29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 10 AGUSTOS 1997 PAZAR 12 KULTUR Nâzım 'ın oyunlannı sinemaya uyarlayan Rus senaryoyazarı Margarita Maleyeva îstanbul'da Nâzıtn'ınESRA ALtÇAVUŞOĞLU Margarita Maleyeva... Bir Nânm Hik- met âşığı. Rus Tiyatro Yüksek Okulu Eleştiri Fakültesı'nde öğrenciyken tanı- şır Nâzım'ın yapıtlanyla. Yüz yüze gele- mez, tanışamaz onunla, ama etkisıni bü- tün yaşamı boyunca hisseder. Maleyeva öğrenciyken Nâzım Rus- ya'ya gelir, bütün gençler Nâzım'ın şiır- lerinı okuyorlardır o zamanlar. Margarita o gûnleri anlatıyor: "Oğrenciliğim sıra- sında Nâzun'ın vapıtlan çok popülerdi. Hemen hemen bütün genç kuşak onun ya- pıdannı okurdu. OyunJan yalnızca Mos- kova'nın değfl, bütün ülkenin tiyatrolann- da sahnelenirdi. Nânm'ın hem oyunlan- nı hem de şürlerini okurdum. Tüm yapıt- lan çok etkikdi beni." Nâzım Hıkmet'ın yaşamı ve sanatı üze- nndeki etkısinı her firsatta dile getiriyor Maleye\ a; şainn adalet ıçın. ınsanlık ıçın, komünızm ve ıdeallen içın savaşımını da gündeme getirerek. "O zamanlar bu kav- ramlar bizler için çok öneraliydi. Nâzım, amacı için çalışan bir savasctv dı. Hepimi- zin Nâzun'a karşı inanılmaz bir ilgisi ve saygısı vanü." O >ıllarda, Maleyeva, kışıliğınin, ya- şamının Nâzım'ın yapıtlanyla şekıllene- cegını hayal bile etmiyor. "Nâzun'ın ya- pıtian beni çok etkiliyordu. ama onun ki- şiliğinin ve varbğının benim yaşantımnun içine bu denli gireceğini düsünmemiştim." Herkes gibı ona ha>Tandır Maleyeva, a- ma ilerleyen yıllarla bırlikte çok şey de- ğişır. Önce okulunu bitinr ve Sovyet Kül- tür gazetesinde eleştirmen olarak çalış- maya başlar. Nâzım'ı sadece toplantılar- da, konuşma >aptığı yerlerde görur, ama onu yakından tanıma olanağı bulamaz. Nâzım belgeseli Yıllar sonra Ejder tbrahimov ıle ev len- diğınde de Nâzım'ın etkısinden kurtula- maz. Çünkü Moskova Film Akademisı Başkanı olan eşı de koyu bir Nâzım Hık- met hayranıdır' Maleyeva'nın Nâzım'a N, biryaşam azım Hikmet'in, sanatına yön veren bir yıldız olduğunu belirten Rus senaryo yazan Margarita Maleyeva, "Istanbul kadar güzel kent görmedim. Nâzım'ın ilk, kocamın ikinci vatanı Türkiye" diyor. olan ilgisi ve saygısı daha da kökleşir. " Eşünveçevresi Nâam'ı çok yakından ta- myoıiardı ve çok saygı duyuyorlardı. On- lar Nâzım'ı sadece sanatçı ldşiliğiyle değil, hayat arkadaşı olarak da benimsenüşler- di. Eşimle biriikte 26 yıl yaşadık Nâzım. biz ev lcnmeden önce ölmüştü, onunla hiç tanışamadım.*' Ejder tbrahimov, Sinemacılık Yüksek Okulu'nu bitirdiğı yıl bir sınema tezi ha- zırlamak için çalışmalara başlar ve Nâ- zım'ın yapıtlannm ve yaşamının bır der- lemesinı belgesel niteliğmde sunar tbra- himov 'un Nâzım'la tanışıklıgı da bu tez sırasında ondan izın almak için yanına gıtmesıyle başlar. Ve bu yakınlık Nâ- zım'ın ölümüne dek sürer. Ejder tbrahi- mov'un Nâzım'la ılgılı belgeseli sınema- larda gösterilir \e birçok ödül alır. Hatta bu fılm için slogan olarak kullanılan "Sen vanmazsan. ben vanmazsam, biz vanmaz- sak nasıl çıkar karanlıkiar aydınhğa" di- zelen Ejder Ibrahimov 'un bütün sanatına ve yaşamına esin kaynağı olur. "Ejder önemM bir yönetmen oMu, hatta Gorba- ço\ "un son kez verdiği devlet elçisi unva- nınıaldı." Marganta Maleyeva ve Ejder tbrahi- mov biriikte birçok film çektiler. ama ka- riyerlerinın dönüm noktası yine Nâzım'ın "Ferhat ile Şirin"ınin sınema uyarlama- sıyla oldu. "O sıralar gazetekrde ve tete- vizyonlarda çahşıyordum, aynca senaryo- lar yazjyordum. O dönemde de onun ru- hu ve etkisi hep var oldu, hayata bağladı bizT Ferhat ile Şirin Aynı vıllarda, bestecı Arif Melikov, "Ferhat ile Şirin" masalı üzenne bir ba- le yazar. Ilk kez Leningrad'da sahnelenen bale, yıllarca Bolşoy'un repertuvannda da yer alır. "Bu baleden sonra artık benim rahat yaşamım bitti. Bizi hiç rahat bırak- madı Nâzım'ın ruhu. Ekber Babayev ve Arif Melikov üe bizde ya da onlann evin- de sık sık toplanıp, beponu, yapıtlannı ko- nuşrnaya başladık. Ve onun yapırlanndan birini nim vapmaya karar verdik. Bunun için de en iv i konu. ölümsüz bir aşkı anla- tanvebalesiylebüyükilgigören 'Ferhat ıle Şirin' otdu." "Ferhat ile Şirin"in senaryosunu Mar- ganta Maleyeva, yönetmenliğini ise Ejder tbrahimov üstlenır. Rusya-Türk ortak yapımı olarak 1979'da tamamlanan filmde. Türkân Şo- ray da rol al ır. "Kültür tarihimizde ilk de- fa ortak bir film vapılması karan alındı. MOS Film'in saionunda fılmin ilk galası oldu ve büyük ilgi gördü." Rus-Türk kül- tür ilışkılerinde büyük rol oynayan fılm, sınemanın yanı sıra televizyonlarda da göstenlir. Bu fılmle de bitmez Margarita Maleye- va'nın Nâzım'a olan ılgısı. Senaryosunu yazdığı "EnayTyı, Ejder tbrahimov ile bırlikte iki dızilik bır televızyon filmi ha- line getırirler. "Nâzım benim sanatıma yol gösteren bir yıkhz oldu. Bunun bir tesadüf olduğu- nu düşünmüyorum. Önce onun sanaüru. sonra onun kendisini anladım." Türkıye'ye ikinci gelışı Margarita Ma- leyeva'nın; "Ferhat ile Şirin"in çekımle- n sırasında gelememış. Türkıye'ye, özel- likle de tstanbul'a gelmek onun için bü- yük önem taşıyor. "Birincisi Nâzun'ın memkketine, ikincisi kocamın çok sevdi- § ülkeve geüyonım. Nâzım'ın ilk vatanı, kocamın ikinci vatanı Türkiye." Tıyatronun dönen dekoruna benzetiyor Maleyeva tstanbul'u. her köşesinın ayn bır kokusu ve tadı var dıyerek. "İstanbul kadar güzel kent görmedim. İnsanın İs- tanbul'u anlaması için havasını sotuması gerekiyor.'' Rus sineması zoriukta Margante Maleyeva şu günlerde dört senaryo üzerine çalışıyor. Bunlardan bi- nnın Hint-Pakıstan-Rus ortak yapımı bır fılm olduğunu söyleyen Maleyeva, para- sızlık nedeniyle bu fılmin şu günlerde raf- ta beklemede olduğunu belirtiyor. Sine- manın çok para gerektirdığine de değı- nen Maleyeva, para verebilecek kurumla- nn kısa vadede kazanç sağlamadığı için sinemaya ılgı göstermediklennden de ya- kınıyor. Biz zamanlar sadece MOS Stüd- yolan'nda yılda 100-150 filmin çekıldı- ğine değinen Margarita Maleyeva, bugün- lerde sayının ülke genelinde 5-10 arasın- da olduğunu da belirtiyor. Bu yıl yirmin- cı yılını kutlayan Moskova Film Festıva- lı'nin sinema için çok önemli olduğunu ifade eden Maleyeva, çoğu insanın sine- manın eskı önemini yitırdiği bir ülkede böyle bir festivalın gereksizliğıni belirtti- ğini, fakat bu prestıjın kaybedilmemesi gerektiğinı de sözlenne eklıyor. II. YAPI KREDI - ULUSLARARASI LEYLA GENCER ŞAN YARIŞMASI 31 AGUSTOS-6 EYLUL 1997 Yapı Kredi'nin, Türk insanını sanat ve kültürün • evrenselliği ve çağdaşlığıyla buluşturmaya yönelik etkinliklerinin en önemlilerinden biri olan ve bu yıl ikincisi düzenlenen Yapı Kredi Uluslararasi Leyla Gencer Şan Yarişmasi, dünyanın dört bır yanından pek çok genç sanatçıyı Îstanbul'da bir araya getiriyor. Operamızın, önce ulusal, ardından uluslararasi düzeyde kazandığı ilk ve en önemli başarıların altında imzası olan ve bu başanlarla ülkemizin adını tüm dünyaya duyuran büyük sanatçımız Leyla Gencer'e teşekkürlerimizin bir simgesi olarak ilk kez 1995 yılında düzenlediğimız Yapı Kredi Uluslararasi Leyla Gencer Şan Yarışması'nın, bu yıl da, geleceğin sanatçıları içın bir koprü olması dileğini taşıyoruz. Tüm sanatseverleri, II. Yapı Kredi Uluslararasi Leyla Gencer Şan Yarışmasf nı izlemeye, genç sanatçıların heyecanını, coşkusunu onlarla paylaşmaya çağırıyoruz. P R O G R A M »JSZS 4 Eylül 1997 18.00 Cemal Reşıt Rey Perşembe Konser Salonu 6 Eylül 1997 Cumartesi 8 Eylül 1997 Pazartesi 18.00 Cemal Reşıt Rey Konser Salonu Yarıfinal 2.000 000 TL Final 2.000 000 TL 20.30 Cemal Reşıt Rey ' Gala Konser Salonu , ^.ooo ooo TL 5101 5102 5103 fc-fa/î! SMARTEL VE INTERNET REZERVASYON SlSTEMt Smartel ve Internet rezervasyon sıstcmı, 11-26 Ağustos 199"? tarıhlerı arasında, 24 saat boyunca (26 Ağustos 1997 Salı gunu saat 20.00'> e kadar) hızmet verecektır. • Smartel ıle rezervasyon yaparken, yalnızca telefonunuzun tuşlarını kullanınız. (Çevırmelı telefon sınyab, sıstem tarafından algılanamamaktadır. Bu nederjç, tuşlu tdeton sınyalı veren teleron kullanıfıız.) • Rezervasyon sonunda sıze bıldırilecek olan rezervasyon kod numarasını not edınız. • Rezervasyonla ayırttığınız bıletlerı alırken, makbuz karşılıgı 600.000 TL senıs ucretı odeyınız. • Programdan ızlemek ıstedıklennızı belırledıkten sonra, (0216) 346 2? 23 numaralı teleronu aravınız. • Ayırtılan bıletlerın tumunun alınması zorunludur. Satılan bılet gen alınmaz, ancak aynı hyattakı başka bır bıletle ya da aradakı fark odenerek, daha \ uksek hvattakı başka bır bıletle değı^tırılebılır. Yarıfinal, fınal ve gala gunlerınde bılet degışımı yapılamaz. • Bıletlerınızı alırken rezervasyon kod numaranız sorulacağından, rezervasyon kod numaranızı duvmadan teletonu kapatmayınız. Aksı takdırde rezervasvonunuz geçersız sayılacaktır. • Rezervasyondan anan bıletler, 27 Ağustos 199" Çarşamba gununden itıbaren Ataturk Kulrur Merkezı gışelerınden temın edılebılır. (Gışeler cumartesi, pazar dahıl her gun 10.00-19.00 saatlen arasında açıktır.l Avnca >arıfınal. fmal ve gala gunlennde, Cemal Reşıt Rev Konser Salonu gışelerınden bılet satılacaktır. SMARTEL'l NASIL KULLANACAKS1NIZ? 1) Yarıhnal, hnal ve galava bılet ayırtmak ıçın, ılgılı kod numarasını tuşlavınız. Ornegın, hnalı ızlemek ıstıyorsanız 5102'yı tuşlaymız. 2) Sıstem sıze kaç adet bılet ıstedığınızı sorduğunda, ıstedıgınız bılet adedını tuşlavınız. Yarıfinal, fınal va da gala ıçın en fazla 10 adet bılet ayırtabilırsınız. 3) Yaptıgınız rezervasvon bıttıgınde, sıstem sıze başka bır rezervasyon yapmak ısteyıp istemedığınızı soracaktır. Eğer ısnvorsanız, belırtılen sayıvı tuşlavıp ışleme devam edebılırsınız 4) Rezervasyonla ılgılı ışlemlerınız bıttıgınde, telefon numaranızı sısteme tuşlaymız, daha sonra adınızı ve soyadınızı sısteme soyleyıruz. 5) Tum bu ışlemlerden sonra, sıstem sıze yaptıgınız rezervasyonun toplam tnatını soylevecekrır. 6) Rezervasyon ışlemınız bıttıkten sonra, sıstemın sıze verdığı rezervasyon kod numarasını not edınız. 7) Smartel ıle avırttığınız bıletlerı, 18 Ağustos 1997 Pazartesi gununden itıbaren, 10.00-18.00 saatlen arasında Isnklâl Caddesı 285 Beyoglu 80050 Istanbul( adresındekı Yapı Kredi Kulrur Merkezı'nden alabıhrsınız. 8) 18 Ağustos 199~ Pazartesi gununden itıbaren ayırttığınız bıletlerı, en erken 1 gun sonra alabılırsınız. Önemli Not: Rezervasvon bıletlermın teslım edılme\e başlanacagı 18 Ağustos 1997 Pazartesi gununden sonra 118 Ağustos 1997 Pazartesi gunu dahıl1 rezervasvon yaptıranlar, bıletlerım. rezervasyon vaptırdıkları gunden itıbaren 5 gun ıçınde almak zorundadırlar. Alcsı takdırde rezerva'-vonlan ıptal olacaktır. Internet Rezervasyon Adresi: http //wwv\.superonlıne com/yksanatfest Danışma: Smartel Ltd. Ştı. Tel: (0216) 346 90 26 YAPI^CKREDİ KÖŞEBEINT ENtS BATUR "İş Yapacak" Kim? Adam Sanat'ın geçen sayısındayayımlanan "Bu Romanlar Kimin? başlıklı eteştirel denemenin ya- zarı Deniz Özmen'in "saha komiseri" edâsı bana şaşırtıcı göründü: - Hemingway'in "Cennet Bahçesi" adlı kitabı- nın Türkıye'de yayımlanmamış olmasını sorum- suzluk sayıyor yazar, kitabın yarattığı tepki ve eleş- tirilçrin yayıncılanmız tarafından "pekâlâatlanmış" olabileceğini söylüyor; - Joyce'un Ulysses'l konusunda da sorum- suzluk ve bıhaberlik sözkonusu, hem kitabın çe- virmeni, hem de yayıncısı açısından, Özmen'e gö- re: Gabler-Kıddl savaşlannı izlemedığimız ve 'doğ- ru taraf'ta (kime göre?) yer almadığımız ıçın cid- diyetten yoksun buluyor bızi sayın araştırmacı. Açık söylemek gerekirse, tam anlayamadım: - Hemingway'ın o kıtabını, hatta herhangi bir ki- tabını, hatta herhangi bir yazann herhangi bir ki- tabını neden yayımlama "sorumluluğu" taşısın ki Türk yayıncıları? Daha doğrusu: Neden böyle bir sorumluluk, zorunluluk tanımı yapılıyor ki -bizim, Türkiye'de, Hemingvvay'e karşı özel bir borcumuz mu var acaba? - Ulysses'ın hangi 'Vers;yon"unu seçecegine, bir yayıncı çevirmeniyle biriikte karar verir, Anglo- sakson eleştirmenleri değil. Deniz Özmen, John Kidd'in yaklaşımını benimseyebilır, bu bir başka- sının Gabler'inkını benimsemesini neden engelle- sin? - Özmen, benim 1984'te yazdığım (ve yayımla- dığım) bir yazıda 1984'ten sonraki gelişmeleri iz- lememış olduğumu saptamış -dahası, şaşırtıcı gö- rünmüş bu, ona: Ben, yazdığım her denemeyi yıl- lann içinde oluşan değişimleri gözönüne alarak elden geçirmem, her denememin altına yazıldığı tarihi koymamın nedeni de zaten budur. 1984'te yazdığım bır denemeyi 1995'te yazdığım bir "ön- söz"e eklem(lem)em tuhaf gelebilir, izin verilirse buna da kendim karar vermek ısterim. "Arka-söz" için Gabler'den esinlenmeye gelince; Allah aşkı- na "önsöz"den "arkasöz"e geçmesi için birinden esin mi gelmesi gerekiyor, bu kadar şaşkınlık olur. - "U/ysses"in, 704, 783, 644 sayfa olması deh- şetengiz bir önem taşımıyor, elimizin altında han- gi basımın olduğuna bağlı bu: Shakespeare & Co. baskısı mı, Egoist Press mi? Raftaki "Ulysses" versiyonlanndan birini çekıp çıkanyorum: Bu da 719 sayfa! Gelelim sonuca: "Ulysses"\n Türkçe çevirisi 1996'da çıktı. Bu ta- rihe kadar Joyce'un romanının dilimize çevrilme- sinin olanaksız olduğu savı yaygındı. lleride, uma- nm, daha iyı bir çevinsi de yapılır, niye olmasın: El elden üstündür. Bu arada, çeviriye ilişkın somut eleştiriler de birikir, birikiyor da. Gelgelelim, Joy- ce akademisyenlerinın çarpışmalan da bitecek de- ğildir; bu sonu gelmeyecek savaşlar bitsin diye bekleyemez kimse, bir 'Vers/yon"seçilirve "işya- pılır". Türkiye'de "ış yapmak" çok güçtür: Sayın Deniz Özmen de iş yapmayı denerse görecektir. Erkmen'den daha iyi çeviri yapabilecekler el- bette çıkacaktır;J'Ulysses"e önsöz yazacak daha uygun isimler saymak da o denlı güç olmasa ge- rek. Gelgelelim, ış önsöz yazmaya gelince kimse buna yanaşmamış (tıpkı çevirinin redaksiyonuna da kimsenin yanaşmadığı gibi), ben kabul ettim i- ki sorumluluğu da -gerekçelerim beni ilgilendirir. "Ulysses" ile bağlantılı olarak yapılan kokteylde, bır yazarımız, kıt kanaat Ingilizcemle neden önsöz yazdığımı soruyormuş yüksek sesle: Kıt kanaat Türkçesiyle kitaplar yazmakta bir sakınca görme- yen o yazanmızin "Ulysses " üzerine yazmasını en- gelleyen bır yasa yok, tıpkı Deniz özmen'in "doğ- m" saydığı versiyonun çevirisinesoyunmasını en- gelleyen bır yasa olmadığı gibi. O şimdilik zor ge- liyorsa, "iş"e "Cennet Bahçesi"nöen de başlaya- bilir -Hele bir çevirisi tamamlansın, yayıncı bulma- sı kolay. Hâmiş: Adam Sanat'ın aynı sayısında, Meh- met H. Doğan'ın. büyük şıir dostu Suphi Ayti- mur'un "sessız ölümü" üzerine ürpertici bir yazı- sı yer alıyor. Aytimur'u unutmayacağız. Yapı Kredi Sanat Festivali'nin bileüepi internerte • Kültür Servisi- 9-27 eylül tarihleri arasında yapılacak Yapı Kredi Sanat Festivali'nin program ve rezervasyon bilgilerini içeren festival broşürü, AJCM Gişeleri ve Beyoğlu Galatasaray'daki Yapı Kredi Kıtabevı'nden temın edılebılecek. Yapı Kredi Sanat Festivali 97 ve 2. Uluslararasi Leyla Gencer Şan Yanşması'nın yan final, fınal ve gala gecesi biletleri için 11 ağustos pazartesi günü başlayacak Smartel ve tnternet rezervasyonlan 26 ağustos salı günü sona erecek. Eskişehir Festivali'ni gençler kapatacak • Kültür Servisi - Ülkemizin en genç orkestrası olma özellığini taşıyan "Anadolu Üniversitesi Konservatuvan Gençlık Orkestrası", bu yıl Uluslararasi Eskişehir Festivali'nin kapanışını yapacak 11-19 ekim tarihleri arasında gerçekleşecek olan festivalın son gününde, ".\nadolu Üniversitesi Konservatuvan Gençlik Orkestrası" Haendel. Mozart, Vivaldi gibı birçok • ünlü bestecinin eserlerinin yanı sıra genç Türk bestecisi Nihan Atlığ Ata> tarafindan kapanış konseri içın özel olarak bestelenen eseri de seslendirecek. Orkestra, konserde 24 yaşındaki keman sanatçısı Özcan Ulucan'a eşlik edecek. Böylece bu yılkı teması çocuk ve gençlik olan festıvalin kapanışında ızleyıciler: bestecisi. solisti ve orkestrasıyla gençlenn yaratıcılığına tanık olacaklar. En büyüğü 16 yaşında olan üyeleriyle "Anadolu Üniversitesi Konservatuvan Gençlik Orkestrası", çalışmalannı 1996 yılından bu yana Azerbaycanh şef Prof Nazım Rızayev yönetimınde sürdürüyor. Atatüpk'ün yaşadığı evlep minyatürlepde • ANKAR\ (AA) - Atatürk'ün yaşarrunı geçirdiği ev, konut ve karargâhlar temalı "Minyatürlerle Atatürk Evlen ve Atatürk'le Anıtlaşan Yapılar" sergisi, 27 agustosa kadar Emlakbank Ankara Sanat Galensı'nde. Çağdaş 17 kadın mınyatür sanatçısının yapıtlannm yer aldığı sergıde, çeşitli boyutlarda 65 yapıt bulunuyor. Istanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesı Deontolojı Kürsüsü öğretim üyelerinden minyatür sanatçısı Ülker Eke tarafından yürütülen proje kapsamında açılan sergı, "Atatürk'le anıtlaşan yapılar"ın halka tanıtılmasını amaçlıyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle