Katalog

-27 NİSAN 1997 RAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER Son 7 yıl içinde PKK'nin kullandığı çocuklardan 226'sı idam cezasına çarptınldı Çoculdar terör kıırbamENVERSEVİŞ DtYARBAKIR - Diyarbakır Devlet Güvenlik Mahkemesi "nde (DGM), son 7 yıl içinde PKK da- vasından yargılanan 11-17 yaş arasındaki 346 ço- cuktan 226'sı idam cezasına çarptınldı. "PKK'ye ûye olmak" suçundan yargılanan 521 çocuktan 131'i hakkında 16 yıla kadar hapis cezalan veri- lirken "örgüte yardım ve vatakhk"tan yargılanan 627 çocuktan 206'sı da 3 yıl 9'ar ay hapis cezala- nna çarptınldı. Aynı dönemde "silah, mermi,güm- rûk ve uyuşturucu kaçakçıhğı" yaptığı belirlenen 91 çocuk da 2 ile 7 yıl arasında değişen hapis ce- zalanna mahkûm edildi. Diyarbakır Bölge Barosu Genel Sekreten Avu- kat M. Sezgin Tannkulu tarafından yapılan "Diyar- bfüar Devlet GüvenHk MahkemeterindeYargüanıp Ceza Alan Çocuklar" adh çalışma, "Çocuk Hak- lan Sözleşmesi"nı imzalayan Tûrkiye'nin ilginç bir görûntüsunü sergiliyor. Araştırrnada, Güney- • Araştırmada, Güneydoğu'da son 7 yıl içinde DGM'lerde yargılanan 11-17 yaşlan arasında toplam 1494 çocuktan 654'ünün PKK ile ilgili suçlardan çeşitli hapis cezalanna çarptınldığı belirtildi. Aynı dönemde silah, mermi, gümrük ve uyuşturucu kaçakçılığı yapöğı iddıasıyla 525 çocuk hakkında dava açıldığı ve bunlardan 91'ine de çeşitli hapis cezalan verildiği belirtildi. doğu'da son 7 yıl içinde DGM'lerde yargılanan 11 - 17 yaşlan arasında toplam 1494 çocuktan 654'ünün PKK ile ilgili suçlardan çeşitli hapis ce- zalanna çarptınldığı belirtildi. Aynı dönemde si- lah, mermi, gümrük ve uyuşturucu kaçakçılığı yaptığı iddiasıyla 525 çocuk hakkında dava açıl- dığı ve bunlardan 91'ine de çeşitli hapis cezalan verildiği belirtildi. Araştırmaya göre son 7 yıl içinde Diyarbakır 1, 2, 3 ve 4 No'lu DGM'lerde 11-14 yaş grubu ara- sındaki toplam 44 çocuk idam cezasına çarptınl- dı. 11-14 yaş grubu arasındaki 36 çocuk da P- KK'ye yardım ve yataklık suçundan 3 yıl 9 ay ha- pis cezasına mahkûm oldu. DGM'lerde aynı yaş grubu arasındaki 27 çocuk da örgüt üyeliği suçun- dan 16 yıla kadar varan ağır hapis cezasına çarp- tınldı. DGM'lerde 14-17 yaş grubu arasındaki 182 çocuk örgüte yardım ve yataklık suçlarından idam cezasına. 170 çocuk da çeşitli hapis cezalanna çarptınldı. 104 çocuk da örgüt üyeliğinden çeşit- li cezalar aldı. DGM'lerde 11-17 yaş grubu ara- sındaki çocuklar hakkında verilen idam cezalan- nın çoğu 1994-1995 ve 1996 yıllanna rastlıyor. Örgüt üyeliği ve yardım-yatakhkla suçlanan ço- cuklar da aynı dönemlerde hâkim önüne çıktı. 11-17 yaş grubu arasındaki çocuklara en çok 1 ve 2 no'lu DGM'lerde idam cezalan verildi. 1 No'lu DGM son 7 yıl içinde 66 çocuk hakkında i- dam cezası verirken 2 No'lu DGM ise 11-17 yaş grubu arasındaki 124 çocuğu idam cezasına çarp- tırdı. Orgüt üyeliği ve PKK'ye yardım ve yataklık yapma suçlanndan en fazla ceza ise 1 No'lu DGM'de venldi. Son 7 yılda 164 çocuk çeşitli ha- pis cezalanna çarptınldı. Diyarbakır Bölge Barosu Genel Sekreteri Avu- kat Sezgin Tannkulu tarafindan hazırlanan çalış- ma sonunda şu görüşlere yer verildi: "ÇocukHak- lan Sözteşmesi, Türkiye tarafindan 14.09.1990 ta- rihinde ünzalanmış, 09.12.1994 tarihinde 4058 sa- yıh yasayla onaylanması uygun görülmüş ve Bakan- lar Kurulu tarafindan onavlanarak 27.01.1995 ta- rihli Restni Gazete'de yayımlanmış ve yürürlüge girmiştir. Sözleşme 18 \aşından küçük kişileri ço- cuk olarak tanımladığı halde 2253 sayılı Çocuk Mahkemeleri Kanunu 15 yaşın alündakiieri kü- çük olarak tanımlanuştır. Yapılan uygulamalann çocuk haklan sözteşmelerindeki düzentemelere uy- gun oktuğunu söyiemek olanaksızdır." DİSKte 1 Mayıs endişesi 'Emekten yana olan bayrama katdıııalı' tstanbul Haber Servisi - DİSK Ge- nel Başkanı Rıdvan Budak, kendile- n dışındaki birtakım gruplann l Ma- yıs'ta gerginlik yaratmaya yönelik propaganda yaptıklannı belirterek, bundan endişe duyduklannı söyledi. DlSK'e bağh Birleşık Metal-lş Sendikası tarafindan Şile'de düzen- lenen "Demokratikleşme, Endüstri İlişkileri ve Sendikalar" konulu pa- Diyarbakır Savcı ve hâkimler korumasız DtYARBAKIR(Cumhuriyet) - Diyarbakır Devlet Güvenlik Mahkemesı'nde (DGM) Hiz- bullah ve PKK militanlanyla il- gili binlerce karar veren 10 hâ- kim ve savcının yakın koruma- lannın geçen ay geri çekildıği öğrenildi. Diyarbakır Barosu, yasadışı çetelerin kol gezdıği bir ortam- da, yakın korumalann geri çe- kilmesinin "çok anlamta" oldu- ğunu belirtti. Yargı mensuplan- nın korumalannın geri çekılme- si, "Diyarbakır Barosu Dergi- sTnde, 'Diyarbakır DGM'de Konıma Skandah 1 olarak duyu- ruldu. Dergıde, korumalan gen çe- kilen 10 hâkım ve savcıdan altı- sının, işlemın ıptali için ıdare mahkemelerine dava açtığı, An- kara idare mahkemelennde gö- rülen bu davalanndan üçünde yürütmenın durdurulmasına ka- rar verildiği belirtildi. Yakın ko- rumalann geri çekilmesıni ge- rektıren nedenlerin açıklanma- dığma da dikkat çekildi. nelde konuşan Budak, l Mayıs'ın "emeğin bayramır olduğunu ve emekten yana olan herkesin bu bay- rama katılması gerektiğini vurgula- dı. Geçen yıl Kadıköy'de düzenlenen l Mayıs göstenleri sırasında çıkan olaylardan sonra, sendikalann işçile- ri ikna etmekte bazı tereddütlerinin bulunduğunu anlatan Budak. şöyle devam etti: "Tûrkiye, 1 Mayıs'takav- gayı kakuramaz. Sryaseti. tophımsal ilişkileri ve sendikal hareketinin gûcü bakımmdan kaldıramaz. Kim 'Eme- ğe karşı değilım" diyorsa,emeğin bay- ramına katılmakve saygı duymak zo- nındadır. Bizim dışunızda birtakım gruptar, 1 Mayıstaişigerginleştirmek için propaganda yapıyorlar. Bundan endişe ediyorum." 12 Eylül'ün Türkiye'de siyasal dengeleri altüst ettiğini, çahşanlann ideolojik ve siyasal anlayışmı ezdiği- ni kaydeden Budak, "Çağdaştophım- larda siyaset, sol ve sağuı dengesi üze- rine kurulmuştur. Türkiye'de bu den- ge yoktur. Solun yetersizliğini, proje- sizliğini, ufuksuzlugunu ve diğer ek- siküklerini tarüşabfliriz. Ama bir ger- çek var ki sol, bürün yaratKihğı ve ye- nftikçuiği ile bir gerçek olarak karşı- nuzda duruyor" dedi Hak-lş Konfederasyonu Genel Başkanı SalimUsluda Türkiye'de de- mokrasi kavramının tanımı konusun- da belirsizlik bulunduğunu belirtti. Türkiye'de rejim krizi bulunmadığı- nı ifade etti. TİSK Başkanı Refik Baydur da ba- sında ve siyasi çevrelerde Necmettin Erbakan'ın 25. kez hacca gitmesimn eleştirildiğini anımsatarak, asıl tartı- şılması gereken noktamn başbakanın kritik bir dönemde ülkesini 8-10 gün terk etmesi olduğunu söyledi. Birleşik Metal-lş Sendikası Genel Başkanı Ali Rıza tkisivriıse demokra- sinin gerçek anlamda uygulanmayı- şının, bir yandan ülkemiz insanlannı temel hak ve özgürlüklerinden yok- sun bırakırken. diğer yandan ülkemi- zin gelişmesini de engellediğini bil- dirdi. sorumluluklar hareketleri 1 belirler. Elmalıdere tesisleri açıldı tstanbul Haber Servisi - Tekirdağ'ın Saray ilçesin- de bulunan Yıldız (Isrranca) Projesi'nin 4. deresi olan Elmalıdere tesisleri, Enerji ve Tabii Kaynaklar Baka- nı Recai Kutan'ın da katıldığı bir törenle hizmete açıl- dı. Istanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Tay- yip Erdoğan bu proje kapsammda yaptınlan ilk 3 ba- rajın, 2 tnlyon lira harcanarak 16 ayda tamamlandığı- nı ve yılda 65 milyon metreküp su almaya başladıkla- nnı anlattı. Görevler ve JÇUR.TMA JÇURMAK DUMVAİİ KİRLFTMEY/ IHD Çocuk Şenliği tnsan Haklan Derneği (İHD) İstanbul Şubesi'nin Kadıköy Sahil Parkı'nda düzenlediği 'çocuk şenüği'ne kaülan yüzlerce çocuk, gönüllerince eğlenme firsatı buldu. "Çöplükten ekmek toplamak istemi>oruz", "Bomba değiL o>uncak isriyomz". "Bizden ödünç aldığınız dünyanuzı kirletmeyin" ve "Yaşamak istiyoruz" yaaü dövizleri açan çoculdar, "Çocuklara tanınan temel hak ve özgüıiüklerden yararlanmak istiyoruz" dediler. Çevik Ku\vet Şube Müdürlüğü'ne bağlı polislerin güvenlik önlenileri aldığı çocuk şenliğinde, tiyatro gösterisi ve müzik dinletisi eşliginde uçurtmalar uçuruldu. İHD tarafindan yapılan açıklamada, "ÇocukJann savaşta öldüğü, idam cezalanna çarpünldıgı, tecavüze, cinsel tacize uğradığı, işgücünün sömürüldüğü. dayaktan öldüğü ve anadilini konuşamadığı bir coğrafyada çocuklanmıza bir solukluk sevinç, neşe yaratmak istedik" denildi. (Fotoğraf: KUBİLAY TÜNTÜL) Zonguldak ve Bursa Kaçak Kuran kurslan kapatıldı Haber Merkezi - Bursa Valili- ği'nin çok gızli yürüttüğü bir ope- rasyonla kent merkezinde 5, Musta- fa Kemalpaşa'da 2, Karacabey'de de 1 Kuran kursu mühürlendi. Zongul- dak'ın Çaycuma ilçesi ile Kayseri'de ızinsiz faaliyet gösterdikleri belirle- nen iki Kuran kursu da valilikler ta- rafindan kapatıldı. Güvenlik güçleri tarafindan ka- patılan kurslardaki belgelere el ko- nuldu. Yapılacak soruşturma sonra- sında kurslan açanlar ve bunlara y- er kiralayanlarla ilgili cumhuriyet savcılıklanna suç duyurusunda bu- lunulacağı öğrenildi. HAFTAYA BAKIŞ AHMET TANER KIŞLALI CHP ve MHP İçin Tarihsel Rpsat!Sayın Ecevrt tarihsel bir firsatı kullanmadı. Belki de siyaseten ıntihar etmış oldu. Tutarlı bir çızgi ve yapıda solun önderliğini üstlenme- di. Üstlenseydi, Kemalist sol yeniden ülkeye yön vere- bilir, demokrasıyı kurtarabilır, orduyu yeniden "büyukdil- siz" konumuna sokabilecek bir noktaya gelebilirdi. Ecevit'ın yiıreğındekı ve aılesındekı engelleri aşama- ması, CHP'ye daha küçük boyırtlarda bir tarihsel fırsat hazırladı. Türkeş, birçoklanna geçmişini unutturabilecek bir çizgiye gelmiştı. "Orta sağ" partilerin çökmüş olması da ona tarihsel bir fırsat yaratıyordu. O artık yok, ama MHP için o firsatı yakalama olana- ğıvar. Ve bu iki fırsatın değerlendınlmesi, Tûrkiye'nin çok sancılı bir dönemden az sancılı bir biçimde çıkmasının yolunu açabilir. • • * Ulusal solun yeniden büyümesinin ortamını sağcı partiler kendi elteriyle hazıriadılar. Refah, Tûrkiye'nin iranlaşması korkusunu yaygınlaş- tırarak hazırladı... ANAP ve DYP de o gidişi bnlemeye niyetlen ya da yureklen olmadığını göstererek... Yuzyıl öncesınin karanlığına dönme endişesi içinde kendileri- ne oy vermış olan "okumuş-yan aydın kesimi düş kı- nklığına uğratarak... Ve de Refah'a iktidar yolunu hazıriayan çizginin son yanm yüzyıllık sorumlulan olduklannı bir kez daha ha- tıriatarak. Tıpkı 1970'lerde olduğu gibı gözler bir kez daha so- la döndü. Sola dönen gözlere de Ecevit sırtını döndü. CHP çağdaş, laik çizginin tek ödünsüz savunucusu olarak kaldı. Ama bu tarihsel firsatı değerlendiımenın koşullan var. Birincisi, yrten kimlığinı yeniden kazanmak... Ikincisi, o kimliğin gerektirdıği yapıyı oluşturmak... Üçüncüsü, kamuoyunun önüne somut ve çel'ışkisiz çozumlerle çık- mak. • • • Yrten kimliği yeniden kazanmanın yolu bellidir. Içinizdeki numaracı cumhuriyetçileri, Kemalizm kar- şrtlannı temizlersiniz... PKK sempatizanlanna göz kır- panlan, Atatürk düşmanlannı baş köşeye oturtanlan te- mizlersiniz... Altıokun üçünü-dördünü atalım dıyenlere kapıyı gosterirsiniz. Ve açık, net olarak tanımlanmış ilkeler etrafında, sı- kılmış bir yumruk gibi olursunuz... O Kimliğin gerektirdiği yapıyı oluşturmanın yolu bel- lidir. Parti yönetiminde hizipçilik yaklaşımının her şeyin önüne geçmesıne son venrsıniz. Insanlan "benden mi değil mi" diye değil, "kımhğimıze yakışıyormu yakışmı- yor mu" diye değeriendirirsinız. Ve kapınızı, o tanhsel kımliğe ters düşmeyen tüm kit- le örgütlerine, o örgütlerin temsilcilerine açarsınız. ("Ge- lip de bizım parti ıçi iktidanmıza ortak oluriar mı, yeri- mizi alırtar mı" korkulanna kapılmadan...) Kamuoyunun onüne somut ve inandıncı çözümlerie çıkmanın yolu da zaten bellidir... Ve o ilk iki koşulu ye- rine getirdinız mi, üçüncü koşulun gerekleri kendiliğin- den oluşmuş olur. işçı ve esnaf kuruluşlanyla, ADD'lerie, ÇYDD'lerle, kadın kuruluşlan ile bir masanın etrafında buluşmuş.. bir "ortakprogram" uzerinde anlaşmış.. onlaıia "orga- nik" bir bütünlük ıçine girmış. onlann siyasal sozcüsü olarak halkın önüne çıkrnış bir CHP düşünebiliyor mu- sunuz? • • • Hem liberal hem şeriatçı.. hem "muhafazakâr" hem "çağdaşçı".. hem Atatürk'üseverhemSaid-i Nursi'yL azıcık demokrat, azıcık faşist.. Az pılav üstu az kurufasulye kimlikli "orta sa^"ımız çöktü. Tükendi. Kirienmiş mirasını Refah yiyor. Iste MHP'nin tarihsel firsatı da burada. Eğer Türkeş'in başlattığı çizgiyi geliştirir ve ırkçı mil- liyetçiliğin yenne, tamamen "kultür ortaklığı"r\a dayalı bir ulusçuluöu geçırebilirse.. otoriter yapısını yumuşa- tırken demokratik açılımlan içine sindirebilirse.. dindar- lığa sahıp çıktığı gibı laikliğin zorunluğunu da net çizgi- lerlebenimserse... Ve Türkeş'in son sozlen arasında yer alan, "Atatürfc Himalayalarkadar büyük bir ınsandı" sözünün altında- ki gerçekleri tam anlamıyla kayrayabilırse... Yolsuzluklara bulaşmamış. disiplinlı vetutariı görünü- müyle büyük bir kıtle partısine dönüşebilir. Gıderek gü- dükleşmekte olan ANAP'ın ve DYP'nin yerinı alabılır. ••• Bir buyuk bunalım. Tarihin önlerine attın tabak koyduğu iki parti... Bir "bü- yük" fırsat. Ama büyük ışler küçük adamlarta yapılamaz!.. Tanh, CHP ye MHP'ye yön verme konumunda olanlann çap- lannı ölçmeye hazırlanıyor. Ş*, her hamtedebr karegitmek yondeyot aiabıir Şah'mkaybı oyunun sonutljr Yayıncılıkta tutartıhk, ılkelerin belirienmesinde ve korunmasındaki özenle kazanılır. CTV, insana önem veren, ilkeli ve sorumlu bir yayıncılık anlayışını benimsiyor. Savunduğu gerçekler ve akılcılığıyla CTV, yayıncılıkta attığı her adımın sorumluluğunu taşıyacak. GOcü sorumtuluklannda Mctv'Tûrkiye'nin yeni vizyonu" Ankara'da UHF 69'dan yaytn yapan CTV'nuı 16 9 Dıjnal Slstsm üzsnnden yaptıgı yayıni aşağıdakı rllefde ızleyebıHrsımz Amara (S18). İstanbul (S18 Izmir (S18), Artalya (S18) Konya (Sı 8), Garamep (S18) Adana (S23), Bursa (S32) Kayser IS35) Izmir'de gözaltında işkence iddiası NECATİAYGIN tZMÎR - lzmir'de gözaltına alına- rak tutuklanan Selahattin Bağa'ya, 4 nısan günü Nazilli Cezaevı'ne sevk edilirken jandarmalann yol boyunca işkence yaparak sidık içirdikleri öne sürüldü. Izmir Barosu avukatlanndan Zeynep SedefÖzdoğan. Nazilli Ceza- evi'nde tutuklularla yaptığı görüş sı- rasında, Bağcryajandarmalann sevk sırasında işkence yaptıklannın \e zor- la sidik içirdiklennin kendisıne iletil- digini açıkladı Özdoğan, olayı Izmir Barosu, Tabip Odası, Insan Haklan Vakfı ve İHD tzmir Şubesı'ne başvu- rarak bildirdiğini ve yardım talebınde bulunduğunu söyledi. Izmir Barosu Başkanı Çetin Turan, meslektaşlan- nın başvurusunu incelediklennı, Bağ- cı'ya işkence yapan ve sıdik içıren jandarmalann saptanarak haklannda soruşturma açılması için suç duyuru- sunda bulunacaklannı söyledi.