Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
19 TEMMUZ 1997 CUMARTESİ • • • • CUMHURİYET SAYFA
HABERLERIN DEVAMI 17
Istanbul
Edirne
Kocaelı
Çanakkale
Izmir
Manisa
Aydın
Denızlı
B
B
B
B
A
A
A
A
27
30
30
27
32
32
35
34
Zonguldak PB 25 Antalya
Sınop
Samsun
Trabzon
Giresun
Ankara
Eskişehır
Konya
Sıvas
PB
PB
Y
Y
A
A
A
A
2b
24
23
24
26
28
26
23
36 Kars
Adana
Mersın
Diyarbakır
Şanhurfa
Mardın
Sıirt
Hakkârı
Van
A
A
A
A
A
A
PB
PB
34
33
34
35
32
32
30
24
B 19
Doğu Karadenız ıle
Doğu Anadolu'nun
kuzey ve doğusu
sağanak ve gök gü-
rultulu sağanak ya- neısınM
ğışlı, otekı yerier az Stockholm
bulutlu ve açık ge- Londra
çecek.Havasıcaklı- Amsterdam
ğı biraz artacak.
Rüzgâr kuzey ve ba-
tı yönlerden hafif ara
sıra orta kuvvette B o n n
esecek. Münıh
ASYA
Moskova Y 22
Y 20 Milano
Aşkabat
Almatı
Taşkent
Bakü
Bişkek
Tiflıs
Kahire
B
B
B
PB
B
Y
B
38
33
38
30
37
25
32
Şam PB 30
P a r ç a ] ı t h U l u t l u Sıslı Bulutlu ı Çok bulutlu ı YağtTiudu S u l u
** t Gok gunjltulu
G U N C E L CÜNEYTARCAYÜREK
• Baştarafı 1. Sayfada
hele başbakanlığa kadar gelmiş, hizmetleriyle ül-
kede unutulmaz yeri olan bir genel başkanı kara-
lamak ha?.. Kimlerse bunlar, hepsi tû kaka, deme-
ye getiriyorlar.
Ama akçeli işler, ama nereden bulunduğu bir
türtü kanıtlanamayan dolarcıklar... Devleti, rejimi
bir yıl gibi kısa sürede içinden zor çıkılır bir karga-
şa içine sokan sıyaset anlayışı...
Onların üzerine hemen bir örtü çekiliyor. Vay sen
misin Şaibe Hanım'ı CIA ajanı diye suçlayan! ina-
nılmaz ölçüde bir savunu, bir kepazelik zinciri için-
de işleniyor. Amaç Şaibe'yı bir yol bulup aklamak!
Bu telaş neden? Övme ve yalak olmak yerine
olaylara biraz olsun soğukkanlı bakmak yeterli.
Üstelik tükenmiş bir insana yanaşmaktaki bu öv-
me yarışı niçin?
Kısacası olay nedir? Yargıtay Cumhuriyet Baş-
savcılığı Şaibe hakkında Doğu Perinçek'in kimi
belgelerle öne sürdüğü CIA ajanlığı dosyasını -ya-
salardan kaynaklanan görevi gereği- incelenmek
üzere askeri savcılığa gönderiyor.
Askeri savcılık incelemeyi yapıyor. Daha derin-
(ere inebilmek için soruşturmaya karar veriyor. Ya-
salar gereği soruşturma iznini askeri düzende Ge-
nelkurmay Başkanı'nın vermesi zorunlu. Savcılık,
Genelkurmay Başkanı'ndan izın ıstiyor, yasa ge-
reği Orgeneral Karadayı bu izni veriyor.
Şaibe'nin devlet terbıyesinı zorlayan yanıtına ba-
kınız şimdi: "Bu iddiayı her kimse eline alıp da,
önüne alıp da, eğer elinin tersiyle itmiyorsa, ya-
zıklar olsun ona."
Yani Genelkurmay Başkanı'na!
Oysa Genelkurmay'ın, CIA ajanlığı konusunda
soruşturma açmasına sevinmeliydi. Zira, soruş-
turma dosyası ola ki, dava açılmasına yarayacak
kanıtlar olmadığından ya kapanacak ya da Genel-
kurmay'ın eline kimi yeni kanıtlar geçecek ve so-
ruşturma, davaya dönüşecek!
Yardımcı olmayalım
Şaibe içın aklanmak ya da yaşam boyu karalan-
mak ıçin tek yol buydu. Hayır! Çünkü onun derdi
başka.
Ne ki, hemen her gün gereksiz kimi uydurmalar-
la uyanıyoruz. Örneğin darbe olacağını Akşe-
ner'den Şaibe'ye duyuran Orakoğlu belgesini es-
kı Başbakan Yardımcısı'nın çok eskı yıllardan be-
ri "dostu" ABD Adana Konsolosu Elizabeth Shel-
don'a faksladığı haberinin doğru çıkmaması gibi.
Bu türden davranışlar, kuşkunuz olmasın, Şaibe
Hanım'a yarıyor.
Türkiye gazetesindeki başlık bu konuda dikkat-
li ölmâmızı duyuruyor: "CIA ajanı suçlaması DYP
liderini çok üzdü" diyor manşetlerde.
Ama madalyonun öteki yüzünde tam tersi bir
gerçek var. Demokrası kahramanlığına soyunma-
ya hazırlanan Şaibe Hanım, CIA ajanlığıylaeline bir
koz geçirdiği için çok seviniyor.
Yüzü, ruh haletinin bir aynası. Bir iki gün önce
karanlık, korkuyla gerilmış bir çehre... CIA ajanlı-
ğının nasılsa ABD tarafından yalanlanacağını bil-
diğinden, son gün yüzünde neşe ve sevinçten gül-
ler açıyor.
Toplumun aynalan sayılan gerçekçi yayın organ-
larından, yazarlarından gördüğü onca hakarete
karşın. hâlâ ayakta durmaya, istifa etmemeye di-
renen böyle bir sıyasetçıyi görmedi Türkiye.
Demokrasi kahramanlığına soyunmakta oldu-
ğunun ciddi kanıtı, yine Şaibe'nin bir sözünde ya-
tıyor; "Ipim yanımda" diyor. Yanı boynuna geçiril-
mek istendığine herkesi inandırmaya çalıştığı ve
çalışacağı idam ilmiği.
Türk siyasetine bir kanser gibi giren tiplerden
kurtulmanın yolu, bu gibilerin eline kahramanlık
taslamalarına olanak sağlayacak öğeler verme-
mekten geçiyor.
örneğin Genelkurmay'ın Şaibe hakkında "ordu-
ya hakaretten" bir suç duyurusunda bulunma gi-
rişimleri. Akçeli işlerini kocasıyla birlikte yargının
önüne getirmek yeter de artar bile.
Demokrasimiz işte o zaman gerçek rayına otu-
racak.
Kurtuluş yargıda!
'PKK yok olacak'
• Baştarafı 1. Sayfada
vetleri'nin (TSK) yıllardır
•İSTÖT örgütü ile mücadele
•ettiğini annnsatan Orgene-
«1 Karadayı şunlan söyle-
di-
"Dışarıdan desteklenen
bu tehdit ülkemizin bütün-
lüğüne yönelen ilk tehdit
değildir. Tarih boyunca ül-
kemize birçoktehdit ve teh-
likeler vald olmuştur. Bu-
- tunduğumuz bölgc. dünya-
nın en riskli bölgesidir.
TSK. bir yandan içeride ve
hudut ötesinde yaptığı ope-
rasyonlaı+a terörü yok et-
• meye çalışırken diğer yan-
dan da ülkemize yönetecek
tehditleri kaynağında etki-
sizleştirmek için risk bölge-
' lerinde banşa katkıda bu-
lunmak üzere kuvvet bu-
' İundurmaktadır."
TSK'nin "Çekiç Hare-
kâtTnda PKK'nin üslendi-
ğı Kuzey Irak'ta 378 kilo-
metre genişliğınde 50 kilo-
metre derinlığinde son de-
rece engebeli bir araziyi
olumsuz hava koşullanna
karşın 24 saat gibi kısa bir
sürede kontrol altına alarak
örgüte çok etkili bir darbe
•indırdiğine dikkat çeken
Karadavı, 1 ocak-17 tem-
muz tarihleri arasında saf
dışı edilen 7 bin teröristin
4 binden fazlasının bu ha-
rekâtta etkisizleştirildiğini
kaydetti. Karadayı. operas-
yondaki başanlan nede-
nıyle bütün komutanlan ve
TSK mensuplannı kutladı.
Kapsamh mücadelede
en büyük dayanağın ulusun
TSK'ye destek ve sevgisi
olduğunu vurgulayan Or-
general Karadayı. "Büyük
Atatürk'ün tanımladığı gi-
bi ordumuz Türk birliği-
nin. Türk kabiliyetinin,
Türk \atanse\erliğinin çe-
likleşmiş bir ifadesidir ve
dünyanın hiçbir ordusun-
da yüreği seninldnden daha
temiz. daha sağlam bir as-
kere rastgelinmemiştir.
Vasfinı bugün de aynen mu-
hafaza etmektedir" dedi.
Karadayı. TSK'nin PKK
>ok edilınceye kadar mü-
cadelesinı sürdüreceğini
vurguladı. Törenlere Ge-
nelkurmay Başkanı'nın be-
raberinde Kara Kuvvetleri
Komutanı Orgeneral Hik-
met Köksal ile Hava Kuv-
vetlen Komutanı Or-
general Ahmet Çörekçi de
katıldı.
5 koşi kaçınldı
Öte yandan Van'm Bah-
çesaray ilçesinde yol kesen
PKK'liler, iki korucuyu
yaraladı, biri korucu 5 ki-
şiyi de kaçırdı. Mersin'de
DHKP-C örgütü üyesi 6 ki-
şi yakalandı.
Cem, Ecevit'in Dışişleri Bakanı Cem:
dış politikasini Hedefimiz AB'ye tam üyelik
dengeliyor
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Dışişlen Bakanı
tsmail Cem'ın, DSP Genel
Başkanı ve Başbakan Yar-
dımcısı Bülent Ecevit'in dış
politikadakı keskın çıkışla-
nnı dengeleme görevıni üst-
lendiği gözlendi. Cem. bu
misyonu üstlendiğinin ilk
somut işaretlerini. göreve
geldikten sonra dün ilk kez
düzenlediği basuı toplantı-
sında verdi.
Cem, basın toplantısmda
"febefi" bir sunuş yaparken
Türkiye için bir dünya dev-
leti hedefi çizdi ve "parti
politikalanndan çok uiusal
poütikalann izleneceğine"
işaret ettı.
Cem bu yöndeki açıkla-
mayı. gazetecilerin, Ece-
vit'in Kuzey Irak için tam-
pon bölge kurulması ve Ar-
navutluk'ta bir üs oluşturul-
ması yolundaki önerilerine
nasıl yaklaştığına ilişkin so-
rular üzerine yaptı. Cem'in
bu yaklaşımı ile Batı'da ve
Ortadoğu"da ihtiyatla karşı-
lanan Ecevit'in dış polıtika
çizgisi karşısında "dengele-
yici ve soğukkanlı" bir rol
üstlendiğine işaret edıldı.
Ismail Cem, Dışişleri Ba-
kanlığı'nın. özellikle DYP
Genel Başkanı Tansu Çil-
ler'in bakanlığı döneminde
özlem duyduğu full-time
(tam gün) bakanlık uygula-
masını yeniden yerleştirdi.
Çiller'in 1 yıllık Dışişleri
Bakanlığı döneminde uğra-
madığı Balgat'taki bakan-
lık. Cem'in gelişi ile yoğun
bir çalışma temposu içıne
girdi.
Sabah saat 06.00 sulann-
da bakanlığa geldiği belirti-
len CenVin. eskı Dışişleri
Bakanı Hikmet Çetin gibi
tam gün mesaı yaptığı ve ge-
nellikle geceyansı maka-
mından aynldığı belirtildi.
Cem'in Dışişleri Bakanı
olması ile birlikte yoğun bir
çalışma temposu içıne giren
bakanlığın koridorlannda
en fazla konuşulan konu, 15
kadar büyükelçinin yurtdışı
görevlere ve merkeze atan-
masına ilişkin kararname.
Başbakan MesutYümaz'ın.
Çiller'in "iç poHrik kaza-
nunlara yöneiikdış politika-
sına" yakın bir ta\ır sergıle-
yen ve Kardak bunalımı sı-
rasında kamuoyunu yanlış
yönlendırdiğıni düşündüğü
Dışişleri Bakanlığı Müste-
şan Onur Öymen ile çalış-
mak istemediğini yakın çev-
resine söylediği öğrenildi.
Öymen'in yeni büyükelçi-
ler kararnamesi ıle ABD dı-
şında bir ülkeye atanması
öngörülürken. atama dö-
nemleri gelen yurtdışındaki
bazı büyükelçilerin Anka-
ra'da Dışişleri Bakanlığı ko-
ridorlannda dolaşmalan
dikkat çekti. Bunlar arasın-
da Yılmaz"a yakınlığı ile bi-
linen ve danışmanlığı göre-
\ini üstleneceği söylentileri
dolaşan Türkiye'nin Bulga-
ristan Büyükelçisi Mehmet
AK İrtemçeBk de bulunuyor.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Dı-
şişleri Bakanı İsmailCem. Türkiye"nin As-
ya ile Avrupa arasındabir tercih yapması-
nın söz konusu olmadığını, A\rupa Birlı-
ği'ne (AB) tam üyelik hedefinin sürdüğü-
nü, Hindistan. Rusya ve Cin gibi büyük öl-
çekli ekönomilerle de işbirliği yapılacağı-
nı kaydetti. Türkiye'nin hedefinin 21. yüz-
yıla "dünya devleti" olarak girmek oldu-
ğunu belirten Cem; Suriye, Iran, Irak ve
Yunanistan gibi sorunlu komşu ülkelerin
dostluk elini uzatmalan durumunda ilişki-
lerin normalleşebileceğini söyledi. Cem,
REFAHYOL döneminde gelişmekte olan
Islam ülkelerini bir araya getiren "siyasal
bir örgüt" olarak sunulan D-8'in, "ekono-
mik bir organizasyon" olarak çahşmaian-
nı sürdüreceğini kaydetti.
55. hükümette Dışişleri Bakanı olarak
görev yapan lsmail Cem, bakanlığın gele-
cek dönemdeki çalışmalan ile ilgili bir ba-
sın toplantısı düzenledi. Cem, Türkiye'nin
dünya devleti olması ile ilgili olarak şun-
lan kaydetti:
"Dünya devleti, yani, sürekli başkalan-
na özenen degiL başkalannın ona ö/endik-
leri bir Türkiye. Tarihini ve kültürünü pay-
laşöğı bölgelerle dostluk Uişkilerini gelişti-
ren bir Türkiye. Bilgjvi ve teknolojiyi sade-
ce kendi dışında arayan değil. kendisinden
bilgi ve teknoloji aranan bir Türkiye. Bü-
yük Atatürk'ün işaret ettiği yönde, diğer
milletlereörnek olabilen bir Türkiye. Tarih-
sel birikimiyle. kültürzenguüığiyle. demok-
rasisiyle, ekonomisiyle, ûısan sevgisinden
ve sosyal adaletten kaynaklanmış çağdaşln
ğıyla. dünyanın başhca çekün merkezlerin-
den birini oluşturan bir Türkiye.''
Türkiye'nin dünyadaki yeri ve "Avru-
paldıgı" üzerine yapılan tartışmalan ve As-
ya ile Avrupa arasında "ya biri ya öteki"
yaklaşımını doğru bulmadığını belirten
Cem. Türkiye'nin coğrafya, tarih ve kül-
tür olgulan açısından 700 yıldır zaten Av-
rupalı oldugunu kaydetti.
Cem, bazı dış politika konulan ile ilgili
olarak şu açıklamalarda bulundu:
tnsan haklan: Türkiye'nin dış sıyaseti.
• Baştarafı 1. Sayfada
Başbakan Yardımcısı Ecev it. Kıbns
Banş Harekâtı'nın 23. yıldönümü ne-
deniyle beraberinde 7 bakan ile birlik-
te yann Kıbns'a yapacağı diplomatik
çıkarma sırasında KKTC Cumhurbaş-
kanı Rauf Denktaş ile bir durum de-
ğerlendirmesi yapacak. Bu durum de-
ğerlendirmesi sonunda Denktaş'ın,
Rum yönetımi lideri Glafkos Klerides
ıle ABD'nin arabuluculuğunda ilki
New York'ta yapılan Kıbns sorunu-
nun çözümü yolundaki baş başa gö-
rüşmelerin ağustos ayında Cene\Te'de
planlanan ikinci turuna katılıp katıl-
mayacağını netleştirmesi bekleniyor.
New York görüşmeleri olurken Tür-
kiye'nin tüm uyanlanna karşın Kıbns
Rum yönetimi ile tam üyelik müzake-
relerini kesinleştiren bir karar alanAB
üyesi ülkelerin, şu anda Dışişleri Ba-
kanlığı'ndan yanıtını almak istedikle-
ri en önemli konu Denktaş'ın Cenev-
re'ye gidip gitmeyeceği. Ankara'da bu
konuda ortaya çıkan ancak henüz net-
leşmeyen bir yaklaşım da "Denktaş-
Klerides görüşme sürecinin kesilme-
mesi, ancak KKTC ile bütünleşme ön-
lemlerinin aunmasr yönünde.
Ecevit'in yann Lefkoşa'da Denktaş
ile yapacağı durum değerlendirmesi
sonunda KKTC ile bütünleşmenin ilk
işaretlerini vereceği ve bu çerçevede
kıyı ticareti anlaşmasının kapsamınm
genişletilip bir serbest ticaret anlaş-
ması yapılmasının beklendiği kayde-
dildı.
Türkiye ve KKTC arasında siyasi,
askeri ve ekonomik bütünleşmenin
altyapısı önemli ölçüde hazır. Bu bü-
tünleşmenin resmiyet kazanması için
Türkiye'nin KKTC ile ortaklaşa ola-
rak Ecevit'in formülüçerçevesinde bir
bütünleşmeyi dünyaya ilan etmesi ge-
rekiyor. Diplomatik kaynaklar, siyasi
ve askeri bütünleşmenin ilan edilebil-
mesi içm MGK'nin alacağı kararın
beklenmesi gerektiğine işaret ettiler
j TARKAN
jEMRAH
JBURAK
KUT
HEK ÇARŞAMBA, BÜTÜN BİK HAFTA!
çağdaş. demokratik, laik bir hukuk devle-
tinin yansımasıdır. Dışişleri Bakanlığı, in-
san haklan konusundaki çalışmalannı ve
önerilerini yakın bir tarihte Başbakanlığa
ve insan haklanndan sonımlu Devlet Ba-
kanlığı'na sunacaktır.
Dış ekonomik Oişkiler: Dışişleri Bakan-
lığı'nın başhca işlevi, Türkiye'nin ekono-
mik büyümesine ve ticari gelişimıne dış si-
yasetin katkısını getirmektir. Türkiye'nin
dış ekonomik ilişkilerinin geliştırılmesi
bağlamında Karadeniz Ekonomik işbirli-
ği (KEİ), İSEDAK ve D-8 gibi çoğuna ön-
cülük ettiğimiz bölgesel ve çok taraflı iş-
birliğine katkılanmızı sürdüreceğiz.
Hindistan ve Çin pazan: Dışişleri Ba-
kanlığı, mevcut ekonomik beraberlikleri-
mizin ve tercihlerimizin yerini almak üze-
re değil, onlan bütünlemek ve çeşitlendir-
mek anlayışıyla yeni ekonomik açılımla-
nn siyasal altyapısını geliştırecektir. Bu
bağlamda, Hindistan. Rusya, Cin benzeri
büyük ölçekli ekönomilerle daha yakın
ekonomik ilişkilerin temelleri oluşturula-
caktır.
AB: AB'ye tam üye olmak, Türkiye için
anlaşmalardan doğan bir haktır. Bu hakkı-
mızı en kısa zamanda elde etmek için, üze-
rimize düşen her türlü gayretı göstereceğiz.
AB'nin anlaşmalardan doğan yükümlü-
lüklerinin ve uygulamafennın yakın takip-
çisı olacağız. Geçmişte birçok siyasetçi
boşuna umut şınnga etti. Yanlış yönlen-
dirmeleryapıldı. Türkiye. AB üyeliğini bir
saplantıya dönüştürmeksizin. bir yandan
AB'ye tam üye olarak katılmanın tüm ça-
lışmalannı sürdürecek bir yandan da ken-
di siyasal ve ekonomik dinamizmıni dün-
yanın her köşesine ulaştıracaktır.
ABD: Dış siyasal dengelenmizde özel
bir yeri olan ABD ile dostluk \e ittifak te-
mellerine dayalı stratejik ışbirliğinı her
alandageliştırmek düşüncesindeyiz. Eko-
nomik ve siyasal ilişkilerin önünde zaman
zaman engel yaratan yanlış izlenimleri gi-
dermek gerekır. Bu bağlamda karşılıklı çı-
karlara zarar veren dar açılı ve önyargılı
yaklaşımlan etkisiz kılmak için çalışmalar
_ yapılacaktır.
Komşularla ilişkiler:
Komşu ülkelere yaklaşımı-
mızda, bağnnsızlık, ege-
menlik ve toprak bütünlü-
ğünün korunması ilkeleri
işbirliği ve komşuluk ilişki-
lerinin geliştirilmesi politi-
kamızın temelinı oluşturur.
Bunun yanı sıra, ortak
menfaatler. içişlerine kanş-
raama, sınır güvenliği ve
terorizmle mücadelede iş-
birliği, bu ilişkilerimizin
öteki ölçütlerini meydana
getirir. Bize dostça yakla-
şana fazlasıyla dostluk gös-
termek bizim geleneğimiz-
dir. Dostluğa sığmayan
davranışlara karşılık ver-
mek ise doğaldır.
Yunanistan: Yunanis-
tan'la aramızdaki bazı an-
laşmazlıklann sürekliliği-
ne rağmen, Madrid zirve-
sinde oluşturulan iyi niyet
zemini, olumlu gelişmele-
rin başlangıcı olabilecektir.
Türkiye. bu ıyi niyet orta-
mından yararlanmak karar-
lılığındadır. Yunanistan'ın
da bu yaklaşımı paylaşma-
sı, Madrid uzlaşmasının
üzerine banşçı gelişmele-
rin bina edilmesini müm-
kün kılacaktır.
Kıbns: Kıbns Türk hal-
kı. Türkiye'nin hem insa-
ni. hem de siyasi ve asken
güvencesi altındadır. Bu
güvencenin kaynağında,
uluslararası anlaşmalann
garantör devletlere tanıdığı
yetkiler ve verdiği görevler
vardır. Kıbns Rum kesimi-
ne yerleştirilen gelişmiş si-
lahlar, anlaşması yapılan
S- 300 füzeleri ve Yunanis-
tan ile oluşturulan ortak as-
keri doktrin gibi gelişme-
ler. Kıbns'ın, sadece KK-
TC bakımından değil. Tür-
kiye için de bir güvenlik so-
rununa dönüşmesine neden
olmuştur. Cumhurbaşkanı
Rauf Denktaş'ın ısrarlan
sonucunda New York'ta
başlayabilen ikili göriişme-
ler ise. AB'nin yanlış ve
hukuk dışı tutumunu sür-
dünnesiyle gölgelenmiş ve
görüşmelerin devamı. AB
tarafından tehlıkeye sokul-
muştur. Türkiye olarak bu
olumsuz gelişmeler karşı-
sında hareketsiz kalmak
mümkün değildir. 1960
antlaşmalannı hiçe sayan
AB karannın uygulama
aşamasına gelmesı, Türki-
ye ve KKTC cumhurbaş-
kanlarının mutabakatlan
ve TBMM'nin 21 Ocak
1997 tarihli karan çerçeve-
sınde Türkiye'nin de KK-
TC ıle kısmı bütünleşme
sürecini gündeme getır-
miştir.
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
Bugün 19 temmuz... Türkiye'nin REFAH-
YOL'dan kurtuluşunun birinci aydönümü. Erba-
kan 18 haziranda görevi Cumhurbaşkanı'na iade
etti. Edişoediş...
Dünyada demokrasi oyununu oynayan her ülke-
de, hükümet düşünce belirsizlik olur. Piyasalar dal-
galanır, ekonomi dünyası boşluk doğabileceği kor-
kusuylatelaşlanır...
Bizde öyle olmadı. Piyasalar, Türkiye hükümet-
siz kaldı diye sevindi...
Halkımız mutluydu:
"Nasıl olsa tekgüvencemizalın ten, gelmezbun-
dan beteri..."
Başta siyasilerimiz olmak üzere kamuoyu duru-
ma iyimser baktı:
"Her şeye rağmen ucuz atlattık. Daha beter bir
durum da olabilirdi."
REFAHYOL, devletin yolmadık kurumunu bırak-
mamış, yaptığı işlerın çoğunu hukuk terazisinde
tartmamış... Böyle bir miras bırakmış, mutluyuz...
Ucuz atlattık ya...
Hükümet, ayağının tozuyla akaryakıta rekor zam
yaptı. Eskiden, yüzde 3-5 yapılır, yankılanması ön-
lenirdi. Bu kez 32 kısım tekmilı birden deyip, yüz-
de 32 yaptılar. Hükümet savunuyor:
"Bunu yapmasaydık, para basmak zorunda ka-
lırdık. Enflasyon azardı. Üç haneli rakamlara fırlar-
dı..."
- Eee...
"Eesi varmı? Bunu önlemiş olduk. Aslında ön-
lemi şimdiden almakla gelecek ekonomik felake-
ti ucuz atlatmış oluyoruz..."
Yani biz, sadece olmuş değil, olacak felaketleri
de ucuz atlatırız...
Olayları ucuz atlatınca tabii ucuz kahramanlık
da para ediyor.
Günlük yaşamımızla devam edelim...
Doğalgaz sızıntısı olur. Yetkilı kurumun eleman-
ları hemen olay yerine gelir. Ama onlar, onarım işin-
den anlayan teknik eleman değil işletme ekıbin-
dendir. Yusuf Can ve ilyas Gedik, yanlarına ok-
sijen tüpü almadan, doğalgaz sızıntısına karşı hıç-
bir işe yaramayacak "özel" giysiyle vana odasına
girerler...
Denizin dibine dalmak için kanat takıp atlamak
gibi birşey...
Can ve Gedik yaşamını yitirir... Doğalgazdan do-
ğal bir ölüm:
"Ucuz atlattık..."
Neden; iki insanımızın bile bile cahilce ölüme
gönderilmesinin ucuzu mu olur?
"Olur tabii... Ucuz atlattık. Ya patlama olsaydı.
Cadde ne hale gelirdi..." • - r
Hayat pahalı, can ucuz...
Bomba üretim fabrikasında sabahın köründe
patlamalar başlar... Doğal olarak mesai de başlar.
Ardından daha şiddetli patlama... Halk kenti terk
eder. Patlamalar bütün gün sürer. Devlet büyükle-
rini konutundan havaalanına götürecek helikopte-
rimiz vardır ama, böyle bir felakete su sıkacak he-
likopterimiz yoktur. Israil'den gelir...
Ölü, yaralı... Trilyonlarca maddi zarar...
Yöneticilerimiz durumu değerlendirir:
"Ucuz atlattık..."
- Nasıl yani?
"Anlamıyor musun kardeşim? Yangın, büyük
bombaların olduğu yere sıçrasaydı. Oradaki pat-
lamalar kenti yerie bir ederdi. O zaman, şikâyet
edeceğine sevin. Otur haline şükret. Ucuz atlat-
tık..."
Otoyolda iki otobüs yarışa tutuşur. Biri ötekinın
üzerine, o alttaki ters yöne giden araçların üzeri-
ne... insanlar kazayı seyre tutuşur. Kamyon, sey-
redenlerin üzerine... Onlarca ölü, yaralı...
Yetkili durumu değerlendirir:
"Ucuz atlattık. Yolun hemen altında petrol do-
lum tesisi vardı."
Şu hayat pazarında en ucuz şey can...
Hayat pahalı ama...
Can ucuz...
Ümit utku
'Görevden
aLmtnam yasal değil'
Haber Merkezi - Yol-
suzluk iddialan üzerine
Başbakan Mesut Yılmaz
tarafından görevinden
alınan eski Kıbns Türk
Hava Yollan (KTHY)
Yönetim Kurulu Başkanı
Ümit Utku, karann yasal
olmadığını belirterek
"Böyle bir karar geçer-
sizdir. görevimizin başm-
dayız" dedi.
Yaptığı yazılı açıkla-
mada, THY'nın kendısi-
ni genel kurul yerine koy-
mak gibi ciddi biryanlış-
lığa düştüğünü vurgula-
yan Utku. mevcut yöne-
tim kurulu ile denetçile-
rin görevden almması ve-
ya yerlerine atama yapıl-
masının genel kurul ka-
ranna bağlı oldugunu
kaydetti. Mevcut yöne-
tim kurulunun, ileride
yapılacak genel kurula
kadar görevinı sürdüre-
ceğini kaydeden Utku,
"THY yönetiminin hu-
kuktan yoksun bu karan,
her türlü kraatmda hu-
kukn ilke edinen yeni hü-
kümetimizin temel inanç-
lanna aykın düşmekte-
dir" diye konuştu.
THY'nin bu kararı
• üzenne yapılan değerlen-
dirme toplantısmda. o-
laydaki hukuki yoksun-
luklann bir yazıyla THY
yönetimine bildirildiği
belirtildi.
Türk Ticaret Kanu-
nu'nun 275. maddesinın
2. paragrafı olan. "De^let
vilayet ve belediye gibi
amme hizmeti gören sek-
törier, yine amme hizme-
ti gören anonim şirketler-
deki yönetim ve denetim
kurullanna temsilci gön-
derebilirier. Yukarıda
anilan fıkrada yazılan
anonim şirketlerde pay
sahibi olan amme şahısla-
nnı anonim şirket idare
meclisi ve murakabe he-
yetlerindeki temsilcileri-
ni azletme yetkisine sa-
hiptir" hükmünün anım-
satıldığı açıklamada şun-
lar kaydedildi:
"Şirketimiz, devlete ait
bir anonim şirket değil-
dir. Ticari bir limited şir-
kettir. Yönetim ve mura-
kabe heyetinde devletin
temsilcisi yoktur. Mevcut
yönetim kurulu ve mura-
kıplarunız genel kurulda
oylanarak seçilmişlerdir.
Bunlann görevden alın-
ması veya yerierine ata-
ma \apılması, genel ku-
rulun toplanıp karar ver-
mesine bağlidır."