23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12 MAYIS 1997 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMI ulkelerinden ittıalat geriledi • ANKARA (AISKA) - Gümriik birliğinin ilk yılı olması nedeniyle AB ulkelerinden yapılan ithalatta geçen yıl yaşanan artış, bu yıl hızını kesti. Böylece, AB ülkelerinin toplam ithalattaki payı gerilemeye başladı. DİE verilerine göre AB ulkelerinden gerçekçekleştirilen ithalat, ocak-mart döneminde, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 2.9 artarak 6 milyar 551 milyon dolar düzeyinde gerçekleşti. Söz konusu artış oranı ithalattaki yüzde 5.5'lik genel artışın altında kaldı. Ödemeler dengesine DTH dopingi •ANKARA (ANKA)- Dış ticaret açığında yaşanan patlamaya rağmen. cari işlemler açığının. tahmin edilebılenden daha ılımlı bir düzeyde seyretmesinde, döviz tevdiat hesaplanndan Tûrk Lirası karşılığı satın alınan dövizlerin. döviz geliri olarak kaydedilmesinin büyük etkisi olduğu ifade ediliyor. Türkiye'nın geçen yılın ilk dokuz ayında 13 milyar 445 milyon dolara ulaşan dış ticaret açığına rağmen. cari işlemler açığınm 2 milyar 604 milyon dolarda kalmasında "görünmeyen hizmet gelirleri" kalemindeki yüksek oranlı artışın etkisinın büyük olduğu vurgulanıyor. Pakistan otoyoluna başianacak • Ekonomi Servisi - Pakistan Ulusal Ulaştırma Başkanı Muhammed Azam Khan Hoti, Baymdır Holding tarafından yapılacak Pakıstan otoyolunun Peşaver- Jslamad arasındaki bölümünün yapımma çok yakında başlanacağını söyledi. Hoti, "Peşaver- Islamabad Otoyolu Yapımı" konulu toplantıda, Pakistan hükümetinin bu projenin yapımında, dost ülke Türkiye'nin inşaat firmalanyla işbirliklerinin sürmesini istediğini belirtti. Altın ticaretinde büyük hedef • İSTANBUL(AA)- Başbakan Necmettin Erbakan'ın altın konusundakı başmüşavin ve Istanbul Altın Borsası Genel Sekreteri Dr. Kaan Rasim Aytoğu. Türkiye'nin 2000'li yıllarda dünya global altın ticaret hacminden yüzde 25 pay almayı hedeflediğıni söyledi. Ppim borçları affı • AıNKARA (AA) - Hak-lş Genel Başkanı Salim Uslu. SSK ve Bağ-Kur'un prim borçlan affının, sosyal güvenlik sistemine yönelik bir sabotaj olduğunu belirterek "Af uygulaması, eşitlik ilkesine aykındır" dedi. Yaptığı açıklamada, asıl yapılması gerekenin, düzenli prim akışını sağlayacak bir sistem kurmak, sıgortasız çalışmayı ve çalıştırmayı önlemek, kurumlan özerkleştirmek olduğunu belirten Uslu, "Bu anlayış ve uygulama, prim ödememeyi alışkanlık haltne getirip teşvik edecektir" dedı. Çalışanlarm, sendikacı-genel müdür işbirliğini kamuoyuna açıklaması bekleniyor Deniz Nakliyat'ta çîfte vurgun MUTLU GÜNEŞ SÖNMEZ Sendikanın kurduğu Birlik AŞ tarafin- dan yüzde 51 'i satın alındıktan sonra işle- rin yolunda gittiği sanılan Deniz Nakli- yat'ta tüm çalışanlar devre dışı bırakıldı. Görünürdeki 129 milyon dolarlık satışa karşın çıkanlan A grubu hisselerin toplam değeri olan 300 milyon lirayla şirketin ta- mamını ele geçiren Türkiye Denizciler Sendikası îstanbul Deniz Nakliyat Şubesi yöncticilcn Rahmi Şişman, Hidayet An, Celal Bitiş ve Necdet Öksüz ıle Genel Mü- dür Tahir îlker GülfkJan \ e > ardımcısı th- san Teoman Kuluhan şırketin süresiz im- tıyaz hakkını da aldılar. B tıpi hisselerin toplam değeri olan 4 milyar 700 milyon li- rayla birlikte 5 milyar lira sermayeyle ku- rulan şirket, hem Özelleştırme îdaresi'ni hem de çalışanlannı yanıltmış oldu. Uzun süre gizlenen ana sözleşmenin gün ışığına çıkmasıyla belirlenen bu duruma büyük tepki gösteren çalışanlann oluşturduğu or- tak girişımin bugün bir açıklama yaparak şirketteki sendikacı patronlann genel mü- dürle yaptığı işbirliğini ortaya koyması bekleniyor. Konuyla yakından ilgilenen hukukçular da 70 parça gemiden oluşan şirkette, 6 yıl- lık genel müdürlüğü döneminde yaptığı sa- tışlarla gemi sayısını 29 parçaya indiren II- ker Gülfidan'ın şimdi de Deniz Nakliyat'ı tümden ele geçirmek istediğini ve buna sendikacılan da alet ettiğini söylüyorlar. Gülfidan'la birlikte patronlaşan sendi- kacılar, uzun süre gizledikleri ana sözleş- meyle ISTEK Vakfı'na ait Park AŞ'nin yüzde 49'luk hissesinin karşısında kendı ellerinde tuttuklan yüzde 51 'lik payı da • Özelleştirilen Deniz Nakliyat'ın yüzde 51 'ini çalışanlar adına satın alan sendikacılar, uzun süre gizledikleri şirket ana sözleşmesindeki A tipi hisselerle süresiz imtiyaz hakkına sahip olarak çalışanlan devre dışı bıraktılar. Sendikacılar ve genel müdür, 129 milyon dolara satışı yapılan Deniz Nakliyat'ı çıkardıklan özel hisselerle 300 milyon liraya satın almış oldular. ikiye bölerek imtiyazlı ortak konumuna u- laştılar. Yüzde 51 içinde yer alan 107 bin hisseden A tipi olan 60 bin hisse. genel müdür ve yardımcısı ile dört sendikacınm elinde toplanırken B tipi olan 47 bin adet hisse de çalışanlar için aynldı. Buna göre 5 milyar sermayeli şirketin ana sözleşme- sinde yer alan ve her biri 10 bin adetten olu- şan altı parça A grubu hisse senediyle şir- ketin tüm haklannı ellerine geçiren grup, genel müdürle işbirliği yaparak çalışanla- n devre dışı bıraktı. Kontrolü yine altı ki- şilik ayncalıkJı grupta olan B tipi hissele- rin de hiçbir değerinin bulunmadığını be- lirten çalışanlar ise aldatıldıklannı söyle- yerek yeni bir yapılanma istediler. Çalışan- lann tepkisiyle karşılaşan sendikacı pat- ronlar, bu kez yine sendıka adına yenı bir yapılanmayı içeren bildiri yayımladılar. Bu bildiride, Birlik AŞ'nin iptal edildiği ve kurulacak olan şirkette ayncalıkh hisseda- nn bulunmayacağı garantisi verildi. Oysa yasal hiçbir önemi olmayan bu bildiriye karşın şirket ana sözleşmesindeki madde- ler, ayncalıkJı hisse sahıplerinin varlığını ve bunlann kimler olduğunu açıkça orta- ya koyuyor. Geçen günlerde Genel Müdür Gülfi- dan'ın, "Kimsenin iş garantisinin bulun- madığı ve Idmsenin de tazminatmı alıp gi- demeyeceği'' şeklindeki tehditkâr açıkla- malannın ürkütücü olduğunu belirten De- niz Nakliyat çalışanlan. Park AŞ ile yapı- lan protokolü de görmek istediklerini be- lırterek şunlan söyledi ler: "Yayımladıklan bildiriyle şimdi başka oyunlan deniyorlar. Bizi şimdi Park AŞ'nin kucağuıa atmaya çahşıyoriar. Çünkii ileride Park AŞ ile kurulacak bir ortak şirket, ya- pacağı genel kurulla sermaye arttınmına gittiğiode küçük pay sahibi olan bizleri sıfir- layacaktır. Şirketin imtiyaz haklanmn, devredilemez ve satılamaz" koşuluyla ku- rulacak bir vakfa aktanlmasını istiyoruz." Öte yandan genel müdürlük, devre dışı bırakılan yaklaşık 1700 kişiyi çeşitli şekil- lerde sindirmeye çalışırken kendilerine yakın olanlan da ödüliendiriyor. Çalışan- lardan alınan bilgiye göre son birkaç haf- ta içinde yaklaşık 40 personel daha iyi pozisyonlara terfi ettirildi. Amerikan BoozAllen Hamilton 'unyasa taslağı hazırlamasına tepkiler büyüyor DeıııiryollaniHİa Amerikan dayatması CELAL YILMAZ İZMİR-TCDD nin "yenidenyapdanma raporu T> nu hazırlayan Amerikan "Booz Al- len Hamilton" firmasının, uygulamadaki yasal düzenlemelere ilişkin *yasa taslagTnı da hazırladığı anımsatılarak bu dayatmanın kabul edilemeyeceği belirtildi. TCDD yöneticilerinin, "yeniden yapılan- ma projesi" netleşmeden uygulamayı başlat- tıklannı belirten Birleşik Taşımacılık Çalı- şanlan Sendikası (BTS) Genel Başkanı Or- han Altuğ, personel sayısının hızla azaltıl- dı ğını kaydederek "Arhk yasalanmızı da ya- bancı damşmanlık firmalan hazıriıvor. Llu- sal egemenliğiınize karşı yapılan böyle bir küstahlığı. bayrak. ezan. Kuran' sözlerini ağızlanndan düşürmeyen yöneticiler nasıl içlerine sindirebfliyorlar?'' dedı. Azgelişmiş ülkelerdekı bu tür uygulama- lann kötü sonuçlar doğurduğuna dikkat çe- ken Altuğ, "KaHtesiz ve pahalı hizmet, iş- ten çıkarmaiar. birçok harün iptali, istasyon \e birimlerİD kapaülması sonucunda demir- yoflan yabancılann eline geçmektedir. Tür- kiye'de yeniden yapılanmanın uygulanabil- mesi için yasa çıkanlması gerekiyor. Işte, bu yasa taslagım da BoozAUen Hamilton firma- sı haarladı. TCDD yöneticileri ise daha pro- je netleşmeden, gerekli yasal düzenlemeler gerçekleştirilmeden rapordaki önerileri uy- BANUSALMAN Limanlann özel sektöre devrinde yasa ihlali ANKARA - 7 limanın 30 yıllı- ğına özel sektöre devredılmesiy- le ilgilı Özelleştirme Yüksek Ku- rulu (ÖYK) karannın, anayasaya aykın olması nedeniyle yerel mahkemelerce iptal edilebilece- ği bildirildi.Anayasa Mahkeme- si Başkanı ve yetkililerin açıkla- malanna göre, yerel mahkeme- ler, iptal edilen hükümler uyann- ca özelleştirilen yerlerle ilgili olarak Anayasa Mahkemesi'nin iptalkarannı dikkate alarakdava- lan sonuçlandırabilecekler. Lıman-Iş Sendikası Genel Başkanı Hasan Biber, Anayasa Mahkemesi'nin iptal karanna karşın limanlann satışının onay- landığına dikkat çekerek "Her biçimde yasadışılık sergilediler, saygısızca. Özellikle RP. stratejik alan olarak satılmasını vatana ihanetolarak gördüğü şeyi ketıdi- siyapıyor"dedi. Özelleştirmeyi "sömürgedli- ğin açıkbir tavn" olarak nitelen- diren Biber. limanlann satışını Türk-lş Başkanlar Kurulu'nda gündeme getireceklerini, diğer sendikalarla da görüşerek, satışa karşı direneceklerini söyledi. Satış karannın, TDİ 'de çalışan lıman işçıleriyle ilgili toplusöz- leşme görüşmeleri sürdürülürken çıkanlması da dikkat çekti. Bıber. limanlan alan kişilerin geçmişte birikimleri olmadığını belirterek Giresun, Ordu ve Si- nop limanlannın işletme hakkını devralan Çakıroğlu AŞ'nin, Sa- lıpazan Limanı'nı bir hafta işlet- tikten sonra kaçtığına dikkat çek- ti. gulamaya başladılar" dedi. BTS Genel Başkanı Orhan Altuğ, "De- miryoilan Yasa Taslağı"nın genel hükümler bölümündeki "Jenerik olarak, deminoflan bir kamu hizmeti olarak tanımlanmayacak- nr" hükmünün yer aldığını belirterek de- miryolu taşımacılığı yapanlann, işletmecı- liğin ticari açıdan gereksiz olması halinde, bakım ve faaliyetlerle birlikte seferleri bı- rakma yönünde genel bir hakka sahip ola- caklannı söyledi. Altuğ, taslağa ilişkin şu bilgileri verdı: "Yasa taslağuun taşımacılık ücretkri ve koşulları başhğı altında ücretlerin serbest olarak belirlenmesi hükme baglanıyor. Bu- na göre, taşunacılar, sunduklan hizmetleri piyasay a dayahflkeleregöre ücretlendirmek- te ya da tarifeye bağlamakta serbest olacak; hükümet, özelyolcu ücrettarifelerinin uygu- lanmasinı isteyebilecek. ancak fark riimüy- le yine hükümet tarafından sübvanse edile- cek; genel fiyat oranlan ve tarifelcr bilgilen- dirmc amacıyla bakanhğa sunulacak: ba- kanhk, fiyatlardaki arüşlara itiraz etmek için bir zaman dilimi betirleyecek, bu süre içinde itiraz gebnezse artışlar uygulanacak: yine bakanlık, geri çc\irdiği artışlardan doğan farkı tazmin edecek ve bu tazminat taşıvio nın yeterli ticari getiri sağlamasına yeterli otacak." Yasa taslağında çalışanJann memur starü- sünde olmadığının altının çizildiğine dik- kat çeken Altuğ, tüm çalışanlann ya söz- leşmeli ya da işçi olacağmı belirtti. Altuğ, bu hükümle varolan memurlann sözleşme- li statüsüne transferi için mekanizmalar oluşturulacağını kaydederek hükümetin ge- lecekte memurlan demiryollanna transfer edemeyeceğini belirtti. Tekstil sektörünün soltıgu kesiliyor mu? Kimliğimi Kaybettim. Hükümsüzdür. ALİBATTAL Ekonomi Servisi - Türkiye ihra- catmın yanya yakın bölümünü tekstil ve konfeksiyon sektörünün gerçekleştirmesinin ekonomi için "handikap" oluşturduğu belirtıle- rek yeni pazarlar ve yeni sektörler bularak yumurtalann ayn sepetle- re dağıtılması gerektiğine dikkat çekiliyor. tstanbul Tekstil ve Konfeksiyon Ihracatçı Birlikleri'nin (İTKİB) ay- lık yayın organı Hedef dergisinde yer alan "Tekstille nere>r e kadar" konulu araştırmada, konunun uz- manlannın görüşlerine de yer veri- lerek ekonomi ve ihracatın "ha- mallığının" acilen tekstil ve kon- feksiyon sektörünün sırtından alın- ması istendi. Araştırmada şu açık- lamalaryeraldı: "Pamuktan ipliğe, bmadan düğmeyc. fermuardan do- kuma makinelerine kadar her şeyin ithalatçısıyız. Ana ve ara hammad- de stratejileri hedefve planlanndan malulüz. Hemen ve acilen takkeyi önümüzc koymak zorundayiz. Ye- ni pazarlar ve yeni sektörler konu- sunda potansivel alanı değerlendir- meliyiz. İnşaat sektöründen ma- dencilige. beyaz>e kah verengi eşya- dan otomotive, tanmsal üretimden turizme değin potansivel olanı geliş- tirmeliyi/. Bankacılık, taşımacılık ve organize olmuş hizmet sektörü de bu >ükü taşımalıdır." Uluslararası Tekstil Sanayicileri Başkanı Hervıe Giraud, tekstil dı- şında ekonominin yükünü taşıyabi- lecek pek çok sektör olduğunu be- lirterek, üç sektörün tekstilin düze- yine ulaşması halinde 20 milyar do- larlık ticaret açığının kapanacağını kaydetti. tstanbul Sanayi Odası Başkanı Hüsamettin Kavi, dünyanın geliş- me sürecinde tanm toplumundan sanayi toplumuna yönelmiş tüm ül- kelerin sanayileşme sürecinde tekstille önemli yol aldıklannı be- lirterek "Bu süreç giderek yerine design, marka gibi daha yüksek katma değerli faaliyetlere bırakır- ken tekstil de giderek bir sonraki fa/da gelen ülkelere ka\maktadır. Dümadaki gelişmelere cevap vere- bilecek yeni sektöıierin meydana getirilmesi sağlanamazsa, dünya pazaıianndaki rekabet gücümuzü korumanın zorluklanyla baş başa kalmanuz kaçınılmazdjr" dedi. ANKARA PAZARI YAKUP KEPENEK Devletçi... Ülkesiyasetinde, "sevgiilekin"arasında salla- nan "akıldışt gidiş" her gün yeni düzlemler kaza- nıyor. Siyaset, seviyor-sevmiyora indirgeniyor. Sevgi ve kin yoğunluğu, konu "devlet" olunca en ilginç bireşimine ulaşıyor. O kadar ki serbest pi- yasacı kimlikleriyle devletçiliği "yok etmeye ye- min ederek işbaşına gelenier," devleti aşırı ölçü- de "seviyor ve soyuyoriar". • • • Türkiye'nin ekonomik gelişmesinde devletçiliğin ayn bir yeri vardır. Devletçi sanayileşme girişimiy- le ülke 1930'larda, dokumadan kâğıda, şekerden demir çelige uzanan temel sanayilerini kurma ba- şansını göstermiştir. Üstelik de devletçi sanayi- leşme, dış ve iç borçlanmaya başvurulmadan; enf- lasyona sürüklenilmeden ve sanayii, ülke düzeyi- ne yayan bir yaklaşımla ve 5-6 yıl gibi çok kısa bir sürede gerçekleştirilmiştir. Daha sonraki yıllarda özel sanayi, gerek kullandığı ucuz girdiler, gerek- se nitelikli işgücü ve doğrudan ve dolaylı kredi ola- naklanyla, devletçi sanayiin omuzlannda gelişebil- miştir. ••• Türkiye'nin 1980 sonrasında izlemeye başladı- ğı aşırı serbest piyasacı politikalann doğal bir uzantısı olarak gündeme gelen özelleştirme süre- ci, özünde, devletten değil, "devletçilikten kaçış- tır". Devletçiliğe kin duyuluyor, ancak çelişkili bir tutumla, "devlet çok seviliyor". Devlet, sevilerek yağmalanıyor. Türkiye'yi yönetenlerin, devlet olanaklarını ken- dileri, yakınlan ve siyasal destekçileri için kullan- malarının giderek yaygınlaştığı, siyasetin neredey- se tümüyle bu oluşuma dayandığı, yıllardır acı bir buruklukla yaşanmaktaydı. Toplum bunun düzel- mesini yine yıllardır bekliyor ve umuyordu. Oysa tersi oldu; devletten yapılan hırsızlık, son günler- de yeni bir düzleme yükseliyor; "niteliksel bir dö- nüşûm " gösteriyor. Ulkeyi yönetenler, yani devle- ti ellerinde tutanlar, "çalma işinde" artık ellerinde bulundurduklan "iktidar" gücünün bile çok büyük çaplı olan hırsızlıklannı örtmeye "yeterli olmadığı- nı" görmeye başladılar. Hırsızlık oranı yükselince eski yöntemlerin yenileriyle tamamlanması gere- kiyor. Bu açığı silahla kapatıyorlar. Gelinen nokta tek sözcükle korkunctur. Devlet yapısını oluşturan üç temel güce; yasa- ma, yürütme ve yargıya, dördüncü bir güç, "hır- sızlıkgücü"eklenmiş bulunuyor. Eskiden dördün- cü güç sayılan basın-yayının yerini, giderek hırsız- lık güçlerinin alması, yine devlet eliyle sağlanmak isteniyor. Dönüşüm, hırsızlığa dayalı sermaye birikimin- den, silah zonjyla sermaye birikimine geçiştir. Si- lah zoruyla, kuşkusuz "birilerinin" malvarlığı bü- yür; ancak ekonomik ve toplumsal yapı her yönüy- le çöker. ••• Türkiye, devletçi sanayileşmeden "devletçi çe- teciliğe geçiş" sürecini yaşıyor. Devlette kadrolaşmanın altyapı işlevi gördüğü bu süreçte, devletçi çeteleşme, her biri ayn bir in- celeme konusu olacak kadar kapsamlı, yeni "dev- letçilik tûrlerinin" oluşturulmasına yol açıyor. Onceki yıllarda devletçi "bankalaşma"; devlet- çi "kredileşme"; devletçi "ihaleleşme"; devletçi "arsalaşma"; devletçi "ormanlaşma"; devletçi "basınlaşma" vardı. 1980'lerde bunlara devletçi "ihracatçılaşma" ve devletçi "turizmcileşme" ek- lendi. 199O'lı yıllarda adı geçen "devletçilikler", katlanarak arttırıldı, çok ileri düzlemlere taşındı; bunlarla da kalınmadı, devletçi "özelleştirme;" devletçi "hacılaşma" ve devletçi "uyuşturuculaş- ma" eklenmiş bulunuyor. Aslında bunlar, "devleti severek soyuyor; halkı da soyarak seviyoriar". Bu soyguna, doğrudan ve dolaylı bir biçimde or- tak olmayan milletvekilleri başta olmak üzere, tüm toplumsal güçler, öncelikle bu gidişe karşı çıkmak zorundadır. Çünkü hukukun yerini silah alınca, yani iş sila- ha kalınca, her zaman, daha güçlü silahı olanlar "naW/"çıkarlar. Dörtte biri pesin ödenecek Gecekondu sabşına başlanıyor ANKARA(AA)-Gece- kondulann, belediyeler aracılığıyla içinde oturan- lara satışına kısa bır süre sonra başlanıyor. Arsa OfisiveMilliEmlakOfı- si Genel Müdürlüğü ara- sında imzalanan protokol çerçevesinde, Hazine'ye ait gecekondu arazilennin önce Arsa Ofîsi'ne devri- ni, daha sonra da beledi- yeler tarafından vatandaşa satışını öngören proje. ha- ziranda uygulamaya giri- yor. Gecekondu satışı için şu ana kadar Başbakanlı- ğa 100 başvuru yapıldı. fik incelemelerde durum- lan uygun bulunan 35 be- lediyenin, sınırlan içinde- ki gecekondulan satması için gerekli hazırlıklara girişildi. Gecekondu satışının başlayacağı belediyeler şunlar: "tstanbul Pendik. Bakırköy. Eyüp. Tuzla, SultanbeylL Şile, Bağcılar, Beşiktaş. Bahçelkvler. Be- yoğlu. Kadıköy, Ümrani- ye, Küçükçekmece, Sa- mandıra. Ankara Çubuk, Keçiören, Kazan, Pursak- lar. IzmirBüyükşehir, Ga- ziemir, Buca, Bergama- Ayaşkent Selçuk. Antal- ya: Muratpaşa, Kony aam, Beykonak. Kepez. Çalka- ya, Döşemealtı. Vlerkez- Yeşilbayır, BekübL Adana: Yüreğir. İçel: Anamur. Af- yon: lscehisar. Samsun: Bafra-Doganca beldesi'' Gecekondu bedelleri, piyasa rayiçlerinin biraz altında tutulacak ve bede- lin dörtte biri peşin, geri lcalanı 2 yılda ödenecek. NAKLİ\TİLANI T.C. SEKA AKDENİZ MÜESSESESİ TAŞUCU/SİLİFKE SEKA Dalaman müessesesmden müessesemize 1000 ton, selüloz, mihver boru kâğıdı, mamul kâğıt vs. gibi mamul, yan mamul maddenin, karayolundan taşınması ve teslimi işi, işin şartnamesi esaslan dahılınde, kapalı zarf usulü teklif abnak suretiyle ıhaleye çıkanlmıştır. 1- Bu işe ait şartname 5.000.000.- TL karşılığında, a) SEKA Genel Müdürlüğü tkmal Dairesi Başkanlığı lzmit b) SEKA Dalaman Müessesesi Müdürlüğü Dalaman - Muğla c) Müessesemızden ve anılan adreslerden temin edılebilır. 2) Bu işin geçici teminatı %5 olup, teklif mektubuyla beraber verilecektir. 3) Teklif mektupları 10.06.1997 günü saat 11.00'e ka- dar müessesemiz haberleşme şefliğine verilmiş olacak- tır. 4) Postada geciken teklifler değerlendınneye alınmaz. 5) Müessesemiz 2886 sayılı Ihale Kanunu'na tabi ol- mayıp, ihaleyi kısmen veya tamamen yapıp yapmamak- ta veya dilediğine yapmakta serbesttir. llan olunur. Basın: 19487
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle