Katalog

SAYFA CUMHURİYET 25 TEMMUZ 1997 CUMA OLAYLAR VE GORUŞLER Yine Yanıyor ve Yanacak... Doç. Dr. YLCEL ÇAGLAR O rmanlar her vıl olduğu Genel Mudurluğu'nun (OGM) venle- gibı bu yıl da yanıyor nne gore, Turkıye'de ormafı yangınla- Boyle gıderse hep ya- nacak Bu, temelsız bır kestınm (tahmın) ola- rak değerlendınlmeme- lı temellen var çunkü Anımsarsanız geçen yıl, tam da bugunlerde Marma- ns'te yıne orman yangını çıktı \e bır yangında yetmış bın dönum kızılçam ormanı yandı Kamuoyu bu vangına ya- narken, aynı gunlerde acı haber bu kez Dılek Yanmadası \e Buyuk Menderes Deltası Mıllı Parkı'ndan geldı Sonuç, yalnızca ıkı orman yangınında yuz on üç bın donum alan artık ormansız ll- gılıler yine yurttaşlanmızı yardıma ça- ğırdı vebırçırpıdamılyarlarcalıratop- landı Marmans'ı yenıden yeşıllendır- mek ıçın, hemen ağaçlandırma çalış- malanna başlandı Pekı, ders çıkanla- bıldı mı9 Yeni hükümet'ın "yepyeni" Orman Bakanı'nın açıklamalanna ba- kılırsa, hayır, hıçbırdersçıkanlmamış Tıpkı, Gelıbolu Tanhı Mıllı Parkı'nda- kı orman, Tuzla'dakj tanker yangınla- nnda olduğu gıbı ve "yepyeni" Orman Bakanı, bu kez yangın sondurme çalış- malannda kullanılacak uçaklardan al- mak ıçın kampanya açtı Uçak kullan- makJa Turkıye'dekı orman yangını so- rununun çozumlenebıleceğını sanıyor, besbellı Çok yazık Bilgisizlik aşılmadıkça... Orman yangınlanyla savaşımda, ev- rensel olarak geçerlı ıkı temel boyut vardır i) Onleme, ii) Sondurme Yan- gınlann önienebilmesiulkelere ozgu sa- yılabılecek onlemlen gerektınr ve bu onlemler sondurme amaçlı onlemler- dentumuylefarklıdır Oncelıklıbırbo- yuttur Budoğrultudadoğruvegerçek- çı onlemlenn gelıştınlebılmesı, kolay- lıkla kestırılebıleceğı gıbı, oncelıkle. yangın nedenlennın bılınmesını gerek- tınr Oysa, bılıyor musunuz. Orman nnın yaklaşık olarak yansınm nedenı bılınmıyor, ötekı yansının da yansının "kasrt" ve yansının "savsaklama" ne- denıyle çıktığı one sunıluyor Insanla- nn neden "kasten" orman yaktığı da bır başka bılınmeyen , Orman yangınlannın sayılanndakı değışmeler tanhsel olarak ıncelendı- ğınde ve çokça yangın çıkan yorelenn ekonomık, toplumsal ve kulturel ozel- lıklen ırdelendığınde Turkıye'dekı or- man yangınlannın nedenlen arasında bu ozellıklenn ağırlığını one çıkaran ıpuçlan ortaya çıkıyor Ancak, bugune değın bır toplum, ruh ve (ya da) suç-bı- lımcı merak edıp de bu soruyu yanıtla- maya kalkışmamış Orman Bakanlı- ğı'nın araştırma kuruluşlan ıle orman fakultelennde de bu soruyu yanıtlama- yaçalışanyok Oteyandan.bıhndıgı gı- bı bır yangın, yanıcı madde, oksıjen v e sıcaklık (ya da ateş) etmenlennın uy- gun koşullarda bır araya gelmesıyle başlar ve koşullara göre gelışır Orman yangınlannda bu sureç son derece kar- maşıktır, ancak, açıkJanamaz da değıl- dır Gelışmış ülkelerde bu kanşık süreç- len çözumleyen ve çözumlemenın so- nuç lanna gore de yangın nskının yuk- sek olduğu yerlen ve zamanlan dına- mık olarak ortaya koyan, hantalandı- ran. çıkan yangının eğılımının onceden kestınlebılmesıne olanak veren teknık ve teknolojılerden yararlanılmaktadır Turkıye'de ıse orman ışletmelen, yal- nızca çıkan yangın sayısı ve yanan alan genışlığı temel alınarak yangınlar yo- nunden "hassashk" duzeylenne gore sınıflandınlmıştır Ancak, orman ışlet- melen. sınırlan ıçınde duyarlılık dere- cesı bırbınnden farkJı çok sayıda orta- mı kapsayacak denlı buyüktur Soyler mısınız, bu koşullarda. orman yangın- lan, kıme ve neye karşı, ne tur onlem- ler alınarak onlenebılecek ya da sayısal olarak azaltılabılecektır9 Ek olarak, OGM'nın yangınlarla savaşım stratejı- sınde ağırlık da yangınlann onlenme- sınde en az zararla sondurulmesıne ve- nlmıştır Yangın kule ve kulubelen. yangın guvenlık şentlen telsızlı taşıt- lar ve son yıllarda hehkopter ve uçak- lara yonelımın bır nedenı bu stratejıdır ve her buyuk yanından sonra uçak ve helıkopter aluımasına y onelık kampan- yalann açılması da bu stratejının bır urünudur Sdndûrme ıse orman yangınlanyla savaşımın, onlemeden son derece fark- lı bır bır boyutudur Yangın olarak sa- nıldığının tersıne yalnızca araç ve ge- reç, tesıs donanımıyla başanlı sonuçlar alınabılecek bır boyut değıldır sondur- me Oncelıkle, orman yangınlannın ge- lışme dınamıklennı bılen uzmanlarca donatılmış etkılı bır orman yangın yo- netım duzenının kurulmasını zorunlu kılar Bu uzmanlann görev yaptıldan yer- lenn ekolojık. toplumsal ve kulturel ko- şullan ıle orman yapılannı çok lyı bıl- mesı ıse kesınlıkle yenne getınlmesı gereken ıkıncı temel zorunluluktur Ne var kı, Turkıye'de, yururluktekı orman yangını yonetım duzenı ve bu duzen ıçınde ışlendınlen teknık personel ve ış- çıler, kesınlıkJe bu ozellıklere sahıp de- ğıldır Sozgelımı ılgılı genelgede yan- gın sondurme çalışmalannın yonetı- mınde sorumlu bınm ve yetkılısı ta- nımlanmıştır, ama, uygulamada son- durme çalışmalannın yonetımıne, valı ve kaymakamından asken bırlık komu- tanına değın herkes kanşabılmektedır OGM'dekı teknık personel ışlendırme duzenınde yangın sondurme çalışmala- n ıle ılgılı bılgı ve deneyıme yetennce sahıp teknık personelın yangınlar yö- nunden oncelıklı yorelerde ışlendınl- mesı tumuyle rastlantısaldır Gerçekte, Tûrkıye'de, ozel olarak orman yangını yonetım uzmanı olarak yetıştınlmış teknık personel de bulunmamaktadır Sondurme çalışmalanna katılan ekıp- lerde ıse çev redekı koy lerden mev sım- lık olarak toplanan ve hemen hemen hıçbır eğıtıme tutulmayan koyluler ış- lendınlmektedır Ek olarak. sondurme çalışmalanna, yine herhangı bıreğıtım- den geçmemış koylu mukellefler ıle as- ken bırlıkJer katılmakta ve çoğu zaman da gerekJı araç-gereç ve koruyucu gıy- sılerle donatılmamaktadır Bu gerçekkr, OGM'nın en son 1995 yılında yûrurluğe koyduğu "Orman Yangınlannın Önlenmesi ve Srindürül- mesinde Uygulama Esaslan" adlı ge- nelgede de "Orman yangınlanndaye- terli derecede yetişmiş, yangını ıvı bilen yangın amiri gorev lendırümemesi neti- cesinde yangınlar buyumekte; bıiyuk zaraıiara sebep olmaktadır**: "ekıple- rin hemen tanıamında motolu testere bulunnıasına rağmen bunJar yangında etkilı şekılde kullanıiarnamaktadır"; "Buyuk yangınlarda bir nevi haberleş- me anarşisi yaşanmaktadır", "Vanguı yerine gelen iş makinelerinden gereği şekilde yararlanılamamaktadır..." bıçı- mınde dıle getınlmektedır Bu neden- ledır kı Marmans gıbı her zaman buy uk yangınlann çıkabıldığı yorelerde, mıl- lı park gıbı ozel onlemlenn alınması gereken yerlerde bır yanında on bınler- ce donum ormanın yanı sıra söndürme çalışmalannın bıranlamda kurmayı sa- yılabılecek onnan ışletme şeflen, ışlet- me müdürlen, bolge mudurlen. ışçıler ve askerler yanabılmektedır INesnel koşuliar da oran yangınlannı arttırmakta ve şiddettendirmektedir Turkıye'de ormanlann yuzde 15'ını kızılçam, yuzde 11 'ını karaçam orman- lan ıle şuzde 29'unu meşe baltalık or- manlan ve makı alanlan oluşturmakta- dır Orman yangınlannın yuzde 52'sı. kızılçam onnanlannın yuzde 62'sının ve makı alanlannın da yusde 92'sının bulunduğu Antalya, Çanakkale. Izmır, Mersın ve Muğla bolgelennde çıkmak- tadır Ek olarak bu bolgelerde, Turkı- ye'de ormanlann ıçınde ve bıtışığinde yerleşık yaklaşık 9 rrulyon koylunun yuzde 22'sı yaşamaktadır Son olarak, bu bolgelenn tunzm etkınlıkJenmn go- rece olarak en yoğun olduğu ve dolayı- sıyla da ormanlann ıçınde ve bıtışığin- de bınlerce tunstık tesıse ızın venldığı de bu bağlamda goz onunde bulundu- rulmalıdır Orman yangınlannın çıkmasını ko- laylaştıran, buna karşılık sondurme ça- lışmalannı guçleştıren bu nesnel koşul- iar, ormancılık polıtıkasındakı yanlış- lık ve kararsızlıklarla pekışmektedır Sozgelımı yururluktekı anayasanın 160 ve 170 maddelen ıle 6831 sayılı Orman Yasası'nın 1, 2, 7-11. 17 18, 52, 57 ve 115 maddelen, 2873 sayılı MiIH Parklar ıle 2634 sayılı Turizmi Teşvik yasalannın 8 maddelen, 2924 sayılı Orman Köylülerinin Kalkınma- lannın DestekJenmesi Hakkındaki ya- sa ıle bu yasada en son 4127 sayılı ya- say la yapılan değışıklıkler orman sayı- lan alanlann korunabılmesını olanak- sızlaştırmaktadır Ek olarak, ormancılık orgutunun. Or- man Bakanlığı nın 1991 yılında yenı- den kurulmasıyla bırlıkte gundeme ge- len çok başlı yonetım. yetkı ve sorum- luluk karmasasına yol açarak temel ış- levlenn gorulemez duruma gelmesıne yol açmaktadır • • • Başlıcalan yukanda sergılenen temel olumsuzluklann yaşandığı ve gıderek pekıştığı koşullarda Turkıye'de orman- lann yanması, bır bakıma kaçınılmaz- dır Tek basına ele alındığında uçak, he- lıkopter vb donanımlann yaran, açık- tırkıtartışılamayacakbırgerçektır An- cak, Turkıye'de sorun, orman-halk ılış- kılenndekı kulturel ve ekonomık ya- bancılasma ıle bırlıkte 0 Gereklı bılgı- lenn uretılememış. ii)gerçekçı yangın önleme önlemlennın alınamamış ve iii) etkılı bır yangın yonetım duzenının he- nuz kurulamamış olmasıdır Boylesı koşullarda ormanlar, Turkı- ye'de, hep yanacaktır ARADABİR tSMET KEMAL KARADAYI Emeklı Cumhurnet Sa\cısı Özel ve Genel Af Suçlarvesuçlularlaılgılı "oze/"yada "gene/"ba- ğışlama (af) konusu yenıden gundemde Ozellıkle de 1990 sonrası hukumetlerın seçım oncesınde verdıklerı, halkı ınandırdıklan, genış kıt- lelen ılgılendtren çokonemlı bırkaç "soz"\ıe "prog- ram maddesı "nden bırıydı "af Bıreysel, toplumsal yaşamaların ortaya koyduğu tum gereksınmeler onların yenne getırılmesını du- zenleyen kurallar bellı ve değışkendır Her şey so- yuttansomuta, "ınsanınmutluluğu"ıçındır Bumut- luluğu sureklı sağlamanın yolu, lyıleştırmeler, yenı- lemeler, "yanlış "ları duzeltmelerden geçer Yaşama savaşımları ıçındekı gereklılıklere, gelış- melere uygun olarak sozlu (geleneksel), yazılı (ya- sal) kuralların değışmesı ınsanların doğal ve tuzel ısteklerıne bağlıdır, o doğrultuda gerçekleşır Boy- le bır gerçek, "doğrv"ya, "yanlış"a ılışkın goruş ve saptamaları da bırlıkte getırır Doğrular ve yanlışlar ıse, guzellıkler, çırkınlıkler gıbı, ınsan, toplum, yer, zaman gorecelıklerını ustlenmıştır Oyle ıse bu so- nuç, ınsanın yaşamıyla ılgılıdır ve tum ınsanlığa ılış- kındır Işte hoşgoru, bağışlama, duzeltı, yardımlaş- ma, uzlaşma, onerı, uyarı, uyum vb bunun ıçın ge- reklı ve bır bakıma zorunludur Kurumlaştırdığımız- da, bunları en genel, en nesnel oz ve bıçımde ye- nne getırecek kuruluşun adı devlettır Ulkemızde, cumhurbaşkanlarının ozel bağışla- ma (hususı af) uygulamaları dışında, zaman zaman genel bağışlama (umumı af) yasalarla çıkarılmıştır Son yırmı beş yıl ıçınde ıse kımı nedenler ılen su- rulerek "ceza"lan bağışlamanın "gene/"ıne yana- şılmamıştır Koşullu eşıtlıksız polıtık ındırım ve ya- rarlanmaların bır bolumu, "ınfaz, teror, pışmanlık" gıbı dar çerçevelı yasaların ıçıne sıkıştırılmıştır Bu "af/fef"lerın, bu "lutuf"\ann çoğu ınandırıcı olma- mış, "efkâr-ı umumıye"y\, "keyfe keder", kandıncı nıteiık taşımıştır Bugunlerde Sayın Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Işık Yurtçu ıçın, Sayın Başbakan Yar- dımcısı Bülent Ecevit, ismail Beşikçi ıçın ad ve- rerek "ozel bağışlama" ışlemınden soz etmektedır- ler Bu ıkı değerlı "duşun-sanat-gazetecı-yazar" dostumuzun ozgurluklerıne, bunca acıdan sonra da olsa kavuşmaları kuşkusuz bızı sevındırır, ama bu yeter mı? Ya otekıler^ 1 Nıtekım Yurtçu, haklı ge- rekçelerle, durum "grene/"leşınceye dek bu "lu- tuf"u kabul etmeyeceğını basına duyurmuşlar Bız dıyoruz kı 1981 Anayasası'na o gunlenn kız- gın bakışlanyla konmuş bulunan engel kaldırılarak bır genel bağışlama (umumı af) yasası Meclıs'ten çıkanlabılır Sayı buna elverışlıdır "Bağışlayan" bır gun gelır "bağışlanan" sanını alabılır Zamlann Faturasını Halk Odeyecek Prof. Dr. YAŞAR GURGEN R aydan çıkmış bır ekonomıyı, ye- nıden rayına oturtmak ve kurulan dengelen yenıden kurabılmek, oyle Sayın Bakan'ın dedığı gıbı "ince ayarla" tesıs etmek mum- kıin değıldır Çünku. Turkıye 1980 oncesı butç_e açıklannı borçlanarak karşıla- mıştır Dahası, Ozal zamanında borçlanma ku- rumsallaştınlmıştır Yanı Hazıne \ergi gelırlen ıle gıderlen arasında bır açık olunca, bu açığı gı- dermek ıçın para bulup bu dengesızlığı geçıcı olarak gıdenrdı Fakat şımdı aynı Hazıne, devletın gelınnın us- tundekı gıdennı. yıllardır ve sureklı karşılayan kurum durumuna geldı tzlenen yanlış ekonomık polıtıkalar sonucu devletın ıç ve dış borç yüku o denlı buyudu kı artık bu borçlann "ince ayarlar- la" gıdenlmesı olasılığı gıderek guçleşmıştır Bu nedenle halkı da kısa sure ıçınde ekonomıde den- gelenn sağlanacağı konusunda umutlandırma- mak gerekır Zamlar, halkın satın alma gucunu azaltır Halkın elındekı satın alma gucunu çekme- nın bılınenve çokçayararlanılan ıkı yöntemı var- dır Bu yöntemlerden bınsı, mevcut vergılere ek olarak yenı vergılen uygulamaya koymak ya da mev cut v ergı oranlannı arttırmaktır Nıtekım, ba- smdan oğrendığımız kadan ıle mevcut KDV oranianndayenı ayarlamalaryapılacakmış Boy- lece hukümet, gereksınımın bır kısmmı bu yolla elde edecekmış Şayet hukumet, vergı yoluyla halkın satın alma gucünden bır mıktan alır fı- nansman açıklannı gıdermeye kalkarsa, boyle bır uygulamanın mıllı gelınn buyumesını yapacak olumsuz etkısını de dıkkate almalıdır Fazla satın alma gucunu, halkın elınden çek- mek ıçın ızlenen bır başka yontem de temel mal ve hızmetlenn fıyatlannı antırmaktır Nıtekım yenı hukumet guv enoy u alır almaz bu ıkıncı yon- temı uyguladı ve akaryakıt urunlenne yuzde 32'ye varan oranlarda zam yaptı Buzamyalmz akaryakıt urunlennın fıyatlannı yukseltmekle kalrnayacaktır •Vâpılan bu zamlar çok kısa bır zaman sûrecı ıçın dığer urûnlenn de fiyatlannın artmasına. ya- nı enflasyonun daha da hızlanmasına neden ola- caktır Sonuçta bu zamlar da vergı gıbı, halkın sa- tın alma gucunu azaltacaktır Zam ranünı kimJer aiacak? Akaryakıt zamla- nndan sonra bırçok fırma urun fiyatlannı arttı- racaktır Bu artışlar akaryakıt zamlannın neden olduğu malıyet artışından buyuk olunca. ortaya "zam ranü" denen olay çıkacaktır Orneğın akar- yakıt zammı, ekmeğın malıyetını yuzde 10 arttı- nyor ve fınncı da ekmeğe yuzde 20 zam yapıyor- sa, aradakı fark, zam rantıdır Dolayısıyla bu zam rantlan, buyuk olçude ozel kesıme akmakta ve haksız kazançlann oluşmasına neden olmakta- dır Oysa yenı vergı onlemlenyle, haksız kazanç- lardan elde edılecek fonlann önemlı bır kısmı Hazıne'veakıtılabılır Ne yapmalı? Zam yapmakla bütçe açıklannın kapanacağı ya da ısteklenn kısılarak (arz ıle ta- lep arasındakı dengenın) sağlanacağını dnşun- mek pek geçerlı değıldır Şayet zamlarla bunlar sağlansa ıdı, enflasyonun çoktan kendı kendını frenlemesı gerekırdı Turkıye ekonomısı buyuk ve karmaşık bır ekonomıdır Ekonomıyı tek ba- şına çekıp çev ırecek "harika çocuklarla" da bu ış yapılamaz Ekonomı yonetımı bır kadro soru- nudur Bu çekırdek kadro once tepede oluşturul- malıdır Işte yapılacak ış. önce bu kadroyu oluşturup sonra Turkıye ekonomısını duzlüğe çıkaracak te- mel ekonomık kararlan ve bunlannöncelık sıra- lannı saptamaktır Bundan sonra hangı partı ık- tıdar olursa olsun, temel ekonomık kararlarda oy- nama yapmamalıdır Çunku. ekonomık den^e- ler. bır kuyumcu terazısınden daha hassastır Oy - le "ince ayarlarla" da bu dengeler sağlanamaz Bır defa bu temel ekonomık polıtıkalar TBMM'de tartışılıç kabul edıldıkten sonra. gele- cek hukumetler bu polıtıkalarla fazla oynama- malıdır Şımdıkı hukumete guvenoyu veren par- tılenn temel ekonomık polıtıkalann ve bunlann oncelıklennın belırlenmesınde de anlaşabıleceğı ortam yaratılmıştır Zıra, bu hukumetı destekle- yen partıler şımdı onayladıklan polıtıkalan, her- halde gelecekte ıktıdar olduklannda buyük olçu- de değıştırmeyebılırler Çunlcu, kendı partı polı- tıkalannı da buyuk olçude yansıtma fırsatı yaka- lamışlardır AHMET YALÇEV ORKUN'u (Yalçın Hoca) 23 Temmuz 1997 günü kaybettik. Cenazesi 25 Temmuz 1997 Cuma günü (Bugün) öğle namazını müteakiben Kocatepe Camirnden kaldınlarak, Karşıyaka Mezarhğı'nda toprağa verilecektir. AÎLESİ * 37 ülkeden 9000 öğrenci ve 22 ülkeden 600 ögretim elemanı * 18 yıldan beri İngilizce dilinde kaliteli eğitim * Oğrenciierine her türlü olanak yanında sınırsız bilgisayar ve internet kullanımı ULUSLARARASI DÜZEYDE KALİTELİ EĞİTİM Önlısans Lisans ve üsansustu duzeyde toplam 56 programda eğitim veren bolumlerımiz hakkında bllgi alrrrak icın aşağıdakı kayıt merkezlerimize başvurablllrsiniz m c . . Doğu Alcdenız Unıvcnrleu Oğrencı Islen MuduHugu Gazıınaguso / KIBRIS U (03921366 36 44 366 07 00 Falo 103921366 13 17 366 92 41 ANKARA fotıp Celebı Sol( No 1/3 06680 KoroldKfcre / ANKARA feJ (0312)427 72 25 427 18 39 Fofa (03121426 16 63 ISTANBUL 154/6 Bogdal Cad Feneryolu /ISTANBUL U (02161355 18 40 467 44 06 * 467 44 07 IZMIR Mthatpaşo Cod No 1210 Daıre 1 Tunco Apt Uçlcuyubr / IZMIR T«l (02321 248 11 51 52 Falu (02321441 15 69 ADANA Kuriulus Mah 294 Sok No 27 Yuzevler / ADANA U 10322)454 10 13 BAŞBAKANLIK GÜMRÜK MÜSTEŞARLIĞI HALKALIGİRİŞ GÜMRÜK ML DÜRLÜĞU'Ü\DEN Emnıyet Caddesı Semerkent Sokak No 4' 1 4 Le- vent Çelıktepe-lstanbul adresınde mukım Takas Gıda Pazarlama lûıalat Ihr Sanayıı ve Tıc Ltd Şırketı adı- na Gumrük Gınş Beyannamelennden doğan ve karşı lannda mıktan göstenlen kamu alacaklarınm tahsıh ıçın çıkanlan teblıgat, firmasının adreste bulunama- ması sebebıyle ıade edılmıştır 7201 sayılı Teblıgat Kanunu'nun 20 ve 31'mcı maddelen gereğınce teblıgat yenne kaım olmak ûze- re ılanen tebhğıne karar venlmış Yukanda belırtılen nedenler ıle anılan adreste faalı- yet gösteren şırketın belırtılen borcunun 15 gün ıçın- de Gumruğumuz Savmanlığı'na ödenmesı aksı halde 6183 sayılı AATUH kanununun 55-60 ve 114 un- cu maddelen gereğınce ışlem vapılacağının bıhnmesı ılanen teblığ olunur Dosya No Beyanname No Tanh \mme alacağı mıktan 4069 15 01 1992 80 701000- Basın 32390 İLAN T.C. KAYSERİ İŞ MAkKEMESİ'NDEN EsasNo 1996/285 Karar No 1997/133 Davacısı SSK Genel Mudurluğu davalısı Ek- rem Zeyrek olan tazmınat davasının yapılan du- ruşması sonunda, Yukarda esas ve karar numarası yazılı 22 5 1997 tanhlı ılamı ıle davalı EkremZeyrek'e teblığı edılememış zabıtaca yapılan araştırmada göstenlen adresınde bulunmadığından teblıgat yapılmasına ılanen karar venlmış olmakla, Davanın kabulu ıle 10 000 000 -TL alacağın gelıre gelır bağlama karannın onay tanhı olan 6 2 1996 tanhınden ıtıbaren yurûtulecek yasal faızı ıle bırlıkte davalıdan alınarak davacıya ve- nlmesıne Alınması gereken 429 000 TL harcın davalı- dan alınarak hazıneye gelır kaydedılmesıne, Davacı davayı vekılle temsıl ettırdığınden maktu 4 000 000 -TL ucretı vekâletın davalıdan alınarak davacıya venlmesıne, Davacının yaptığı 4 950 000 -TL mahkeme masrafının davalıdan alınarak davacıya venlme- sıne daır karar davacı vekılının yuzunde davalı Ekrem Zeyrek'ın yokluğunda temyız yolu açık olmak uzere 8 gun ıçınde temyız edılmedığı tak- dırde hukmun kesınleşeceğı hususu ılan olunur 27 6 1997 Basın 30495 PENCERE Lafız ve Ya HafızL Kımdır hafız^1 Kuran'ı tumuyle ezberleyen kışıye hafız denır kı bu ışın başlangıcı Islamın çıkışıyla bağıntılı 14 yuzyıl once Arabıstan çollennde okur-yazar kışıyı ara kı bulasın Âradan yaklaşık dokuz yuzyıl geçecek, Avru- pa'nın gobeğınde Gutenberg adında bır kefere çıkacak, matbaayı bulacak kı kıtaplarçoğaltılıpel- den ele geçebılsın tezgâhlarda satılabılsın Isa'dan sonra 600'uncu yılda Mekke ıle Medıne dolayında belleğı guçlu olmak, Tann'nın bır ınsa- na verebıleceğı pahalı armağan gıbıydı Okur-yazar, devede kulak, el yazması kıtap al- tın pahası, Kuran nasıl yayılacak? Hafızlarla Muslumanlıkta hafızın değen o çağın koşullany- la beslenıp buyuyor • Hem Kuran yalnız otekı dunyanın krtabı değıl, ya- şamın ta kendısı1 Musluman, devlette, mırasta, aılede, alışverışte, alacakta, borçta, evlenmede, yatakta, yemekte, hayatın her aşamasında ve aynntısında Kuran'ın duzenledığı koşullara bağlıyken hafızın onemı an- laşılabılır Pekı, okuma-yazma yaygınlaştıktan, Kuran ba- sılıp çoğaltıldıktan, her dıle çevrılıp her ulustan ın- sanların anlayabıleceğı bır kıtaba donuştukten sonra hafızlığın anlamı nasıl açıklanabılır? . Tek sozcukle Gelenek1 Gunumuzde ulkemızı saran 'Kuran ve hafız kurs- lan'nda kaç çocuğumuz hafızlaşıyor? El kadar çocuğumuzu Kuran'ı başından sonu-, na ezberlemek yolunda neden zorluyoruz? Yanıt yine tek sozcuk Gorenek1 • Kuran ve hafız kurslarıyla ımam ve hatıp okulla- rına kımsenın dıyeceğı olamaz Ne var kı çocukla- rı kuçuk yaştan "etı senın, kemığı benım" dıye kımse kımseye teslım edemez Dunyanın hıçbır çağdaş ulkesınde ve hıçbır demokrat devletınde kuçuklerın yazgısı başıboş bırakılamaz Imamlık bır meslek mft Ya hafızlık? Islamda her yetışkın erkek ımamlık ışlevını yen- ne getırebılır, çunku Muslumanlıkta bıçımden çok ıçerık onemlı, laftan çok ınanç geçerlıdır Imamlığı omru bıllah Muslumanlara hızmet ıçın gonulden yapmak ısteyenlerın, bağımsız ıstençle- rıyle karara varıp, bu yoldakı meslek okullarına erışkın yaşta ozgurce yonelmelerı doğal sayılma- Yetmış yıllık cumhurıyet tarıhınde, ıbadetınden oturu en kuçuk bır baskıya uğramış bır tek Muslu- man yoktur Tapınmanın ozgurluğu, butun tarıhı- mız suresınde, en çok cumhunyet donemınde kut-" sal sayıldı ~< Ama Islamı polıtıkaya alet etmek ısteyen çrfte kımlıklı Muslumana da ozgurluk verılmedı Çunku' dını polıtıkaya alet etmek, dıne saygısızlıktır, aşa-i ğılıktır, laıklık dınsçl ozgurluğun guvencesı; de*) mokrasının 'olmazsa olmaz' koşuludur ~y • 2000'e 2 5 kala, Turkıye'de Muslumanlık, Refah-* çıların saldınsı altındadır Ulkemızde bugun Islamın ozgurluğunu savunan-' lar, dıncıler değıldır Laıklerdır BAŞSAĞLIĞI (1950-1997) 1979-1989 donemı Knstal-Iş Sendıkası Genel Başkanı, Tûrk-lş eskı Yonetım Kurulu Uyesı ışçı hak ve ozgurluklennın ınançlı savunucusu HASANBASRİ BABALTyı kaybettik Cam çımento ve toprak ışçılen ve Knstâl-Iş mensuplan onu daıma sev gı ve saygı ıle hatırlayacaktır Tüm emekçılenn ba$ı sağolsun. KRİSTAL-İŞ SENDİKASI GENEL MERKEZİ YÖNETİM KURULU BAŞSAGUGI (1950-1997) Bırlıkte çalışarak sendıkacılığının yaru sıra lyılığınden. durustluğunden, dostluğundan, ınsanı nıtelıJdennden çok şey ler oğrenmış olmaktan onur duyduğumuz Knstal-Iş Sendıkası eskı Genel Başkanlanndan HASANBASRİ BABAU Başkanımızı yıtırdık Tum emekçılenn başı sağolsun KRİSTAL-İŞ SENDİKASI ÇALIŞANLARI TURK KALP VAKFI 19 Mayıs Cd. No: 8 Şışli/İSTANBUL Tel: (0 212) 212 07 07 (pbx) 10 Hat Faks: (0 212)212 68 35