Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 5 NİSAN 1997 CUMARTESİ
12 DİZtYAZI
Hindistan Büyükelçisi K. Gajendra Singh eski ve yeni Türkiye'yi değerlendirdi
'Marksist savaşımkaybolunca
Türkhalkı İslamayaİdaştı'
^diplomat
/ bizi bize
/ anlatıyor
Hazırlayan: ÖZGEN ACAR
ağlanttsız Ülketer'den gelen
diplomatlara 1968'lerdebir
başka gözle bakılırdı.
OzellikJe bağlantısızhğın iki
önemli başkenti Yeni Delhi
v e
Belgraddan Ankara'ya
gelen diplomatlara bir başka türlü saygı gösterildi.
Hindistan Büyükelçisi Gajendra Singh ve güzel
eşini gençlik yıllanmda Ankara'nın en iyı dans
eden diplomat çifti olarak tanımıştım.
Ikınci Bağlantısız başkentten gelen Yugoslav Basın
Ataşesi Vladislav Ivonoviç de benim gibi bekârdı ve
o da Singh çiftı gibi partilerin değışmez kişisıydi.
Vladislav yıllar sonra evlenmiş ve kundaktaki
bebeği ile Ankara'ya büyükelçi olarak dönmüştü.
Ankara'daki görev süresini tamamlayıp Belgrad'a
gittığinde. kendisini bunalımlı bir dönemde.
savaşın içinde Yugoslav Dışişlen Bakanı olarak
buldu. Şu anda Nevv York'ta Yugoslavya'yı
Birleşmiş Milletler'de temsil ediyor.
Grubun başmı çeken Gajendra da Ankara'ya
büyükelçi. ancak eşinden aynlmış olarak döndü.
Kısa bir süre önce, kendi isteği ile mesleğini
bırakarak Ankara'da gazeteciliğe başladı.
Ankara'ya yerleşme karan almasında bir Türk
büyükelçisinin dul eşi ile evlilik hazırlığına girmesi
etkin oldu. Görevinden aynlmasindan birkaç gün
sonra bu görüşmeyi "müstakbel eşi"nin evinde
yaptık.
- Türkiye'ye yeniden gelmeyi siz mi istediniz, yoksa
hükümetinizce atamamz mı yapıldı?
Nısan 1969'da ilk geldiğimde. 1973 Temmuz ayına
kadar. 4 yıldan fazla kaldım. Genellikle, o tür
görevlerde, nereye gitmek istediğiniz sorulmaz.
Sizin genç olduğunuz kadar bakanlık da o kadar
yüksektir. Bu kez buraya gelmem benden istendi.
Bu kez, yaklaşık 4 yıldan iki ay az kaldım. 35 yıllık
diplomatik hizmetim var. Hindistan dışında
geçirdiğim 22 yıl içerisinde. Türkiye'de toplam 8
yıl kaldım. 22 yıl Beiıim yaşantımın büytik bir .
bölümünü oluşturuyor, bu nedenle de ben burada
kalmaya karar verdim. Ben Hindistan'da bir basın
birliğı için Türkiye'den haberler ve yorumlar
yazmaya başladım. Onlar yazılanmı gazetelere
dağıtıyorlar.
Yazdığım bir makalede Türki dillerinin Hint
dillerine olan etkisini anlattım. 11. yüzyılda, hatta
daha erken bir dönemde Türkler Hindistan'a
geldiklerinde henüz Müslüman olmamışlardı.
Müslümanhğı kabul eden TürkleT Hindistan"a 11.
yüzyılın başmdan itibaren gelmişlerdir. 13.
yüzyılın başlanndan sonra da Kuzey Hindistan'da
sultanlıklar kurmaya başlamışlardı. Bizim
Türklerden aldığımız bazı şeyler var. Bunlann
bazılannı da Türkler, ya Araplardan ya da
Perslerden almışlardır. Eğer daha da ileriye
giderseniz, Türklerde ve Ona Asya'da Budizmin
etkılerini dahi görürsünüz. Sanskrit ve Pali
dillerindeki gibi birçok sözcük Orta Asya'daki
Tûrklerce kullanılmıştır. Türkçenin en eski yazısı
Hint alfabesidir. Dolayısıyla bu konuya çok ilgi
var. Bundan dolayı Ankara'da da herhangi bir
üniversitede antik Hint tarihi ya da ortaçağ Hint
tarihı öğretmek isterdim. Bu konuda kurslar
düzenlenebilir. Eskjçağ tarihi de Anadolu ile
Hindistan arasmda Yunan öncesi çağlardaki (pre-
klasik) bu ihşkiye ilgi duyabilir. Çünkü
Hindistan'daki insanlann büyük bir çoğunluğu
Akdeniz tipidir. Ionia Bölgesi'nden Thaks\e
Sokrates'in de Hindistan hakkında, ortak nokta
olan Mezopotamya ya da lskenderiye aracılığı ile
ilgisi var. Bu, benim ilgilendiğim konulardır.
- Türkiye'ye ilk kez geldiğiniz günkrinizden söz
edebilir misiniz?
Yaşam o zaman daha kolaydı. Ben o zaman
gençtim. Senin de genç bir gazetecı olduğunu
anımsıyorum. Resepsiyonlardan sonra insanlarla
oturup briç oynayabiliyordunuz. Belki önyargılı
düşünüyorum. ama o günlerde genç insanlar daha
canlıydılar. Küçük bir gruptuk ve herkes birbirini
tanıyordu. llişkilerimiz gayri resmi idi. Bazılanmız
bnç kulübünde oynuyorduk. 3 yıl önce ltalyan
Büyükelçisi'ne bir veda partisi verdik, İzmir
Caddesi'ndeki Galatasaray Kulübü'ne gittik. Orada
çoğunlukla Türkler ve 55-65 yaşlanndaki
diplomatlar vardı. Biz hepimiz içiyor, şarkı
söylüyor ve dans ediyorduk. Orada bir müzik
grubu ve 20-30 Türk genci vardı. Onlar bizden
uzak dunıyorlardı. Sadece içiyorlar ve kendi
aralannda konuşuyorlardı. Şimdi barlar var. Fakat
oralarda eski günlerdeki gibi samimıyet yok.
Eskiden bu ilişkiler sanki aile ilişkileri gibiydi. Bu
değışıkliğin nasıl anlatılabileceğini bilmiyorum.
Ama daha Avrupalılaştığmız elbette fark ediliyor.
Bu, tıpik bir değişikliktir. Ben Türkiye'de çok
gezdim. Bir başka makalede Türkiye'nin bazı
verlerinin 15 günde nasıl gezilebileceğini anlattım.
fstanbul. Sinop ve Amasya gibi yerler bunda yer
almamıştı. En büyük değişiİdikler sanayide
olmuştur. O günlerde eğer bir ltalyan gömleğine.
televızyona ve transistörlü radyoya gereksiniminiz
varsa, Beyrut'tan getırirdiniz. Şimdı ne istersen var,
nasıl istersen var. Birçok insan bunun nedeninin
Turgut Özal'ın bu konudaki çabalanndan dolayı
modernleşilerek açık pazar ekonomisine
geçilmesine bağhyor. Bu, endüstrideki en büyük
değişikliktir. Bu, daha çok. psikolojik bir
değişikliktir ve sizin de bir tüccar sınıfinız vardır.
20 yıl önce yoktu. Bunun nedenı Birinci Dünya
Savaşı'ndan sonra ve Kurtuluş Savaşı'ndan sonra
ticaret ve sanayı alanında çaiışan yanm milyon ya
da 250.000 kadar Yunan oraya gıtmiş, karşılığında
da oradaki Türkler buraya gelmişlerdir. Belki bazı
çalışan insanlar Orta Asya'dan ya da başka bir
yerlerden gelmişlerdir. Türkler sadece savaşmasını
ya da toprağı ışlemesinı bıliyorlardı. Serbest
meslekte çalışan Türkler yoktu. Osmanlı
döneminde bu işleri Hıristiyanlar. Ermeniler ve
yabancılar yapıyordu. Böylece Türkiye'ye >eni bir
sınıf gelmiştir. Bu da ticaretle uğraşanlann
oluşturduğu sınıftır.
- Toplumsal yaşamı değerlendirir misiniz?
Büvükelçi düzeyinde olan birisinin programı, geniş
diplomatik merkezlerde çok yoğundur. Eskiden.
şimdiye kıyasla çok daha rahattı ve Türklerle daha
çok samimi ilışkilenmiz olurdu. Bu durum benim
elit tabakada sözünü ettiğim Avnıpalılaşma ile
ilgılidir. Fakat alt düzeyde. belki İslama daha da
yaklaşılmıştır. Çeşitli yerlere gittiğinız zaman, pek
çok cami görüyorsunuz. Bunlar. elit tabakada ve
Marksist tabakada, savaşma geleneğinden sonra
ortaya çıkan değişıkliklerdir. Belki de, bu
nedenlerden dolayı iktidarda dine yakın btr parti
var, başbakan da îslami ağırlıklı bir kişi olan
Erbakan'dır.
- İslama bağh başbakandan söz ettiniz. Bir çeyrek
yüzyü öncesiyle bugünkü laikliği karşılaştırabüir
misiniz?
Siyasal düzeyde de. halk temelinde de dine bağlılık
artmıştır. Türkiye'de Islamiyet ve din heryerde
çoğalmıştır. Çünkü daha önce insanlann ilgisıni
çekecek başka ideolojiler, örneğın solculuk vardı.
Solculuk, Sovyetler Birliği'nin çökmesinden sonra
dışlanmıştır. Bu ideolojiler fakir insanlara
yöneliktı. Bu insanlar da doğal olarak CHP ya da
DSP gibi partılen desteklerdı. Bu insanlann
bazılan şımdi tslami partiye yönelmişlerdir.
- Türkiye'nin siyasasında değişiklikleri
karşüaştırabilir misiniz?
En buyük değışiklık sizin şimdi daha rahat
olmanızdır. Siz düşmanlarla ya da zor komşularla
çevrili idiniz. Şimdi bazı komşularla, Azerbaycan,
Bulgaristan, Romanya ile daha iyi ilişkileriniz var.
Şimdiki durum da. sizin ekonomik sorunlannızdan
ve ortaya çıkan değişikliklerden dolayı daha
hakkında ne düşünüyorsunuz?
Ortak üye olduğunuzda ve herkes tam üyeliğin
uzun zaman alacağını bıliyordu. Ama en azından
gümrük birliğme girdinız. Bu. sizin ekonomi ve
sanayi alanında şö>le ya da böyle gelişmenizin bir
göstergesidır. Bu size avantaj kazandıracak. Ancak
üzennize fazla düşülecektir. Gerçekte ekonomik
açıdan öteki insanlarla işbirliği içinde olursunuz.
Bu da sizin bunu yapabılecek kadar güçlü
olduğunuzu gösterir. Sanayileşme ile ilgili iyı bir
yorumdur. Sizin gelişen sektörleri çok az
araş.tırdığınız, bu konuda ihmalkâr olduğunuzu
düşünüyorum. Bu gerçekten hoş değil. Dolayısıyla
tüm avantajlardan yararlanamıyorsunuz. Ya
devletle ya da özel sektörle kavga ediyorsunuz.
Gerek devlet gerek özel sektör olarak, gelişen
alanlara daha fazla dikkat etmek gerekir.
Ekonomıden çok fazla anlamıyorum. Fakat --<•< <"\
koalisyon için birçok parti var. Onlar da halkın
yaranna gibi davranıp oy almak istiyorlar. Bu en
kolay çıkış yoludur. Eğer kendinızden emin
olursanız kapitülasyona benzer bu konuma
girmezsiniz. Dışandakı insanlar sizin ekonominizi
denetlemeye başlarlar. Bunlar hep dış ilişkilere
bağlıdır. Bu durum ekonomik yapıdakı zayıflıktan
kaynaklanır. Batı'ya verilen toplam taahhütler işin
pek de kolay olmadığının bir göstergesidir.
- Türkiye ile Hindistan arasındaki ilişkiler nasıl?
Hiçbir sorunumuz yok. İdeoloji o kadar benzerdir
ki hiçbir sorun olamaz. Gerçekte bunlar iki büyük
örnektir. Türkiye'nin yüzde 99.7'si Müslümandır.
Hindistan'a yüzde 84-85 Hindu vardır ve laik bir
devlettir. Müslümanlar banş içinde eski bir geçmişi
olan ülkede yaşıyor. Şımdı açık pazar ekonomimiz
var. Çünkü 1991 yılında sistemimızı değıştirdık.
Siz de 1982-83'de değiştirdiniz. HintlerTürklerle,
Türkler Hintlerle taruştılar. Birbirlerinin ne kadar
benzer olduğunu keşfettiler. Sizin Keşmir, bizim
Kıbns'a farklı bakış açılanmız var, Bundan başka
bizim sizinle ekonomik llişkilerimiz. sizin
Kanwar Gajendra Singh
Hindistan 'ın Bhiwani kentinde doğan K. Gajendra
Singh (58) Banaras Üniverstiesi 'nden 1958 'de elektrik
mühendisi dıploması aldı. Mesleğini ûç yıl okutman
olarak sürdürdü. 1961'de Dışişleri Bakanlığı 'na girdi.
Bir yıl sonra bir başka ''Bağlantısız" ülkenin
başkentine, Kahire 'ye basın ataşesi olarak gönderildi.
I964'te bir başka "Bağlantısız" ülke, Cezayir'de
ekonomik konulara baktt. 1965 'te ülkesine döndü ve
çeşitli görevlerde bulundu. 1969'da başkâtip olarak
Ankara 'ya geldi. Dörtyıl sonra Paris Büyükelçiliği
Müsteşarlığı'nayükseltildi. 1975'te Yeni Delhi'ye
döndüğünde Afrika 'dan sorumlu mûdür oldu ve ardından
Ulusal Savunma Koleji 'nde ders vermeye başladı.
1976da Hindistan 'ın Irak ve tran la ortak
komisyonlannın sekreıerliğinin yanı sıra bakanhkta Batı
Asya ve Afrika ile ekonomik ilişkiler bölümünün başına
getirildi. 1978'de ilk kez büyükelçilik unvamnı Dakar 'a
atanması ile aldı. 1981 'de Bükreş'e geçti. 1985'te
diplomasiden aynlarak Yeni Delhi de 100 milyon
dolarhk satışı olan bir ilaç ve kimyafabrikasının yönetim
kurulu başkanı ve genel müdürü oldu. iki yıl sonra
Dışişleri Akademisi 'ni kurarak başına geçti. 1989 'da
büyükelçi olarak geldiği Amman 'dan da Ankara 'ya
sıçradı. Büyükelçi Singh: Hinduca. Urduca, Pencapça,
Ingilizce, Fransızca, Arapçadan başka Türkçe biliyor.
karmaşıkJaşmışsınız. Türkiye yeni bir önem
kazanmıştır. Bugünlerde Doğu'ya da bakmaya
başladınız. Eskiden Doğu'ya açık değildiniz. Yeni
bir kıvılcım var. Anadilı Türkçe olan pek çok ülke
vardır şimdi. Sanayileşmeden ve açık ekonomıden
dolayı Japonya. Çin, hatta Hindistan ve öteki
ülkelerle daha yakın ilişkileriniz bulunuyor. Fakat
sorunlannız da yok değil. Örneğın Kıbns sorunu.
Herhangi bir yerde, örneğın Azerbaycan'da ya da
Bosna'da bir şey olduğunda siz de soruna hemen
dahil oluyorsunuz. Çünkü bu insanlarla sempati
ilişkileriniz var.
- Kemalizmin bugünkü durumu hakkında ne
düşünüyorsunuz?
Bu düşünce elit tabaka arasında güçlüdür.
Kemalızm bir aşamadır Hatta "Kemal Atatürk
zaman içinde değtşebilirdi" diye düşünüyorum.
Çünkü başka secenek yok. Tekrar Avrupa
sıyasasına yönelirdı. Bu. zaman içinde olan bir
gehşmedir ve kapıtalizm bunun çözümü müdür?
Hayır değildir. Çünkü Türkiye'de devletin
desteğıne gereksinimi olan pek çok fakir insan var.
- Türkiye'nin Avrupa Birliği ile olan ilişkileri
Pakistan'la olandan daha güçlüdür. Şimdi Türkiye
birçok Hindin yatınm yapma ilgisini çekmektedir.
Son üç yıldır, istikrarh bir ekonomik iklim var.
Bundan çok yakın ilişkiler doğacağına inanıyorum.
Şimdiye kadar Hindistan'dan Türkiye'ye hıç
doğruca uçamadım. tki ülke arasında Kuveyt ya da
Ürdün üzerinden gidip gelmek zorundasınız.
Bunun değişeceğıni umanm. Türkiye ve Hindistan
Havayollan başkanlan arasında umanm bir
görüşme olur. Onlar bir odaya kapatılarak iki ülke
arasında durmaksızın yapılacak bir uçuşun nasıl
olacağma bir çözüm bulmalıdırlar. Ticaret, sanınm
karşılıklı toplam 200-215 milyon dolar olup bizim
lehimizedir. Bence zaman geçtikçe daha fazla
yatınm ve ticaret olacaktır. Bu da daha çok insanın
bırbinnı daha fazla ziyaret etmelerine olanak
sağlayacaktır.
- Yirmi beş yıl önce\le kıyasladığınız zaman
Türkiye'deki insan hakları, demokratikleşme
hakkında ne düşünüyorsunuz?
Sizin gazeteleriniz ve yabancı basın bu tür
haberlerle dolu. Fakat anayasayı inceleyen bir kişi.
eski vasanın zor olduğunu, ancak daha özgürce
uygulandığını görür. Ben Gune>Lİogu Anadolu'ya
gidemedim. Bunun gerçek ıç yüzünü bilmiyorum.
Yaşar KemaJ ve başka yazarlarla ilgili yargı
olaylan eskisinden daha az özgürlük olduğunu
gösterir.
- Türkiye'deki bölücülük hakkında ne
düşünüyorsunuz?
Biz bu sorunlarla bağımsızlık kazandığımızdan
beri uğraşıyoruz. Eğer ÇNN'de gördüysenız Orta
Hindistan'da Marksistler 6 polisi öldürdü.
Kuzeydoğuda kabileler halinde yaşayan kalabahk
Hıristiyan bir nüfus var. Bizim ölçülerimıze göre
ülkede dokuz milyonluk bir nüfus, küçük kentlerin
nüfuslan bizde 6-8-10 milyon... Keşmir de küçük
bir kenttır. Nüfusu 6 milvondur. Hindistan'ın
kuzeydoğusundaki şehirlerde terörist olan kişilere
seçilme şansı dahi verildi. Başbakan bile ••-• 'v
ölabilirterdi. Birsonraki seçiw»terdegöf81âö Wt»B»-
(
kışiler haikın ısteklerini yerine getiremediklen için
yeniden seçilemediler. Çünkü halkın çoğunluğu
terörist değildir. Eğer onlara kendi insanınız gibi
davranırsanız. eğer değer verirseniz çözüm gelir.
eğer onlara kendi insanınız gibi davranmazsanız
kalıcı sorunlannız olur.
- Sizin de nüfus artışı gibi sorunlannız var. Göç
sorunlannı karşılaştırabilir misiniz?
Hindistan Türkiye'den çok daha kalabalıktır.
Hindistan'ın nüfusu Türkiye'ninkinden 16 kat daha
fazladır. Bizim de gecekondu benzeri sonınlanmız
var. Bu kalabalıklar büyük sorunlar yaratıyor.
Hındular. Hindularla; Müslümanlar Müslümanlarla
savaşmaktadır ve bunun dinle hiçbir ilgisi yoktur.
Bu, kalabahk olmanın getirdıği ekonomik ve
toplumsal sorunlardır. Çözüm bulmanın çok zor
olduğunu düşünüyorum. İnsanlar sizin.
Amerika'nın, başka ülkelenn zengin olduğunu
söyleyeceklerdir. Bunu nasıl söyleyeceğimi
bilemiyorum. ama bu sorunlara çözüm de
bulmuyorlar. Bu konuda bazı zengınler, gelir
dağılımını düzenlemeye katkıda bulunabilirler.
- Türkiye'deki ceyrek >üzyıl önceki ve bugünkü en
önemli sonınlan karşılaştmr ımsınız?
Biliyorsunuz kı 1969'da ben buradaydım. Türkiye
şimdi daha fazla banş içinde ve daha sakin bir
yerdir. Sol ideoloji ile artık ılgılenmıyorlar.
Öğrenciler çatışma yerine smavlara, giriyorlar.
Insanlar genelde hiçbir zaman mutlu değildir, her
zaman şıkâyet ederler. Benim burada
söyleyebildiğim bir şey var. O da insanlann Türk
medyasından memnun olmadığıdır. Sizin
gazeteleriniz o kadar pahalı ki sıradan insanîann
onlan okumasını bekleyemezsıniz. Hindistan'da
gazete fiyatı 3000-4000 TL'dır. Nasıl aktaracağımı
bilemiyorum, ama bir espn vardır. Gerçekte
kurabiye satıcısısınız, ama bunun yanında gazete
de pazariıyorsunuz. Halkın gazete alabılmesı için
fiyatın daha ucuz olması gerekir. Gazeteler,
televizyonla yanşmanın yanı sıra, bir çeşit
piyangoculuk da yapıyorlar. Bugün kupon
dağıtmaktan gazetecıliğin ihmal edildiğinı
sanıyorum. Öncekiler sanınm daha objektifti,
ticaretten daha az etkilenmişlerdi. Tabii ki bir
gazetecinin ideoloji ve haberleri olacaktır. Her
zaman paradan etkilenmemelidir. Türkiye'deki
gazeteciliğin gelişıminden memnun değilim. Bazı
gazeteler yine de eskisinin aynısıdır.
- Falcı olmadığıruzı biliyorum, ama 21. >'üz>Tİa
doğru Türki>e'nin geleceği hakkında ne
diyebilirsiniz?
Türkiye'nin coğrafi konumu çok iyidir. Çünkü
Balkanlar'a. Doğu ve-Batı .Akdeniz'e ve Orta
Asya'ya her türlü şeyi satabilirsiniz. Ekonomik
olarak Türkiye'nin geleceğini çok parlak
görüyorum. Fakat söylediğim gibi Türkiye'nin
ekonomik yapısında sorunlar var ve eminim ki
polıtikacılar buna çözüm bulacaklardır. Sizin
etkileyici bir işçi yoğun tanmınız var.
Akçakoca'dan yola çıktığımda Gürcıstan sınınna
doğnı her km'sini; Yunanistan sınınndan
Samandağ'a. Batman'dan Bingöl'e kadar çeşitli
yerleri dolaştım. O bölgelerde çok gezdim. Tanm
ve ormancılık alanlannda çok büyük gelişmeler
olduğunu gördüm. İnsanlar "Sanavi sanayi, turizm
turizm" diye konuşurlar. Tunzmın kötü etkilerinin
olduğunu gördüm, binalar doğal guzelliklere zarar
veriyor. Eğer Ankara'daki eski kışlan anımsarsanız
sadece patates, lahana, bıraz lahana, bıraz havuç ve
biraz sebzenin varlığını bilirsinız. Şimdi her şeyi
bulabilirsiniz. Bunlan getirmek için güneye
gidiliyor. Bu ticaret ve ulaşım iyı düzenlenmıştir.
Kjmya sektörü de çok gelişti.
Sürecek
POLİTtKA VE OTESİ
MEHMED KEMAL
Motor İskelesi...
Bizim gibi ülkelerde bir af çıkiı mı ardından bir af
daha gelir. Mahpushanelerde âdet böyledir. Biraf-
fı bir af kovalar. Içeridekıler bunu beklerler. Söylen-
tinin ardı kesilmez, gelin arabası gibi tıkır tıkır gelir.
Son günlerde mahpushanelerde bir 'şartlı af'dal-
gası esip duruyor:
"Şartlı tahliye ile afgeüyor."
Gerçekten geliyor mu?"
Şaşırır da kesintisiz 8 yıllık eğitim gibi sofraya çö-
küverir. Ekmek zammı için ne demiş kraliçe:
"Ekmek yoksa pasta yesinler."
Ekmek yerine 8 yıllık kesintisiz zorunlu eğitime ne
dersiniz? Bir yana dönersiniz Kuran kurslan, bir
yanda Arapça elifba!..
"Takıyye olmasın?"
"Olsun."
Alman güveye Türk kızı gelin.
Helmuth Kohl, pek gönüllü değilmiş.
Biz ne yapalım dört bir yanı ateş sarmış, bizim
evleri fjürk evleri) yangına veriyorlar.
Takıyyeli yangın olur mu?
Kızımızın on parmağında on marifet varmış. Bir-
kaç da dil bilirmiş. Yeltsin'le Clinton arasında çe-
viriyi yönetmiş. Öyle derler. Bu da kapandı.
Gelelim bizim Mümtaz Soysal hocaya... Onu
Beşiktaşlı olduğu için kınarlar. Hoca, Galatasaray'ı
bitirdi, ama Beşiktaş'ı tutar.
Hani, bir dize vardır:
Sen saye-yi sakfmda yetiştim bu binanın.
Tıpkı öyle.
•••
Beşiktaş'ta eski motor iskelesinin ardında Park
diye bir lokanta vardı. Adı Park'tı, ama biz oraya
Taşköprü derdik. Taşköprü aşağı, Taşköprü yukan
der dururduk. Denize bakan Taşköprü'ye eski Be-
şiktaşlılar, ressamlar, şairler, sanatçılar gelirdi. Üs-
tünde bir öğrenci kahvesi olduğu için öğrencilerin
de uğrağıydı.
Ünlü futbolcu Baba Hakkı (Yeten) de öğle ye-
meklerini ve akşam içkilerini burada yer, içerdi. Ba-
ba Hakkı geliyor diye yakınları da gelirdi.
Ressamlardan Muzaffer Akyol, Sali de buraya
damlarlardı. Son zamanlarda şaır Cemal Süreya
da uğrar olmuştu.
Bir de Beşiktaşlı dostlar vardı. llhami Cura, Ha-
di Laslo, avukat Erdal Egemen, Toygun...
Bir de Hollandalı bir ressam dadanmıştı. Gelir, bir
kıyiya oturur, kâğıttan tuvaline durmadan bir şey-
ler çizerdi. Çızdikleri, manzaraya benzerdi, ama
manzara değildi; portreye benzerdi, ama portre de-
ğildi. Herhalde oyalanırdı. Çizdiği desenlerden bır-
kaç tane bana vermişti.
Son günlerde bir görünür, bir yiter olmuştu bizim
Hollandalı. Ama gizli gizli benim de bir portrem üze-
rinde çalışıyordu, bunu seziyordum.
Günün birinde uzun süre görünmedi. Bir kıza tu-
tuldu dediler, aslı yoktu. Taşköprü'nün sahibi (Lo-
tancı) bir paket getirdi; açıktı, içindekiler görünü-
yordu. Baktık, bir tuval vardı ki benim yanm yama-
lak portremdi. Kenanna adımı yazmıştı. Bana brak-
mtş, Hollanda'ya gidecek eşyalan drasrtna koy
j
mamıştı. >"'"
Ardakalan, portre...
1 2 3 4 5 6 7
B U L M A C A SEDATYAŞAYAN
SOLDAN SAĞA:
XIYunan mitoloji-
sinde Odysse- 1
us'un kansı. 2/ 2
"'Bey'"denılenbir
dişi anyla kovan- 3
dan çıkan an top- 4
luluğu... lnce ta-
la§. 3/ Kaynağı 5
mıtolojik çağlara g
dayanan kirişli bir
çalgı...'"Gihat—": 7
Ünlü ressamımız. „
4/Yiyeceğiortak-
ö
laşa sağlanan top- 9
lantı. 5/ Hayvan
yiyeceği... Çölden esen
rüzgâr. 6/ Avrupa'da bü- 1
yük bir yanmada... Ke- 2
mal Bilbaşar'm bir roma- 3
nı. II Asker... Ostün bir
yetkinin gücünü simgele- 4
yendeğnek... Kâfigelme- 5
yen. 8/ Asya'nın doğu- 6
sunda büyük bir ada. 9/ 7
Bırbinnı karşılıklı olarak
etkileme işi. °
YUKARIDAN 9
AŞAĞIYA:
1/ Kutupyıldızına verilen bir başka ad. 2/ Su kıyılannda
yetişen vekökühekimlikte kullanılan otsubirbitki... Ba-
şı, göğsü ve kimi zaman da omuzlan içine alan heykel tü-
rii. 3/ Diyarbakır yöresine özgü, sütle yapılan bir hamur
tatlısı... Bir renk. 4/Yabancı... Eskiden polis ve inzibat gö-
revlilerinin boyunlanna taktıklan ayça biçiminde metal
arma. 5/ Sazin en kalın ses veren teli... Tabut. 6/ Mevkı,
tnakam... Maldiv Adalan'nm başkenti. II Duvarcılann
doğrultu bulmakta kullandıklan çekül ipi... Uğraş. 8/ Sı-
kıntı verme, üzme... Zonguldak yöresine özgü bir halk
oyunu. 9/ Tıp dilinde '"bere" anlamında kullanılan söz-
cük.
Haliç manzaralı
kaliteyi bilen
Rusursuzluğu hedefieyen
yeni bir mekân
Her Çarşamba 2130
Flamenko, Fado
Her Cuma, Cumartesi
Fasıl
Festival bileti ile gelenlere %10 indirim
Meşrutiyet Cad. Çavuşoğlu İş Merkezi 131/4
Tepebaşı (Odakule yanı - TÜYAP karşısı)
Rez: (0.212) 244 39 55
Sürücü belgemı, M.Ü. kimlik. zorunlu tasarruf ve İETT
indinm kartlanmı kaybettım. Hükümsüzdür.
GÜLER MUNGAN