04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
E 12 MAYIS 1997 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Erbakan icupmaylarım yalanladı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Necmettın Erbakan, Türkiye-İsrail ve ABD'nin yaz aylannda yapmayı *' öngördükJeri askeri tatbikat "! konusunda Genelkurmay "".Başkanlığı'ndan bilgi •aldığını söyleyerek kendı 7 partisinin üst düzey kurmaylannı yalanladı. - -RP'nin genel başkan • ryardımcılan, geçen hafta --içinde tatbikat ile ilgili olarak "askeri harekâtın -'.hükümetin bilgisi dışmda .-• gerçekleştirilmesinden" -.rahâtsız olduklannı .söylemişlerdi. Başkana saldırı gipişimi , • ZONGULDAK (AA) , Zonguldak'ın Kozlu _" Beldesi Beledıye Başkanı Yusuf Kaldı'ya, bır ışadamı , tarafindan tabancayla saldın gırişimınde bulıınulduğu bildirildi. Kaldı'nın oturduğu, Köy Hizmetleri Lojmanlan'na gelen işadamı Hasan Rabakçı, Belediye Başkanı Kaldı'nın korumalanyla tartıştı. Tartışmaya müdahale etmek ıçin '"evinden çıkan Kaldı'ya, tabancayla ateş etmek isteyen işadamı Kabakçı, '•korumalar tarafindan engellendi. Kaldı, korumalardan kurtularak olay yerinden kaçan Kabakçı'dan şikâyetçi olmazken Kabakçı polis - 'tarafindan aranmaya başlandı. Kabinede değişiklik • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-DYP milletvekilleri Yalım Erez ve Yıldınm Aktuna'ntn istifalanyla boşalan Sanayi •ve Tıcaret Bakanlığı ile r Sağlık Bakanlığı ıçın vekâlet siiresi yann doluyor. Başbakan Necmettin Erbakan, dün Çankaya Köşkü'ne çıkarak Cumhurbaşkanı Süleyman Demırerie 2 saat 15 dakika L "görüşrü. Görûşmenin ardından gazetecilerin 'beklentilerinin tersine, kabine değişikJiğinin -yapılmadığını bildiren Erbakan, "kanunun - gerektırdiği şekilde işlem yapılacağım" söyledi. -tBakanlıklara tanınan 15 günlük vekâlet süresinin .^ann dolacağına dikkat çekilerek atamanın, Cumhurbaşkanı Demirel'in r Tiirkmenistan gezisinden "döndükten sonra • "yapılabileceği belirtildi. Kesintisiz eğitim desteği '•.ANKARA (AA)- Ankara Serbest Muhasebeci ~Mali Müşavirler Odası £ı(ASMMMO), çağdaş jitoplum ve birey olma sürecinde eğitımin önemli bir halka olduğuna dikkat çekerek 8 yıllık kesintisiz ^eğitimin hemen hayata geçırilmesini istedi. ASMMMO"nun önceki gûn yapılan 8. olağan mali 'genel kurulunda karara ' bağlanan sonuç bildirisinde 'acilen vergi reformu . yapılması ve toplumun tüm kesimlerini kapsayan bir • "vergi kurultayf'nın • toplanması gerektigi de •belirtildi. Babaeski kaymakamı öldü • KIRKLARELİ(AA)- • Babaeski Kaymakamı Ziya .'Coşkun'un kullandığı 06 ; RP 950 plakah otomobil, • Dereköy ilçesınden Kjrklareli'ye giderken Demırci Halil Köyü , yakınlannda virajı alamayarak şarampole . yuvarlandı. Saat 21.30 . sıralannda meydana gelen ı kazada Ziya Coşkun olay ., yerinde öldü. Otomobilde ..bulunan Coşkun'un eşi , Atiye Coşkun, çocuklan ., Emir (8), Mert (4) ve Ebru Coşkun (13) ağır yaralanarak Edirne Tıp Fakültesi Hastanesi'nde tedavi altına ahndılar. Diyarbakıp'da baskın • DtYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - Diyarbakır'ın Bağlar , semtinde güvenlik güçlerince bir hücre evine yapılan operasyonda iki kişi , öldürüldü, ikı kişi de yaralandı. Yetkililer. öldürülenlerin PKK'ye üye -olduğunu söyledi ler. Doğan Grubu, teşvikler için gerçekdışı rakamlar veren Çiller'i dava edecek DYP'de hedefbasmANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - DYP Genel Başkanı Tansu ÇiDer, baş- bakanlığı döneminde yük- lü tutarlarda teşvik alan basın kuruluşlanyla çıkar çatışmasına girince, kendı onayıyla verilen teşvikle- ri de açıklayarak intikam almaya çalıştı. Doğan Holding. Medya Holding ve Koç Holding'i hedef alan Çiller, dün bü- rokratlanru devreye soktu. Hazine Müsteşarhğı Teş- vik ve Uygulama Genel Müdürü Ergun Koç, Tür- kiye genelinde, bugünkü değerlerle 1983 yılından bu yana toplam 7.1 katnl- yon tutannda devlet deste- ği sağlandığını, bunun 1.7 katrilyonluk bölümünün nakit teşviklerden oluştu- ğunu bildirdi. Doğan Grubu, DYP li- derinin önceki günkü teş- vik açıklamalannı yalan- layarak Çiller'i dava ede- ceğini duyurdu. Dinç Bil- giıı ve Aydın Doğan'a bağ- lı yayın kuruluşlan, Çil- ler'i yalancılıkla suçladı. Bilgin ve Doğan grubuna bağlı gazeteler, dün "Yala- na doymuyor", "Çüler'in yakuıT."Yalansövlüvor'', "Tansu ÇUler'üT bitişi", "Ayıın bozuktu" başlıkla- nyla haben birinci sayfa- dan yayımladı. DYP Genel Sekreteri Nurhan TekineL bir grup basının kasıtlı olarak Çil- ler'i hedef seçtiğini ileri sürerek "Bfitfin kamu- oyu, bunun amndaki ne- deni öğreoecek" dedı. Çiller, basında aleyhine çıkan haberlere, ba- zı medya kuruluşlanna kendısınin de ver- diğı teşviklen açıklayarak misilleme yaptı. Çiller, önceki gün lstanbul'da düzenlenen mitingde Aydın Doğan'ın sahibi olduğu Doğan Holding, Dinç Bilgin'in sahibi oldu- ğu Medya Holding ve Koç Holding'i isım vererek eleştirdikten sonra, dün de konuy- la ilgili bürokrata bu kuruluşlara verilen teş- vikleri açıklattı. Çiller'ın talımaüylabir ba- sın bıldirisi okuyan Ergun Koç, gazetecile- rin sorulannı yanıtlamadı. Koç, Çiller'in daha önce açıkladığı teşvik rakamlannı tut- turabilmek için 1983 yılından bugüne ka- dar, bugünkü değerlerle Türkiye genelinde • Başbakan Yardımcısı Çiller'in, 'kartelci medya' olarak suçladığı Aydın Doğan ve Dinç Bilgin ile kavgası büyüyor. Aydın Doğan Grubu, dün yaptığı açıklamada, lstanbul'da önceki gün yapılan mitingde Çiller'in teşviklerle ilgili verdiği bilgilerin gerçeği yansıtmadığını, bu nedenle DYP liderini mahkemeye vereceklerini açıkladı. Umduğu kalabalığı bulamayınca basına yüklendi Birçok yayın organı, İstanbul mitinginde basına verilen teşviklerle ilgili rakamlan açıklayan Çiller'i yalancılıkla suç- ladı. Daha önce basına 5 katrihon lira channda teşvik verildiğini söyle>en Çiller'in. önceki gün \erdiği yeni rakam- lar da gerçekdışıydı. Doğan Grubu, dün yaptığı açıklamada, DYP liderini mahkemeye \ereceklerini bildirdi. toplam 7.1 katrilyon tutannda nakit ve na- kit dışı devlet desteği sağlandığını, bunun 1.7 katrilyon liralık bölümünün nakit teş- viklerden oluştuğunu söyledi. 5 Temmuz 1994 tarihinde Çiller'in tali- matıyla nakit teşvik uygulamasınm kaldı- nldığını ıleri süren Koç, "Bu tarihte nakit teşvikleruygulamadan kakünlnnş olmakla birfikte eski yülarda verilen teşvik belgeleri kapsanundaki nakit teşviklerin ödemeleri- ne devletin taahhüdü nheliğinde olması ne- deniyle devum edilmesi j-asal zorunluluk ol- ımıştur" dıyerek Çiller dönemini savunma- ya çalıştı. 1994 yılı öncesi teşvik belgesi sa- hiplerine yatınm tutannın yüzde 70'i ora- nında teşvik verilirken 1994'ten sonra bu oranın yüzde 40'a çekildiğini kaydeden Koç, teşvik kapsamının da daraltıldığını sa- vundu. Koç, Medya Holding'e 1983-1993 yılla- n arasında 278.4 mılyon dolar, 1994-1997 arası 13.7milyon dolar olmaküzere toplam 292.1 milyon dolar karşılığı. Doğan Hol- ding'e ise toplam 626 milyon dolar karşı- lığı teşvik belgesi verildiğini bildirdi. Koç, aynca Medya Holding'e toplam 200.4 mil- yon dolar, Doğan Holding'e de 424.8 mil- yon dolarlık devlet desteği sağlandığını vurguladı. Açıklanan rakamlann iki hol- dingin yalnızca medya sektöriine verilen teşvik miktan olduğunu kaydeden Koç, gerekli gö- riilürse bu holdinglerin ban- kacılık, ticaret, turizm ve si- gortacılık sektöründe faali- yet gösteren şirketlerine ait yatınmlann da açıklanaca- ğını söyledi. Ergun Koç, Koç Hol- ding'e de 1983-1994 arası 3.1 milyar dolar, 1994-1997 döneminde 582 milyon do- lar karşılığı olmak üzere toplam 3.7 milyar dolarlık teşvik belgesi düzenlendiği- ni, bu holdıngin, ihracata 311 milyon dolar karşılığı, yatınmlara 99.7 milyon do- lar karşılığı olmak üzere toplam 400.7 milyon dolar karşılığı devlet desteği sağ- landığını söyledi. Teşvik Uygulama Genel Müdürlüğü'nce hazırlanan çizelgede, teşvik dönemleri, "1983-1993" ve "1994- 1997" olarak bölündü. Böy- lece teşviklerden ne kadan- nın Çiller'in Hazine"den so- rumlu Devlet Bakanı oldu- ğu 1991 -1993 yıllan arasın- da verildiğine netlik kazan- dınlmadı. Çffla-'e dava Basına venlen teşviklerle ilgili rakamlan önceki gün yapılan istanbul mitingınde açıklavan Çiller, dün birçok yayın organında yalancılık- la suçlandı. Çiller'in suçla- dığı Hürnyet gazetesi "Ya- lana doymuyor", Millıyet gazetesi "Çiller'in yalaıu", Sabah gazetesi "Yalan söy- lüyor", Radıkal gazetesi "Tansu Çiller'in bitişi", Ye- ni Yüzyıl gazetesi "Ayan bozuMıT başlıklanyla haberi binncı sayfa- dan yayımladı. Doğan Grubu, dün yaptığı açıklamada. DYP liderini mahkemeye ve- receklerini açıkladı. RP Genel Başkan Yardımcısı Rıza Ulu- cak da yapılan açıklamalann bellı kayıtla- ra dayandığını ifade ederek eğer rakamlar- da bir yanlışlıkvarsaortayaçıkacağını söy- ledi. RP Nevşehır Milletvekili Mehmet El- katmış ise son 1Q yjlda basın kuruluşları- na 23 katrilyon lıralıktttestek sağlandığını söyledi. Elkatmış, Türkiye'nin her sabah suni bir gündemle uyandığını. bunun ne- deninin de basın kuruluşlanna verilen teş- vikin çekilmesi olduğunu ileri sürdü. 'Deniz Baykal ile kisisel sorunum yok' Ecevit: CHP ile çalışmaya hazınz ANTALYA (Cumhuriyet) -DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit, "Partimiz, laikli- ği ödünsüz koruyarak dinimize de en bü- yük hizmeti yapıyor" dedı. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ile kişısel bir soru- nu olmadığını belırten Ecevit, "Bizherşe- ye rağmen, kurulacak bir hükümette CHP ile biriikte çalışma\a hannz'" dedi. Ecevit, partisinin Aliağa ilçe kongresi- ne bir mesaj göndererek ülke sorunlan- nm giderek ağırlaşiığını, manevi değerle- rin yozlaştığını savundu. Bu ortamda, so- runlara tutarlı ve hakça çözümler üreten tek partinin DSP olduğunu ıleri süren Ecevit şunlan kaydetti: "Çünkü DSP'nin halkı sömürenlere de, devleti soyanlara da hiçbirdiyetborcuyoktur. DSP, bir yandan laikliği ödünsüz konırken bir yandan da samimi dindartann gönlünü kazanabil- mektedir. " Partisinin Antalya il örgütün- ce Antalya Büyükşehir Belediyesı önün- deki alanda düzenlenen "eşgüdüm top- lanbsTnda konuşan Ecevit, "Başbakan Erbakan'u cumhuriyet hükümctinin ba- şmda olmasına karşın devlete karşı cihat oluşrurma amacmda bulunduğunu" öne sürdü. Ecevit sosyal demokratlann DSP ve CHP'ye "büieşin baskısı" yaptıgını, ancak birleşmelennin mümkün olmadığı- nı ifade etti. Ecevit, partisinin, 8 yıllık ke- sintisiz temel eğitim konusunda 9 nisan- da bir program açıkladığını, bu programın uygulanması halinde, konunun kördövü- şü olmaktan çıkacağını ifade etti. Ecevit, Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller'in lstanbul'da yaptığı açıklamalar- la ilgili olarak da. "ÇİUer'indünkü konuş- ması bir bırçmuk örneği, bir çırpuuşür. REFArTVOL hükümeti bir çıkmaz yola dönüştü. Çiller, bu çıkmaz yolda diren- mektedir. Ancak bu dircnme, ne kendisi- ni ne de ülkeyi kurtanr" diye konuştu. Baykal, üç günlük ziyaret için Almanya'da 'CHP dışmdakiler mahcup muhalefet' MİYASE tLKNUR KÖLN - SPD Genel Başkanı Oscar Lafontaine'in konuğu olarak üç günlük bir ziyaret için Almanya'ya gelen CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, "Refah Partisi'ne karşı CHPdışuıdaki partilerin mahcup muhalefet politikası uyguladığı- m, bu anlayışla RP'nin hakkından gen- nemeyeceğüıi" ileri sürdü. Baykal. "CHP, RP'nin hakkından geleceği ©bi, Türkiye'yi de Avrupa Birliği'ne (AB) ta- şıyacaktır"dedi. Istanbul'dan Alman- ya'ya dün giden Baykal'ı, Bonn Hava- alanı'nda Büyükelçi V'olkan V'ural ve HDF Genel Başkanı Ahmet İyidirli kar- şıladı. Havaalanından direkt olarak S- DF'nin düzenlediği salon toplantısına katılan Baykal, konuşmasında ağırlıklı olarak şenat tehlikesi ve AB üzerinde durdu. RP tehlikesinin demokrasiden vazgeçilmeden aşılabileceğine dikkat çeken Baykal, "Demokrasiden vazgeçer- sek tuzağa düşeriz" dedi. Türkiye'de yüzde 20'lık bir azınlığın karşısında yüz- de 80'lik çoğunluğun acze düşmesinin anlaşılabilir bir şey olmadığını kayde- den Baykal. şöyle konuştu: "Radikalsa- ğm alternatifi merkez sağ değüdir. Alter- natifsoldur. CH P'dir. Yüzde 20 oya sahip ANAP, yüzde 21'lik RP ile baş edemiyor. Edemez. Çünkü ortak çıkış noktalan var. DVT de öyle. RP tehdkii ile mahcup mu- halefet anlayışı baş edemez. Türkiye'nin >üzde 20'ye teslim olmasu bir siyasi inti- han hazmetmek demektir. Kaua çözüm sandıktadır. Demokratik rejimdedir." Baykal, Türkıye'de mafya, çeteler hakkındaki yolsuzluk söylentilerinı ört- bas eden yöneticiler olduğu sürece Av- rupa ile bütünleşmenin olamayacağına dikkat çekti. IRMIKI AYDIN ENGİN e - mail: engin (a planet.com.tr Görünen o ki şu REFAHYOL diye anılan Çiller stepneli Er- bakan hükümeti bitti. Olsa olsa uzatmalan oynuyoruz. Bu pek çoğumuzu mutlu ede- cek. Bu ülkede Refah elebaşılan- nın çocuklarımızın eğitimine, kadınlanmızın giyimine, erkekle- rimizin cuma günleri öğle saat- lerinde ne yapacaklanna filan karar verme yetki ve yetisini kendilerinde görmeleri onur kı- ncıydı. Tansu Çiller ve "onunla gurur duyan" öteki DYP elebaşılan da onur kıncılık yanşında ötekiler- den geri kalmadılar. Hatta ara- da öne bile geçtikleri çok oldu. Soru ve sorun bu onur kırıcı ortaklık dağıldıktan sonra yerine kimlerin ortaklık kuracağı mıdır? Yani CHP destekli bir DYP+ANAP+DSP formülü ile örneğin liderlerin yer almadığı bir "milli koalisyon" arasında tercihler ve olanakları mı tartı- şacağız? REFAHYOL'dan kurtulmak öncelikli sorunlann çözüme ka- Seyreyle Sen Gümbürtüyü... vuşması anlamına mı geliyor? Soruyu partilerden, formüller- den. parlamentodaki parmak sayılan üstüne kurulu aritmetik denklemlerinden yola çıkarak yanıt ararsak varacağımız bir yer yok. Ama sorunun yanıtını "sorunlar"dan yola çıkarak arar- sak belki bir yere varabileceğiz. Deneyelim. REFAHYOL gider, yerine "başka" bir hükümet kurulursa 8 yıllık kesintisiz eğitim tartış- ması noktalanmış mı olacak? Evet, ANAP'ın, DYP'nin ağırlık taşıyacağı bir hükümette 8 yıllık eğitimin "kesintisiz"\\ğ\ sağlana- cak. Ama sekiz yıllık temel eğitim boyunca çocuklanmıza ne öğ- retileceği, hangi becerilerin ka- zandmlacağı, hangi bilgilerie donatılacaklan üstüne herhan- gi olumlu bir beklentisi olan var mı? Susurîuk kördüğümünü RE- FAHYOL çözmedi. Çözmedi, çünkü Susurluk'un bir ucu ister istemez DYP'nin en tepelerine uzanıyor. Kimseden kendi ipini kendisinin çekmesi beklene- mez. Eh, Refah da bunca yıl sonra eline geçen "hükümet et- me" olanağını öyle Susurîuk musurluk gibi netameli konula- nn üstüne giderektehlikeye ata- mazdı. Atmadı da. Peki REFAHYOL gidip yerine var olan formüllerden birine uy- gun bir hükümet kurulduğunda ANAP, DYP ve hatta DSP'nin tu- tumu ne kadar farklı olacak? Susurluk'un Özel Harp Daire- si'ne uzanan dallannın gün ışı- ğına çıkanlacağını; Kocaeli, Söylemez, Yüksekova, Susur- îuk çeteleri diye anılan suç ör- gütlerinin aynı bütünün parçala- n olduğu benimsenip soruştur- ma ve kovuşturmanın bu eksen üstünde yürütüleceğini umacak kadar saf yurttaş kaldı mı bu ül- kede? Avrupa'nın gözünü boyamak için 1982 Anayasası'nda han- diyse göstermelik bir iki iyileştir- me yapıp yeniden kulağının üs- tüne yatan bu Meclis'in, RE- FAHYOL ortaklığından kurtul- duktan sonra içinden çıkaraca- ğı "yeni hükümet" çağdaş bir anayasa filan üretmek gibi uğ- raşlar içine girecek mi? Huku- kun üstünlüğünü perçinlemeye, artık ağır işlemek aşamasından işlememek aşamasına sıçramış adalet aygrtını köklü bir yeniden düzenlemeye gidecek mi? Bu sorulan (sorunlan) parag- raflar, sayfalar dolusu uzatmak mümkün. Pekiiiii, bu Meclis'in çıkaraca- ğı "yeni" bir hükümet bu sorun- lann hiçbirini (bir daha: hiçbiri- ni) çözemeyecekse ne diye böyle bir hükümetin kompozis- yonunu, fonmülünü, ortaklannı filan dert edinelim. Meclis'teki partilerin liderieri, yönetıci kadrolan bu hükümetin gitmesi üstüne saatler boyu ko- nuşabilirler, çok akıllıca gerek- çeler sergileyebilirler. Yeni bir hükümet formülü üstüne çeşitli öneriler üretebilirier... Bizi de bunlarla oyalayabilir- ler... Ama acaba onlardan yeni hü- kümet formülleri yerine, "Susur- luk'u nasıl çözeceksiniz? Sekiz yıllık temel eğitimin içeriğine ilişkin öneriniz nedir? Yeni bir anayasaya gereksinim duyuyor musunuz ve bu anayasanın te- mel ilkeleri neler olacak? Bir adalet reformu öngörüyor mu- sunuz" gibi sorular yöneltsek. Bunlara, önce bunlara, ille de bunlara yanıt veaneleri için bas- tırsak... Yani siyasi partilerin lider ve yönetici kadrolanndan "gerçek- ten siyaset yapmalannı" iste- sek... Ege dolaylannda bir özdeyiş vardın "Yerden göğe küp dizse- ler, en alttakini çekseler; seyrey- le sen gümbürtüyü" derler. Ben gümbürtü seyreylemek istiyorum. Siz? POLİTtKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Sarık ve Çarşaf... 11 Mayıs 1997 Pazar... Saat 11.00... Sultanahmet Meydanı'nda imam-hatipliler 'Kitabı- ma dokunma, okulumu kapatma' mitingi için toplan- mışlar... Acaba bu toplananlar sadece imam-hatiplerin ka- panmaması için mi buradalar? Sanklı, takkeli, çember sakallı yaşlan 15-17 arasın- da çocuklar, erkekler, çarşaflı kadınlar... Konuşmacılann çoğunluğu şöyle diyor: "Bu bir siyasi toplantı değil..." RP milletvekilleri ve belediye başkanlan tekmil' ora- dalar... RP güdümünde bir hak arama toplantısı... Çoğunluğun elinde 'Türk bayrağı' bulunuyor, Ancak yeşil ve siyah bayraklılann da mitinge hâkim oldukla- n gözden kaçmıyor... Mitingi düzenleyenler bu yıizden sıkıntılı... Uyanyoriar: "O bayraklan kaldınn sevgili kardeşlerim. Televiz- yonlar canlı yayın yapıyor, siyasi parti liderleri, güç odaklan bizi izi'ryor..." Topluluk hiç aldınş etmiyor, yeşil ve siyah bayrak- lan sallıyor, tekbir getirerek yanıt veriyor... Bu arada RP milletvekillerini görüyoruz, şeriatçı yazarlann işin içinde olduğuna tanık oluyoruz... Üç gün önce Sultanbeyli'de cuma namazı çıkışın- da cami önlerinde dağıtılan bildirileri anımsıyoruz... Bildiriden bazı başlıklar şöyleydi: "1- Milletin inancına düşman olanlan tanı. 2-lmam- hatip liselerinden sonra sıra camilerde mi? 3- Imam- hatip liselerinin kapatılmasına karşı çkalım..." Bir toplumu iki kampa ayıran 'kara ideoloji,' her şe- yi göze alıp yürüyor; laik, demokratik cumhuriyete meydanokuyor... Turistler, Sultanahmet Meydanı'nda mitingi kame- rayla saptıyorlar... Bir Amenkalı gazeteci, olup bitenlerden şaşkın bi- ze soruyor "Türkiye; Iran, Cezayir olurmu? Bu görüntülere ne diyorsunuz?.." Yeşil sanklı, cüppeli, sakallı biri tam o sırada bağı- nyor: "Yaşasın şeriat!.." Genç bir polis memuru, yeşil sanklı cüppeli yoba- zı gülümseyerek izliyor... • • • Benim dün Sultanahmet Meydanı'nda gördüğüm manzara, 74 yıllık laik, demokratik cumhuriyetin %e- riatçı güçlerce iyice kuşatıldığını gösteriyordu... Miting dağıldığında tüylerim diken diken oldu... Kara çarşaflı kadınlarla sanklı, cüppeli, sakallı adam- lar 5-6 yaşianndaki erkek çocuklannın basına sank ve yeşil takke gıydirmişlerdi... Burası gerçeicten Türkiye miydi, yoksa Iran ya da Afganistan mıydı? Yabancı gazeteciler ve televizyonlar bu görüntüle- ri yakalamıştı dün sabah Sultanahmet Meydanı'nda... Bu ülkenin Başbakan Yardımcısı, önceki gün aynı meydandaydı. içi, kın ve nefret doluydu. Gazetelere, gazetecilere gerçekleri yansıttığı için çılgın bir halde çatıyordu... Dün Sultanahmet Meydanı'nda yobazlar da aynı saldırganlığı sürdürüyordu... Artık tüm demokratik güçterin birieşme zamanıy- dı. Şeriata karşı omuz omuza mücadele verilmesi ge- rekirdi... Çünkü istanbul'un varoşlanndan Sultanahmefe akın eden topluluğun ellerinde bır pompalı tüfekleri ek- sikti... Susarsak, konuşmazsak laik, demokratik cumhu- riyeti korumak ve kollamak için birlik oJmazsak so- nucun ne olacağı ortadaydı... ••• Surtahahmet'teki dünkü miting, RP'nin Milli Gü- venlik Kurulu kararlanna kafa tutma günüydü... TBMM Başkanvekili Yasin Hatiboğlu'nun konuş- ması, diğer RP'lilerin açık tavırlan, Türkiye'nin bir aç- maz sokağa doğru hızla götürüldüğünü gösteriyor- du... Ibrahim Halil Çelik'in sözlerini anamsatmakta ya- rar var dünkü mitingden sonra... Ne diyordu Çelik: "Ordu, 3 bin PKK'liyle baş edemiyor, 6 milyon Is- lamcıyla nasıl baş edecek..." Her şey belli bir plan kapsamında yürütülüyordu... Arapça yazılı yeşil ve siyahflamalar,ay yıldızlı bay- rağımızla biriikte Sultanahmet Meydanı'na taşınmış- ö... Ben, bir kez daha çocuklara baktım... 5-6 yaşlannda sanklı, cüppeli çocuklar, gerçekten benim ülkemin çocuklan mıydı? Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu laik, demok- ratik cumhunyet demokrasi düşmanlannca iyice ku- şatılmış mıydı? Sultanahmet'ten Cağaloğlu'na doğru yürürken gördüklerim içimi sızlattı... Ama yılmak, susmak yoktu!.. Yobazlara, demokrasi düşmanlanna karşı müca- delemiz belki yeni baslıyordu... Mavi gözlü devin çocuklan, şeriat özlemcilerine geçit venmeyecekti... Evet vermeyecekti!.. Faks numaramız: 0212/513 90 98 Internet: http: // www.planet.com.tr/Xn E mail: Hikmet .Cetinkaya @ Ptanet.com. TR ÇAĞDAŞ YAYINLARI Olaylar, anılar, işgaller, boykotlar, grevler, politikacılar Çağ Pazartama A.Ş. Yerebatan Caddesı SaHomsöğüt Sokak No: 9/B Cağaloğlu İstanbul Tei:514 01 95/96 Postaçekino.: 666322
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle