komisyon Başkanı Cemil Çe-
tin. toplantıda yaptığı konuşmada toplantı-
ya katılan il milli eğitim müdürlerinden, 8
yıllık eğitime "sancısız, sıkınüsız" geçişte
yardımcı olmalanru istedi.
Güneydoğu'daki milli eğitim müdürleri-
nin katıldığı Diyarbakır'daki toplantıda da
Milli Eğitim Bakanhğı Müsteşar Yardım-
cısı Mehmet Temel bilgi verdi. Temel, bu
toplantılarda 8 yıllık eğitimle ilgili eksik-
liklerin giderilmesinin amaçlandığını söy-
ledi. Diyarbakır Valisi Emir Durmaz ise 8
yillık kesintisiz eğitime eksiksiz olarak ge-
çeceklerini bildirdi.
SIFIRNOKTASII ORAL ÇALIŞLAR e-mail: oral.calislar@planet.com.tr
Bu sözcükler, gündelik ya-
şamda özellikle erkekler tara-
fından çokça kullanılır. Erkek
egemen kültürümüzün en te-
mel ölçütlerinden birisi de kü-
für edebiyatımız. Erkeğe bile
küfrederken kadınla ilgili bir
bağlantı kurulmaya dikkat edi-
lir. Pezevenk sözcüğünde bile
erkekten yola çıkarak kadına
hakaret edilir. Çünkü peze-
venk, kadın satan erkeğe ve-
rilen isimdir.
Cinselliği bir aşağılama ola-
rak gören anlayış, toplumu-
muzda çok yaygın. Futbol ta-
raftarı, kızdığı hakeme "/öne
hakem" diye bağırmaktan bü-
yük zevk alır. Fırtbolcunun ise
kansına ve annesine küfredilir.
Sonuçta hedef hep kadın.
Almanya'daki işçilerimiz bu
konuda hoş öyküler anlatırlar.
Bizim işçiler, Alman işçilerin
analarına küfür ettikleri zaman
Alman gülerek karşılık veriımiş
ve şunlan söylermiş: "Annem-
'Fahişe, Orospu, Pezevenk...'
te yatmak istiyorsan bunu ona
söylerim, çok da memnun ka-
hr."
Batı toplumları, cinsel öz-
gürlük ve eşitlik alanında kay-
dettiği büyük gelişmeye rağ-
men, yine de erkek egeonen
özelliklertaşır. Kadın cinselliği,
çıplaklık, porno hâlâ Batı'da
büyük pazar bulabiliyorsa, bu-
nun en büyük nedeni kadını
cinsel meta olarak görmeleri.
Buna rağmen bizim geriliğimiz
onlar açısından alay edilecek
düzeydesayılıyor. Cinsaynm-
cılığına dayalı hakaret ve küfür,
birtoplumun gelişmişlikdüze-
yini de gösteren ölçülerden.
Uygar bir kadın veya erkek bu
tür küfür ve hakaretleri kullan-
maz. Anadolu'da geri bölgele-
re gittikçe bu tür küfürter bü-
yük facialara bile neden olabi-
lir. Anadolu erkeği hem küfre-
der, hem de kansına küfür edil-
diğinde çok büyük çılgınlıklar
yapabilir. Birçok cinayetin ar-
dında bu türden geri tepkilerin
olduğu, günlük gazetelerde
hemen her gün yer alır.
"Pezevenk, orospu, fahişe"
sözcükleri, son dönemde Re-
fah Partili milletvekillerinin dil-
lerinden düşmez oldu. Öfkele-
ri arttıkça gerçek tepkileriyle
ortaya çıkıyorlar. Başlıyorlar
kadınlan hedef alan küfürleri
sıralamaya. Iki kadın gazeteci
arkadaşımıza Urfa Milletvekili
Ibrahim Hatil Çelik, "Orospu-
lar" diyor. Bu tartışmayı bir er-
kekle yapsa bu kadar rahat
küfür edebilir miydi? Kadınla-
rın varlığı onları çileden çıkar-
maya yetiyor.
Refah Partililerin kadınlan
hedef alan bir küfür korosu
oluşturmalan, kültür düzeyle-
rini yansıtıyor. Meclis'in için-
deki kişilikli kadınlardan hoş-
lanmadıkları belli oluyor. Ga-
zeteci kadınlar, kadın milletve-
killeri, onlann alışık olmadıkla-
n birgörüntü. Üstelik bu kadın-
lann RP'ye yönelik çıkışlar
yapması kabul edilir gibi değil.
Refah Partililer, Türkiye'de-
ki en geri kültüre dayandıkla-
nnı küfür tercihleriyle de orta-
ya koyuyorlar. "Fahişe, oros-
pu" en temel hakaret sözcük-
leri.
Fahişe sözcüğünün bir top-
lumda bu kadar ağır bir haka-
ret kabul edilmesi bir ilkellik öl-
çüsü. Sırf maddi çıkar için fa-
ili meçhul cinayetler işleyenle-
re, uyuşturucu ticareti yapan-
lara "Türkiye sizinle gurur du-
yuyor" diyen bir ülkede, fahi-
şe sözcüğünün hakaret gibi
kullanılması ilginç değil mi?
Susuriuk'ta ortaya çıkan sus-
turuculann sahipleri, vurgun-
cular, hırsızlar bu toplumda iti-
bar görürken, hakaret için
orospu sözcüğünün kullanıl-
ması, kültür düzeyimizin nere-
lerde olduğunu gösteriyor.
•••
Refah Partililerin bu sözcük-
leri keyifle kullanması, belki di-
ğer kesimler için uyancı bir et-
ki yapabilir. Çünkü kadını aşa-
ğılayan, kadın cinselliğini ha-
karet olarak görenler yalnızca
Refah Partili erkekler değil ki?
TBMM'de kim bilir kaç erkek
milletvekili, günde kaç kez bu
sözcükleri kullanıyor?
• • •
RP'liler erkek egemen bu
düzenin en geri temsilcileri
olarak çarpıcı bir örnek oluştu-
ruyorlar. Herkesin bundan çı-
karacağı bir ders mutlaka var-
dır. Erkek egemenliğiyle geri-
lik arasında bire bir ilişki oldu-
ğunu da unutmamak gerekir.
MİKRO
DİNÇ TAYANÇ
Yazanmız Dinç Tayanç yıllık iznini kullanıyor. Bu
nedenle yazılarını yayımlayamıyoruz.
Komisyonda son durum
9 madde
kabul edildiAIVKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - 8 yıllık te-
mel eğitime bu yıl geçil-
mesini öngören yasa ta-
sansının 12 maddesin-
den kabul edilen 9'u şöy-
le:
Madde 1- 222 Sayılı
İlköğretim ve Eğitim Ka-
nunu'nun 9. maddesinin
birinci fikrası aşağıdaki
şekilde değıştinhniştir:
"tlköğretim kurumla-
n 8 yıllık okuüardan olu-
şur. Bu okuüarda kesinti-
siz eğitim yapılır ve biti-
renlere ilköğretim diplo-
ması verilir."
Madde 2- 222 Sayılı
tlköğretim ve Eğitim Ka-
nunu'na aşağıdaki geçi-
ci madde eklenmiştir:
u
llköğretimin6,7ve8.
sınıf öğrenimini ortaöğ-
retim kurumlan bünye-
sinde yapmakta olanlar
ile çıraklık eğitim mcr-
kezlerindeki öğrenciler,
eğitimlerini bu kurum-
larda tamamlarlar. 1997-
1998 ders yılı başından
itibaren bu sımflara hiç-
bir şekilde öğrenci alın-
maz. Bazı derslerin öğre-
timini yabancı dille ya-
pan okullann hazırük sı-
nıflannda başarüı olan-
lar ile 1997-1998 ögretim
yılında hak kazananlar
da zorunlu eğitimlerini
bu okullarda tamamlar-
lar."
Madde 3- 14 Haziran
1973 tarihveP39 Sayı-
lı Milli Eğitim Temel
Kanunu'nun 6. maddesi-
nin ikinci fikrası aşağı-
daki şekilde değiştiril-
miştir:
u
M01i eğitim sistemi
her bakimdân bu yönelt-
meyi gerçekleştirecek bi-
çimde düzenlenir. Orta-
öğretim kurumlanna
eğitim programlannın
hedeflerine uygun düşe-
cek şekilde hazuiık sımf-
lan konulabilir."
Madde 4'ün görüşül-
mesi en sona bırakılmış-
tı.
Madde 5- 1739 Sayılı
Milli Eğitim Temel Ka-
nunu'nun 23. maddesine
aşağıdaki 3. fıkra eklen-
miştir:
"tlköğretimin son ders
yüının ikinci yansında
öğrencilere. ortaöğretim-
de de\ anı edebilecek okul
ve programlann hangi
mesleklerin yolunu aça-
bileceği ve mesleklerin
kendilerine sağlayacağı
yaşam standardı konu-
sunda tambcı bUgiler ver-
mek üzere rehberfik ça-
lışmalan yapılır."
Madde 6- 1739 sayılı
Milli Eğitim Temel Ka-
nunu'nun 24. maddesi
aşağıdaki şekilde değiş>
tirilmiştir:
"Madde 24- flköğre-
tim kurumlan sekiz yıDık
okullardan oluşur. Bu
okullarda kesintisiz eği-
tim yapılır ve bitirenlert
ilköğretim diploması ve-
rilir.'"
Madde 7- 5 Haziran
1986 tarihlive 3308 Sa-
yılı Çıraklık ve Meslek
Eğitimi Kanunu'nun 9.
maddesinde "Eğitilirler"
ibaresi ve 10. maddesi-
nin birinci fıkrasının (a.)
bendinde geçen "13 yaşn
m" ibaresi, "14 yasuu"
olarak değiştirilmiştir."
Madde 8-30.04.1992
tarihli ve 3797 sayılı Mil-
li Eğitim Bakanlığf nın
teşkilat ve görevleri hak-
kındaki kanunun 11.
maddesinin 1. fıkrasınıri
(a) bendi aşağıdaki şekil-
de değiştirilmiştir
"Zorunlu eğitim ça-
ğmdaki çocuklann öğre-
nim gördüğü ilköğretim
kurumlannın eğitim, öğ-
retim ve yönetimi ile ilgi-
li görev ve hizmetieri yü-
riitmek."
Madde9-5.1 1961 ta-
rihli ve 222 sayılı ve
5.6.1986 sayılı ve 3308
sayılı kanunlarda birlik-
te veya ayn ayn geçen
"ilkokul" ile "ortaokul")
ibareleri "İlköğretifn
Okulu" olarak değiştiriFS
miştır.
Madde 10- 51.196t
tanhli ve 222 sayılı İl-
köğretim ve Eğitim Ka-
nunu'nun 6. maddesinin
birinci fıkrasının (a) ben-
dinin (1) ve (3) numara-
lı alt bendleri. 8. madde-,
si, 9. maddesinin ikinci
fikrası, 14. maddesinin
birinci fıkrasındaki "Ü-
kokul ve ortaokullann
birlikte ve ayn oluşlan-
na" ibaresi, geçici 9.
maddesi, 14.6.1973 ta-
rihlive 1739 sayılı Milli
Eğitim Temel Kanu-
nu'nun 25. maddesinin
birinci fikrası ile geçici
2. maddesi yürürlükten
kaldınlmıştır.
Cindoruk Eskisehirde konustu
'îbadethaneleri ]
siyaset yapılır \
halden çıkaralım'
ESKİŞEHİR (Cum-
huriyet) - DTP Genel
Başkanı Hüsamettin
Cindoruk, ibadet yerle-
rinin siyaset merkezi ha-
line getirihnesi halinde,
dinin kaybolacağına dik-
kat çekerek "Ben herke-
sebu konuda uyanda bu-
lunuyorum. İbadethane-
lerimizi siyaset yapılır
halden çıkaralım" dedi.
Dünyada camileri, kili-
seleri. havralan, tapınak-
lan siyasette kullananla-
nn başan kazandığı de-
mokratik bir ülke bulun-
madığını ifade eden Cin-
doruk, sözlerini şöyle
sürdürdü:
"Ben herkese bu konu-
da uyanda bulunuyo-
rum. Ibadethanelerimizi
siyaset yapılır halden çı-
karalım. O zaman yapı-
lacak iş. sorunu parla-
mentoda çözmektir. Halk
parlamentodaki kavga-
lardan kırgın ve kızguı-
dır. Hükümetler geçici-
dir, hatta düşürülebilir,
parlamento seçimlerde
milletvekili sayısı ra'bany-
la değişebilir. Parlamen-
tonun kalıcıltgı. her mil-
letvekOinin sorumluluğu-
dur."
Partilere ve millerve-
killerine de çağnda bu-
lunan DTP lideri Cindo-
ruk, "Demokrasinin IŞH
ğından istifadeyi sürdür-
mek istiyorsak parla-
mentoda tartışmalan,
cteştirileri kavga noktası-
na getirmemeliyiz. Parla-
mcnterler, ashnda uzlaş-
ma zeminidir. Parlamen-
tolannı sa\aş yeri haline
geürenler, bundan zarar
görürler" diye konuştu.
TBMM Milli Eğitim
Komisyonu'nda basına
yapılan saldınyı kınaî
makla kalmadığmı belir-
ten Cindoruk, "bunu bir
parlamento zaafi olarak
gördüğünü" söyleyerek
şöyle devam etti:
"Oradald değerti ar-
kadaşlannun bu konuda
dikkat göstermesini dili-
yorum. Bir kanunun mü-
zakeresi sırasında zaman
zaman insan duygulan
yanılabilir, gerginleşme
olabilir. Bunun sorumlu-
su basın değil, siyasi kav-
1
gayı körükleyen taraflar-
dır. Basın bizi görüntüle^
yecek, iç dünyamm da
göriişlerimizi de söyiem-
lerimizi de mutlaka yan-
sıtacaktır. Eğer basının
olmadığı bir demokrasi
anyorsanız böyle bir de-
mokrasi yok. Basını ko>
misyondan çıkarmaklâ
onun haber alma hakkını
da kaldıramazsınız." :