Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
5 NİSAN 1997 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Eşini ve iki çocuğunu kaybeden Aziz Demir yangmla ilgili olarak gözaltma alındı
PKK'ffler cenazede olay çıkardı
Haber Merkezi - Almanya'nın Krefeld
kentinde hafta başında kundaklama sonu-
cu ölen ayru aıleden 3 kişı için Avnıpa Ale-
vi Birlikleri Federasyonu'nun Köln'deki
merkezinde dün yapılan cenaze töreninde
Türk bayrağtnın indirilerek yerine Kürt
bayrağı konulmak ıstenmesi üzerine olay-
larçıktı. Evinınkundaklanması sonucu eşi-
ni ve iki çocuğunu kaybeden Aziz Demir
İse Köln polisi tarafından "intikam yemi-
ni ettigi ve kundaklama olayı ile ilgili ola-
rak şüphe alnnda bulunduğu" gerekçesiy-
le gözaltına alındı. Almanya'da yanarak
ölen Demir ailesi için Avrupa Alevi Birlik-
leri Federasyonu (AABF) tarafından dü-
zenlenen cenaze töreninde PKK'liler olay
çıkardı. Cenaze töreni sırasında Türk bay-
rağına sanlı tabutlann üzerine, bir grubun
'Kürtbayrağj' koymaya çahşması üzerine
tartışma çıktı. 'Kört bavrağı'nı koymaya
çalışan grupla törene katılanlar arasında
tartaklamalar oldu.
Krefeld Alevi Kültür Merkezi Başkanı
Çerkez Kaya ile AABF Başkanı Ali KH
hç'ın konuşmalannın ardından kürsüye ge-
lerek konuşmak isteyen Bonn Büyükelçi-
si Volkan Viıral salonda bulunan PKK'li bir
grup tarafından yuhalandı.
Oncekı akşam bir Alman. Berlin kentin-
deki bir parkta oynayan Türk çocuklanna
"Yabancdar. hepinizi öldüreceğiın" diye
bağırarak 2 el ateş etti. Berlin Emnıyet Mü-
dürlüğü Basrn Bürosu olayla ilgili olarak
35 yaşındaki yabancı düşmanı Jürgen
S.'nin tutuklandığını açıkladı.
Krefeld'deki kundaklama olayıyla ilgili
olarak yaküan evin aile reisi Demir, "inti-
karn yemini ettiği ve kundaklama olayryla
ilgili olarak şüphe alünda bulunduğu" ge-
rekçesıyle gözaltına alındı. Demir'in, hak-
kındakı iddialann ciddi olduğu belirtilir-
ken, olay gecesi ehliyeti ve otomobüi ol-
madığı halde bir benzin istasyonunun ka-
mera kayıtlannda bidonla benzin alırken
saptandıgı öğrenildi.
Almanya'nın Türkiye Büyükelçisi
Hans-Joachim Vergau da dün birbasın top-
lantısı düzenleyerek Türk basınının Al-
manya aleyhine bir kampanya açtığını sav-
ladı. Vergau, "Krefeld ayıbının gerçek ne-
deni henûz açıkhğa kavuşmadı. Şimdiye
kadar gelen bilgiler olaym bir Türk vatan-
daşı tarafuıdan yapudığını gösteriyor" de-
dı. Fadime Demir ıle çocuklan Serpil ve
Ümit Demir'in cenazeleri Almanya'daki
törenden sonra Türkiye'ye gönderildi. Ce-
nazeler, bugün Ümraniye Birlik Mahalle-
si'nde düzenlenecektörenden sonra topra-
ğa verilecek. Anne Demir'in kızkardeşi
Güler Şahin, Insan Haklan Derneği'nde
(İHD) yaptığı açıklamada, "Sakbnyı, Su-
surluk kazaandan sonra ortaya çıkan de>-
let çetelerinin bir işi olarak değeıiendiriyo-
ruz. Demir ailesinin katiedilmesini faşîsüe-
re malzeme yapünnayacağız" dedi.
Türkiye"de de msanlann yakıldığmı vur-
gulayan İHD Şube Başkanı Ercan Kanar
ise insan haklan savunucularının ırkçılığa
ve faşizme karşı mücadeleyi güçlendirme-
si gerektiğini söyledi.
Avnıpa ülkelerinde Türklere yönelik
kundakJama olaylan \ e saldtnlara tepkiler
yoğunlaşıyor. ÎU İnsan Haklan Hukuku
Araştrrma ve Uygulama Merkezi Yönetim
Kunılu'nca yapılan ve diplomatik birimle-
re ulaştınlan yazılı açıklamada da siyasal
ve diplomatik tepkilerin yanı sıra hukuk-
sal girişimlerin de başlatılması istendi.
CHP lideri Deniz BaykaL Avrupalı sosya-
list ve sosyal demokrat liderlerden son
günlerde artan ırkçı saldınlara karşı tavır
almalanru istedi. CHP Ankara Milletveki-
li Yılmaz Ateş, Ankara îl Başkanı Haydar
Doğan ve ü yöneticilen ise dün saat 11.00
sıralannda önce Atatürk Bulvan üzennde-
ki Almanya Büyükelçiliği önüne siyah çe-
lenk koydular. CHPTiler daha sonra da oto-
büslerle Gaziosmanpaşa'daki Hollanda
Büyükelçiliği'ne geçerek elçilik önüne
protestolannı dile getiren siyah çelenk bı-
raktılar.
ANAP ise TBMM'ye yabancı düşman-
lığıyla ilgili araştırma önergesi verdi. DSP
Genel Başkanı BülentEcevitde Avrupa ül-
kelerine çağnda bulunarak "Zamamnda
önlemlerahnmazsa ırkçılık veyabancı düş-
manlığı felaketlere neden olabiür'" dedi.
Yakılarak öldürülen Demir ailesinin ce-
nazeleri dün akşam Istanbul Havalima-
nı'na saat 22.30'da uçakla geldi. Ölenlerin
yakınlan cenazelerin Sangazi Cemevi'ne
götürülmesini istedi. ancak güvenlik güç-
leri bu talebi kabul etmedi. Bunun üzerine
ÎHD temsikilen ile ailenin yakınlanndan
oluşan bir heyet, Vali Rıdvan Yenişen'den
izin almak istedi. Yenişen'in bu talebi ka-
bul etmediği öğrenildi. Yaklaşık üç buçuk
saathavalimanmdabekleyen cenazeler po-
lis gözetiminde Haydarpaşa Numune Has-
tanesi morguna kaldınldı.
Öğrenci Koordinasyonu ilkkurultayını düzenledi. Liseliler, ÖYSve ÖSS'yi protesto etti
İstanbul Üniversite Oğrencileri Koordinasyonu 'Parasız eğitim' ve 'Demokratik ünrversite' istedi
Oğrenciler, TBMM'de pankart açan arkadaşlanna verüen cczalann kaJdınlmasını istediler.
Öğrencilerparasız eğitim istedi
İstanbul Haber Servisi - İstanbul Üniversite Öğ-
rencileri Koordinasyonu, Boğaziçi Üniversitesi'nde
(BÜ) ilkkez gerçekleştirdiği 'Öğrenci CepheteriKu-
rultsıyı' ile özerk-demokratik öğrenci tüzüğünü ka-
bul etu. ÛğrencileT, kıırultayın sonunda, 'Demokra-
tik üniversite ve demokratik Türkiye', 'Parasız eği-
tim', 'ParasH sağhk', 'Susuriuk'taki çeteterin yargı-
lanması' ve 'DGM'lerin kapatılması' söylemlerini
yıneleyerek 'Ankara'daki öğrencilere, TBMM'de
pankart açnklan için verilen cezalann kaktınhnası-
nı* istediler.
tstanbul Üniversite Öğrencılen Koordinasyonu,
dün Boğaziçi Üniversitesi'nin bahçesinde ilk kurul-
tayını gerçekleştirerek tüzüğünü kabul etti. Araştır-
ma Görevlileri Demeği (Ar-Gör-Der), Eğitim-/ Sen
6 No'lu Şube, Öğrenci Aileleri ve Yakınlan Deme-
ğı (ÖES) vç Türkiye Üniversite öğrencilen Koordı-
nasyonu'na bağlı temsilcilerin de aralannda bulun-
duğu topluluk, halay çekerek Öğrenci Cepheleri Ku-
rultayı'nı kutladı. Şair Can Yücel'in gönderdiği bir
mesajla kutladığını bildirdiği kurultayda, iki ay ön-
ce bir trafık kazasında hayatını kaybeden İstanbul
Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğrencisi Mekk Yü-
dızdaanıldı.
Mimar Sinan Üniversitesi
Yekta Güngör Özden'e
onursal doktor unvanı
• Anayasa Mahkemesi Başkanı Yekta Güngör
Özden, Türkiye'yi eğitim ve kadınlann
kurtaracağrnı, hiç kimsenin inancından ötûrü
baskı görmediğini, saldınya uğrayan ve baskı
görenlerin laikler olduğunu anlattı.
İstanbul Haber Servisi -
Anayasa Mahkemesi Başka-
mYekta Güngör Özden'e
Mimar Sinan Unversitesi ta-
rafından "onursal doktor"
unvanı verildi. Özden, Türki-
ye'yi eğitim ve kadınlann
kurtaracağıru, hiç kimsenin
inancından ötürü baskı gör-
mediğini. saldınya uğrayan
ve baskı görenlerin laikler ol-
duğunu anlattı.
Törenden sonra "Türki-
yemiz* konulu bir konferans
veren Anayasa Mahkemesi
Başkanı Özden, salonu dol-
duranlann coşkulu alkışlan
arasmda yaptığı konuşmada,
çağdaş Türkiye'nin oluşma-
sında eğitimin ve kadınlann
rolüne dikkat çekerek "Tür-
ldye'yi kurtarsa kurtarsa eği-
tim vekadmlarkurtanr" de-
di. 8 yıllık eğitimin oy kay-
gısı taşıyan politikacılarca
yozlaştınlmaya çalışıldığmı
anlatan Özden, 1951 yıhnda
okuduğu Sıvas Lisesi'ndeki
çağdaş atmosferden ve uy-
guîamalardan örnekler vere-
rekbugünlekıyasladı. Laik-
lik konusundaki kaygılannı
sık sık dile getirdiği için eleş-
tirildiğini anımsatan Özden,
gelmekte olan karanhğı gör-
düğünü ve mesleğinin kural-
lan içinde sadece uyan göre-
vini yerine getirdiğini söyle-
di. Demek ve sendika baş-
kanlannın konuştuğunu, ga-
zetecilerin fikırlerini yazdı-
ğını kaydeden Özden, "Ne
güzeLtümbunlarkonuşacak
ama anayasal bir görevi olan
kişikonuşmayacak'" diye ko-
nuştu. Cumhunyetimizin ku-
nucusu Atotürk'e çeşitli cep-
helerden saldıranlar bulun-
duğunu bildiren Özden, Ata-
türk'e saldıranlar arasmda
sözde demokratlann da ol-
duğu vurgulayarak sözlerini
şöyle sürdûrdü: "Zaten biz
neçekersek sözdedemokrat-
lardan,sözde miffiyetçflerden
ve sözde Müslümanlardan
çekiyoruz."
Atatürk'ün, dini inaçlann
özgürce yaşandığı bir ülke
miras bıraktığını söyleyen
Özden, bu ülkede dini inanç-
lan nedeniyle hiç kimsenin
baskı görmediğini vurgula-
yarak "Baskı varsa basörtü-
süzolanlara. demokratoian-
lara, laik olanlaravar. Bakış-
lanyla var, tutumlanyla var"
dedi. Özden, "Hangi laik
hangi oteti yaktT diye sordu.
Özden, Atatürk liderliğinde-
ki 15 yıllık dönemde. Os-
manlı borçlannın ödendiği-
ni, yollar ve barajlann yapıl-
dığını, Türk lirasınm değeri-
nin kıymetli olduğunu, ülke-
yi çağdaşlığa taşıyan dev-
rimlerin gerçekleştirildiğini
anımsatarak bugün nelerin
yapıldıgını sordu.
Laikliğin başta din ve vic-
dan hürriyeti olmak üzere
tüm hak ve özgürlüklerin gü-
vencesi olduğunu ve Anaya-
sa'nın değiştirelemez hü-
kümleriarasında bulunduğu-
nu ifade eden Özden, bazı
kimselerin önce Anaya-
sa'nın 4. maddesi sonra da
değiştirilemez hükmü bulu-
nan maddelerinin değiştiri-
leceği yönünde görüşler ile-
ri sürdüklerini, bu tür giri-
şimlere karşı Anayasa Mah-
kemesi'nin kale gibi karşıla-
nna dikileceğini söyledi. Her
milletvekilinin, "Atatürk üke
ve inküaplanna ve laikliğe
bağh kalacağun" diye ant iç-
tığini anımsatan Özden,
"Yüreği yeten parti temsfld-
lerinesesleni>
r
orum.'Ben şe-
riatçıyım, parrim şeriat par-
tisidir' desindegörejim" de-
di
Cağaloğlu ve Kadıköy'de lise oğrencileri ÖSS ve ÖYS sınavlaruun kaldınlmasuu ve cezaevindeki
arkadaşlannın serbest bırakılmasını istediler. (Fotoğraf: KEREMILGAZ)
Polis 4 öğrendyigözaltına aldı
İstanbul Haber Servisi - Lise oğrencileri, ÖYS ile
ÖSS'yi protesto etmek \ e cezaevlennde bulunan öğ-
rencilerin serbest bırakılması ıçın Cağaloğlu ve Ka-
dıköy'de gösteri yaptı. Cağaloğlu^ndaJü 'ğo^rîye'
müdahale eden pplıs,,bıri lise dığcn ünıversvfc oğ-
rencısi 2 kişiyı; Kadıköy'deki eylemınsonaermesın-
den sonra ise "Yaşasın insan haklan" diye bağıran
aklı dengesi bozuk bir gençle şüphelı gördükleri bir
kişiyi gözaltına aldı.
Çemberlitaş'ta bir araya gelen İstanbul Demok-
ratik Liseliler Bİrliği (İDLB). İstanbul Üniversitesi
Öğrenci Derneği (tÜDER) ve Demokratik Mücade-
le Platformu (DMP) üyesi 50 kişilik bir grup Cağa-
loğlu'na doğru yürüyüşe geçti. Sivil polisler. basın
açıklaması yapmak isteyen öğrencilerin ellerindeki
pankartlân alınak istedi. tDLB Başkanı Volkaıı Ab-
cı ıle İÜDERuvisi SerkanlSişancı gözaltına alındı.
Kadıköy'de toplanan yüz kadar lise öğrencisi üoi-
versite sınavlannı protesto etmek için gösteri yaptı.
ÖğrencileT adına yapılan açıklamada, '6 nisanda ya-
pdacak olan ÖSS sınavı ve 10 nisandaki lise 2. suuf
öğrencilerine yönelik deneme sınavının burun buru-
na getirilerek eğitim sisteminin sınavlara endekslen-
diS' belirtildi.
MHP lideri Türkeş öldüANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
MHP Genel Başkanı Alparslan
Türkeş, dün gece beyin
damarlannm tıkanması sonucu
yaşamını yitirdi. Anadolu Ajansı
dün gece yansmdan sonra "MHP
Genel Başkanı Alparslan Türkeş
vefat etti" flas haberini verdi. Bu
haberlerin duyulmasının ardmdan
Bayındır Tıp Merkezi'ne gelen
MHP Genel Sekreteri Abidin
Dursun Kalefa', binlerce
ülkücünün hastanenin önünde
toplanarak tekbir getirmeleri
üzerine Türkeş'in yoğun bakımda
olduğunu söyledi. Alınan bilgiye
göre, Alparslan Türkeş, partisinin
Amasya kongresinin ardmdan
dün gece Ankara'ya döndü.
Türkeş'in, evine varmadan önce
arabasında rahatsızlandığı ve
Çankaya Tıp Merkezi'ne
kaldınldığı öğrenildi. Tıp
merkezinde kalp ve solunum
yetmezliği teşhisi konulan
Türkeş'in nabzmın da durduğu
saptandı. Hrzır acil servisle
hemen Bayındır Tıp Merkezi'ne
doğru götürülen Türkeş'e yolda
suni solunum ve kalp masajı
uygulandı.Ambulansta yaşam
belirtisi gittikçe azalan Türkeş,
hastanede acilen uygulanan
elektroşoka karşın kurtanlamadı.
Basın mensuplanna küfiir
MHP lideri TürkeşTe ilgili
haberlerin televizyonlarda
yayımlanmasınm ardmdan
Bayındır Tıp Merkezi önüne
gelen binlerce partili, bozkurt
işaretleri yaparak tekbir getirdi.
Hastanedeki gergin ortamda
basına. "Komünist basın, bölücü
basm" diye tepki gösteren bazı
partililer, birkaç kameraman ve
foto muhabirini tartakladılar.
Basına küfreden bazı ülkücüleri
partili yöneticiler engellerken,
hastanenin üst katlanna çıkmak
için arbede yaratan bazı ülkücüler
de birbiriyle kavga ertiler. Parti
yöneticilen, kalabahğı
yatıştırmak amacıyla Türkeş'in
henüz yoğun balarnda olduğunu
ve tedavisinin sürdüğunü
belirterek partililerin gürültü
yapmak yerine dua etmelerinı
istediler. Yöneticilerin
MHP Genel Başkanı Alparslan Türkeş, dün gece geçirdiği kalp krizi
sonucu kaldınldığı Bayındır Tıp Merkezi'nde yaşamıru yitirdi.
açıklamalan üzerine,
televizyonlann düzeltme yapması
için basmı hedef alan ülkücülerin
yarattığı gerginlik sabaha kadar
sürdü. Son olarak partisinin
Amasya kongresine katılan
Türkeş, yaptığı konuşmada, erken
seçim talebinde bulunmuştu.
Nişan törenine katümıştı
Kongrenin ardmdan dün akşam
saatlerinde karayoluyla Ankara'ya
dönen Türkeş' in, işadarm
NuruUah Kaya'mn kızı Burçak
Kayanm nişan törenine katıldığı
öğrenildi. Habenn duyulmasının
ardından ANAP Genel Başkanı
Mesut Yılmaz, Hatay gezisini
yanda keserek Ankara'ya döndü.
DYP lideri Tansu Çiller de
Istanbul'daki programmı yanda
keserek Ankara'ya hareket etti.
ANAP Genel Başkan Yardımcısı
Mehmet Keçeciler, DYP'li Ayvaz
Gökdemir, RP Genel Başkan
yardımcılan Ahmet Tekdal, Rıza
Ulucak, Ankara Milletvekıli
Hasan Hüseyin Ceylan, BBP
Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu,
milletvekilleri ve parti yöneticilen
hastaneye gelerek Türkeş'in
durumu hakkında bilgi aldı lar.
Dün gece yaşamını yitiren
Alparslan Türkeş, 1917 yıhnda
Lefkoşa'da doğdu. 1934'teKuleli
Askeri Lisesi'ne giren Türkeş,
1938'de de Harp Okulu'na girdi.
1944'te Istanbul'da 'rejimi
değjştinnek' suçlamasıyla
yargılanan Türkeş, 1954'te Harp
Akademisi'nden mezun oldu.
Türkeş, 1956'da Washington'da
uluslararası ekonomi öğrenimı
gördü.
3 kez tutuklandı
Türkeş, 1938-1960 tarihleri
arasında Türk Silahlı JCuvvetleri
(TSK) ve NATO'da çeşitli
görevierde bulundu./ Yaşamı
boyunca üç defa tutuklanan
Türkeş, toplam altı yıl cezaevmde
yattı. 27 Mayıs 1960 müdahalesi,
radyolardan o dönemde albay
rütbesi ile orduda görev yapan
Türkeş'in sesinden duyuruldu. 27
Mayıs müdahalesini
gerçekleştirenlerle ters düşen
Türkeş, 14'ler hareketi içinde yer
aldı ve bunun üzerine Hindistan'a
ataşe olarak atandı. 1961-63
tarihleri arasında Hindistan'da
ataşe olarak görev yapan
Alparslan Türkeş,/21 Mayıs
1963yılmda'ihtilal
teşebbüsünde' bulunmak
suçundan da yargılandı.
12 Eyltil'de saklandı
1965'te siyasete atılan Türkeş,
1965-80 tarihleri arasında MHP
Genel Başkanhğı yaptı. 1968-80
yıllannda Ankara ve Adana
miHetvekili olarak TBMM'de
bulunan Türkeş, 1975 yıhnda
Milliyetçi Cephe hükürnetinde
Devlet Bakanı, 1977 yılmda
Devlet Bakanı ve Başbakan
Yardımcısı görevlerinde bulundu.
12 Eylül askeri darbesini önceden
haber alan Türkeş, hakkındaki
gözaltı karanna rağmen bir süre
saklandı. Ancak daha sonra teslim
olan Türkeş, 1980'decezaevine
girdi ve yüzlerce MHP'li ile
birlikte Ankara Sıkryönetim
Mahkemesi'nde yargılandı.
1985'te tahliye edilen Türkeş, 12
Eylül askeri darbesiyle MHP'nin
kapatılması nedeniyle kurulan
Milliyetçi Çalışma Partisi (MÇP)
genel başkanhğını yürüttü.
Türkeş, siyasi yasaklann
kalkmasının ardmdan yeniden
MHP Genel Başkanlığı'na döndü.
ARAYIŞ
TOKTAMIŞ ATEŞ
Gözyaşları
Geçen hafta Refahlı belediyelerin Ankara'da
yaptıklan gövde gösterisinde, İstanbul Belediye
Başkanı Sayın Tayyip Erdoğan konuşurken, Ada-
let Bakanımız Sayın Şevket Kazan, gözyaşlannı
tutamamış.
Doğrusu Recep Tayyip öyle bir konuşuyordu ki;
insanın gözlerinin dolmaması pek mümkün değil-
di. Ama acaba doğru mu konuşuyordu, doğrulan
mı dile getiriyordu? Hiç sanmıyorum. Bana kalırsa
Refah bu toplumda "mazlumlann ve dışlanmışla-
nn" partisi değil. Refah'a oy veren kitlenin büyük
ölçüde "mazlum" ve "horlanan" bir kitleolduğuna
ve binbir zorlukla boğuşan bu insanlann, "adil dü-
zen"umudu içinde Refah'aoyverdiklerineeminim.
Fakat Refahlılann bu oylan hak ettiklerini düşün-
müyorum. Antalya'da Falez Oteli'nin kral dairesin-
de yılbaşı tatili geçirirken mazlum edebiyatı yap-
manın, dürüst bir şey olduğunu da sanmıyorum.
•••
Sayın Kazan'ın gözyaşlan, aklıma bazı başka
isimlerin gözyaşlannı getirdi. Örneğin laiklik konu-
sundaki tartışmalann dorukta olduğu bir dönem-
de, Atatürk'ün Harbiye'ye girmesinin kutlandığı
törende, Harbiye Marşı okunurken gözyaşlannı tu-
tamayan kimi kumandanlanmızın televizyonda iz-
lediğim görüntülerini anımsadım...
Şımak'ta mayına bastığı için ayağı kesilen genç
subayın, yaşama iradesinin gücü ve tabanca atış-
lanndaki başanlarından ötürü ödüllendirilirken, yal-
çın bir kaya metanetiyie duruşu karşısında, ayağa
fıriayan ve bu güzel yüzlü genç subayımızı dakika-
larca ayakta alkışlayan insanlann gözlerindeki yaş-
lar aklıma geldi...
Ankara Müzik Festivali'nin açılış konserinde,
"Türkiye laiktir, laik kalacak" diye slogan atan in-
sanlan tüylerim diken diken izlerken, gözyaşlannı
sildiklerini gördüğüm kadınlar aklıma geldi...
• • •
Nasıl bağdaştıracağız farklı uçlardaki bu duygu
yoğunluğunu? Bu duygusallık şimdilik kendi "mec-
ralannda" akıyor ama, yann duygusal bir düşman-
lığa dönüşürse, bu işin içinden nasıl çıkacağız?
Kendilerini inanç ve davalanna böylesine içten bir
biçimde bağlamış insanlan, nasıl bir arada tutaca-
ğız. Hele bu duygulann aslında ortak bir kaynak-
tan, yurtseverlikten geldiğinin unutulduğu, böyle-
sine karmaşık ve "at izinin it izine kanştığı" bir dö-
nemde?
•••
Başka gözyaşları da geliyor tabii aklıma. Daha
önceki bir yazımda da söz etmiştim. Bir gecekon-
du yıkımı sonrasında, evleri yıkıldığı için, hüngür
hüngür ağlayan minik bir kız çocuğunun "Biz şim-
di ne yapacağtz?" feryadı, ne zaman aklıma gel-
se, yüreğim burkulur. Aklıma Ayşegül gelir. Avaz
avaz bağırmak gelir içimden, isyan etmek gelir.
Gazi Mahallesi'ndeki hain provokasyon sonra-
sında yavrusunu şehit veren babanın, elinde bü-
yük boy bir Atatürk fotoğrafıyla cenazenin önünde
yürürken, gözlerinden dökülen yaşlar aklıma gel-
diği zaman, hâlâ yüreğim burkulur.
Sıvasta kundaklanan Madımak Oteli'nde, du-
mandan boğulan iki genç kızımızın annelerinin çığ-
lık ve gözyaşları hâlâ yüreğimi dağlar.
Koçasını Güneydoğu'da yitiren genç subay eşi-
nin, Üsküdar'daki cenaze töreninde, bir yandan
gözlerinden sicim gibi gözyaşlan dökülürken, bir
yandan da "Vatan sağ olsun" diye haykırabilecek
gücü bulması karşısında yürekten ürperirim.
Oğullarını askere gönderen anne babanın endi-
şeyle kanşık sevinç gözyaşlannı anımsamamak
mümkün mü? Daha nice gözyaşlan var, anımsa-
dıkçayüreğimizi ezen, anımsadıkça bizleri "biz ol-
maktan" utandıran...
• • •
Bu gözyaşlan, hem bizim duygusal insanlar ol-
duğumuzun kanıtıdır, hem de davamıza yürekten
bağlılığımızın kanıtı. Fakat ne yapıp yapıp, bir bi-
çimde bu "duygusallığı" ortak bir zemin içine çek-
mek zorundayız. Yoksa daha pek çok gözyaşı dök-
mek zorunda kalabiliriz. Bu toplum daha çok acı-
lar yaşar.
Ve sanıyorum, bu duygulanmızı ortak bir biçim-
de ifade etmenin tek yolu, demokrasiyi tüm kurum
ve kurallanyla işler hale getirmemizdir. Ancak yüz-
de 20'lik bir oy oranını "çoğunluk iradesi" olarak
görmeden ve siyasal oyunun kurallannı bozmaya
uğraşmadan. Yani laik ve çağdaş cumhuriyetin
sınırlannı zoriamadan.
Başka türlü gözyaşlan dinmiyor...
1 Mayıs'a ortak kutlama
Istanburda alanda
Ankara'da salonda
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-Türk-lş, Hak-lş ve
DİSK genel sekreterleri 1
Mayıs'ın İstanbul'da alan-
larda, Ankara'da salon top-
lantılanyla kutlanacağını
açıkladılar. Kamu Emekçi-
leri Sendikalan Konfederas-
yonu(KESK) Başkanı Siya-
mi Erdem ise 1 Mayıs'ın
kutlandığı her yerde alanlar-
da olacaklannı söyledi.
Genel sekreterler düze-
yinde oluşturulan 1 Mayıs
Çahşma Komitesi'nin ortak
basm toplantısında konuşan
Türk-lş Genel Sekreten
Şemsi Denizer, Işçi Bayra-
mı'nın, başta tstanbul ve
Ankara ohnak üzere sendi-
ka şubelerinin bulunduğu
her kentte kutlanacağını
söyledi. Denizer, kutlama-
lar için oluşturulacak komi-
telerin yasal girişimleri ve
organizasyon çalışmalannı
başlatacağını söyledi. Deni-
zer, İstanbul mitingi için
Abide-i Hürriyet Meyda-
nı'nın düşünüldüğünü bil-
dirdi. Hak-tş Genel Sekrete-
ri RecaiBaşkan, Ankara'da-
ki toplantının salonda yapıl-
masını istediklerini söyledi.
DİSK Genel Sekreteri Ke-
mal DaysaL 1 Mayıs'ın ba-
nş içinde kutlanmasına ça-
lıştıklannı kaydederek dev-
let organlannın da bunun
için üzerine düşen görevle-
ri yerine getirmesi gerektiği-
ni söyledi. Geçen yıllarda
tstanbul'da yapılan 1 Mayıs
miringlerinde üzücü olaylar
olduğunu anımsatan Day-
sal, tstanbul mitinginin geç-
miş dönemin lekelerini
unutturacak görkemde ol-
masını istediklerini belirtti.
KESK Genel Başkanı Si-
yami Erdem ise organizas-
yona KESK'in de katıldığı-
nı kaydederek, "1 Mayıs'uı
salonlara sıktştınlmasL khie-
lerin demokratik tepkileri-
nin basünlması anlamına
geür" dedi. Erdem. KESK'-
in kutlamalara ilişkin tutu-
munun 5-6 nisan günlerinde
Ankara'da yapılacak genel
yönetim kurulu toplantısın-
da ele alınacağını belirtti.
Erdem, diğer memur konfe-
derasyonu Türkiye Kamu-
Sen'in 1 Mayıs komitesinde
yer almaması gerektiği gö-
rüşlerinin işçi konfederas-
yonlan tarafından da kabul
gördüğünü söyledi.
ÖDPMYK üyesi Zübey-
de Kıhç da partilerinin, sen-
dika konfederasyonlannın
tstanbul mitingine katıla-
cağmı açıkladı.