Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
E
12 MAYIS 1997 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Erbakan
icupmaylarım
yalanladı
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Başbakan
Necmettın Erbakan,
Türkiye-İsrail ve ABD'nin
yaz aylannda yapmayı
*' öngördükJeri askeri tatbikat
"! konusunda Genelkurmay
"".Başkanlığı'ndan bilgi
•aldığını söyleyerek kendı
7 partisinin üst düzey
kurmaylannı yalanladı.
- -RP'nin genel başkan
• ryardımcılan, geçen hafta
--içinde tatbikat ile ilgili
olarak "askeri harekâtın
-'.hükümetin bilgisi dışmda
.-• gerçekleştirilmesinden"
-.rahâtsız olduklannı
.söylemişlerdi.
Başkana
saldırı gipişimi
, • ZONGULDAK (AA)
, Zonguldak'ın Kozlu
_" Beldesi Beledıye Başkanı
Yusuf Kaldı'ya, bır ışadamı
, tarafindan tabancayla
saldın gırişimınde
bulıınulduğu bildirildi.
Kaldı'nın oturduğu, Köy
Hizmetleri Lojmanlan'na
gelen işadamı Hasan
Rabakçı, Belediye Başkanı
Kaldı'nın korumalanyla
tartıştı. Tartışmaya
müdahale etmek ıçin
'"evinden çıkan Kaldı'ya,
tabancayla ateş etmek
isteyen işadamı Kabakçı,
'•korumalar tarafindan
engellendi. Kaldı,
korumalardan kurtularak
olay yerinden kaçan
Kabakçı'dan şikâyetçi
olmazken Kabakçı polis
- 'tarafindan aranmaya
başlandı.
Kabinede
değişiklik
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-DYP
milletvekilleri Yalım Erez
ve Yıldınm Aktuna'ntn
istifalanyla boşalan Sanayi
•ve Tıcaret Bakanlığı ile
r Sağlık Bakanlığı ıçın
vekâlet siiresi yann
doluyor. Başbakan
Necmettin Erbakan, dün
Çankaya Köşkü'ne çıkarak
Cumhurbaşkanı Süleyman
Demırerie 2 saat 15 dakika
L
"görüşrü. Görûşmenin
ardından gazetecilerin
'beklentilerinin tersine,
kabine değişikJiğinin
-yapılmadığını bildiren
Erbakan, "kanunun
- gerektırdiği şekilde işlem
yapılacağım" söyledi.
-tBakanlıklara tanınan 15
günlük vekâlet süresinin
.^ann dolacağına dikkat
çekilerek atamanın,
Cumhurbaşkanı Demirel'in
r Tiirkmenistan gezisinden
"döndükten sonra
• "yapılabileceği belirtildi.
Kesintisiz eğitim
desteği
'•.ANKARA (AA)-
Ankara Serbest Muhasebeci
~Mali Müşavirler Odası
£ı(ASMMMO), çağdaş
jitoplum ve birey olma
sürecinde eğitımin önemli
bir halka olduğuna dikkat
çekerek 8 yıllık kesintisiz
^eğitimin hemen hayata
geçırilmesini istedi.
ASMMMO"nun önceki gûn
yapılan 8. olağan mali
'genel kurulunda karara
' bağlanan sonuç bildirisinde
'acilen vergi reformu
. yapılması ve toplumun tüm
kesimlerini kapsayan bir
• "vergi kurultayf'nın
• toplanması gerektigi de
•belirtildi.
Babaeski
kaymakamı öldü
• KIRKLARELİ(AA)-
• Babaeski Kaymakamı Ziya
.'Coşkun'un kullandığı 06
; RP 950 plakah otomobil,
• Dereköy ilçesınden
Kjrklareli'ye giderken
Demırci Halil Köyü
, yakınlannda virajı
alamayarak şarampole
. yuvarlandı. Saat 21.30
. sıralannda meydana gelen
ı kazada Ziya Coşkun olay
., yerinde öldü. Otomobilde
..bulunan Coşkun'un eşi
, Atiye Coşkun, çocuklan
., Emir (8), Mert (4) ve Ebru
Coşkun (13) ağır
yaralanarak Edirne Tıp
Fakültesi Hastanesi'nde
tedavi altına ahndılar.
Diyarbakıp'da
baskın
• DtYARBAKIR
(Cumhuriyet Bürosu) -
Diyarbakır'ın Bağlar
, semtinde güvenlik
güçlerince bir hücre evine
yapılan operasyonda iki kişi
, öldürüldü, ikı kişi de
yaralandı. Yetkililer.
öldürülenlerin PKK'ye üye
-olduğunu söyledi ler.
Doğan Grubu, teşvikler için gerçekdışı rakamlar veren Çiller'i dava edecek
DYP'de hedefbasmANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - DYP Genel
Başkanı Tansu ÇiDer, baş-
bakanlığı döneminde yük-
lü tutarlarda teşvik alan
basın kuruluşlanyla çıkar
çatışmasına girince, kendı
onayıyla verilen teşvikle-
ri de açıklayarak intikam
almaya çalıştı.
Doğan Holding. Medya
Holding ve Koç Holding'i
hedef alan Çiller, dün bü-
rokratlanru devreye soktu.
Hazine Müsteşarhğı Teş-
vik ve Uygulama Genel
Müdürü Ergun Koç, Tür-
kiye genelinde, bugünkü
değerlerle 1983 yılından
bu yana toplam 7.1 katnl-
yon tutannda devlet deste-
ği sağlandığını, bunun 1.7
katrilyonluk bölümünün
nakit teşviklerden oluştu-
ğunu bildirdi.
Doğan Grubu, DYP li-
derinin önceki günkü teş-
vik açıklamalannı yalan-
layarak Çiller'i dava ede-
ceğini duyurdu. Dinç Bil-
giıı ve Aydın Doğan'a bağ-
lı yayın kuruluşlan, Çil-
ler'i yalancılıkla suçladı.
Bilgin ve Doğan grubuna
bağlı gazeteler, dün "Yala-
na doymuyor", "Çüler'in
yakuıT."Yalansövlüvor'',
"Tansu ÇUler'üT bitişi",
"Ayıın bozuktu" başlıkla-
nyla haben birinci sayfa-
dan yayımladı.
DYP Genel Sekreteri
Nurhan TekineL bir grup
basının kasıtlı olarak Çil-
ler'i hedef seçtiğini ileri
sürerek "Bfitfin kamu-
oyu, bunun amndaki ne-
deni öğreoecek" dedı.
Çiller, basında aleyhine çıkan haberlere, ba-
zı medya kuruluşlanna kendısınin de ver-
diğı teşviklen açıklayarak misilleme yaptı.
Çiller, önceki gün lstanbul'da düzenlenen
mitingde Aydın Doğan'ın sahibi olduğu
Doğan Holding, Dinç Bilgin'in sahibi oldu-
ğu Medya Holding ve Koç Holding'i isım
vererek eleştirdikten sonra, dün de konuy-
la ilgili bürokrata bu kuruluşlara verilen teş-
vikleri açıklattı. Çiller'ın talımaüylabir ba-
sın bıldirisi okuyan Ergun Koç, gazetecile-
rin sorulannı yanıtlamadı. Koç, Çiller'in
daha önce açıkladığı teşvik rakamlannı tut-
turabilmek için 1983 yılından bugüne ka-
dar, bugünkü değerlerle Türkiye genelinde
• Başbakan Yardımcısı Çiller'in, 'kartelci medya' olarak suçladığı Aydın Doğan ve
Dinç Bilgin ile kavgası büyüyor. Aydın Doğan Grubu, dün yaptığı açıklamada,
lstanbul'da önceki gün yapılan mitingde Çiller'in teşviklerle ilgili verdiği bilgilerin
gerçeği yansıtmadığını, bu nedenle DYP liderini mahkemeye vereceklerini açıkladı.
Umduğu kalabalığı bulamayınca basına yüklendi
Birçok yayın organı, İstanbul mitinginde basına verilen teşviklerle ilgili rakamlan açıklayan Çiller'i yalancılıkla suç-
ladı. Daha önce basına 5 katrihon lira channda teşvik verildiğini söyle>en Çiller'in. önceki gün \erdiği yeni rakam-
lar da gerçekdışıydı. Doğan Grubu, dün yaptığı açıklamada, DYP liderini mahkemeye \ereceklerini bildirdi.
toplam 7.1 katrilyon tutannda nakit ve na-
kit dışı devlet desteği sağlandığını, bunun
1.7 katrilyon liralık bölümünün nakit teş-
viklerden oluştuğunu söyledi.
5 Temmuz 1994 tarihinde Çiller'in tali-
matıyla nakit teşvik uygulamasınm kaldı-
nldığını ıleri süren Koç, "Bu tarihte nakit
teşvikleruygulamadan kakünlnnş olmakla
birfikte eski yülarda verilen teşvik belgeleri
kapsanundaki nakit teşviklerin ödemeleri-
ne devletin taahhüdü nheliğinde olması ne-
deniyle devum edilmesi j-asal zorunluluk ol-
ımıştur" dıyerek Çiller dönemini savunma-
ya çalıştı. 1994 yılı öncesi teşvik belgesi sa-
hiplerine yatınm tutannın yüzde 70'i ora-
nında teşvik verilirken 1994'ten sonra bu
oranın yüzde 40'a çekildiğini kaydeden
Koç, teşvik kapsamının da daraltıldığını sa-
vundu.
Koç, Medya Holding'e 1983-1993 yılla-
n arasında 278.4 mılyon dolar, 1994-1997
arası 13.7milyon dolar olmaküzere toplam
292.1 milyon dolar karşılığı. Doğan Hol-
ding'e ise toplam 626 milyon dolar karşı-
lığı teşvik belgesi verildiğini bildirdi. Koç,
aynca Medya Holding'e toplam 200.4 mil-
yon dolar, Doğan Holding'e de 424.8 mil-
yon dolarlık devlet desteği sağlandığını
vurguladı. Açıklanan rakamlann iki hol-
dingin yalnızca medya sektöriine verilen
teşvik miktan olduğunu
kaydeden Koç, gerekli gö-
riilürse bu holdinglerin ban-
kacılık, ticaret, turizm ve si-
gortacılık sektöründe faali-
yet gösteren şirketlerine ait
yatınmlann da açıklanaca-
ğını söyledi.
Ergun Koç, Koç Hol-
ding'e de 1983-1994 arası
3.1 milyar dolar, 1994-1997
döneminde 582 milyon do-
lar karşılığı olmak üzere
toplam 3.7 milyar dolarlık
teşvik belgesi düzenlendiği-
ni, bu holdıngin, ihracata
311 milyon dolar karşılığı,
yatınmlara 99.7 milyon do-
lar karşılığı olmak üzere
toplam 400.7 milyon dolar
karşılığı devlet desteği sağ-
landığını söyledi.
Teşvik Uygulama Genel
Müdürlüğü'nce hazırlanan
çizelgede, teşvik dönemleri,
"1983-1993" ve "1994-
1997" olarak bölündü. Böy-
lece teşviklerden ne kadan-
nın Çiller'in Hazine"den so-
rumlu Devlet Bakanı oldu-
ğu 1991 -1993 yıllan arasın-
da verildiğine netlik kazan-
dınlmadı.
Çffla-'e dava
Basına venlen teşviklerle
ilgili rakamlan önceki gün
yapılan istanbul mitingınde
açıklavan Çiller, dün birçok
yayın organında yalancılık-
la suçlandı. Çiller'in suçla-
dığı Hürnyet gazetesi "Ya-
lana doymuyor", Millıyet
gazetesi "Çiller'in yalaıu",
Sabah gazetesi "Yalan söy-
lüyor", Radıkal gazetesi
"Tansu Çiller'in bitişi", Ye-
ni Yüzyıl gazetesi "Ayan
bozuMıT başlıklanyla haberi binncı sayfa-
dan yayımladı. Doğan Grubu, dün yaptığı
açıklamada. DYP liderini mahkemeye ve-
receklerini açıkladı.
RP Genel Başkan Yardımcısı Rıza Ulu-
cak da yapılan açıklamalann bellı kayıtla-
ra dayandığını ifade ederek eğer rakamlar-
da bir yanlışlıkvarsaortayaçıkacağını söy-
ledi. RP Nevşehır Milletvekili Mehmet El-
katmış ise son 1Q yjlda basın kuruluşları-
na 23 katrilyon lıralıktttestek sağlandığını
söyledi. Elkatmış, Türkiye'nin her sabah
suni bir gündemle uyandığını. bunun ne-
deninin de basın kuruluşlanna verilen teş-
vikin çekilmesi olduğunu ileri sürdü.
'Deniz Baykal ile kisisel sorunum yok'
Ecevit: CHP ile
çalışmaya hazınz
ANTALYA (Cumhuriyet) -DSP Genel
Başkanı Bülent Ecevit, "Partimiz, laikli-
ği ödünsüz koruyarak dinimize de en bü-
yük hizmeti yapıyor" dedı. CHP Genel
Başkanı Deniz Baykal ile kişısel bir soru-
nu olmadığını belırten Ecevit, "Bizherşe-
ye rağmen, kurulacak bir hükümette
CHP ile biriikte çalışma\a hannz'" dedi.
Ecevit, partisinin Aliağa ilçe kongresi-
ne bir mesaj göndererek ülke sorunlan-
nm giderek ağırlaşiığını, manevi değerle-
rin yozlaştığını savundu. Bu ortamda, so-
runlara tutarlı ve hakça çözümler üreten
tek partinin DSP olduğunu ıleri süren
Ecevit şunlan kaydetti: "Çünkü DSP'nin
halkı sömürenlere de, devleti soyanlara da
hiçbirdiyetborcuyoktur. DSP, bir yandan
laikliği ödünsüz konırken bir yandan da
samimi dindartann gönlünü kazanabil-
mektedir. " Partisinin Antalya il örgütün-
ce Antalya Büyükşehir Belediyesı önün-
deki alanda düzenlenen "eşgüdüm top-
lanbsTnda konuşan Ecevit, "Başbakan
Erbakan'u cumhuriyet hükümctinin ba-
şmda olmasına karşın devlete karşı cihat
oluşrurma amacmda bulunduğunu" öne
sürdü. Ecevit sosyal demokratlann DSP
ve CHP'ye "büieşin baskısı" yaptıgını,
ancak birleşmelennin mümkün olmadığı-
nı ifade etti. Ecevit, partisinin, 8 yıllık ke-
sintisiz temel eğitim konusunda 9 nisan-
da bir program açıkladığını, bu programın
uygulanması halinde, konunun kördövü-
şü olmaktan çıkacağını ifade etti.
Ecevit, Başbakan Yardımcısı Tansu
Çiller'in lstanbul'da yaptığı açıklamalar-
la ilgili olarak da. "ÇİUer'indünkü konuş-
ması bir bırçmuk örneği, bir çırpuuşür.
REFArTVOL hükümeti bir çıkmaz yola
dönüştü. Çiller, bu çıkmaz yolda diren-
mektedir. Ancak bu dircnme, ne kendisi-
ni ne de ülkeyi kurtanr" diye konuştu.
Baykal, üç günlük ziyaret için Almanya'da
'CHP dışmdakiler
mahcup muhalefet'
MİYASE tLKNUR
KÖLN - SPD Genel Başkanı Oscar
Lafontaine'in konuğu olarak üç günlük
bir ziyaret için Almanya'ya gelen CHP
Genel Başkanı Deniz Baykal, "Refah
Partisi'ne karşı CHPdışuıdaki partilerin
mahcup muhalefet politikası uyguladığı-
m, bu anlayışla RP'nin hakkından gen-
nemeyeceğüıi" ileri sürdü. Baykal.
"CHP, RP'nin hakkından geleceği ©bi,
Türkiye'yi de Avrupa Birliği'ne (AB) ta-
şıyacaktır"dedi. Istanbul'dan Alman-
ya'ya dün giden Baykal'ı, Bonn Hava-
alanı'nda Büyükelçi V'olkan V'ural ve
HDF Genel Başkanı Ahmet İyidirli kar-
şıladı. Havaalanından direkt olarak S-
DF'nin düzenlediği salon toplantısına
katılan Baykal, konuşmasında ağırlıklı
olarak şenat tehlikesi ve AB üzerinde
durdu. RP tehlikesinin demokrasiden
vazgeçilmeden aşılabileceğine dikkat
çeken Baykal, "Demokrasiden vazgeçer-
sek tuzağa düşeriz" dedi. Türkiye'de
yüzde 20'lık bir azınlığın karşısında yüz-
de 80'lik çoğunluğun acze düşmesinin
anlaşılabilir bir şey olmadığını kayde-
den Baykal. şöyle konuştu: "Radikalsa-
ğm alternatifi merkez sağ değüdir. Alter-
natifsoldur. CH P'dir. Yüzde 20 oya sahip
ANAP, yüzde 21'lik RP ile baş edemiyor.
Edemez. Çünkü ortak çıkış noktalan var.
DVT de öyle. RP tehdkii ile mahcup mu-
halefet anlayışı baş edemez. Türkiye'nin
>üzde 20'ye teslim olmasu bir siyasi inti-
han hazmetmek demektir. Kaua çözüm
sandıktadır. Demokratik rejimdedir."
Baykal, Türkıye'de mafya, çeteler
hakkındaki yolsuzluk söylentilerinı ört-
bas eden yöneticiler olduğu sürece Av-
rupa ile bütünleşmenin olamayacağına
dikkat çekti.
IRMIKI AYDIN ENGİN e - mail: engin (a planet.com.tr
Görünen o ki şu REFAHYOL
diye anılan Çiller stepneli Er-
bakan hükümeti bitti. Olsa olsa
uzatmalan oynuyoruz.
Bu pek çoğumuzu mutlu ede-
cek.
Bu ülkede Refah elebaşılan-
nın çocuklarımızın eğitimine,
kadınlanmızın giyimine, erkekle-
rimizin cuma günleri öğle saat-
lerinde ne yapacaklanna filan
karar verme yetki ve yetisini
kendilerinde görmeleri onur kı-
ncıydı.
Tansu Çiller ve "onunla gurur
duyan" öteki DYP elebaşılan da
onur kıncılık yanşında ötekiler-
den geri kalmadılar. Hatta ara-
da öne bile geçtikleri çok oldu.
Soru ve sorun bu onur kırıcı
ortaklık dağıldıktan sonra yerine
kimlerin ortaklık kuracağı mıdır?
Yani CHP destekli bir
DYP+ANAP+DSP formülü ile
örneğin liderlerin yer almadığı
bir "milli koalisyon" arasında
tercihler ve olanakları mı tartı-
şacağız?
REFAHYOL'dan kurtulmak
öncelikli sorunlann çözüme ka-
Seyreyle Sen Gümbürtüyü...
vuşması anlamına mı geliyor?
Soruyu partilerden, formüller-
den. parlamentodaki parmak
sayılan üstüne kurulu aritmetik
denklemlerinden yola çıkarak
yanıt ararsak varacağımız bir
yer yok. Ama sorunun yanıtını
"sorunlar"dan yola çıkarak arar-
sak belki bir yere varabileceğiz.
Deneyelim.
REFAHYOL gider, yerine
"başka" bir hükümet kurulursa
8 yıllık kesintisiz eğitim tartış-
ması noktalanmış mı olacak?
Evet, ANAP'ın, DYP'nin ağırlık
taşıyacağı bir hükümette 8 yıllık
eğitimin "kesintisiz"\\ğ\ sağlana-
cak.
Ama sekiz yıllık temel eğitim
boyunca çocuklanmıza ne öğ-
retileceği, hangi becerilerin ka-
zandmlacağı, hangi bilgilerie
donatılacaklan üstüne herhan-
gi olumlu bir beklentisi olan var
mı?
Susurîuk kördüğümünü RE-
FAHYOL çözmedi. Çözmedi,
çünkü Susurluk'un bir ucu ister
istemez DYP'nin en tepelerine
uzanıyor. Kimseden kendi ipini
kendisinin çekmesi beklene-
mez. Eh, Refah da bunca yıl
sonra eline geçen "hükümet et-
me" olanağını öyle Susurîuk
musurluk gibi netameli konula-
nn üstüne giderektehlikeye ata-
mazdı. Atmadı da.
Peki REFAHYOL gidip yerine
var olan formüllerden birine uy-
gun bir hükümet kurulduğunda
ANAP, DYP ve hatta DSP'nin tu-
tumu ne kadar farklı olacak?
Susurluk'un Özel Harp Daire-
si'ne uzanan dallannın gün ışı-
ğına çıkanlacağını; Kocaeli,
Söylemez, Yüksekova, Susur-
îuk çeteleri diye anılan suç ör-
gütlerinin aynı bütünün parçala-
n olduğu benimsenip soruştur-
ma ve kovuşturmanın bu eksen
üstünde yürütüleceğini umacak
kadar saf yurttaş kaldı mı bu ül-
kede?
Avrupa'nın gözünü boyamak
için 1982 Anayasası'nda han-
diyse göstermelik bir iki iyileştir-
me yapıp yeniden kulağının üs-
tüne yatan bu Meclis'in, RE-
FAHYOL ortaklığından kurtul-
duktan sonra içinden çıkaraca-
ğı "yeni hükümet" çağdaş bir
anayasa filan üretmek gibi uğ-
raşlar içine girecek mi? Huku-
kun üstünlüğünü perçinlemeye,
artık ağır işlemek aşamasından
işlememek aşamasına sıçramış
adalet aygrtını köklü bir yeniden
düzenlemeye gidecek mi?
Bu sorulan (sorunlan) parag-
raflar, sayfalar dolusu uzatmak
mümkün.
Pekiiiii, bu Meclis'in çıkaraca-
ğı "yeni" bir hükümet bu sorun-
lann hiçbirini (bir daha: hiçbiri-
ni) çözemeyecekse ne diye
böyle bir hükümetin kompozis-
yonunu, fonmülünü, ortaklannı
filan dert edinelim.
Meclis'teki partilerin liderieri,
yönetıci kadrolan bu hükümetin
gitmesi üstüne saatler boyu ko-
nuşabilirler, çok akıllıca gerek-
çeler sergileyebilirler. Yeni bir
hükümet formülü üstüne çeşitli
öneriler üretebilirier...
Bizi de bunlarla oyalayabilir-
ler...
Ama acaba onlardan yeni hü-
kümet formülleri yerine, "Susur-
luk'u nasıl çözeceksiniz? Sekiz
yıllık temel eğitimin içeriğine
ilişkin öneriniz nedir? Yeni bir
anayasaya gereksinim duyuyor
musunuz ve bu anayasanın te-
mel ilkeleri neler olacak? Bir
adalet reformu öngörüyor mu-
sunuz" gibi sorular yöneltsek.
Bunlara, önce bunlara, ille de
bunlara yanıt veaneleri için bas-
tırsak...
Yani siyasi partilerin lider ve
yönetici kadrolanndan "gerçek-
ten siyaset yapmalannı" iste-
sek...
Ege dolaylannda bir özdeyiş
vardın "Yerden göğe küp dizse-
ler, en alttakini çekseler; seyrey-
le sen gümbürtüyü" derler.
Ben gümbürtü seyreylemek
istiyorum.
Siz?
POLİTtKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Sarık ve Çarşaf...
11 Mayıs 1997 Pazar... Saat 11.00...
Sultanahmet Meydanı'nda imam-hatipliler 'Kitabı-
ma dokunma, okulumu kapatma' mitingi için toplan-
mışlar...
Acaba bu toplananlar sadece imam-hatiplerin ka-
panmaması için mi buradalar?
Sanklı, takkeli, çember sakallı yaşlan 15-17 arasın-
da çocuklar, erkekler, çarşaflı kadınlar...
Konuşmacılann çoğunluğu şöyle diyor:
"Bu bir siyasi toplantı değil..."
RP milletvekilleri ve belediye başkanlan tekmil' ora-
dalar...
RP güdümünde bir hak arama toplantısı...
Çoğunluğun elinde 'Türk bayrağı' bulunuyor, Ancak
yeşil ve siyah bayraklılann da mitinge hâkim oldukla-
n gözden kaçmıyor...
Mitingi düzenleyenler bu yıizden sıkıntılı...
Uyanyoriar:
"O bayraklan kaldınn sevgili kardeşlerim. Televiz-
yonlar canlı yayın yapıyor, siyasi parti liderleri, güç
odaklan bizi izi'ryor..."
Topluluk hiç aldınş etmiyor, yeşil ve siyah bayrak-
lan sallıyor, tekbir getirerek yanıt veriyor...
Bu arada RP milletvekillerini görüyoruz, şeriatçı
yazarlann işin içinde olduğuna tanık oluyoruz...
Üç gün önce Sultanbeyli'de cuma namazı çıkışın-
da cami önlerinde dağıtılan bildirileri anımsıyoruz...
Bildiriden bazı başlıklar şöyleydi:
"1- Milletin inancına düşman olanlan tanı. 2-lmam-
hatip liselerinden sonra sıra camilerde mi? 3- Imam-
hatip liselerinin kapatılmasına karşı çkalım..."
Bir toplumu iki kampa ayıran 'kara ideoloji,' her şe-
yi göze alıp yürüyor; laik, demokratik cumhuriyete
meydanokuyor...
Turistler, Sultanahmet Meydanı'nda mitingi kame-
rayla saptıyorlar...
Bir Amenkalı gazeteci, olup bitenlerden şaşkın bi-
ze soruyor
"Türkiye; Iran, Cezayir olurmu? Bu görüntülere ne
diyorsunuz?.."
Yeşil sanklı, cüppeli, sakallı biri tam o sırada bağı-
nyor:
"Yaşasın şeriat!.."
Genç bir polis memuru, yeşil sanklı cüppeli yoba-
zı gülümseyerek izliyor...
• • •
Benim dün Sultanahmet Meydanı'nda gördüğüm
manzara, 74 yıllık laik, demokratik cumhuriyetin %e-
riatçı güçlerce iyice kuşatıldığını gösteriyordu...
Miting dağıldığında tüylerim diken diken oldu...
Kara çarşaflı kadınlarla sanklı, cüppeli, sakallı adam-
lar 5-6 yaşianndaki erkek çocuklannın basına sank
ve yeşil takke gıydirmişlerdi...
Burası gerçeicten Türkiye miydi, yoksa Iran ya da
Afganistan mıydı?
Yabancı gazeteciler ve televizyonlar bu görüntüle-
ri yakalamıştı dün sabah Sultanahmet Meydanı'nda...
Bu ülkenin Başbakan Yardımcısı, önceki gün aynı
meydandaydı. içi, kın ve nefret doluydu. Gazetelere,
gazetecilere gerçekleri yansıttığı için çılgın bir halde
çatıyordu...
Dün Sultanahmet Meydanı'nda yobazlar da aynı
saldırganlığı sürdürüyordu...
Artık tüm demokratik güçterin birieşme zamanıy-
dı. Şeriata karşı omuz omuza mücadele verilmesi ge-
rekirdi...
Çünkü istanbul'un varoşlanndan Sultanahmefe
akın eden topluluğun ellerinde bır pompalı tüfekleri ek-
sikti...
Susarsak, konuşmazsak laik, demokratik cumhu-
riyeti korumak ve kollamak için birlik oJmazsak so-
nucun ne olacağı ortadaydı...
•••
Surtahahmet'teki dünkü miting, RP'nin Milli Gü-
venlik Kurulu kararlanna kafa tutma günüydü...
TBMM Başkanvekili Yasin Hatiboğlu'nun konuş-
ması, diğer RP'lilerin açık tavırlan, Türkiye'nin bir aç-
maz sokağa doğru hızla götürüldüğünü gösteriyor-
du...
Ibrahim Halil Çelik'in sözlerini anamsatmakta ya-
rar var dünkü mitingden sonra...
Ne diyordu Çelik:
"Ordu, 3 bin PKK'liyle baş edemiyor, 6 milyon Is-
lamcıyla nasıl baş edecek..."
Her şey belli bir plan kapsamında yürütülüyordu...
Arapça yazılı yeşil ve siyahflamalar,ay yıldızlı bay-
rağımızla biriikte Sultanahmet Meydanı'na taşınmış-
ö...
Ben, bir kez daha çocuklara baktım...
5-6 yaşlannda sanklı, cüppeli çocuklar, gerçekten
benim ülkemin çocuklan mıydı?
Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu laik, demok-
ratik cumhunyet demokrasi düşmanlannca iyice ku-
şatılmış mıydı?
Sultanahmet'ten Cağaloğlu'na doğru yürürken
gördüklerim içimi sızlattı...
Ama yılmak, susmak yoktu!..
Yobazlara, demokrasi düşmanlanna karşı müca-
delemiz belki yeni baslıyordu...
Mavi gözlü devin çocuklan, şeriat özlemcilerine
geçit venmeyecekti...
Evet vermeyecekti!..
Faks numaramız: 0212/513 90 98
Internet: http: // www.planet.com.tr/Xn
E mail: Hikmet .Cetinkaya @ Ptanet.com. TR
ÇAĞDAŞ YAYINLARI
Olaylar, anılar, işgaller, boykotlar,
grevler, politikacılar
Çağ Pazartama A.Ş. Yerebatan Caddesı SaHomsöğüt Sokak
No: 9/B Cağaloğlu İstanbul Tei:514 01 95/96
Postaçekino.: 666322