Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyetİmtiyaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yayın Yönetmenı: Orhan Erinç #
Genel Yayın Koordinatörü: Hikmet
ÇetinkayaO Yazıişlerı Müdürlerı
fbrahimYıldız, Dinç Tayanç (Sonımlu)
• Haber Merkezı Müdürii. Hakan Kara
• Görsel Yönetmen: Fikret Eser
Dış Haherler: Şinasi Danışoğlu # lsühbarat
Cengiz Yıldınm • Kültür: Handan Şenköken
• Spor Abdüikadir Yücelman 0 Makaleler
Sami Karaören 0 Düzeltme: Abdullah Yazıcı
• Fotoğraf Erdoğan Köseoğln • Bilgı-Belge.
Edibe Buğra • Yurt Haberleri: Mehmet Faraç
Yaym Kurulu. İlhan Sdçuk(Bajkan),
Orhan Erinç, Okta> Kurtböke,
Hikmet Çetinkaya, Şüknuı Soner,
Ergun Balcı. Dinç Tayanç, İbrahim
Yüdız, Orhan Bprsah, Mustafa
Balbav Hakan Kara.
AnkaraTemsılcısı: Mustafa Balba> 9 Haber Müdurü Doğan
Akın Atatürk Bulvan No: 125, İCat 4. Bakanlıklar-Ankara
Tel 4195020 (7 hat). Faks: 4195027 • Izmır Temsılcısı
SerdarKızık,H.ZıyaBK 1352S 2/3Tel 4411220. Faks
4419117 • Adana Temsılcısı: Çetin Yiğenoğlu. lnönü Cd.
119 S No 1 Kat 1. Tel: 363 12 11, Faks 363 12 15
Koordinatön Ahmet Korukan 0
Muhasebe: Bülent Yener 0
Idare HüseyinGürer0tşletme
Önder Çelik0Bılgı-Işlem Nail
Inal 0 Bılgısayar Sıstem.
Mürûvet Çiler
MEDYA C: • Yönetım Kurulu
Başkanı - Genel Mudur Gülbin
Erduran # Koordinatör Reha
Işıtman 0 Genel Müdür Yaıdımcısı:
Mine Akdağ Tel 514 07 53 -
5139580-5138460-61.Faks 5138463
Yavımlatan ve Basan: Yenı Gûn Haber Ajansı. Basın ve Yayıncılık A Ş
TüAocağıCad39 41Cagaloğhı34334tst PK 24« Islanbul Tel 10 2121 512 05 05 <20hatl Faks (0212)513 85 95
25TEMMUZ1997 tmsak: 3.56 Güneş: 5.46 Öğle: 13.18 Ikindi: 17.12 Akşam: 20.35 Yatsı: 22.17
Bacak giizefi
seçildi
• İstanbul Haber Servisi -
30 yılı aşkın bir süredir
kadınlann tercıh ettiği
SeSu, sponsorluğunu
yaptığı Miss Globe
yanşmasının adaylan
arasından "SeSu Bacak
Güzeli"ni seçti. Annada
Oteli'nde yapılan basın
toplantısında güzeller hem
moral topladı, hem de SeSu
ürünleri ile tanıştı. Çeşitli
ülkelerden 40 adayın
katıldığı yanşmada,
Kırgızistan'dan 19
yaşındaki Pirogova Janna
birinci seçildi. (Fotoğraf:
KADER TUĞLA)
hayal kırıklığı
• BERGAMA
(Cumhuriyet) -
Eurogold'un siyanürlü
yöntemle işletmek istediği
Bergama'Ovacık'taki altın
madeninin Bakanlar
Kurulu karan ile
kapatıldığı söylentisi
üzerine kutlamalar yapan
yöre halkı, haberin doğru
olmadığını öğrenince hayal
kınklığına uğradı.
Eurogold Bergama Ofisi
yetkililen, gazetelerde yer
alan 'maden kapatılıyor'
haberleri üzerine. Çevre
Bakanlığı'nın şirketi
arayarak. bunun doğru
olmadığını ilettiklerini
söyledıler. Maden
sahasındaki çalışmalann
yaklaşık yüzde 50'lik
bölümünün
tamamlandığını, açık ocak
ve yeraltı çalışmalannın ise
tüm hızıyla sürdüğünü
kaydeden yetkililer, "Açık
saha stoku birikmeye
başladı. Kasım ayında ilk
altın üretimine
başlayacağız" dediler. Bu
arada. ilçeye bugün
geleceği açıklanan Çevre
Bakanı Imren Aykut ile
bazı bakanlann gezılerini
erteledikleri bildirildi.
Onarım, trafiği
ettilelç
İstanbul Haber Servisi -
İstanbul'daki köprü ve
viyadüklerde 'genleşme
derzlennın değişımi'
nedeniyle Karayollan 17.
Bölge Müdürlüğü'nce 22
nisandan itıbaren
sürdürülen bakım
çalışmalan, kentin yoğun #
olan trafiğini daha da
ağırlaştırdı. TEM'deki
çalışmalann sona ermesiyle
Boğaziçi Köprüsü'nün
Ortaköy v iyadüklerinde
dün başlatılan çalışma.
okulların kapalı olmasına
karşın bunaltan sıcakJarla
birlikte İstanbullulan
bezdırdi.
IMilüfer Rumeli
Hîsam'nda
• İstanbul Haber Servisi -
Rumeli Hisan Konserleri
kapsammda önceki akşam
saiıne alan Nilüfer,
kalabalık izleyici toplulugu
önünde eski ve yeni
parçalannı seslendirdi.
Sanatçının yoğun istek
üzerine tekrar tekrar
söylediği "İspanyol
Meyhanesi" adlı parça ise
Nilüfer hayranlan
tarafmdan büyük alkış aldı.
Alışık için tiyatro
• ANKARA (Cumhuriyet
Bûrosu) - Kültür Bakanlığı.
İstanbul'daki Küçük Sahne
Tiyatrosu'nu, 3 yıllığına
Çolpan tlhan'a tahsis etti.
İlhan. tiyatroya Sadri
Alışık'ın adını vereceğini
bildirdı. Küçük Sahne
Tıyatrosu'nun Çolpan
Ilhan'a tahsisini öngören
protokolün imzalanması
sırasmda konuşan Kültür
Bakanı Istemihan Talay,
"Sadri Alışık'ın ismini
yaşatacağınıza ve orada en
güzel eserleri sahneleyerek
İstanbul tiyatroseverlerine
gûzel hizmetler
yapacağınıza inanıyoruz"
dedı.
Lozan Antlaşması'nın 74. yılında, Kurtuluş Savaşı'nın kapitalist ülkelere ve irticaya karşı verildiği vurgulandı
Türk ıılıısıımııı başarısı: Lozan• Demirel,
yıldönümü
nedeniyle yaptığı
açıklamada, Türk
milletinin;; büyük
fedakârlıklarla elde
ettiği başanlannın,
hürriyet ve
bağımsızlığının ve
devletin değerini
çok iyi bildiğini ve
onu koruyup
güçlendirmek için
gereken gayreti
gösterdiğini belirtti.
İSTANBUL/ADANA/
tZMİR (Cumhuriyet)- Lo-
zan Antlaşmasf nın 74. yıl-
dönümü tüm yurtta coş-
kulu etkinliklerle kutlandı.
Cumhurbaşkaru Süleyman
DemireL Türk milletinin,
hürriyet ve bağımsızlığın-
dan hiçbir şart altında vaz-
geçmeyeceğini, Kurtuluş
Savaşı'yla dünyaya gös-
terdiğini vebaşansını Lo-
zan Antlaşması'yla per-
çinlediğini söyledi.
Cumhurbaşkanlığı Ba-
sın Merkezi'nden yapılan,
açıklamaya göre. Demi-
rel, yıldönümü nedeniyle
yaptığı açıklamada, Türk
milletinin, büyük fedakâr-
lıklarla elde ettiği başan-
lannın, hürriyet ve bağım-
sızlığının ve devletin değe-
rini çok iyi bildiğini ve onu
koruyup güçlendirmek için
gereken gayreti gösterdi-
ğini belirtti. Demirel, Tür-
kiye Cumhuriyeti'nın ge-
çen 74 yılda kaydettiği bü-
yük atıhmın bunun en iyi
göstergesi olduğunu söz-
lerine ekledi.
CHP istanbul ll Örgü-
tü'nce Maçka'daki İsmet
lnönü Anıtı'na çelenk
konuldu. ll Başkanı Meh-
met Ali Ozpolat, burada
yaptığı konuşmada, Lozan
Antlaşması'nın Türki-
ye'nin felsefesi ve sınırla-
nnı ortaya koyduğunu be-
lirtti. Özpolat, Lozan'da
tüm dünyanın Türkiye'yı
resmen tanımak zorunda
kaldığını anımsattı ve şöy-
le dedi:
"Lozan'da Türkiye uy-
Lozan AndaşmasıdolayısrylaCHP İstanbul
Ü Orgütü, Maçka'daki İsmet İnönü Anı-
tı'na çelenk bıraktı ve İl Başkanı Mehmet
An Özpolat, Lozan'dan güç aldıklannı, Ay-
dmlanma DevTİmi'ne sahip çıktıklannı be-
lirtti (solda). 199 kuruluşun bir ara\ a gelerek
oluşturduğu Siyil Toplum Kuruluşlan Bir-
tiği de (STKB), İTL Maçka Maden Fakül-
tesi'nde bir toplanu düzenledi. STKB'liler
toplannya üzerinde iiyesi olduklan örgütün
adı yazıh pankartiarla kaoldılar.
(Fotoğraf: KUBİLAY TÜNTÜL)
gar dünyanın tüm hakla-
nna sahip, eşit, bağun&ız
ve sa>gın bir devlet olarak
kabul edildi. Türkhe Kur-
tuluş Savaşı'nın kazanım-
lannı masa başı stratejile-
riyle de bir dipkomasi za-
ferine dönüştürdü. Bu za-
ferin altındaki imza tsmet
lnönü "ye aittir. Aydınlan-
maDevTİmi'neyönelikteh-
dinerin artöğl bu ortamda
Lozan'a sahip çıkıyor,
onunlaövünüyorveondan
güç ahyoruz."
199 sivil toplum kurulu-
şundan oluşan STKB de
dün Maçka'daki İTÜ Ma-
den Fakültesi'nde düzen-
lediğı bir toplantıyla Lozan
Antlaşması'nın ve basın-
dan sansürün kaldınlma-
sının yıldönümlerini kut-
ladı. STKB adına konu-
şan tiyatro sanatçısı Gök-
sel Kortay, Se\T Antlaş-
ması'yla Osmanlı devle-
tinin tamamen parçalan-
dığını ve sömürge haline
geldiğini anımsatarak, Tür-
kiye'nin esaret zincirini
Atatürk'ün önderliğinde
kırdığını ve Lozan Antlaş-
ması'yla birlikte bugünkü
Misak-ı Milli sınırlanna
kavuştuğunu söyledi. Kur-
tuluş Savaşı'nın biryandan
kapitalist ülkelere bir yan-
dan da irticaya karşı veril-
diğini vurgulayan Kortay,
"Bir kez daha gerçek de-
mokrasiden, bağunsızhk-
tan ve özgürlükten yana
okUığumuzu, siyasi parti-
lerin oy sağlamave iktidar
olma kaygısı ile dinin siya-
sete alet edilmesine ve her
türlü gericüiğe karşmefldn
mücadele edeceğimizi be-
nrtiriz" dedi.
Multivizyon
gösterisi
Multivizyon gösterisiy-
le Türkiye haritası üzerin-
de Sevr ve Lozan antlaş-
malannı anlatan Prof. Tür-
kân Saylan da Lozan 'ın
dünyada eşi benzeri gö-
rülmeyen bir antlaşma ol-
duğunu belirterek "Lozan,
savaşta yenilmiş. veçökmüş
bir ulusun kısa bir süre
sonradünyanmenguçlüül-
kelerini nasıl dize getirdi-
ğinin tek örneğkür" diye
konuştu. Lozan'ın imza-
landıktan sonra değişikli-
ğe uğramaması nedeniyle
de tarihte önemli bir yeri
olduğunun altını çizen Say-
lan, bu zaferin yüreklerde
tutulmamasını, sürekli ola-
rak dilden dile dolaşması-
nın gerektiğini belirtti.
Lozan Antlaşması'nın
büyük miman tsmet İnö-
nü'nün kızı Özden Toker
de toplantıya katılarak,
Türkiye'nin dünya harita-
sına Lozan'la kabul edil-
diğini söyledi. Toker, "Bu
başandayalnız İsmet İnö-
nü ve Atatürk'ün değil siz-
lerin hepinizin babalan-
nın, dedeierinin katkısı \ar.
Bu bir ulusun başansıdır"
dedi.
Toplantının ardından
Maçka Parkı'ndaki lnönü
Anıtı'na kadar yürüyen
STKB'liler İnönü'ye şük-
ran duygulannı temsilen
anıta çiçek bıraktılar.
Atatürkçü Düşünce Der-
neği (ADD) İstanbul Şu-
besi üyeleri de Taksim Ata-
türk Anıtı'na çelenk bırak-
tılar ve saygı duruşunda
bulundular. Dernek adına
bir açıklama yapan ADD
istanbul Şube Başkanı Bfl-
ge Bilgjç. Türkiye'nin Lo-
zan öncesini ve LozanAnt-
laşması'nı çok iyi kavra-
ması gerektiğini vurgula-
dı. Türkiye'nin Kurtuluş
Savaşı ile emperyalizmin
suratına bir tokat indirdi-
ğini anımsatan Bilgiç şöy-
le konuştu:
"Lozan, yabuzca Sevr'i
ortadan kaküran bir ant-
laşma değiL a> nı zamanda
ülkemtan tüm dünyacata-
nuımasıru sağla>an bir ba-
ğımsızlık bildirgesidir."
DSP, CHP, İP, ÇYDD,
ADD, Hacı Bektaş Veli
Derneği ve Adana Barosu
temsilcileri, Atatürk Par-
kı'nda bir araya geldiler.
Lozan Antlaşmasrnın bir
onur belgesi olduğu belir-
tilen konuşmalarda, "Lo-
zan, Osmanh'nın kaybet-
ügi itibann. gururun, onu-
run yeniden ulusumuza,
Türkiye Cumhuriyeti'ne
dönüşünün adjdır" denil-
di.
Lozan Antlaşması, lnö-
nü'nün İzmir'de bulunan
doğduğu evde düzenlenen
bırtörenle de kutlandı. Çe-
şitli kitle örgütü temsilci-
lennin katıldığı törende
konuşan ÇYDD Şube Baş-
kanı ve demokratik kitle
örgütleri sözcüsü Asuman
Boyacıgiller. Türkiye'nin,
çağdaş dünyanın onurlu
ve bağımsız bir üyesi ol-
mayı Lozan Antlaşması ile
hak ettiğıni belirterek.
"Bundan böyle, bilinçli ve
sonımluhıksahibi yurttaş-
laruı oluşturduğu örgütlü
toplum olarak, yakm za-
manda yaşadığımız yoz-
laşmaya. karmaşaya, nü-
fuz tkaretine, ahkksızhkve
erdemsizlik eylemlerine,
cumhuriyedmize yapılan
tahribata, inanç ve etnik
köken sömürülerine izin
vermeyeceğiz'' dedi. De-
mokratik kitle örgütlen
temsilcileri daha sonra,
lnönü'nün doğduğu eve
çiçek bıraktı.
Modacı Versace dahil 5 kişiyi öldürdüğü sanılıyordu
Katil zanlısı ölü bulundu
SÖYLEŞİ ATTİLA LHAN
Çeviri Servisi - Miami polısi,
ünlü modacı Versace'nin evinin 5
kilometre uzağındaki yüzen evde
cesedi bulunan kişinin, Versace
dahil 5 kişinin katil zanlısı
Andrew Cunanan olduğunu
açıkladı. Polis şefi Richard
Barreto, gazetecilere yaptığı
açıklamada, cesedin parmak
izinin Cunanan'ınkine uyduğunu
söyledi.
Cunanan'ın intihar edip
etmediğinin henüz bilinmediğini
kaydeden Barreto, Cunanan'ın
işlediği 5 cinayetin üçünde
kullanılan ve polis tarafmdan
• Polis şefi Barreto,
Cunanan'ın işlediği 5
cinayetin üçünde
kullanılan ve polis
tarafmdan aranan 40
kalibrelik silaha benzeyen
bir silahın olay yerinde
bulunduğunu belirtti.
aranan 40 kalibrelik silaha
benzeyen bir silahın olay yerinde
bulunduğunu da sözlerine ekledi.
Miami polisi, Cunanan'a
benzeyen bir kişinin yüzen evde
olduğuna dair yapılan ihbann
ardından, dün söz konusu eve
baskın düzenlemişti.
Baskında 100'den fazla polis ve
dedektif, 4 saat süreyle yüzen evi
ablukaya aldı. Önce içeriye
gözyaşartıcı bomba atan polisler,
yine yanıt alamayıp eve
girdiklerinde yüzünden
yaralanmış ceset ile karşilaştılar.
Miami Belediye Başkanı
Seymour Gelber, resmi olmayan
açıklamalannda, intihar eden
kişinin Cunanan olduğuna
inandığını ve bu habere çok
memnun olduğunu belirtti.
Şilebeüşenlikleri
. Şile Belediyesi'nce düzenlenen 12. Şilebezi Kültür
ve Sanat Şenlikleri, CHP Genel Başkanı Deniz
BaykaPın da katüdığı
u
şenlik yürü\üşü
n
ile başladı.
CHP milletvekilleri ve tiyatro sanatçılannın da yer
aldığı yürüyüşün ardından konuşan Belediye
Başkanı Secaattin Güney, festivalin, ülkede yaşanan
sıkuıOh günlerin geride kaldığı ve milletçe
neşelenmeyi hak ettiğimiz bir döneme rastladığını
belirterek "Çünkü Türkiye'vi bir Atatürk
Cumhuriyeti olarak yaşatacagumzdan Idmse arok
kuşku du\ muyor" dedi. Şenlikte, Baykal, Şileli
bahkçılar anısına dikilen heykelin açüışmı, Şile'nin
yaşayan en yaşlı balıkçısı ile bhiikte yapü. 5 gün
sürecek defilenin de düzenlendiği Şile Kültür ve
Sanat Şenliği süresince çeşitli etkinlikler
gerçekleştirilecek. Cazetemiz kitap kulübünün
standının da yer aldığı şenlikte son gün İstanbul
Üniversitesi Devlet Konservatuvan, "DünGece
Yolda Giderken Çok Komik Bir Şey Oldu" adh
tiyatro oyununu sahneleyecek.
(Fotoğraflar: KAAN SAĞANAK)
Emniyet
Gizli
fuhuş
yapanlar
artıyor
EVİNGÖKTAŞ
ANKARA - Emniyet Ge-
nel Müdürlüğü, Türkıye'de
genelev kadmı sayısındaki
düşüşe karşın, gizli fuhuş ya-
pan kadın sayısının giderek
arttığını açıkladı. Emniyetin
raporunda. cinsel yolla bu-
laşan hastalıklarda daha ak-
tif rol alan erkeklerin de, fu-
huşa kanşmalan durumun-
da sağlık denetimden geç-
meleri önerildi.
Emniyet Genel Müdürlü-
ğü Asayiş Daire Başkanlığı,
Türkıye'de fuhuş trafiğini
araşnrdı. Ülke genelınde ya-
pılan araştırmadan sonra Şu-
be Müdürii Halil Yümazta-
rafindan hazırlanan raporda,
Türkiye'de il ve ilçelerde ha-
len faaliyet gösteren 56 ge-
nelevde toplam 2 bin 600 ci-
vannda kadmın çalıştığı kay-
dedıldi. TCY'de fuhuşun 3
ayn madde başlığı altında
düzenlendiğinm ammsatıl-
dığı raporda, adli soruşturma-
nın fuhuş yapan kişiler için
değil, fuhuş yapılmasını teş-
vik ve tahrik edenler ile fu-
huşa aracılık edenler için söz
konusu olduğu kaydedildi.
Raporda. "Evlilikdışıcin-
sel ilişkide adli takibat öngö-
rülen tek durum. zinadır. Zi-
na cürümlerinden dolayı so-
nışturma, sadece mağdur
oianeşinşikâyetinebağhdır"
denildi. Raporda, fuhuşa sü-
rüklenen veya bu tehlıke ile
karşı karşıya bırakılan 18 ya-
ştndan küçüklerin. 6972 sa-
yılı Korunmaya Muhtaç Ço-
cuklar Hakkındaki Yasa hü-
kümlerine göre, "korunma
karan'' alınarak sosyal hiz-
met kuruluşlanna teslim edil-
diği bildirildi.
Raporda şöyle denildi:
"Cinsel yolla bulaşan hasta-
lıklann yay ılmasında erkek-
lerin daha aktifrole sahip ol-
duklangörühnektedir. Bula-
ŞKI hastalık taşıyan erkekler
belirlenemediği ve sağhk ön-
lemleri alınamadığı için. has-
taltğın başka kadınlara bu-
laşması söz konusudur."
Yukardan Aşağıyac
Çoğulculuk'.,
Ozamanlar, -yâni savaş, ülkede karaborsa, tifüs
veyoksulluk-, TekParti, TekŞef, Tek Millet'slo-
ganı, faşizmin sloganı gibi görünüyordu ya; gerçek-
te bu sloganın, gündelik hayat gerçeğine dönüşme-
diği Avrupa ülkesi, kalmamış gibiydi. Yanlış hatıria-
mıyorsam, 4O'lı yıllann ilk yansında, isviçre, Isveç
ve Ingiltere hâriç, bütün Avrupa 'totaliter' iktidar-
larca yönetilmekteydi; dolayısıyla, hiçbirinde, 'çok
partili, demokratik ve pariamentersistem' işlemiyor-
du; demokratik bir ülkede, çeşitli siyasi partilerin, hal-
kın önüne farklı programlarla çıkıp oy istemesi, se-
çimi kazananın iktidar olması; bizim kuşağın çocuk-
lan için, neydi bilir misiniz? Bir hayal!
Savaş ertesi Fransa'sına gidip, oradaki 'partiler
ye/pazes/'ni görünce; uzak bir galaksideki müstes-
na bir gezegene, gitmiş gibi olmuştuk; klâsik geliş-
me şemasına göre şekillenmiş ülkelerde, birbirinden
cidden farklı -farklı da lâf mı, düpedüz karşrt- prog-
ramlar içeren, 'tabanı' son derece iyi örgütlenmiş,
bir sürü siyasi parti vardır; bu da, seçmenlere, fark-
lı program ve öneriler arasından, kendi çıkarlanna
en uygun gördüğünü seçebilmek imkânını verir. Tür-
kiye'de, ne zaman 'çoğulcu demokrasi' deneyine
geçilse -Devlet-i Âliyye'nin de 'deneyleri' var- or-
taya sürü sepet 'parti' çıkıyor ama; nehikmetse, bun-
lann çoğu 'tabelâ partisi' olarak kalıyor; serpilip ge-
lişebilenler ise, üç aşağı beş yukan aynı programla-
n öneriyorlar.
Geçen gün, -nereden takılmışsa,- belleğimde
Chopin'in 1. numaralı piyano konçertosundaki o
ince ve zarif melodi, Harbiye'den Taksim'e doğru
yürürken, yine benzer bir konjonktürü yaşadığımızı
düşündüm.
Sınıflar ortaya çıkınca...
efik Hüsnü, daha Mütâreke yıllannda, Türki-
• ye'de işçi sınrfının gelişmediğini yazmıştır. Ge-
liş'emezdi de. Halide Edip, 'hatıralannda', Gâzi'nin,
'Müdafaa-i Hukuk'un o bunalımlı günlerinde, 'sos-
yalizm alternatifini' ciddi şekilde incelediğini; 'Tür-
kiy&'de amele sınıfı bulunmadığından, kaabil-i tat-
bikbulmadığını'yazm\ş\\T. Sanayiin, dolayısıyla pro-
letaryanın yeterince gelişmemiş olması, elbette, sa-
nayicinin de -yâni sanayi burjuvazisinin de- gelişme-
miş olmasını gerektiriyordu; buysa, işçi (sosyalist/ko-
münist) partilerin gerekli tabanı bulamayacağını gös-
terdiği gibi; burjuva (muhafazakâr, liberal demokrat)
partilerin de, 'askıda' kalacağına işaretti. Gâzi, bel-
ki de bu yüzden, 'Halk Fırkası'tv tesis ederken, 'sı-
radan bir parti' düşünmemiş; bütün halk kesimleri-
ni içerecek, Türk modeli bir 'halk cephesi' tasaria-
mıştı. Bu tasarımın, gerilerinde bir yerde, Galryefçi
tezlere yaslandığı iieri sürülebilir.
1946 sonrasında 'MHIÎŞef, biraz da olaylann zor-
lamasıyla 'çokpartili' parlamenter düzene yöneldi-
ği zaman, bu geçiş süreci, tabii bir süreç olmamış-
tı: deyim uygun düşerse, denebilir ki, 'sivil olması'
gereken demokratik kumluşlann hepsini, iktidar,
yâni 'siyasi toplum' basbayağı yukardan aşağı-
ya önceki 'rejimin prensipleri dahilinde' kendisi
örgütlemişti: yerine iktidara tâlip olacak, muha-
lefet partisi de buna dahil! Nasıl, 'erken' cumhu-
riyet döneminde, 'Terakkiperver Cumhuriyet Fırka-
sı', ya da 'Serbest Fırka', üç aşağı beş yukan, 'Halk
Fırkası'nm platformu üzerinde görülüyoriarsa, 1950'ler-
deki birkaç parti de, CHP'nin 'uzanf/s/'gibi görünür-
dü; kadrolan, eski CHP'lilerden oluştuğu için; iste-
seler de, başka türlü görünemezlerdi ki! Şimdi an-
laşıltyormu, bizim kuşağın, gelişmiş ülkelerdeki 'par-
tiler yelpazesi'ne neden gıpta ve hasretle baktığı?
'Aynı davula oynuyorlar
Demokrasi, 'sosyalsınıf gerçeğini 'içerir'; 'ulu-
saldemokratikdevrim', burjuvazi'nin -yâni baş-
ka bir sosyal sınıfın- 'hâkimiyetini devirip', onun ye-
rini almak amacıyla yapılıyor (141/142'nin kulaklan
çınlasın!) 'Sistem'in, sosyal sınırlan sildiği üçüncü
dünya ülkelerınde, çatışma ister istemez, emperya-
lizm ve onun işbiriikçileri arasında geçer ama; eğer
ülke belirii bir gelişme düzeyine yükselir de, sos-
yal sınrflar oluşmaya başlarsa, 'demokrasi'nin -
yâni çok partili parlamenter düzenin- sosyal sı-
nrflara dayanan partiler aracılığıyla işletilmesi
zorunludur. Gâzi'nin Balıkesir nutkunda, bu ger-
çek, böylece belirtilmiştir; o zaman, anti/emperya-
list savaşın en keskin dönemi, burjuvazi 'kozmopo-
lit ve komprador' yâni 'işbiıiikçi', Gâzi bütün halkı
bir 'sa'ymisâk-ı millî'si çerçevesinde, ona karşı ulu-
sal platformda örgüttüyor; oysa, iyi kötü yerli bur-
juvazinin belirdiği dönemde, aynı şeyî yapmak
mümkün mü, elbette değil; bırakacakstnız işçi
sınıfı kendi partisini kursun, burjuvazi kendi par-
tisini!
'Sınıf' kavramı, 'TekParti, Tek Millet, TekŞef'öö-
nemi yöneticilerini dehşete düşürdüğü için, 'diken-
siz gül bahçesi yaratmak' fikri, Türkiye'de her za-
man geçerli olmuş, bu yüzden de, siyasi partileri-
miz amiplergibi bölünerek, birbirinin içinden çıkmış-
tır; bu elbette, programlan, tüzükleri, dünya idrak-
leri ve yönetim anlayışlan birbirinin aynıdır anlamı-
na gelir. Siz bugün Anavatan Partisi ile Demok-
ratik Sol Parti, CHP ile Doğru Yol Partisi arasın-
da ne fark görüyorsunuz Allah aşkına? Hangisi
iktidara gelirse gelsin, aynı davula oynuyorlar;
daha da kötüsü, başka davula oynayacak her-
hangi bir partinin iktidar olasılığı belirirse, bunu
önlemek için ellerinden geleni ardlanna koy-
muyorlar:
Silahlı Kuvvetler'e davetiye çıkarmak dahil!
http-7/ www. prizma.net tr/ A İLHAN
http://www.eda.tr/-bilgiyay/yazar/ailhan.htlrn