03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet İmtiyaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yonetmeni: Orhan Erinç 9 Genel Yavın Koordınatorü Hikmet Çetinkaya # Yazıışlerı Müdürlerı: IbrahimYıldız, Dinç Tayanç (Sorumlu) 9 Haber Mcrkezı Müdurü. Hakan Kara 9 Görsel Yönetmen: Fikret Eser Dış Haberler Şinasi Danışoğlu • Istıhbarat Cengiz V ılcünm • Külnir Handan Şenköken • Spor Abdülkadir Yücdman • Makaleler Sami Karaören 9 Duzeltme: Abdullah V aacı 9 Fotoğraf. Erdoğan Köseoğlu 9 Bılgı-Belge Edibe Buğra 9 Yun Haberlen. Mehmet Faraç Yayın Kunılu İlhanSelçuk(Başkanı. Orhan Erinç. Oktav Kurtböke. HikmetÇetinka> a. Şökran Soner. Ergun BalcL DinçTa>anç, İbrahim V ıldı/. Orhan Bursalı, Mustafa Balbaı. Hakan Kara. AnkaraTemsılcısı Mustafa Balba> 9 Haber Müdüru. Doğan Akın Atanirk Buhan No. 125. Kat 4. Bakanlıklar-Ankara Tel 4195020 C hat). Faks: 4195027 9 Izmır Temsılcısı. SerdarKızık,H.ZıyaBlv 1352 S. 2 3 Tel: 4411220, Faks. 4419117 9 Adana Temsılcısı Çetin Yiğenoğlu, İnonuCd. 1 I 9 S . N O . ! Kat:l.Tel 363 12 II.Faks-363 12 15 Koordinator Ahmet Korulsan 9 Muhasebe Bülent Yener 9 Idare HüseyinGürer9Işletme ÖnderÇelik 9 Bılgı-İşlem. Nail İnal 9 Bılgisayar Sıstem: Mürüvet ÇUer MEDYA C: • Yonetım Kurulu Başkam - Genel Mudur Gûlbin Erduran A Koordınator Reha Işıtman # Genel Mudur Yardımcısı Mine Akdağ Tel 514 07 53 - 5139580-5138460^1.Faks 5138463 Yayımlayan ve Basan: Yenı Gun Haber \jansı. Basın ve Yayıncıhk A Ş Turkocağ. Cad 39 41 Cağaloghı 34534 Ist PK 246 Islanbul fel (0 2121 512 05 05 (20 hat) Faks (O.212) 513 (<5 95 19TEMMUZ1997 tmsak: 3.48 Güneş: 5.41 Öğle 13.17 İkındı: 17.13 Akşam: 20.40 Yatsı: 22.25 Naf Naf '97yaz koleksiyonu • Haber Merkezi - Naf Naf 97 yaz koleksiyonunda yer alan 'mıcrofiber'den yapılan 'strech' elbiseler büyük ilgi görüyor. Kısa kollu. askılı arkadan çapraz bantlı modellerin hem mini hem de maksı olarak tasarlandığını bildiren Naf Naf yetkilileri, elbiselerin hem kadınsı hem de sportif çizgiler taşıdığını kaydettiler. 'Yargılanmış Kitaplar Sergisi' • İstanbul Haber Servisi - Türkıye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) sansürün kaldınlışının 89. yıldönümü nedeniyle 23 temmuz günü Basın Müzesi'nde "'Yargılanmış Kitaplar Sergisi" açıyor. 200'ü aşkın yargılanmış, yargılanması süren, mahkûm edılen ya da aklanan. yasaklanan, toplatılan. imha edilen gazete. kitap, dergi. broşür, takvım. plak gibi yapıtlann yer aldığı sergi 15 gün süreyle açik olacak. übeptad İstanbul'da • İstanbul Haber Servisi - Dünyanın en büyük yelkenlilerinden olan ' Arjantin Deniz Kuvvetleri'ne ait Libertad adlı eğıtim gemisi tstanbul Dolmabahçe Sarayı açıklanna demirledi. Arjantin donanması tarafından eğitim amaçlı olarak kullanılan ve 103.7 metre uzunluğundaki, 14.31 metre genişliğindeki geminin kaptanı Deniz Albay Edgardo Campiantico Arjantin donanmasının iyi niyet elçisi olarak geldiklerini belirtti. Çocuk ve uyuşturucu • ANKARA (AA) - Eskişehir ve Sakarya valılikleri. tiner, derby, balinin çocuklar tarafından uyuşturucu mahiyetınde kullanılması gerekçesiyle 18 yaşından küçüklere satışını yasakladı. Toplumda uyuşturucu alt kültürünün bir bölümünü oluşturan tiner. bali ve derby gibi maddeleri kullanan çocuklan bu alışkanlıklanndan kurtararak tekrar topluma kazandırmanın önemine işaret edilen tebliğde. bu maddeleri kullanan çocuklann etkin önlem alınmadığı takdirde gasp ve cinayete kadar giden suçlara katıldıklannın tespit edildiği ifade edildi. Toplumun olumsuz bakış açısı onlan eve kapatıyor, bire bir anne bağımlılığına neden oluyor Ozürlü çoculdarı anlamıyoruz• Beyninin emirlerini dinlemeyen bacaklara sahip 15 yaşındaki Yasemin öfkeli: "Bizi hor görüyorlar. Yürüyemediğimizi göre göre otobüste yer vermiyorlar. Özellikle insanlann bakışlanndan rahatsız oluyorum. Bize böyle bakmasınlar." FİGENATALAY Özürlü bir çocuk olan Murat'ın oto- büste yanına oturdufu kişi, önce onun yaşıtlarına benzemeyen yüzünü ve be- denini inceledı, sonra da yer değiştirdi. Murat o anda ne hissetti bilmiyoruz. Çünkü o hıssettiklerini dile getiremiyor. Normal bir zekâya ve beyninin emir- lerini dinlemeyen bacaklara sahip 15 yaşındaki Yasemin ise konuşabiliyor. hem de öfkeyle: "Bizi hor görüyorlar. Yürüyemediği- mizi göre göre otobüste yer \ermrvorlar. Oturuyorsak kalkmamızı istrvorlar. Ozrf- likle de insanlann bakışlanndan rahat- sız oluyorum. Bize böyle bakmasınlar. Çocuklan Acıbadem'deki Erol Sa- bana Spastik Çocuklar Rehabilitasyon Merkeri'ne devam eden anneler. "Ozür- lü bir çocuk annesi olmanın getirdiği oiumsuzhıklanıı yanı sıra, otobüs şoför- lerinden. sokaktaki insanlann davra- nışlanndan bıknk, bizi dinleyin* dedı- ler, biz de hem onlan hem de çocukla- nnj dinledik. EngeUi çocuklar kaldınrnlannkendilerinindedüsünülerek düzenlenmesini istiyorlar. (Fotoğraf: FİGEN ATALAY) Önce Murat'ın annesi Seher Yıknzan- latıyor: "Otobüs şofö'rleri çok acımasız. Mu- rat'ın inip binmesi biraz uzun sürdüğü için kimi şoförler lazıp," Madem özürlü çocuğun var, neden sokağa çıkıyorsun' diye bağuıyorlar. Ben de onlara.'Çocu- ğum zihın özürlü. siz de fikır özürlüsü- nüz' cevabını veriyorum. Bizyalmzca bu- rada özgürüz, dısanda kısıtlanıyoruz. Burada kimse çocuklanmızı ve bizi ra- hatsız etmiyor, hepimiz benzer sorunla- n yaşıyor ve bunlan paytaşıyoruz." İ 5 yaşında, yardımsız yürüyemeyen, tekerleklı sandalye kullanmayı da gu- ruruna yediremeyen Cem de en çok oto- büs şpförlenne kızgın. Ama o. acıma- sız şoförleri ve sabırsız yolculan ceza- landırmanın bir yolunu bulmuş. "İna- dına en arka kapıya gidip. inişimi gecik- tiriyorum" diyerek, onlardan nasıl ın- tikam aldığını anlatan Cem. geçenler- de Avrupa'daki spastik çocuk ve genç- lere sağlanan olanaklan öğrenmiş ve "Ah onjar bizde de olsa ne iyi olur" di- yor. Cem'in annesi Fadime Patlak içini şöyle döküyor: "Bu dert Allah'tan geldi, saün alma- dık ya. Gizüce falan değiL, açık açık ba- layor,bir sürii soru soruyoriar.' Doğum- da rru oldu? Sonradan mı? Doktora. ho- caya götürdün mü' diyesoruyağmuru- na tutarak bizi huzursuz edhorlar." 1 İnci Tezcanh, eşi ve özürlü oğlu ile büyük alışveriş merkezierinden binn- de başlanna gelen ilginç bir olayı anla- tıyor: "Dolaşırken bir çocuk, oğlumun yanına geldi ve onunla tokalaşmak iste- dL Bö>le bir durumla hiç karşılaş mamış ve hep olumsuz davranışlar görmüş olan bizler, çocuğu uzaklastırdık. Halbuki sonradan anladık ki iyi eğhimli veözür- lü çocuklara nasıl davranması gerekti- ği muhtemelen öğretümiş olan bu ço- cuk, oğluma elini uzatarak onunla da- yanışma içinde olduğunu göstermekis- temişti. Bizlerse onu anlamamişnk." Şimdi de toplumun özürlülere bakış açısının, çocuklar ve ailelerini nasıl et- kilediğini uzmanlardan dinleyelim. Psikolog Nurdan İrmak. "Engellen- mişlikyaşıyorlar. Topfumdan kaçış baş- h\or. Eve kapamyorlar, içe kapanıkuk ortaya çıkj>or. Bire bir anne bağımlılı- ğı. da>ramş bozukluklan, özgüven ek- sikliği meydana geuyor" diyor. Sosyal hızmet uzmanı BetiilOzdüzen. bu konuda şunlan söylüyor: ".\flece bir şeyler yapma isteği, top- lum baskısı yüzünden engeüeniyor. Eş- ler ayn hareket eOnekzorunda kalrvor- lar. Bu, anne-baba arasında gerginliğe yol açıyor." Son söz Nurdan Irmak'tan herkese: "Kendinizi onlann yerine koyun. Bir gün sizin de başuııza böyle bir şey geJe- bilir. böyle bir çocuğa sahip olabilirsiniz. Onlara bunlan düşünerek yaklaşın." Belediyeden istekler Engelli çocuklann aileleri, yakınla- n ve destek verenleri. tstanbul Anakent Belediye Başkanlığı'ndan şunlan ıstı- yor: 1-tETT araçlannda engelli çocukla- ra refakat eden bir kişiye serbest dola- şım kartı verilmesi. 2- Engelli çocuklar ve gençlerin araç- lara ınip binmelerinde şoförlerin daha duyarlı davTanmalan için uyanlmalan. gerekirse hizmet içi eğitime alınmala- n. 3 -Yol ve kaldınmlann engelli insan- lann ulaşım için zorlanmayacaklan şe- kilde düzenlenmesi. 4 - lETT otobüslerinde ön koltukla- nn engelli insanlara tahsıs edilmesı ve bununla ilgili uyan yazılannın bulun- ması. Atığ istimlak karanndan çark etti • CHP Şişli Ilçe Başkanı Çaltı, Belediye Başkanı Gülay Atığ'ın Şişli'yi beton yığınağına çevirdiğini söyledi. İstanbul Haber Servisi - Ydmaz' ın da Atığ' ın Şişli Belediye Başkanı Gülay Atığ tarafından "yandaşlaruıa rant elde etmek amacıyla kamulaştınlmak" ıstendigi öne sürülen Karagözyan Ermeni Yetimhanesi Vakfı üzerindeki istimlak karan belediye tarafından kaldınldı. İstimlak karannın kaldınlmasının ardından bir açıklama yapan CHP Şişli Ilçe Başkanı Dursun Çaltı, "Şişli halkının iki buçuk ayhk mücadelesiyle elde edilen bu sonuç, toplumsal muhalefetin en güzel örneğjdir" dedi. Vakfin arazisi üzerinde bulunan Şişli Daimi Halk Pazan'nda dün bir açıklama yapan Dursun Çaltı. Gülay Atığ'ın vakıf arazisini kamulaştırmak istemesinin "yapüğı onlarca yolsuzluktan biri" olduğunu iddia ederek "Gülay Aüğ Şişli için tam bir kİinik vakadır" dedi. Atığ'ın Şişli'yi beton yığınına çevirdiğini öne süren Çaltı, Şişli Belediye Meclisi'ndeki DSP'lileri Atığ'ın yolsuzluklanna destek vermekle suçladı. Çaltı. Başbakan Mesut yolsuzluklannı bildiğini ve bunlara göz yumduğunu ileri sürdü. İstanbul Daimi Açık Halk Pazarlan Koruma Derneği Genel Sekreteri Fevzi Selçuk da Atığ'ın günlük bir gazeteye verdiğı demeçte 15 yıllık esnaftan "mafya" diye söz ettiğinı belirterek "Kendisini lanıyonız; biz vergi mükellefi olan, ekmeğini ahn teriyle kazanan esnaflanz" diye konuştu. Bakırköy CHP Ilçe Örgütü Başkan Yardımcısı Payel Güllüdere de vakıflann kendi mülklenyle ilgili yasal hiçbir statülerinin belli ohnadığını ifade ederek devletin bir an önce vakıflara yasal statülerini kazandırmasını istedi. Konuyla ilgili Şişli Belediyesi'nden yapılan yazılı açıklamada ise belediyenin amacının vakfı "vakıf arazisi üzerindeki otopark işletmecisinin baskısından kurtarmak otduğu" belirtilerek "Belediyemiz samimiyet ve iyi niyetini gösternıek amacıyla muhtemelen kazandığı davadan resmen vazgeçmiştir 1 * denildi. ırıngalı defıleyiprotesto 1998 ilkbahar - yaz modasının tanrtıklıgı Hong Kong Moda Şenü- ği'nde. ünlü Çinli modacı \V illiam Tang'ın. tasanmlannda şınnga şeklindeki aksesuvariardan yaraıianması uyuşturucu karşıtı örgüt- leri harekete geçirdi. U\Tiştûrucu kullanmayı cazip \e sevimli hale getirdiği gerekçesi> le elestiri vağmuruna tutulan Tang, dü/enlediği bir basın toplantısn la kendini savunmak zorunda kaldı. Şınngala- n \alruzca "sıradıiji. ilgi çekici aksesuvarlar" olarak ele aldığını be- lirten Tang, Hong-Kong tarihinde uyuşturucunun çok önemli bir rolü olduğunu unutmamak gerekriğini de ileri sürdü. (RELTERS) Akkuyu'da nükleere karşı referandum • Bölgede NATO'nun iskele talebinde bulunması, dışandan nükleer atık getirileceği kuşkusu doğurdu. İstanbul Haber Servisi - Bergama'da siyanürle altın madenciliğine karşı yapılan "srvil referandum"dan sonra Akkuyu'da da nükleer santrala karşı 9 ağustosta referandum gerçekleştirilecek. Büyükeceli kasabasında gerçekleştinlecek referandumda, bir sandığın da yöreyi ziyaret eden milletvekilleri için konulacağı belirtildi. Öte yandan NATO'nun bölgede araştırmalar yapmasınm. dışandan nükleer atık getinleceği kaygısı doğurduğu belirtildi. Nükleer Karşıtı Platform'un Akkuyu Büro Sorumlusu Fatma Özdemir. referandumla bırlikte anti-nükleer kampanyanın, "100 \ılhk geleceğünizi ipotek alöna abnak istemiyoruz r sloganıyla başlayacağını söyledi. Türkiye'nin nükleer programında daha önce sayısı 7 olarak belirlenen. ancak bilinemeyen nedenlerle 11 'e çıkanlan nükleer santrallann toplam maliyetinin 200 milyar dolar tutannda olacağını anımsatan Özdemir, bunun bütün Türk vatandaşlannın 100 yıl boyunca ayda birer milyon lira ödemesıni gerektırecek borç yükümlülüğüne girmesi anlamına geldiğıni belirtti. Dünya Dostlan Demeği'nden Nesrin Timur "Nükleer santral ihalesinin sürekli olarak askıda bırakılmasını isnyoruz" dedi. NATO'nun Akkuyu'ya komşu olan Narlıkuyu Belediyesı"nden "mühinunat" sevkıyatı için iskele yeri istediğıne dikkat çeken Timur, "nükleer santrai yapılması planlanan bölgede NATO'nun iskele talebinin, dışandan getirilecek nükleer aoklann Akkuyu Nükleer Santralı'ndan çıkanlarla buiikte gömüleceği kuşkusunu uyandırdığmı" söyledi. Başta ABD olmak üzere NATO ülkelerinin önemli bir bölümünün büyük bir nükleer atık sıkıntısı yaşadığını anımsatan Timur, bölgedeki büyük bir kaya deliğinin, altyapı çalışmalan gerekçesiyle tonlarca beton dökülerek kapatılmasının kuşkulannı daha da arttırdığıru kaydetti. Eski esere 'restore et işletdevret' modeli DÜRDANE KOCAOĞLÜ ANKARA- Devlet Baka- m Metin Gürdere, Vakıf- lar'a ait eskı eserlenn bakım ve onanmı için yeterli kay- nağı bulamadıklannı belir- terek. "Restoreet-işlet-dev- ret" modelinı yürürlüğe ko- yacaklannı bildirdi. Gür- dere, gecekondulaşan va- kıf arazilenne de çözüm ge- tireceklerini söyledi. Vakıflar Genel Müdür- lüğü ve Vakıflar'dan sorum- lu Devlet Bakanı Gürdere, Vakıflar'a ait çok sayıda es- ki eserin, yeterli bakım ve onanm yapılmadıgı için yok olma tehlikesıyle karşı kar- şıya olduğunu söyledi. Gür- dere, belediyelerden gelen istekler üzerine eskj eserle- rin özelliklerinin koruna- rak restore edılmesi ve iş- letilerek devredilmesi mo- delini geliştırdiklerini belirtti. "Biz madem Özal'm çırağrviz. o halde bu tür mo- deller geliştirmek zorunda- yrz" diyen Gürdere, işlet- me sürelerinin eserlerin cin- sine göre 5 ya da 10 yı I ola- bileceğini bildirdi. Konu- ya ilişkın bir yönetmelik hazırlayacaklanru belirten Gürdere, ancak bu tür Va- kıflar'a ait eski eserlenn diskotek, ıçkılı lokanta, ara- besk ya da porno kasetler, gazete ve dergı satışı ama- cıyla kullanılamayacağını dile getirdi. Gürdere, hem eserleri koruma, hem bu- ralan yaşanacak yerler ha- line getırme. hem de eko- nomıye katkı sağlamayı amaçladıklannı belirtti. Va- kıflar'ın dünyanın en zen- gin kuruluşu olduğunu söy- leyen Gürdere. "O kadar çok eser var ki, konrrol edi- İemiyor" dedi. Gürdere, bırçok vakıfara- zisinde gecekondulaşma ol- duğunu, hatta tümüyle \ â- kıf arazisi üzerine kurulan ilçeler bile bulunduğunu kaydetti. • Insan hatası Internet'i karıştırdı Çeviri Servisi - ABD'nin Virgınia eyaletinin Hern-- don kasabasında birteknis- yenin lnternet'teki uyan mesajını dikkate almama- sı, sistemde ciddi kanşıklık- Iara yol açtı. Önceki gün Nenvork So- lutions adlı şirketın lntemet hattında ortaya çıkan adres kanşıklığını haber veren uyan mesajını görmekte geciken nöbetçi teknisyen, hatalı adresleri Internet'e bağlı 10 ana bilgısayara gönderince sistem bütünüy- le etkilendi. Saat farkı ne- deniyle önce Avrupa'daki aboneler olayın farkına var- dı. Hatagiderilinceye kadar milyonlarca kullanıcı Web sitelerine ulaşmakta zorluk çekti. Intemet'in insan hatasın- dan bu denli etkilenmesi karşısında kaygı duyduk- larını belirten uzmanlar. benzer olaylaru^ bir kez da- ha yaşanmaması için siste- min işleyişirun yeniden göz- den geçırilmesi gerektığine dikkat çektıler. MESELA DEDİK ERDAL ATABEK Genç kadın sütten kesilince an- nesi denenmiş bir süt gelmesi âdetini uygulayıp kızına maydanoz otlatmaya başlamış. Ekranlarda haber bülteninin flaş haberi olan sahneyi görmüşsünüzdür. Annesi kızınm boynuna ipi bağlamış. kendisi de anne olan kızı dört ayak üstünde maydanozlann içinde hem geziyor hem otluyor. Anne bir yan- dan da koyunlan otlamaya teşvik edicı sesler çıkanyor. Haberi sunan spiker "Arök daha neler göreceğiz acaba?" diye hayıf- lanıcı yorumlar yapıyor. Oysa öyle vah vah yapacak bir şey yok. Bu mil- let koyun yerine konmaya alışıktır. Koyun yerine konulur, otlatılır; kaz yerine konulur, yolunur; koç yerine konulur, hem derisi yüzülür hem ka- vurması yapılır. Bütün bunlar görmezden gelinir- se otlatılıp da sütü gelsin diye çayır- da gezdirilen genç kadına şaşıp ka- lırlar. Bir bakalım, bizim buralarda kım kımi otlatıyor? Kirat ottan yemden kesildi... Zavallı Kırat'ın hali maydanoz otlayan kadından daha kötü. "Araan iyi binicidir, hem biner hem deata iyi bakar" diye peşıne dü- şüp Kırat'a süvari yaptıklan Tansu ÇiDer' in ata binmeyı de, atı besleme- yi de pek bilmediği anlaşıldı. Zaval- lı Kırat önce Gazi yanşını kaybetti. Sonra da olmadık bir ikili oluşturdu ki taze ottan da, iyi yemden de tat ala- Kim Kimi Otlatıyor?.. maz oldu. Böylece Kırat başladı eri- meye. Görenlerin yüreği parçalanıp. "Yahu bu güzefim hay\an nasıl bu ha- ledüşer?" diye yanılıp yakılırlarken acemijokey. "Onun bir şeyiyok,za- yıflarsa daha iyi koşar 1 ' diye duyan- lan şaşırtan konuşmalar yapıyor. At Meraklılan Mütevelli Heye- ti'nin ihriyarlan aralannda gizli ko- nuşmalar yapıp. "Bu işin sonu körü- ye gjdiyor ya, üstüne gitsek taze büs- bütün zrvanadan çıkacak" deyip su- suyorlarsa da Kırat kendini toparla- yacak gibi görünmüyor. Gördünüz mü memleketin durumunu? Atlar otlatılamıyor da insanlar otlatılma- yabaşlandı. Üsteliket fiyatlan böy- le giderse millet otlamaya da talip ola- cak da herkes aynı işin peşine düş- tüğünden otlayacak mera bulama- yacak. Şimdi "Koyun muoluyoruz?" demeye kalmadan kaz olduğumu- zun haberleri birbiri ardından akma- ya başladı. Kaz oluyorsun... dam hayatım günahtan kaçarak geçirmeye adarruş. Ne içki, ne kadın, ne de herhangi birgünah. Öl- müş, cennetin kapısını anyor. Baş- melek, "Bir dakika dur bakalım" demiş. Günahlarla sevaplar tartıla- cak. Tartılmış. Günah kefesi olduğu gibi duruyor, sevap kefesi dibe vur- muş. Adam sevinmiş, "cennet ga- ranti'*. Başmelekyanındaki yardım- cı meleğe dönmüş, "Bana iki kanat getirin" demiş. Adam pek sevinmiş, "Melek mi oluyorum" diye sormuş. Başmelek gülümsemiş. "Hayır, kaz oluyorsun". Şimdi bizim milletin de kaz oldu- ğuna dair emareler çoğalmış bulu- nuyor. Giden iyice yohnuştu, gelen de hiç gecikmeden yolmaya başla- dı. Bu memlekette şeriatçısı da zam- dan geri kalmamıştı. bir yandan da atıp tutuyorlardı. "Aman iyi Id gitti- ler, yoksa halimiz nice olurdu?" di- ye sevinmeye kalmadı, gene yolma işlemi dakika sektirmeden başladı. Durun bre kardaşlar, şöyle bir iki gün aman verin de sevinmeye vakit kalsın değil mi? Olmaz. Mr. No No No ağzında puro, gene eksantrik laf- lar ediyor? Neymiş, aslında ilk dört saat içinde bu zamlan yapmak ge- rekiyormuş. Yap bakalım Mr. No. Biz seni evvelceden tanır idık de şimdilik öylece bakıyoruz. Kuyruk tüyleri tamamdır, sıra geldi kanat tüylerine. Onu da yol bakalım, onu dayol. Maliye'nin formülü odur: "vergi vıerendenahnır". Peki, "vermeyen"e ne yapılır? Onun arkasından aülıp tu- tulur, sonra dönülür, gene "vergi ve- renden alınır". Bu işin aslı faslı bu- dur Mr. No. Sen Havana purolannı tüttürürken yolunan kazın sesi duyul- maz. Millet şimdi, "Aman kurtul- duk" türküleri çağınrken kuyruk tü- yünün acısını duymaz nasıl olsa. Yol gitsin. Koçum benim... D u memleketin insanı tarafından 1J sevilmeye gelmez. Bizimki de- neyimlilerin lafidır. Bizimkilersev- di mi vallaha kendini kurtaramazsın. Koçlan severler; hem kurban edip ke- serler, hem derisini yüzerler. Atlan severler; bütün gün koşturup kendi- lerini taşıtırlar. Kadınlan severler; neleryaptıklannı görüyorsunuz. Şim- di siz cesaret edip "Beni de sevin" diyebilir misiniz? Birisi size, "Aslanım benim" der- se anlayın ki netameli bir işe sürül- mek üzeresiniz. Onun için sakın ola ki koç falan olmayasınız. Bir yandan kendinizi koruyacaksımz. öbür yan- dan yakınlannızı kollayacaksınız. Bu gidişle şimdiden otlağınızı da ayırtın ki aç kalmayasınız. Belki de yakındadevre-otlaklarçıkar. Hadi ha- yırlısı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle