Katalog

SAYFA CUMHURİYET 5 NİSAN 1997 CUMARTESİ 14 KULTUR Sevinç Eratalay Mahir'in TurkusuOn yıldır profesyonel olarak müzik yapan Sevinç Eratalay dillere yerleşmış marşlan. tûrküleri ve türkü formundaki kendi bestelerini bir araya getirdiği Ma- hir'in Türküsü adlı dördûncü albümünü çıkardı. Albüm, Sevınç Eratalay'ın söz ve mü- zığını yazdığı BirGün,"1980'liyıllartia BurdurCezaevi'nde siyasiler tarafından söjlendi" diye not düşülen Mahir'in Türkûsü (anonım), Hele Ulaş'a l laş'a (anonim), DemiriTozEderierl anonım), Didar Şensoy'a Ağrt (Söz: Ersin Ergün, Müzik: Mehmet Gümüş), Biz Dostu da Düşmanı da Biiiriz (anonim), Partizan (anonım). Eytem Giizeli (Söz-Müzik: Sevınç Eratalay), 71 Sıcağında (anonim), Ertuğnıl'a Ağıt (anonim), Yürü Yağız Atun Yürü (anonim) adlı yapıtlanndan oluşuyor. Mahir'in Türküsü ıçın albümün mut- fağına Erdinç Şenyaylar (gitar), İsmail Sojberk (bass). Ahmet Koç (bağlama), Mehmet YaJguı (bağlama), Cebrail Ka- hn (mey, kaval, zurna), Avni Uygun (klavye) gıbı ustaları toplayan Sevınç Eratalay bırçok parçada zoru başararak basit soundu yakalayabilmiş, son dönemde fazla rastlanmayan ölçüde te- miz yorum ortaya koyabılmış. Ancak bazı bölümlerde sentetik soundun bu ha- vayı zedelemesine de göz yumulmuş. Sevınç Eratalay'ın müzikal ağırlığım, beste yeteneğini incelemek ısteyenlere, üçüncü albümü Yeniden Başlamalı'yla birlikte Mahir'in Türküsü'nü dınleme- lerinı öneriyoruz. o nır • Yanar Yuregımız Birçok albümün üretimıne sazı ve bil- gısıyle katılan. uzun süreden beri Arif Sağ Müzik Okulu'nda öğrenci yetiştiren EmreSaltık, Türkülerden Kaçamazdım- YanarYüreğinüzadlı yenı albümünü ya- yimladı. Bağlamalan Emre Saltok, Erdal Erzincan \e Erol Parlak'ın, ritm sazlan Arif Sağ'ın, kavalı Osman Aktaş'ın, ba- laban ve neyi Ertan'ın, gitan Hüseyin Sansalnkın, kanun ve klarnetı Turgut Özüfler'ın çaldığı albümde şu parçalar yer alıyor: Dağlar (söz-müzik: Salih Soydemır). Kış Yaşadun (Söz Âşık Ayhani. müzik: Şervan), Cemalin Rüyamda Gördüm (söz: Ozan Gürler, müzik: Şervan), San- maki Unuttum (söz-müzik: Haydar Er- doğan), Selam Olsun Dağlaruna (söz- müzik. Âşık Ayhani). Ben Bir Sazdım (söz: Ilhami Özer, müzik: Aytekın Altı- kulaç). Bir EzgiOldum (söz: Genç Ozan, müzik: Alı Gülmez), Nasıl Anlatayım (söz-müzik: Âşık Ayhani), Tan Yıldızı (söz-müzik: Âşık Nesımi Çimen). Der- sim Toyu (söz-müzik: Emre Saltık), Di- vana Kalsın (söz: Pir Sultan Abdal, mü- zik. Hasan Hüseyin Demirel), Yaro Yaro (geleneksel). Roll'den 6. sayı Espressekibince hazırlanan aylık mü- zik dergisı Roll'un 6. sayısı salı günü ya- yımlanıyor. Derginin yeni sayısında yer alan konu başlıklan ve haberler şunlar : Şarkı sözleri : Jacques Brel Söyleşıler : Mazhar Alanson, Scott Walker., Courtney Love, Beck, Blur, Cribb 199, Asım Ekren, Sabahat Akld- raz, Tibet Ağutan Yazılar - Blade Runner. Beat Genera- tion'ın Kuzey Afrika Günleri Elton John. Müziğe her ay zam Dolann değenndekı artış nedenıyle her üç ayda bir zam gören müzik üriinle- ri bundan böyle her ay zamlı etiketle sa- tılacak. Yeni zam uygulamasına Türk Li- rası'nın sürekli değer yıtirmesinı neden gösteren plak yapımcılannın son kara- rmdan sonra, şu anda 350 bin TL'ye sa- tılan yerli kasetlerin fiyatı 500 bın TL'ye, yerli CD'lerin fiyatı da 800bın TLüenbir milyon 200 bın TL'ye yükseldı. Yabancı kasetlerdeki artış oranı biraz daha düşük, yeni zamdan sonra yabancı kasetler 880 bin TL, yabancı CD'ler de 2 milyon 250 bin TL etiketle vitrine çı- kacak i popta çıtayükseldiSon bir yılda yerli po- pun zirvesindeki ısimle- rin yaptıklan albümlerin vasatı aşamaması, satış- lann çok düşmesı, uzun süredir kendıni tekrar- layan popun artık iyi- den iyiye inişe geçtiği şeklinde yorumlan- maya başlan- > mıştı. 'Unka- panı' bu düşü- şün artan fi- yatlardan kaynaklan- madığını, pi- yasada yap- rak kıpırda- mamasının nedeninin kalitesiz yapıtlar ol- duğunu bi- liyordu. Bu ka- ramsar or- tamda pı- yasaya nefes al- dıracağı ?* düşünülen popun fenomenı Tarkan' ın bir türlü bitmek bil- * ^ ^ ^ meyen albümü beklenir- 4 § ^ ^ ken Hümeyra ve Nflu- r ^ ^ ^ fer'den iki tane kaliteli / ^ 'moral albümü' geldi. ~~^jM Sound ve çizgi yö- ~ — / nünden birbirinden çok farkh bu iki çalışmanm kalite dışındaki ortak özelliği, yo- rumculardaki ustalık, iyi ekip ve Lo- reena McKennith olarak özetlenebi- lir. Nilüfer ve Hümeyra. tüm albüm- leri Türkiye'de en fazla ilgi gören yabancı unvanına sahip Kanadah bestecı ve şarkıcı Loreena McKen- nith'in 'The VTsit' albümündeki 'Tango to Evora' parçasını 'Çok Uzaklarda' (Nilüfer) ve 'Olmaz' Cumhur Canbazoğlu MUZIK (Hümeyra) adlanyla albümlenne taşımışlar. Nilüfer par- çayı Buğra Uğur'un aslına yakın düzenlemesiyle söyler- ken, Vedat Sakman. Hümeyra içın gitar ağırhklı bir dü- zenleme yazmış. Aynca her iki parçanın da albümlerin A yüzünde üçüncü sıraya konulması, Unkapanı'nın ne- yin nasıl satüacağı konusundaki ortak görüşünün çarpı- cı örneği olarak ortaya çıkıyor. Hümeyra'nın çeyrek yüzyıldır kulaklara yerleşmiş so- undla bilınen yorumunu cesurca devam ettirmesi albü- mün binnci sürpnzi. Yıllardır kötü kayitlarda dınlemeye çalıştığımız Hü- meyra'ya pınl pınl bir albümle ulaşmak da çok keyif vericı doğrusu. Hümeyra'nın on parçalık albümü 'Beyhude'de bizce boş yok. Buna rağmen albümü Vedat Sak- man'ın 'GoçtüGitti'si sürükleyecekmiş gibi gö- züküyor. Erdem Sökmen (gitar) Rkardo Mo- yano (gitar), Mustafa Süder (keman), Yaz Bahactgil (bass). Volkan Öktem (da- vul), Şenova Ülker (nefeslıler) ve tlyas Nizrayev'den (pı- yano) oluşan stüdyo müzisyenlerinin en az Hümeyra ve Vedat Sak- man kadar işe eğildığihernota- sından belli olan albümde, tonma- ister Rıfat Mur- taza'mn çabası- nın da altı çizıl- meli. Kasetten dinlememize karşm bırçok alt tonlan yakalaya- bıldığımiz 'Bey- hude' yerli popta uzun süredir rast- lanmayan konsept albümlerinden biri. Nilüfer'in 'Nilüfer'le' adlı yeni albümüne gelince; ön- ce bir aynntıyla başlayalım. Son iki albümü 'Yine, Yeni, Yeniden' ve 'Ne Masal Ne Rüya'da çok hoş bir yazı ka- rakteriyle yazılan Nilüfer ismınin, o sembolün teîk edıl- mesı bizce iyi olmamış. Bunun dışında teknık açıdan pek fazla eksı yanı yok albümün. Özellikle ağır top dört par- çanın A yüzünün ilk dördüne koyulması, B yüzünün bir- den kulvar değıştirten Fahir Atakoğiu bestesi 'Hepsi Bu'yla açılması çok yennde kararlar... On dördüncü albümünde Nilüfer ldasik çizgisine de- vam edıyor. Nilüfer'in ses rengıni ve yorumunu iyi tanı- yan Adnan Ergil ile Kayahan'ın bestelerinın ve sözleri- ran agır bastığı çalışmada, pıyasanın olmazsa olmaz ısim- lerinden Şehrazafın ve Fahir Atakoğlu'nun da ikişer bes- tesi bulunuyor. "Değişir Dünya' adlı Ergil bestesi ile Ka- yahan'ın kendi albümünde de yer verdiği 'Herşeyden Çok'la McKennith bestesi 'ÇokUzaklarda' bu albümden ılk etapta öne çıkacak parçalar. Ancak Mete Ozgencil'in söz yazdığı Atakoğiu bestesi 'Hepsi Bu' sürpriz parça olabilir. Düzenlemeleri lskenderPay- daş, Erdal Kızüçay, Buğra Uğur, Fahir Atakoğiu, Aykut Gürel'in üstlendiği albümde, şu anda pıyasada enstrüman- lannın en iyileri sayılan bütün stüdyo müzisyenleri de yer alıyor. Kraftwerk dönüyor NBüfer ve Hümeyra bu hafta piv asaya çıkanyeni çalışmalan Nilüfer'le ve Be>hudeal- bümleriyle yerli popa özlenilen kalitevi getirdi Haber elektronik müzik tutkunlan arasında hızla yayıldı, sentetik müziğin babalanndan Kraftvverk 24 mayısta Luton'da aktif müziğe dönüyordu ve bir de albüm yayımlanacaktı. Luton'da elektronik dünyasımn önemli top- lantılanndan Tribal Gathering'i gerçekleştire- cek organizatörler kısa süre sonra rıaberi res- men açıkladılar ve aynı toplanhda Krafhverk'le birlikte sentetik müziğin yenı saaşçılan Orbi- taL Dj Shadotv, Daft Punk gruplannın da sah- neye çıkacaklannı belırttıler. Son olarak hıperteknolojık gösten arenasm- da altı yıl önce görünen Krafhverk, hit parça- lannı elden geçırerek oluşturduğu toplama al- büm The Mfat'ın tarutımı ıçin bırkaç canlı kon- ser vermişti. Son özgün albümleri ise 1986 ta- nhlı Electric Cafe'ydı.Bugün Karl Bartos ve Wolfgang Flur'un aynlmasıyla iki kişi kalan Ralf Hutter ve Florian Schneider Düssel- dorf "daki KKng Klang stüdyolanna kapantp sürekli yenı teknolojiler üzerinde çalışmışlar- dı, yapıtiannı albümde değerlenmediklerinden sesleri çıkmıyordu. Düsseldorf Konservatuvan'nda öğrenciy- ken Organizauon adlı bir grup kuran bu ikılı gnıbun ismini 1970'te Kraftwerk yapmıştı. Aynı yıl Tone Float albümüyle yola çı- karlarken amaç- lan. savaş sonrası anglosakson kültürüne yenik dü- şen Almanya'da yeni bir sound bulmaktı. Devrimi 1974'teyaptılarvebirdönemeçta- şı olan Autobahn albümüyle sentetik soundu dünyaya tanıttılar. Elektronik soundun popta yeni ufuklardçacağını soyledikkrinde herkes. onlara gülmüştü, ama dedikleri çıktı ve bilgi- sayar destekli müzik hip hoptan "rap"e, soul- dan çocuk şarkılanna dek her yere girdi. .\ncak onlann amacı farklıydı. Makıne hü- kümranlığının yalnız kapitalıst üretım düze- ninde yaşanmadığını, sanatta da makinenin in- sanın yerini tutabileceğini göstermek ıstemiş- lerdi. Kendilerini bir sanatkârdan çok zanaat- kâra benzetenlere de hak vermişlerdi: "Tüm çahşanlar gibi bir ürün ortaya koyuyoruz. Ya- raoayönümüz önemli değiL Bir otomobfli zevk- lekulanirken üretenin adı nasıl amlmıyorsa, bi- zim müziğimizi dmlerken de üretenin isminin çokönenüiohnadığpııdüşünü>< oruz~dıyorlar- dı.Kraftvverk'i keşfetmek ısteyenlere bir not: Grubun Autobahn, Trans Europe Express ve The Mix albüm- leri Türkiye'de satıhyor. Uzayda birsultanUzun yıllar yurtdışında bizden ezgi- leri tanıtmaya çabalayan ve caz dünya- sında iyi bir yer edinen Burhan Öçal'ı yerli basınm gecikmeli olsa da keşfet- mesi, Türkiye'de verdiği konserlerin il- gi görmesi sevindirici ^elişmeler. An- calc geçen haftaya kadar Öçal'in'rnuzi- ğinin konserlerle sınırlı kalması. az sa- yıda ithal edilen albümlerinin yerli piy a- sada bulunamaması yapıtlannın genış kıtlelere ulaşmasını engelliyordu. Geçen hafta ADA Müziketiketiyle ya- yımlanan Sultan, bir dere- ce olsun piyasadaki bu boşlugu dolduracak ama yine Oçal'ın müzıği hak- kında tam bir bilgi suna- mayacak. Çünkü uzmanlık alanı olan vurmah çalgılar dışında divan sazı, tambur, bağlama ve ud gibi sazlan da çalan Öçal'ın, çeşıtli türlerde yapılmış tam 21 albümü bulunuyor Batı pa- zannda. Sultan, Burhan Öçal'm çaldığı tüm akustik sazlart, Pete Namlook'un hükmet- tiği moog ve elektronik aletlerle bırleşmesinden doğmuş bir etno-techno bir albüm. Yenihk(33'.21")veGel Gör Beni Aşk N'eyledi (19'. 17") adlı iki parçadan oluşan albüm için Burhan Öçal'ın geçmişte yaptığı- mız bir söyleşide anlattık- lannı aktaralım : "Albüm tamamen etno- techno. Akustiği direkt olaraktech- nonun içine veriyorum. Bu çahşmada hiçbir tkari kay- gun yok. Gönliimde. aklım- da ne varsa orta>a dökü>o- rum. Albümdeki on dokuz buçuk daki- kalıkGel Gör BeniAşk N'eyledi'deki so- und da ambient. Kendi dünyamda bula- madığun aşkı uzayda aramaya çıkryo- rum." Geçen ay Jamaaladeen Tacuma'yla TstanbuTdakoriserveTeni'tfoizHtfiçin sah- nede yer aldığı ekiple stüdyoya girip konser repertuvannı kaydeden Burhan Öçal yaz sonunda piyasaya çıkacak al- bümün miksajını mayısta tstanbul'a dönüp bitirecekmış Beyazperdede müzik şöleııiKen Russell'ın yönettiği sine- ma tarihının ilk rock-opera örne- ği Tommy ile Milos Forman'ın unutulmaz müzikali Hair yıllar sonra yeniden tstanbul sinemala- nnda gösterime girmeye hazırla- nıyor. Televizyonlarda her gün onlar- ca fılm gösterime giriyor, defalar- ca tekrar edihyor ama modern mü- zikallenn görkemli örneklerinden Tommy ile Hair'i arabulabilirsen! Vıdeo devrinden kalan kasetlerin elden ele dolaşmasıyla keşfedil- meye çalışılan bu iki filmi getiren Filmart ilk olarak 9 mayısta Tom- my'i sinemaseverlere ulaştıracak. Ardmdan salonlann programına göre Haır de vizyona sokulmaya çalışılacak. Biz bu iki fılmin de hem sine- maseverler hem de müzikseverler tarafindan büyük ılgiyle karşıla- nacağına inanıyoruz. Yirmi yıl ön- ce yabancı filmlerin en erken iki, üç yıl içinde Türkiye'ye ulaştığı günlerde neredeyse Avrupa'yla aynı anda lstanbul'da gösterime sokulan Tommy (1975) için uzun Ken Russeirın yönettiği ilk rock-opera film Tommy'de üve>f baba OKver Reed (solda) ve anne Ann Margret (sağda). bir pinball yıldızı olan Tommy'nin (Roger Doltrey- ortada) sırtından bolpara kazanmanın yollannı aramaya başlryor. kuyruklar oluştuğu, Emek Sıne- ması'nın balkonunda yer bulabıl- mek için karaborsa biletlerin ka- pışıldığı günlerin anılan hâlâ taze. Tommy'le ilgili izleyemeyenlere birkaç bılgi ulaştıralım; öncelikle filmin kadrosu çok etkileyici; bir- çok film oyuncusuna taş çıkartan Roger Daltrey (Tommy), Ann Margret (annesi). Oliver Reed (üvey babası), Elton John, Eric Clapton, Keith Moon, Tina Tur- ner, Jack Nicholson, Robert Po- well ve diğerleri. Tommy, babasının ölümünden sonra şok geçirip körleşen, sağır- laşan ve konuşmayan bir tngiliz çocuğunun öyküsü. Bir sürü kötü deney yaşıyor Tommy; LSD kra- liçesiyle karşılaşıyor, kuzeninin ve amcasının kotülüklerine katlanı- yor. Sonra oynadığı makıneyı gör- memesine rağmen müthiş bir Pin- ball yıldızı oluyor zamanla ve yı- tırdıği duyulan tekrar kazanıyor Ancak anne ve babalığı bu kez de onun şöhretinden yararlanıp bol para bulmanın yollannı ararken insanlar Tommy'e düşman olma- ya başlıyor. Ken Russell'ın sınır tanımaz fantezisiyle şekillenen biraz kitsch, bol derecede enerjik ve rit- mik bir çalışma olan Tommy'nin müziklerini yazan Pete Towns- hend ise filmde kendini oynuyor. Filmı beklemeden müziklerine u- laşmak isteyenlere minik bir not; bu ünlü rock-operanın 24 parçalık albümü CD halinde piyasada bu- lunabıliyor. Haır'de ise Vietnam'a gıtmeden önce New York'a uğrayan Oklaha- malı bir gencın hıpi grubuyla kar- şılaştıktan sonra yaşadtklanm an- lattyor. Milos Forman'ın banştan 1 e serbest aşktan yana tavır koy- juğu. hippi felsefesıni yücelttiği Hair'de diyalog sahnelerine yer vermek için hatalı montajla sık sık kesilen Twyla Tharp'ın koreog- rafisınin buna rağmen muhteşem olduğunun altını çızmek gerekı- yor. John Savage, Treat VVilli- ams, Annie Golden, Dorsey Wright'in başlıca rollen üstlendi- ği fılmin 29 parçalık müziğinın kaset ve CD'si yerli piyasada satı- hyor. röpı'ıc S E L M I Ü U K U b ANDAK Üçüncü Uluslararası Pamukkale Festivali Denizli ilimiz son yıllarda kültür ve sa- nat etkinlikleri açısından çağdaş ve ileri bir toplum yolunda örnek bir özellik sim- geliyor. Şöyle ki, başta "evrensel, çok- sesli müzik" alanında hem ulusaJ, hem de uluslararası açıdan önem ve değer ta- ştyan "Ufuslararası Pamukkale Müzik ve Kültür Festivali" adı altında hem ülkemi- zin hem dünyanın beş kıtasından sanat- çıları içeren geniş çaptayanşmalarve et- kinlikler ile üçüncü yılına adım atıyor. Bu yararlı gelişmenin ve üç yaşına ba- san Pamukkale festivallerının yaratıcısı, kurucusu olan Figen Çakmak özverili ve titiz çalışmalarıyla kazanılan başarıla- nn öncüsüdür. Irlanda Cavan Festivali'nde "en iyisöz yazan ödülü"nû Figen Çakmak kazan- mıştır... "Uluslararası Pamukkale Müzik ve KültürFestivali"r\\n gerçekleşebilme- sinde ve günümüze kadar ulaşabilme- sinde en önemli katkılan olan kuruluş ve kişilerin başında FIDOF (Uluslararası Festivaller Federasyonu) Başkanı Prof. Armando Moreno'yu saymalıyız. Böy- lece, Prof. Armando Moreno ile birlikte, FIDOF Asbaşkanı olan Figen Çakmak, çalışmalarıyla Pamukkale Festivali'nin FIDOF çerçevesınde yer alarak uluslara- rası nitelik taşımasını sağlamışlardır.. Ay- nı zamanda Denizli Belediye Başkanı Ali Mann'ın örnek gayretlerı, Denizli Valisi Oğuz Kaan Köksal'm desteği, Pamuk- kale Ünıversıtesı Eğitim Vakfı'nm katkı- sı, ulkemizın sanat alanında hem yöre- sel olarak, hem dış dünyada tanınması açısından yararlı olmaktadır. Pamukkale festivallerinin müzik ve sa- nat etkinlikleri açısından değerinin yanı sıra, doga veturizm açısından da önem- li bir amacı; yüzyıllar boyu insanlığa hiz- met etmiş, nice hastaya hayat vermiş bu beldemızi ve tanhi travertenlerinı ya- şatmak ve korumaktır. Böylece traver- tenlerle "beyaz sevgı"y\ yaşatmak ve Pamukkale'yi dünya turizmine gereğiy- le açmaktır. 3. Uluslararası Pamukkale Müzik ve Kültür Festivali'nin bu yıl müzik yanş- maları bakımından üç ayrı özellikle ve üç kategonde yarışmalan şunlardır: 1 - Bu yıl ilk kez "Üniversıtelerarası Pamukkale Şarkı Yanşması" (Ülkemizin her üniver- sıtesinden en fazla iki aday, kendi bes- teleri olan bırşarkıyla katılacak). 2- "Ulu- sal Pamukkale Şarkı Yanşması" (Beste yarışmasıdır). 3- "Uluslararası Şarkıcı Yanşması" (Her ülkeden bir şarkıcı, hem kendi seçtiği bir şarkı, hem de bir Türk bestesi ile yanşacaktır). , ' ' u Geçen hafta yerli popta Haluk Levent Anadolu rocİc'tan ömekler verdiği üçüncü albümü Arkadaşî'la 1 numara, Ayna grubu Ceylan adlı parçanın sürüklediği Gittiğin Yağmurla Gel ilk albümüyle ıkınci, Yavuz Turgul'un yönettiği Eşkıya'nın müzik albümü (müzik yönetmeni Erkan Oğur) üçüncü. Türk sanat müziğinde Muazzez Ersoy, haftalardır Nostalji 2 adlı albümüyle binnci sırada. Hüner Coşkuner, yeni çalışması Beni Tek Sen Anlarsın'la ikınci, Ebru Gündeş, Kurtlar Sofrası'yla üçüncü. ' . Halk müziğinde sıralama yine değişmedi: Yavuz Bingöl ilk çalışması kadar tutulmayan ikinci albümü Bahanm Sensin'le binnci, Musa Eroğlu, onuncu albümü Halil tbrahim / Kerbela Destanı'yla ikinci. Arif Sağ - Belkıs Akkale ikılısı Seher Yıldızı'yla üçüncü. Yabancı popta U2, dünyanın her yennde olduğu gibi yeni albümü Pop'la bızde de önde gidiyor. Toni Braxton, Avrupa ve ABD'de listelerde hızla sıra yitirse de Türkiye'de hâlâ Secrets'la ikinci, Madonna ve Antonio Banderas'ın Evita'sı üçüncü. yeniler- Greatest Hits - Ruben Blades - The don Killuminatı the 7 day theory -Makaveli - Mark On - Magic Power - My Promise - No Mercy - Razorblade Suitcase - Bush - Silver Chair - Freat Show - Suburbia - O.M.P.S. - Odelay - Beck - Cabo Vende - Cesaria Evora - Dans Ma Chair - Patricia Kaas - Day Tripper - Soundtrack - Jerry Maguire - M.F.T.M.P. -Bug Music- Don Byron (CD) - Music For Six Musicians- Don Byron (CD) - Tuskegee Experiments- Don Byron (CD) - The Blues Chronicles- Tales of Life G. Bartz (CD) - Nilüfer'le - Nılüfer - Evlere Şenlik - Sinan Özen - Çağdaş K. Türk Müziği Piyano Resitali - Bilen Yıldınr - Sultan - Burhan Öçal - Mahir'in Türküsü - Sevinç Eratalay - Türkülerden Kaçamazdım - Emre Saltık - Bevhude - Hümeyra - Tual - Tual