25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
25 TEMMUZ 1997 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Bilican emniyetin başına geliyor • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Içişleri Bakanı Murat Başesgioğlu; Müsteşar Teoman Ünüsan'ın "kızak" olarak bilinen merkez valihğine atanması ve yerine merkez yalisi, müsteşar yardımcısı Metin Ilyas Aksoy'un getirilmesini öngören kararnameyi Bakanlar Kurulu'nun imzasına açtı. Kemal Çelik'in Emniyet Genel Müdürlugü'nden alınmasıyla boşalacak olan göreve de Olağanûstü Hal Bölge (OHAL) Valisi Necati Bilican getiriliyor. Başesgioğlu'nun Emniyet Genel Müdür Yardımcılığı'na da 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren'in koruma müdürü Ersin Yılmaz'ı getirmeyi planladığı öğrenildi. Asgari ücret komisyonu • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Asgan ücret, Devlet Istatistik Enstitüsü'nün 31 milyon 286bin5141irayadenk gelen ve taban olarak kabul edilen hesabının üzerine temmuz ayı enflasyonu ve tefah payı eklenerek belirlenecek. Asgari Ücret Tespit Komisyonu, 1 ağustos itibanyla yürûrlüğe girmesi beklenen asgari ücret için 29 temmuz salı günü karar vermek üzere toplanacak. Sultanahmet Folklor Festivali • İstanbul Haber Servisi - Uluslararası 3. Sultanahmet Folklor Festivali, devam ediyor. Arnavutluk, Brezılya, Bulgaristan, lspanya, Tayvan. Macaristan, Makedonya, Meksika, Polonya. Rusya ve Türkiye'nin katıldığı folklor festivali. ikinci gününde de yoğun ilgi gördü. Sultanahmet Meydanı'nda gerçekJeştirilen etkinliklerde önceki akşam PMİgaristan, Tayvan ve Polonya'dan gelen ekipler, farklı ezgilerle süsledikJeri dansiannı izleyenlerden büyük alkış aldı. Kemal ÇelHc ifade verdi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Askeri SavcılığVnca yürütülen Türk Silahlı Kuvvetleri'ne (TSK.) yönelik istıhbarat faaliyetleri soruşturması sürüyor. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Askeri Savcılığı, istihbarat skandalı soruşrurması çerçevesinde Emniyet Genel Müdürü Kemal Çelik'in ifadesinı aldı. Savcılık önceki gün de Bülent Orakoğlu'nun emniyet istihbaratının başına getirilmesine karşı çıkan fçişlen Bakanlığı Müsteşan Teoman Ünüsan'ın bilgisine başvurmuştu. Vahdet Vakfı'nın kapatıbnası • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara 1 No'lu DGM, haklannda 4 yıl 6'şar aydan 7 yıl 6'şar aya kadar hapis cezası istemiyle dava açılan Vahdet Vakfı'nın tutukJu 5 yöneticisı hakkında tahliye karan verdi. Ankara DGM Savcısı Nuh Mete Yüksel. Vahdet Vakfı'nın kapatılmasını ve malvarlıkJannın müsaderesini istedi. Dava, vakıf yöneticilerinin yasadışı Hizbullah, Partiya tslamiya Kürdistan ve tslami Direniş Erleri, fBDA-C. tslami Hareket ve Aczmendi örgütleri ile çeşitli suçlardan cezaevinde bulunan sağ görüşlü sanıklara maddi yardımda bulunduklan ğerekçesiyle, açılmıştı. Koç'tan 2 gemi • İstanbul Haber Servisi - Rahmi M. Koç Müzecilik ve Kültür Vakfı tarafından Türkiye Denizcilik fşletmesi Genel Müdürlugü'nden alınan "S'Y Gonca" ve araştırma ğemisi "Saros"un festorasyonlan tamamlandı. 4 yılda restore edilen steam yacht (buharlı yat) "Gonca" turizm alanında, 1964yıhnda Haliç Tersanesi'nde açık deniz romorkörü olarak inşa edilen "Soros" ise araştırma gemisi olarak kullanılacak. RP'nin DP kökenli 7 milletvekilinden 3'ü partiden aynldı. Son istifacı Metin Işık MenderesH terk ediyorlarANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - tstanbul Milletvekili Aydın Menderes'in listesinden parlamentoya giren DP kökenli milletvekilleri RP'yi teker teker terk ediyor. Şaban Karataş, Gürcan Dağdaş'ın ardından istanbul Milletvekili Metin Işık da dün RP'den istifa etti. "Mezara kadar RP'liyim" diyerek kendini bağlayan Aydın Menderes'in Ceyhan Mumcu • "Mezara kadar RP'liyim" diyerek kendini bağlayan İstanbul Milletvekili Aydın Menderes'in arkadaşlanm tutamadığı için zor durumda olduğu belirtildi. Menderes listesinden milletvekili seçilen Ahmet Bilge ve Cemal Külahh'nın da istifa hazırlığında olduklan bildirildi. arkadaşlanm tutamadığı için zor durumda olduğu bildirildi. Işık'ın istifasıyla RP'nin parlamentodaki sandalye sayısı 15l'edüştü. Arkadaşlanm tutamayan Menderes'in durum değerlendirmesi yaptığı bildirilirken diğer Ankara Milletvekili Ahmet Bilge ve Bursa Milletvekili Cemal Külahlı'mn da istifa hazırlığında olduğu bildirildi. RP'den önceki gün istifa eden İstanbul Milletvekili Gürcan Dağdaş'ın yanı sıra Metin Işık'ın da DTP'ye katılmalan bekleniyor. Dağdaş ve Işık'ın önceki gün DTP lideri Hüsamettin Cindoruk'la görüştükJeri ve bu partiye katılım konusunda anlaştıklan bildirildi. Cindonık, dün Diyanet tşleri Başkanı Mehmet Nuri Yılmaz'ı ziyareti sırasında grup kurmalanna ilişkın bir soru üzerine, "Kurduk büe. Pazar günü açıkuyonız" dedi. Işık ve Dağdaş'ın katılımı durumunda DTP'nin milletvekili sayısı 20'ye ulaşacak. Cindoruk, pazartesi günü ilk grup toplantılannı yapacaklannı açıklamıştı. DTP'nin grup kurmasıyla, parlamento komisyonlanndaki denge 55. hükümet lehine değişerek yasa tasanlannın gündeme alınması olanaklı dunıma gelecek. Meclis'te son durum Işık'ın istifasının ardından parlamentodaki milletvekili dağılımı şöyle oldu: RP: 151,ANAP: 136, DYP: 93, DSP: 67, CHP: 49, DTP: 18. BBP:8, MHP: 2, Bağımsızlar: 24, Boş: 2 'Eymür kendini aklamaya çalışıyor' ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu)- Bombalı su- ikast sonucu 54 ay önce katledilen gazetemiz ya- zan Uğur Mumcu'nun ağabeyi Ceyhan Mumcu. eski Milli İstihbarat Teş- kilati (MİT) Kontr-Terör Dairesi Başkanı Mehmet Eymür'ün kendini akla- maya çalıştığı izlenimi verdiğini öne sürdü. Avukat Ceyhan Mum- cu, dün yaptığı yazılı açık- lamada, Uğur Mum- cu'nun Bahçeüevlerkatli- amından, lpekçi suikastı- na, Papa'ya saldından uyuştunıcu kaçakçılığına kadar pek çok olay hak- kında belgeli ve güncel araştırmalar yaptığını anımsatarak, "Uğur Mumcu, sürekli olarak O- ral Çelik ve Abdullah Çat- li isimleriyle karşüaşmış- nr. Her seferinde emniyet ve istihbarat örgütlerimiz- den bu iki isinı özelindeki yasadışı himayelerin ne- denlerini de sormuşrur" görüşüneyer verdi. "Uğur Mumcu eğer gö- rüştüyse, Mehmet Ey- mür'e, sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye Cum- humeti Devleti'nin anaya- sası, ceza yasalan ve hü- kümlerini haürlatarak bu sistemli himayenin hangi devlet hizmeti karşıhğında yapüdığı sorusunu sor- muştur" diyen Ceyhan Mumcu, eski MtT Kontr- Terör Dairesi Başkanı 'na aynı soruyu yöneltti. Ya- saya aykın davranan dev- let görevlilerinin yargıya hesap vermekte geç kal- dıkJannı kaydeden Mum- cu, şunlan dedi. "Eymür, TBMM Uğur Mumcu Cinayetini Araş- ürma Komisyonu huzuru- na çağınlarak bu cinaye- tin çözülmesi konusunda yardımı istenmiş ise de, ciddi ve kayda değer bir yanıt veremediği gibi, üye- İerin Uğur Mumcu'nun Abdullah Çatu'nın cylem- lerinin ne kadannı bildiği yotundaki sorulanna da o gün için yanıt \ermemis, ama şimdi mahkeme önünde komisyondan giz- ledigi bu gerçegi bir adım ikri giderek kendisini ak- layacak bir izlenim ver- mek üzere açddamıştu-." ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART J Askeri hâkimden hukuk skandallan kahramanı eski Bakan Şevket Kazan'a yargı dersi 'Hâldme genelge gönderflmez' HÜLYATOPCU RP'li Adalet Bakanı Şevket Kazan'ın giderayak bir hukuk skandalına neden olduğu ortaya çıktı. Haziran ayında hâkimlere gönderdiği genelgede; birlik ve bütünlüğümüzü bozmaya yönelik suçlar karşısında mahkemelerin titiz olmasını isteyen Kazan'a genelgesini iade eden İstanbul 2 No'lu DGM Hâkimi Albay Tank Senkeri. "Anayasanın 138/2. maddesi gereğince hâkimlere genelge gönderilemez'" diyerek bakana hukuk dersi verdi. Herfırsatta "yargmın bağunsız olması gerektiğjni" vurgulayan RP'li eski Adalet Bakanı Şevket Kazan'ın; anayasa aykın olmasına karşın hâkimlere emir, talimat ve genelge gönderdiği belirlendi. Kazan haziran ayında tstanbul DGM hîakimlerine gönderdiği genelgede, temel hak ve özgürlüklenn yok edilmesinin, dil, din. ırk • Talimat ve emir verilmesi anayasaya aykın olan hâkimlere genelge gönderen RP'li Adalet Bakanı Şevket Kazan'a genelgesini iade eden istanbul 2 No'lu DGM Hâkimi Albay Tank Senkeri, "Anayasanın 138/2. maddesi gereğince hâkimlere genelge gönderilemez" dedi. ve mezhep aynrru yapılmasının anayasamıza göre suç sayıldığını belirttı. Yine 3713 sayılı Terörle Mücadele Yasası (TM Y) uyannca anayasada belirtilen Cumhuriyetin niteliklerinin baskı ve zor ile sindinlmesi ya da değıştirilmesine yönelik faaliyetlerde bulunanlann cezalandınlmasının öngörüldüğünü anımsatan Kazan, anayasasal düzenimizi değiştirmeye yönelik eylemlerin de TCY'nin 146. maddesine muhalefet suçunu oluşturduğunu ifade etti. Siyasi partılenn uyması gerekli esaslann anayasanın 69. maddesinde belirtildiğini ve bu temel ilkelerin nasıl uygulanacağının Siyasi Partıler Kanunu'nda düzenlendiğini kaydeden Kazan. bu nedenle birlik ve beraberliğimizi tahribe yönelik suç oluşturacak eylemler karşısında kanun maddelerinin uygulanmasını istedi. Kazan'ın söz konusu genelgesi "yargıya müdahale" Akarcalı: Sendikasızlık polisi susturuyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - ANAP îstanbul Milletvekili Bülent Akarcah, sendikasızlığin polisi susturduğunu ve kirli olaylan aydınlatmaktan ahkoyduğunu bildırdi. Polise mutlaka sendika hakkı verilmesi gerektiğini kaydeden Akarcalı, "Susurhık olayı ile ortaya çıkan ve benzeri başka yerierde de olan kiriilikkri Idm bilir kaç yüz tane polis memuru biliyor ve buna için isyan ediyordu. Ama kendini güven içinde hissedecek, gidebfleceğt, dayamşmasını sağtayabueceği bir yer ohnadığından hepsi susmak zonında kahyordu" dedi. Akarcalı'nm, "SusuıİukOlayı ve Polis Sendikaahğr başhklı makalesi Emniyet Genel Müdürlüğü'nce çıkartılan aylık "PoHs Dergisi''nin temmuz sayısında yayımlandı. Akarcalı, çağdaş bütün demokrarik ülkelerde polisin sendikasmın olduğuna dikkat çektiği yazısında şu görüşlere yer verdi: "Peld bunlar grev yaparsa ne olur? Hiçbir şey oimaz. Çünkü kamu güvennğini tehfikeye sokacak bir greve gttmezier. Gidemezler, çünkü gkterlerse arkalannda hiçbir vatandaş desteğj kahnayacağını bibrler. Kendisini hırsıza, cmniye karşı yalnız \e korumasız btrakanı vatandaşın affetmeyeceğini biürkr. Vatandaştan destek görmeyen hiçtoir harekttin kaha ve başarrtı obnayacağmı da herkes büuf Akarcah, "En sakin insanı büe isyan ettirecek durumiarla karşılaştığuKİa derdini anlatacağı hiçbir merci yoktur. Memurin Muhakematı Yasası. memuru bütün dış etkenJerden korursa da mesleğmin içinde tanıkoktuğu çirkinlikkre karşı süahsn ve çaresizdü-" dedi. şeklinde değerlendirildi. İstanbul 2 No'lu DGM Hâkimi Albay Tank Senkeri, kendisine gönderilen genelgeyi bir üst yazıyla Adalet Bakanlıgı'na iade etti. Senkeri, bakanhğa gönderdiği yazıda anayasanın 138/2. maddesi uyannca hâkimlere genelge gönderilemeyeceğini belirterek, genelgede açıklanan maddelerin zaten Devlet Güvenlik Mahkemelen'nin yargı yetkisi içerisine giren konular olduğunu anımsattı. Bu bakımdan genelgenin tamamen yargı yetkisinin kullanılmasına yönelik olduğuna dikkat çeken Senkeri, "Gerekçede beurtildiği üzere, genelge üst makamın bütün baghlanna uygulanması gerekli hususlan düzenlemek için yayımlandı, savcılar için geçerli olabilir ise de mahkemelere gönderilmesi mümkün değudir" dedi. Senkeri açıkladığı nedenlerden dolayı genelgeyi bakanhğa iade ettiğini bildirdi. ORUŞl BEDRİ BAYKAM Son günlerin meşhur fıkra- sını ressam arkadaşım Yusuf Taktak anlattı: Hoca sınıfta üç öğrencisine soruyor: "Karşıda telin üstünde üç kuş var, ateş ediyorum birini vuruyorum, kaç tane kuş kalır?" Öğrenci- lerden biri, "Hiç kalmaz ho- cam" diyor. Hoca, "Olur mu oğlum, birini vurdun mu iki ta- ne kalır" diyor. Öğrenci, "Olur mu hocam, biri vurulunca di- ğer ikisi uçargider" diyor. Ho- ca, "Doğru cevabı bilemedin ama düşünce tarzını beğen- dim" diyor. Bu sefer öğrenci, "Peki ho- cam, ben size bir soru sora- bilir miyim" diyor. "Sor" diyor hoca. "Karşımda üç bayan var, dondurma yiyorlar. Biriısı- rarak, biriemerek, biriyalaya- rak yiyor. Hangisi evli sizce?" diye soruyor öğrenci. Hoca 'Düşünce Tarzı', Gülay ve Che... hemen. "Yalayarakyiyen evli" diye cevap veriyor. "Hayır, bi- lemediniz" diyor öğrenci. "Parmağında yüzük olan evli" diyor ve hemen ardından ek- liyor: "Ama düşünce tarzınızı beğendim." • * • Fıkra işte ne olacak! Hay Al- lah nereden aklıma geldi aca- ba şimdi! Yeni Yüzyıl'da bir bayan gazeteci, Gülay Ha- nım'dı galiba adı. O bayan çok ilginçtir, hep insana feleğinı şaşırtan makaleler yazarak sütununu korur ve herkesin ağzını açık bırakmayı sever. Mesela taciz ve fuhuşa karşı herkesin bas bas bağırdığı bir gün şöyle bir yazı yazmışlardı kendileri: "Neden tecavüz ve fuhuş var bu dünyada? Çün- kü kadınlar seksi erkeklere bolca vermiyorlar da ondan. Serbest piyasa ekonomisine göre arz ve talep arasında bu kadar büyük bir uçurum ol- masa ne tecavüz yaşanır, ne de fuhuş. Onun için kadınlar seksi erkekler istedikçe bol bol versin, ortada sorun kal- maz, serbest piyasa böylece sorunu çözer." Kelimeler ay- nen böyle değildi, ama anlam vallahi billahi aynen böyleydi. "Düşünce tarzı"nı beğendiniz mi? Aynı Gülay Hanım bu sefer de Che Guevara'nın ölümü- nün üstünden 30 yıl geçmesi- ne rağmen bugün her gün- künden daha revaçta, daha gözde olmasına takmış. Üs- telik Che'yi övenlere, ondan söz edenlere, onun görüntü- sünü bayrak yapanlara verip veriştiriyor. Diyor ki Gülay Ha- nım: "Ha unutmadan ekleyeyim, buyazım üzerine yine 'dönek- lik' edebiyatına başlayanlara bir çift sözüm var. Dönek ol- mayıp da Che Guevara 'ya sa- hip çıkanlar hâlâ neden bura- larda geziniyor? Bar taburele- rinde büyüttükleri popolannı mazlum bir Latin Amerika ül- kesınin dağlannda jandarma kovalamacasında eritmeye variar mı? Buyursunlar, dağlar onları bekliyor. Uçak biletleri de benden." Şimdi gördünüz mü Gülay Hanım'ı, ne kadar yaratıcı. Ben onun kadar yaratıcı ola- mıyorum ama ondan esinle- niyorum. Gülay Hanım seksi serbest piyasaya sunup, bir gerilim konusu olmaktan çı- karmak istemiyor muydu? O zaman bunun öncülüğünü üstlensin, örnek olsun, yolla- ra çıksın. Üstelik uçak biletine de gerek yok. Kendisine biz birminibüstahsisedelim. Tak- sim-Şişli hattında halkımıza bu iyiliği duyurmaya başlayıp formüllerini açıklasın. Che'nin gereksiz bulduğu dağ mace- ralan yerine kendi kent serü- venlerini bize ve tarihe bırak- sın. Evet ne diyorduk? Gülay Hanım bence haksız. Ama dü- şünce tarzı ilginç! Siz ne der- siniz? POLİTİKA GUNLUGU HtKMET ÇETİNKAYA Demokrasi Düşmanları... Din bezirgânlan saldınyı sürdüruyorlar: "ANAP kendi sonunu hazırlıyor..." Bu arada 'tarikatlar' kimi ANAP milletvekilleri üze- rinde baskı kuruyorlar... Ali Coşkun televızyon kanallannda 'düşüncele- ri'riı aktanyor, Ekrem Pakdemirli'nin 'bumundan soluduğu' söyleniyor... Türkiye'yi ortaçağ karanlığına götürmek iste- yen '^arayoöaz çeteleri'rvn satt Refah'ın içinde ol- madığı bir kez daha kanıtlanmış oluyor... Son günlerde Istanbul'da özel ve ticari taksilerin arka camlannda bir yazı dikkatinizi çekti mi? Yazı şöyle: "Imam-hatip okullanmı kapattırmam..." 1994 yerel seçimlerinden önce ise taşıtlann arka camlannda şöyle yazıyordu: "Tekyol Islam!.." Refah Partisi, 1994 yerel seçimlerini kazanınca bu yazılar ortadan kalkmıştı... Şimdi TBMM gündeminde sekiz yıllık kesintisiz zorunlu eğitim bulunuyor. Din bezirgânlan, "imam- hatiplerkapatılacak" yaygarasıyla ortalığı ayağa kal- dınyor... Laik demokratik cumhuriyetle 70 yıldır hesapla- şan yobazlar, askere, memura, işçiye, aydına karşı tavır alıyor ve son kozlannı oynamaya başlıyorlar... Sağcı mı, solcu mu, dinci mi, dinsız mı olduğu bel- li olmayan kimi zibidilerde 'din bezirgânlanna' des- tek veriyor... Diyorlar ki: "Demokrasilerde parti kâpatılmaz, dayatmacılık olmaz..." Bu 'zekâ özürlü' grup bir de 'hoşgörü' üzerine ah- kâm kesiyor... "Gelin birbihmize anlayış gösterelim, hoşgörülü olalım..." Demokrasiyi araç olarak gören 'demokrasi dûş- manlanna' neden hoşgörülü olacağız, neden? *•• Türkiye'nin sorunu, demokrasinin yaşam biçimi olmamasından kaynaklanryor... Siz, salt düşüncelerinden ötürü Eşber Yağmur- dereli'yi 23 yıl zindana atacaksınız, sonra da 'hu- kuk devleti'nöen söz edip. yüzünüz kızarmadan ba- ğınp çağırıp, "Imam-hatipleri kapattırmayız" diye- ceksiniz... Siz, devlet içinde silahlı güç oluşturup insanlan öl- düreceksiniz, sonra da kalkıp 'vatan-millet' edebi- yatı yapıp 'hoşgörüden' söz edeceksiniz, tüm fo- yanız ortaya çıktığında da, "6u ne biçım laiklik, bu ne biçim demokrasi" diyeceksiniz... Siz, gencecik çocuklanmızı yargısız ınfazlarla or- tadan kaldıracaksınız, siz Güneydoğu'da bir yandan itirafçılarla öte yandan Hizbullah adlı elı kanlı çete- lerle 'eroin kaçakçılığı' yapacaksınız, ardından se- çim meydanlarında, "Kuran kurslannı kapatanlann ellerini kıranm" diyeceksiniz... Siz, Metin Göktepe'nin katillenni hâlâ yargı önü- ne çıkarmayacak, Gazi olaylannın suçlusu güven- lik güçlerini bulamayacaksınız sonra da Meclis kür- süsünden, "Biz Amehka'daki gibi laiklik istiyoruz" diyeceksiniz... Siz, Sıvas Madımak Oteli'nde aydınlarımızı, sa- natçılanmızı din din yakan yobazlan sâvurpcak, titf süre sonra da oturduğunuz koltuktan, "Bağımsız yargı" diye sesleneceksiniz... Siz laçka olan eğitim sisteminde hem gerici-fa- şist örgütlenmeyi sürdürüp eğitimi tarikat şeyhleri- ne teslim edecek, sonra da. "Biz laik cumhuriyetin savunucusuyuz" diyeceksiniz... Sizde hiç utanmak, sıkılmak yok mu? • • • Milli eğitime dinsel ve siyasal olarak bakanlar ça- ğın gerisinde kalmış, düşlerinde iran ve Suudi Ara- bistan rejiminı görenlerdir... Bunlar demokrasi düşmanlandır... llköğretimin bütünlüğü bugün anayasada yer al- maktadır... Görülen o ki, TBMM'yi kuşatan 'tarikat şeyhleri' sekiz yıllık kesintisiz zorunlu eğitimi engellemek için diretmektedirler... 1973 yılında çıkan Milli Eğitim Temel Yasası'nın 22. maddesini okuyalım: "llköğretim, 6-14 yaşlanndaki çocuklann eğitim ve öğretimini kapsar. llköğretim, kız ve erkek bütün vatandaşlar için zorunludur ve devlet okullannda parasızdır." Şimdi yapılan tartışmayla, çocuklanmıza hem bi- limsel öğretim hem de isteğe bağlı Kuran kurslan- nagitmelerinınyolu açılıyor. Yani, 'şeriata gıdenyol- da' önemli bir adım atılmak ısteniyor... Şeriatçılar pusuda değil, görevlennin başında.. • • • Onlann öyküsünü Işık Kansu yazmıştı. Yurttaş ol- manın ayırdına varmak istiyordu onlar. Ne diyordu Işık, yazısında: "Karşıdaki mezahık yaşam ile ölüm arasındaki gereksizliği vurguluyor..." Diyarbakır'ın Seyrantepe semtindeki Aziziye Ma- hallesi'nde bir ev çöktü, Zeynep Uçak ve Dilnavez Sert adlı iki çocuk göçük attında kaldı... Evet... İki çocuk öldü... Onlar belki okuyacaklardı, 8 yıllık kesintisiz, pa- rasız, zorunlu eğitimden yararianacaklardı... O çocuklann gözleri ne renkti Işık Kansu, söyler misin ne renkti?.. Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Internet http: // www.planet.com.tr/Xn E mail: Hikmet .Cetinkaya (Q Planet.com. TR Aleviler sorunlannı Avrupa'ya taşıyor İstanbul Haber Servisi - Alevi örgütleri. sorunlan- VJ\ çözüm üretemeyen sı- yası iktidarlann. kendilen- ni "yok sayan" politikalar ürettiğinı belirterek çö- züm için gerekirse Avrupa Insan Haklan Mahkeme- si'ne gideceklerini vurgu- ladılar. 13 Alevi örgütü. Başbakan Yardımcısı Bü- lent Ecevit. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ve Başbakan Yardımcısı Hü- samettin Cindoruk'a gön- derdikleri mektupta. ANASOL-D hükiimetin- den laiklikle ilgili daha ıl- kesel tutum beklediklerini vurguladılar.. Orgütlerin gönderdiği mektupta, şöyle denildi: "Cumhuriyete, demok- rasive, laikliğe yönelik teh- Ukeli gelişmeleri >illar ön- 'cesinden görerek yetkilile- ri uyardık. Diyanet İşleri Başkanlığı'nın devlet biri- minden çıkanlmasuıu zo- runlu din ve ahlak dersle- rinin devlet okullanndan kakünlmasını. 8 v ıllık eği- timin yıl sayısuıdan çok içerik bakımından çağdaş, bilimsel demokratik ve la- ik bir müfredat olarak programlanmasını,8 yılhk temel eğitim programında din derslerine hiçbir şekdl- de yer verilmemesini iste- dik" Mektupta, Alevi örgüt- lerinin. çözüm üretilmedi- ği takdirde Avrupa Insan Haklan Mahkemesi'negi- deceklen bildinldi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle