04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet İmtiyaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmem. Orhan Erinç # Genel Yayın Koordinatörü: Hikmet Çetinkaya 0 Yazıişleri Müdürlerı IbrahimYıldız, Dinç Tayanç(Sonımlu) # Haber Merkezı Müdürü Hakan Kara # Görsel Yönetmen. Fikret Eser Dış Haberler: Şinasi Danışoğlu • Isühbarat. Cengiz Yüdınm 0 Kültür Handan Şenköken # Spor Abdûlkadir Yücelman • Makaleler Sami Karaören • Duzeltme Abdullah Yazıcı • Fotoğraf Erdoğan Köseoğlu • Bılgı-Belge- Edibe Buğra • Yurt Haberlen Mehmet Faraç YaymK.unılu: ÜhaııSdçuk(Başkan). Orhan Erinç, Oktay Kurtböke. Hikmet Çetinkaya. Şükruı Soner, Ergnn Bakı. DinçTıyjuıç, tbrahim Yıldız, Orhan Bursalı, Mustafa Balbay, Hakan Kara. Ankara Temsılcısı: Mustafa BalbayO Haber Müdüru Doğan AJan Ataturk Bulvan No 125, Kat 4. Bakanlıklar-Ankara Tel 4195020 (7 hat), Faks: 4195027 • Lzmır Temsilcısı. SerdarKız>k,H.ZıyaBK 1352 S. 23 Tel. 4411220, Faks: 4419117•AdanaTemsılcısı Çetin Yiğenoğlu, tnönüCd 119 S. No 1 Kat 1, Tel 363 12 11, Faks- 363 12 15 Koordinatör Ahmet Korursan # Muhasebe: Bülent Yener 9 Idare HüseyinGürcr#L)letnıe Önder Çelik • Bılgı-lslem: Nail tnal 9 Bılgisayar Sıstem: Mürmet Çikr MEDYA C: • Yönetım Kumlu Başkanı - Genel Mudur Gülbin Erduran # Koordınator Rcha I^Onan • Genel Mudur Yardımcısı MİM Akdağ Tel 514 07 53 - 5139580-5138460-61,Faks 5138463 YayımU>an \e Basan: Yenı Gûn Haber Ajansı, Basın ve Yayıncılık A.Ş Tûrkocagı Cad 39 41 Cağaloglu 34334 Ist PK 246 lslanbul Tel (0,212) 512 05 05 f20hat) Faks (0/212)513 85 95 12MAYIS1997 Imsak: 3.57 Güneş: 5.43 Öğle: 13.08 Ikindi: 17.00 Akşam: 20.19 Yatsı: 21.57 Şarkıcıların sesleri kopyalanacak • LONDRA(AFP> Ölmüş. pop \e rock şarkıcılannın seslerinin bilgisayar aracıhğıyla kopyalanabileceği bildirildı. Böylece artık hayatta olmayan şarkıcılara, yaşarlarken hayal edemeyecekleri şarkılar söylettirilebilecek. fngiltere'nin başkenti Londra'daki Oxford Üniversitesi fonetik araştırmacılanndan Ken Lomax'ın geliştirdiği bir yöntemle seslenn özgün elektronık kayıtlanndaıı örnekler kopyalandı, bilgisayarda aynştınldı ve sonra farklı biçimlerde sentezlendi. Geçen hafta Londra Müzik Şovu'nda buluşunu sunan Ken Lomax. "Eğer gercekten istiyorsanız Elvis Presley'e Spıce Girls'ün bir parçasını söyletebılirsiniz" dedi. Milli Parklar Foıtu Yönetmeliği • ANKARA (AA)-Milli park alanlanmn tesisi. korunması, bakımı, onanmı ve tanıtımıyla yönetim ve işletme harcamalan için kurulan Milli Parklar Fonu'nun oluşum ve kullanma esaslannı düzenleyen yönetmelik, Resmi Gazete'nin dûnkü sayısında yayımlandı. Bahar müzayedesi • İstanbul Haber Servisi - Askeri Müze Kültür Sitesf nde Atrium Sungur Sanatevi tarafından gerçekleştirilen '12. Bahar Müzayedesi'nde, ressam Hikmet Onat'ın "Cihangir'de Akşam" adlı yağlıboya tablosu 5.5 milyar liraya satıldı. Müzayedede Halid Naci'nin "Boğaz Sırtlannda Kuşçu" tablosu 750 milyon liraya, Necdet Alay'ın "İstanbul ve Takalar" tablosu 700 milyon liraya, Hüseyin Cahit Derman'a ait "Büyükada"da Ressamlar" tablosu 600 milyon liraya alıcı buldu Tpavertenlene yasak • DENİZLİ(AA)- Denizli Valisi Yusuf Ziya Göksu. Pamukkale'deki travertenler üzerinde dolaşma yasağırun 15 mayıstan itibaren uygulanacağım açıkladı. İstanbul'da açılan Uluslararası Turizm Fuan'nda kurulan "Pamukkale Standı"nın büyük ilgi gördüğünü belirten Göksu, travertenlerin temizleneceğini kaydederek özel kıyafet gıyecek 10 kişilik bir ekibin, alanda sürekli denetimlerde bulunacagını bildirdi. Diinyada açlık tehlikesi • ANKARA (ANKA)- Dünya nüfusunun giderek arttığı, buna karşıhk tanm alanlanmn yanlış kentleşme ve sanayileşme sonucunda giderek azalmasının insanlan açlıkla karşı karşıya getirdiği açıklandı. Türk-tş \e Tarlm-İş tarafindan crtaklaşa hazırlanan "Tanm ilaçlan ile calışırken ahnacak tedbirler" broşüründe, crtaya çıkan açlık sorununun artık küresel bir felaket haline geldiği vurgulandı. Tanıtım filmine ediil • ANKARA (AA)- "urizm Tanıtma Müşavirliği tarafından "ürkıye'nin tanıtımı anacıyla hazırlatılan "Tatil Ülkesi Türkiye" adlı reklam filmi, Houston Uluslararası Reklam Filmlen Yanşması'nda 4 bin 500 film arasından "En ıyi bilgi veren ve ünıtan reklam fılmi" calında binncilik ödülü kazandı. Yunanlı gazeteci Paulina Lampsa kadınlarm demokrasiye yaptıklan katkılan anlattı ^Politikada erkek kriterleri geçerlfLEYLA TAVŞANOĞLU Paulina Lampsa sivil toplum kuruluşla- nnda uzmanlaşmış, bir yandan da gaze- tecilik yapan Yunanlı bir kadın. Yunanis- tan Dışişleri Bakan Yardımcısı George Papandreu'ya sivil toplum kuruluşlany- laılışkilerbağlamındadanışmanlıkyapı- yor. Paulina Lampsa Türkiye'yle Yuna- nistan arasında geçen yıl patlak veren Kar- dak krizinden hemen sonra Türk ve Yunan aydınlan arasında Yunanistan'ın Nafplion ken- tinde bir fikir alışverişi toplantısı da düzenle- dı. Istanbul'da yapılan "Akdenizii Kadınlar ve Demokrasi'' konferansına konuşmacı ola- rak katılan Paulina Lampsa'yla kadınlann de- mokrasiye katkılan ve Türk-Yunan uz- laşmazlığında kadınlann oynayabi- lecekleri olumlu rolleri konuştuk. Lampsa'yla konuşmamız somlu-ya- nıtlı şöyle geçti: - Yunanistan'da kadın haklan ne dunımda? Lampsa: Bir kadın, başbakan ya da başbakan yardımcısı olmayı başardığında bir erkek mantalitesine sahip oluyor. Bu kadınlar, bazen kadın haklarım desteklerlerse erkekler tarafından bir yana itilmek korkusuna kapılıyorlar. Bu nedenle de tam bir erkek gibi davranıyorlar. LAMPSA-1980 yıhndan sonra kadınlann hu- kuksal haklannı iyileştirme yolunda epeyce adım atıldı. Çünkü çok güçlü kadın haklan ör- gütleri vardı. Hükümetin politikası da buna yar- dımcı oldu. Üstelik o zamanki Başbakan And- reas Papandreu'nun eşi Margarita Papand- reu'nun kadın haklanyla ilgili geniş çalışmalar yapması bu gelişmeye yardım etti. Ama 1980'lerdeki bu iyileşme döneminin ar- dından bugün bir geriye dönüşü görüyorum. Avnıpa standartlanna göre çok iyi bir yasal sis- temimız var. Ama hâlâ pek çok alanda kadın- lar erkeklerle eşit durumda değil. Bu alanlardan birisi de karar mekanizması. Karar mekanizma- sındakı kadın oranında Yunanistan, öbür Avru- pa ülkelerine kıyasla en düşüklerden birisi. - Bu oran yüzde kaç? LAMPSA - Yüzde 5.7. Örneğin hükümette çok az sayıda kadın bakan var. Ama en önemli bakanlıklardan binsı olan Kalkınma ve Turizm Bakanlığf mn başındakı de bir kadın olan Vas- sos Papandrcu. Vassos Papandreu daha önce de Avrupa Komisyonu Başkanlığı yapmıştı. Ne yazık ki bugün Yunanistan'da kadın ha- reketi artık eskisi gibi güçlü olmadığı ıçin du- rumun degişmesi amacıyla fazla bir şey yapı- lamıyor. Ustelik, kadının profesyonel ve aile yaşamı arasında uyum kurmasını sağlayabile- cek bir altyapı düzeni de yok. Bu nedenle ço- cuklu bir kadının yüksek emellere sahip ohna- sı çok zor. -Yunanistan'da kadın haklan örgiitüsavisıne- dir? LAMPSA - Pek çok kadın haklan örgütü var. 'Korumacılar' doğayı talan ediyor ASUMAN ABACIOĞLU tZMİR - İzmir 1 No'lu Ko- ruma Kurulu, SİT alanlannı ya- pılaşmaya açma kurumu gibi çalışmakla suçlandı. Kunıl, Se- ferihisar ve Alaçatfda Teos an- tik kentini de içeren bölgelerin StT derecesini düşürerek yapı- laşmaya olanak sağladı. Ku- rul'un, bu uygulamasıyla "ko- rumacılığa aykın" davranma- nm yanı sıra yasalan da çigne- diği bildirildi. Kurul'un, alanlan 3. Derece Arkeolojik SlT'e düşürme ka- rarlannı, Ankara Üniversitesi Dil Tarih ve Coğrafya Fakülte- si Öğretim Üyesi CoşkunOzgü- nel ile Adnan Menderes Üni- versitesi Edebıyat Fakültesi Öğ- retim Üyesi Prof. Dr. Abdullah Yaylalı'nın raporlanna dayan- dırdığı belirtildi. Yapılaşmaya açılan SİT alan- lannda bazı kooperatiflerin ya- kında konut üretimine başlaya- caklan öğrenildi. lddialara gö- re Istanbul'daki bazı sermaye gruplanrun bölgeden büyük ara- ziler satın almalannın ardından sit dereceleri düşürüldü. İzmir ÇevTe Hareketi Avukat- lan'ndan Rıfat Bozkurt İzmir 1 No'lu Kururun Seferihisar ve Alaçatı'daki StT derecesini dü- şüren kararlannın "hukuka ay- tan" olduğunu söyledi. Her iki bölgerün de 1995 yılında alınan korumacı Çeşme Yarımadası SİT kararlan kapsamına girdi- ğini söyleyen a\xıkat Bozkurt, 21 sayılı ilke karanna göre hakkın- da yüzlerce dava açılan Çeşme Yanmadası StT kararlannın da- valar sonuçlanıncaya kadar gö- rüşülmemesi gerektığini vurgu- ladı. SİT derecesi dûşürûlemez Sefenhisar ve Alaçatı'yı da kapsayan Çeşme Yanmadası ge- nel SİT kararlan hakkında yü- zün üzerinde dava açıldığını. bu nedenle 21 sayılı ilke karanna göre Seferihisar ve Alaçatı'da- ki SİT kararlannın değiştirileme- yeceğini kaydeden Avukat Boz- kurt, "KuruL bu bölgelerde StT derecesini düşüremez. 21 sayılı ilke karan yürürlükte olduğu için Seferihisar ve Alaçatı'nın StT derecesini düşüren kurul karaıian hukuka aykın. Nor- makk\ Yüksek kurul vebölge ku- rulunda. Çeşme Yanmadası ka- rarlarryia ilgili hiçbirgörüşme ya- pümaması gerekKıor'' dedi. Ama bunlardan pek azı etkin. Birkaçı da bazı siyasi partilerin organlan. Doğal olarak da eğer o siyasi parti kadın sorunlanyla ilgüeniyorsa et- kin oluyorlar. llgilenmiyorsa etkm olmuyorlar. Şimdı olumlu bir çalışma yapıldı ve siyasi par- tilerden bir grup kadın parlamenter kadın sorun- lanyla ilgilenen bir örgüt kurdu. Son Avrupa Par- lamentosu seçimlerinde bütün partilerden kadın- lar basın toplantılan düzenleyerek Avrupa Par- lamentosu'na seçilecek bütün kadın adaylan desteklediler. Bu çok olumlu sonuçlar verdi, çalışmalar sürüyor. - Papandreu"nun eski eşi Margarita Papand- reu'nun da bir kadın örgütü vardı. O etkin mi? LAMPSA - Evet. Ama Margarita Papandreu daha çok uluslararası alanda çahşıyor. - Kadınlann yerel yöaetimlere seçflnıe oranı nedir? LAMPSA - Parlamentoya seçilme oranlan yüzde 5.7. Bu zaten kötü bir oran. Yerel yöne- timlere seçihne oranı ise yüzde 3.6. Avrupa Par- lamentosu'na seçihne oranı bunlara kıyasla ba- yağı iyi, yüzde 16. Adalette, dış politikada, bürokraside çok! az kadın var. Ama buna karşılık iş kadınla- n sayısı yüksek. Şimdi iş kadrnlan ve kadın yöneticiler bir örgüt kurdular. Bu örgüt özer sektörde kadın kariyerini geliştirmeyi amaç- lıyor. Ama daha çok yeni. Bir yıl kadar ön- ce kuruldu. - Türkrye'de bir kadın başbakan yardım- cısı var. Ama ne yazık ki kadın sorunlan onu hiçflgilendirmiyor.Bir kadının bu mevkide bulunması ve kadın sorunlanyla zeırece fl- gilenmemesi konusunda ne düşünüyorsu- nuz? Bunun nedeni ne olabOir? LAMPSA - Kadınlann bu tür mevkilere çok zorluklarla geldikleri toplumlarda bir kadın, başbakan ya da başbakan yardımcı- sı olmayı başardığında bir erkek mantalite- sine sahip oluyor. Bu kadınlar, bazen de ka- dın haklannı desteklerlerse erkekler tarafın- dan bir yana itilmek korkusuna kapılıyorlar. Bu nedenle de tam bir erkek gibi davranı- yorlar. Buna benzer pek çok örnek var. - Peki, bir kadın erkek mantalitesryle dav- ranu-sa uzun vadede başanh olabiMr mi? LAMPSA - Bunlarerkekler dünyasında ba- şanh olabilirler. - Peki politikada kadın söylemindeki ka- dınlann başan şansı ne olabilir? LAMPSA - Politika ya da dış polıtikaya ne kadar çok kadın girerse o kadar değişik- likler olur. Başanh olurlar diye düşünüyo- rum. Ama bundan önce bir uzlaşma ve ko- nuya daha banşçı bir yaklaşım gerekli. BugüÜ politikada başanda erkek kriterle- ri geçerli. Ama bunu değiştirmek ve kadın- lann ömeğin dış politikada savunma ala- nında olumlu katkılarda bulunmalan istenir- se ancak önemli sayıda kadının bu alanlara girmeleriyle o politıkalann rengi değişebi- lir. Bunun sonucunun ne olabileceğini ke- sin olarak söyleyemem, ama bana öyle ge- liyor ki düşünce ve yaklaşım biçimi daha ba- nşçı ve uzlaşmacı olacaktır. Bu da kadının yapısmdan kaynaklanacak bir şeydir. Tayyip Erdoğan, semti 'New York'a' benzetmek istiyor Kasımpaşa'ya 6 vefasızhk' OKTAY EKtNCİ Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Tayyip Er- doğan'a "tstanbulhı" kim- liğini veren tarihi Kasnnpa- şa semti, kentsel ve kültü- rel değerlerini tümüyle yok edecek bir "yağma plânı- nın" tehdidi altında. 1980'li yıllarda da Bed- rettin Dabn tarafindan gün- deme getirilen, ancak uz- man çevrelerin ve meslek odalannın yoğun tepkile- rini çeken MİA (Merkezi tş Alanı) Planı, 1995 yılında onaylanan Nâzım Plan'da da reddedilmiş olmasına rağmen bu kez Beyoğlu Be- lediye Başkanhjjp'nca onay- landı. Dalan'ın plarandakı MİA yerine«ÎA(Bölgesel tş Ha- nı) teriminin kullanılarak devreye sokulduğu sapta- nan planda: Dolapdere, Ka- sunpaşa, Piy alepasa Buh-a- n ve çe\Tesı, Istanbul'un Şişli ilçesinden sonra ikin- ci büyük ~gökdelenlerveiş merkezkri" bölgesi olarak tasarlanıyor. Planın Büyükşehir Be- lediyesi'ncedeonaylanma- sı durumunda, yine Şişlı için gündeme getirilen ve eleştirilen "Manhattanöz- lemi", bu kez RP'li Beyoğ- lu Belediyesi'nce yaşama geçirilecek. ' Üstelik bölgedeki Os- manh dönemine ait tarihsel mirasın "ûzerinde" gerçek- leşecek olan bu büyük rant yapılaşması sonucunda, ay- nı plandaki ana ulaşun ka- rarlan yüzünden Tarihsel Yanmada da yeni trafik yüklen altında ezilecek... Istanbul'da Haliç'in ku- zeyindeki en eski yerleş- melerden olan Kasımpaşa, kentin Bizanstan ahnışın- da da önemli görev üstlen- miş ve Fatih, gemilerini bu- radaki KozlucaDeresi'nden Haliç'e indirmişti. Bugün Kozluca Deresi artık yok, ama Kasımpaşa'nın 500 yıllık "tersane semti" ol- ma özelliğinden kaynakla- nan kültürel dokusu tümüy- le yitirilmiş değil. Tarihteki 2. yıkım Kasımpaşa'dakı semt sa- kinleri ve ODP üyesi mi- marlar tarafindan oluşturu- lan "yerel izleme komite- si"nin saptamalanna göre bölgeyi istanbul yerine "New York görüntüsüne" sokmaya niyetlenen imar planı, 19. yüzyıldan bu ya- na "ildnci büyük yıkunı" getirecek. tlk yıkım aslında imar içerikli değildi ve büyük bir "yangmın" ürünüydü. 1821'deki tarihe geçen bu büyük felaket sonucunda, Kasımpaşa'daki Osmanlı kent dokusunun hemen tüm ahşap binalan yok olmuş, ancak anıtsal yapılarla ki- mi kâgir binalar ve tersane- nin bazı tesisleri kurtula- biknişti. tzleyen dönemler- de ıse yeniden o eski gör- kemli doku elde edilemedi ama, Kasımpaşa yine ah- şap evleri, özgün sokakla- n, büyük bostanlan, zen- gin bahçeleri ve "bahriye küHürüyle" Istanbul'un ta- rihsel kımliğini tamamla- yan önemini her zaman için korudu. İzleme komitesinin yap- tığı incelemede. şimdi bu e-posta : tan (g vol. com. tr kimliğin elde kalan son de- ğerlerini de yağmaya kur- ban etmeye aday olan son imar planı, 1821 'deki yan- gından sonra bugünlere ka- labilen son "kültürel doku- yu" da tümüyle gözden çı- kanyor. Bu gelişmeler üzerine semt sakinleri, ÖDP ve Mi- marlar Odası'nca başlatı- lan "imlıa planına direniş" kampanyasında "Kasunpa- şah olabflmekiçin'1 yağma- cılara değil önce yöre hal- kına hizmet ermek gerekti- ğinin altı çiziliyor. Kasımpaşalılann, kendi aralannda "kent yenfleme kooperatifleri" kurarak, ya- şadıklan semtin değerleri- ni koruyan bir imar süreci- ne "örgüflü olarak kaûlma- lan" da öngörülen direniş kampanyasında, tstan- bul'un tüm duyarlı kesim- lerine şu çağn yapılıyor: "Kasımpaşa'da yüksek yoğunhıkhı rant yapuaşma- sına olanak sağlamak için; sadecc kenti yıkmakla kal- mayan, bölge halkının da buradan sürülmesini ve ye- rine sermaye güçierinin el koymasım hedefley en bu imar planına karşı semti- mizi biz imar etmek ve ko- rumak üzere destek bekü- yonız. Bu nedenle İstan- bul'dayaşayan herkesi, met- ropolün bir sakini olarak Belediyç'nin onayladığı pia- na itiraz eöne>e çağmyo- ruz_.w Bakalrm hemen her fır- satta "Kasımpaşafc7 ' olmak- la övünen Recep Tayyip Er- doğan, hiç değilse bir yurt- taş olarak bu çağnya nasıl yanıt verecek? Kasımpaşa- lılann asıl destek bekledik- leri duyarlı tstanbullular için belirledikleri "irtibat tdefonu" ise: (0212)29350 76. SÖYLEŞİ ATTİLÂİLHAN Hangi Temel Amaç'?.. Bir de ne var; Avrupa Biriiği'ne katılmak söz ko- nusu oldu mu, 'siyaset esnafı'nm ağzında bir lâf: "Türkiye Cumhuriyeti'n/n temel amacı, Batı- lı ülkelerin arasında olmaktır." Hanidir Mustafa Kemal'in sözlerini irdeliyoruz; böyle bir sözüne rastladınız mı? Onun, 'Garp' ile 'Medeniyeti' dik- katleyayırdığı ne kadar gerçekse; Türkiye Cumhu- riyeti'ne 'temel amaç' olarak, 'Batı'ya katılmayı' de- ğil, 'muassır medeniyet seviyesine' ulaşmayı gös- terdiği, o kadar gerçektir. Avrupa'nın, Türklere bu- run kıvırdığını, gayet iyi bilir: "...asırtardan beri düşmanlanmız Avrupa ak- vamı arasında Türklere karşı kin ve husumet fi- kirleri telkin etmişlerdir. Garp zihnryetlerineyer- leşmiş olan bu fikirler, hususi birzihniyet vücu- da getirmişlerdir. Bu zihniyet herşeye ve bütün hâdisata rağmen mevcuttur. Ve hâlâ Avrupa'da Türk'ün her türiü terakkiye hasım bir adam ol- duğu, mânen ve fikren inkişâfa gayr-ı müsart bir adam otduğu zannedilmektedir. Bu vahim bir ha- tadır..." (Hâkimiyet-i Milliye, 27 Eylül 1923) Avrupa ülkelerinin, bugün Türkiye'ye layık gör- dükleri muamele, çok mu farklı? Birtarihte, Gâzi'nın Türkiye'ye uygun gördüğü dış politikayı şöyle özet- lemişim: "...Gâzi Mustafa Kemal'in dış politikası üç esas üzerine kurulmuştu: 1 - Sovyetler'le yakın dostluk ve işbiriiği, 2- Balkan Antantı, 3- Saada- bad Paktı! Biraz dikkatlice bakıiırsa, Gâzi'nin Tür- kiye'yi Batı'ya karşı 'korumaya' aldığı fark edi- lir Balkan Antant ile Balkaniar'daki eski Osman- lı vilayerJeri (yeni ajan / devletletj Türkiye'nin şem- siyesi artına alınmış, Saadabad Paktı'yta da Gü- ney'deki eski Müslüman vilayetlerte yakınlık sağlanmıştır..." (Meydan, 22 Mart 1994) Doğru çıkan kehânet... Gâzi ölüncüye kadar Batı ile anlaşmayapma- dı, nasıl yapsındı ki, Musul için Ingirtere, Oni- ki Ada için Italya, Hatay için Fransa ile ihtilaf ha- lindeydi: Ingiltere'nin 'Dizbağı Nişanı'm reddet- miş; kral VIII. Edward, gönlünü edebilir miyim di- ye, ayağına kadar gelmişti. Mustafa Kemal, Le- nin'in ölümünden, Sultan Galiyef'in 'tasfiyesi' ve Moskova Davalarından sonra Moskova'ya eski- si kadar güvenmiyordu. Stalin, Trotskiy'i sürdüğü zaman, onu Heybeliada'da ağırtamış; Sovyetler'in giderek nasıl bir 'tehlike' oluşturacağını, ne türlü 'hi- leler' yaptığını, o yıllarda kendisini ziyaret eden Amerikalı General MacArthur'a söylemişti: "...Rusya'nm yakın komşusu ve bu memleket- le en çok harbetmiş bir millet olarak biz Türk- ler orada cereyan eden hadiseleri yakından ta- kip ediyor ve tehlikeyi bütün çıplaklığıyia görü- yoruz. Uyanan Şark milletlerinin zihniyetlerini mükemmelen istismar eden, onlann milli ihti- raslannı okşayan ve kütleyi tahrik etmesini bi- len bolşevikler, yalnız Avrupa'yı değil, bütün Asya'yı tehdit eden başlıca kuvvet halini almış- lardır." (1935, Söylev ve Demeçleri, III, s.) Gâzi'nin 'kehâneti' doğru çıkmıştır. Bunu, son yıl- larda Moskova'da toplanmış olan Rusya Türk Halklan II. Kongresi'nde (20/21 Nisan 1991) Kurul- tay Başkanı Refahil Muhammedinof açıkça be- lirtmiştir: "...SSCB'deki Türk cumhuriyetleri, gerçek manada 'sömürge' durumundadıriar. Bazısı fe- deral, özerk ya da egemen olsa bile, farket- mez, gerçek manada, ekonomik manada ege- menlikleri yoktur. Biz 'tam ve gerçek egemen- lik' için mücadele edeceğiz..." (Cumhuriyet, 13 Haziran 1991) Gâzi bunu sezdiği ve bitdiği halde, 'Batı'ya ka- tılmayı ' hiçbir vakit 'temel amaç' olarak görmemiş, söylememiştir. Kimin söylediğine gelince... Meğer kim neye inanmıs? Ismet Pasa, 'muhalefetini' DP'nin 'Sistem'e uy- gun bir politikayı yürütemeyecekleri üzerine kur- muştu; 27 Mayıs öncesi derneçleri, bu çizgiyi iz- ler; (Bkz: Yaraya Tuz Basmak / Bilgi Yayınevi) san- ki VVashington'a, kendisinin bunu daha iyi yapa- bileceğini, anlatmak ister? 'Kafadan atmadığtmı' gös- termek için, size bir örnek: "...biz ikinci Cihan Harbi'nin başından beri Türkiye'nin müdafaasını Batı âlemi ile aynı saf- ta görmüşüzdür. ikinci Cihan Harbi'nden son- raki yeni şartlar altında memleket müdafaası- nın Batı demokrasileri içinde kalmamız suretiy- le mümkün olacağına inanmışızdır. Memnuni- yet verici husus şudur ki, demokratik hayata gir- memizden sonra bu telâkki bütün siyasi parti- lere malolmuştur..." "...Birteşik Amerika NATO'dan evvel yardım- cımız, NATO içinde müttefikimiz, CENTO için- de rttrfakın teşvikçisi ve bunlardan başka ikti- sadi, mali alanlarda kuvvetli desteğimiz olmuş- tur. Amerika ile münasebetterimizin milletten mH- lete olduğu gerçeği zedelenmemelidir..." (Cum- huriyet, 26 Şubat 1960) Batı'ya iltihakı 'temel amaç' sayanın, kim oldu- ğu, sanınm anlaşıldı: üç ay sonra gelecek olan 27 Mayıs darbesi, radyolardan ilk önce 'NATO'ya ve CENTO'ya bağlı' olduğunu açıklayacaktır. Aynen Ismet Paşa'nın dediği gibi! http:// www. prizma.net tr/ A İLHAN httpV/www.ada.com.try-bilgiyay/yazar/ailhan.htlm
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle