Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 10 AĞUSTOS 1997 PAZAR
10 HABERLERIN DEVAMI
Istanbul
Edırne
Kocaelı
Çanakkale
Izmır
Manisa
Aydın
Denızli
Zonguldak
PB
PB
Y
PB
A
A
A
A
Y
27
28
27
29
31
33
33
34
25
Sinop 26 Adana 33
Samsun Y 26 Mersin 30
Trabzon Y 26 Dıyarbakır A 38
Giresun Y 27 Şanlıurfa A 38
Ankara Y 29 Mardın 36
Eskişehir Y 27 Siırt
Konya
36
A 28 Hakkâri 32
Sıvas
Antalya
_Y 26 Van
A 36 Kars
28
26 -3
Yurdun kuzey kesim-
leri parçalı yeryerçok
bulutlu, Marmara'nın
doğusu, Karadenız, !ç
Anadolu'nun kuzeyı
sağanak ve yer yer
gokgurultülu sağanak
yağışlı. öteki yerter az
bulutlu ve açık geçe-
cek. Hava sıcaklığı
yurdun kuzey kesim-
lerinde bıraz azala-
cak, ötekı yerlerde
değışmeyecek.
Oslo
Helsınki
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Paris
Bonn
PB
PB
PB
PB
PB
PB
PB
PB
26
25
26
25
25
25
27
27
Münıh PB 25 Mılano
Berlın
Budapeşte
Madrid
Viyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atina
PB
PB
PB
Y
Y
Y
A
Y
26
26
31
26
26
27
28
32
A 28 Kahıre
1
Moskova
Aşkabat
Almatı
Taşkent
Bakü
Bışkek
Tlflis
Kahıre
A
A
A
A
A
A
Y
A
24
38
32
37
28
33
27
33
Şam 35
Parçalı buiutlu S,slı ç
p
"
v
\ Bolutiu t
Çok bututlu Yağmuriu
••AAJA»
Sulu kar ı Gok gürjltükj
G U N C E L CÜNEYTARCAYÜREK
• Baştarafi 1. Sayfada
gulanıyor ve kimi önlemler sıralanıyor:
Her semtte bir merkezi cami saptanacak ve bu
caminin ses düzeni "kaliteli hale getinlecek".
Yalnız bu camiden "güzelsesli birmüezzin" mik-
rofonla ezan okuyacak. Aynı semtteki diğer cami-
lenn tümünde ezan, müezzinler tarafından "mutla-
ka şerefeye çıkılarak ve 'mikrofonsuz' okunacak".
Doğru, hatta geç alınmış bir karar.
Zira aralarında üç yüz, bin metre uzaklık bulunan
camılerden birbiri ardına yükselen sesler o denli
akortsuz ki, kımi zaman insana boğazlanan bırin-
den çıkıyormuş gibi bir duygu veriyor, kimi zaman
kapı gıcırtısını andınyor...
Ne söylediği anlaşılıyor, ne kulağı okşuyor.
Gerçekçi bu sakıncalara dayanarak Diyanet Işle-
ri genelgesinı desteklememizi kimi -ve tabii bizim
tahmın edeceğimiz çevreler- olumsuz ve saldırgan
yorumlarla karşılayabilirler. Ne ki zaman zaman si-
yaset yapan bir din adamımızın -Fethullah Gü-
len'in- bir süre önceki demecini, "malûm çevrele-
re" anımsatmak yeterli olacak!
"Yetkim olsa" diyordu: "kulağa hoş gelmeyeri,
namaz çağnsına ınsanı ıstndırmayan ezan ses/eri-
ni engeller, güzel sesli bir müezzinin okuduğu eza-
nı teybe alır, bütün camilere dağıtırdım."
Önümde bir beklenti dönemi açılıyor.
Büyük para sahibi, her telden şarkı söyleyebilen
ünlü işadamımız Sakıp Sabancı, Diyanet genelge-
sine -bakalım- ne zaman ve nasıl karşı çıkacak? Ya
da onaylayacak!
Neymiş ya!
Geçen akşam, polıs balosunda yine siyasete atıp
tutmuş. Sorumluluk almadan ülkeyi yönetmeye me-
raklı olanlann başında geliyor Sabancı.
Ama. işte biri -Sanayi Bakanı Yalım Erez- çıkıyor
mikrofona, "Siyaset kötü ise, para kazanmaktan
vazgeçer, soyunur siyasete girersiniz" diyor.
Sabancı, bu "söylemden ders çıkanr" mı, bilin-
mez. Pek çok konuya dışardan gazel okuyarak ka-
tılmanın -pek umudumuz yok ya, neyse- bir ölçüsü
olduğunu belki, evet belki kabul eder.
Bu ara haksızlık etmeyelim:
REFAHYOL sayesinde, ülkemizde. Sabancı ben-
zeri, ama siyaset adamı olarak niceleri yetişti. Hul-
ki Cevizoğlu nun Kanal 6'daki son programına çı-
kan Hasan Celal Güzel'i bilmem izlediniz mi?
Aman efendim, aman; H. C. Güzel neymiş, biz bir
türlü anlayamamış, değerini kavrayamamışız. Tür-
kiye'de "ilklere" imza atan kimmiş? Bilemediniz,
değil mi? H. C. Güzel!
Darbelere karşı ilk direnen H. C. G!
Güneydoğu'dan, Manisa'daki öğrenci rezaletin-
den Susurluk'a kadar bin bir çeşit müthiş olayın ce-
saretle üzerine giden kım? H. C. G!
Durun, durun! Bitmiyor: Ya, kesıntisiz 8 yılı bun-
dan yıllarca önce bir eğitimci olarak yazılı metınle-
re geçırip gündeme getıren kim? H. C. G!
Sıraladığımız H. C. G'nin "ilk'lehne" inanmıyorsa-
nız; işte adresi: Yeniden Doğuş Partisi: 435 65 68-
433 12 68 telefon numaralarına başvurunuz.
H. C. G; kanıt olarak kuşkumuzyok. Partisinın adı
geçen konulardaki bildirilerini, demeçlerini ya pos-
talar ya da fakslar.
Biliyorsunuz, YDP'nın simgesi halk arasında "uç
uç böceğı" dıye anılan uğurböceği.
Uç Yeniden Doğuş Partisi. uç H. C. G. uç!
Refah'ın aday listelerine doğru...
Cesetler gezdirildi
DtYARBAKIR / HAK-
KÂRİ (Cumhuriyet)- Gü-
venlik güçlennce Güneydo-
ğu'da sÜTdürülen operas-
yonlarda. öldürülen 25
PKK'liden 2'sinın cesedı
Hakkâri "de üstü açık bir
araçla kent ıçinde gezdinle-
rek teşhır edildı. Hakkâri
Vali Vekili Nihat Canpolat,
cesetlenn. "terörisüerinölü
ele geçirildiklerine dair be-
yanlann yalan olduğunayö-
netik propagandalar nede-
niyle" teşhır edildiğini söy-
ledı. Çatışmalarda, bıri po-
lis memuru 4 güvenlik gö-
revhsı şehit oldu. 3 PKK'li
teslim olurken 6 örgüt men-
subu tutuklandı.
Hakkâri yakınlannda bu-
lunan role ıstasyonu ile böl-
geyi korumakla görevlı gü-
venlik güçlerine önceki ge-
ce bir grup PKK'lı tarafın-
dan silahlı saldın düzenlen-
di. Teröristlere karşılık ve-
ren geçici köy koruculann-
dan FahriÇelîk,NıısretÇift-
çi ve Aziz Ozkan şehit oldu,
Yusuf Karadeniz de yara-
landı.
Gûvenlik güçlerinin mü-
dahalesiyle 6 saat süren ça-
tışmalarda teröristlerden
4'ü öldürüldü. Terönstlerle
birlikte, 4 roketatar mermi-
si ve 3 mayının ele geçiril-
digı açıklandı. Kent merke-
zınde düzenlenen operas-
yonlarda da çok sayıda kişi
gözaltına alındı.
Dün sabah saatlerinde
bölgedeki operasyonlara gi-
den gûvenlik güçlerine ait
bir aracın, teröristlerce yola
döşenen mayına çarpması
sonucu Afacan Başaran ad-
lı polis memuru şehit oldu,
Hakkâri Emniyet Müdür
Yardımcısı Şükrü Kaplan da
varalandı.
Ortopedik Özürlüler Federasyonu
Ortopedik Özürlüler Federasyonu'nun olağan genel
kurulu dün yapıldı. Kongrede federasyon
başkanlığına Vedat Başer secildi. Yönetim Kurulu ise
Ciirkan Canol, Mustafa Coşkan, Müslim İbili, Ulvi
Finanser, M. Kemal Yüksel, İmdat Aktaş, Ali
Karaibrahimoğtu. İsmet Gökçek'ten oluştu.
IP darbecfleri açıldadı• Baştarafi 1. Sayfada
gütü'nün bulunduğu ıddiasını yi-
neleyen Yalçın, Çüler'ın C1A aja-
nı olduğuna ilişkin başlatılan so-
ruşturmaya takipsizlik karan veren
.\nkara DGM Savcısı Nuh Mete
Yûksel'e, bu yeni isimlen diltkate
alarak Çiller hakkında dava açma-
sı çagnsında bulundu.
Çiller'in CIA ajanı olduğuna yö-
nelik iddialan dün IP Istanbul ll
Merkezf nde düzenlediği toplantı-
da bir kez daha gündeme getiren
Hasan Yalçın. Azerbaycan darbe-
siyle ilgili yeni isimler açıkladı.
Çiller'in Azerbaycan darbesıne ka-
nştığı bılgisinın kesin olduğunu sa-
vunan Yalçın, "Şimdi sonılması ge-
reken soru, bu darbenin kim adına
yapıldığıdır. Bu iş öjle villa >apör-
maya benzemez. Birikrinin çıkan-
na >apüır. Sorunun yanıtı ise
CIA'dır. Darbenin içinde de CIA
ajanian bizzat görev almıştir" de-
di.
Yalçın'ın açıklamasına göre bir-
biriyle iç içe. kanşık ilişkiler zin-
cin özetle şöyle:
"Ayaz Muttalibov'un iktidarda
olduğu 1991 yüında Azerbaycan 'da
kurulan Megaoil adlı Amerikan
petrol şirketi. CLVnuı paravan şir-
ketidir. Amerika petrol piyasasm-
dakişirketier tarafından bile tanın-
madığı belirtilen bu şirketin yöne-
ticisi de Garv Best Best'in bir diğer
ortağı ise ÂBD Hava Kuvvetle-
ri'nden emekli ve CIA'ya da çalış-
mış olan Aderholt Best'in kendisi-
ne ortak seçtiği bir diğer isim ise
İrangate'ten yargüanan CIA uzma-
nı Secord. Secord'un sınıf arkada-
şı da yine Metnam'da bulunan
McGravey. McGravey ayıu zaman-
da Ozer Çiller'in de danışmanı ve
Çiller ailesini Secord'la tamşüran
kişidir. Bu arada Megaoil'le ticaret
yapmak isteyen Ponder Industries
adlı bir şirketin irtibatlan sonucun-
da Megaoü'in gerçekfaaliyetlerior-
taya çıkar. Ponder'ın yöneticilerine
yapılan açıklamaya göre MegaoiL,
Azerbaycan, Çeçenistan ve Afga-
nistan mücahitlerine askeri eğhün
veren bir kampor. İ stelik Megaoil
verdiği askeri eğitim karşüığuıda
Azerbaycan'dan 12 mihon dolar
alır. Best'in elinde bir ordu olduğu-
na ilişkin bilgiler, Ebulfeyz Elçi-
bey'in Meclis Başkanı İsa Kambe-
rov tarafindan da BBC ve Observer
gazetesinde çalışan İngiliz gazeteci
Alexis Rowell'e de verüir.
Burada askeri eğitim veren
Türklerin başında ise Binbaşı Ka-
şif Kozinoğlu yer alır. Kozinoğlu ay-
nı zamanda MİT Kontr-Terör Da-
iresi görevtisidir ve Afganistanlı Ge-
neral Raşit Dostum'un karargâhı
Mezar-ı Şerif'te de askeri ataşedir.
Kozinoğlu'nun Çeçenistan, Orta
Asya \v .\zerbaycan'da birlikte ça-
lıştığı diğer isimler de eski Emniyet
Genel Müdürlüğü danışmanı Kor-
kut Eken ve Özel Harekât Dairesi
BaşkanvekUi İbrahim Şahin, MHP
Iğdır milletvekili adayı Mikail Gö-
leli'dir.
Göleli'nin, Susuriuk çetesi tara-
findan öldürüldüğü iddia edilen Ta-
nk Ümit'in de ortak olduğu Kuzey
Kıbnstaki Fırst Merchant Bank'ta
uyuşturucu parasını akladığu Su-
suriuk Komisyonu raporianna da
geçmiştir. Göleli'nin şimdilerde bir-
likte çalıştığı ^^zerbaycan Toguz
Emniyet Müdürü Nevruz Emi ise
Abdullah Çatlı'yla Şahin'in kol ko-
la görüldüğü siinnet dügünü fotoğ-
raflaruıda da yer alır.
Çiller'in Secord'la ortak yapoğı
iş. ise silah kaçakçılığı. Gazeteci
Lgur Dündar'ın bu konudaki soru-
lanna Özer Çiller hâlâ ciddi bir ya-
nrt verememistir.
Darbenin lngiltere ayağındaki
Lord Erskine ise İngiliz Istihbarat
Örgütü \D5'in paravan şirketi
olan, adı İrangate'e de kanşan
Lonrho Ltd.'in yöneticisidir. Erski-
ne aynı zamanda Secord'un da ar-
kadaşıdır.
80'li MİIarda İsrail Dışişleri Ba-
kanhğı'nın ikinci adamı Kimche de
darbenin İsrail ayağında durur.
Kimche'nin önceki göre\i ise MOS-
SAD Başkan ^arduncüığL İran'a
gizlice Secord'la birlikte silah satan
Kimche adı, Emniyet Genel Mü-
dürlüğü'ne hibe edilen, ancak pa-
rası örtülü ödenekten ödenen silah
sabşı olayında da yer alıyor."
Bay E her türlü ticareti yapıyor
• Baştarafi 1. Sayfada
buradaki satırianmdır."
MİT ve Başbakanlık Teftiş Kurulu'nun araş-
tırmalan sonucunda Ertaç Tinar'ın lngiltere'de
kurulu Hospro Ltd. Şti. aracılığıyla İsrail üze-
nnden Türkiye'ye silah sartığı belirlenmişti. Ti-
nar MİT tarafından Ankara'ya getirilerek üç
gün sorgulanmıştı. Ertaç Tınar'ın silah kaçak-
çılığı skandahnın yankısı sürerken önceki gün
buna yeni ıddialareklenmıştı. Tinar'ın 1Ü Rek-
törü Berkarda ile ortak bir şirketi olduğu orta-
ya çıkmış, Tinar'ın Metsan ve îztop şirketleri
aracılığıyla Berkarda'nın dekanı olduğu Cer-
rahpaşa Tıp Fakültesi'ne ve bazı sağlık kurum-
lanna tıbbi malzeme sattığı öne sürülmüştü.
Berkarda ve Baykut yalanladı
Baykut ve Berkarda Cumhuriyet'e yaptıkla-
n açıklamada hakianndaki dolandıncılık iddı-
alannı redderken Tinar'ın silah ticareti yaptığı
iddialannı ise ilk kez önceki gün TVden duy-
duklannı belirttiler. Berkarda, Türkiye'de daha
ucuz elde edilebılir bir kanser ılacı üretmek
amacıyla Tinar'dan önce de işadamı İbrahira
Ethem ve Cengiz Yurtoğlu'yla da ayn ayn fir-
ma kurma gırişımlennde bulunduklannı \nrgu-
layarak ancak Tinar'la olduğu gibı ruhsat ala-
madıklan içın, bu firmalann kapatıldığını söy-
ledi. Tinar'ın 1980-1994 yıllan arasında lÜ'ye
Metsan şirketiyle tıbbi malzeme sattığını belir-
ten Berkarda, bu dönemde kendisinin rektör ol-
madığının da altını çizdi. Berkarda Tinar'la ta-
nışmasının gayet doğal olduğunu ifade ederek
"Tüccarlar ünNersiteleri dolaşır. iş teklif eder-
ler. Bu gayet normaldir. Bizim ilişkimi/ de kesin-
likle bu kâdaria sınnirydı'' dedi. Berkarda. Hür-
riyet gazetesı yazan Yalçın Bayer'in, önceki gün
"Yeter Söz Milletin" köşesinde dile getirdiği
Fransız kredisiyle ilgili iddialan da reddederek
şöyle konuştu:
"Bunlan daha önce Yıldınm Çavlı yazmışb.
Çıkıp kendisivle TV'deki bir açıkoturum prog-
ramında 19% Ocak ayında karşılıklı konuşmuş-
tuk ve bu mesele kapanmıştı. Ancak 3 yıl önce
göre\den aldığun eski İÜ Su Ürünleri Fakültesi
Dekanı Prof. Dr. İsmet Baran hâlâ hıncını ala-
mamış olsa gerek, ara sıra aynı iddialan birta-
kım gazetecilere anlatmaya devam ediyor."
Bavkut ise antikanser özelliğı taşıyan bir ila-
cın Türkiye'de de üretılebilmesi için uzun yıl-
iardır sentez çaiışmalan yaptığını belirterek Ti-
nar'la da salt bu amaçla ortaklık kurulduğunu
söyledi. Baykut. 1991'de kurulan Avrila'nın
(Avrupa llaç Sanayi Limitet Şirketi) Sağlık Ba-
kanlığı'ndan ruhsat alamaması nedenıyle Ber-
karda'nın 1993, kendisinin de 1994 yılında ay-
nldığını belirtti. Bu süre içerisinde Tinar'ın ne
Özer Çiller ne de silah ticaretiyle hiçbır ilişkı-
sine rastlamadığını vurgulayan Baykut, hakkın-
daki "Kemal Horzum'la ilaç ürettiği'' yolunda-
ki iddiayı ise "YÖK nedeniyle 1980'de üniver-
siteden istifa etmiştim. Bu sırada bir tanıdığım
bana Kemal Horrom admda bir işadamınm ts-
>içre'de ilaç üretmek istediğini, benimle çalış-
mayı teklif ettiğini sö> ledi. Ancak ben bir iki kez
Horzum'la konuştuktan sonra böyle birisiyle iş
yapılamay acağını anladını. Zaten bir süre son-
ra da Horzum olayı patiak verdi" diyerek red-
dettı.
Kazalarda her gün 17 kişi ölüyor
İstanbul HaberServisi -Türkiye 'de
her yıl 6 binı aşkın can kaybıyla so-
nuçlanan trafık kazalannın, ulusal
ekonomiye yılda 35-40 trilyon lira
zarar verdığı belirtıldi. Bırleşik Taşı-
macılık Çalışanlan Sendikası (BTS)
venlenne göre, Türkiye'de trafık ka-
zalannın temelinde dışa bağımlı ula-
şım polıtıkalan yatıyor. Ülkemizde
yolculann yüzde 95"i, yükün yüzde
80'den fazlası karayollannda kam-
yon ve otobüslerle taşınıyor. Demir-
yolu inşasının karayoluna oranla da-
ha ucuz ve ekonomik. ömrünün de i-
ki kat fazla olmasına karşın yeni de-
miryolu inşa edilmedığı gibi bakım-
lan da yapıhnıyor.
Istanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ)
İnşaat Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Na-
dir Yayla. Türkiye"de kazalarla ilgili
ıstatistikJerin gü% enilirlıkten uzak ol-
duğunu söyledi. Resmi istatistıkler-
de. Türkiye'de meydana gelen trafık
kazalannın bir yıllık maliyetinın 2
trilyon lira civannda gösterildığini
anlatan Yayla, dünyada trafik kaza-
lanndakı maddi kayıplann, Gayri Sa-
fı Milli Hasıla'ran (GSMH) yüzde
1-2 5'ialınarakhesaplandığını belir-
terek şöyle devam ettı: "Bu hesaba
göretrafik kazalannın miIBekonomi-
mize verdiği zarar yılda 35-40 trilyon
lirayı buluyor. Kazayerinde tespitya-
pan görevlüer, hasan düşük gösteri-
yor. Kaza yapan aracın taşıdığı ma-
bn değeri hesaba kaolmıyor. Aynca
her yaralının ve ölen insanın devlete
bir maliyeti var. Bunlar bizim istatis-
tiklerimizde görünmüyor."
Karayoluyla yük taşımacılıgının
demiryolu ve denizyoluna kaydınl-
ması gerektiğini de ifade eden Yay-
la. Türkiye"dekı otoyollann uluslara-
Trafiğe trilyonluk önlem• Baştarafi 1. Sayfada
Emniyet Genel Müdürlüğü Trafık Hizmetleri Baş-
kanhğı'ndan alınan bilgiye göre. 1997 yıhrun ilk 6
ayında meydana gelen 186 bin 709 trafık kazasında
2 bin 161 kişi yasamını yitirirken 50 bin 257 kişi ya-
ralandı. En çok kaza 31 bin 750'yle ocak ayında
meydana gelirken. en çok ölüm olayımn gerçekleş-
tiği haziran ayındaki kazalarda 471 İcişi yasamını yi-
tirdi. Kaza sayısı geçen yıla göre yüzde 19.4, yara-
lanmah kaza sayısı yüzde 4.4 oranında artarken,
ölüm sayısı yüzde 3.6 oranında azaldı.
Emniyet Genel Müdür Yardımcısı ve Trafik Hiz-
metleri Başkanı Şevket Ayaz, bu yıl yaklaşık 500 bin
aracın trafiğe girdığini, 1 milyon kışinin de sürücü
belgesi aldığını, böylece trafıkteki araç sayısının 7.5
milyona, sürücü belgesi sahiplerinin 10.5 milyona
yaklaştığını kaydetti.
Kazalardaki artış oranının trafiğe giren araç sayı-
sındaki yükselmeden kaynaklandığım vurgulayan
Ayaz, yaz aylannda sahil bölgelerinde yoğunlaşan
trafık için önlemler ahndığmı bildirdi.
Ayaz, "Kaza. tüm trafik kurallanna uyulduğu hal-
de elde olnıavan nedenden ka\ naklanan olav dır. An-
cak bizdeki kazalann ba/ıları bu tanımın dışında bi-
raz. Denetliyorsun, güzel yol yapıyorsun, ama sürü-
cüyû her an kontrolde tutamıyorsun" dedi.
Sağlık Bakanlığı verilerine göre de 1996 yılı için-
de meydana gelen 386 bin 228 trafık kazasında 5 bin
347 kişi öldü: 111 bin 59 kişi yaralandı.
Sağlık BakanlığVnca yıllardır planlanan ve Temel
Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından ye-
ni yasa uyannca yeniden düzenlenen "Karayoüan
Trafik Gflvenliği Projesi''nin yeni hükümet tarafın-
dan uygulanacağı belirtildi. Trafık kazalanndaki ya-
ralaranalarda, bilinçli ilk yardım ile ölümlerin yüz-
de 15-18'inin, hızlı ve bilgili acil yardımla yüzde 20-
25'inin önlenebileceği kaydedildi.
Projede, Trafik Yasası'nın bakanlığa. karayollann-
da meydana gelen kazalarla ilgili ilk ve acil yardım
hizmetlerinin planlanması ve uygulanması. karayol-
lan üzerinde ilk yardım istasyonlannm kurulması ve
bu istasyonlara gerekli personel ile araçlann sağlan-
ması. her ilde trafik kazalan için eğitilmiş sağlık
personeli ile birlikte yeteri kadar ilk ve acil yardım
ambulansının bulundurulması yükümlülüklerini ge-
tirdiği belirtildi.
rası standartlara uygun olmasına rağ-
men, daha önce yapılan yollarda çiz-
gi \ e işaretlerin yetersiz kaldığını ifa-
de ettı.
Karayollan Müdürlüğü'ne
1997'de genel bütçeden yol yapımı
için 11 trilyon lira ödenek aynlması-
na rağmen. TCDD'ye tüm giderler
için aynlan ödeneğin 1.7 tnlyon lira
olduğu vurgulandı. 1982 yılında ha-
zırlanan Ulaştırma Ana Planı uya-
nnca. demiryollannın toplu taşıma-
cılıktaki payının 1993 yılına kadar
yüzde 10'dan yüzde 27'ye çıkanlma-
sı. karayollannın ise yüzde 76'dan
yüzde 36'ya indirilmesi öngörülü-
yordu. Ancak bu gerçekleştirileme-
di ve 1993'te karayollannda meyda-
na gelen kazalarda 6 bin 457 kişi öl-
dü. Bu sayı, ayru tarihte demiryolla-
nnda 175 olarak belirlendi.
Yıldız Teknik Üniversitesi İnşaat
Fakültesi İnşaat Mühendislıği Bölü-
mü UlaştırmaAnabilim Dalı öğretim
üyesı Prof. Dr. Zerrin Bayraktar,
1990-1995 dönemınde her gün
500'ü aşkın kazada ortalama 17 kı-
şinin öldüğü, 270 kişinin de yaralan-
dığına dikkat çekıyor. BayTaktar
AA'ya yaptığı açıklamada, Türki-
ye'de trafik kazalannın azaltılması-
na yönelık çalışmalann sonuçsuz
kalmasında başlıca etkenin "kaza ne-
denlerinin gerçekçi olarakortaya ko-
nulmamasr olduğuna dikkat çeki-
yor.
D i I e k v e T e m e n n i l e r K o m i s y o n u R a p o r u
'Reform için teşkilat yasası değiştirilmeli'
ANK\RA (Cumhuriyet Bürosu) - Sosyal gü-
venlikle ilgili gerçekleştirilecek reformun başa-
nya ulaşabilmesi içın teşkilat yasasında acil de-
ğişiklıklere gıdılmesi gerektığı vurgulanırken
bir yetki yasası çıkanlarak kanun hükmünde ka-
rarnamelerle önlemler alınması istendi.
Dilek ve Temenniler Komisyonu'nun SSK.
Genel Kurulu'na sunduğu rapora göre, sosyal
gûvenlik reformu için alınması istenen acil ön-
lemler şöyle:
"SSK'nin yönetimi de\let ağırlıklı olmatan çı-
karnlarak işveren ve işçi ağırlıklı bir yönetim va-
pısı getirilmeüdir. (İşçi kesimi temsilcileri. ku-
rum çalışanlannın da yönetim kurulunda tem-
sil edihnesi haklannın bulunması gerektiğini
önermiştir.) SSK'nin siyasi iktidarlarca bir istih-
dam yeri olarak görülmesinden vazgeçilmelidir.
Kadrolaşma amacıyla yapılan bu tür uygulama-
lar SSK'nin idari ve mali yükünü daha da art-
tırmaktadır. SSK personeli, 1475 sayılı İş Kanu-
nu'na tabi olarak çalıştınlmalı ve 506 sayılı ka-
nun kapsamına alınmalıdır. Kurum teşkilatı,
2000'li yıllann özelliklerine göre bütünüyle ye-
niden organize edilmelidir."
SSK'nin gayrimenkullerinin kârlı bir şekilde
işletilmesi üzerinde durulan rapora göre işveren-
lenn -sağlık tesislerinin mülkiyeti. kurumda kal-
mak kaydıyla işletmeye dönüştürülmesi" iste-
mine işçı ve emekli temsilcileri karşı çıktılar.
Raporda, SSK'de kurulan derneklerin faalıyet-
lenne son verilmesı gerektiği vurgulandı.
SSK'nin bilgisayar yatınmı yapması gerektiği
kaydedilen raporda, SSK Sağlık Hizmetleri Ko-
misyonu'nun bildirdiği görüşün tersine. satın
alınan sağlık hizmetlerinin kurum tarafından
yerine getirilmesi için çalışmalaryapılması öne-
rildi
Raporda. işyen hekiminı işverenlenn seçme-
sıne olanak tanınması görüşüne yer verildi.
G Ü N D E M MUSTAFA BALBAY
I Baştarafi 1. Sayfada
betmek diye bir sorun kalmayacağını söyler...
Son günlerde de konu sık sık kelebeklere geliyor.
Geçen akşamlardan birinde, Prof. Ningur Noyanal-
panlar'ın evinde, Atila Taçoylar"la birlikte sohbet
ediyoruz. Konu her nasılsa kelebeklere geldi. Ningur
Hoca, "Kelebekler" dedi, "müthiş birkoku alma du-
yusuna sahiptır. Bir bardak gül suyunu göle dökün,
gider onu bulur..."
"Ama hocam, ömürteri" dedim, "Üç-beş gün, en
çokay..."
"Ama renkleri" dedi, "kanatlannda 300'den fazla
renk tonu var..."
Konu kendi dogallığı içinde degişti. Ülkeyi kurtar-
maktan mangaldaki etleri kotarmaya kadar uzandı...
Mangalda kül bıraktık ama, et bırakmadık...
Fahri Kaya'nın edebiyat tarihini kırk yararak ha-
zırladığı "Çağdaş Boşnak Edebiyat Antolojisi" zen-
gin biryaprt...
Zaten Balkanlar'dadayokyok... "6a/"dan "kan"a
kadar...
Kaya, Abdurrahman Hıvzı Byelovats'ın kitapla-
nnı sıralıyor:
Başka Güneşin Altında, Melika, Kozalanndan Çık-
mış Kelebekler...
Yugoslavya'nın Ankara Büyükeiçiliği'nde Basın ve
Kültür Ataşeliği de yapmış olan Byelovats'ın Hazer
romanından, ÎHazer adlı genç kızın sözlerine takıl-
dım:
"Bir gün yaşayan kelebeklenn yaşamı üzerine bir
şeyler okumuştum. Bu küçük böcek yumurtadan
çıktığı an çoğalmak ister. Kanatlan sadece eşlennı
daha çabuk bulmalan içın yaratılmıştır... Bunlann aşk
oyunlan güneşte, suda başlayıp, yapraklar ve dalla-
ra kadar uzanır. Bir grupta erkek kelebekler oturur...
Erkek kelebek dişi kelebeği yakalayıp, onunla birlik-
te su üzerinde uçar, bundan sonra ikisi de aşağıya
ınerier. Sevgililer ilk ve son kez birteşırler.
Bunlar aşkı ve ölümü aynı anda yaşar. Sonra da
her ikisi, belki de ilk aşk coşkusunun tadını çıkara-
madan ölürier."
Ningur Hoca'yı bir kez daha aradım. Okuduğumu
anlattım. "Doğru" dedi. "o kelebekler, sabah larva-
dan çıkariar. Oğleyın erginleşirler. Güneş batarken
yumurtalan bırakıriar. Oyumurtalarertesı sabah gün
doğarken gelişır."
Yazdığı birkaç mektubu yanıtsız bıraktığım için,
"son kez" yazan okurumuz Pınar Sanhan, mektu-
bun yanına, ön yüzünde çiçege konmuş bir kelebek
çizili kart koyunca ister istemez mırıldandım:
"Bu kelebekler... Benden ne bekler?"
Yaşamın kalan dilimi...
Geçen sabah parkta karşılaştığım bir kelebeğe
elimde olmadan kapıldım. Biraz izledim. Çimlerin
üzerinde sanki her çim yükselt'sine eşıt uzakJıkta
uçarcasına inip kalkıyordu.
Başım garip şekiller alıyordu ama, olsun deyip de-
vam ettim. 8-10 santim yükseklikte bir çımin ucuna
kondu. Belki o kendini, bir çınann tepesınde hisse-
diyordu. Gözüm onun gözünün hizasına gelecek şe-
kilde usulca yere yatıp, göz göze gelmeye çalıştım...
Kanatlannın alt kısmını, üstün soluk olanı sanırdım.
Meğer degilmiş. Mavi kanatlı kelebeğın öteki yüzü
bambaşka bir renk. Sanki ilk ben keşfetmiş gibi se-
vindim. Nasıl kaımaşık bir düzenlihk var...
Ama ömürieri? Acaba doğduğum ay olduğu için
mi bugünlerde renkıerinden çok yaşlanna taktım?
Saçlanmda çiçeklenen aklan düşünüp mırıldandım:
"Herağustosla... Yeni biryaşa tosla..."
Sonra, "Yokcanım" dedim. Netoslaması...
Konu uzun satır kısa...
Konu yaşam, satır yaş...
Her neyse. Bugün günlerden neydi?
Pazar...
Eee...
Eesi var mı?
Yaşamımızın kalan diliminin ilk günü...
Yeni hükümetin
atamaları sürüyor
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu)- REFAHYOL
hükümetinın tepkilere ne-
den olan partizanca ata-
malarla oluşturduğu kad-
ro, 55. hükümet tarafın-
dan değiştiriliyor. Çalış-
ma ve Sosyal Gûvenlik
Bakanlığı'nda ve bağlı
kuruluşlannda dün üst dü-
zey atamalar gerçekleşti-
rildı.
Resmi Gazete'nin dün-
kü sayısında yayımlanan
kararnamelerle, Başba-
kanlık müşavirliklerine
Mehmet Sevmen ve Ali
Toptaş getırilırken İş ve
İşçı Bulma Kurumu Ge-
nel Müdürlüğü'ne Harun
Öztürk. Bağ-Kur Genel
Müdürlüğü'ne Hazine
Müsteşarlığı Sigortacılık
Genel Müdür Yardımcılı-
ğı görevıni yürüten Niza-
mettin Temel getirildi.
Çalışma ve Sosyal Gû-
venlik Bakanlığı Müşa-
virliği'ne Müsteşar Yar^
dımcısı Ahmet Erdem
atanırken yerine de Baş İş
Müfettişi Özer Özcan
atandı. Bakanlık müşavir-
ligine Müsteşar Yardımcı-
sı RıfatÖzer atanırken ye-
rine Mustafa Gür atandı.
Bakanlık müşavirleri
Emin Yıldınm ile Mah-
mut İbiş. Sosyal Güven-
lık Kuruluşlan Genel Mü-
dürü HaUl Yurtoğlu gö-
revlerinden alındı. Sosyal
Gûvenlik Kuruluşlan Ge-
nel Müdürlük Yardımcılı-
ğı'na ayn> yerde daire baş-
kanı olarak görev yapan
Ahmet Remzi Gölgeli
atandı.
Tokat İl Müftülüğü'ne
Rize ll Müftüsü Haydar
Sadıkoğlu, Rize ll Mİiftü-
lüğü'ne de Tokat ll Müf-
tüsü İsa Saim getinldi.
Atatürk Araştırma Mer-
kezi Yürütme Kurulu
üyeliğine Prof. Dr. .\bdûl-
kadür Yuvah atandı.
Maliye Müfettışlıği'ne
Bütçe ve Malı Kontrol
Genel Müdürlüğü Daire
Başkanı Ali Yerli, Maliye
Başmüfettışlıği'ne de
Bütçe ve Mali Kontrol
Genel Müdürlüğü Daire
Başkanı Hasan Gül geti-
rildi.
Kültür Bakanlığı Eği-
tim Dairesi Başkanı İbra-
him Beğendi. bir başka
göreve atanmak üzere gö-
rev den alındı. Halk Kül-
türlerini Araştırma ve Ge-
liştirme Genel • Müdür
Yardımcısı Cesim Çele-
bi'nin görevinden alınma-
sıyla boşalan yere, aynı
yerde daire başkanı olan-
Seyhan İnan getinldi. Ba-
kanlık müşav irlığine ise
Telif Haklan ve Sinema
Genel Müdürü Turgut.\s-
lan ile Personel Dairesi
Başkanı EdipOzben atan-
dı.
Orman Bakanlığı mü-
şavirleri CihatYenidoğan.
Orhan Özel. Mustafa Ak-
gül, Mustafa Öncül ve Se-
ner Türker görevlerinden
alındı. Ağaçlandırma ve
Erozyon Kontrolü Genel
Müdürü İsmail Özkahra-
man ile Orman ve Köy Iş-
len Genel Müdürü Dur-
hasan Koca da bakanlık
müşavirlıklenne getirildi.