14 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
5 NİSAN 1997 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Eşini ve iki çocuğunu kaybeden Aziz Demir yangmla ilgili olarak gözaltma alındı PKK'ffler cenazede olay çıkardı Haber Merkezi - Almanya'nın Krefeld kentinde hafta başında kundaklama sonu- cu ölen ayru aıleden 3 kişı için Avnıpa Ale- vi Birlikleri Federasyonu'nun Köln'deki merkezinde dün yapılan cenaze töreninde Türk bayrağtnın indirilerek yerine Kürt bayrağı konulmak ıstenmesi üzerine olay- larçıktı. Evinınkundaklanması sonucu eşi- ni ve iki çocuğunu kaybeden Aziz Demir İse Köln polisi tarafından "intikam yemi- ni ettigi ve kundaklama olayı ile ilgili ola- rak şüphe alnnda bulunduğu" gerekçesiy- le gözaltına alındı. Almanya'da yanarak ölen Demir ailesi için Avrupa Alevi Birlik- leri Federasyonu (AABF) tarafından dü- zenlenen cenaze töreninde PKK'liler olay çıkardı. Cenaze töreni sırasında Türk bay- rağına sanlı tabutlann üzerine, bir grubun 'Kürtbayrağj' koymaya çahşması üzerine tartışma çıktı. 'Kört bavrağı'nı koymaya çalışan grupla törene katılanlar arasında tartaklamalar oldu. Krefeld Alevi Kültür Merkezi Başkanı Çerkez Kaya ile AABF Başkanı Ali KH hç'ın konuşmalannın ardından kürsüye ge- lerek konuşmak isteyen Bonn Büyükelçi- si Volkan Viıral salonda bulunan PKK'li bir grup tarafından yuhalandı. Oncekı akşam bir Alman. Berlin kentin- deki bir parkta oynayan Türk çocuklanna "Yabancdar. hepinizi öldüreceğiın" diye bağırarak 2 el ateş etti. Berlin Emnıyet Mü- dürlüğü Basrn Bürosu olayla ilgili olarak 35 yaşındaki yabancı düşmanı Jürgen S.'nin tutuklandığını açıkladı. Krefeld'deki kundaklama olayıyla ilgili olarak yaküan evin aile reisi Demir, "inti- karn yemini ettiği ve kundaklama olayryla ilgili olarak şüphe alünda bulunduğu" ge- rekçesıyle gözaltına alındı. Demir'in, hak- kındakı iddialann ciddi olduğu belirtilir- ken, olay gecesi ehliyeti ve otomobüi ol- madığı halde bir benzin istasyonunun ka- mera kayıtlannda bidonla benzin alırken saptandıgı öğrenildi. Almanya'nın Türkiye Büyükelçisi Hans-Joachim Vergau da dün birbasın top- lantısı düzenleyerek Türk basınının Al- manya aleyhine bir kampanya açtığını sav- ladı. Vergau, "Krefeld ayıbının gerçek ne- deni henûz açıkhğa kavuşmadı. Şimdiye kadar gelen bilgiler olaym bir Türk vatan- daşı tarafuıdan yapudığını gösteriyor" de- dı. Fadime Demir ıle çocuklan Serpil ve Ümit Demir'in cenazeleri Almanya'daki törenden sonra Türkiye'ye gönderildi. Ce- nazeler, bugün Ümraniye Birlik Mahalle- si'nde düzenlenecektörenden sonra topra- ğa verilecek. Anne Demir'in kızkardeşi Güler Şahin, Insan Haklan Derneği'nde (İHD) yaptığı açıklamada, "Sakbnyı, Su- surluk kazaandan sonra ortaya çıkan de>- let çetelerinin bir işi olarak değeıiendiriyo- ruz. Demir ailesinin katiedilmesini faşîsüe- re malzeme yapünnayacağız" dedi. Türkiye"de de msanlann yakıldığmı vur- gulayan İHD Şube Başkanı Ercan Kanar ise insan haklan savunucularının ırkçılığa ve faşizme karşı mücadeleyi güçlendirme- si gerektiğini söyledi. Avnıpa ülkelerinde Türklere yönelik kundakJama olaylan \ e saldtnlara tepkiler yoğunlaşıyor. ÎU İnsan Haklan Hukuku Araştrrma ve Uygulama Merkezi Yönetim Kunılu'nca yapılan ve diplomatik birimle- re ulaştınlan yazılı açıklamada da siyasal ve diplomatik tepkilerin yanı sıra hukuk- sal girişimlerin de başlatılması istendi. CHP lideri Deniz BaykaL Avrupalı sosya- list ve sosyal demokrat liderlerden son günlerde artan ırkçı saldınlara karşı tavır almalanru istedi. CHP Ankara Milletveki- li Yılmaz Ateş, Ankara îl Başkanı Haydar Doğan ve ü yöneticilen ise dün saat 11.00 sıralannda önce Atatürk Bulvan üzennde- ki Almanya Büyükelçiliği önüne siyah çe- lenk koydular. CHPTiler daha sonra da oto- büslerle Gaziosmanpaşa'daki Hollanda Büyükelçiliği'ne geçerek elçilik önüne protestolannı dile getiren siyah çelenk bı- raktılar. ANAP ise TBMM'ye yabancı düşman- lığıyla ilgili araştırma önergesi verdi. DSP Genel Başkanı BülentEcevitde Avrupa ül- kelerine çağnda bulunarak "Zamamnda önlemlerahnmazsa ırkçılık veyabancı düş- manlığı felaketlere neden olabiür'" dedi. Yakılarak öldürülen Demir ailesinin ce- nazeleri dün akşam Istanbul Havalima- nı'na saat 22.30'da uçakla geldi. Ölenlerin yakınlan cenazelerin Sangazi Cemevi'ne götürülmesini istedi. ancak güvenlik güç- leri bu talebi kabul etmedi. Bunun üzerine ÎHD temsikilen ile ailenin yakınlanndan oluşan bir heyet, Vali Rıdvan Yenişen'den izin almak istedi. Yenişen'in bu talebi ka- bul etmediği öğrenildi. Yaklaşık üç buçuk saathavalimanmdabekleyen cenazeler po- lis gözetiminde Haydarpaşa Numune Has- tanesi morguna kaldınldı. Öğrenci Koordinasyonu ilkkurultayını düzenledi. Liseliler, ÖYSve ÖSS'yi protesto etti İstanbul Üniversite Oğrencileri Koordinasyonu 'Parasız eğitim' ve 'Demokratik ünrversite' istedi Oğrenciler, TBMM'de pankart açan arkadaşlanna verüen cczalann kaJdınlmasını istediler. Öğrencilerparasız eğitim istedi İstanbul Haber Servisi - İstanbul Üniversite Öğ- rencileri Koordinasyonu, Boğaziçi Üniversitesi'nde (BÜ) ilkkez gerçekleştirdiği 'Öğrenci CepheteriKu- rultsıyı' ile özerk-demokratik öğrenci tüzüğünü ka- bul etu. ÛğrencileT, kıırultayın sonunda, 'Demokra- tik üniversite ve demokratik Türkiye', 'Parasız eği- tim', 'ParasH sağhk', 'Susuriuk'taki çeteterin yargı- lanması' ve 'DGM'lerin kapatılması' söylemlerini yıneleyerek 'Ankara'daki öğrencilere, TBMM'de pankart açnklan için verilen cezalann kaktınhnası- nı* istediler. tstanbul Üniversite Öğrencılen Koordinasyonu, dün Boğaziçi Üniversitesi'nin bahçesinde ilk kurul- tayını gerçekleştirerek tüzüğünü kabul etti. Araştır- ma Görevlileri Demeği (Ar-Gör-Der), Eğitim-/ Sen 6 No'lu Şube, Öğrenci Aileleri ve Yakınlan Deme- ğı (ÖES) vç Türkiye Üniversite öğrencilen Koordı- nasyonu'na bağlı temsilcilerin de aralannda bulun- duğu topluluk, halay çekerek Öğrenci Cepheleri Ku- rultayı'nı kutladı. Şair Can Yücel'in gönderdiği bir mesajla kutladığını bildirdiği kurultayda, iki ay ön- ce bir trafık kazasında hayatını kaybeden İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğrencisi Mekk Yü- dızdaanıldı. Mimar Sinan Üniversitesi Yekta Güngör Özden'e onursal doktor unvanı • Anayasa Mahkemesi Başkanı Yekta Güngör Özden, Türkiye'yi eğitim ve kadınlann kurtaracağrnı, hiç kimsenin inancından ötûrü baskı görmediğini, saldınya uğrayan ve baskı görenlerin laikler olduğunu anlattı. İstanbul Haber Servisi - Anayasa Mahkemesi Başka- mYekta Güngör Özden'e Mimar Sinan Unversitesi ta- rafından "onursal doktor" unvanı verildi. Özden, Türki- ye'yi eğitim ve kadınlann kurtaracağıru, hiç kimsenin inancından ötürü baskı gör- mediğini. saldınya uğrayan ve baskı görenlerin laikler ol- duğunu anlattı. Törenden sonra "Türki- yemiz* konulu bir konferans veren Anayasa Mahkemesi Başkanı Özden, salonu dol- duranlann coşkulu alkışlan arasmda yaptığı konuşmada, çağdaş Türkiye'nin oluşma- sında eğitimin ve kadınlann rolüne dikkat çekerek "Tür- ldye'yi kurtarsa kurtarsa eği- tim vekadmlarkurtanr" de- di. 8 yıllık eğitimin oy kay- gısı taşıyan politikacılarca yozlaştınlmaya çalışıldığmı anlatan Özden, 1951 yıhnda okuduğu Sıvas Lisesi'ndeki çağdaş atmosferden ve uy- guîamalardan örnekler vere- rekbugünlekıyasladı. Laik- lik konusundaki kaygılannı sık sık dile getirdiği için eleş- tirildiğini anımsatan Özden, gelmekte olan karanhğı gör- düğünü ve mesleğinin kural- lan içinde sadece uyan göre- vini yerine getirdiğini söyle- di. Demek ve sendika baş- kanlannın konuştuğunu, ga- zetecilerin fikırlerini yazdı- ğını kaydeden Özden, "Ne güzeLtümbunlarkonuşacak ama anayasal bir görevi olan kişikonuşmayacak'" diye ko- nuştu. Cumhunyetimizin ku- nucusu Atotürk'e çeşitli cep- helerden saldıranlar bulun- duğunu bildiren Özden, Ata- türk'e saldıranlar arasmda sözde demokratlann da ol- duğu vurgulayarak sözlerini şöyle sürdûrdü: "Zaten biz neçekersek sözdedemokrat- lardan,sözde miffiyetçflerden ve sözde Müslümanlardan çekiyoruz." Atatürk'ün, dini inaçlann özgürce yaşandığı bir ülke miras bıraktığını söyleyen Özden, bu ülkede dini inanç- lan nedeniyle hiç kimsenin baskı görmediğini vurgula- yarak "Baskı varsa basörtü- süzolanlara. demokratoian- lara, laik olanlaravar. Bakış- lanyla var, tutumlanyla var" dedi. Özden, "Hangi laik hangi oteti yaktT diye sordu. Özden, Atatürk liderliğinde- ki 15 yıllık dönemde. Os- manlı borçlannın ödendiği- ni, yollar ve barajlann yapıl- dığını, Türk lirasınm değeri- nin kıymetli olduğunu, ülke- yi çağdaşlığa taşıyan dev- rimlerin gerçekleştirildiğini anımsatarak bugün nelerin yapıldıgını sordu. Laikliğin başta din ve vic- dan hürriyeti olmak üzere tüm hak ve özgürlüklerin gü- vencesi olduğunu ve Anaya- sa'nın değiştirelemez hü- kümleriarasında bulunduğu- nu ifade eden Özden, bazı kimselerin önce Anaya- sa'nın 4. maddesi sonra da değiştirilemez hükmü bulu- nan maddelerinin değiştiri- leceği yönünde görüşler ile- ri sürdüklerini, bu tür giri- şimlere karşı Anayasa Mah- kemesi'nin kale gibi karşıla- nna dikileceğini söyledi. Her milletvekilinin, "Atatürk üke ve inküaplanna ve laikliğe bağh kalacağun" diye ant iç- tığini anımsatan Özden, "Yüreği yeten parti temsfld- lerinesesleni> r orum.'Ben şe- riatçıyım, parrim şeriat par- tisidir' desindegörejim" de- di Cağaloğlu ve Kadıköy'de lise oğrencileri ÖSS ve ÖYS sınavlaruun kaldınlmasuu ve cezaevindeki arkadaşlannın serbest bırakılmasını istediler. (Fotoğraf: KEREMILGAZ) Polis 4 öğrendyigözaltına aldı İstanbul Haber Servisi - Lise oğrencileri, ÖYS ile ÖSS'yi protesto etmek \ e cezaevlennde bulunan öğ- rencilerin serbest bırakılması ıçın Cağaloğlu ve Ka- dıköy'de gösteri yaptı. Cağaloğlu^ndaJü 'ğo^rîye' müdahale eden pplıs,,bıri lise dığcn ünıversvfc oğ- rencısi 2 kişiyı; Kadıköy'deki eylemınsonaermesın- den sonra ise "Yaşasın insan haklan" diye bağıran aklı dengesi bozuk bir gençle şüphelı gördükleri bir kişiyi gözaltına aldı. Çemberlitaş'ta bir araya gelen İstanbul Demok- ratik Liseliler Bİrliği (İDLB). İstanbul Üniversitesi Öğrenci Derneği (tÜDER) ve Demokratik Mücade- le Platformu (DMP) üyesi 50 kişilik bir grup Cağa- loğlu'na doğru yürüyüşe geçti. Sivil polisler. basın açıklaması yapmak isteyen öğrencilerin ellerindeki pankartlân alınak istedi. tDLB Başkanı Volkaıı Ab- cı ıle İÜDERuvisi SerkanlSişancı gözaltına alındı. Kadıköy'de toplanan yüz kadar lise öğrencisi üoi- versite sınavlannı protesto etmek için gösteri yaptı. ÖğrencileT adına yapılan açıklamada, '6 nisanda ya- pdacak olan ÖSS sınavı ve 10 nisandaki lise 2. suuf öğrencilerine yönelik deneme sınavının burun buru- na getirilerek eğitim sisteminin sınavlara endekslen- diS' belirtildi. MHP lideri Türkeş öldüANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - MHP Genel Başkanı Alparslan Türkeş, dün gece beyin damarlannm tıkanması sonucu yaşamını yitirdi. Anadolu Ajansı dün gece yansmdan sonra "MHP Genel Başkanı Alparslan Türkeş vefat etti" flas haberini verdi. Bu haberlerin duyulmasının ardmdan Bayındır Tıp Merkezi'ne gelen MHP Genel Sekreteri Abidin Dursun Kalefa', binlerce ülkücünün hastanenin önünde toplanarak tekbir getirmeleri üzerine Türkeş'in yoğun bakımda olduğunu söyledi. Alınan bilgiye göre, Alparslan Türkeş, partisinin Amasya kongresinin ardmdan dün gece Ankara'ya döndü. Türkeş'in, evine varmadan önce arabasında rahatsızlandığı ve Çankaya Tıp Merkezi'ne kaldınldığı öğrenildi. Tıp merkezinde kalp ve solunum yetmezliği teşhisi konulan Türkeş'in nabzmın da durduğu saptandı. Hrzır acil servisle hemen Bayındır Tıp Merkezi'ne doğru götürülen Türkeş'e yolda suni solunum ve kalp masajı uygulandı.Ambulansta yaşam belirtisi gittikçe azalan Türkeş, hastanede acilen uygulanan elektroşoka karşın kurtanlamadı. Basın mensuplanna küfiir MHP lideri TürkeşTe ilgili haberlerin televizyonlarda yayımlanmasınm ardmdan Bayındır Tıp Merkezi önüne gelen binlerce partili, bozkurt işaretleri yaparak tekbir getirdi. Hastanedeki gergin ortamda basına. "Komünist basın, bölücü basm" diye tepki gösteren bazı partililer, birkaç kameraman ve foto muhabirini tartakladılar. Basına küfreden bazı ülkücüleri partili yöneticiler engellerken, hastanenin üst katlanna çıkmak için arbede yaratan bazı ülkücüler de birbiriyle kavga ertiler. Parti yöneticilen, kalabahğı yatıştırmak amacıyla Türkeş'in henüz yoğun balarnda olduğunu ve tedavisinin sürdüğunü belirterek partililerin gürültü yapmak yerine dua etmelerinı istediler. Yöneticilerin MHP Genel Başkanı Alparslan Türkeş, dün gece geçirdiği kalp krizi sonucu kaldınldığı Bayındır Tıp Merkezi'nde yaşamıru yitirdi. açıklamalan üzerine, televizyonlann düzeltme yapması için basmı hedef alan ülkücülerin yarattığı gerginlik sabaha kadar sürdü. Son olarak partisinin Amasya kongresine katılan Türkeş, yaptığı konuşmada, erken seçim talebinde bulunmuştu. Nişan törenine katümıştı Kongrenin ardmdan dün akşam saatlerinde karayoluyla Ankara'ya dönen Türkeş' in, işadarm NuruUah Kaya'mn kızı Burçak Kayanm nişan törenine katıldığı öğrenildi. Habenn duyulmasının ardından ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, Hatay gezisini yanda keserek Ankara'ya döndü. DYP lideri Tansu Çiller de Istanbul'daki programmı yanda keserek Ankara'ya hareket etti. ANAP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Keçeciler, DYP'li Ayvaz Gökdemir, RP Genel Başkan yardımcılan Ahmet Tekdal, Rıza Ulucak, Ankara Milletvekıli Hasan Hüseyin Ceylan, BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu, milletvekilleri ve parti yöneticilen hastaneye gelerek Türkeş'in durumu hakkında bilgi aldı lar. Dün gece yaşamını yitiren Alparslan Türkeş, 1917 yıhnda Lefkoşa'da doğdu. 1934'teKuleli Askeri Lisesi'ne giren Türkeş, 1938'de de Harp Okulu'na girdi. 1944'te Istanbul'da 'rejimi değjştinnek' suçlamasıyla yargılanan Türkeş, 1954'te Harp Akademisi'nden mezun oldu. Türkeş, 1956'da Washington'da uluslararası ekonomi öğrenimı gördü. 3 kez tutuklandı Türkeş, 1938-1960 tarihleri arasında Türk Silahlı JCuvvetleri (TSK) ve NATO'da çeşitli görevierde bulundu./ Yaşamı boyunca üç defa tutuklanan Türkeş, toplam altı yıl cezaevmde yattı. 27 Mayıs 1960 müdahalesi, radyolardan o dönemde albay rütbesi ile orduda görev yapan Türkeş'in sesinden duyuruldu. 27 Mayıs müdahalesini gerçekleştirenlerle ters düşen Türkeş, 14'ler hareketi içinde yer aldı ve bunun üzerine Hindistan'a ataşe olarak atandı. 1961-63 tarihleri arasında Hindistan'da ataşe olarak görev yapan Alparslan Türkeş,/21 Mayıs 1963yılmda'ihtilal teşebbüsünde' bulunmak suçundan da yargılandı. 12 Eyltil'de saklandı 1965'te siyasete atılan Türkeş, 1965-80 tarihleri arasında MHP Genel Başkanhğı yaptı. 1968-80 yıllannda Ankara ve Adana miHetvekili olarak TBMM'de bulunan Türkeş, 1975 yıhnda Milliyetçi Cephe hükürnetinde Devlet Bakanı, 1977 yılmda Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı görevlerinde bulundu. 12 Eylül askeri darbesini önceden haber alan Türkeş, hakkındaki gözaltı karanna rağmen bir süre saklandı. Ancak daha sonra teslim olan Türkeş, 1980'decezaevine girdi ve yüzlerce MHP'li ile birlikte Ankara Sıkryönetim Mahkemesi'nde yargılandı. 1985'te tahliye edilen Türkeş, 12 Eylül askeri darbesiyle MHP'nin kapatılması nedeniyle kurulan Milliyetçi Çalışma Partisi (MÇP) genel başkanhğını yürüttü. Türkeş, siyasi yasaklann kalkmasının ardmdan yeniden MHP Genel Başkanlığı'na döndü. ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Gözyaşları Geçen hafta Refahlı belediyelerin Ankara'da yaptıklan gövde gösterisinde, İstanbul Belediye Başkanı Sayın Tayyip Erdoğan konuşurken, Ada- let Bakanımız Sayın Şevket Kazan, gözyaşlannı tutamamış. Doğrusu Recep Tayyip öyle bir konuşuyordu ki; insanın gözlerinin dolmaması pek mümkün değil- di. Ama acaba doğru mu konuşuyordu, doğrulan mı dile getiriyordu? Hiç sanmıyorum. Bana kalırsa Refah bu toplumda "mazlumlann ve dışlanmışla- nn" partisi değil. Refah'a oy veren kitlenin büyük ölçüde "mazlum" ve "horlanan" bir kitleolduğuna ve binbir zorlukla boğuşan bu insanlann, "adil dü- zen"umudu içinde Refah'aoyverdiklerineeminim. Fakat Refahlılann bu oylan hak ettiklerini düşün- müyorum. Antalya'da Falez Oteli'nin kral dairesin- de yılbaşı tatili geçirirken mazlum edebiyatı yap- manın, dürüst bir şey olduğunu da sanmıyorum. ••• Sayın Kazan'ın gözyaşlan, aklıma bazı başka isimlerin gözyaşlannı getirdi. Örneğin laiklik konu- sundaki tartışmalann dorukta olduğu bir dönem- de, Atatürk'ün Harbiye'ye girmesinin kutlandığı törende, Harbiye Marşı okunurken gözyaşlannı tu- tamayan kimi kumandanlanmızın televizyonda iz- lediğim görüntülerini anımsadım... Şımak'ta mayına bastığı için ayağı kesilen genç subayın, yaşama iradesinin gücü ve tabanca atış- lanndaki başanlarından ötürü ödüllendirilirken, yal- çın bir kaya metanetiyie duruşu karşısında, ayağa fıriayan ve bu güzel yüzlü genç subayımızı dakika- larca ayakta alkışlayan insanlann gözlerindeki yaş- lar aklıma geldi... Ankara Müzik Festivali'nin açılış konserinde, "Türkiye laiktir, laik kalacak" diye slogan atan in- sanlan tüylerim diken diken izlerken, gözyaşlannı sildiklerini gördüğüm kadınlar aklıma geldi... • • • Nasıl bağdaştıracağız farklı uçlardaki bu duygu yoğunluğunu? Bu duygusallık şimdilik kendi "mec- ralannda" akıyor ama, yann duygusal bir düşman- lığa dönüşürse, bu işin içinden nasıl çıkacağız? Kendilerini inanç ve davalanna böylesine içten bir biçimde bağlamış insanlan, nasıl bir arada tutaca- ğız. Hele bu duygulann aslında ortak bir kaynak- tan, yurtseverlikten geldiğinin unutulduğu, böyle- sine karmaşık ve "at izinin it izine kanştığı" bir dö- nemde? ••• Başka gözyaşları da geliyor tabii aklıma. Daha önceki bir yazımda da söz etmiştim. Bir gecekon- du yıkımı sonrasında, evleri yıkıldığı için, hüngür hüngür ağlayan minik bir kız çocuğunun "Biz şim- di ne yapacağtz?" feryadı, ne zaman aklıma gel- se, yüreğim burkulur. Aklıma Ayşegül gelir. Avaz avaz bağırmak gelir içimden, isyan etmek gelir. Gazi Mahallesi'ndeki hain provokasyon sonra- sında yavrusunu şehit veren babanın, elinde bü- yük boy bir Atatürk fotoğrafıyla cenazenin önünde yürürken, gözlerinden dökülen yaşlar aklıma gel- diği zaman, hâlâ yüreğim burkulur. Sıvasta kundaklanan Madımak Oteli'nde, du- mandan boğulan iki genç kızımızın annelerinin çığ- lık ve gözyaşları hâlâ yüreğimi dağlar. Koçasını Güneydoğu'da yitiren genç subay eşi- nin, Üsküdar'daki cenaze töreninde, bir yandan gözlerinden sicim gibi gözyaşlan dökülürken, bir yandan da "Vatan sağ olsun" diye haykırabilecek gücü bulması karşısında yürekten ürperirim. Oğullarını askere gönderen anne babanın endi- şeyle kanşık sevinç gözyaşlannı anımsamamak mümkün mü? Daha nice gözyaşlan var, anımsa- dıkçayüreğimizi ezen, anımsadıkça bizleri "biz ol- maktan" utandıran... • • • Bu gözyaşlan, hem bizim duygusal insanlar ol- duğumuzun kanıtıdır, hem de davamıza yürekten bağlılığımızın kanıtı. Fakat ne yapıp yapıp, bir bi- çimde bu "duygusallığı" ortak bir zemin içine çek- mek zorundayız. Yoksa daha pek çok gözyaşı dök- mek zorunda kalabiliriz. Bu toplum daha çok acı- lar yaşar. Ve sanıyorum, bu duygulanmızı ortak bir biçim- de ifade etmenin tek yolu, demokrasiyi tüm kurum ve kurallanyla işler hale getirmemizdir. Ancak yüz- de 20'lik bir oy oranını "çoğunluk iradesi" olarak görmeden ve siyasal oyunun kurallannı bozmaya uğraşmadan. Yani laik ve çağdaş cumhuriyetin sınırlannı zoriamadan. Başka türlü gözyaşlan dinmiyor... 1 Mayıs'a ortak kutlama Istanburda alanda Ankara'da salonda ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-Türk-lş, Hak-lş ve DİSK genel sekreterleri 1 Mayıs'ın İstanbul'da alan- larda, Ankara'da salon top- lantılanyla kutlanacağını açıkladılar. Kamu Emekçi- leri Sendikalan Konfederas- yonu(KESK) Başkanı Siya- mi Erdem ise 1 Mayıs'ın kutlandığı her yerde alanlar- da olacaklannı söyledi. Genel sekreterler düze- yinde oluşturulan 1 Mayıs Çahşma Komitesi'nin ortak basm toplantısında konuşan Türk-lş Genel Sekreten Şemsi Denizer, Işçi Bayra- mı'nın, başta tstanbul ve Ankara ohnak üzere sendi- ka şubelerinin bulunduğu her kentte kutlanacağını söyledi. Denizer, kutlama- lar için oluşturulacak komi- telerin yasal girişimleri ve organizasyon çalışmalannı başlatacağını söyledi. Deni- zer, İstanbul mitingi için Abide-i Hürriyet Meyda- nı'nın düşünüldüğünü bil- dirdi. Hak-tş Genel Sekrete- ri RecaiBaşkan, Ankara'da- ki toplantının salonda yapıl- masını istediklerini söyledi. DİSK Genel Sekreteri Ke- mal DaysaL 1 Mayıs'ın ba- nş içinde kutlanmasına ça- lıştıklannı kaydederek dev- let organlannın da bunun için üzerine düşen görevle- ri yerine getirmesi gerektiği- ni söyledi. Geçen yıllarda tstanbul'da yapılan 1 Mayıs miringlerinde üzücü olaylar olduğunu anımsatan Day- sal, tstanbul mitinginin geç- miş dönemin lekelerini unutturacak görkemde ol- masını istediklerini belirtti. KESK Genel Başkanı Si- yami Erdem ise organizas- yona KESK'in de katıldığı- nı kaydederek, "1 Mayıs'uı salonlara sıktştınlmasL khie- lerin demokratik tepkileri- nin basünlması anlamına geür" dedi. Erdem. KESK'- in kutlamalara ilişkin tutu- munun 5-6 nisan günlerinde Ankara'da yapılacak genel yönetim kurulu toplantısın- da ele alınacağını belirtti. Erdem, diğer memur konfe- derasyonu Türkiye Kamu- Sen'in 1 Mayıs komitesinde yer almaması gerektiği gö- rüşlerinin işçi konfederas- yonlan tarafından da kabul gördüğünü söyledi. ÖDPMYK üyesi Zübey- de Kıhç da partilerinin, sen- dika konfederasyonlannın tstanbul mitingine katıla- cağmı açıkladı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle