23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 12 MAYIS 1997 PAZARTESİ HABERLER Demirel Türkmenistan'a gidiyor • ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Türkmenistan'ın başkenti Aşkabat'ta yapılacak olan ECO olağanüstü zirve' toplantısına katılmak üzere bugün Türkmenistan'ın başkenti Aşkabat'a gidiyor. Demirel, üç gün sürecek Türkmenistan zıyareti sırasında Türk özel girişimcilerinin yapımını üstlendiği tesislerin açılışını yapacak ve zirveye katılacak bazı ülke liderleri ile ikili temaslarda bulunacak. Demirel'in Iran Cumhurbaşkanı Ali Ekber Haşimi Rafsancani ile bir araya gelmesi de öngörülüyor. Işçi Partisi'ne saldırı • ANKARA (AA)-lşçi Partisı (IP) Genel Merkezi'ne silahlı olarak giren bir kişi, bûrodaki camlan kırdı. İP Merkez Komite üyesi Nusret Senem. hafta sonu olması nedeniyle boş olan binaya giren saldırganın, nöbetçıyi silahla tehdit ederek salonda bulunan camlı tablolan kırdığını söyledı. Daha sonra elindeki silahı ve mermileri pencereden aşağı atarak polise teslim olan saldırgan, polis yetkililen tarafından Çankaya Emnıyet Amirliği'ne götürüldü. Yetkililer, sorgusunun sürdüğü gerekçesiyle saldırganın adını açıklamadılar Üç Kuran kursu kapatıldı • UŞAK (Cumhuriyet) - Milli Güvenlik K.urulu'nun son aldığı karar çerçevesınde Içışleri Bakanlığı'nın yayımladığı genelgeye uyularak Uşak'ta da Kuran kursları denetimlenne başlanıldı. îzinsiz üç Kuran kursu kapatıldı. Uşak Valisi Kadir Uysal, kentte yasalara uygun olarak açılmış 37 kurs bulunduğunu, kurulan komisyonlar aracıhğıyla bu kurslann sürekli denetlendığini söyledi. Akşener'in yargı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Içişleri Bakanı Meral Akşener, geceyansı operasyonuyla Emniyet Genel Müdürlüğü göre\ inden uzaklaştırdığı Alaaddin Yüksel'i, idari yargı karanna karşın görevine iade etmemekte direniyor. Akşener, dün ziyaret ettiği Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ile emniyetteki bunalımı görüştü. tçışleri Bakanı Akşener'in. Ankara 5. ldare Mahkemesi'nin karannı uygulamamak için "Alaaddin Yüksel'in raporlu olduğu gerekçesine sığındığı" bıldirildı. Çiller BAB toplantısında • İstanbul Haber Senisi - Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller. Batı Avrupa Bırliği (BAB) toplantısına katılmak için Paris'e gitti. Fransa'ya hareketınden önce Atatürk Havaalanı'nda basın toplantısı düzenleyen Çiller, Türkiye'nin BAB'daki "ortak üyelik" statüsünün geçici olarak kabul edildiğini belirterek "Hedefımiz, BAB'da tam üyeliğin tescil edilmesidir" dedi. Cihan Hamsici vefat etti • Haber Merkezi - lşadamı, politikacı ve gazeteci Cihan Hamsici, Antaly a-istanbul karayolunda geçirdiği trafik kazasında hayatını kaybetti. 68 kuşağı öğrenci hareketinde etkin rol alan Hamsici, 1980 sonrası HP, SODEP, SHP ve CHP'de çeşitli görevlerde yer aldı. 1984 yıhnda Bakırköy'de yayın hayatına başlayan ve 1986 yıhnda Türkiye genelinde yayımlanan Çağdaş gazetesini çıkaran Hamsici, CHP Perşembe ilçe başkanlığı görevinde de bulundu. l.Ü. öğrenci kimliğımı kaybettim. Hükümsüzdür. BARIŞ KARC1OĞLU RP'lilerin demeçleriyle tırmandırdığı gerilim REFAHYOL'u dönüm noktasma getirdi OrtakLarın zor liaftasıANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - Baş- bakan Necmettin Erbakan'ın, Milli Gü- venlik Kurulu'nda (MGK) imzaladığı ka- rarlara savaş açmasının ardından RP'lile- rin "kan dökülecek" içerikli açıklamala- nyla tırmanan gerilim: TSK, sivil toplum kuruluşlan ve ış çevrelerinden gelen tüm baskılara karşın iktidarda kalmakta dire- nen REFAHYOL koalisyonunu dönüm noktasına getirdi. Çankaya Köşkü, Genel- kurmay Başkanlığı, yüksek yargı organla- n ile toplumun çeşitli kesimleriyle açıkça çatışan ve kendi kabınesi içinde de kavga- lı görünüm sergileyen hükümetin devam edemeyeceğine orta vadede kesin gözüy- le bakılırken; alternatif model arayan mu- halefet, parlamentodaki "muhafazakâr denge" ile Başbakan Yardımcısı Tansu Çil- ler'in tavrından kaynaklanan tıkanıkhğı aşmaya çahşıyor. RP'li koalisyonda gerilimin doruğa çık- ması üzerine Genelkurmay Başkanı Orge- RP'de Çelİk rahatSIZİlğl RP Milletvekili İbrahim Halil Çelik'in, "Imam-hatipler kapatılırsa kan dökülür" içerikli açıklaması, ordunun ve kamuoyunun büyük bölümünün şimşeklerini üzerine çeken RP'de sıkıntı yarattı. neral İsmail Hakkı Karadayı'dan, "Refah Partisi'nden şikâyetçiyseniz, bana destek verin bunu bertaraf edelim" sözleriyle destek isteyen DYP lıderi Çiller'in, Susur- luk skandalı kapsamında "RP tErafindan Yüce Divan'a gönderüme" kaygısıyla hü- kümetten çekilemediği parlamento kulis- lerinde dile getirildi. DYP milletvekılleri Mehmet Ağar ile Sedat Edip Bucak hakkındaki fezlekenin Adalet ve Anayasa Karma Komisyo- nu'nda değerlendirildikten sonra parla- mentoda izleyeceği yolun, "8 yıiiık kesin- ösiz zonınlu temel eğjtün" ve REFAH- YOL"un devamıyla ilintili olacağı savlan- dı. RP kurmaylan ve bazı milletvekillerinin sıyasal tansiyonu yükseltmelen. DYP'de de rahatsızlık yarattı. RP yöneticileri, "ge- rilimin düşürülmesinden yana olduklan- m" söyledıler. RP Genel Başkan Yardımcısı Rıza Ulu- cak, Genelkurmay Genel Sekreteri Tüm- general Eroi Ozkasnak'ın RP'lı İbrahim Halil Çeiik için "meczup" değerlendırme- si yapmasıyla ilgili olarak "Zaten böyle bir açıklama yapümamış,tekzip edildi. Bu- nunla ilgili değerlendirme yapmak gerek- mez" dedi. DYP'de parti içi muhalefetin başını çeken Yalım Erez ve arkadaşlan. Çiller'e, "DYP'U bir kişinin başbakanh- ğında ANAYOL-SOL" önerisini iletecek. Erez'in Çiller'i bu formül konusunda ik- na edemezse "Hükümetten çekilin, çekil- mezseıüzdüşürülcceksiniz" mesajını götü- receği öğrenildi. Çıller'ın, kendisinin baş- bakanhgı dışındaki bir formüle sıcak bak- mayacağı dile getırilirken, muhalefet par- tilerinin "Çillersiz, hükümet" konusunda ısrarlı olacağına dikkat çekildi. Yalım Erez'in, ıkna olsun olmasın, Çiller'le ya- pacağı görüşmenin ardından muhalefet partileriyle ikinci tur görüşmesi yaparak, partisi içindeki muhaliflerin hükümet hak- kında verilecek gensoru önergesine koşul- suz destek vereceğı mesajını götüreceği bildirildi. Erez-Çiller görüşmesinden somut bir sonuç çıkmaması durumunda, ANAP, hü- kümet hakkında gensoru önergesi vere- cek. Erez grubunun, bu önergeye DYP'den en az 30 kişinin destek vermesini sağ- layarak hükümeti düşürme planı yaptığı kulislerde dile getirildi. Sevigen, Ciilere İslami Halk Komutanlığı'nı sordu 'Erbakannu, Kaddafinûyalana?' • CHP Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Sevigen, Çiller'den Dışişleri Bakanlığı'nda Erbakan'ın Uluslararası islami Halk Komutanhğı ile ilişkisini belgeleyen bir belge olup olmadığını sordu. İslami Halk Komutanlığı'yla ilişkisini sordu. Erbakan ile Libya lideri ve Uluslararası İslami Halk Komutanhğı Başkomutanı Muammer Kaddafî'nin bu konuda ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Sevigen, Başbakan Yardımcısı ve Dışişlen Bakanı Tansu Çiller"e. Başbakan Necmettin Erbakan'ın Uluslararası çelişkıli bilgi verdiklerine dikkat çeken Sevigen, Dışişleri Bakanlığı kayıtlanna göre hangisinin doğru söylediğinin açıklanmasını istedi. CHP Genel Sekreter Yardımcısı Sevigen, Dışişleri Bakanı Çiller'in yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı'na verdiği soru önergesinde, Libya lideri Muammer Kaddafî'nin atv televizyonunda yayımlanan söyleşıde. "Necmettin kardeşim, benim başında bulunduğum Halk Komutanhğı'nın üyesidir. D-8 projesi için kendisine onay verdim" sözlenni anımsattı. Bu açıklamanın, daha önce de Erbakan ve Kaddafi'nin Sirte'de çadırda ortaklaşa düzenledikleri basın toplantısında da gündeme Cark etti Menderes: Hükümet devam etmeli ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - REFAHYOL hü- kümetının yarattığı gerili- min ülkeyı bunalıma götür- düğünü ve koalisyonun da- ğılması gerektiğini savunan RP Genel Başkan Yardım- cısı Aydın Menderes çark et- ti. Başbakan Necmettin Er- bakan, dün Ayaş Tedavi ve Rehabilitasyon Merke- zı'nde tedavi gören Aydın Menderes'i ziyaret etti. Menderes, ziyaret sırasın- da yaptığı konuşmada, Tür- kiye'nın rahat bir ortama u- laştığını. bundan sonraki çö- züm arayışlannın mevcut cumhuriyet hükümetiyle el ele vererek bulunacağını. RP'siz bir Türkiye'nin ola- mayacağını savundu. 'Bahar havasım bozmayalım RP grubunda kendisiyle birlikte hareket eden 6 arka- daşı bulunan Aydın Mende- res. daha önce yaptığı açık- lamalarda, "Türldye'de bir gerginlik olduğunu. bunun giderilmesi için rejim yerine hükümetin görevi bırakabi- leceğini'' söylediğinin arum- satılması üzerine, "Bugün Türkiye güzel bir bahar ha- vası yaşıyor. Bunu bozma- mak için hepimizûı özen gös- termesi lazun" dedi. Men- deres. ''Hükümetindevanu- nı istiyor musunuz" sorusu- na şu yanıtı verdi: "Hükümetin devam et- mesini zaten ifade ettim. Önemli olan. Türkiye yıllar- dır istikran arayan bir ülke- dir \e bugün bir ışık vardır ülkenin önünde. Başbakaıu- mızın şahsında, özellikle son 3-4 aydu* kendine özgü şart- lar içinde ortaya koymuş ol- duğu sabır ve tahammül, de- mokratik hoşgörii, ülkenin istikrannuı nerede aranma- sı gerektiği noktasında çok ciddi bir cevap arzediyor." Başbakan Necmettin Er- bakan, Menderes ile yaptı- ğı görüşmenin çok önemli bir dönüm noktasına rastla- dığını söyledi. Erbakan, gö- rüşmeyi değerlendirirken "Kendimizi bulduk birbiri- mizde" dedi. Ziyaretin "hü- kümetle ve siyasetle" med- yanın gösterdiği türden bir ilgisi olamayacağını kayde- den Menderes. "Muhterem hocamızın hcrhangi bir ar- zusu bana iletildiği v-akit, ya- ni, benimle bitecek bir iş ol- duğu vakit, o arzular benim tarafımdan hiç teredütsüz yerine getirüir" dedi. IP'den w kesintisiz' kampanyası lşçi Partisi (İP), dün Istanbul'un tüm ilçelerinde "8 Yıllık Kesintisiz Eğıtim" afişleme kampanyası başlattı. "Medrese değil, 8 yıllık kesintisiz, laik-bilimsel eğitim" ve "'Cumhuriyet devrimi kanunlan uygulansm" yazılı afışlerin kullanıldığı kampanyayı Taksim'de başlatan İP İstanbul ll Başkanı Turan Özlü. yaptığı basın açıklamasında Refah Partisi'nin "8 yıllık kesintisiz eğitim "e karşı atağa geçtiğini ifade etti. 8 yıllık kesintisiz eğitimin hem gericilik hem de demokratik ve laik kuvvetler açısından hayati önem taşığıdını belırten Özlü şöyle devam etti: "Amerikancı, mafya-tarikat ortaklığı zaman kazanarak, gündemi değiştirmeye çalışarak Türkiye halkının ezici çoğunluğunun talebini bastırmayı amaçlıyor. Büyük yanılgı içindeler. Kesintisiz 8 yıl eğitim mutlaka yasallaşacak ve gerçekleşecektir." İP'nin kampanyasının 19 Mayıs Bağımsızlık Haftası etkınliklenyle daha da genişleyeceğini duyuran Özlü "Bu hükümet gidicidir ve gidecektir. Türkiye halk'ı, yüzyıllık demokrasi birikimıne. Kurtuluş Savaşımızın ve cumhuriyet devrimlerinin kazanımlanna sahip çıkmakta kararlıdır" diye konuştu. (Fotoğraf: HATtCETUNCER) geldiğini belirten Sevigen. "Başbakan Erbakan'ın söz konusu komutanhğa üyeliği Libya basınında çıkan yazılarda da teyit edilmiştir. Nitekim, Libya'daki rejimin resmi yayin organı olan 'Eşşems' gazetesinin 4 Ekim 19% tarihli nüshasında 'Türk hükümetinin başkanı olarak değil, uluslararası halk komutanlığında seçkin bir üye olarak hoşgeldin Necmettin Erbakan" denilmiştir'* dedi. Sevigen. Erbakan'ın Uluslararası İslami Halk Komutanhğı'nın üyesi olup olmadığına ilişkin açıklamalan, uzun bir suskunluk döneminden sonra "Bunlara çocuklar bile güler" diyerek yalanladıgına dikkat çekti. Kaddafı ile Erbakan'ın açıklamalan arasında çelişki bulunduğunu vurgulayan Sevigen. Çiller'e "Bakanbğınızın kayıtlanna göre sbce Erbakan nn, yoksa Kaddafı mi hakhdır" diye sordu. D-8 için onay Erbakan'ın 8 Müslüman ülkenin işbirliği için oluşturulan D-8 projesi konusunda neden Libya lideri Kaddafi'den onay alma gereksinimi duyduğunu ve bu durumun Türkiye Cumhuriyeti'nin 74 yıllık "onurlu ve bağımsız dış politika çizgisini"' zedeleyip zedelemediğini soran Sevigen. önergesinde şunlan kaydettı: "Erbakan'ın söz konusu komutanhğa üye olduğu konusunda Dışişleri BakanlığTnda bilgi ve belge bulunduğu bildirilmektedir. Türkiye'nin Trablus Büyükelçiliği tarafından bu konuda merkeze gönderilmiş telgraflar var mıdır? Bu örgütün niteliği, amaçlan, faaliyetleri, hiyerarşik yapısı, üyeleri ve bunlann görevleri konusunda bakanhğınızda bulunan bilgiler nelerdir? Bu örgütün üyeleri arasında FUistin İslami Cihad Hareketi, Hamas, Cezayir İslami Selamet Cephesi, Cezavir Hamas gibi terörle ilişldli olan örgütler de bulunmakta mıdır? Başbakan Erbakan, İslami komutanhğm toplannlannın kaçına katümıştır?" DİSK Genel Başkanı Budak'tan CHP ve DSP'ye 'birleşin' çağnsı c Devleti tehlikeye soktunuz'ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türkiye Devrimci lşçi Sendikalan Konfederasyonu (DİSK) Genel Başkanı Rıdvan Budak. DSP ve CHP liderlerinin birbirlerini sevmemeleri ve solun birleşememesının Türkiye'de laik hukuk devletini ve Atatürkçülüğü tehlikeye soktuğunu belirtti. Budak, iki partıye birleşmeleri için çağnda bulunurken, "EcevitveBaykal'ın birbirlerini sevmeleri Türkiye sorunlannın önüne geçti. Biz sizin kavganızı izlemek istemiyoruz" dedi. DİSK Genel Başkanı Budak, ülkede bir yönetim boşluğu bulunduğunu, işsizliğin ve • DlSK lideri Rıdvan Budak, CHP ve DSP'ye birleşmeleri için yaptığı çağnda, "'Ecevit ve Baykal'ın birbirlerini sevmeleri Türkiye sorunlannın önüne geçti. Biz sizin kavganızı izlemek istemiyoruz. Laik devleti ve Atatürkçülüğü tehlikeye soktunuz " dedi. enflasyonun her geçen gün hukuk devietinin korunması arttığını. kayıt dışı ekonominin için birleşin. Sizler çağdaş büyüdüğünü, son günlerde yaşanan olaylarla da Türkiye'nin "şeriat-darbe" ikilemi arasına sıkıştığını kaydetti. DSP ve CHP'nin başta "laik demokratik hukuk devletinin korunması için" birleşmeleri gerektiğini savunan Budak şöyle konuştu: "Sizin birbirinizi sevmeniz bizi ilgilendirmiyor. Biz sizin kavganızı izlemek istemiyoruz. Kendinizi aşuı, demokratik yaşamı ve ülke halkııu sevmek zorundasınız, demokrasiyi sevmek zorundasınız. Eğer solsanız, bunlan yapacaksınız. Birbirinizi sevmemeniz ve birleşememeniz laik hukuk devletini, Atatürkçülüğü tehlike arana ahyor." Budak, ülkede demokrasinin kurulması ve korunmasınm sol ile sağ arasındaki dengenin oluşturulmasına bağlı olduğunu vurgulayarak. DSP'nin aldığı yüzde 14 ile CHP'nin aldığı yüzde 10 oranmdaki oyun. Türkiye'nin sorunlannı çözemeyeceğini kaydetti. Türkiye'de sol partilerin iktidar olabilmeleri için her türlü olanağı bulunduğunu, ancak sol partilerin kendi aralanndaki parçalanmalar nedeniyle iktidara gelemediğini belirten Budak, "Ecevit ve Baykal'ın birbirlerini sevmemeleri Türkiye'nin sorunlannın önüne geçti. Biz böyle solculuk istemiyoruz. Bunlan halk aşar, sivil toplum aşar, ülkesine karşı, yurttaşına karşı, görevlerini yapar" diye - konuştu. BtZBİZE ERDAL ATABEK Dikkat! (Dökülecek) Kan AramyorL Radyodan, "Dikkat, kan aranıyor" anonsunu duyduğunuz zaman içiniz bir tuhaf olur. Bir hasta ya da yaralı, en kısa zamanda kendisine ulaşacak kanı beklemektedir. Size de sorumluluk düştüğü- nü duyumsar, huzursuzlukla beklersiniz. Bir süre sonra, yeni bir anons "Aranan kan bulunmuştur" sözlerini iletince rahatlar, gündelik hayatınıza dö- nersiniz. Şimdı artık iş hekimlerle hemşirelere düş- mekte, onlar yaralının ya da hastanın hayatını kur- tarmak için çalışmaktadırlar. Bugün "Dünya Hemşireler Günü"dür. Hemşire- lik, Florence Nightingale'in açtığı yolda yürüyen genç kızların hastalarla, yaralılarla uğraşarak onla- rın en yardıma gereksindikleri zamanda uzattıklan bilgi dolu, şefkat dolu ellerinin mesleğidir. Kep giy- me törenlerinde ellerinde taşıdıkları mumlarta insa- nın içine düştüğü karanlığı aydınlatmak için yürür- ler. Bugün belki de onlann "insanın insana yardım elini uzatması" için yükselttikleri sesi dinlemenin tam zamanıdır. Çünkü artık sadece hastalann ya da yaralıların değil, bütün bir toplumun bu sesi duy- maya gereksinmesi var. Çünkü bu toplum "kan dökme"y\e tehdit ediliyor. Sorumsuz bir saldırganlık buralara vanyor. Topluma çok tehlikeli mesajlar veriliyor. "Arkanı bir yerlere daya ve istediğini yap." "Kendini garantıye al ve istediğin yeri bas." "Sağlam biryerle görüş ve istediğini vur." Susurluk olayı budur. Flash TV baskını budur. Barmenin öldürülmesi budur. Bütün bu olayların toplumu nasıl etkilediğini, da- ha da nasıl etkileyeceğinı bilmek gerekiyor. Toplumsal iletişim kopuyor, yabancılaşma yay- gınlaşıyor, kamplaşma düşmanlaşmaya dönüşü- yor. Şiddet kullanma eğilimleri artıyor. Ve sanki yeni bir anons duyuluyor: DİKKAT! DÖKÜLECEK KAN ARANIYOR! Başlıktaki parantez yavaş yavaş siliniyor. Ama unutulmaması gerekiyor ki: DÖKÜLECEK KAN, HERKESİN KENDİ DAMAR- LARINDAKİ KANDIR. • • • Sonra duyulacak sözler şımdiden bilinmefidir. "Biz böyle olmasını istememiştik." "Biz böyle olacağtnı düşünmemiştik." 1 "Bizi buna mecbur bıraktılar." "Bütün bu olanlardan biz sonjmlu değiliz." "Bunlann nasıl olduğunu hıç anlayamadık." "Bunlar önceden bılinseydı..." "Keşke daha önce..." Bunlann sonra anlaşılmasının kimseye yararı ol- maz. Yaran olacak olan, bütün bunlann önceden düşünülmesi, önceden bilinmesidir. Ama azgelişmiş kültürlerin ortak özelliği, yaşa- nanların önceden hesaplanmamasıdır. Azgelişmiş kültürlerin kaliteli hayatla uyuşama- ma özelliği vardır. Üzerinde yaşadığınız tarihle uyuşamazsanız onu tahrip etmörriz kaçırfllmaz olur. Üzerirtde yaşadığıhız coğrafyayia uyuşamazsa- nız, onu tahrip etmeniz kaçınılmaz olur. Birbırinizle uyuşamazsanız, birbirinizi yemeniz kaçınılmaz olur. Kendinizle uyuşamazsanız, kendinizi yiyip bitir- meniz kaçınılmaz olur. Kendi kusurlarınızı göremezseniz, kusuru başka- lannda aramanız kaçınılmaz olur. Aklınız duygularınızla uyuşamazsa, kendi içiniz- de boğuşur durursunuz. Cumhurbaşkanı'na bir önerimiz var: En kısa zamanda psıkologların, psikiyatrların, tıp doktorlarının, sosyologların, pedagoglann, antro- pologların toplanıp "memleketin nereye gittiğini" tartışacakları bir toplantı düzenlesin. Ve politikacılar sadece dınleyici olarak salona alınsınlar. Yoksa korkanm ki, "Akacak kan damarda dur- mayacak." TCS raporu açıklandı 'Basmanisan aymda 47 gözaltı' ANKARA (Cumhuri- ytt Bürosu) - Türkiye Ga- zetecilerSendikası(TGS) Ankara Şubesi. 1997 yıh nisan ayında da basın üze- rindeki baskılann sürdü- ğünü bildirdı. TGS'nın aylık raporunda, nisan ayında 12 gazetecinın sal- dınya uğradığı, 47 gazete- cinin gözaltına ahndığı ve 3 gazeteci ile yazann tu- tuklandığı bildirildi. TGS'nın raporunda, Türkiye'nin cezaevlenn- deki 116 gazeteci. yazar ve yaymcı ile w A\Tupa'da en çok gazeteci hapsedilen ülke" olduğu anımsatıla- rak "Yasama, \urutme ve yargısıyla devletin bütün erkleri, vasal ve yasadışı yetkileriyle basın emekçi- lerine ve basın özgüriüğü- ne düşmanca tutumlannı nisan ayuda da sürdürdü- ler" denildi. TGS'nin raporuna göre nisan ayında saldınya uğ- rayan. dövülen gazeteci sayısı 12 olurken 2 gazete ve dergi bürosu bombalı ve taşlı saldınya uğradı. 14 gazete \ e dergi ile 2 kı- tap toplatıldı. 2 gazete ve dergi hakkında toplam 2 ay kapatma cezası verildi. Sol ve sosyalist basına karşı baskılann 1 Mayıs öncesinde yogunlaştığı kaydedilen raporda, 26 gazete ve dergi bürosuna baskın düzenlendiği ve 47 gazetecinin gözaltına ahndığı belirtildi. Rapora göre 3 gazeteci ve yazar rutuklanırken nisan ayın- da sonuçlanan 8 davada 12 gazeteci ve yazara top- lam 17 yıl 10 ay 15 gün hapis, 763 milyon 300 bin lira para cezası verildi. Devam eden 6 davada 10 sanık hakkında 34 yıl 8 ay hapis cezası istenirken ye- ni açılan 2 davada 4 sanı- ğın toplam 24 yıl hapis ce- zasına çarptınlması istetı- di. Yargı organlannın tutu- munun da eleştirildiği ra- porda, Metin Göktepe 6i- nayetinin sanıklannın du- ruşma salonuna bile geti- rilemediği kaydedilerek davanın mahkemeler ara- sında dolaştınlmaya de- vam edildiğine dikkat çe- kıldi. Raporda, promos- yon yaparak okuyuculan- na kupon karşılığı ürön vermeyi vaat etmesine karşın ürünleri teslim et- meyen gazeteler aleyhin- de 33 dava açıldığı kayde- dildi. KİRALIK Fulya'da 2. kat 80 metrekare 2 oda 1 salon sobalı daire. Kira: 38.000.000 TL Tel: (0212) 212 08 04
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle