23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
5 NİSAN 1997 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA 13 ANKARA kulisi IŞIK KANSU Seçmeli ders yaygarası B ir yaygara, bir yaygara. Neymiş? 8 yıllık zorunlu ve kesıntisiz ilköğretım olursa, çocuklar dın eğitimınden uzak kalacaklarmış. imam- hatiplerin ortaokullan kaldınlmamalıymış, kaldınlırsa imam- hatip okullanndaki Kuran ve Arapça "seçmeli ders" olarak tüm ilköğretime yayılmalıymış. Gelin, ilgili yasalara bakalım... Anayasa tarafından korunmaya alınan devrim yasalan ıçindekı Tevhıd-i Tedrisat Kanunu'nu açalım öncelikle: "Maarif vekâleti yüksek diniyat mütehassıslan yetiştirilmek üzere Darülfünun'da bir llahiyat Faküttesi tesis ve imamet ve hrtabet gibi hidemat-ı diniyenin ifası vazifesiyle mükellef memurların yetişmesi için de ayn mektepler küşat edecetctir." Bu maddeden anladığımız şu: Yalnızca imam ve hatip yetiştirmek içın "ayn" okullar açılabilir. Yani, Tevhid-i Tedrisat Kanunu, imam-hatip okullannı; evrensel, bilimsel eğftimi öngören genel sistem içine almıyor. Bu bir. Iki, bu okullann yalnızca imam-hatip yetiştinmesini öngörüyor. Oysa, bugünkü duruma bakılırsa, imam-hatip okulları, hem evrensel, bilimsel genel eğitim sıstemınin içine alınmış, eğitimde ikılik yaratılmış; hem de yalnızca imam-hatip yetiştirme amacını aşarak, "din eğitimi" veren ve hemen hemen tum alanlara eleman yetiştiren kurumlar haline getmlmiş. Yıllardır savunulan ve geçen yıl yapılan Milli Eğitim Şûrası'nda karar altına alınan "ilköğretimin 8 yıl zorunlu ve kesintisiz olması" yönundeki ilke, Tevhid-i Tedrisat Kanunu'ndaki hükümler çerçevesinde imam-hatip ortaokullanndaki bu çarpıklığın giderilmesini amaçlıyor. İmam-hatip ortaokullannın kaldınlarak, evrensel ve bilimsel 8 yıllık kesintisiz ilköğretime geçılmesınin zorunluluğu öncelikle buradadır. Böyle bir eğitim sistemi ıçinde, imam-hatip ortaokullannın müfredatı içinde yer alan "Arapça" ve "Kuran" seçmeli ders olamaz. Diğer yandan, imam-hatip ortaokullannın kaldınlması halinde, çocuklann "dinsel" bılgılerden uzaklaşmasından yana olmayan ailelerin istemlerinın yerine gelmeyeceğine ilişkin savlar da yutturmaca. Çünkü, Milli Eğitim Temel Kanunu'nun "laiklik" ile ilgili maddesınde şu hükum bulunuyor: "Türk milli eğitiminde laiklik esastır. Din küttürü ve ahlak öğretimi ilkokul ve ortaokullar ile lise ve dengi okullarda okutulan zorunlu dersler arasında yer alır." Ne demek bu? Din kültürü ve ahlak öğretimi zaten zorunlu. Bugün tüm ortaokullarda haftada 2 saat "din kültürü ve ahlak öğretimi" dersi var. Bunun üstune, "Çocuklar dinlerinden uzaklaştınlmak isteniyor" denerek, "Arapça" ve "Kuran"ın seçmeli ders olarak getirilmek istenmesi, körpecik halk çocuklannı tümüyle "ezbere ve sorgulanmaza" yöneltmeye dönükbirçabadır... Bu gerçekleri, ımam-hatipleri "fidanlığı" olarak kabul eden RP etinin tersıyle ıtebilır, "Laikliğin güvencesiyim" diye oy alıp RP ile ortaklık kuran DYP haydı haydi görmeyebilir. ANAP'taki tavır, tam çevir kazı yanmasın. Ya, DSP'nin bu katann peşine takılmasına ne demeli? OUYDUNMU? SÜ&URLUK DEPİKOOtfSU Sigaraya karşı tazminat I şçi emeklisi Yılmaz Sayın, 20 yaşlannda sigara içmeye başlamış. Yıllarca Marlboro'dan başka bir sigara kullanamamış. Tutkusu artmış, günde ortalama 5 paket sigara içer duruma gelmiş. Yılmaz Sayın, bugün sol bacağını hiç kullanamıyor. Sol gözü görmüyor, damarian tıkanmış. Kalbi teklemiş, prostat olmuş. Yatalak bir hasta durumunda. Eşi çalışmayan, üç çocuğu bulunan Yılmaz Sayın, avukat Yılmaz Içöz'e başvurmuş: "Sigara benim hayatımı mahvetti, ben yandım, bari başkalan, özellikle gençler yanmasın. Benim halim en iyı ömektir." Bunun üzenne avukat Içöz de, Ankara Asliye Hukuk Mahkemesi'ne şu dilekçeyı verdi. "Müvekkilimin sürekli kullandığı ve bağımlısı olduğu Marlboro stgarasının üreticisi şirket, sigaranın bağımlılık yapmadığını ve kansere yol açmadığını sürekli savunmasına karşılık, ABD'de sigara endüstrisi içinde özel çabalarla saklanan ve kamuoyuna yansıması engellenen sııiar artık ortaya dökülür hale gelmiştir. Müvekkilimin yıllarca kullandığı, davaiı şirketin üretim ve satışını yaptığı Marlboro sigarası da bağımlılık yaratıcı bir etkiye sahiptir. Bu sigarayı kullananlar, bundan başka sigara içemez duruma gelmekte ve sinsice bulaşan bu alışkanlığı sonucunda kanser ve damar tkanıkhğı, kalp başta olmak üzere pek çok hastalığa yakalanmaktadırlar. Davacı müvekkilim bunun somırt örneği olup, sigara yüzünden sağlığını vrtirmiş biridir." Sonuçta ışçi emeklisi Yılmaz Sayın, Mariboro sigarasının Türkiye'deki üreticisi ve pazariamacısı olan Philip Morris Sabancı Pazariama ve Satış Şirketi Ankara Bötge Müdürlüğü'nden 1 milyar 1 milyon liralık tazminat istiyor. ilginç bir dava olacak... Siyaset deMizmin ufuğu S iyaset dehlızlenne dalalım, neler konuşuluyor kulak verelım: Bir kere şu gelişmenin altı çıziliyor. Nisan ayı sonunda yapılacak Milli Güvenlik Kurulu toplantısında, 28 şubatta alınan karariann sonucu gözden geçirilecek. Aynca, Milli Güvenlik Kurulu'nun asker üyelerinin, 28 Şubat karartannın yaşama geçmesi konusunda kararlı olduğu vurgulanıyor. Böylesi bir ortamda, hükümet kanadının hal ve gidişi üzerine deneyımli sıyasetçılenn yaptıklan yorumlan şoyle ozetleyebiliriz: - RP, radikal kanadına sürekli mesaj veriyor. Necmettın Erbakan şöyle düşünüyor olabilir Tüm zoriuklan ortağım DYP'nin üstüne atanm, hükümet bozulsa da, ben işime gelmeyen kararlan uygulamadığım için seçmenin gözünde puan yitirmem. - DYP içinde gelişmelerin ciddiyetinı görenler elbette var. Ama, basına yansıyan çıkışlar, daha çok kişisel. DYP liden Tansu Çiller, ıktıdardan ne olursa olsun ayrılmak ıstemiyor. iktidan yıtırdiği anda, gerek hakkındakı dosyalann yeniden açılabıleceğınden, gerekse partisi içinde kendine bağlılığın zayıflayabıleceğinden ürküyor. Asker kanadından, MGK kararlannın "oyalandığı" yotunda seslerin yükseldiğı gergin ortamdan çıkışın büyülü formulü ne olabilir? Siyasetçilenn dillennin altındakı bakla şu: "Sağda ya da solda bir bütünleşme olasılığı bile bu gerginliği giderir. Sağda, Demokrat Türkiye Partisi Genel Başkanı Husamettın Cındoruk'un temaslan bu açıdan dikkat çekici. Soida, şimdilik böyle bir hareket yok..." Son bir ek:"Dönülmez akşamın ufuğuna girilmemesi için pariamentodaki sağ ve solduyulu insanlara sorumluluk düşüyor..." CHP, barışmak istiyor da P arti Meclisi toplantısı sonrası CHP'lilerie görüştük. Saptamalan şöyle: - Cumhuriyet ilkelerinin tehlikeye düştüğü bir ortamda tek seçenek CHP'dir. - Toplumda önemli ve belirgin bir siyasal bilınçlenme ve ayılma sürecine gınldi. Işık söndürme, 10 Kasım'da Anıtkabir'i ziyaret gibi kendiliğinden gelişen eylemler dikkat çekicıdir. - Demokratik krtle örgütleri çok hareketli. Eylem ve tepkilerini tek tek değil, topluca dile getirmeye başladılar. Örneğin, 8 yıllık kesintisiz ilköğretim için yapılan açıklamalar, kadın yürüyüşü yığınla örgütü tek çatı altında bütünleştirdi. - Çağdaş, laik, demokratik sosyal hukuk devletıni sahiplenme açısından CHP kararlı bir çaba içindedir. - DSP'ye yönelttiğimiz güç biriiği ve işbiriiği çağnmızdan vazgeçmedik. Bu işbiriiği, Meclis'te yüzde 25'lik bir seçmen tabanına dayanan yaklaşık 120 kişilik bir güç oluşturur ki, bu da sola, ANAP, DYP kadar söz sahibi olma olanağı tanır. DSP lideri Bülent Ecevit buna bile yanaşmıyor. CHP'liler iyimser. lnsanlann bir çağn beklemeden partiye üye olmaya başladıklannı söylüyorlar. Şu saptama doğru: Soldaki ilketeri özveriyle, alçakgönüllü çabalaıia, ama ödünsüz savunan; bu ılkelerin gençliğe ve toplumun genış kesimine yayılması için tüm baskılara karşı inançla çalışan yüz binler var. Gerek SHP gerekse CHP'nın son yıllardaki çizgisinın, bu insanların güvenini derinden sarstığı da somut bir olgu. Parti Meclisi'nden çıkan saptamalara bakılırsa, CHP, yeniden "halkçı, devrimci" tabanla banşma niyetinde. Ancak, bu taban öyle kolay kolay suyu bulandınlacak bir kaynak değil... Bu kaynak, çok duru. Solun deresini, sağın balçığından kurtanp kendı oz yatağına oturtmada karariı. Sosyal demokratlar sözde iktıdar iken bile yalnızlığı tatmış, onurlu bir dayanışma ile tek başına savaşım vermeyi öğrenmiş Iduğundan da epey çetin... Bu kaynakla buluşmayı isteyen CHP, bugünku yapısını, kadrosunu, yönetimini, dünyaya ve yurda bakış açısını gözden geçiriyor mu, yakın geçmişteki yanlışlan sorguiuyor mu? Bu sorunun yanrtı çok önemli. Yüksel Endeğer yaztyor Sabah gazetesi, Türk basınının yüz akıdır. En sevdiğim gazetedir. Sayın Dinç Bilgin ise en beğendiğım medya patronudur. Saygım sonsuzdur. En sevdiğim çiçek ise laledir. Fakat bunun konuyla ilgisı yoktur. Çağdaşlığın ve globalleşmenin simgesi Sabah, fıyatını birazcık arttırdı diye kıyamet koptu. Fırsatçılar kin kustu, patırtı ayyuka çıktı. N'olacaktı yani, o güzelim gazete hem kupon verecek hem de bedava mı dağıtılacaktı? Aynca adamlar (sayın yetkililer), kupon istemeyenler içın kırk bin liralık "yoksulluk alternatifi" de yarattılar, daha ne yapsınlar? İyi para getiren bir ekoldür Sabah! O makineler nasıl çalışıyor, o plazanın elektrik, su, telefon paralan nasıl ödeniyor haberiniz var mı? Bilip bilmeden konuşmayalım beyler. Sayın Bilgin'i üzmeyelim. Bazı aklıevvel solcular diyebilir ki "Tacizci doktor içın okur referandumu yapıyorlar, fiyata zam yaparken niye okurun görüşüne başvurmuyorlar?"; ben de onlara derim ki "Size ne yahu?" Kapitalızmin her türlü açılımını tıkamayı görev bilmiş eski kafalılara karşı Sabah, modernizmın manifestosudur! O gazetede en beğendiğim yazarlar Can Ataklı, Mehmet Barias ve Hıncal Uluç'tur. Can Atakh'yı beğeniyorum, çünkü o Sayın Çiller'i çok beğeniyor. Mehmet Barlas'ı beğeniyorum bütün liderleri çok beğeniyor. Hıncal Uluç'u beğeniyorum, çünkü o, bütün ünlüleri çok beğeniyor. Gün gelecek, Sabah gazetesinin birinci sayfasında şu ilanı göreceksiniz: "Yüksel Endeğer aramızda!" Bu uğurda gerekirse Sayın Bilgin'e küfür ve'hakaret etmeyi bile göze alırım. Mehmet Barlas da böyle yapıp yerini saglamlaştımnadı mı orada? Internet: htp/www/Ne güzeldir dinç ve bilgin olmak!.. HAYVANLAR İSMAÎL GÜLGEÇ KİM KİME DUM DUMA BEHÎÇ AK HARBİ SEMİH POROY GADDAR DAVUT \UR1 KIRTCEBE %•• 2, t § ^ -•. •'. KEUD/SİNE se /M/LVOM Kfrt İLE EAJ VAÜ/H •. ^J<^ö.. /2*T <S£ZBSEA//~ /rrBJZKL " §JS o ' "• 7344 6"/»^/ZyâtC 9OOA7/L p ' - V . ; EA/ VZAJtC OOtiUJZVHCU I s§x-co--\:.* PJ-Ü7Z1MA üaaatz *JAÇ ahz SEZGSEMME llİiİliiiilllilılliiİI ir Jr 7lliiâ ?/>7 /ÇÂJ COHtU.f&İnE U£B/H ZOHO&tt, tdOaUHOGOMf, ' AtOTf/r747///M&B.7-/Lîy&G. MIRMIRLAR IĞVR DURAK NSEuTAZ - ı y OUAYDAHA 6ÜIURÜZ... ır ...AMA NOOUURARTiK ^Ü 5U5URLUK |«NU5U- TARİHTE BUGUN MÜMTAZARIKAN 5Msan SOSYAUST B/R PRBNSL 1SK'o* BUGÜN, KAHSOÇYAU ÛHLÜ xn£rAc**H, HOHODOU SlHANUK, AKTİf KHJTİICAOAH Ç£XJU>ĞİHİ AÇIKLADt. 1941'l>e, FRANSI2 SÖMÜB&ESİ OLAN KAM- TAtm ÇtKANSİHANUK.,V?>PT7ĞI MÜCAPe- SİN BĞMS/ZU&4 KAVUŞMASINA Ç Ç , LEYLE ÜLtCBSİNlN BAĞ/MS/ZU&4 KAVUŞMASINA SÜYÜK. KATK/PA gUUJNMUfW(19S3). DAHA SON/SA JTAHTTAN ÇBCJLEBEK DBMCDOSASİNlN İÇİN ÇAUŞM/f, BUAHADA SOSYALtST 8ı« fHETI KU- RAEAKtKAMBOÇYA'NlN BU YÖNO€ GEUÇMESİfJB ÇABA HAZCMuUŞTt, ANCAK., DIŞA SA&IMLI OLMAVİN g//? VÖNETİM IOJRMAYIBAÇAEAMAMIÇ, 6/£ YANPAH VİETKOU6 HAeEKEtİ, 0>£Ee YAAİC*N İÇ DAR&EUER (LON NOL~)NED£NİYL£/ DEyLET BAŞKWU6INDAN İNOİRILMİÇTI.UZUN YIUAR YUtZT PlŞINOA YAŞAYAN SlHANUK,YlNEDE UPER.OIABAK ÖtJBJUHl YingM£M<ŞTİ. ILAN T.C. HENDEK ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Sayı: 1996'527 Davacı: Sedat Açık-Güven Mah. Lalezar Sok. Onur Apt No: 26 D: 8 Güngören/tstanbul Vekılı: Av. Muharrem Bülbül-Sakarya Barosu'ndan. Davaiı. Patncıa Açık (Mchacle) - adresı meçhul. Davacı tarafından davaiı aleyhme açılan boşanma da%asında M.K.'nin 134.'üncü maddesı gereğınce boşanmalanna karar verilmesını talep etmış. davalının adresı tüm aramalara rağmen tespıt edılıp adresıne teblıgat yapüamadığından teblıgatm basın ılan yoluyla yapıl- masına karar venlmiş olmakla duruşma günü olan 15.4.1997 günü saat lO'damahkemeyegelmesı veya kendisını bir vekılle temsil ettır- mesı, gelmedığı takdirde dumşmanın yokluğunda devam edıp yokluğunuzda karar venleceğı hususu, dava dilekçesı ve duruşma gününü bıldinr davetıye yenne kaım olmak üzere ilanen teblığ olunur. 27.2.1997 Basın: 8745
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle