03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
19TEMMUZ1997 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMI Oto piyasasında canlanma • İZMİR (AA) - İç pazarda yılın ilk 6 ayında otomobıİ satışları l4o bin 520 adete ulaştı. Satışlann 94 bin 385 adetıni yerli, 46 bin 135'ini ise ithal otomobiller oluşturuyor. 1996 yılınm 6 ayhk ' döneminde iç piyasa talebi 99 bin 226 adet olarak hesaplanırken. bu talebin 79 bin 754 adetı yerli, 19 bin 472 adeti ise ithal otomobil olarak belirlendi. Otomobil Sanayicileri Derneği Başkanı Ali Ihsan Ilkbahar, iç piyasada ithal otomobil ağırlığının her geçen gün arttığına dikkat çekti ve halen toplam otomobil satışlannda ithal oranımn yüzde 33 olduğunu açıkladı. Kapasite kullammı düştü • ANKARA (AA) - Imalat sanayiinde geçen haziran ayında üretim değeri ağırlıklı kapasite kullammı yüzde 80.2 olarak gerçekleşti. Bu oran geçen yılın haziran ayında yüzde 81.6 olmuştu. DlE'nın açıklamasına göre, sektörler bazında ise en yüksek kapasite kullammı yüzde 93.7 ile taş-toprağa dayalı ürünler imalatında görüldü. İsrail'le serbest ticarete onay • ANKARA (AA) - Türkiye ile Israil arasında daha önce imzalanan serbest ticaret alanı anlaşması, Bakanlar Kurulu tarafindan onaylanarak yürürlüğe girdi. Anlaşma uyannca, ikı ülke arasında, kademeli olarak en geç 1 Ocak 2000 yılındasona erecek geçiş dönemı boyunca. bir serbest ticaret alanı oluşturulacak. Anlaşma. Türkiye ile Israil arasında mevcut ekonomik ilişkilerın geliştirilmesinin teşviki. ikili ticarette dürüst rekabet koşullannın sağlanması ile işbirliğinı arttııma amaçlannı da içeriyor. Anlaşmayla, AB normlan çerçevesınde, Türkiye ile lsrail arasındaki ticarette engellerin aşamalı olarak kaldınlması da öngörülüyor. TÜKODER'den zamlara tepki • İSTANBL L (AA) - Tüketiciyi Koruma Derneği'(TÜKODER) ve DlSK'e bağlı Emekli-Sen genel başkanlan, son yapılan zamlan eleştirerek "REFAHYOL ve ANASOL-D hükümetleri zam yanşında birbirini aratmadı. Zamlan kınıyor ve protesto ediyoruz" dediler. TÜKODER Genel Başkanı Mehmet Sevim ile Emekli-Sen Genel Başkanı tbrahim Şen. basın toplantısında. yıllardır sürdürülen yanlış ekonomik politikalar sonucu, hükümetler değişmesine rağmen uygulamalann değişmediğini belirtti. İhracata kolaylık • ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) - Ihracat işlemlerine hız kazandırmak amacıyla dün Başbakan Mesut Yılmaz imzasıyla iki genelge yayımlandı. "Ihracat Işlemlerinin Kolaylaştınlması" başhldı Başbakanlık genelgesinde, ihracatla ilgili kamu kurum ve görevlilerinden işlemlerin hızla yapılması ve ihracatçılara gerekli kolaylıklann sağlanması istenirken, "Fiili Ihracatta Aranacak Belgeler" başlıklı genelgeyle de. fiili ihracat sırasında gümrük beyannamesi \ e ticari fatura dışında belge istenmeyeceği belirtildi. Llttie Big'den yaz indirinıi • Ekonomi Servisi - Blue Jean firması Little Big, yaz ortasına gelindiği şu günlerde açtığı kampanya\la, ürünlerinde yüzde 60'lara varan indirime başladı. "Yaz modasını \az bitmeden yaşamak istıyorsanız, bu yaz üstünüzdekilerle geçmez" sioganıyla duyurulan kampanyayla, firmamn yurt içindeki 410 saîış noktasında blue jean, gömlek. pantolon ve tiş>ortlarda fiyat indirimi başlatıldığı bıldirildi. Son 16 yıldır yaşanan seçimler, para arzı, iç borç ve bütçe açığına büyük darbe indirdi Seçimler ekonomiyi çökertiyor MERİH AK tZMİR - Türkiye"nin son 16 yılda ya- şadığı 4 genel. 3 yerel seçimde hükümet- lerin devlet bütçesini, iktidarda kalmak için kullanmalan ekonomiyi çökme nok- tasına getirdi. Seçim dönemlerinde para ar- zı. bütçe açığı. iç borçlanma artarken. ka- mu kesiminin borçlanmasının yükseldi- ği. kamu yatırımlannın arttığı yıllar oldu. Izmir Ticaret Borsası Uzmanı Yaşar Uysal'ın gerçekleştirdiği bir araştırmada, Türk ekonomisi ve seçim ekonomisi ele alındı. Türkiye'de demokrasinin en önem- li aracı olan seçimlerin büyük oranda yoz- laştınldığını savunan Uysal, cumhuriye- tin kurulmasından bu yana 55 hükümetin işbaşına geldiğini, bunun da 1.5 yılda bir hükümet anlamına geldiğini dile getirdi. "Seçimlerin ve iktidarın bu kadar çok önem kazanması, devletin konu- ımıyla yakından ilgili bulunmaktadır. Ni- tekim. de\letin ekonomi içindeki ağır- lığına bağlı olarak, rant dağıtıcı konu- ma getirilmesi, buranın ele geçirilmesi kavgasını alevlendirmektedir" diyen Uysal, seçimlerin kamu kesiminde etkıle- diği en önemli değişkenin bütçe açığı ol- duğunu söyledi. Uysal. "1980 sonrası dö- nemde yapılan dört seçimin iki kez ka- sım, birer kez de ekim ve aralık aylann- da gerçekleşmiş olması, bütçe açığının hem seçim yılı hem de seçimi izleyen yılda ortaya çıkmasına neden olmuştur. Ekonomiye seçim darbesî 1980 1981 1982 1983* 1984" 1985 1986 1987* 1988 1989** 1990 1991* 1992 1993 1994" 1995* 1996 1—Btîtfe —Açtğı -116 -124 -157 -313 -979 -798 -1.411 -2.607 -3.990 -7.673 -11.955 -33.517 -47.434 -133.857 -152.180 -316.623 -1.300.000 İÇ Borçlanma 133 12 178 271 692 1.142 1.615 2.841 3.763 8.520 12.314 31.505 55.401 105.041 219.099 375.541 1.408.200 DışTic Açığı -4.6 -3.9 -2.6 -2.9 -2.9 -3.0 -3.1 -3.2 -1.8 -4.2 -9.6 -7.3 -8.2 -14 2 -4.2 -13.2 -19.4 Enf. 89.6 44.3 28.3 26.0 48.5 52 9 35.6 33.5 69.7 75.5 57.6 59.2 63.5 67.4 107.3 87.2 75.0 Buyüme Hızı % -2.8 4.8 3.1 4.2 7.1 4.3 6.8 9.8 1.5 1.6 9.4 0.3 6.4 8.1 -6.1 8.0 7.5 KKBG/ GSMH 8.8 4.0 3.5 4.9 5.4 3.6 3.7 6.1 4.8 5.3 7.4 10.2 1.6 120 7.9 5.4 U Borç Öd Vetgı Gelır 11.9 21.1 28.2 29.2 39.9 58.8 67.0 84.6 94.4 84.9 67.2 81.1 90.5 1230 150.5 175.4 214.0 Değerier Mılyar TL üzenndendtr ' Genel seçim, " Yerel seçim Ancak seçimi izleyen yıllardaki bütçe açı- ğı artış oranı, genelde daha fazla olmuş- tur" dedi. Uysal verilerini_şu başlıklarda topladı: "BÜTÇE AÇIGI": 10 yılda yaşanan toplam 7 seçim dönemleri bir önceki yıl- lara göre bütçe açıklannın patladığı yıllar oldu. Bütçe açığı, 94 yerel seçimleriyle 152.1.95'te 316.6 trilyona fırladı. Üst üs- te > aşanan seçim 1996"daki bütçe açığının 1.3 katrilyona firlamasına neden oldu. 'PARA ARZI B Ü Y C D C " : İki yılda bir yapılan seçimlerle piyasaya para arzı- nın artmasına en güzel örnek ise son dö- nemde yaşandı. 1993'te 282 trilyon olan para arzı, yerel seçimlerin yapıldığı 94'te 630 trilyona. genel seçimİerin yapıldığı 95 'te ise 1.2 katrilyona fırladı. iki sene üst üste yaşanan seçimler ve 1995 seçiminin son ayda yapılması 1996'ya da yansıdı ve bu yıl ki para arzı 2.8 katrilyona ulaştı. "İÇ BORÇ": Bütçe açığının artması iç borçlanma ve iç borç stokunun artışına da neden oldu. 1993'te 105 trilyon olan iç borçlanma, 1994'te 219 trilyona. 1995'te 375 trilyona çıktı. tç borç stoku da bu dö- nemde büyük artış gösterdi. 1983'te 3.1 tril- yon. 1984'te 4.6 trilyon iç borç stoku bu- lunurken, 1994'te 799 trilyon. 1995'te 1.3 karrilyon iç borç birikti. 1996'da ise iç borç stoku 2.9 katrilyona fırladı. Iç borç ve bütçe açığının seçim dönem- lerinde büyük artış göstermesinin en bü- yük nedeni kamu kaynaklarının yatırım- lara kaydınlması. Uysal, "Buna karşın se- çimi izleyen yıllarda belirgin azalış ger- çekleşmektedir. Bu durum seçim yılla- rındaki genişletici polirikaların yerini iz- leyen yılda daralmanın aldığını ortaya koymaktadır. Bu olumsuz etkilere genel seçimi izleyen yerel seçimlerin etkileri eklendiğinde, politik koşulların ekono- miyi tehdit olarak altında tuttuğu gö- rülmektedir" dıye konuştu. Sıvas-Ankara hattının Kayseri'ye kaydınlmasında REFAHYOL parmağı Doğalgaza siyaset kamştı SEYFİ ÇELİKKAYA YOZGAT - Botaş tarafindan 1993 yılında hazırlanan projeye göre, Iran-Türkiye doğalgaz bo- ru hattının ıkinci etabı olan Sıvas- Ankara hattının Yozgat yerine Kayseri'ye kaydınlmasını Botaş Genel Müdür Yardımcısı Metin Korçak doğruladı. Korçak'ın açıklaması Yozgat milletvekille- nni birbirine düşürdü. RP Yozgat Milletvekili tlyas Arslan, RE- FAHYOL hükümeti döneminde projede değişiklik yapılmasına karşın, TBMM Başkanlığı'na ANASOL-D hükümetinın Sana- yi ve Ticaret Bakanı Yalım Erez'in yanıtlaması istemiyle bir soru önergesi verdi ve "Doğal- gaz boru hattı projesinde neden < değişiklik yapıldı?" dedı.DYP Yozgat Milletvekili Yusuf Ba- - canlı ise Botaş Genel Müdürlü- ğü'yle görüşerek boru hattının ikinci etabında Yozgat'ın 2001 yılında doğalgaza kavuşacağını öğrendiğini açıkladı. ANAP Yoz- gat Milletvekili Lütfullah Kaya- lar da, doğalgaz boru hattının Kayseri'den geçeceğini belirtti ve "REFAHYOL tarafindan projede değişiklik yaptlıp boru hattı Yozgat yerine Kayseri'ye İran'dan gelecek doğalgaz boru hattının Yozgat yerine Ka\ seri'\e \ önlendirildiği ortaya çıktı. vönlendirilmiş" dedi. Botaş'ın 1993 yılında hazırla- dığı bültende lran-Türkive do- ğalgaz boru hattının geçeceği gü- zergâha aynntılı olarak yer veri- lerek boru hattının Doğubeyazıt - Erzurum - Erzincan - Sıvas - Yozgat - Kınkkale'den Ankara'ya ulaştınlacağı vurgulanırken, ağuş- tos ayı başlarında gerçekleştiri- len ıhale sonrasında projede de- ğişiklik yapıldı. REFAHYOL hü- kümetinde görev yapan Kayseri Milletvekili Abdullah Gül'ün devreye girmesi sonucunda. ay- nı hükümetin Başbakanı Nec- mettin Erbakan'ın onayı ile iki etaptan oluşan doğalgaz boru hat- tının Doğubeyazıt - Sıvas bölü- mü aynı bırakılırken, Sıvas - An- kara hattının yönü Sıvas - Kay- seri - Kırşehir - Kınkkale - An- kara olarak değiştirilerek yürür- lüğe konuldu. GAP bereketi büyüyor GAZtANTEP (AA) - Baş- bakanlık GAP Bölge Kalkın- dırma ldaresi Başkanlığı veri- lerine göre. şimdiye kadar 13 milyar dolar kamu harcaması yapılan ve toplam 32 milyar dolara mal olması öngörülen GAP'ın. insana dönük yüzü önplanaçıkmaya başladı. 1995 yılında Harran O\ r ası'ndaki 62 köyde başlatılan sulu tanm, bu köylerde yaşayan 4 bin ai- lenin tanmsal gelirini 2 yıl içe- risinde 1350 dolardan 4 bin 350 dolara çıkardı. Dönüm başınagelir 600 dolardan 1800 dolara yükseldi. Harran'daki 62 köyde filiz- lenen gelişmeyi, bölgedeki 9 ile yaymayı öngören proje kap- samında, 1 milyon 340 bin dö- nüm alan sulu tanma açıldı. Sulama projesinin henüz yüz- de 7'si bitti. Yüzde 14'ü ise in- şa halinde bulunuyor. Sulu tanma açılan alanlar- dan, arpa ve buğdayın yerini ağırlıklı olarak pamuk aldı. Böl- gede sulamaya açılan yüzde 7'lik alanda, geçen yıl Türki- ye pamuk üretiminin üçte biri karşılandı. ÇİFTÇt D O S T U / SADLLLAHUSLMİ Pamuk Ureticisine Yeni SistemİZMİR - Izmir Ticaret Borsa- sı Başkanı Hasan Özmen ve arkadaşları bir başanya daha imza atmak üzereler. Izmir Va- deli Işlemler Piyasası'nın kuru- luş hazırlıklan hemen hemen bit- ti sayılır. Olasılıkla bu yıl içinde hizmete girecek. Böylece, önce pamuk üreticıleri ve piyasası önemli bir pazarlama sistemine kavuşmuş olacak. Daha sonra diğer ürünler de borsadan yarar- lanmaya başlayacak. Türk kamuoyu Izmir Vadeli Iş- lemler Piyasası'nın kurulması ile ilgili çalışmaları yakından izledi. Izmir Ticaret Borsası tam kad- ro halinde Vadeli işlemler Piya- sası'nın bir an önce hizmete gir- mesi için gayret gösterirken, ba- zı çevreler engellemeye çalıştı. Sonuçta kuruluş belki engelle- nemdi ama, açılışın gecikmesi sağlandı. Vadeli Işlemler Piyasa- sı, pamuk üreticileri ve sanayi- cileri için yeni bir pazarlama sis- temi. IzmirTicaret Borsası Baş- kanı Hasan Özmen ve arkadaş- ları ile Borsa Genel Sekreteri Burak Ar'ın gerek dünya borsa- lannda, gerekse Türkiye içinde yaptıklan araştırmalar, ülkemizin içinde bulunduğu koşullara uy- gun, yeni yeni görüşlerin ortaya çıkmasına da neden oldu. Vadeli Işlemler Piyasası faali- yete geçtiği zaman, üreticiler ar- tık pamuklannı kamyon kamyon şehirden şehire nakletme zo- runda kalmayacak... Alım mer- kezlerinin önünde günlerce sü- ren kuyruklar oluşmayacak... Üreticiler böylece büyük bir sı- kıntıdan kurtulacak ve işinden güçünden kalmayacak... Üretici hangi kentte ise bor- sanın o bölgedeki deposuna pa- muğunu teslim edecek, karşılı- ğında üzerinde kalite tespiti ya- zılı belgeyi alacak ve cebine ko- yacak. O andan itibaren üretici- nin pamukla bir ilgisi kalmaya- cak. Satışını makbuzla yapacak. Ülkemizde yıllardan beri pa- mukta alivre alım-satım yapılır. Üretici çoğu zaman paraya sı- kışınca pamuğunu daha tarlada IZVİP'in kurulmasıyla pamuk üreticisi yeni bir pazarlama sistemine kavuşacak. satar. Çünkü parasız kalan üre- ticinin satmak, tüccann da almak işine gelir. O günün koşullarına göre pazarlık yapılır ve tüccar bir miktar peşin para ödeyerek pamugu bağlar. Ancak, bu alış- verişte bir garanti yoktur. Alıcı ve satıcı istediği anda satıştan vaz- geçebilir veya tüccar eksik öde- me yapabilir. Vadeli işlemler piyasasında durum değişik olacaktır. Üreti- cinin pamuğunu ekimden önce veya sonra satması ve parasını alması mümkündür. Anlaşma borsanın kayıtlarına geçtikten sonra, alım-satım işlemleri ta- mamlanmış olur. Tüccar da sa- tın aldığı pamuğu kontratla bir başkasına devretme imkânına sahiptir. Kullanmak isteyenler ise istediği anda borsanın depo- sunda bekleyen tüm pamuğu çekebilir ve sanayide işleyebilir. Batılı ülkelerde pamuk üreti- cilerinin enflasyondan kaynak- lanan sıkıntısı yoktur. Bankalar- dan kredi alırken zorlanmazlar. Ama Türkiye'deki üreticinin en büyük sorunu enflasyondur. Va- deli satışlarda pazarlık Türk pa- rası üzerinden yapılmışsa, üre- tici paranın değer kaybından do- layı zarara uğrar. Bu nedenle borsalarda Türk parası yerine doların geçerli olması düşünü- lüyor. Borsa yöneticilerinin ülke çapında yaptıklan bir araştırma- da, üreticilerin de alım-satım- larda dolar hesabının yapılma- sını istedıkleri ortaya çıktı. Izmir Vadeli işlemler Piyasası'nın ku- ruluş çalışmalannı yürütenler de borsaların uluslararası bir kuru- luş olduklannı ıleri sürerek do- larla alış-verişin mümkün oldu- ğunu ileri sürüyorlar. Eğer bu görüş ağır basarsa, üreticiler pa- muğunu dolarla satacağı için hiçbir kayba uğramayacak!.. Üreticilerin önemli bir sıkıntı- sı da bankalardan kredi alırken zorlanmalandır. Bankalar vere- cekleri krediler karşılığında, çift- çinin tüm malını mülkünü ipotek etmeye çalışmaktadır. Neyazık ki bu ışlemler sırasında çiftçi- miz hoş olmayan davranışlara da maruz kalmaktadır. Hatta işlem- lerin çokluğu ve kötü davranış- lar yüzünden kredi almaktan vazgeçen çiftçilerimiz olmuştur. Ayrıca ipotek işlemlerinin mali- yeti de oldukça yüksektir. Vadeli Işlemler Piyasası oluş- tuğu zaman çıftçi malını banka- lara ipotek vermekten kurtula- cak. Köy muhtarlarının, kefille- rin imzaları için günlerce koş- turmayacak. Izmir Ticaret Bor- sası yetkılileri şu günlerde çeşit- li bankalarla görüşmelehni sür- dürüyor. Eğeranlaşmayavanlır- sa, bankalar verecekleri kredi karşılığında çıftçinin pamuğunu teslim ettığı depolardan alaca- ğı makbuzları yeterli bulacak. Bankalar da gereksız ve yo- rucu ipotek işlerinden kurtulaca- ğı için memnun. Banka yetkili- leri bu konuda sonuca varabıl- mek için borsa yöneticileri ve üreticiler kadar gayret gösteri- yor... Hatta Izmir Vadeli Işlemler Piyasası (İZVİP) üye kayıtlarına başlar başlamaz Vakıfbank, Zi- raat Bankası, Koçbank, Sümer- bank, EGS Bank, Körfezbank ve Tarişbank başvurulannı yap- tılar. Bankalar aynı zamanda İZ- VİP projesinin başarıya ulaşma- sı için de paştan beri destek olu- yorlar... Önümüzdekı günlerde üyelik çalışmalan tamamlanırta- mamlanmaz süratle eğitim ça- lışmalarınageçilecek... Başlan- gıçta pamuk vadeli işlem kont- ratı ile başlayacak olan İZVİP, gelecekte ihtiyaç duyulan diğer kontratların da devreye girmesi ile gelişimini sürdürecek. İlk mo- del oluşturulduktan sonra ikin- cı ve üçüncü ürünlerin devreye girmesi çok daha kolay olacak... En önemlısi de çiftçiler gerek ekimden önce gerekse sonra her istediği zaman pamuğun dünya piyasalanndaki durumu- nu izleyebilecektir. Çünkü va- deli işlemler piyasası sürekli ola- rak çiftçiyı her kademede en ge- lişmiş tekniklerle eğitecek ve pamuk piyasalarını nasıl takip edebileceğinı öğretecektir. Bu eğitim giderek geliştirilecek ve televizyonlarda her gün belirli saatlerde çiftçiye dünya piya- salarından bilgi aktarılacaktır. Bu arada pamuk bölgelerınde belirli merkezler kurulacak ve telefonla bilgi soran üreticilere öğrenmek istediği her konuda yanıt verilecektir. Türkiye'nin ilk vadeli işlemler piyasasını kurabilmek için artık gün saymaya başlayan IzmirTi- caret Borsası, sadece Ege'ye değil, tüm ülke ekonomisine ha- reketlilik kazandıracaktır. Yatı- rımcısından esnafına, sanayici- sınden ureticisine kadar her ke- sime yarar sağlayacaktır... Vadeli Işlemler Piyasası'nda üreticinin en büyük kazancı, pa- muğu ekmeden önce ekim ayın- da dünya piyasalarında oluşa- cak fiyatı bilmesidir. Üretici olu- şacak fiyatı beğenmezse pa- muk ekmeyecek, uygun görür- se hem ekecek, hem de mayıs ayında satışını yapabilecektir. • İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞUKRAN SONER Küçük İşler Çiller'in CIA ajanlığını tartışmaya kendimi yetkin göremedim. Bu konuda biraz sabıkalıyım. 12 Mart öncesi yakın dostumuz ve komşumuz Mahir Kay- nak'ın ajan olduğundan bırakınız şüphelenmeyi, en yakın çevrem sadece onun ifadelerine dayalı tu- tuklandıktan sonra bile inanmamaktadiretmiş, Ma- danoğlu davası yargılaması başlayıp iddianame- deki ifadelerini okuduktan sonra ancak ayabilmiş- tim. Casusluk, ajanlık kimileri için çok önemli birer meslek olarak sayılsa da, insan olana hiç yakıştı- ramadığımdan olacak, kimseye o gözle bakmak is- temedim. O nedenle çıkarı için yapamayacağı şe- yin, giremeyeceği kılığın olamayacağını düşündü- ğüm Çiller'e bile CIA ajanlığını yakıştıramadım. Ön- celikle böyle bir şeyin kanıtlanmasının, CIA ajanlı- ğının bakanlık, başbakanlık kademesine kadar çı- kabildiğı anlamına geleceği için de gerçek olma- masını içtenlikle diliyorum. Ajanlığı bir tarafa bırakalım, hükümet içinden ABD konsolosluğuna ulaştırılmış bir belgenin ger- çekten olması yeterince tüyler ürpertici değil mi? Ya da Azerbaycan'da düzenlenmek istenen bir dar- bede, en dolaylı yoldan da olsa Çiller bağlantısının kurulabilmesi.. Erbakan'ın Kaddafi tarafindan doğ- rulanan komutan yardımcılığı damgasından sonra.. ikilinin her konuda birbirieri ile yarıştığı ve bırbirle- rine çok yakıştıklan su götürmez. Tabii onların oralara kadar gelebılmeleri, onlar- Ia aynı hamurdan bir büyük kadronun varlığını ge- rekli kılıyor. Yapmayacakları şey, üstünden geç- meyecekleri değerlerin olmadığı tiynette bir kad- rolaşma, Sincan'da kadın gazeteci döven mılitanın REFAHYOL hükümetinin son gününde, lojmanlı. tor- pilli bir işe atanması devlet yönetimınde genişle- yen mezhebi, düşülen kaliteyi simgeliyor. Kimlik, kalite işler sıkıştığında, kötüye gittiğin- de, asıl ayrıntılar da gizli olarak su yüzüne çıkıyor. Örneğin iki İGDAŞ ışçisini ölüme götüren cehalet- te sizce en ürkütücü, olayı cinayete dönüştüren sahneler hangileri idı? Siyasi torpilli uzman olma- yan teknik elemanlann, amirierin kendi canlarını kurtarmak üzere kaçıp şoförü emirle ölüme gön- deımeleri mi? Bence ondan daha ürkütücüsü, ce- nazetöreninegiden istanbul Belediye Başkanı'nın ölen şoförün kayınpederini arabaya alıp kulağına bir şeyler fısıldaması. Can bedeline fiyat bıçen bir konuşmayapıldığından eminım. Daha sonra haber programlarına çıkarılan baba, özellikle Belediye Başkanı'nın kendilerini ortada bırakmayacağına güvendiğıni söylüyordu. Erbakan'ın en akıllı veliahtı. bu her aşaması re- zillik olan bağışlanamayacak ış cınayetınde suçlu- luğun örtbas edilmesi, belediyelerdeki partızanlık- ları, kirli işleri sergileyebilecek olayda yargı yolu ile hak aramanın önlenmesi için gereken paranın ai- leye ödenmesini sağlamaya çalışacaktır. Ölen şo- förün kızının kirlenmemiş isyanı, henüz insan olma değerlerini yitimnemış insanların kulaklarında bir acı ses olarak kalacaktır. Dikkatinizi çekti mi, REFAHYOL hükümeti düş- tüğünden beri, kimi yıldız yorumcular, soyut olarak Susurluk hesaplaşmasının istenmesini, toplumun bu önemli beklentısini ret edememekle biriikte, is- tifa etmeyeceğı anlaşılan Çiller'in DYP'de tasfiye edilmesini ve geçmişle hesaplaşmanın başlatılma- masını önermektedirler. Mantıklı gerekçe mağdur- dan kahraman yaratmamak. Kanıtlanmayacak, so- yut suçlamalarla Yassıada'dan günümüze uzan- mış pek çok deneyım anlamında şüphesiz çok hak- lılar. Ama yaşamın her alanında, bir kadro ile bir- likte yaratılmış kirliliklerin, devletin köküne kibrit suyu dökülmesinin en önemlilerinin hiç değilse he- sabı sorulmazsa, temiz topluma nasıl bir geçiş ya- pılabilecek? Belli ki sadece şeriattan rahatsız, vurgun düze- ninin sahibi ve bekçisı, çetelere şu ya da bu ucun- dan bulaşmış, kirlenmelerden çamurlanmış kadro- lar, REFAHYOL'dan kurtulma ittifakı hükümeti, dü- zenlerinin devamı hükümetine dönüştürmeye iliş- kin ağlannı örmekteler. Geçmişimizle hesaplaşmaya hesaplaşmaya, Cumhuriyet, Kemalizm, devrimler eksik de olsa demokrasi deneyimi ile kazandıklanmızı, değerle- rimizi parça parça, adım adım yitiriyoruz. Türki- ye'nin toplumsal birikimi ile hiç hak etmediği hal- de, Çiller-Erbakan ikilisinin, hem de kirli bir çıkar ittifakını alenen yapabilecekleri bir ortama düşme- sinin nedeni bu değil mi? Bu ortamdan çıkış öyle REFAHYOL hükümetinin düşürülmesi, Yılmaz hü- kümetinin getirilmesi ile olabılecek bir iş mi? Baksanıza geçmişimizle hiçbir hesaplaşmaya gir- mediğimiz için, Türkiye'nin yükselen değerier için- de boğulması, çetelerin oluşması, yeni dünya sö- mürü düzenınin uydusu haline getirılmesinde baş- rolde olan "Özalizm" yeniden hortlatılmış bulunu- yor. Yeni hükümette de baştacı edilerek ilk uygu- lamalarına, temel oluşturuyor. Türkiye'nin kurtuluşunu Refah'ın kapatılması, Çiller'in Yüce Divan'a götürülmesi ya da sadece DYP'den uzaklaştınlmasında görenler, gösterenler hem kendilerini hem de toplumu aldatıyorlar. Şe- riat-çetelerörgütlenmesinde boğulmuş Türkiye'yi, çağdaş hukuk devletine, demokrasiye yönlendir- menin yolu, yaşamın her alanında, her kurumda bulaşık her tür engel ile, geçmişin her tür kirliliği ile hesaplaşarak, uzun soluklu bir savaşımdan geçiyor. Santrallann mülkiyeti özel sektöre devrediliyor ANIC^RA (Cumhu- riyet Bürosu) - Elektrik santrallannın yap-işlet yöntemiyle mülkiyeti özel sektöre devredilmek üze- re yaptınlmasına olanak sağlayan yasa TBMM'de kabul edildi. Yasayla, iha- lesi daha önce Danıştay tarafindan durdurulan 6 termik-doğalgaz santralı tüm haklan da devredil- mek üzere özel sektör ta- rafindan yapılacak. TBMM'de geçen haf- ta kabul edilen yasayla enerji santrallan yap-işlet modeliyle mülkiyeti de özel sektöre devredilme- si yöntemiyle yaptınla- bilecek. Yasaya göre, bu santralların, yaptınlma- sı, çalışması, fiyat düze- ni ve ihaleleri konusunda- ki tüm düzenlemeleri Ba- kanlar Kurulu karar vçre- cek. Yasayla, Danıştay 10. Dairesi'nin şubat ayında, 6 doğalgaz-termik santra- lının yap-işlet modeliy- le yaptınlmasına ilişkin ihale için verdiği yürüt- meyi durdurma karan da aşıldı. Enerji ve Tabii Kay- naklar Bakanlığı ihalede teklifleri almış, ancak yü- rütmeyi durdurma karan nedeniyle sonuçlandıra- mamıştı. Enerji Bakanlı- ğı yetkilileri. yasanın Res- mi Gazete'de yayımlan- masının hemen ardından ihaleyi sonuçlandıracak- lannı bildirdiler. Yasa çerçevesinde, Iz- mir, Gebze, Adapazan, Ankara, İskenderun ve Zonguldak'da yaptırıla- cak santrallann, işletme haklannın yansıra mül- kiyeti de özel sektöre dev- redilecek.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle