Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 12 MAYIS 1997 PAZARTESİ
10 HABERLERIN DEVAMI
MMMKİMM
Istanbul PB 24 Sınop B 17
Edirne PB 28 Samsun B 19
Çanakkale PB 24 Trabzon
Kocaeli PB 28 Giresun
B 22
B 23
Izmir 28 Ankara Y 28
Manisa A 3 0 Konya A 28
Aydın
Denızli
_A 31 Eskişehir Y 28
31 Sıvas Y 25
Zonguldak PB 21 Antalya A 29 Kars
Adana
Mersin
Diyarbakır
Şanlıurfa
Mardin
Siirt
Hakkâri
Van
A
A
A
A
A
A
A
A
36
26
30
34
30
32
27
21
24
Yurdun kuzey kesimle-
ri parçalı buiutlu, Batı
Karadeniz'in iç kesim-
leri İç Ege ile İç Anado-
lu'nun kuzeybatısı sa-
ğanak ve gökgünjrtüB
sağanak yağışlı diğer
yerter az buiutlu ve açık
geçecek. Rüzgâr, ku-
zey ve doğu yönterin-
den hafif ara ara orta
kuvvette esecek. Hava
sıcaklığında önemli bır
degışıklık olmayacak.
Budapeşte B
Moskova B
Aşkabat
Almatı
Taşkent
Bakü
Bişkek
Tiflis
Kahire
B
B
B
B
B
B
B
23
20
20
29
22
30
31
Şam B 34
£ 3 Parçalı bufutlu Ssı Buiutlu k
Çok buiutlu Yağmurlu ı Gok gıirultülu
G U N C E L CÜNEYTARCAYÜREK
• Baştarafı 1. Sayfada
açan sorun:
Generallerin emekliye sevk edilmesi!
Takkeli'nin yakın mesai arkadaşı Gül Abdullah'a
gazeteci, "Hükümetinizin komutanlan emekli et-
me gücü var mı" diye soruyor.
Soru ilginç. Yanıt da ilginç:
Gül "Vazifesini yapan bir komutanı niye görev-
den alalım ? Böyle bir şeyi ne kendi içimizde ne de
dışımızda konuştuk" diyor.
Bu sözlerden çıkan anlam: "Vazifesiniyapan ko-
mL/fan"larasaygılılar(mış). Gül de kabul ediyor; de-
mek ki laik, demokratik sosyal hukuk devletini, söy-
lemleri ve eylemleriyle konjyan, kollayan komutan-
lar "görevlerini yapıyoriar".
Ne varki iktidanmızın ve Takkeli'nin Gül'ü, emek-
lilik olayını "İçimizde de dışımızda da konuşmadık"
derken önemli oranda kıvınyor.
Gitsin, tabii sorabilirse sorsun Takkeli şefine; Şa-
ibe Hanım, Genelkurmay Başkanı'na sorunu resmi
bir dille söylemeden önce, partisinin başkanlık di-
vanında konuyu konuştu mu, konuşmadı mı? Ar-
dından Takkeli'ye hacca gitmeden önce, "Başba-
kan vekili olarak Karadayı ya siyaset yaptığına
inandıklan komutanlan emekliye sevk edecekleri-
ni" söyleyeceğini bildirdi mi, bildirmedi mi?
Bir dizi gelişmeler gösteriyor ki Şaibe Hanım, bal
gibi TSK'ye karşı kimi planlarda Takkeli ile "tam bir
mutabakat halinde" bulunuyor.
Şaibe'nin son davranışları "ordu korkusunu ber-
taraf etmeye" dayanıyor. Bu oyunları, sakın, de-
mokratik rejimi kurtarma çabalanna bağlamayınız.
Şaibe, bir müdahale olursa kişisel dosyalannın ba-
ğımsız Türk yargıcının önüne konulacağı kuşku-
suyla tir tir titriyor.
Karşı plan
Takkeli ve çevresindeki takkeli takım ise:
Her anlamıyla tam bir ordu düşmanı!
Hemen her gün bu yargının kanıtlan ortaya çıkı-
yor.
Takkeli'nin TSK'yi yere göğe sığdıramayan de-
meçlerine, söylemlerine, meydan nutuklanna ina-
nabilir misiniz?
Eskilerin "riyakâhık" dedikleri, günümüzdeki ya-
lın sözcükle "yalancılığı" yüzündeki herçizgi kanıt-
lıyor. Gözlerine bakın, gözlerine: Hiç yerinde duru-
yor mu? Bir sağa bir sola! Sağdan yalana, soldan
yine yalana dönüp duruyor.
Dikkat ederseniz; Takkeli ile takımı, ordudan ge-
len ya da basında yer alan her hakareti sineye çe-
kiyorlar. Zira onların kısa, orta ve uzun vadeli "or-
duyu teslim alma" planlannda ilk hedef hakarete
yanıt vererek "laik cepheye prim sağlamamak".
TSK ile RP arasında herhangi bir sürtüşme olma-
dığını durmadan yineleyecekler, arada bir Ibrahim
Halil Çelik gibi RP'lilerin kan kokan ağızlannı aç-
malarına izin verecekler ve gide gide ortamı hazır-
layarak tek başına iktidara geldiklerinde laik, de-
mokrat cumhuriyet ordusunu tasfiyelerie "kendile-
rine benzetecekler"'.
İlk işareti, ilk kanıtı işte: Şaibe ile Takkeli'nin ke-
sintisiz 8 yılı uyutmakta "mutabakata vardıklan"
söylenen ikili görüşmedeki kimi ifadeler. Şaibe'ye
ne diyor Takkeli: "Meclis 1 temmuzda kapanır, 1
ekimde açılır. O arada 30 ağustos var, atamalar, ter-
filer var. Bu dönemde gündem daha çok değişir."
Planın bir başka ayrıntısını açık seçik söylüyor
Takkeli. 30 ağustosta, ordudan ayrılacak komutan-
ların yerine "kendilerinden saydıkları yüksek rütbe-
lilehn geleceğini, böylece ordu engelini aşmakta bir
adım daha atacaklanm" açıklıyor, duyuruyor.
Şaibe ise Takkeli'nin amaçlannı hâlâ kavrayama-
mış; sanıyor ki Takkeli, imam-hatiplerin ortaokulla-
rını kapattırmama peşinde!
Ya da Şaibe; ordu engelini aşmayı öngören tak-
keli planının bir parçası, hatta uygulayıcısı olmaya
hazır!
A'dan Z'ye takkeli takımı, laik cumhuriyetin Islam
cumhuriyetine dönüşmesine tek engelin TSK oldu-
ğunu biliyor.
TSK engelini aşmak için ellerinden ne gelirse ya-
pıyor, ne verilmesi gerekiyor ve isteniliyorsa ve de
istenilirse vermeye hazırlar.
Evet; verirler, her şeyi verirler!
Şeriat provası• Baştarafı 1. Sayfada
ucu Sirkeci diğer ucu Beyazıt Meydanı'na
kadar uzandı. Kalabalık miting süresince
"Kafirlerin korkusu, Muhammedin ordusu",
"Imam-Hatipler kapanlamaz", "Burası Tür-
ldye,lsraQdeğir ve "Kuran'auzananeflerkı-
rüsın" sloganlan attı. Miting alanma Türk
bayraklanyla gelen kalabalık arasından bazı
gmplann yeşil, siyah, kırmızı ve mavi renkli,
üzeri Aıapça yazılı bayraklar sallaması dikkat
çekti. Mitingte konuşan TBMM Başkanveki-
li ve RP Çorum Milletvekili Yasin Hatipoğiu
milletin IHL ruhu ile yücelecegini, tHL'lere en
küçûk bir katkısı olmayanlann bu okullan ka-
patmaya da haklan olmadığını söyledi.
_ ANAP Yozgat Milletvekili Ismail Durak
Ünlü de IHL konusunun siyasetin değil, eği-
timin konusu olması gerektiğini savundu. Un-
lü, "tHL'ler maalesef siyaset mal/emesi yapıl-
dL Hükümet net tavır almaü. Bazı siyasiler, si-
yasi intihan göze almah" diye konuştu.
BBP Genel Başkan Yardımcısı Recep Kı-
nj ise İHL ve kuran kurslanna kimsenin za-
rar veremeyeceğini, buna izin verenleri mil-
letin sandığa gömeceğini söyledi. RP Istanbul
Milletvekili Mehmet AtiŞahin de milletin ço-
cuklannı istedigi yerde okutmasma kimsenin
engel olamayacağını savundu. YDP Genel
Başkanı Hasan Ceial Güzel ise alanda bulu-
nan kalabalığın, salonlarda 9. Senfoni dinle-
yen değil, ezanla, tekbirle, mehterle dünyaya
yürüyen gerçek ve çağdaş Türkiye olduğunu
söyledi. ONDERGenel Başkanı IbrahimSol-
maz ise öğrenim haklannı ve inanç hürriyet-
lerini sonuna dek savunacaklannı belirtti. Ilim
Yayma Cemiyeti Yönetim Kurulu üyesi Mus-
tafa Ergun da 8 yıllık temel eğitimi isteyen-
leri bir avuç mutlu azınlık olarak niteleyerek
milletin değerlerine saldınlmamasını ıstedi.
Ergun. milletle ordunun karşı karşıya getiril-
mek istendiğini savundu. Istanbul "daki 23
İHL'nin okul aile birlikleri ve korumadernek-
leri adına konuşan Orfaan Töz de devletin ve-
li olamayacağını, milletin çocuğunu istedigi
okula vereceğini belirtti.
Ensar Vakfı Başkanı Ahmet Şişman ise 8
yıllık temel eğitimin bahane olduğunu, mille-
tin kendini, aslını, alınterini inkâr etmesinin
istendiğini savundu. Mitinge katılanlar ara-
sında şu isimler dikkat çekti: RP Erzurum Mil-
letvekili Aslan Polat, RP Istanbul Milletvekil-
leri Azmi Ateş. Mustafa Baş.Ekrem Erdem.
Hüseyin Kansu, Erzincan Milletvekili Tevfik
Karakaya, Adıyaman Milletvekili AhmetDo-
ğan, Tokat Milletvekli AbdnDah Astan, ANAP
Samsun Milletvekili Adem Yıldız. Beyoğlu
Belediye Başkanı Nusret Bayraktar, Sanyer
Belediye Başkanı Yusuf Siilün. Eyûp Beledi-
ye Başkanı Ahmet Genç, Bağcılar Belediye
Başkanı Feyzıülah Kryıklık, Sultanbeyli
Belediye Başkanı Ali Nabi Koçak ve
ML'SİAD Başkanı Erol Yarar.
Gazetecilere saldırdılar
Mitingin dağılması sırasında Sultanahmet
Tûrbesi'nin kubbelerine çıkan yüzlerce kişi
şeriat bayrağı açarak, "Ya şeriat, ya öüun",
"Kahrolsun laikdiktatörtük" ve Kemafist dik-
ta, Israil'e kukla" sloganlan attı. Türbenin ar-
ka tarafına merdivenlerle çıkarak operasyon
düzenleyen Çevik Kuvvet polisleri, grubu
aşağı indirdi. Sultanahmet Parkı'nda tekrar
bir araya gelen şeriatçılar. "Sadlmış medya
rl
sloganlarını atarak gazetecileri tartakladı.
Basın mensuplan ile göstericiler arasına giren
polis, grubun önünü kestı. Şeriatçı sloganlar
atan ve tekbir getiren 500 kişilik gnıp, Ak-
saray'a kadar yürüdükten sonra dağıldı.
Mitinge katılan kalabalık Sultanahmet Par-
kı'ndaki bir ağacı devirirken telefon kulü-
belerini de kırdı. Belediye yetkilileri, mitin-
gin Sultanahmet Meydanf nda yapılmasının
sakıncalanna dikkat çekerek "Parkm bütün
çünenleri ezildL Havuzdaveparkalanında çöp
kiimeleri oluştu" diye yakındılar.
Hareııı-solaııılık
tstanbul HaberServisi - Mitmgin gerçekleş-
tirildiği Sultanahmefin tüm giriş noktalann-
da kademeli aramalar yapıldı. Aramalarda
makas ve bıçak ele geçirildi. Miting başladık-
tan sonra ise aramalar azaldı, gelenler alana
gnıplar halinde altnmaya başlandi.
9 Içişleri Bakanlığı'nm emri uyannca po-
lis sabah saatlerinde yaptığı aramalarda cüb-
beli, çarşaflı ve sanklı kişileri alana almazken,
mitingin başladığı saat 11.00'den itibaren her
türlü giysiye göz yumuldu.
# Sabah saatlerinde kapıda engellenen
cüppeli ve sanklılar ise alana önceden sokul-
muş minibüslerde sakladıklan mukavva kutu-
lardan çıkardıklan giysilerini giydiler.
# Istanbul Emniyeti miting alanınagüven-
lik önlemi olarak kameralı 4 Akrep panzer, su
sıkmalı 3 panter ve zırhlı 11 panzer, bir heli-
kopter ve çok sayıda çevik kuvvet yığdı. Sul-
tanahmet Camisi Ayasofya Müzesi'nin mina-
relerine de özel tim yerleştirildiği dikkat çe-
kerken, polis Emniyet'e Yerebatan Sanııcrnın
giriş kapısının yanuıda kurduğu kameralarla
canlı yayın yaptı. Alanda Istanbul Emniyet
Müdür yardımcılanndan Mehmet Çağlar, Hü-
seyin Arpacı ve Yaşar Keskin hazır bulundu.
# Mitingin başladığı sırada okunan Istik-
lal Marşı sırasında alandaki gençlerin çoğu
ellerini kaldırarak Hizbullah ve RP işareti yap-
tılar.
# Miting için alanda toplanılan erken sa-
atlerden itibaren kürsüden sürekli Türk bay-
rağından başka afişlerin taşınmaması. belirle-
nen sloganlar dışmda slogan atılmaması yö-
nünde uyanlarda bulunulmasına karşın ço-
ğunluk bu uyanlara uymadı. Bazı kişilerin
Arapça yazılılann bulunduğu kırmızı, yeşil
ve siyah bayTaklar salladığı görüldü. Alanda,
"Kurandüşmanlan sizteri luübimizde kbm et-
tik. BaO uşağı medya başın sağolsun". "Kuran
kurslan ve ünam-hatipler. batmaktadır kafi-
rin gözfine, acınm rükürüğüme billahi tükür-
sem yûzüne" gibi hakaret dolu afişlenn yanı
sıra DYP lideri TansuÇfflerın sık sık kullan-
dığı "Ezaniar susmaz, bayrakiar inmez" slo-
ganın da afişler üzerinde yer alması dikkat
çekti.
# Sultanahmet'tekiler aynca Miting Tertip
Komitesi tarafından yasaklanmış olmasına
karşın sürekli olarak üzeri Arapça yazılı yeşil
bayraklar açıp. "Burası Türkiye tsrail değü",
"tmama uzanan eller kınlsın" sloganlan attı-
lar.
# Mitinge katılan MÜSİAD Başkanı Erol
Yarar, Cumhuriyet'in sorulannı yanıtlarken
MGK'nin halkın üzerinde olmadığını belirte-
rek, kesinlikle imam-hatiplerin kapatılama-
yacağını savundu.
# Kadınlar ve erkekler haremlik-selamlık
kurallanna göre miting alanında yer alırken er-
kek gazetecileT kadınlann bölümüne sokul-
madı.
% Milli Gençlik Vakfı üyelerinden görev-
lendirilen kollannda mavi bant takılı alan gö-
revhlergazetecilerinı rahatçalışmasmı engel-
lediler.
# Mitinge gelenler vapurlarda da yolcula-
ra eğitimde 5 artı 3 'ü savunan bildiriler dağıt-
tılar.
# Konuşmaiar sırasında Atatfirk adı geç-
tiği sırada kalabalıktan yuhalama sesleri vük-
seldi. RP'li TBMM Başkanvekili Yasin Hati-
poghı ve RP Istanbul Milletvekili Mehmet Ali
Şahin. kalabalığı susmalan için uyardı.
# MesutYıtanaz adı her geçtiğınde kalaba-
lıktan yuhalama sesleri yükseldi.
# Pankartlarda ve sloganlarda "seçim san-
dığmı unutma" vurgulaması yapıldı.
Anneler demokrasi istiyor
• Baştarafı 1. Sayfada
hayatlannın her aşamasında huzur
içinde \ aşatmak görevimizdir.™
TBMM Başkanı Mustafa Kalem-
li, sevgi \e şefkatin kaynağı olan an-
neleri u
en jiice ve en aziz varlıkları-
mız" olarak niteleyerek "Onlarasev-
gi ve saygı duygulanyia doluyuz" de-
di. Anneler Günüdolayısıyla ANAP
Genel Merkez Kadın Kollan Genel
Başkanı Ediz Terim başkanhğında-
ki bir grup ANAP"lı kadın. Zübeyde
Hanım Meslek Lisesi bahçesındeki
Zübeyde Hanım Anıtı'na kırmızı be-
yaz karanfillerden oluşan bir çelenk
ve kırmızı güller koydular. ANAP
Genel Merkez Kadın Kollan daha
sonra Ümitköy Huzurevi'ni ziyaret
ettiler. Ankara Büj-ükşehir Beledi-
yesi de Anneler Günü dolayısıyla
Aktepe Stadyumu'nda bir konser
düzenledi. CHP Istanbul tl Kadın
Kurulu'nun Zübeyde Hanım büstü
önünde düzenlediği etkinlik "Türki-
ye laiktir laik kalacak", "Türkiye
Iran oünayacak" ve "En büyük an-
neZübeydeAnne" sloganlanyla baş-
ladı.
Muhabirimiz Hatice Biçer'in ha-
berine göre CHP, Sıvas'ta .\nneler
Günü için bir program düzenledi.
Programda. Tolga Çandar, Gülşen
Altuğ ve Müslüm Sümbül de konser
verdi. CHP Genel Başkan Yardımcı-
sı Adnan Keskin ve Kadın Kollan
Komisyon Başkanı GüJdal Okudu-
cu, Sıvas'ta Anneler Günü programı-
nın düzenlenmesindeki amacın, Tür-
kiye Cumhuriyeti'nin kurulduğu il-
de Türkiye Cumhuriyeti 'nin ilelebet
yaşatılacağı sesinin yükseltilmesi ol-
duğunu söyledi. Bedensel Engelli-
lerle Dayanışma Derneği de sanatçı
Perihan Savaş'ı yılın annesi seçti.
Anneler Günü nedeniyle DSP'liler
de Zübeyde Hanım büstüne çelenk
koydular. Burada konuşan DSP II
Başkanı Mehmet Yüceer, Refah Par-
tisi zihniyetinin kadınlan eve hap-
seüne düşüncesini fırsat buldukJan
anda hayata geçirebilecek bir zihni-
yet olduğunu savunarak "Bu anlayış
Afganistan'daki Taleban kafasıdır,
Cezavir'deki dinci cellat kafasHnr"
diye konuştu.
Anneler Günü etkinlikleri kapsa-
mında Türk Anneler Derneği yöne-
ticileri, Taksim Cumhuriyet Anıtı 'na
çelenk koydu.
HADEP Istanbul II Kadın Komis-
yonu da Anneler Günü nedeniyle
Taksim'de bir gösteri düzenledi.
Bahçelievler Belediye Başkanlığı ise
Anneler Günü'nde "Yılın Annesi"
olarak Şehit Teğmen TamerAydm'ın
annesi NafiyeAydın'ı seçti. tzmir'de
de Atatürk'ün annesi Zübeyde Ha-
nım, Anneler Günü'nde Karşıya-
ka'daki mezan başında anıldı.
Siyasi partilerin kadın kollan üy-
leri, sivil toplum kuruluşlan ve ka-
dın derneklerinin katıldığı törende
anneler, Atatürk'ün "Dünyada gör-
düğünüzher şe> kadınlanneseridir"
sözlerinin yazılı olduğu balonlar ta-
şıdı.
Öte yandan Karşıyaka Belediyesi
tarafindan Anneler Günü nedeniyle
düzenlenen Zübeyde Hanım Koşu-
su'nun bu yıl dördüncüsü yapıldı.
Ceyhun Atuf Kansu için
'Kuvayı Milliye' izlencesi
Prof. Asım MuÜu
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Şair Cejhun AtufKansuadına on ikin-
cisi düzenlenen şiir ödülünü kazanan
Cha Uysal, bugün yapılacak törenle
plaketinı alacak. "Kuvayı Milliye Def-
terinden" adlı izlencenin de sunulaca-
ğı tören. TÜBİTAK Feza Gürsey Sa-
lonu'nda saat 18.30'da başlayacak.
Oya Uysal'ın "Uçuruma Düşen Ne-
hir" adlı dosyasıyla kazandığı ödülün
verilmesi nedeniyle düzenlenen tören-
de Rüştü As>ah. Berin Ötenel ve Er-
dsü Küçükkömürcü. Kansu'nun "Ku-
va>ı Milliye Defteri" adlı şiir dizgesin-
den örnekler sunacak. Opera sanatçısı
Ufuk Karakoc da geceye türküleriyle
katılacak.
İlk kez 1986 yılında konulan ödü-
lü, 1993 yılında Sıvas'ta öldürülen
Behçet Aysan "Eylül" yapıtıyla kazan-
mıştı. Ardından, sırasıyla Şükrü Er-
baş. Emirhan Oğuz, Müslim Çetik, Sa-
lih Bolat. Ahmet Ada, Hüseyin Yurt-
tas. Hida>etKarakuş. AbdülkadirBu-
dak, Ali Cengizkan ve Gültekin Em-
re Kansu şiir ödülünü kazanmıştı.
• Baştarafı 1. Sayfada
zılanyla gazetemizin konuk yazar-
lan arasında yer alan Prof. Asım
Mutlu için yine bugün saat 11.00'de
de mezunu ve üyesi olduğu Mimar
Sinan Cniversitesi'nde bir tören ya-
pılacak. MSC'deki öğretim üyeliğin-
den önce aynı okulun temelini oluş-
turan GüzelSanaÜarAkademisi'nde
1959-1966 yıllannda ".^kademi Baş-
kanhğı" yapan Mutlu, 1957-1959 ve
1976-1979 dönemlerinde de akade-
minın Yüksek Mimaruk Bölümü
Başkanhğı'nı yüriitmüştü. 1913 do-
ğumlu olan Mutlu, Güzel Sanatlar
Akademisi'nden yüksek mimar ola-
rak mezun olduktan sonra 1940'ta
asistan, 1943'te öğretim üyesi ve
1969'da da profesör oldu. Istanbul'da
Haseki Hastanesi tedavı kliniği ile
Guraba Hastanesi ortopedi kliniği
binalanmn da miman olan Mut-
lu'nun tasarladığı çok sayıda ev Is-
tanbul'un çağdaş mimarlık örnekle-
ri arasında yer alıyor.
Cumhuriyet'teki son yazılannda
"İstanbul'u kurtarmak için tüm mi-
marlan göreve çağıran" Asım Mut-
lu, yetiştirdiği öğrencilerin bugün
öğretim üyesi ve profesör olmalan
nedeniyle de "hocalann hocası" ola-
rak tanınıyor ve çok seviliyordu.
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
ler vermekten vazgeçin.
Bu gibi eli silahlı, kanunları hiçe sayan, kendi-
ni yargı, infaz memuru, hatta Allah yerine koyan
insanlara verdiğiniz bu tür unvanlann onlan onur-
landırdığını, dahası meşru kıldığını görmüyormu-
sunuz?.."
Yukandaki metin, duyarlı bir yurttaşa ait. Son
günlerde, gazetelerde, televizyonlarda yeraltı
dünyasına ilişkin haberier, yazının başlığındaki gi-
rişle başladığı için dayanamamış, bir metin hazır-
layıp gazetelere, televizyonlara göndermiş...
Yazıyı iki kez okudum. Yurttaş gerçekten hak-
lı. Altına adını soyadını ve telefonunu da yazmış.
Zaman zaman siyasi toplumsal gelişmelere iliş-
kin "yurttaş duyartilıklanna"tan\k oluruz. Arkadaş
arar, tümceleri art arda sarar:
"Devletteki kadrolaşmanın öneminin farkında
mısınız? Niçin yeterince üzerine gitmiyorsunuz?
Biz bu devleti sokakta bulmadık. Gazeteler böy-
le bir dönemde işlevini yerine getirmeyecekse
ne zaman getirecek? Bakın, isim veriyorum. Şu
bakanlıkta şu kişiler hakkında rüşvet almaktan
dava olduğu halde bu iktidar döneminde yüksel-
diler. Niçin yazmıyorsunuz? Şu bakanlıkta da iha-
leleriçin önce parti merkezinden olur alınıyor..."
"Uyan" uzar gider. Okur bütün bunlann ardın-
dan ekler.
"Haaa, sakın ola adımı yazmayın. Yoksa başı-
ma bir iş gelir. Hesabını sizden soranm..."
Bu kez öyle olmadı. Yazının başındaki metni
fakslayan Hasan Tüfekçi'yi aradım. Adını kulla-
nıp kullanamayacağımı sordum, "Elbette" dedi.
"Kullanabilirsiniz. Hukuk devleti olma iddiasın-
daysak bu durumu daha fazla kabul edemeyiz..."
Ülkemizde gerçekten de bir hukuk devletinde
olmaması gereken garip özgürlükler yaşanıyor.
Acıklı güldürülerle dolu gariplikler ülkesi olduk...
Yasaları delmek serbest, yasaların daha sağ-
lıklı olmasını istemek suç...
Yeraltı dünyasının tanınmış adamı olmak ser-
best, yer üstünde her türlü yasaya uygun etkinlik
gösterme çabası suç...
Tetiği kullanmak serbest, aklını kullanmak suç...
Örnekler aldı başını gidiyor.
Medya BM gözlemcisi mi?
Konunun devleti, hukuku, toplumu ilgilendiren
yanlan değil bir köşe yazısına, derin araştırmala-
Ya medyay»ilgilendiren yaru?
Medya; kendisine çuvaldız, iğne bir yana, kü-
çük birtopluiğne batırsa...
Önce şu sorunun yanıtını net vermek gerekiyor:
Türkiye'de medya Birleşmiş Milletler gözlem-
cisi mi hukuk devleti özlemcisi mi?
Yanıt ikincisiyse medyanın, "Ben habere haber
demem sekiz şiddetinde sallamayınca" mantı-
ğından kurtulması gerekiyor.
Yazının başlığına gelirsek:
"Yeraltı dünyasının tanınmış isimlerinden..."
Ne demek tanınmış?
İki anlamı var. Birincisi, çok iyi bilinen, herkesin
tanıdığı... Ikincisi, kabul edilen...
Konumuzla ilgisi yok ama, Kuzey Kıbns Türk
Cumhuriyeti'nin "tanınması" için ciddi çabalar
harcıyoruz... Yani tanınma sözcüğü o kadar hafi-
fe alınacak bir durum değil...
Ama biz yeraltını tanıdık çıktık... Böyle olunca
durum devam etti. Pek çok medya üyesi artık ye-
raltı dünyasının "tanınmış" ismiyle, "tanıdık çıkı-
yor"...
Bir ülkede bir kişi hem yeraltındaysa hem de ta-
nınmışsa durum vahim demektir. Her şey bir ya-
na fiziki bakalım. Yerin attı, üstüne gelmiş demek-
tir...
O zaman da her şey alt-üst olur...
Bugün Türkiye'de yaşanan bu.
Burada fatura tümüyle medyaya kesilemez a-
ma, acaba medya yeraltı dünyasına kapılannı aç-
mak yerine, yeraltı dünyasının kutularını açsa...
Daha hukuklu bir Türkiye'nin kapılannı açmış ol-
mazmı?
Eğer bunu başaramazsak Türkiye bambaşka
bir başarıya imzasını attı atıyor...
Yeryüzünde devlet-mafya ilişkilerinin "sınırsız
demokratik" olduğu tek ülkeye doğru gidiyoruz...
POLITIKA VE OTESI
MEHMED KEMAL
Müzeler Kenti...
Bir dostum yıllarca müzeler kentinde oturdum da
bir müze görmedim diye acınır. Dolmabahçe Sara-
yı'nın önünden kaç kez geçtim de müzedir diye
baktığım olmadı. Şaşarsınız, ama şaşmayın!
Bugün büyük otellerin yanında irice birotele ben-
zeyen Dolmabahçe, o zamanlar görkemli bir saray-
mış. Fransızlarla iyice dost olan Abdülaziz, Fran-
sızlardan borç alarak yaptırmış. Bir padişahın bir
kraldan borç alarak saray yaptırması ne hazin! Pa-
dişah borçlandıkça kral kesenin ağzını açar.
Boğaziçi'nde pek çok Osmanlı sarayı vardır, ama
Dolmabahçe başkadır. Dolmabahçe denizi başka
türlü kucaklar. Yıldız gibi içine dönük değildir.
Borç alarak saray yaptıran padişaha kızmışlardır.
Padişahların devlet hazinesinden para alarak bunu
saray için kullanmalan âdet değildir. Bir anımsatma
olsun diyeyazıyorum; şimdi top oynanan geniş alan
o zamanlar padişahların ahın imiş. Uzun süre ahır
ve tavla olarak kullanılmış. Cumhuriyet'te Inönü
Stadyumu olmuştur.
Kentin içinde bir stadyum. Ayrıca tepedeki (Taş-
lık'taki) otel de sırıtıyor. Geçen yaz Dolmabahçe
Meydanı'nı kazarak yerin altından kanallar açmak
zorunda kalınmıştır. Otelden Dolmabahçe'ye yayı-
lan koku dayanılacak gibi değildir.
Bu otelin yapıldığı yere eskiden villalar yapılmış,
görkemli bir manzaradan deniz seyredilmiştir. Bu vil-
lalar devlet büyüklerine aynlmıştır. Villalar arasında
Ismet Inönü'nün da bir villası dikilmiştir. Bu da yet-
memiş yıllardır kayıp olan bir Inönü heykeli de bir
yerterden bulunarak buraya dikilmiştir. Otel, Taşlık,
heykel hoş bir görünümdedir.
Dolmabahçe, bu yıllann eskitemediği ihtiyar otel
neler görmüştür, neler geçirmiştir.
Ingiltere Kral ve Kraliçesi'ni konuk etmiştir. Ata-
türk hasta olunca burada yatmış, ölümüne kadar
konuk olmuştur. Şimdi bir saray niteliğindedir, ama
müze olarak da hizmet görmektedir.
Dillere destan Osmanlı sarayları çok abartılmıştır.
Şimdi yapılmış otellerin yanında birer köşk gibidir.
Gelelim gene eskilere, tren Sirkeci'den geçmek zo-
runda kalınca, padişah, "Madem milletim için ya-
rariıdır, bağnmın ûstüne basarak geçebilir" demiş-
tir. "Mülkün sahibi böyle istiyor."
Boğaz, saz ve musiki bir araya gelince Yahya
Kemal'in burada geçen geceleri hatırlanır. Tanbu-
ri Cemil nağmeleri böyledir. Tanburi Cemil Bey ça-
lıyoreskiplakta...
Bundan sonra müze merakım artarak, müze ge-
zecek miyim? Sanmıyorum. Bu çocuklukta edini-
len bir ahşkanlıktır. ,......,, > . ... I j u .
Şöyle diyelim^ r-.^Â ,..., r.n ,..> > .^R|(rv t |
"Ne yazık doğmuyoruz şimdi o topraklaröa." '
Doğmuyoruz.
BULMACA SEDAT YAŞAYAN
SOLDAN SAĞA:
1/ San Francis-
co'da, birçok fil-
me de konu olan
cezaeviyle ünlü
küçük ada. II
Ayakkabı kalıbı-
nın çapı... Hin-
distan'da yaygın
olan bır din. 3/
Teknelerle suyun 6
dıbinde sürükle-
nerek çekilen ba-
lık ağı... Adlan
sıfat yapmakta
kullanılan bir ya-
1 2 3 4 5 6 7
pım eki. 4/Aptal, budala.
5/ Molibden elementinin
simgesı... Çok yırtıcı ve '
eti makbul bir deniz balı-
ğı. dl Doğru yolu göster- 3
me... Samitde denilen ve
sözsüz oynanan köy seyir-
lik oyuniannın genel adı.
II"— Alnıaçık": Tiyatro
sanatçımız... Kumarda or-
taya sürülen para. 8/ Ye- 0
min... Macanstan'da üre-
tilen ünlü bir şarap. 9/Ön-
celeri Atatürk'e tahsis edilmiş, 1951 'den sonra ise okul ge-
misi olarak kullanılmaya başlanmış yat.
\TIKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Ispanya'da, tarih öncesi dö-
nemlere ait resimleriyle ünlü mağara. 2/Bır çeşit beyaz pey-
nir... Güzel sanatlarda, dua ederken betimlenmiş kişiye ve-
rilenad.3/"Çirozname"adlı şiiriyleünlüFransızşairi... Es-
ki dilde kış. 4/Gazetecilikte haber kaçırmak. 5/Tantal ele-
mentinin simgesı... Ortadoğu'dabirgöl... Uzaklık işareti. 6/
Uçurum... Bir renk. 7/ tskambilde bir kâğıt... Pamuklu bir
kumaş cinsi. 8/Argoda karnı aç ya da parasız kimse... Naz-
lanan, nazlı. 9/ Dünyanın en yüksek dağ sırası.
CUMHURÎYET'TEN OKURLARA ORHAN ERÎNÇ
I Baştarafı 2. Sayfada
nna, Genelkuımay'ın "Brifinge katılan medya men-
suplannınyazdıkları saptırma, yalan değildir" yanı-
tı, Yusuf Özkan tarafından habeıieştirildi.
•
RP'li Maliye Bakanı Abdullatrf Şener'in, bakan-
lık içinde 4 genel müdür, 9 genel müdür yardımcısı,
9 daire başkanı, 3 kurul başkanı ve 1 müsteşar yar-
dımcısını, bazılarını kararname prosedürüne uyma-
dan görevden uzaklaştırma girişimleri ve Atatürkçü
kadrolan hedef alan yaklaşımları, Doğan Akın tara-
fından kamuoyuna duyuruldu.
•
Yargıtay Başsavcılığı'nın, Başbakan Necmettin
Erbakan'ın Kuveyt gezisi sırasında bir gazeteye ver-
diği demecin incelenmesi için gereken yazıyı işleme
koymayan DYP Genel Başkanı, Başbakan Yardım-
cısı ve Dışişleri Bakanı Tansu Çiller hakkında suç
duyurusunda bulunacağını Evin Göktaş yazdı.
•
Başbakan Necmettin Erbakan'ın, DYP lideri Çil-
ler'e 8 yıllık eğitim konusunu oyalayarak gündem-
den çıkarmak için "1.5 ay daha dişinizisıkın. TBMM
tatile girecek, ardından da Yüksek Askeri Şûra top-
lantısı, atamalar, terfiler olacak. Gündem değişe-
cek" dediği, Sebahat Karakoyun tarafından kamu-
oyuna duyuruldu.
•
SeyitömerTermik Santralı kül b-arajının yıkılmasıy-
la ortaya çıkan radyasyon korkusunu Asuman Aba-
cıoğlu ile Ali Kehribar haberleştirdi.
•
Devlet Güvenlik Mahkemeleri'nde yargılanan ço-
cuk sayısında yüzde 50 oramndaki artışı ve çocuğu
DGM'de yargılamanın yasadışı olduğunu Hülya
Topcu yazdı.
*
Türkiye'de ilk kez gerçekleştirilen bir araştırmada,
atmosferdeki kurşunun yüzde 85'inin kurşunlu ben-
zinden, yüzde 10'unun endüstriyel üretimden kay-
naklandığını; çocuklarda yapılan sağlık taramasın-
da da kalıcı zekâ gerilikleri yarattığının belirlendiği-
ne ilişkin bulguları Cem Ulutaş haberleştirdi.
•
DemiryolutaşımacılığınındışlanmasıylaTCDD'nin
düştüğü durum ve ülke ekonomisine yapması gere-
ken katkının engellendiğini Mutlu Güneş Sönmez
araştınp gündeme getirdi.
•
68 kuşağının simgelerinden Deniz Gezmiş, Yu-
suf Aslan ve Hüseyin inan, idamlarının 25. yıldö-
nümünde anıldılar. Oral Çalışlar ile Ece Temelku-
ran'ın "Kızıldere'den Denizler'in Idamına" başlıklı
dizisi, 68 kuşağının bağımsızlık ve özgürlük savaşı-
mını bir kez daha gündeme getirdi ve büyük ilgi top-
ladı.
•
Önümüzdeki pazartesiye kadar gönlünüzce bir
hafta geçirmeniz dileği ve saygılanmızla.